19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİSAN 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Kaçarken yakalandılar T7 dirne (aa.) Edime'nin Hı Karaağaçbölgesinden Yunanıstan'a kaçmak isteyen 3 Türk, güvenlik kuvvetlerince yakalandu Yetkililerden alınan bügiye göre, Metin Şen (22), Yadigâr Çakmak (22) ve Veli Demir(23) Yunanistan'a kaçmak isterken sınır devriyeleri tarafından eie geçti öteyandan Edime sımnndan Bulgaristan'a kaçmak isteyen Ruhşen Selahattin (24) iie Abbas Doğana da (22) sınır devriyeleri tarafından yakalandi. 1 MSP'de tuttugumuz yolu sürdürtiyoruz ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) MÇP Genel Başkanı Abdülkerim Doğru, kapatılan MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'in "genel başkanlık" önerisini MSP'Ii birkaç arkadaşıyla görüştükten sonra kabul ettiğini açıkladı. "MSP'de tuttuğtımuz yolu siirdürüyonız" diyen Doğru, "Türkeş'in 9 ışığına sahip çıkacak mısınız?" diyerek, "9 ışığı bilemiyorum. Tetkik imkânı bulamadım."biçiminde konuştu. Abdülkerim Doğru, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, hedeflerinın "milletin ıstıraplannın dinmesi ve yaraların sarılması" olduğunu söyledi. Alpaslan Türkeş'le hükümette Başbakan Yardımcısı iken temasının olduğunu anlatan Doğru, şöyle dedi: "Keder paylaşıluıca azalır, sevinç paylaşıluıca çoğalır. Bu söz çok yerinde bir sözdiir. Sayın Türkeş'i geçen çarşamba günü ziyarete gittik. Hapisten çıkhğında arkadaşlanm Ankara dışında oldukları için gidememiştik. Memleket meseleleri görüşüldii bu ziyaret sırasında. Ayn düşünmüyoruz kendileriyle. Milliyelçilik kimsenin inhisarında değildir. MSP'nin MHP'den bir farkı yok. Elhamdülillah Muslumanım. Laikliğe bağlıyız. MSP ne ise MHP de o. Kongrede şunu gördiimki aynıyız." Türkeş'in genel başkanlık önerisine, "politika bilmediği"' yanıtını veren Doğru, arkadaşlarına danışacağım, onların kabul etmesi durumunda Türkeş'e "evet" diyeceğini söylediğini anlattı. Yanındaki MSP kökenli arkadaşları Hulusi Ozkul ile Vahdettin Karaçorlu'nun "evef'i uzerine genel başkanlığı kabul ettiğini belirten Doğru, "Kendisine başbuğ denilmcsinden hoşlanıp hoşlanmadığı?" kuHanılan sıfatlardır. Başbuğ eski Turkistan'da kullanılırmış. Başkan demek. mantıki hatadır benec. Bu kelime ecdadımızındır. Bu kelimeyi iftiharla kullanırım." Doğru, "Siz milliyetçi misiniz?" sorusuna ise, "Milliyetçilik sözıi yanlıştır. Onun ticaretini yapıyormuşuz gibi geliyor bana, birçok şeyde hatalar var. Herkes milli şuurun içindedir" yanıtını verdi. vermeyin' der. Ben lahkik imkânı bulamadım. Tiirkeş Mecliste benim gibi düşüniirdiı. Türkiye'de çok şev karıştınhyor. Hiç kimsenin memlekete haksızlık yapacağına inanmıyomm. Bir kötiilük oluyorsa. kökii dışandadır. Biz bir aileyiz. Böyle bir milletiz." MKYK IYELERİ MÇP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelikleri için tek liste ile yapılan seçim sonunda, aralarında Alpaslan Türkeş'in oğlu Yıldınm Tuğrul Türkeş'in de bulunduğu şu ısimler seçildi: Dr. Devlet Bahçeli, Ali Güngör, Mehmet Refet Eke, Şevket Bülent Yahnıci, Yıldınm Tuğrul Tiirkeş (Alpaslan Türkeş'in oğlu), Muharrem Şemsek, Prof. Dr. Sabri Akdeniz, Dr. Seyfi Şahin, İsmail Hakkı Yılmaz, Bayram Çamkerten, Mehmet Erdernir, Kemal Acı, Bahattin Ergczer, Abdurrahim Karakoç, Muzaffer Kader, Vedat Alagöz, 1brahim Cihan, İhsan Doğan, Mevlüt BüyUkesen, Ömer Haluk Pirimoğlu, Hüseyin Abbas, Mehmet Hulusi Ozkul, Vahdettin Karaçorlu, Mehmet Nihat Karakurum, Kâmil Ahmet Mumcu, Nezir Sağlara, Muammer Enver Özkan, Ziya Ydmazbilen, Osman N'uri Bahadır, Mehmet Goktolga, Ali Koç, Dr. Mirza Ali Ağamirzaoğlu, Cengiz Genç, Abdülhadi Toplu, Adnan Özdere, Ka>a Alp kartal, Mustafa Özturk, İbrahim Terzi, Necati Sarsmaz, Mehmet Ali Tannverdi, Sırn Erkuş, Nurettin Taşar, Muzaffer Eriş, Refel Köriiklü, İhsan Sonkaya, Bahri Zorlu. Suat Soytürk, Erol Akın, Mahmut Yoğurtçuoğlu, Şahin Duman, Semahat Müftuoğlu, Fatih Şükrüoğlu, Sabri Öztezcan, Mehmet Tanır, Naci Kamburoğlu, Yaşar Erbaz, Hasan Akgül, Ayhan Özer, Muharrem Bülbül. Abdullah Doner, Fahrettin Piyade, Ahmet Yalav, Mehmet Alanyuva, Ahmet Özsoy, Talat Altaylı, Sinan Ocak, Koray Aydın, Muzaffer Karabıyık, İbrahim Sönmez, İsmet Ergani, İbrahim Kocaoğlu, Hasan Ozarslan, Rahmi Kurtkaya, Murat Efe, Emin Bektaş, Hasan Yıidtzhan, Celal Biçer, Salim Kozan, Sami Cezzaroğlu, Raşit Tabak, Osman Çevik, Muttalip Polat, SerdarErbil, Abdulkadir Bilgin, Halil Harman, Ahmet Sankaya, Mevlüt Dedeoğlu, Mustafa Uluğ, Vahdettia Kılıç, Basri Erdem, Ergin Bayramcı, Hacı Mehmet Dağıstanli, Şukrü Yurdakök, Recep Binatlı, Emsalettin Cengiz, Ahmet Göktaş, Hamdi İnanç, Dr. Şahin Türkboylan ve Yakup Gürkaynak. Merkez Disiplin Kurulu üyeliklerine ise Selim Debre, Muhlis Şensöz, Yaşar Peker, Hüseyin Ünlüel, Yaşar Kılıç, Seyfettin Ercan ve Mustafa Topal. MÇP Genel Başkanı Doğru: 9 ışığı inceleyemedim DIYDUK/GORDIK YALÇiN PEKŞEH Sinema Günleri Serüveni... Çektiğimiz sıkıntıların biraz geri kalmışlığımızdan, biraz kötü yöneticilere sahip olmamızdan, biraz eğitimsizlikten ama daha çok acı çekmesini seven bir ulus olduğumuzdan kaynaklandığı yolunda kuvvetlı kuşkular içindeyim. Acaba biraz "mazoşıst" bir topl j m muyuz? Bu girişten sonra lafı Istanbul'da geçen hafta sona eren "Sinema Günleri"ne getirmek istiyorum. Çünkü bu film festivali yukarıda belirttiğim kuşkularımı biraz daha kuvvetlendirdi... yerine "Himatsuri Karakumy 45 v teni" ve "Derevo Jamal" filmleri için bilet sağladıklarını belirtiyorlardı. istediği filmlere bilet bulamadığım için üzüleceğini sandığım dostum, durumu kendisine ilettiğimde sevinçten havalara uçuyordj. "Himatsuri Karakumy 45 v teni" filminin ne olduğunu sorduğumda ise aldığım yanıt şu oluyordu: Film değil mi? Ben de öyle sanıyorum. Film olmasa teklif etmezlerdi. Fakat ne filmi, kim oynuyor, kim yönetmiş? Bunları biliyor musun? Sorularım karşısında dostum "bunların ne önemi var" gibilerinden şaşkın şaşkın baka kalıyordu. Bilet bulunmuşken ne filmi olduğu sorulur muydu? Film olsun da ne filmi olursa olsundu... "AYIN KARANLIK YÜZÜ" VE BENİM ACIKLI HALİM Ben işin gücün arasında doğrusu Sinema Günleri'ni pek izleyernedim. Nasılsa boş olduğum bir akşam da Moda Smeması'nda "Ayın Karanlık Yüzü" adlı Danimarka filmini görmeye gittim... Elimdeki broşürde konu kısaca özetlenmişti. Kıskançlık nedeniyle kansını öldüren genç bir adam, 16 yıllık cezasını çektikten sonra cezaevinden çıkıp kızını aramaya başlıyordu. Bu arada bulaşıkçılık yaparken, tanıştığı bir Türk ailesi ile birlikteoturmaya başlıyor ve olaylar gelişiyordu. Herhalde seyrederken tadı kaçmasın diye konunun aynntıları açıklanmıyordu. Sonuçta bu kadar bilgiyle Moda Sineması'nm koltuKİarına kurulkizce yazıları okuyarak ve tabii hiçbir şey anlamayarak filmi izlemeye koyuldum. Bu film serüveni sırasında şansın yüzüme güldüğü anlar da olmadı değil... Orneğin filmdeki Türk aile ve aile reisi rolündeki Yavuzer Çetinkaya Oanimarka'da yaşamalarına karşın, ülkenin dilinı öğrenememiş kişiler rolündeydiler. Bu yüzden dertlerini Türkçe anlatıyortardı. Boylece filmin bazı bölümlerini anlayabiliyor ve şansıma dua ediyordum. öyle ya bu aile bir rastlantı sonucu Türk olmayıp da Japon olsaydı ne olacaktı? Ikinci bir şans, filmin ortasında verilen arada gelip beni buldu. Seyirciler arasında Nokta dergisinde foto muhabirliği yapmakta olan Danimarkalı Erık Molberg Hansen de vardı. Bir sigara içimi boyunca kendisini bir köşeye sıkıştırarak ne olduğunu sordum. KH saca özetledi. Hiç olmazsa ilk yarıyı öğrenmiştim. SİNEMA ARKADAŞINIZ DANİMARKALI OLSUN... İkinci yanda film, daha da hızlanıyordu. Cezaevinden çıkan Danımarkalı sonunda kızıyla karşılaşryor, hemen ardnv dan yeniden cezaevine atılıyordu. Ben yine hiçbir şey anlamıyordum ama sinema çıkışında Erik'ten yeni bilgiler alma umuduyla pek de aldırmıyordum. Fakat şansın da bir sının vardı. Çıkışta Erik'in benden önce sinemayı terk ettiğini dehşetle fark ediyorum. Bu yüzden filmde neler geçtiğini anlamam artık olası değil... Oiğer seyircılerin aralarında yaptıkları konuşmalardan da kesin Milliyetçiler kurultayı MTR Aydınlar Ocağı 'nca "Milliyetçiler kurultayı" düzenlendi. 24 nisanda Istanbul'da başlayacak ve üç gün sürecek "Milliyetçiler 4. Büyük llmi Kurultayı"nda çeşitli komisyonlarm hazırladığı raporlar tartışılacak. Kurultay 'da, "kultür", "eğitim", "dini hayat", "iktisat", "çalışma hayatı ve sağlık", "dış politika", "gençlik" ve "21. yüzyıla doğru Türkiye" konularmın ele alınacağı bildirildi. J Jaber Merkezi Beceri kursları / stanbul (a.a.) Esnaf Sanatkârlar Vakfı'nın Devlet Bakanlığı'nın koordinatörlüğunde düzenlediği, "Bilgi ve Beceri Kazandırma Kursları"nı bitiren 88 kursiyere dün törenle diplomaları verildi. Törende konuşan tstanbul Valisi Nevzat Ayaz'ın verdiği bilgiye göre, 40 meslek dalında açılan 121 beceri kursunun 56'sı tamamlandı. Kurslara devam eden 1200 genç diploma almaya hak kazandı ve bunlardan yalnız 79'u is aradı. Halen mevct 65 kursa 2.394 kursiyer devam ediyor. MÇP'nin yeni Genel Başkanı Doğru 'Safkan, yanmkan, Arapatı gibi kayramlar, hayvanlar için kullanılan sıfatlardır' diyen Abdülkerim Doğru, 'Başkan demek bence mantıki hatadır. Başbuğ ecdadımızmdır. Bu kelimeyi iftiharla kullanınm' şeklinde konuştu. "MHP'nin davasına inanıp sorusuna şu karşıhğı verdi: "Kongrede bana 'başbuğ' de inanmadığı ve bundan sonra bu diklerini duymadım. Ama siz dava)a sahip çıkıp çıkmayacaduymuşsunuz, inanınm. Ben di ğı?" sorusunu da Doğru, şöyle le hassasiyet gösteren bir insa yanıtladı: nım. Safkan, yarım kan, Arap "Kuran'ın hükmiidUr. 'Bir atı gibi kavramlar hayvanlar için olayı tahkik etmeden kararı Ataköy'e turizm merkezi Magazin Servisi Ataköy Turizm Merkezi ile Fransız mağazalar zinciri Printemps ve dünyanm en büyük oteller zinciri, Amerikan otelcilik işletmesi "Holiday Inn" arasında ortaklık ve işletme anlaşması imzalandı. Anlaşma, Ataköy Turizm Merkezi'ndeki mağazaların işletilmesi ve otel yapımı konularmda işbirliği öngörüyor. tmza töreninde konuşan Kultür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz, bu projenin turizm açıstndan yeterli gelişme gösterecek bir bölgede gerçekleştirilmesinin ayrı bir önem taşıdığını söyledi. Baymdırhk ve Iskân Bakanı Safa Giray da "Türkiye, dünya ile kucaklaşan, dünya ile aynı masaya oturan bir ülke olarak kendini göstermiştir" dedi. Ataköy Turizm Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bayraktar ise konuşmasında, tesisin yıllık cirosunun 1 milyar dolar olacağını, 150 milyar doların üzerinde döviz girdisi sağlayacağını söyledi. Holiday Inn adına Peter M.Gee, BİR FRANSIZ KADININGÜNLÜĞDAtaturk Turizm Merke Printemps adına Gerard Leroy ve Hüseyin Bayraktar zi bir tanıtan gecesi düzenlerken Fransız mağazatar zinciri Printemps da "Bir Fransız Kadının Günlüğü" adlı bir defile sundu. Defilede arasında imzalanan anlaşma, lüks Christian Dior, Pierre Cardin, Guy Laroche, Kenzo, YvesSaint La oteller, kapalı çarşı, urent, Popy Moreni, Georges Rench gibi dünyaca ünlü moda evle moda ve tekstil merkezi, özel yat limamnı kapsıyor. rinin kreasyonlan büyük Ugigördü. (Fotoğraf: LEVENT ÇAĞLAR) "Çocuk 87" Fuarı açıldı / ' stanbul (Anka) Bu yıl 9. 'su gerçekleştirilen "Çocuk 87" Fuarı tstanbul Odakule'de açıldı. 50 fırmanın katıldığı fuarda çocuklara yönelik okul araç ve gereçleri, oyuncakları, mobilyalar, spor malzemelerı ve çocuk giysileri sergileniyor. Fuar 29 nisana kadar açık kalacak. Adalar'da turizm / ' stanbul (a.a.) Turizm programına dahil edilen Adalar'da, modern konaklama tesisleri inşa edilecek. Adalar Belediyesi 'nden yapılan açıklamaya göre, yazhk tatil beldesi Adalar'da 14 bin 500 kişi yaşıyor. Yaz aylarında ise nüfus 500 bine ulaşıyor. Açıklamada, Bakanlar Kurulu'nun Heybeliada ve Büyukada'yı turizm merkezleri arasına dahil etmesiyle, buralarda önemli turizm hareketleri yaşanacağı belirtildi. Açıklamaya göre, Adalar'da turistler için bazı yenilikler de hazıriandı. Bu yaz, turistler, Paris ve Roma'da olduğu gibi ışıklı elektronik rehberlerden yararlanacaklar. Elektronik rehberler, turistlere gezilecek yerler konusunda yardımcı olacak. İstanbul sinemalannda son günlerde birbirinden önemli ve güzel filmler oynuyordu. Üstelik bu filmler yenilik açısından dünya sinemalan ile yanşıyordu. "Benim Afrikam", "Gülün Adı" ve "Mona Lisa" örneğin... İşte bu önemli ve yeni filmler müşterisizlikten boş sıralara oynarken, ulusça Sinema Günleri'nin biletleri peşine düşmüştük. Hem de ne düşme... Önceden yer ayırtmak için dilekçeler dolduruluyor. sabahın körünrje bilet gişeleri önünde kuyruklara giriliyor, araya eş dost sokularak bilet peşinde koşuluyordu. (Gerçekten sadece "bilet peşinde" koşulduğu sonradan ortaya çıktı. Biletleri elde edenler muratlanna ermiş, sinemalara gitmemişlerdi. Birçok film yine boş sıralara oynarken, düzenleyiciler gazetelere, "sinemalarda yer vardır" şeklinde ilanlar vermek zorunda kalmışlardı.) "HİMATSURİ KARAKUMY 45 V TENİ" Hiç ilişkim olmadığı halde, "araya sokulanlar" arasında ben de vardım. Eşdost çevresinden bana bile, acaba bir torpıl yapıp yapamayacağım konusunda istekler geldi. Bir dostumun elime tutuşturduğu listeden, "Seznicko ma strediskova", "Cuzaja belaja i rjaboj" ve "Speriamo che sia femmina" adlı filmleri "mutlaka görmek istediğini" öğreniyordum. Başka çare kalmayıncayardımlarına başvurduğum "Sinema Günleri" ilgilileri bu filmlere yer bulamıyor, onların dum, filmi izlemeye başladım. Başta da belirttiğim gibi film Danimarka filmi olduğu için konuşmalar Danimarkaca idi. Nasıl olsa alt yazıları vardır diye düşünüyordum. Ama kısmetsizlik burada da karşıma çıktı. Filmin alt yazıları dünyanm en az bilinen dillerinden biri olan Portekizce idi. Gece seanslarında spontane çeviri de yapılmıyordu. Sinema Günleri'ne meraklı dostların sonradan söylediklerine göre bu da benim şansımdı. Çünkü filmi anlamasam bile hiç olmazsa kafamı dinleyebilmiştim. Böylece Danimarkaca konuşmaları dinleyerek ve Porte bir sonuç çıkmıyor. Kimine göre adam hırsızlık yaptığı için kimine göre bir eşcinseli öldürdüğü için bazılarına göre de eski bir suçtan dolayı cezaevine konulmuş bulunuyor... Bu bana bir ders oluyor. Bundan böyle Sinema Günleri'ne giderken yanımda bir Danimarkalı veya Portekizli dolaştırmanın gerekliliğini biliyorum artık. Gelecek yıl, bütün önlemlerimi almış olarak gideceğim Sinerna Günleri'ne... Bunun için şimdiden çeşitli uluslardan kişilerle arkadaşlıklar kurmam gerekiyor... Dalan: Bazı Safa Giray, Anayasa Mahkemesi'nin iptal karannı eleştirdi: Güney Kıbrıs'ta saldırı T efkoşa (a.a.) Kıbrıs MJ Rum kesimindeki Dikelia tngiliz Üssu'nden Ağratur Üssü'ne gitmekte olan bir tngiliz astsubayıyla 16 yaşındaki kızının bulunduğu askeri bir jip, Limasol kentinin sekiz kilometre batısmda, silahlı ve maskeli iki kişi tarafından pusuya düşürüldü. Kimlikleri ve amaçlan belirlenemeyen iki saldırganın açtığı ateş sonucu, kimliği açıklanmayan astsubaym bacağından, kızının da sırtmdan yaralandığı bildirildi. İngiliz Askeri Sözcusü Johhny Rogers, yaralıların durumlarının ciddi olmadığını söyledi. Van, Urartu döneminden daha geri DSP Genel Başkanı, Başbakan'a "Basınm, bu açıklamayı gereği gibi yansıtmayabileceğini düşünerek, bir nüshasını da size sunuyorum" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, "Baanuı gerefi gibi yansıtmayacagı" endişesiyle Van izlenimleri ve gözlemlerini kapsayan demecinin bir kopyasını Başbakan Turgut Özal'a gönderdi. Ecevit, açıklamasında, "Sayın Başbakan, Van ilimizd#ki gözlem ve izlenimlerimi, bugün verdigim bir demeçle kamuoyuna açıklama>a çalışıyorum. Fakal basınm bu açıklamayı gereği gibi jansıtmayabüecegini duşunerek, bir nüshasını da size sunuyorum" dedi. Rahşan Ecevit 197879 yıllannda Van'da başlatılan köykent deneyiminin baltalandığım, bazı sınır koylerinde köylülerin yıllardır vergisini ödedikleri tapulu topraklarına devletin el koyduğunu, Hazine tarafından "tapu iptal davalan" açıldığını, köylunun ise davalan izlemeye gücünün yetmediğini belirtti. Ecevit, açıklamasırun sonunda şu görilşlere yer verdi: "CNaganüstii zenginlikteki doğal kaymklanna ve coğrafi konumunun sagladığı geniş olanaklara karşın, Van ilimiz, bundan yaklaşık uç bin yıl öncesinin Urartu dönemiyle Vıyaslanamajacak kadar yoksuldur ve geri bırakılmışlır." Rahşan Ecevit Özal'a demeç gönderdi 7Haziran'adoğru beiediye başkanlarının tizerine aşırı gidiliyor İstanbul Haber Servisi Genç İşadamlan Derneği'nin düzenlediği yemekli toplantıda konuşan İstanbul Anakent Beiediye Başkanı Bedrettin Dalan, son günlerde bazı beiediye başkanlarının üzerine aşırı denecek düzeyde gidildiğini öne sürdü. Dalan, çok sayıda işadamının katıldığı toplantıda belediyelerin demokratik kuruluşlar olduğunu, onlan müfettişlerin yanı sıra sokaktaki vatandaşların da kontrol ettiğini söyledi, "Tiirkiye'de 700 belediye başkanı vardır. Tüm beiediye başkanlannı aynı kabın içine sokamazsınız. Bu olaylar vatandaşlara hizmet götürenlerin moralini bozar. Vur deyince öldiirmeyelim, hesabı yine toplum öder" diye konuştu. Toplantıya bir gazetede hakkmda yolsuzluk iddiaları olduğu öne sürülen Şişli Beiediye Başkanı Mehmet Emin Sungur'la gelen Dalan, Cumhuriyet muhabirinin "Tahir Aktaş hakkındaki iddialardan sonra omuz vermediniz, bugün Şişli Beiediye Başkanı Sungur'la birlikte yemeğe gelmenizi kendisini desteklediğiniz şeklinde yorumlayabilir miyiz?" sorusuna, "Basın hurdür, bundan ne anlam çıkartırsa çıkartır" karşılığını verdi. Toplantıdaki konuşmasının son bölumünde Sungur'a ağır haksızlık yapıldığını öne süren Dalan, bu konuda gerekli yerlere gerekli açıklamayı yapacağını, Maçka1 daki inşaatın kaçak olmadığını, o işin altında kendi imzasının da bulunduğunu söyledi, "Arkadaşım pırıl pırıldır" dedi. Şişli Beiediye Başkanı Mehmet Emin Sungur da hakkında soruşturma yapılması için savcılığa başvuracağını söyledi. Bakanlık ınufettişlerinin araştırma yapmasını istedi. "Boğaz 'âbâd'olacaktı" Baymdırhk ve Iskân Bakanı Safa Giray, "Biz oralara güzel köşkler yapılmasmı planlamıştık. Şimdi bir yeri planlamazsamz, orayı gecekondu basar. Boğaz'da da parasım veren adam oturur. Başka çaresi de yok" dedi. İstanbul Haber Servisi Bayındırlık ve İskân Bakanı Safa Giray. Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen Boğaziçi Yasası ile ilgili maddenin "Boğaz'ın âbâd olmasını sağlayacak" bir madde olduğunu öne sürerek, "Biz oralara güzel köşkler yapılmasını planlamıştık. Şimdi bir yeri planlamazsamz, orayı gecekondu basar. Boğaz'da da parasım veren adam oturur. Başka çaresi de yok. Orası dünyada bir tanedir" dedi. Kultür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz ile birlikte ANAP İstanbul İl Merkezi'nde partililerin sorunlarını dinleyen Bayındırlık ve İskân Bakanı Safa Giray, Boğaziçi Yasası ile ilgili soruları yanıtladı. Boğaziçi Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen maddeleri ile ilgili gerekçesini henuz görmediğini söyleyen Giray, inceleme yaptıktan sona gerekirse başka bir madde önerisi yapacaklannı bildirdi. İptal edilen maddeyi savunan Bakan Giray şöyle konuştu: "Bir yere bakılırsa orası âbid olur. Boğaz'da bugün görduğümüz güzellikler nasıl meydana gelmiş. Zamanında padişah, şu vezire, şu paşaya bilmem neye buralarda yerier vermiş. Koruluklar. bakımlı. güzel binalar öyle çıkmış meydana. Boğaz'ın kullanılmamış yerleri var, yukarıya doğru. Oralara bakarsanız Boğaz çoraktır. yeşil bile göremezsiniz. Mesela bir Ayşe Sultan Konısu, bir Kuzguncuk Korusu. şey korulan bunlar hep birtakım insanlara tahsis edilmiş ve bu adamların bakarak, el emeği ile büyüttükleri korulardır. yeşillikler öne çıkmıştır. Güzel binalarda öyle yapılmıştır. Böyle yerleri ortaya çıkarabilmek para ister, emek isler, insanların uğraşması gerekir." Bakan Giray, Boğaziçi'ni güzelleştitmek amacıyla en az 5000 m : 'lik bir alanda yüzde 6 inşaat : izni verildiğini, bunun da 300 m yapacağını, iki kat olması nedeniyle de 600 nv'lik bir kullanım alanı olan köşkler yapılmasmı planladıklarını anlatarak, "Bö>İe bir köşk yapsın adam, bahçesine de baksın. O zaman Boğaz güzelleşir" dedi. Planlama yapılmaması ve bazı şeylere izin verilmemesi durumunda, "Boğaz'ı gecekondu basar" diye konuşan Giray, şunları söyledi: "Bugün Çamlıca Tepesi'ne doğru bir bakın, Oralar planlandı da mı öyle oldu? Yaptırmam dediniz, ondan sonra yapıldı. Hadi buynın kurtann şimdi bakalım. Yani yasaklamayla olmaz bu işler, planlama iie olur. İyi bir planlama yaparsııuz, Boğaz güzelleşir. Boğaz'da da parasım veren adam oturur. Başka çaresi yok. Dünyada bir tanedir orası. iptal edilen madde Boğaz'ıı âbâd olmasını sağlayacak bir madde idi. Şimdi bakacağız gerekçesini görecegiz. Yasakla hiçbir şeyin olmadığını biz, kendimiz ve sizler hep birlikte görtiyoruz. Her türlü yasak vardı. Ankara'mn etrafı ne oldu, tstanbul'un etrafı ne oldu? Yasak yerine çözüm getirmek lazım, çözümü bulmak lazım." Ote yandan Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da iptal edilen maddeler ile ilgili olarak şunları söyledi: "Anayasa Mahkemesi'nin karan tartışılmaz. Ben henüz gerekçeli kararı okumadım. Gerekçeli kararda ne diyorsa onu uygulayacagu. Bilindiği gibi kararlar makamına şamil yani geçmişe donük kullanılmaz. Bugüne değin ruhsatını almış olan inşaatiar yapılır. Bugünden itibaren herhangi bir ruhsat verilmez. Eski ruhsatlar geçerlidir." Emekköy'de seçmen patlaması BURSA (Cumbsriyet Bttrosu) 7 haziranda beiediye seçimleri yapüacak olan Bursa'ya bagh Emekköy'de, bir önceki seçime göre seçmen sayısmda yüzde 94'ltik bir artış oldu. 25 Mart 1984'te gerçekîeştirilen "yerei seçim"lerde, "il genel meclisi" üyeliği için oy kuttanan Emekköylü sayısı 68"? iken, önceki gün askıdan indirüen "ön seçmen listeleri"nde bu sayı 1336'ya ytikseldi. ANAP, SHP, DYP, DSP, RP, IDP'nin aday göstereccği bddenin nüfusu, 1985 sayımına göre 3396. Emekköy'de, 25 Mart yerel seçimleri sonrasında yaşı büyüyerek "seçmen oitctiği" kazananlann sayısı 2O5'W kaldı. 377'si Bursa dışından, 67'si kent içinden toplam 444 kişi beldeye "nakil" istetninde bulundu. Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nde yaklaşık 15 yıldır bir geçmişî bulunan Emekköy'ün tamamını, Bursa dışında gelenler oluşturuyor. Yüzde 94'lük bir seçmer. artışının bulunduğu Emekköy'e istenen nakillerin büyiik bölümtt Giresun, Bitüs ve Muş'tan goç ederek Emekköy'e yerleştiklerini iddia edenlere ait. 7 hazjranda 85 beldede gerçekleştirilecek beiediye seçimierinden birinin yapılacagı yer olan Iznik'e öaglı Boyahca köyünde de seçmen sayısı 1047'den 1230'a yükseldi. Boyalıca'da seçmen özelüğine ilk kez sahip olanların sayısı 208 olarak beiirlendi. Boyalıca'ya nakil isteyenlerin 8 kişi olduğu öğrenildi. Askıdan indirüen "ön seçraea" Ustekrine itiraz ederek, adının yazılmasım isteyenler için, ilçe seçim kuruliarı oy kullanma tarihine kadar inceleme yapabilecekler. Il Seçim Kuruîu'na yapılan başvurularm incelendiğini bildiren bir yetkili, "Biz geJea Utimctgâli senetlerine göre işlem yapıyoruz. Mfttbu diekçejri dotâarantann, daka dsce oy kulİandıkiariBi soyledikleri bölgenİB seçim kurelhmna durumu yazı Be bMdiriyoruz. Ymataruaıza gelecek yaaıtterda başvuru sahibinin 6 Ktam 1983 ya da 25 M t r 1984'teki seçimlerde oy kuUandıfının betirtUaesi haiade. ba kişinin 'kesin seçmen' Ustekrine ataaBUs gerçckkfecek, $e<imkrde oy kullaamadı|) bettrteBine, seçmen Hstekrist atanayacagız ve itirazısı reddedecegiz" şeklinde konuştu Siyasi partilerin Bursa il yöneticileri, Emekköy'de seçimin kaderini, 'nakil' isteminde bulunanlarla, yeni seçmen olanların belirleyeceğini savunuyorlar. Beldede 6 Kasım genel seçimlerinde ANAP 323, HP 167, MDP de 110 oy almıştı. Hollanda Genelkurmay Başkanı Ankara'da A nkara (a.a.) SM. Hollanda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Goof L.J. Huyser, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ'un davetlisi olarak resmi bir ziyaret için dün Ankara'ya geldi. Konuk Genelkurmay Başkanı resmi temaslanna bugün başlayacak. Hollanda Genelkurmay Başkanı orgeneral Huyser, Türkiye ziyaretini 24 nisan cuma günü tamamlayacak. Vehbi Gül'e evrak çalmaktan veni dava yeni SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun'un ANAP'lı Beiediye Başkanı Kemal Vehbi Giil hakkında Cumhurbaşkanına hakaret ettiği savıyla açılan dava dosyasındaki ifade tutanağını almak suçundan yeni bir dava daha açıldı. Gazetemizde 20 Ocak 1987 tarihinde yayımlanan bir demecinde Cumhurbaşkanına hakaret ettiği savıyla dava açılan Gül'ün Asliye 2. Ceza Mahkemesi'nin 1987/64 sayılı dava dosyasında bulunan hazırlık soruşturmasına ait ifade tutanağıru çaidığı savıyla başlatılan soruşturma sona erdi. Samsun Cumhuriyet Savcısı, Necdet Metin Gülenter Beiediye Başkanı Gül hakkında dosyadan evrak almak suçundan TCK'nın 275. maddesine göre yeni bir dava daha açtı. Açılan bu davada beiediye başkanmın 3 yıla kadar hapsi istendi. Bu arada Asliye Ceza Mahkemesi zabıt kâtibi Dinç Öcal hakkında da TCK'nin 230/1 maddesine göre görevi ihmalden dava açıldı. 10 nisan günü sanık olarak yargılanacağı Asliye 2. Ceza Mahkemesi kaleminde 1987/64 sayılı dava dosyasıriı inceleyen Kemal Vehbi Gul'ün bu incelemesinden sonra C. Savcılığı'nca alınan hazırlık soruşturmasına ait ifade tutanağının bir sayfasınm kaybolması üzerine "hırsızlık zaptı" tutularak savcılığa ihbarda bulunulmuştu. Sigorta kartımı kaybettim. Hiıkumsuzdur. ALİ RUA AK1NCI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle