19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7ŞUBAT 1987 HABERLER CUMHURIYET/7 Kiracılara umut ' zmir (a.a.) Yargıtay / 3. Hukuk Dairesi'nin aldığı "yıllık kira artışlannı, Emlak Vergisi'nde gösterilen değere bağlayan" kararı ile kiralarm yarı yarıya düşeceği öne sürüldü. îzmir Kiracılan Koruma Derneği Başkanı Tayfun özgen, suz konusu kararm, kira artışlannı disiplin altına aldığını kaydederek, "Bundan böyle ev sahipleri malına istediği değeri koyamayacaktır" dedi. Dernek Başkanı özgen, "yıllık kira arlışlarının Emlak Vergisi beyannamesinde gösterilen değerin yüzde 7'si olarak hesaplanmasını" öngören karar ile ilgili olarak "Kararm aynen uygulanması durumunda, kiralar yarı yarıya düşecektir. örneğin kirası 60 bin lira olan evde 30 bin liraya oturmak mümkün olabilecektir" şeklinde konuştu. 'SHP kaçmak istiyor' Ecevit yaptığı yazılı açıklamada, "Sayın Inönü, benim ve DSP'nin anayasa değişikliğinin kolaylaştmlması konusunu gündemden çıkarttığımız gibi bir izlenim vermeye uğraşıyor. Böylece anayasa sorununun kapandığını söylemek istiyor" dedi. Haber Merkezi SHP'nin 1982 Anayasası'nın bekçiliği konusunda bazı guçlere güvence verme gayreti içinde göründüğünü öne süren Bülent Ecevit, "SHP, anayasa değişikliği konusundan kaçmak itiyor, fakat kaçamayacaktır" dedi. "Anayasa değişikliği ve SHP'nin tutumu"na ilişkin dün bir yazılı demeç veren Bülent Ecevit, "SHP Genel Başkanı Sayın Erdal Inönii, benim veya Demokratik Sol Parü'nin, anayasa değişikliğinin kolaylaştırılması konusunu gündemden çıkarttığımıı gibi bir izlenim vermeye uğraşıyor. Böylece, anayasa sorununun kapandığını söylemek istiyor. Bunun gerçekle ilgisi yoktur" diyerek şu görüşleri savundu: "Ben anayasa değişikliğinin kolaylaştınlmasında ısrar ediyorum. Ancak bu konuda Sayın Özal'ın formülünü aynen benimsemediğimi, bazı koşullar öne sürdüğümü belirtiyorum. Aylardan beri ortaya koyduğuın tavır budur. DSP'nin de gözlcr önündeki tavrı bundan farklı değildir. Bu durumda Sayın Erdal İnönii, konuyu kapanınış gibi göstermekle, kendi kendini veya kamuoyunu aldalmaya kalkışmış olmaktadır." SHP'nin anayasa değişikliği konusundan kaçmak istediğini, ancak kaçamayacağını, başından beri içine dUştüğü çelişkilcri de gözden kaçıramayacaklannı öne süren Ecevit, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sayın Erdal Inönü ve SHP, uzun süre, anayasanın değişmesine gerek olmadığını savunmuşlardı. Hatta Sayın Erdal Inönü, totaliter bir devlel felsefesine dayalı olan 1982 Anayasası'nı demokrasinin kanıtı gibi göstermeye çalışmıştı. Ancak son zamanlarda kamuoyunun ve DSP'nin baskısı altında Erdal İnonü ve SHP, anayasa değişikliğini istermiş gibi bir görüntü verme gereğini duymaya başladılar. Fakat bunun için one sürdükleri formül de çok ilginç: SHP üçte iki çoğunluklu Meclise gelecekmiş de, anayasayı kendi bildiği gibi değiştirecekmiş." Eceviı, oy oranı yüzde 23'e düşmuş bir partinin böyle bir iddiada bulunmasının gülunç olduğunu belirterek "AslındaSHP ve Sayın Erdal Inönü, 1982 Anayasası'nın bekçiliği konusunda bazı güçlere güvence verme gayreti içinde görünüyorlar" dedi. SHP Genel Başkanı'nın çok yakını ve SHP'nin akıl hocası olan bir yazarın geçenlerde 1982 Anayasası'nın bckçiliğini, askeri yönetim döneminin Meclisinde bulunan başkanının yanı sıra SHP'ye emanet ettiğini ileri süren Fcevit'in demeci şöyle sona erdi: "SHP'yi destekleyen bazı çevreler de anayasa değişikliğinin kolaylaştınlmasını önleme konusunda, Sayın Cumhurbaşkanı'nı devreye sokma çabası içindedirler, ona sığınmakladırlar. Böylece, gerek o çevrelerin gerek SHP'nin bugünkü rejimden şikâyetleri tüm inandırıcılığını yitirmektedir." Bülent Ecevit: Anayasa değişikliğinde ısrarlıyız DUYDUK/GORDIK YALÇIK PEKŞEH îstanbul Porselen sözleşmesi T J aber Merkezi M. 1 tstanbul Porselen Sanayi A.Ş. ile Çimsetş Sendikası arasında 25 kasımdan bu yana devam eden ve 20 ocakta anlaşmayla sonuçlanan Toplu Iş Sözleşmesi görüşmeleri CAMHAN'da düzenlenen bir törenle imzalandı. İki yıllık sözleşme boyunca görüşmeler 60 günlük yasal süre içinde tamamlandı ve uyuşmazhk süreçlerinin işlemesine gerek kalmadı. Mevcut iş değerlendirme sistemi uyarmca ücret zamları, birinci yıl için 165. TL/S., ikinci yıl için 180. TL/S'den başladı ve her kademe de 2'şer lira arttırtlarak 10 ücret sınıfı üzerinden belirlendi. Cüneyt Canver bir rastlantı sonucu girdiği politikaya iyice ısınmış durumda "Politika ölene kadar sürecek bir meslektir" diyor (Fotoftraflar: MUHARREM AYDIN) DYPformüUi kabul görmedi İnönii: Geçici 4'ün kalkması için ayrı bir referandum maddesine gerek yoktur. Anayasada referandum yolu açıktır. ANAP çoğunluğu, bizim önerimize evel der ve kabul edilirse, referandum yolu zaten açık. Pehllvanlı: DYP'nin siyasi yasakların kaldırılmasını istediğine inanmıyoruz. Neden sadece geçici 4. maddeyi getirelim? Biz, öncelikle 175. maddenin değiştirilmesinde ısrarlıyız. Sonra geçici 4'ü kaldırırız. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, eski siyasilcre yasak getiren anayasanın geçici 4. maddesinin kaldırılmasıyla ilgili olarak DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un ortaya attığı yeni öneriyi benimsemedi. Cindoruk'un yasakların kalkması için ayrıca referandum yapılması önerisini gcreksiz bulduğunu söyleyen tnönü, bunun karışıklığa yol açacağını bildirdi. brdal İnönti, dün SHP MKYK toplantısı öncesinde, "Anayasa Komisyonu Başkanı ANAP'h Kâmil Tugrul Coşkunoğlu'nun geçici 4. madde önerisini yetersiz imza gerekçesiyle geri vereceği" yolundaki açıklamalannı anımsatan gazctecilerc, Coşkunoğlu'nun vakit kazanmaya çalıstığını söyledi. Inönu, "Bize henüz böyle bir şey iletilmedi. İşler yapılsın, ondan sonra fikrimi söylerim. Bunlar sadece vakit kazanmak için söylenmiş şeyler, bir defa bugüne kadar bekletilınesinin bir gerekçesi yok" diye konuşlu. SHP Genel Başkanı Inönü, DYP Genel Başkanı Cindoruk'un önerisi konusunda ise şunları söyledi: "Anayasada referandum yolu açıktır. ANAP çoğunluğu bizim önerimize evet der ve kabul edilirse referandum yolu zaten açık. Cumhurbaşkanı isterse referanduma goturebilir. İstemezse zaten gerek yok. Onun için ben bu karışıklıkların nedenini anlayamıyorum. Kanun teklifi ortadadır. Geçici 4'ün kalkması için ayrı bir referandum maddesine gerek yoktur." ANAP VE DSP'DEN TEPKİ DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un, "geçici dört artı referandum" önerisi ANAP ve DSP'den kabul görmedi. ANAP Genel Sekreter Yardımcısı Alpaslan Pehlivanlı, 175. madde değişikliği yerine geçici 4. maddenin kaldırılmasını gündeme getirmenin yanlış olduğunu söyledi. DSP Grup Başkan Vckili Ömer Kuşhan ise, sorunu sadece geçici 4. madde olarak görmenin yanlış olduğunu kaydetti. ANAP Genel Sekreter Yardımcısı Alpaslan Pehlivanlı, öncelikle 175. maddenin değiştirilerek referandum yolunun açılmasını, bundan sonra da geçici dördüncü maddenin kaldırılmasını önerdi. Pehlivanlı, DYP'nin siyasi yasakların kaldırılmasını istediğine inanmadığını da belirterek, şunlan söyledi: "Neden sadece geçici 4. maddeyi getirelim? Bi/ öncelikle 175. maddenin değiştirilmesinde ısrarlıyız. Halk iradesine inanıyorlarsa 201 artı referandum önerisini kabul ederler. 175'i kabul etsinler, sonra geçici 4'ü kaldıralım. Halkın iradesine saygı duyuyorlarsa bizim onerimizi benimserler." DSP Grup Başkan Vekili Ömer Kuşhan da, DYP'nin anayasa değişikliği konusunda samiuıi olmadığını öne sürdü. Kuşhan, DYP'nin tek sorununun Süleyman Demirel'i yeniden politika sahnesine çıkarmak olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Biz sadece siyasi yasakların değil, demokrasiye engel olan bulun unsurların ortadan kaldırılmasını isliyoruz. DYP'liler bu anayasanın devamından yanadırlar. Demokrasinin işleyişi ve anayasadaki demokrasinin işleyişine engel olan maddeler onlan ilgilendirmiyor. İki, üç kişinin yasağını kaldırmakla demokrasiyi bütün kurumlarıyla saglamak mümkun olmaz. Önce ANAP'ın ne kadar samimi olduğunu görelim. Sorun yalnız geçici 4. maddenin değiştirilmesi değildir. Demokrasinin işlemesi ve bunun için anayasada değişiklik yolunun açılması çok daha oneınlidir." "Geçici 4 artı referandum"a ANAP, SHP ve DSP'den tepki Politikanm "hırçın çocuğu" Cüneyt Canver politikadan başka laf etmiyor: "Protokolde 15. sıradayım..." Yanl generallerln arkasında.. Bilmem YÖK Başkanı'nın arkasında.. Halbuki ben mllletln veklllyim.. O halde egemenllk kayıtsız şartsız mllletln değil. Şlmdl bunu soracağım Mecllste..." 12 Eylül'den sonra yeniden yeşermeye başlayan politik ortamımızın en renkll kişilerinden SHP Milletvekili Cüneyt Canver, bu hafta köşemizin konuğu oldu. Politikadan bunalmış okurlarımız için Canver'i biraz da başka yönleriyle tanıtmak amacıyla yaptığımız bu konuşmanın amacına ulaşmadığını baştan itiraf etmeliyim. Ne yapıp edip, sözü politikaya getirmeyi, Mecliste yaptığı çıkışları kadar başarıyla yürüten Canver'in yaşamında politikadan başka şeye yer yok gibi görünüyor. Sayın Canver, Mecliste sert çıkışlarınızla tanındınız. Aslında çok ilgi çekici ve önemli konulardı. Fakat bu çıkışlarınız sizi partinin veya politikanm hırçın çocuğu diye tanıttı kamuoyuna. Hırçın mısınız gerçekten? Hayır, hırçın değilim.. Onun nedeni şudur: Tesadüfen bir araya gelmiş insanların oluşturduğu partimiz SHP, ancak son zamanlarda birtakım konularda parti ürünü sayılabilecek yönlere doğru yönelebilmiştir. Ama daha önce içindeki kişilerin aynı inançları paylaşmamış olması, bizi bazı kişisel çıkışlar yapmaya itmiştir. Hiç unutmam.. ilk af teklifimı getirdiğim zaman, o zamanın HP Genel Başkanı Sayın Calp, bu af teklifini hemen vermememi, Cumhurbaşkanı ile bir görüşme yaptıktan sonra bana bir cevap vereceğini soylemesi gibi olaylar oldu. Halbuki benim yapacağım, olayları Sayın Cumhuhurbaşkanı ile paylaşmam soz konusu değildi. Benim böyle bir kurala uymam mümkün değildi. O yüzden ben teklifi partiye rağmen vermiştim. Uzun süre de tartışıldı. Ve bu bireysel çıkışlar parti ürünü haline dönüşmedi. Bunun sorumiusu, ben de sorumluyum kuşkusuz, ama benden önce parti organlarıdır. Parti organı milletvekiline cesaret verir. Ama milletvekitinde şöyle bir kanaat varsa, benim önerim mutlaka aşırı bulunacak, elestirilecek, karşı çıkılacak, sapda pratikte bunun böyle olmadığını bu ara seçimlerde gözledik. örneğin 12 Eylül'e kim en çok saldırdıysa, kim en çok bağırdıysa en çok oyu o aldı. Çünkü kitleler uzun zamandır suskun.. Bir deşarj bekliyor. Kim sağlayacak bunu.. Politikacı sağlayacak. Benim yoğurt yiyişim böyledir diyemezsiniz... EN BÜYÜK SORUN Sayın Canver, bir milletvekilinin sorunları nelerdir efendim? Bizim en büyük sorunumuz biz de halkımız gibi özgür değiliz . Yani halkımızın sorunlarını açıkça, yapmacıksız kamuoyuna taşıma özgürlüğüne sahip değiliz. Soylediğiniz her sözün anayasaya, yasalara, tüzüklere uygun olup olmadığını düşünmek zorundasınız. En ufak bir şey söyleseniz parlamento yerinden oynuyor. Bir sürü olay oluyor. N e yapıyorsunuz o zaman? Konuşamıyorsunuz resmen.. Mesela bu ülkede bir köşe yazarının köşesinde açıkça yazabildiklerini bir milletvekili Meclis kürsüsünden söyleyemiyor. Gazetelerde sınıf sendikacılığı üzerine bir sürü yazı yazılmıştır. Ama açın tutanakları.. Meclis kürsüsünden söylenmiş bir tek sınıf sözcüğüne rastlayamazsınız.. Meclise göre sınıf yoktur. Sınıf dediniz mi, onun adı en azından solculuktur veya komünistllktlr. Üstelik milletvekilliğinin dokunulmazlığı da var değil mi? Ama gizli bir kontrol var.. insan haklarını savunuyorsanız hemen teröristlerı savunmakla eşdeğer tutuluyor. Doğu'da bir öğretmen öldürülmüştü işkenceyle.. Karakolun bahçesine gömülen... KORKU VE ECEL Evet o.. Onu savununca sanki PKK'yi savunmuşsunuz gibi.. Genel af istiyorsanız Turk askerine kurşun sıkan elleri savunuyorsunuz.. işkence dediniz mi, vay sen 12 Eylül generallerini me kastettin? Şahinkaya diyorsunuz, demek 12 Eylül düzenine karşısın.. Bu bazen korku, bazen yılgınlık, bazen umutsuzlukyaratıyor.. Ama ben kendimie baş başa kaldığımda şu gerçeğe vardım: Korkunun ecele faydası yok.. Tehditler alıyorsunuz tabii... Tehditlerden çok, kendi arkadaşlarımdan şikâyetçiyim. SHP'nin en büyük düşmanı kim deseler, SHP'dir derim. SHP'nin SHP'ye ettiğini kimse etmemiştir. Ama sanıyorum bu bütün partilerin iç dinamiğinde olan arazlar. Hepsi bizim yaşadıklarımızı yaşıyorlar. Bir örnek vereyim: Bize ANAP Genel Sekreteri ile Ekrem Pakdemirli falan hakkında bütürt bilgileri bir başka ANAP'h vermiştir. Bundan ANAP zarar görüyormuş düşünmüyor. Olsun, o siyasi rakibini ekarte etsin de, helal olsun.. Muhtar Birliği yasa önerisi A nkara (a.a.) •t*. Îstanbul Bağımsız Milletvekili Reşit Ülker, muhtarların örgütlenmesi amacıyla "Türkiye Muhtarlar Birliği "nin kurulmasını öngören yasa önerisini TBMM Başkanlığı'na verdi. Yasa önerisi aynen benimsenirse, tüm muhtarlar her ilde kurulacak olan muhtar odalarına kayıt olacaklar. Mahalle ve Köy Muhtarları Derneği / stanbul (a.a.) Mahalle ve Köy Muhtar ları Derneği'nin genel kurul toplantısında seçilen yeni yönetim kurulu görev bölümü yaptı. Kerim Bulutlu, yönetim kurulu başkanlığına getirildi yönetim kurulu ikinci başkanlıklanna Ünal Erol ve Tevfik Yılmaz. genel sekreterliğe, Süleyman tskenet, saymanlığa Elif Naci özbay, veznadarlığa do Leyla Ildır seçildiler. Mustafa Karaköse, Ali önerli, Aydın Onar, Şevki Ergün ve Ali Büyükzileli yönetim kurulunda üye olarak görev yapacaklar. V / I m lt nnlie£> hften n YaPl v e K r e d l Bankası, önceki gün Ftndıkzade Subesi 'nin ± l * f Ull ^HJUSK HtZaUJJ Fldans o y g u n u strasmda yaralanan polis memuru Abuzer cı'ya I mtlyon liralık hesap açtırdı. Abuzer Fidancı'nm hastane masraflarımn da bankaca karşılanacağı btldtrildt. Yapı ve Kredi Bankası Personel Genel Müdür Yardımcısı Kadri Akbulut ile Halkla llişkller Bölüm Başkanı Miihir Subarlas, Abuzer Fidancı'nm tedavi edilmekte olduğu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gelerek, eşi Perihan Fidancı 'ya geçmiş olsun dileğinde bulundular. A buzer Fidancı'yı soygun sırasında gösterdiği örnek davranıştan dolayı ödüllendirmek istediklerini bildiren Akbulut ve Subarlas, polis memuru Fidancı 'nin bankaya müşteri olarak girmesine rağmen hayatım tehlikeye atarak mücadele ettiğini söyledi. Bu arada SHP îstanbul ll Başkanı Hasan Fehmi Güneş de Abuzer Fidancı 'yı ziyaret etti ve durumu hakkmda bilgi aldı. Fidancı kendlnde olmadığı için doktoru Erhun Eyüboğlu 'ndan bilgi alan Güneş, olayın çok üzücü olduğunu, suçlulann en kısa zamanda yakalanma« gerektiğini belirttl. (Fotoğraf: ESA T PALA) BBC, Naim ile röportaj yaptı n BC, dünya şampiyonu MJ halterci Naim Süleymanoğlu ile röportaj yaptı. BBC'nin 4 yıl önce lngiltere'ye iltica eden Bulgar asıllı radyo muhabirinin yaptığı röportajda Naim 'in günlük yaşantısı ve çalışma programı dile getirildi. Rekortmen haltercimiz Türkiye'de hiçbir sorunu bulunmadığını Ankara'da çok iyi koşullara sahip bulunduğunu dile getirdi. Îstanbul 3. İdare Mahkemesi: Dava bitmediği sürece öğrenim hakkı kısıtlanmaz kararım iptal etti. İdare Mahkemesi'nin iptal karannda "...öğrenim hakkını belirli bir süre için de olsa durduracak ve engelleyecek hiçbir yasa hiikmü olmadığı halde davalı idarece oluşturulan dava konusu işlemlerin herhangi bir hukuki nedene dayanmadığı" görüşüne yer verildi. Yıldız Universitesi'nin, Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılanıp beraat eden Tevfik Tulay'ın yargılanmasının sürdüğü sırada "mahkeme sonuçlanmcaya kadar öğrencilik haklarından yararlandırılmaması" yönündeki kararı Uzerine İdare Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Öğrenci Tevfik Tulay'ın avukatı Mehmet Feyyat tarafından açılan davada "işlemin yasal dayanağı olmadığı ve okuma hakkını yok edici nitelikte olduğu" öne sürülerek kararın iptali istendi. Îstanbul 3. tdare Mahkemesi karannda bir ceza mahkemesinde yargılanan herkesin, suçun niteliği ne olursa olsun sanık sıfatı taşıdığı belirtilerek, "Sanık olan kişilerin anayasa ve diğer yasalann güvencesinde olan haklarını kullanınası ancak bir kanun hükmüne, mahkemelerce verilmiş yasal önlemlere dayanılarak kısıtlanabilir. Aksine düşünce sanık ile hükümlu arasında hiçbir ayrı m gözetmeyen hukuk dışı bir anlayışın benimsenmesi olur" denildi. Mahkeme, "Tutukluluk halinin sona ermesi ile hakkmda alınmış haklarını kısıtlayıcı başkaca bir yasal önlem de bulunmayan sanık öğrencinin anayasanın ve diğer yasalann güvencesinde olan öğrenim hakkını belirli bir süre içinde olsa durduracak ve engelleyecek hiçbir yasa hukmu olmadığı halde davalı idarece oluşturulan dava konusu işlemlerin herhangi bir hukuki nedene dayanmadığı" göruşüyle işlemin iptaline ve mahkeme masraflarının davalı Yıldız Üniversitesi'nden alınmasına karar verdi. İdare Mahkemesi, Yıldız Universitesi Mühendislik Fakültesi Yönetim Kurulu'nun, bir davada yargılanmakta olan öğrenci Tevfik Tulay hakkmda verdiği "mahkeme sonuçlanmcaya kadar öğrencilik haklarından yararlandırılmaması" kararım iptal etti. tstanbul Haber Servisi Istanbul 3. İdare Mahkemesi, Yıldız Universitesi Mühendislik Fakültesi Yönetim Kurulu'nun, bir davada yargılanmakta olan öğrenci Tevfik Tulay hakkındaki "Mahkeme sonuçlanmcaya kadar öğrencilik haklarından yarariandınlmamasına" ilişkin Ayşe üretime geçti Ereğli (Cumhuriyet) Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları yüksek fırını Ayşe, yeniden üretime geçti. Modernizasyon çalışmalan için 12 Ekim 1986 tarihinde faaliyeti durdurulan Erdemir yüksek fırını Ayşe 'nin yaklaşık 4 aylık bir çalışma ile 10 milyar lira harcanarak Ortadoğu ve Balkanların en modern fırını haline getirildiği bildirildi. Üç pansiyon hapatddı Yeni açılmak istenen 15 pansiyona izin vermeyen Bahkesir Valisi, kapatılan pansiyonların "suçlu bulunduğunu" söyledi. RECEP ASLANDLR BALIKESİR Balıkesir valiliği, dini eğitim yapılan üç tarikat pansiyonunu kapattı, yeni açılmak istenen 15 tanesine dc izin vennedi. Kapatılan "Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Dernekleri Pansiyonu" öğrenci leri de evlerine gönderildi. Okulu olmayan Aşağı Kaleoba, Göbel ve Kırmızılar köyündeki öğrenci pansiyonlarının kapatılış nedenlerinı açıklamayan Balıkesir Valisi Kevzi Yetkiner, sadece "suçlu bulundular" demekle yetindi. Bu arada pansiyonların "kuran kurslarına köylülerden para loplamyor" şeklinde Diyanet lşleri Başkanlığf ndan gönderilen yazının da kapatıima gerekçesi olabileceği ileri sürüldü. Aşağı Kaleoba köyünde 22, Susurluk'a bağlı oobcı koyundc 33, Balıkesir merkezine bağlı Kırmızılar köyünde Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Pansiyonu'nda 27 öğrenci kalıyordu. Milli Eğitim Gençlik ve Spor BakanlığYna bağlı veya muadili okullara gitmeyen öğrencilcr pansiyonlarda dini eğitim yapıyordu. Ote yandan Balıkesir'in Vijdaniye, Sakarya, Gümüşçeşmc, [bygar ve Malterx; semtleriyle Ivrindi ilçesinin Büyük Yenice ile Küçük Yenice, Bigadiç'ın Adalı, Bekirler, Tüfürlü, Kargın, Beyindikler, lvrindi'nin iki ve Havran'ın bir köyünde açılmak istenen "Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Dernekleri Pansiyonları"na vilayetçe izin verilmedi. AFP personeli davayı kazandı A nkara (a.aj Fransız JHL Haber Ajansı (AFP)nin A nkara bürosunda çalışırken işlerine son verildiği için tazminat davası açan iki Türk gazeteciyi mahkeme haklı buldu. Armağan Anar ve Binnur Tekiner, davayı işten çıkarılmalarının haksız olduğu gerekçesiyle açmışlardı. Ankara 3. İş Mahkemesi'nin davacıları haklı bulan kararları Yargıtay 9. Dairesi'nce de onaylandı. I/.MİK (Cumhuriyet Ege Burosu) Aralarında dernek başkanı ve yurt müdürünün de bulunduğu Uşak'ın Sıvaslı ilçesine bağlı Selçikler köyu "Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği Pansiyonu"nun 9 yöneticisi hakkında "laikliğe aykırı dini eğitim" yaptırdıkları gerekçesiyle Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde dava açıldı. Sanıkların 15'er yıl ağır hapis cezasına çarptırılması istcniyor. Selçikler'de "Okul ve Kurs Öğrencilerine Yardım Derneği"nin açtığı yurtta küçük çocuklara laikliğe aykırı olarak dini eğitim yaptırıldığı one sürülerek, yöneticiler hakkında Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce soruşturma açılmıştı. DGM Savcılığı'nca yürütclcn soruşturmada, Dernek Başkanı Kamil Gençağa, 2. Başkan Hüseyin KuRe, Yuıl Müdurü Mustafa Doğan, muhasip Casim Darçın, yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Aynacı, Ali Şen, Raınazan Ozdemir, dernek kuıucularından Ali Maldar ile yurdun temizlik işleriyle uğraşan ve aşçılığını yapan Süleyman Kalkan dinlenen tanıklar ve dosyada bulunan belgelere göre laikliğe aykırı olarak dini propaganda yaptıkları iddiasıyla açılan davada TCK'nin 163. maddesinin ilgili fıkralaıı gereğince 15'er yıl ağır hapis istemiyle yargılanacaklar. 9 pansiyon yöneticisine DGMTdedma ÖNCE POLİTİKA Sayın Canver, son zamanlarda hanım sanatçılarımız futbolcuları bıraktı, milletvekillerlne "soyundu " Sizin mazbut bir aile babası olduğunuzu biliyoruz. Bu dedikodulara karışmadınız, ama herhalde size de epey ilgi vardır. lantısı içindeyse o zaman ben de ortaya atacaHem genç, hem yakışıklı, hem ünlü.. ğım konulan kimseye danışmadan bir anda ataYok.. O tip sanatçıların bulunduğu yerlerrım. Adımız da hırçına çıkar. de beni göremezsiniz. Ben o tür yerlere aşina değilim. Beni tanımazlar bile.. POLİTİKA MESLEĞİ Siz en çok tanınan milletvekilisiniz halbuCüneyt Bey, politikacılığı bir meslek olarak ki.. mı görüyorsunuz? Ama o hayatın içinde değilim. Benim bir Evet, politika bir meslektir. Çünkü öyle bir gazinoya gittiğim çok çok enderdir. Benim kodönem, bir hobi gibi yapayım da sonra çekilenularım politika tabii önce.. Sonra müzik tutkum yim şeklinde yapılamaz. Olene kadar sürecek var.. Sinemayı çokseverim. İyi filmleri vldeoda bir meslektir bence.. seyretmek gibi.. Hepsi bu. O zaman şunu sorayım. Bir meslek olduCüneyt Bey son olarak.. Mecliste ortaya ğuna göre, gözünüzü o meslekte ilerlemeye atacağınız yeni konular var mı? dikmiş olmanız gerek. Sizin gönlünüzde yatan Sayın Pekşen, iki tane önemli konu var. Faaslan nedir? kat gündem o kadar dolu ki, görüyorsunuz.. Bir Gönlümde yatan aslan tabii evvela parti boşluk arıyorum. Genel görüşme açmak isteiçinde vereceğimiz mücadeleyle bir noktaya diğim iki konudan biri şu: TürkiyeABD ilişkiledoğru yol almak.. Tabii hep milletvekili kalmari.. Gerekçem de şu: Uğrunda genelevlerimizi yı istemek bu işin doğasına aykırı olur. Bir milbeyaza boyadığımız, her şeyimizi verdlğlmiz, letvekili partinin diğer işlerine de gözünü diker. bel bağladığımız Amerika bize bu güne kadar Ama bu kendini hazır hissettiğinde, kamuoyunne verdi? Bunun iyisiyle kötüsüyle ortaya çıkada reddedilmeyeceği ve partiyi yaralayacak tarrılmasını istıyorum. ikincisi. Türkiye bir ihtilaltışmaların başlatılmayacağı noktada olur. Ben ler ülkesi.. Bundan sonra da "olası" Ihtilaller şimdi genel başkan adayı diye ortaya çıksam, ülkesi.. Şimdiye kadar üç tane veya iki buçuk partiye zarar vermekten başka bir faydası olmatane ihtilal yaşadık.. Bu ıhtilaller neyi değiştiryacak. SHP'nin bir birliğe, bir bütünlüğe ihtidi? ihtilallerin gerekçeleri neydi? Bugün durum yacı olduğu bu dönemde, sevimsiz bir hareket ne? Ne değişmiş? Bence hiçbir şey. Daha da olarak kabul edilecektir. Kısacası koşullar oluşkötüye gitmiş.. Şimdi ben soruyorum. Niye yapmadan insan ortaya çıkmamalı diye düşünüyotık bu ihtilalleri biz? rum. Ama gönüllerde yatan bir aslan mutlaka EGEMENLİK KİMİN? olmalı... Bu ihtilalleri önlemek mümkün değil ki? İYİ POLİTİKACI KİM? En azından şu yapılabilir: Kitlelerin bu koPeki Türkiye'nin koşullarına göre iyi bir ponuda eğitilmesi.. Askeri müdahalelerin kamulitikacı nasıl olmalı sizce? oyu vicdanında haklılık kazanmaması.. Aksl Bir şey saptadım: Bizim insanımız kendi halde Cumhurbaşkanlığı makamı sivilleştirilmesoyleyemediğini başkasının söylemesinden çok dikçe o makama gelmek isteyen sayısız genemutluluk duyuyor. Diyelim Başbakan'a kızdı.. ral çıkacaktır. Cumhurbaşkanlığı artık sivil olBunu söyleyemiyor veya söylese bile sesini dusun, d.iyoruz.. Her konuda Amerika'ya özeniyoyuramıyor. Ama birisi çıkıp Başbakan'a onun ruz. Ama Amerika'nın demokrasi İle bağdaşan düşündüğü eleştiriyi yaptığında müthiş hoşnut yanlarını görmüyoruz. işte 32. Gün'de seyretoluyor. "işte bize böylesi lazım" diyor. O halde tik: Amerikalı senatör, iran'a silah yardımı kobir milletvekilının yapması gereken şey toplu nusunda Genelkurmay Başkanı'na hesap somun sesi olmak. Toplumun düşünüp de soyruyordu. Bizde böyle bir şey olabilir mi? Ben leyemediğini söyleyebilmektir. Genelkurmay Başkanı'ndan hesap sorabilir mi O zaman da kavgacı deniyor. Size dendiyim? Ve biliyor musunuz, bir milletvekili olarak ği gibi.. ben protokolde 15. sıradayım. Yani generalleZaten bir milletvekili kaba anlamda değil, rin arkasında.. Bilmem YOK Başkanı'nın arkaama mücadeleci, kavgacı görünmek zorundasında. Halbuki ben milletin vekiliyim.. O halde dır.. Her ne kadar çok ılımlı insanların uzun va"Egemenlik kayıtsız şartsız milletin" değil.. Şimdede olumlu puan toplayacağı iddia ediliyorsa di bunu soracağım Mecliste... büyük düşmanı klm dersenlz SHP'dlr derlm. SHP'nln SHP'ye ettiğini klmse etmemlstlr. Ama sanıyorum bu bütün partllerln Iç dlnamlğlnde olan arazlar..." SHP nin en
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle