19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NÎSAN 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAÎL GVLGEÇ CUMHURtYET/5 Rakibi Salieri'nin yazgısını yine Mozart değiştirdi Günümüz müzikseverlerince pek tanmmayan 18. yıl Salzburg'ta yineleneceğini beyüzyıl bestecisi Antonio Salieri, son zamanlarda lirtiyor. birden moda oldu. Müzik uzmanları, Mozart'ın dehası döneminde Mozart'ın rakibi olan Salieri'nin Bir haber ajansı, New Jersey gündeme gelmesinde, Amadeus" adlı oyun ve konserlerinde Salieri'nin Si BeJîlmin büyük rolü olduğu kanısında. rnol "Mass"ının dünyada ilk kez Kültttr Servisi Bir oyun ve bir film, tarihin derinliklerine gömülü bir besteciyi yeniden gündeme getirmeye yetti. Peter Shaffer'in ülkemizde de sahnelenen "Amadeus" adlı oyununun, özelükle 1984 yılında Milos Forman tarafından beyazperdeye aktanlmasından bu yana, yapıtlannın hemen hiçbiri günümüz müzikseverlerince bilinmeyen 18. yüzyıl bestecisi Antonio Salieri, Avrupa müzik çevrelerinde moda oldu. Dünyanın belli başlı kültür merkezlerinde sahnelenen, ardından Forman gibi usta bir yönetmen tarafından sinemaya uyarlanan "Amadeus"un, Salieri'nin Mozart'ın kıskanç ve ölümcül rakibi olduğu görüşünü işlemesinin, kuşkusuz Salieri'nin müzik dünyasında yeniden ortailişkin partiturlar, mektuplar ve özgün belgeler sunuluyor. Salieri, 35 yıllık bir aönemde, 40 kadar opera bestelemişti ve günümüzde bunlardan hemen hiçbiri pek bilinmiyordu. Oysa son zamanlarda bunlardan bazılan sahnelendi, bazılannın sahnelenmesi tasarlanıyor. Salieri'nin "Falstaff" operası geçen yıl plağa kaydedildi, ocak ayında Parma'da sahnelendi, önümüzdeki aybaşlarında da Bordeaux Mayıs Şenliği'nde sergilenecek. Salieri'nin birçok operasmın eleştirel basırm yayma hazırlanıyor. "Amadeus" fılminin gösterime çıktığı 1984 yılında Schwann plak ve kaset kataloğunda Salieri'nin yalnızca 4 yapıtmın adı geçiyordu ve bunlann en önemlisi de flüt ve obua konçertosuy 'Amadeus' SalierTyi meşhur ettî seslendirildiğini ileri sürdü. Ancak Dr. Angermüller, bu savı yalanlayarak, yapıtın belki ABD'de ilk kez seslendirilmiş olabileceğini, oysa Si Bemol "Mass"ın çok iyi tanındığını ve "birçok kez" seslendirildiğini belirtti. Dr. Angermüller, aslında Salieri'nin müziğinin niç de sır olmadığını, bestecinin ardında el yazısıyla yazılmış yapıtlanrun bir kataloğunu bıraktığını söylüyor. Gerçekler bir yana, Salieri'nin oyunundaki kişiliği ile filmdeki kişiliği arasında da büyük bir aynm olduğu açık. Shaffer'in oyununda Salieri, engin müzik bilgisine sahip bir bestecidir. Salieri'nin trajedisi, Mozart'ın dehasını kavrayabilmesinden ve onunla asla boy ölçüşemeyeceğini bilmesinden kaynaklanır. Filmdeyse nerdeyse şeytani bir line getirdiği de birçoklannca biliniyordu. Nitekim, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı bir mektupta Mozart'ın, Saüeri'yi bir gece "Sihirli Fwt"e davet ettiğini ve Salieri'nin iki de bir "bravo" ya da "bello" diye ayağa fırladığmı yazdığı biliniyordu. Nitekim Dr. Angermüller de, "New Grove Müzik ve MüzisyenlerSözlügır'nde, Salieri'nin Mozart'ı zehirlediği savının hiçbir dayanağı olmadığını yazıyor. Viyanaü müzik uzmanlarına bakılırsa Salieri, yalnızca çok ürün veren bir besteci değil, aynı zamanda yarım yüzyıl süreyle Viyana muzik dünyasının en etkili kişisiydi. 1750'de, Mozart'tan altı yıl önce Italya'nın Verona kentinde doğan Salieri, sağlam bir müzik eğitiminden geçtikten sonra, 16 yaşında yetim kalınca, Habsburg Sarayı'nın önde gelen müzik yetkilisi Florian Gassmann tarafından Viyana'ya getirildi. Gassmann ölünce, Salieri onun yerüıe saray besteciliğine ve ttalyan operası şefliğine getirildi. O sırada 24 yaşında olan Salieri, 14 yıl sonra da saray "kapellmeister"liğine getirilecekti. Besteciliğinin ve yöneticiliğinin yanı sıra, aynı zamanda önernli bir müzik öğretrneni olan Salieri'nin öğrencileri arasında Beetboven ve Schubert de vardı. Bu iki büyük besteci kimi yapıtlannı Salieri'ye adamışlar, dahası Salieri, Mozart'ın küçük oğluna da hocalık yapmıştı. Tarih kitaplarının ve uzmanlann bize sunduğu gerçekler bunlar. Ama ne olursa olsun, Salieri bugün yeniden anımsanmasını, müzik dünyasında yeniden gündeme gelip, moda olmasını Mozart'a, daha doğrusu "Amadeus"a borçlu. Şimdi, özellikle Viyana müzik çevrelerinde bunun nasıl yorumlanması gerektiği tartışma konusu. Kaderin cilvesi olarak mı, Mozart'ın tarttşılmaz üstünlüğü olarak mı? PtKNtK PtYALEMADRA VAR. &UZALARDA . HIZLI GAZETEÖ NECDET ŞEN Konuştuklartfnızm ararnuda kalmasmı kararlaştmp geri döndük.. Zaten ortada konuşulmuş bi şsy öa yoktu yaDaha konuşmayo başkjmodan, panige kapıliprdağılmtştfm; r<zddaâ'<lec<zğifTKtefi Çok aminditn hertıoldeÇocukluk işhz &elki da romjntizm.. M 5 0 b'ımzda mazoş'ızm 0 Uarmp€.. B><w ^^^renk vzrmemeya ço\\ö'tr ara AVŞM kaşla göz amstnüa SSiPA 'ya caktırmoaan yanimo eokuldu v<z... ÇİZGtLİK KÂMtL MASARACl BÎz yG'RÎiNEbiK Mİ ? / ) FİLMDE VE OYUNDA MUos Formm'ın yönettiği "Amadeus" adhflbnde 18. yüzyıl bestecisi Antonio Saüeri'yi canlandıran F. Murray Abraham (solda), bu rolüyle Oscar almıstL Peter Shaffer'in "Amadeus" adlı oyunu bütün dünyada olduğu gibi 1984te Istanbul Devlet Tiyatrosu 'nda da sahnelenmis (sağda), oyunda Saüeri'yi Can Gürzap, Mozart'ı ise Alev Sezer canlandırmıstt. ya çıkarılmasında büyük payı var. Hele, Salieri'nin Mozart'ı kıskançlıktan zehirlediği "efsanesi", Salieri 'ye olan ilgiyi bir kat daha arttırdı. Nitekim, her iki besteci konusunda da önde gelen uzmanlardan biri sayılan Dr. Rudolph Angermüller, filmin Salieri'nin yeniden ilgi görmesinde, "olağanüslü etkisi olduğu" görüşüne katılmadan edemiyor. " A m a d e u s " sergigi Dr. Angermüller, "Amadeus"un iyi bir film, hatta çok iyi bir film oiduğunu belirtirken, gerçek tarihle karıştırılmaması için "film" sözcüğünü özellikle vurguluyor. Ancak, gerçek ne olursa olsun, "Amadeus" filminden sonra Antonio Salieri'nin yıldızının parladığı kesin. Şu sıralar "Amadeus"un hem fılminin hem de oyununun izlenmekte olduğu Tokyo'da, Suntory Müzesi'nde de "Amadens" başlığı altında bir sergi yer alıyor. Sergide her iki besteciye du. Şimdi Schwann kataloğuna Salieri'nin "Falstaff" operası, bir piyano konçertosu da eklenmiş bulunuyor ve katalogtaki Salieri maddesi her geçen gün kabanyor. Özgün belgeler Geçenlerde ABD'nin New Jersey eyaletinde Lawrenceville'deki Rider Koleji'nde verilen konserlerde, Salieri'nin Si Bemol "Mass"ı ve bir org konçertosu seslendirildi. "Amadeus"taki Salieri roluyle Oscar kazanan F. Murray Abraham'ın gönderdiği video kasetler, bu konserler sırasında gösterildi. Tokyo'daki "Amadeus" sergisi, Uİuslararası Mozart Vakfı'nın araştırma bölümü yönetirisi Dr. Angermüller ile Viyana'daki Müzik Dostlan Demeği'nin ortaklaşa çalışması sonucu gerçekleşti. DT. Angermüller, Japonlann sergi için fotokopi değil, yalnızca özgün belgeler istediklerini ve aynı serginin gelecek kişiliğe sahip olan Salieri, ölüm döşeğindeki Mozart'ın dikte ettiği "Requiem"i notaya dökerek, Shaffer'in deyişiyle, "Kendisine bir ölümsüzlük payı çıkarmaya" çalışır. Oyundaki ve »filmdeki "kurgusal" Saüeri'yi bir yana bırakırsak, kimdir gerçek Salieri? Kimi söylentilere göre, 1825'te 74 yaşında ölmeden kısa bir süre önce Salieri, Mozart'ı zehirlediğini itiraf etmiştir. Ama tarihçiler bu söylentiyi pek ciddiye almıyorlar. Yine de, Rus ozan Aleksandr Puşkin, bu zehirleme olayını "Mozart ile Salieri" adlı dramatik şiirinin doruk noktası yapmış, Rimsky Korsakov da bu yapıttan esinlenerek bir opera bestelemiştir. Salieri'den " b r a v o " Mozart ise, babasına yazdığı mektuplarda Salieri'nin "entrikalanndan" yakınmıştı. Ama Mozart'ın entrikalardan kuşkulanmayı bir alışkanlık ha AST IstanbuVa getiyor > ANKARA (a.a.) Ankara Sanat Tiyatrosu'nun başkentteki bu mevsime ilişkin etkinlikleri 26 nisan pazar günü sona eriyor. 19861987 tiyatro sezonunda Henrik İbsen'in yazdığı, Yılmaz Onay'm çevirdiği, Rutkay Aziz'in sahnelediği "Bir Halk Düşmanı" Vasıf Öngören'in yazdığı, Rutkay Aziz'in yönettiği "Zengin Mutfağı", Yılmaz Onay'm yazıp yönettiği "Bu Zamlar Bana Karşı" adlı yapıtlan sergileyen Ankara Sanat Tiyatrosu, 11 mayısa kadar Vasıf Öngören'in "Zengin Mutfağı" adlı oyunuyla istanbul'a konuk olacak. AĞAÇ YAŞKEN ECtLİR KEMAL GÖKHA* 'Haliçin Kurtuluşu9 için karikatiir yarışması TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARBUN 21 Nisan KUZSY KUTBUNUN SAHTE KASİF/f. AMERIKAJ.I TIPCOKTVKUFGEPERlCJC DA), KUZEYKUT8UNU 21 A//SM/ 19O6 Ş ĞN SÖYL£MİŞTİ. Bü TASIH, RO6&ST PEAÜY'NIN tCBÇF/UPEN B/K YtL ÖNCEStUE GHSTT/UMKTHYOı. COOK'UU İPPİASl BÜYÜK İLGİ 6OKMÜŞ, HEMOISlNE ÛM VE PABA KAZANP/BMIŞTT. ANCAK, KuruP6£ZfSıNP€ OHA EÇUK EPEN , Ğ ) , KESlN HBSAPİAR. VEKAN OS7WA Ç/KINCA, NIN OHAYI ıLE KAISŞILAA1PI. KCMU UZOAJ TIŞfLMAKlA 8teUtCTE,DAHA SONGAIABI COOK'UN 8/£ TOPSAK SATfÇr /ÇfA/ SAHTE/iÂISUICr S 6IISMESİ, PEARY'NİU SAI/fUI DO6&ULAR 6ÖRÜL.MÜÇTÜ.. "Tütün Yolu" yazarı Erskine Caldwell'ın edebiyat mirası 80 müyon satan 55 kitap Akciğer kanserinden ölen Amerikalı yazar Erskine Caldwell'ın "Tütün Yolu" adlı romanını satış açısından yalnızca "Kutsal Kitap" geride bırakabilmişti. Güneyin yoksul beyazlarını anlattığı için sansürle boğuşmak zorunda kalan yazar, Faulkner tarafından kuşağının en büyük beş romancısından biri sayılıyordu. Kültür Senisi 1930 ve 1940'lann ünlü Amerikalı romancısı Erskine Caidwell, 11 nisan günü 83 yaşında öldüğünde, ardında 43 dilde 80 milyon satmış 55 kitap bıraktı. "Tütün Yolu" ve "Tannnın Küçük Toprak Parçası" adlı romanlanyla ünlenmiş olan Caldvvell'ın ölüm nedeni açıklanmamasına karşın, son olarak Arizona'nın Scottsdale kentine yerleşmiş bulunan yazann ağır bir sigara tiryakisi olduğu ve bir süredir akciğer kanseri tedavisi gördüğu biliniyordu. Eleştirmenlerce her zaman, kendi döneminin yazarlarından John Steinbeck'le karşılaştınlmaktan kurtulamayan Erskine Caldwell, romanlarında ABD'nin güneyinde tütün ve pamuk tanmıyla uğraşan insanlann öykülerini anlatmış, 1932'de basılan "Tütün Yolu" ve 1933'te yayımlanan "Tannnın Küçük Toprak Parçası" adlı romanlanyla uzun yıllar en çok satanlar listesinde kalmıştı. Her iki roman da beyazperdeye aktanlmış, "Tütün Yolu"nun sahne uyarlaması Broadway'de 7 yıl sahneden inmeyerek zamanında bir rekora ulaşmıştı. Caldwell'ın güneydeki yoksul beyazların trajikomik öyküsünü anlattığı "Tütttn Yolu"nu, döneminde satış açısından yalnızca "Kutsal Kitap" geride bırakabilmişti. 19O3'te Georgia eyaletinin VVhite Oak kasabasında dünyaya gelen Erskine Caldwell, bir Presbiteryen rahibi olan babasıyla birlikte durmadan dolaştı, ABD'nin güneyinde görmediği yer kalmadı. Nitekim, çok sonraları, çocukluk gunlerinden söz ederken, "Benim memleketim, Virginia'dan Florida'ya, Atlantik'ten Missisippi'ye bütün bir güneydi" diyerek yazmaktan kendini alamayacaktı. Bu gezginci yaşam yüzünden, yükseköğrenimini tamamlayamayan Caldwell, fabrika ve çiftliklerde çalıştıktan sonra en sonunda, "Atlanta Journal" gazetesine muhabir olarak girdi. Sansürle mücadele İlk yapıtlarıyla adını pek duyuramayan Caldwell, "Tütün Yolu" ve "Tannnın Küçük Toprak Parçası" adlı romanlarının yayımlanmasıyla birlikte üne erişti. Ne var ki, her iki roman da, Amerikalıların büyük çoğunluğunun habersiz olduğu bir "Güneyli yoksul beyazlar dünyası" nı betimlediğinden, Caldwell uzun zaman sansürcülerle boğuşmak zorunda kaldı. Özellikle "Tannnın Küçük Toprak Parçası" bir aralık, ABD'nin çeşitli okul kütüphanelerinde yasaklandı, "müstehcenlik" ve "ahlak dışılık" gerekçesiyle birçok eyalette kovuşturmaya Erskine CaldweH uğradı. Her iki kitaba karşı sansür uygulamaları, ancak 1960'lann sanatsal ve yazınsal liberalizminin ağır basmasıyla son buldu. BourkeYV'hite'la birlikte Ancak, güneyin yoksul beyazlannı anlattığı yapıtlarıyla dünyaca ünlenen Caldvvell, özellikle ikinci karısı, fotoğrafçı Margaret BourkeWhite'ın fotoğraflanyla desteklenen belgesel, toplumbiümsel ve röportaj kitaplarıyla da Amerikan toplumanda etkili oldu. Bunlar arasında "Yüzlerini Gördünüz", "Tuna'nın Kuzeyi", "Amerika Dedikleri Bu mu?", "Ateş Altında Moskova" sayılabilir. 1940'larda eleştirmenlerin kendini yinelediğini söyledikleri Caldwell, gerçekten de yarım yüzyılı bulan yazın uğraşı boyunca, "Tütün Yolu" ve "Tannnın Küçük Toprak Parçası" adlı romanlârının düzeyine bir daha erişemedi. Meksika devrimini, İspanya iç savaşını ve İkinci Dünya Savaşının başlangıcını izleyen Caldwell, eleştirmenlerden gereken övguleri alamamasına karşın, VVilliam Faulkner tarafından kuşağının en büyük. beş Amerikalı romancısından biri sayıldı. Kültür Servisi Güzel Haliç Lions Kulübü'nün kurucu üyesi ve karikatür sanatçısı Şadi Dinççağ anısına düzenlediği Uluslararası Karikatür Yanşması'na katılma tarihi 27 nisan pazartesi günü sona eriyor. Dünyanın bütün karikatürcülerinin çağrılı olduğu yarışmaya daha önce yayımlanmamış yapıtlar katılabilecek. Konusu "HaUç'in Kurtuluşu" olan Uluslararası Karikatür Yanşması'na yarışmacılar birden çok yapıtla katılabilecekler. Yanşmaya katılmak isteyen karikatürcülerin yapıtlannı en geç 27 nisan gününe kadar "Şahin Koçak, Sivritaş Sokak, no: 12 Fidan Apt., Daire 14, Mecidiyeköy tstanbul" adresine göndermeleri gerekiyor. OLUS ARCTICU aan ykmü rt 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Manisa Halkevinde güzel bir konferans Manisa (Hususi muhabirimizden) Buraya gelmiş olan tanınmış heykeltraş Zeynel Akkoç, Halkevinde heykel ve heykeltraşhğın tarihi hakkmda büyük bir alaka uyandıran konferans vermiştir. Salonu hmcahınç doiduran dinleyiciler arasında Vaii Dr. Lütfi Kırdar ve refikasite vilayetin ileri gelen bütün memurları hazır bulunmuşlardır. Konferansçı birçok saat devam eden konferansı esnasında heykeltraşinin ilk devirlerden ronesansa kadar geçirdiği devirleri anlatmış ve çok alkışlanmtştır. 21 Nisan 1937 mensub birçok insanlar, bu arada yüzlerce sermayedar, zengin tuccar, prensler ve prensesler, anarşist ve komünistlerin taarruzlarmdan korkarak o şehirlerdeki ecnebi sefarethanelere iltica etmislerdir. Bu arada ekserisi Fransız asilzadegan sınıfına mensub olmak uzere İngiliz, Yunanlı, Portekizli, Polonyalı ve Alman tebaasından 600 kişi de Türk sefarethanesme sığınmıştır. Hükümetimiz, Türk bayrağına iltica eden bu 600 kişinin hayatlarının muhafazası için icab eden teşebbüsatta bulunmuş ve Valansiya hükümetile bu mültecilerin Türkiyeye nakli hususunda mutabık kalmıştır. Türk sefarethanesine iltica eden bu 600 kişiyi şehrimize getirmek üzere Denizyolları idaresinin Karadeniz vapuru dün Valansiyaya hareket etmiştir. Mülteciler Turk sefarethanesinin nezaret ve himayesi altında Valansiyada Karadeniz vapuruna bindirileceklerdir. Karadeniz vapuru mayısın ilk haftası içinde şehrimize gelecektir. Mülteciler, buradan gene hukumetimızin yardımile memleketlerine gidecekterdir. 1937198; Cevadm başkanlığmda yapılan toplantıda evvela heyeti idare raporu okunmuş ve muhtelif azanın tenkidlerinden sonra rapor aynen kabul edilmiştir. Bundan sonra ilaç fiatlarının ucuzlatılması, eczanelerin tatili ve muhtelif ilaçlarla Vekaletin tanımış olduğu ilaçların her eczanede aynı fiatla satılması ve eczacı kalfalarımn muntazam bir sicille çalıştırılıp yetiştirilmeleri hakkmda muhtelif teşebbüslerde bulunulması için teklifler yaptlmıştır. Bundan başka ana caddelerde bulunan eczanelerden gayrisafi irad üzerinden alınan kazanç vergisinin çok yüksek olduğu görüşülmüş ve bu hususta alakadar makamlarda teşebbüslerde bulunmak üzere bir heyetin Ankaraya gönderilmesi kararlaştınlmıştır. flançer' Harbiye sahnesinde 6 seçilmesine karar verilmiştir. Suadiye, Yeşilköy, Yeniköy ve tstanbul mıntakalannda başlıyacak ilk eğlenceler sırasında birer güzel kız aynlacaktır. Bu kızlara Yıldız sarayında bir gardenpani verilecek ve gardenparti verilirken de dört kızdan biri festival kraliçesi olarak intihab edilecektir. Festival kraliçesi eğlenceler devam ettiği müddetçe ziyafetlere riyaset edecek; eğlencelerde bulunacak, eğlenceler sonunda mükâfatlan dağıtılacaktır. Kültür Servisi Reşat Nuri Güntekin'in ölümünün otuzuncu yıldönümü dolayısıyla tstanbul Şehir Tiyatroları'nca sahnelenen ve Güntekin'in yazdığı ilk oyun olan "Hançer", göremeyenler için 22 nisandan başlayarak bir haftalığına Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Bir süredir Fatih Tiyatrosu'nda kapalı gişe sergilenen " Hançer "i sahneye Engin Uludağ koydu. Başlıca rollerini Oya Aydonat, Metin Çekmez, Saltuk Kaplangı, Ani İpekkaya, Bercis Fesci, Şevket Avşar, Tomris İncer, Selma Kutluğ, Tanju Tuncel ve Aytaç Yünıkaslan'ın paylaştığı "Hançer", Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda yann saat 15.00 ve 20.30'da, persembe günü saat 20.30'da, cuma 20.30'da ve cumartesi günü 15.00 ve 20.30'da sahnelenecek. Ispanyada Türk bayrağına sığınan asilzadeler Ekrem Zeki konseri Vermiş olduğu konserlerle bütün musiki severlerin takdıhni kazanmış olan genç viyolonist Ekrem Zeki bu ayıi 22'nci perşembe günü akşamı Saray sinemasında bir konser verecektir. Genç san 'atkâra piyanoda Verda Kâzım refakat edecektir. Ekrem Zekiye şimdiden muvaffakiyetler • dileriz. îspanyadaki dahili harb esnasında Madrid ve Valansiya gibi sehirlerde bulunan muhtelif milletler tebaasından Kral ailelerine veya boyle asıl ailelere ROYAL ÇIKOLATASI ITISABII.I l ^ ^ ^ ^ ~ ~ ^ ^ ^ | Festival kraliçesi Eczacdarın senelik kongresinde Bu sene şehrimizde yapılacak olan festival eğlenceleri esnasında ilk defa olarak bir de festival kraliçesi Dün öğleden sonra Eminönü Halkevi salonlannda Eczacılar cemiyetinin yıllık kongresi akdedilmiştir. Eczacı Ahmed | ISTANBULTÜRKİYE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle