22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ MA YIS 1987 CUMHURİYET/ •/} 'Kızılay'm kam AIDS' yönünden güvenilir ANKARA <M.> Kıalay Kan Haftası ba>ladı. Genel Başkan Vekiii Prof. Dr. Saim Bostancıoğlu, hafta dolayısıyla düzenlediği basın toplannsında, kan vermenin orucu bozmayacağmi söyledi. Kınlay^n aldığı kaniarı başiangıçtan •beri saniık, frengi gibi bulasıa hastalıklar yönünden lahlil etuğini bildiren Bostancıoğiu, son yıüann rehlikeli hastalığı AIDS'e karşj da koruyuca önfemler aJındığını, Ankara, Jstanbul ve İzrair'deki kan merkezlerinde kanların konırol edildiğıni kaydetti. Mimar Sinan sempozyumu Költür Servisi Mimar Sinan Üniversitesi'nin Fındıklı'daki Osman Hamdi Salonu'nda düzenlediği "Mimar Sinan Dönerni Tiirk Mimariığı ve Sanatı Sempozyumu" bugün Mimar Sinan Üniversitesı Rektörü ve Sempozyumu Başkanı Prof. Muhteşenı Giray'ın konuşmasıyla açılıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz'm da katıiacağı ve bir konuşma yapacağı açılıs töreninde, KüJtür ve Turizm Bakanlığı "1988 Mimar Sinan Yılı Afiş, Anıt ve Biist Yanşması"mn ödülleri de dağıtılacak ve Gürol Sözen ile Haluk Ali Konyau'nın haarladıkları "Mimar Sinan Döneminde Dekoratif Sanattar" konulu bir mültivizyon gösterisi sunulacak. Gine'de 60 ölüm cezası KONAKRİ (a.a.) Batı Afrika ülkelerinden Gine'de, eski Dt let Başkanı Ahmet Seku Tuıe yanhsı 60 kişi ölüm cezasına çarp nldı. Gizli duruşmayla yargılanan ve ölüm cezasına çarptınlanJ arasında 9 eski bakanla 30 silahlı kuvvetler mensubu da bulunuyc 80'i sivü 135 kişinin de delil yetersizliğinden serbest bırakjldıkla biJdirildi. Üç yıl önce yurtdışındayken ölen ve o sırada dikta yön timi devrikn Seku Ture taraftarlarıyla ilgili siyasi duruşmalar s< nuçlandı. Gine hükümeti, bir açıklama yaparak, sivülerin sivil mal kemelerde, ordu mensuplannın da askeri mahkemede yargılandıl lannı bildirdi. Açıklamada, çoğunluğu ordu mensubu olan toplar 200'ü aşkın kişinin, Seku Ture'nin 26 yıllık iktidarı döneminde is ledikieri suçlardan dolayı ölüm cezasından 28 aya kadar değisen ce zalara çarpunldtklan belirtildi. Öğrenci kongresi W Istanbul Tip Fakültesi'nin öğrenciler tarafindan düıenlentn "Üçüncü lip Bilimleri öğrenci Kongresi" dün başladı. öğrencilerin anrte ve babalannm da katüdığı kongrede, Devlet Bakanı Mustafa linaz Titiz, teknoloji transferi konusunda ABD itlenimkrini aniatn. Gençlerin araştvrmaya yönlendirümeleri için öıel ve resmi kuruluşlardan, bilimsei araştırma programlanıu parasal yönden destektemesini isteyen Titiz "Gelişmiş ülkelerde de kuruluşlann basında prestij reklamlan yayımlanv. Ama, amk modern toplumun insânlan, rekUtmlarmda dahi toplumun birtaktm problemlerine eğiidiklerine, o problemlerin bir kısmtnı kendiltrinin çözdüğüne övünç meselesi olarak yer veriyorlar. Biz bu kadar büyük bankaytz. şu kadar büyük kuruluşuz dernek, açıkçası gütümsemeye yol açmakta" dedt (Fotoğraf: ASlYE UYSAL) "Ölüm cezası ceza değildir" ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Avukat Haiit Çefcnk, dün MuJkiyeliJer Büiiği Çarşamba Konferanslan dizisinde yaptıgj konuşmada, "ölüm cezası hukuk açısından cez» degüdir" dedi. Çelenk, cezarun amacınm, suç koşullannı ve suç etkenlerini ortadan kakurmak olduğunu belirterek, "Öföm cezaa ise insanı ortadan kaJdınnaktadır" dedi. Çelenk özetle şöyle konujtu: "Avrupa Kons^i öyesi devfetlerie NAWy» bağiı tüm drvteder Türidye dışuıda, öfum cezasuu kaldırmışlardir. 1982 Anayasası, 17. ouddesiyte '>argısız ölüm cezasj' getinniştir. Hiçbir anayasada böyJe bir büküm yokttır. 12 Mart'tan ba yuut süayöoeöm askeri savaian açülüan daMdarda TCTtüa 146. maddesine âgymank binteroe kişinin idammı istedfler. ' 200 metrelik 'çiçek halı' Tokyo'nun ünlü Ginza alışveriş merkezinin belkemi|ini oluşturan Miyuki Caddesi'nin 100. yıldönümü törenlerle kutlandı. Geçen pazar günü, 200 metre uzunJuğundaki caddeye döşenen ve geleneksel Japon motiflerini taşıyan çiçekler adeta bir hah göriinümündeydi. "AJnn Hafta" olarak bilinen tatiün iJk günune rastlayan yıldönümüne yakJasık 50 bin kisi kauldı. Halk çiçek halıyı ezmemek için de özei bir çaba gösterdi. (Fotoğraf: AP) UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Sayın Cumhurbaşkanı, anayasanin siyasal yasaklar ile itgili geçici maddesinin kaldırılmasına karşı mıdır? DSP'de huzursuzlukDoğru MÇP Cumhuriyet Başsavcısı: DSP Medis Grubu'nda mületvekillerinin büyük bir bölümünün parti içindeki sorunlann çözümü için Bülent Ecevit'in siyasi yasaklannm kalkmasmı beklediği ve yönetim ile Rahşan Ecevit'e yönelik eleştirilerin, Bülent Ecevit'le yapılan göriişmelerle eritilmeye çalışıldığı belirtiliyor. BETÜL UNCULAR ANKARA DSP'de gerek genel merkez, gerekse grup içindeki rahatsi2İıklar belirginlik kazamyor. Meclis grubunun buyök bir bölümü Bülenl Ecevit'in yasağının fcalkmasını ve partinın başına geçrnesini bekhyor. Genel Başkan Rah$«n EceviCe yöneltiien eleşüriler, OrAn Sitesi'nde Bülent Ecevit'le yapılan görilşmeierle eritilmeye çalışılıyor. Bugüne dcgin sıkınnlarını çevreye duyurmakıan kaçınan milletvekillerinin bile Rahşan Ecevit'i eleştirmeleri dikkat çekerken, buna karşm grup yönetimi üe bazı milletvekilleri "nentaun"luklannı dile getiriyorlar. Bugune degin partisel faaüyeUerin OrAn Silesi'nde alınan kararlarla yttrütuidagOna öne sflren genel merkez ve grup üyeleri, çeşitü toplantılarda elejtirüerini açıktan açığa yapmaya bajladjlar. Genel merkezde Ecevit'e "Muhtıra" hazırlıklan yapıldiğı bildinlirken, partinin salı günü yapılan grup toplantısında bazı milletveküleri, genel başkanın gelişmeler hakkında kendilenni bılgilendirmedi^inden yakındılar. Rahşan Ecevit'in hafta başında Başbakan özai'Ia yaptıgı göru^me hakkında grup üyelerine hiç bügi vermemesi eleştiri konusu oldu. Grup yöneticileri, "Rahşan Hanım'ıa rorgun oldujnnıı, Cumhurbaşkanı'yln japacağı göriişmeye hazuiandığj için grub* zamao ayıramadıgı" yolunda kendilerine ulajan bilgileri milletvekillerine aktarmakla yetindiler. Ancak, aynı gün Haluk Özdalgs'nın gruptan habersiz genel merkezde anayasa konusunda basın toplantısı yapmasına gerekçe olarak, "sah gunünün boş kalmaması için bir arkada$ın gönis açıklaması" gosleriMi. Genel Baskan Rahşan Ecevit'in anayasa değişiklik önerileri hakkında grup salonunda düzeniedigi basın toplantısında sorulara Haluk Özdalga'nın yanıt vermesi, Rahjan Hanım'm, "acdeye geidigiın icin balumadim, iaceieyemedinı" demesi, ancak 8 sayfalık metnin başında "Rahşan Ecevil'in AçıkJamaJan" yansımn bulunması basın mensupları kadar milletvekillerini de saşırtrnıştı. ABD geasinden dönen Genel Sekreter Nori Korknuu, TBMM'deki çalışma odasına kapandj. Gezi izlenimlerini OrAn'da Bülent Ecevit'e ve salı günü gruba anlatan Korkmaz'ın, partinin grup kurması sırasındaki çabsması, hareketliliğuıe karşı bugünlerdeki suskunluk ve durgunlugu konusunda kulislerde "Korkmaz'ın daysMM gncii" tlzerinde bahislere girilraesıne neden oluyor. "Rahşao Hanım yerine genel başkanJıga Cindonık gibi bir emanelçinin gelmesiaia çok daha iyi o l a » | ı o ı " söyleyen bir DSP'li milletvekili, "Kongre yapılsaydı, parti başka turiu olabilirdi. Kongrede Cindonık gibi bir emanelçi gelebilirdi" dedi. Aynı üye Bülent Ecevit'in yasağının kalkmasını yalnızca DSP'hlerin degil, SHP'lilerin de beklediğine isaret ederek, "Boient Ecevil 12 Eyhıl öncesi kusurianyla mı geiir, yoksa deneyimli mi gelir? Kusuriu geUrse sol mutlaka içinden yeni bir llder çıkanr" biçiminde konuştu. •'Partinin hiçbir tafinın yeriae oturnutmış" olduğunu öne suren bir başka DSP'li milletvekili, grup gibi genel mcrkezin de dışjandığınj, Rahşan Ecevit'in en küçük bir sitemde bile kınldjğını, alınganlık gösterdiğini savundu. DSP'de Hasan Altay gibi, "bayatiodan nenjöun" olduklannı söyleyen üyelere de rastlanıyor. Şökrü Babacan. "Problemleri daha akılcı ve •oıkjn çözmek tnumkun, Bülent Bey'in mutlaka girişimleri olacakür" derken, Fikrel Ertan. "Ortada bir sorun yok ki, neyi çözmek için OrAn Sitesine gideUmr Bir akınn olsa büe bunıın çözüm yolu olacagına iaanmıyorum" diye konustu. DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, parti içindeki gelişmeler konusunda milletvekillerinin ve bazı MKYK üyelerinin tavrını "sonımsuzluk" olarak niteledi. Rahşan Ecevit, Cumhurbaşkanı'yla görüşmesinden sonra Çankaya Köşkü'nden ayrıbrken gazetecilerin sorusu uzerine, "parti içi soruniar* siradi degiıutıek tstemedigini, aoayas» degişikligi ve rejun konulan tar(ısıhrken dikkatlcri ba^ka yöne çrknıemek gerektigini" söyledi. Ecevit, raılletvekilleri ve bazı MKYK üyelerinin girişimleri icin "Bu ortaaıda böyie girişimlerde bulunmayı sornmsozJuk olarak gonı.vonım. Bunu onlara da soyiedim. Birkaç gun sonra bu konada açıklatna yapacağım" dedi. HABERLERİN DEVAMI Van \klisi (Baştarafı 1. Sayfada) vekilleri bir kahvehanede yurttaşlara hitap ettiler ve olayın görgu tanıkları ile konustular. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar. konusmasında "Bir genç ögrenrinin ölıiraü ile soauçlanao olay, dileriz ki bir yangının Uk kıvılamı olmasın. Butün amıamız bu kıvılcına burada söndurmek, suçlulan perde arkasındakileri bulmak ve o yerde yok etmek. Bu kıvılcımın bir daha açramamasını saglamak İÇİD si/lere geldik. Buradaki »rkadajlanmdan olayla ilgili soylemek istediklerini atılalmalannı se bizlere yardıma olmaJannı Ktiyonım" dedi. Ve ulen Mehmet Şirin Tekın için başsağlığında bulundu. Milletvekillerinden sonra pazar günkü olayda yaralanan öğrencilerden Şadan Ceylan'ın babası Ebubekir Ceylan söz aJdı. Olay karşısmda gösterdiği duyarUık için SHP milletvekillerine tesekkür eden Ceylan, "Oglum bir fîkri savunmussa. savunmak onun bakkıdır. Burada cao güvenligi olmadan okuyor çocuklanauz. Emnhetio 40 me(re önüade önceden de haber veriidjgi halde önleocmeyen bir ola> için ne ledbirler aJınmısUr, sizlcrdcn bunun iizcrtne gitmenizi istiyoruz" şeklinde konuştu. SaJdırıda yaralanan ve dün hastaneden taburcu olan bir öğrenci de arkadaşları M. Şirin Tekin'in, Adnan S«yın adlı s a | gorusliı bir öğrenci tarafindan bıçakiandıgını herkesin bildiğıni söyledi. Saldın sırasında kendisinin ilk bıçak darbesinden sonra kaçabildiğini, ancak saldırganlann Şirin Tekin'i boş bir arsada kıstırarak öldtlrdüklerini aniattı. Kahve toplantısının sonrasına doğru SHP Genel Sekreteri Sağlar, bazı kişilerin kendilerine basın mensubu sflsu vererek fotoğraf çekmeleri uzerine uyanda buhmdu. Toplantının bıtiminde dışan çıkıldığında bu kijilerin kimliğini sorması uzerine tamşma çıktı. Polis oldugu saptanan bu kisilerle birlikte dogruca valiliğe gıdildi. Vaü Özdemir HanogJu SHP'li milletvekillerini ve basın mensuplannı makamında kabul ederken yapiığı açıklamada, olaylann üzücü olduğunu, ancak öğrencilerin eskisine oranla daha sorumlu ve soğukkanlı davrandıklannı söyledi. Basında yer aian bazı haberleri de elestiren Vali Hanoğlu "Olay anında iki kisi olmak uzere daba sonra ahnanJaria birlikte 1$ kişi gozaluna aJınmışlır" dedi. öte yandan edinilen bilgiye göre, M. Şirin Tekin'i oldürdüğü belinilen Adnan Sayın'ın pazar günkü olayın hemen ardından gözajtına alınıp daha sonra serbest bıraluJdığı öne süriilüyo». SHP heyetinin polisin tutumunu valiye aktarması ve fotoğraf çekmeIerini eleştirmesi uzerine, polislerin fotoğraf makjnelerinden filmler alınarak imha edümesi sağlandı. ValUikten sonra Van Devlet Hastanesi'ne gelen SHP heyeti, burada Bastabip Op. Dr. Ertugrul Yegiualtay'dan pazar gılnu akşamı ölen öğrencinin hastaneye geririlişi ve yarahlann tedavisiyle ilgili bügi aidılar. Daha sonra olayda ağır yaralanan ve haJen yoğun bakımda bulunan Mebmel Kaya adlı öğrenciyi ziyaret sırasında Cune>t Canver öğrenciye "sizin için gekük, hakkjmzı anıjacagız" deyince Kaya, "Beoi EJazıglı Lutfii viirdu. Onıç bahane, bu olay digerlerinin bir uzanüsı" şeklinde yanıt verdi. SHP milletvekilleri, daha sonra 100. YıJ Üniversitesi Rektörü Nihat Bayşu'yu ziyaret ederek bügi aidılar. Rektör Bayşu'nun milletvekillerine olayı sürpriz olarak nitelediği \*. ideolojik herhangi bir boyutunun olmadığım söylediği öğrenildi. Rektör Bayşu ayrıca üniversitedekı kadrolaşma olayına ilışkin milletvekillerinin sorusunu "Sizi kandınyorlar. Boyle hir sey yok" diye yanıtlarken, ölen öğrenci Şirin Tekin'in "pek de mısoın olmadığını, sakin olroadıgım" söylediği öğrenildi. IstanbuJ Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrenci Derneği'ni temsi) eden bir grup öğrencinin dün Yeni Gündem Dergia'nde düzenlediği basın toplantısında saldınnın "MHP yanlısı kisiler tarafındaa gerçekJeştiriJdigi" öne süruldü. Konuşmacı Ynnus Özturk, "Bundan 20 gün kadar önce tek tip dernek yasa tasansnu proteslo etmek için öğrencilerin göslerdikleri hakiı tepkiyi, (12 Eylul öncesine dönülmek isteniyor) feoatlanyla kar^üayaoiar ba olay kaı^ısınia neden susuyorlar?" dedi. Boğaziçı Ünıversnesi'nde okuyan yaklaşık 400 kadar öğrenci, öldurulen Mehmet Şiriıı Tekin için bir dakika saygı duruşunda bulundular. Ankara'da UBA'ya bir açıklama yapan öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Tahir H«tipoflu, "Mescil laboraluvardan, öğretim üyesi mioareden daha degersiz addediUrsc, elbette oruç tutmayan öğrenci ölduriiliir" dedi. Veteriner Hekımieri Derneği tarafından ANKA'ya >apılan açıklamada, "Mesiei dayamsmasma bajt kafaırak ölen veteriner bekim adayı ögrencinİD şaosmda oiayı kınıyoruz" denildi. SHP Genel Baskam Erdal tndnii, dün Cumhurbaşkanı Evren'le görüstükten sonra gazeıecilere yaptıgı açıklamada. "Öğrenciler ara$ındaki anlaşmazukiann sUab yoluyia, vurusarak sonuçlandtnlması son derece vabim bir olaydır. Bunun ramazan ayında olması ve dini duygulann kavgada roj oynanıası olayı daba da •vabim hale getirmekledir" dedi. ÖZALA GÖRE OLAY Başbakan Turgut Özal Van'da meydana gelen olayların nedeninin "Diyarbakıriılar ile Elazıglılar araandaki aniasmaziık" olduğunu söyledi. Özal, ANAP Başkanlık Divanı sonrasında bir gazetecinin Van oiaylaruıın 12 Eylül'den sonra ilk kez gerçekleşen bir olay olduğunu anımsatması uzerine, " S i z genç aniz de ilk kez dijorsuauz. Bana gelen bügilere gore. bir grup Diyarbakıriıiar. bir gnıp Elazıglılar seidinde imi$. Belki araiannda başka iblilaflar da vardır. Onu maJıkenıeier ortaya çüVaracak" dedi. Karşıysa, tutulacak yol yine bellidir. Bu kez, Cumhurbaşkanına anayasa değişikliklerini engelleme olanağı veren anayasanin geçici 9. maddesi kaldıniır, böylece bu engel de aşılır. Tabii istenirse... Anayasancn 175. maddesi, anayasanin nasıl değiştirileceğini öngörüyDr. Maddeye göre, anayasanin değiştirilmesi için TBMM üyelerinin en az üçte birinin yazılı önerisi olacak; bu öneri TBMM üye tam sayısının üçte ikisinin oyuyta kabul edilirsö anayasa değiştirilecek. Değişiklik için bu da yetmiyor. Cumhurbaşkanı, yapılan anayasa değişikliğini benimsemez ve konunun yeniden gorüşülmesini isterse ne olacaktır? Anayasanin geçici 9. maddesi, 1989 yılı kasım ayına kadar, anayasa değişiklikferi konusunda ek bir koşul getiriyor. Bu ek koşul, TBMM'ce kabul edilen anayasa değişikliklerinin yeniden kabulü için üçte iki çoğunluğun oyunu "dörtts üçe" çıkanyor. Bu nedenfe yalnızca 175ı madde değil, aynı zamanda geçici 9. madde de değişirse bir anlam taşır. VarsayaJım ki, Sayın Cumhurbaşkanı, geçici 4. madde konusunda bir güçiük çıkarmayacak, yani değişikiiği TBMM'ye göndermeyecekiir. O zaman güçiük nerede? Yasaklann kaldırılmasına engel olan kim? Silahlı Kuvvetler mi? Hayir. Silahlı Kuvvetler, 6 Kasım seçimlerinden bu yana siyaset ile ilgili değildir. Doğal olan da budur. Silahlı Kuvvetler'in siyaset ile uğraşması Askeri Ceza Yasası'na göre suçtur. Silahlı Kuvvetler, seçimle gelen hükümetlerin emrindedir. Anayasanin geçici 4. maddesinin kaldınlması için anayasanin dngördüğü bir yol var. Bu yol açık. Bu yol varken, anayasanin kalıcı maddelerini degiştirip geçici maddelerini referanduma sunmanın hukuksal gerekçesi, hiç inandırıcı değildir. Silahlı Kuvvetler, siyasal yasaklann kaldırılıp kaldırılmamasına kanşmıyor. Peki bu yasaklan getiren MGK Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı, bu yasaklann katdırılmasına ne diyor? Köşk ile "mutabakst" konusu arayanların önce bu tonu üzerinde anlaşma sağlamaları ve konuyu açıklığa kavuşturmaian gerekmez mi? Gerekir. Gerekmesine gerekir, ama amaç baskadır. Amaç, siyasal yasaklan kaldırmak değil; tersine, kaldırmamaktır. Sayın özal'ın izlediği taktik, 175. madde nedeniyle tartışma açıp, hem atlan yokusa sürmek hem de Türkiye'nin binbir türlü sorununu bu boğuntu içinde unutturmaktır. Sayın Başbakan, bu taktiğinde başanlı görünuyor. 175. madde değişir ve anayasa değişiklikleri koiaylaşırsa ne olur? Ne olacağı şimdiden bellidir. özal, açık ya da gizli bütün yoUan deneyip siyasal yasaklann sürmesini sağlayacak, daha sonra da eline geçireceği bu yetki ile anayasanin Araptara mülk satılmasını engelleyici görülen madoesi başta olmak üzere işine gefen her maddeyi değiştirecektir. özal, "referandum" değil, "pfeurâ#" yapmak istiyor. Referandum, bilindiği gibi bir hukuksal metnin oyianması, "piebisiT ise bir karann oyianması anlamına gelryor. &a/'ın fonnülü, referandumdan çok "plebisifi andırryor. Bu "piebisit", Ozal'ın, siyasal tutumunu onaylamak anlamına geliyor. Özal, bu yolu açacak... Bu yol açılırsa, Çankaya yokuşunu rahatca tırmanacak. Her adımı buna göre programlanmış... önce anayasanin milletvekili değiştirilmesine engel olan maddesini açıkça çiğneyerek "transfer" yoluyia ANAP grubunun sayısını arttırdı; sonra "siyasal ruşvet" olarak adlandırılabilecek bir yöntemi kullanarak, milletvekili sayısını 400'den 450'ye çıkardı... Böylece, gruptan yukselecek "çatfaksesieri" susturmuş oldu... Anayasa değişikiiği önerisi ile de "7/ eylüliktidarı ile 12 Eylül iktk/armı" karşı karşıya getirmeyi planladı. Bu durumda muhalefete düşen görev, geçici 4, geçici 9 ve 12 Eylül yöneticileri hakkındaki soruşturmaları yasaklayan geçici 15. maddeyi gündeme getirmekiir. Tabii bu partiler, gerçekten "muhaletet partileri" iseler... "Ak koyvn kara koyun" işte o zaman belli olur. Ancak o zaman. başkanı olamaz "Buıuya geldiğime benipişman etmeyin" H«ber Meriezi Ankara llahiyat Fakttltesi'nde basörtü yasagını protesto için yapılan açlık grevi dün 10. gunünü doldururken, Bursa'da vize sınavlanna aJınmayan türbanh 9 öğrencinin açlık grevine başladığı biJdirildi. Ankara'da açlık grevi yapan 17'si kız 38 ögrendyi dün de ANAP Genel Sekreteri Mastah Taşar ziyaret etti. Taşar, eyleznci öğrencilere "Kuranı Kerim'de yeri yok. Miibarek nımauLa gunüode açhk grevi olmaz, bunu bırakın" dedi, herhangı bir oy dertlerinin bulunmadığını belirten Tasar, Cindoruk'a laf atarken, SHP'nin Meclis araştırma önergesine değmdı ve "İki kez Meclise laikİİk koDusu geldi, kendiieri bu konuyv deslekledilen bu araşttmuUan oetta destelüedüer? Sonra sia ziyarele geüyoriar" diye konustu. Tajar, öğrencilerden sabırlı olmalarını, baklannı aramalan için ba^ka yerlere gitmemelerini istedi. Tasar'ın, "Bana gonderdıginiz ki$iler bianuıı kunülanna tam uyan ki^iler olson" demesi uzerine bir öğrenci, "blamiyedD şablonunu verin de ona göre adam seçelim" karşüığım verdi. Baska bir öğrenci de, '•Açlık greviııi bırakın di.vorsunuz, ama biz bunu yapmadan getmediniz" diye konuşunca, "Beni buraya geldiğime pişman etmeyin" karîilığını verdi. Taşar, îlahiyat'ta açlık grevi yapan öğrencileri ziyaret etti: . Uruğ (Baştarafı 1. Sayfada) den emekli olacağını bildinnişti. 15 baziranda yapılacak askeri törenle askerlik yasamını noktalayacak olan Orgeneral Üruğ, görevini Kara Kuvvetleri Komutanı OrgeneraJ Necdet Öztorun'a bırakacak. Orgeneral Üruğ, emekli olduktan sonra Istanbul'a yerleşecek. Üruğ, Türk Silahlı Kuvvetleri taribinde erken emeklilik isteyen ilk Genelkunnay Başkanı ola* cak. ÜRUĞ KtMDİR? 1921 yıünda tstanbul Üsküdar'da doğan Necdet Üruğ, Bursa Işıklar Lisesi'ni, 1941'de Kara Harp Okulu'nu bitirdi. 1942'de topcu teğmen olarak atış okuiundan mezun oldu. 1950'de Harp Akademisi'nden mezun olan Üruğ, çeşitli birhklerde görev yaptıktan sonra 1966'da tuğgenerallife yükseldi. 1977'de orgeneralüğe yükselen Üruğ, 1. Ordu Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutaa Yardjmaüğı, MGK Genel Sekreterliği ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde bulundu. 2 arahk 1984 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı'na atanan OrgeneraJ Üruğ, eyli ve iki çocuk babası. Üruğ, IngiJizce biliyor. Devletîıı kanıplarma işçiler alınmamaJı ANKARA (».a.) Sümerbank'ın 1985 yüı hesaplarmın TBMM KİT Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında komjjan ANAP Ankara mületvekili Rezzan Şaninkaya, kurumun Kuşadası'nda bulunan yazlık kampının ijçilere açılmasına karşı çıkarak, işçi ve memurlann birliJcte kamp yapamayacaklannı söyledi. Şahinkaya, "Kampta mayo ile deniz* giren bir kadıcvn, mudür mıi, > oksa işçi mi olduğu beili olmaz. Bir hiyerarsi sorunu ortaya pkar. Bu nedeole kamplar işçilere açüouınabdır" dedi. tstanbul bagamsız milletvekili Bilal Şismiin, Şahinkaya'nın bu sözle ANAP'lı milletvekili Rezzan Şahinkaya: AJVKARA (a.a.) Cumhuriyet Başsavcısı Finız Çilingiroglu, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak MÇP Genel Başkanlığı'na seçilen kapatılan Nizam Partisi eski MiJletvekili Abdülkerim Dognı'nun, parti genel başkanlığından alınmasını istedi. a.a. muhabirinin edindiği bilgiye göre Çtlingiroğlu, Abdülkerim Dogru'nun yasaklı oiduğu halde MÇP'ye genel başkan olduğunu Anayasa Mahkemesi'ne bildirdi. ÇilingiroğJu, Anayasa Mahkemesi'ne basvurusunda sunlan kaydetti: "MÇP'nin 19 Visan 1987 tarihinde vapılan genel kongresüıde, oluştumlan ve 4 mayısta Cumburiyet Bassavcılıgı'na tevdi edilen merkez organlanna ait belgeler incelennıiştir. İnceleme sonunda Abdiilkerim Doğru'nun durumunun Siyasi Partiler Kanunu'nun geçici 1. maddesiae girdigi ve merkez organlannda görev alamayacaği, bu konudaki yetkinin Cumhuriyel Başsavcılığı ile Anayasa Mahkemesi'ne ait oldugu, idari mahkemenin verdiği karann bir etkisinin bulunmadığı saptanmıştır. Bu oedenle Dogru'nun parti başkanlığından çıkanlmasına karar verilmesini arz ederim." Doğru, Cumhuriyet Bassavcılığa'nm kendisinin parti genel başkanlığından alınmasma iliskin Anayasa Mahkemesi'ne basvurusu konusunda, "MüUlaa beyan edemem" dedi. Doğru, konu hakkında konuşmak için hukukçu olmak gerektiğini, durumu inceleteceğini ve gerekirse daha sonra bir açjklama yapacağım bildirdi. DOĞRL NUN DURUMU MÇP Genel Başkanhğı'na seçilen Abdiilkerim Doğru, 12 Eylül öncesinde MSP Genel İdare Kurulu'ndan istifa ederek Nizam Partisi'negirmişti. Abdülkerim Doğru bu dönemde parlamentoda Kars MilletvekiJi olarak bulunuyordu. Doğru, MSP davasında yargılanmıs, ancak beraat etmişti. MÇP Genel Baskam, ayrıca idare mahkemesine basvurarak beraat ettiğini ve bu nedenle anayasanin geçici 4. maddesi ile Siyasi Partiler Kanunu'nun geçici 1. maddesi kapsamına girmediği yolunda karar verilmesini talep etmişti. İdare Mahkemesi, Doğru'nun bu istemini yerinde bulmuştu. Sağhk Ifasası'nuı 4maddesidaha kabul edildi ANKARA (Cumhuriyet Büosu) Belediye Gelirleri Yasa.ı'nda değişiklik yaparak Meslek /ergisi'ni kaldjran tasan Plan ve 5ütçe Komisyonu'nda kabul dildi. Muhalefet milJetvekilleri u verginin kaldırılmasına tarafır olduklannı söyJediler. Meclis Genel Kurulu'nda ise ığlık Hizmetleri Temel Tasan'mn 4 maddesi daha kabul edil. YapıJan bir değişikükJe sağ: işletmeleri, KuruinJar Vergikapsamı dışında bırakıldı. Betnsenen maddelere göre kamu rum ve kuruluşlarma ait safkuruluşlan, tıizel kisiliğe sa> sağhk işletmesine dönüştürulilecek. îşletmelerde görev n ve dısanda serbest çalışmaı doktorlar, Sağlık Bakanlıun belirleyeceği esaslar çerçeinde mesai saatleri djşında isşede özel teşhis ve tedavi yailecekler. rine sinirlenerek, "Siz ne diyorsunaz bammefendi. Biz birlik ve beraberligi sağlamaya çglısırken, siz işçimemnr diye insanian ayınyorsunoz. Bu sözlerinizi işçiler adına reddediyorum" dedi. Şahinkaya'nın düşıincelerinde ısrar ettiğıni söylemesi üzerine öteki üyeler de karşı çıktılar. Bu arada oturumu yöneten ANAP'lı Özdemir PehJivanoğlu müdahale ederek, polemiğe fırsat vermeyeceğini sdledi. KÂRETTt Komisyonda konuşan Sümerbank Genel Mudürii Erkan Tapan, kurumun bu yıJ loplam 23 milyar 162 milyon lira kâr ettiğini bildirdi. Öğrencîlere hapis istemi (Baştarafı I. Sayfada) teyen basın mensuplanna engel olundu ve kapıdan 50 metre uzakla^tınldılar. Bu engelleme sırasında jandarma erleriyle gazeteciler arasında tartışma çıktı ve jandarma erleri, zor kullanarak gazetecileri olay yerinden uzaklastırdılar. DGM'nin arka kapısmdan içeri alınan ve saiona getirilen öğrenciler, saai 10.00'da mahkemenin giris salonunda bulunan yakınlan ve arkadaşları tarafından alkıslarla karşılandılar. Başkan Dz. Alb. Altan Akülke, uyeier Şemsettin Şeool ve Fikret Ulnç'tan oluşan mahkeme heyeti ile Savcı Cönay Kumru'nun yerlerini aJmalarından sonra tutuklu ve tutuksuz sanıkların tek tek kirnlikleri saplandı. Kimlik kontrolu bir saat sürdü. Bu arada duruşma salonunun yeterli olmaması nedeniyle çok az dinleyici içeri alınırken, kalabalık bir dinleyici grubu da duruşmayı salon kapısmdan izlemek zorunda kaldı. Olayla Ugiii iddianamede, değişiklik öngören yasa teklifinin üniversitelerde "tek tip dernek kurnlmasıaın" amaçlandığı şeklinde değerlendirildiği belirtilerek, yasa teklifine karşı kamuoyu oluşturmak için protesto eylemlerinden soı.ra 14 Nisan 1987 günu 20 kisilik bir öğrenci grubunun Ankara'ya gittiğinin bildirildiği iddianamede, a>Tiı gün 500 kişilik bir öğrenci grubunun sloganlar aîarak Aksaray'dan Beyazıt'a yuriıdükleri ve yuruyüşü bazı örgütlerin düzenlediği Öne süruldü. iddianamede. gösteri yuruyüşü yapan öğrencilerin guvenlik görevlilerinin uyansını dinlemedikleri, dağılmamakra direndikleri kaydedilerek, Toplantı ve Gösteri Yürüyuşleri Yasası'na aykın hareket ettikleri ileri süruldü. Sanıklar hakkında Toplantı ve Gösteri Yürflvıı«u« v.*~~'32/1. maddesi uyannca "kanuna aykın toplano veja >üni>Ti?lere katılıp emir ve ihtardaa sonra dagılmamak" suçundan 1.5 yıl ile 3 yıl arasında ağır hapis cezası istendi. DGM'de tutuklu yargılanan öğrenciler şunlar; İmdal Gürsd Darmuş, Edip Orhan Erturk. Tank Erkan, Ali Namık Keieş, Eray Zal, Metin Göklepe. Nurcao BaJcı, Suha Bayındır, Huseyia Yıldız, Huseoı Koralav, Mehmel Halit Fıral, SaJih Sonınez. Adnan Berber, Ercan Demir, Gökalp Arslan. thsan Berkhan, İsmail Başöz, Hüseyin fırai. İsmail Karakulak. Kasım Ozdoğan, Erdal Ön. Behice Mutlu, Veli Çelik, Ayban Aygiin, Aydıa Doruk, Cemai Yıldınm, Samut Karabulul, Inayel Koç, Ketıan Ergus, Elhem Can Gokçe, İdris Özyol. Tutuksuz yargılanan sanıklar ise şunlar: Saffel Koşar, MnsUfa Guçlü, Talat Coşkun, Selabattin Can, Gıilten Vddız. Gıilpembe Giingor, Nennin Kaplan. Sevda Çetinkaya, S*il Aydın, Höseyin Cal, Cem Vardır, Ercan Kırkoç, Kemal Özcan, Seyil Ali Iğur. Suat Öztürk, Erol Kulal, Zeki Türkmen, Cemal Özçelik, Canan Uçar, Hasan Demir, Cavit Olgun, Şertf Turgul. Levent Özcan. Kazım Topal, Arsen Fıraı, Mehmel Ali Çelebi, Asiye Bilgin, Seril Bügin, Sevda Çapur, L nal Koçak. Zafer Vurei. İsmail Bayrak. Saat 11,00'de başlayan sanık sorguları 4 saatte tamamlandı. Sorguları yapılan öğrencüerin hemen hepsi yürüyuşe kalılmadıklarmı, olay yerinde rastlantı olarak bulunduklannı belintiler. Sanık avukatları, öğrencilerin yurüyuse katılıp kalılmadıklarmın kesin belirlenemedigini, ıuıukiu yargılanan ile tutuksuz yargılanan arasındaki a\nmın n^ ^.M..X.. lunulduğunu belirterek tahliye isteminde bulundular. Mahkeme, olay tutanağında imzası bulunan ve sanıklann ifadelerini alan polislerin tanık otarak dinlenmesine karar vererek tahliye istemlerini reddetü. Duruşma, 13 Mayıs 1987 günü saat 14.00'e ertelenirken, tutuklu sanıklardan Hüseyin Fırat'ın annesi Fatma Fırat'ın fenalık geçirdiği görüidü. Karann açıkianmasından sonra tutuksuz sanıklar, dinleyiciler ve avukatlar mahkeme dışına çıkarılırken, tutuklu sanıklan ile yakınlan biıbirlerine el sallar ve halhatır sorarken, Bayrampaşa Cezaevi'nden sanıklan getiren jandarmalann komutanı Asısubay Çavuş Cengiz Özzeybek'm, tutuklu sanıklara, "sizlerle nezarethanede görüseceğim" dediği duyuldu. Astsubay Çavuş Cengiz Özzejbek'ın, sanıklann göturulüşü sırasında da tutuklu yakınlarının alkışlamaian uzerine cezaevi aracından atlayarak çevik kuvvet polislerini yarıp alkışlayanlann uzerine yüruduğu göruldü. Izmir'de Toplantı ve Gösteri Yüruyüşü Yasası'na muhalefetten tutuklanan 18 öğrencinin tuıukluluk kararına yapılan itiraz Konya Devlet Guvenlik Mahkemesi'nce reddedildi. TEŞEKKÜR Oğfaıın AIİCAN'ın ameü'yatını başarı ile yapıp sağlığına kavuşturan, Cerrahpaşa Tıp Fakültcsi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyeierinden DoçJ>r. FETHİ ORAK'a bölüm doktorlanndan TEK SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSEŞE MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİLDİRİLMİŞTİR 4. Levent Oyak Sitesi sonu Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanhğı lojrnan bincilarını besleyen trafo merkezlerinde 8 Mayıs 1987 tarihinde bakım çaiışması yapılacağmdan, 09.0017.00 saatJeri arasında adı geçen lojmanlann bir kısmına elektrik verilemeyecektir. Duyurulur. B a s ı n : m i 4 DnSUZEV ve tüm bölüm personeline yakın iigilerinden dolayı candan teşekkiirfi bir borç biliriz. ŞÜKRÜ GENÇ DUYURU Okulumuzun 19871988 öğretim yılı için tecriibeli idarecilere, IngiJizce, AJmanca, beden eğitimi öğretmenleri ile İngilizce öğretim yapacak matematik, kimya, biyoloji öğretmenlerine ihtiyacı vardır. BAŞSAĞUĞI SEVGİ KÖKLEŞMtŞEFE'yi yitırmenin acısı içindeyiz. Sevgili arkadaşımıza Tanrıdarı rahmet, ailesine başsağlığı dileriz. Sevgili arkadaşımız Yard. Doç. Dr. DSFye ihtar (liiitfarafı I. Sayfada) ÖZEL MODA LİSESİ Istanbul Üniversitesı Diş Hekimliği Fakültesi öğrenci kimliğimi ve pasomu kaybettim, hukümsüzdür. SÎYAMEK REFtZADE 1727 yaşlarında bayanlar, İngiltere'de çocuğa bak, karşıiığında Ingilizce öğren. 1585342 Müracaat tel: 338 64 39 Dr. LÜTFİYE EREMEKTAR VE AİLESİ müne rağmen, kurucular kurulu tarafından olusturulmadığının saptandığını bildirdi. Siyasi Partiler Yasası'nın ilgüi maddesi, siyasi partilerin kongreleri yapıüncaya kadar partinin il ve ilçe teşkilatına ait zorunlu organlann kurucular kurulu ta
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle