21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 KASIM 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET Bangladeş'te gösteri yasağı DAKKA (AA) Bangladeş'te Devlet Başkam Hüseyin Muhammed Erşad'a karşı düzenlenen gösteri ve genel grevlerden sonra, oaşkent Dakka 'da gösteri yapmak ve silah taşımak yasaklandı. Hükümet bu kararı, muhalefet partilerinin pazar akşammdan itibaren 72 saatlik genel greve gidilmesi için yaptığı çağndan sonra aldı. Bangladeş'te muhalefetteki 21 parti, Erşad devrilinceye kadar gösteri ve yürüyüşler yapılması için halka çağnda bulunmaya devam ediyor. Avrupada îndirim sevinci SHULTZ DÛNDÛ Bruksel'e giderek NATO üyesi ülkelerın temsilcilerıne Cenevre'de Sovyet Dtşışlerı ' Bakanfyla yaptığı son göruşme konusunda biigı VBren ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, dun VVashıngton'a döndu (Fotoğraf: Kissinger, füze antlaşmasının Batı için "tehlikeli" ve "eşitsiz" olduğunu ileri sürdü DUNYADABUGUN ALtStRMEN Limon Üzre Latin Âmerika liderleri toplantısı ACAPULCO (AA) 8 Latin Amerika ülkesinin devlet başkanlan çeşitli bölgesel sorunlart görüşmek üzere yapacaklan ilk doruk toplantısı için Meksika'nın tatil beldesi Acapulco'da bir araya geliyorlar. Acapulco'da, bugün başlayacak doruk toplantısında, özellikle siyası ve ekonomik sorunlara ilişkin bölgesel bır güvenlik planı oluşturulması üzerinde durulacak. Dış Haberter Servisi ABD ile SSCB arasında önümuzdeki ay imzalanacak olan Orta Menzilli Nükleer Silahların Kaldınlraası Antlaşmasrnın yankıları sürüyor. Batı Avrupalı yetkililer genelde olumlu demeçler verirlerken, ABD'nin eski Dışişleri Bakanlarından Henr> Kissinger, antlaşmayı "ABD'nin cıkarlanna aykırı" bulduğunu soyledı. ABD Başkam Ronald Reaganın da, antlaşmanın Amerikan Senatosu'nda onaylanması için senatörlere yönelik bir ikna kampanyası başlatacağı bildirildi. Batı Avrupalı yetkililer, Orta Menzilli Nukleer Fuzeler (INF) Antlaşması'yla ilgili olarak göruşlerıni açıklamayı sürdurüyorlar. Fransa Dışişleri Bakanlığı'nca yapılan açıklamada, antlaşmanın Avrupa'yı onemli ölçüde rahatlatiığı ileri surüldü. ttalyan hukumetı adına yapılan açıklamada, antlaşmanın "tarihsel bir onem taşıdığı" vurgulanırken, İspanya Savunma Bakanı "memnun olduklannı" duyurdu. İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe, NATO'nun istediğini elde elmiş olduğunu ve ülkesinin memnunluk duyduğunu belirtti. Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher de. UYGULAMA TAKVİMİ Antlajmanın 8 aralık gunu VVashıngton'da imzalanması beklenıyor. Kesin olarak yururlugc girmesı ıçın ıse ABD Senatosu'nc'a onaylanmasını beklemek gerekecek. Bunun ne zaman gerçekleşeceğıne ilişkin bır tahmın, şu sıralarda pek yapılamıyor. Çünku senatodakı tartışmaların ne kadar sureceği ve uçte ıkı çoğunluk şartı aranıp aranmayacağı henuz bellı değil. Antlaşma, onaydan itibaren 13 yıilık bir zaman dilımıni kapsıyor antlaşmayı hararetle desteklediklerinı ve ABD Senatosu'nun onaylamasını dılediklenni soyledı. Cenevre'de, SSCB Dışişleri Bakanı Edvard Şevardnadze ile arttlaşmaya son bıçıminı veren ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, NATO muttefiklerine bilgi vermek uzere geldıği Bruksel'den ayrılmadan önce bir basın toplantısı yaptı. Shultz, antlaşma kapsamına giren Cruise füzelerini konuşlandırma işine antlaşma ımzalanır imzalanmaz son vereceklerini vıırguladı. Antlaşmayla ilgili olarak olumlu deJSerlendirmelerin yanı tlk uç yıl ıçınde ikı taraf da karadan atılan orta menzilli p.ükleer füzelerini kaldıracak. Toplam 1949 nukleer başlık yok edilecek. Bu dönemde taraflar birbirlerine yılda 20 kez denetleme heyetleri gönderecekler. Bunu izleyen beş yılda denetleme ziyaretleri yılda lS'e ınecek. Ikınci beş yıilık dılimde bu sayı yılda 10 olacak. Fuze üslerıne yapılacak bu denetleme ziyaretleri dışında taraflar birbirlerınin fuze uretim tesislerini de görebilecekler. sıra, özellikle halen yetkili konumda olmayan, ama önde gelen bazı kişilerden olumsuz yorumlar duyuluyor. ABD'nin eski Başkanlarından Richard Nixon döneminde Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış olan ünlü Henry Kissinger, bir TV programında cumartesi günü yayımlanacak demecınde, "Bu antlaşmayı sevmiyorum, i>i yaptlmış olduğu kanısında değilim, tehlikeli bir antlaşma bu" diyor. AP'ninhaberine göre, Kissinger, antlaşmanın ABD'nin caydırıcılığını azaltacağını, çünku eşitsizlik olduğunu söylüyor. Kissinger'a göre, "SovyetJer'in nükleer silahlannı kullanabilmeleri, bunlann konuşlandırıldıklan yere pek bagımlı değil. Oysa Amerika'nın nükleer silahlan kullanmaktaki bazırlığı, bu antlaşmadan ciddi biçimde etkilenecek." Eski Dışişleri Bakanı, "durumu kurtarmak" üzere Kremlin'den Ortadoğu, Körfez, Afganistan gibi konularda siyasal tavizler koparılmasını öneriyor. Reuter) BM ateşkes kararı tehlikede HeykeVe göre Türkiye, Mısır için tehlikeli KAHİRE (AA) Mısırlı ünlü gazetecı Hasaneyn Heykel, Türkiye de dahil olmak üzere, Arap dunyasına komşu olan, ancak halkları Arap olmayan ülkeleri, Araplar açısından potansiyel bir tehlike olarak gördüğünü söyledi. Mısırlı gazeteci, Türkiye, tran ve Pakistan 'ın, Mısır'ın Maşnk'taki Arap ülkeleriyle bağlantısınt kuran "can damarları" olarak nitelediği yollan kesebilme güctine sahip olduklan için potansiyel tehlikeler olarak gördüğünü kaydettı. NEW YORK (AP) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Körfez Savaşı'nda ateşkesi sağlama yolundaki çabalarından vazgeçebileceği öne süriıldü. "rHew York Times" gazetesi adlannı vermediği BM kaynaklarına ve diplomatlara dayanarak verdiği haberde, Genel Sekreterin, BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilen ateşkes kararı doğrultusundaki çabalarından tran Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Cevad Larijani'nin gelecek ay New York'a gelmesi durumunda vazgeçebileceğini yazdı. De Cuellar, Iran ve Irak'ın, ateşkes karannı görüşmek uzere bu ayın sonunda BM merkezine üst düzeyde temsilciler göndermelerini istemişti. BM Güvenlik Konseyi'nin Körfez Savaşı'nda taraflann uluslararası tanınan sınırlanna çekilmelerini, tutsak değiştokuşunu, savaşı kimin başlattığına karar verecek bağımsız bir komisyon kurulmasını ve derhal resmi ateşkesi öngören 598 sayılı ateşkes kararı Irak tarafından kabul ediliyor. Iran ise savaşta önce fiili ateşkes yapılmasını, bağımsız bir komisyonun savaşı başlatan tarafı belirlemesinden sonra ise resmi ateşkese gidilmesini istiyor. Bu arada ABD donanmasına ait bir helikopter gemisinin, önceki gün Basra Körfezi'nin girişinde göruldüğu bildirildi. Körfez'deki denızcilik kaynakları, 17 bin tonluk "Okinawa"ya bir kruvazör ile bir firkateynin eşlik ettiğini belirttiler. Okinavva'nın, birkaçgun içinde Körfez'e girmesi ve bu ayın başında Körfez'deki görevini tamamlayarak ayrılan, aynı tipteki Guadalcanal helikopter gemisinin yerini alması bekleniyor. İVevv York Times, Cuellar'ın Körfez'deki barış girişiminden vazgeçebileceğini yazdı Bir garip âdemdi Neyzen, belki tıpkı Orhan Veli gibi, belki de başka türtü bir deli dolu kişi. Birtakım öyküler var ki, yakıştınrlar o şaire. Bilinmez gerçekte, belki onun deyişi, kimbilir belki de başkasının işi. Her neyse. Derler ki, bir gün sinemaya gitmiş Neyzen Tevfık dostlarıyla. Gösteri bitince sormuşlar Hocaya: Nasıl buldun filmi? Doğrusu demiş, aniamadım ben bu ilmi. Yapıştırrmşlar soruyu hemen: Neden? Hani demiş, o, bir kız vardı ya kaçan zencilerden.. Sormuşlar: Eee, ne var bunda Neyzen? Nesi var mı, demiş, ne olacaktı kurtulmasaydı tazem? Sorduğun şeye bak demişler, "ee"si var mı, tabii ki kız olacaktı badem. Orasını anladım da, demiş Neyzen. Sonra eklemiş gülerekten: Kurtaran beyaz Tarzan'la yine aynı şey olmadı mı beyzadem? Dedim ya bir garip adamdı şu Neyzen. Hele bir deyişi var ki, Neyzen'in, olduğu gibi "takrire manldir htcabımız" hem sizin, hem benim. Yine de biraz otsun değiştirerek aktaralım: "Tuhafbr şu insanoğlu her lafı kaktomaz. Yanak ver dersin ktzar da, öpersin aktırmaz." Dizeter pek beyhude değil galiba, yaşadıkça gorOyor insan. Aytp oian yapmak değil, nitelemek her zaman. Kadın görüyorsunuz piyasaya düşmüş, ama kuru b.ir namus için yaşama savında. Adam görüyorsunuz ne varsa satmış, akıl, onur, tutarlılık, ama gerçekçilik iddiasında. Herif pazara çıkarmış, göznurunu, alınterini insanın sorsanız diyecek, "ben senin kurtancmım." Olaya kızmamak gerek. Şimdi kural böyle. Artık ayıp olan yapmak değil, yapılanı söylemek. Yaptlanı biraz söytersen ayıp, derinine inip irdelersen suç. Ne yapabm düzen böyte, ister kabullen istersen buradan uç. Emekçinin, memurun, aydının sırtına binmek ayıp değil, ayıp olan yapılanı söylemek. Seçim kampanyasında gördük, SHP bizce pek haklı olarak, emekçiye, memura, aydına, köylüye seslenirken, "Eğer bir limon gibi sriolmak istemiyorsan, bu işe dur de" gibilerden bir çağn yaptı. Ertesi gün hemen ANAP'ın yanıtı hazırdı: "Bir siyasi gaf, bir mttl ayıp... Umon Sırf bir oy uğruna, insan kendl mületine 'limon' demez. Milletini limona benzetmek ayiptır..." Sen miHetini benzeteceksin, öyte benzeteceksin ki, artk kimse bir şeye benzetemeyecek. Paranı edeceksin pul, insanını edeceksin kul, şapka olacak don, bütçe olacak fon, bir nafile teselli fak fuk fon, insanlar sıkılacak sanki insan değilmiş de gibiymtş gibi limon. Sonra geroeği soyteyene söveceksin. "Senl kuçümsuyor ne ayıp" diyeceksin. Tann bilir ya, oiayı yıllar önce saptayan Neyzen'i Muzır Kurulu önüne göndereceksin. Bütün bunları yaparken de yukardaki deyişe güveneceksin: "Tuhafbr şu insanoğlu her lafı kaldırmaz Yanak vw dersin kızar da öpersin aldırmaz" . Demokrasi oyununda, doğru görmediğini sergilemek var, ona karşı savaşım var, öfkesiz kinsiz. Ne denli içimize dokunsa da, leş kokan popülist tepki limon benzetmesine, yine de elestirsek de kızmamalıyız, limon benzetmesine gösterilen tepkiye. Limon gibi sıkıldık, emekçisi, köyiüsü, aydını, memuru çoluğu cocuğu ile koca toplum. Birileri bizi uyardı bu konuda. BirUeri "ne ayıp dedi sızi limona benzetmek." Madem yazıyı Neyzen ile ve öyküleriyte actık, onun gibi rind bir kişi ve öyküsüyle bitirmeliyiz: Ben bu öyküyü ilk örsan öymen'den okumuştum: "Adamın biri, gümrüğe gelmiş iki dolu bavulla. Bunlarda ne var? demiş gümrükçü. Kuş yemi, demiş bizimki. Açınl diye diretmjş gorevli. Açmış ki hazret bavulları, bir de ne çıksın ortaya, iki bavul da kacak saat dolu. Gümrükçü, göz edip görevlilere bir yandan sormuş yolcuya: Bu saatler mi, bavul dolusu bana sunduğun kuş yemi diye Bizimki gülmüş, hınzırca işi vurarak pişkinliğe: Vallahi, demiş abi, ben onlara getirdim, koyanm önlerine, kendileri bilir, yerlerse... Neyzen ile başlayan Ûrsan ile biten limon üzre öykü burada noktalanıyor. Bu öykü sıkan ile sıkılan arasında bir öyküdür. Saatçinin dediği gibi: Ben koyarım, onlar yerlerse... Okinawa'daki helikopterlerin kuçük bir bölümunun mayın tarama tipi olduğu belirtiliyor. Bu arada Iran hücumbotlan Körfez'de dün bir Romen tankerine saldırırken, lran'daki rejime karşı mucadele eden Halkın Mücabitleri örgutü, ulkenin güneyindeki Kuzıstan eyaletinde pazartesi gunu Iran hukumet birliklerine karşı başlattığı saldırı sonucu 200 tran askerinın öldüruldüğünu bildirdı. örgut tarafından yapılan açıklamada, çarpışmalar sırasında bır tank birliğinin tamamen imha edildıği öne surüldü. Filipinler Tayfıın: 200 ölü Kampuçya Iran Meclis Başkam Rafsancani: Vietnam, askerlerini çekmeye başladt BATTAMBANG (AA) Vietnam. Kampuçya topraklanndaki askerlerınden 5 bın kadannı ve çeşitli askeri malzemeyi gen çekti. Vietnam Birliği'nin Kampuçya'dan çekilmesi dolayısıyla ulkenin kuzeydoğusundaki Battambang kasabasında bır lören düzenlendi ve kamyonlar ıçindeki Vietnamlı askerler, halkın alkışlan arasında ülkelerine doğru yola çıktı. Mekke'yi kurtaracağız Suudi Arabistan'ın "gaynlslami" etkiler altında bulunduğunu ileri süren Rafsancani, Tahran'da yaptığı konuşmada, "Mekke'yi kurtarmaya ve Kâbe'nin bulunduğu bu kutsal kentte Birleşik tslam Hükümeti kurmak için savaşmaya hazır olduklannı" söyledi. keze ihtiyaç bulunduğunu anlatan Rafsancani, Mekke'nin, Birleşik tslam Hareket'inin merkezi için en uygun yer olduğunu belirtti. Meclis Başkam, Suudi Arabistan'ın "gayrilslami" etkiler altında bulunduğunu ve hac faaliyetinin bu ulke tarafından düzenlenmesinın güvenli olmayacağını savundu. Rafsancani, bu yılkı hac ziyareti sırasında Mekke"de çıkan olaylarda çoğunluğunu tranlılann oluşturduğu 400'den fazla kişinin ölümünün de bunun en önemli kanıtı olduğunu söyledi. Tahran Radyosu, konferansa 36 Islam ulkesinden din adamının katıldığm' bildirdi BM GAfrika'yı kınadı NEW YORK (AA) BM Güvenlik Konseyi, ırkçı Güney Afrika'yı, Angola topraklanna saldırdığı için kınayan bir karar tasarısını bu akşam kabul etti. Angola'nm isteği üzerine başlayan gönlşmeler sonunda yapılan oylamada, Angola'daki Güney Afrika birliklerinin "derhal ve koşulsuz" çekilmelenni öngören karar tasarısı, oybirliğiyle benimsendı. Karar tasarısı, Genel Sekreter Perez de Cuellar'ın, Pretoria askerlerinin Angola'dan çekilmesine "nezaret" ve durumdan güvenlik konseyini bir raporla haberdar etmesini de öngörüyor. LEFKOŞA (AA) Iran MecIıs Başkam Haşemi Rafsancani, "Mekke'yi kurtarmaya" ve Kâbe'nin bulunduğu bu kutsal kentte Birleşik tslam Hükümeti Törende konuşan bır Vietnamlı kurmak için savaşmaya hazır olGeneral, Kıal Kmer gerillalannın yıkıcı faalıyetine karşı, Vietnam ve Ka duklarını söyledi. mpuçya hükümeüerinin ıyi nıyet gösTahran Radyosu'nun haberine terisi olarak asker indırimıni gerçekgore, "Dini Merkezlerin Kutsalleştirdiğini söyledi. Vietnam'ın, önülığı ve Guvenliği" konusunda müzdekı günlerde 15 bin asker daha Tahran'da toplanan bir konfegeri çekeceği bildirildi. ransta konuşan Rafsancani, dinı liderlerin karar almaları halinParis'ten ıki gün önce yapılan bir açıklamada, Kampuçya Direniş Ha de, Iran'ın bu amacın gerçekleşreketi'nin lideri Prens Norodom Si tirilmesi için bütun gücünu göshanuk'un Kampuçya Başbakanı Hun tereceğini bildirdi. Scn ile 2 aralıkta Fransa'da göruşeIslam âleminin, sorunlarının cegi bildirilmişti. tartışılıp çözülebileceği bir mer Hasimi Rafsancani. MANİLA (AP) Fyipinler'in en buyUk adası Luzon'u etkisi altına alan "Nina" tayfunu en az 200 kişının öiümune neden oldu. Hızı saatte 20S kilotnetreye ulaşan tayfunun yol açtığı sellerde de yüzlerce kişi kayboldu. Filipinler Katoiik Radyosu'nun haberine göre geçen hafta Mikronezya adalarım etkisi altına alan ve binaların yüzde 80'inın yıkılmasına neden olan Nina adı verilcn tayfun, öncekı gecey^rısı ulaştığı Luzon adasının Sarsogan bölgesını etkilıyor. Kenttekı evlerin çoğunun tayfunun oluşturduğu dev dalgalann altında yıkıldığı haber veriliyor. Filipinler'ın başkenti Manila'daki Kızılhaç yetkilıleri ise Luzon adası ile haberleşmenın kesik olması dolayısıyla meydana gelen can kaybı ve hasar konusunda henüz haber alamadıklarını bildirdi. Nina tayfununun başkent Manila yönüne doğru hareket etmesi üzerine olağanüstu önlemler alındı. Manila'da dun bütün okul ve mağazalar kapalı kaldı. Radyo istasyonlan da halka evlerinden cıkmamaları için çağnda bulunuyor. Tayfun yüzünden Fibpınler'de bütün uçak seferlerinın de iptal edildiği bildirildi. Ölü sayısı konusunda çeiişkili rakamlar veriliyor. Ölu sayısını dün sabah 1600 olarak açıklayan Katoiik Radyosu. daha sonra bu rakamın 200 olduğunu bildirdi. Kaybolan yüzlerce kişiyı kurtanr.a çahşmalannın güçlükle sürdürüldüğü haber venliyor. BU BİR İLANDIR. YUNANtSTAN Y1L1N ÜRETİCİSİ SECİİDİ ,j T Tutebcicn K<OTOl»D«raeğlSftiTEL GRUBir». j ö r I m "Oira a > k Ifeni gelir siyaseti Ekononıi Bakanı9nı koltuğiından etti STELYO BERBERAKİS • M M u mwiata™> ktnJı «esBteno*tı ,doia. ot* >*» A r ^ .«^: ATİNA Yunamstan Başbakanı Andreas Papandreu'nun, 1985 yıh sonunda ulke ekonomisinin istikrannı sağlamak amacıyla alınan bir dizi sert önlemlerin 1988 yıh içinde çahşan sınıfı etkilemeyeceğıni ileri sürdüğü açıklamaları, Ulusal Ekononıi Bakanı Kostas Simitis'in istifasına yol açtı. Simitis, 1981'de iktidara gelen PASOK hukümetinin istifa eden 3. Ulusal Ekonomi Bakanı oluyor. Daha once başarüı bir Tarım Bakanı olarak bilinen Simitis, son iki yıldan bu yana Ulusal Ekonomi Bakanhğı'nı ustlenmişti. Simitis bakan olur olmaz, Başbakan Papandreu ile birlikte ATnin koştuğu şartlara gore ülke ekonomisinin istikrannı sağlamak amacıyla iki yıl sürecek bir dizi sert ekonomik önlemler almıştı. Bu önlemlerin arasında işçi ve memur maaşla • v, •>\ \pm\ ^» r«fcc, rının iki yıl için sabit kalması, buna karşı fıyat artışlannın serbest bırakılması bulunuyordu. Böylece enflasyon yüzde 25'lerden yüzde 16'ya düşürülebilecekti. Enflasyon gerçekten 1987 sonunda yüzde 16'ya düştu. Bu arada işçi ve memurlar geçim sıkıntısı çekmekte ve bu yolda çeşitli grev gösterilerine başvurmaktaydı. Başbakan Papandreu, geçen ayın başında Selanik Fuan'nın açılış törenlerinde, 1988 yılında çahşan sınıfın "mejrveleri toplayacagını, kemer sıkma politikasının sona ereceğini ve Yunanistan'ın kalkınma sürecine gireceğini" açıklamıştı. Simitis, "Maaslara getirilecek zamhtnn 1988 yılının mayıs ayından önce verilemeyeceğini, 1985'te alınan önlemlerin bugnne dek olumlu sonuçlar verdigini ve en az 6 ay daha kemerlerin sıkılması gerektigini" açıkladı. Ulusal Ekonomi Bakanı'nın bu açıklamalan şok etkisi yarattı. Tunus Büyükelçiliği''nin açıkkunası "Tunus'ta iktidar partisine soruşturma" başlığıyla gazetemizde 21 kasım günu yayımlanan bir habere ilişkin olarak Tunus'un Ankara Buyukelçisi Sayın Mohsen Frini bir açıklama göndermiştir. Buyükelçi Frini, Tunus'ta iktidarda bulunan Sosyalist Düstur Partisi'nin Merkez Komitesi'nin 56 aralık tarihlerinde toplanacağını belirterek, iç siyaset sorunlarının ele alınacağını, bu bağlamda gündemde bağımsızhktan 6 Kasım 1987'de Cumhurbaşkanı Muhammed Burgiba'nın görevden uzaklaştırılışına kadarki dönemde uygulanan siyasal modelin eleştirisinin bulunacağını vurguladı. Toplantının gündeminde ekonomik önlemler ile parti iç tüzüğünde gerçekleştirüecek değişikliklerin de yer aldığına değinen BUyükelçi Frini, sonuç olarak, Sosyalist Düstur Partisi ile ilgili herhangi bir soruşturma açılmasının söz konusu olmadığmı vurguladı. .. .. I ,.^^r,,maDernegıSIMTtLt.no BU ^uzunsürega•• ^ " ' me ne<w" o l a 'ÜÜI!ll n ^awekçe*e" aşağıdakı şekilde » ^ ^ J S orgvrtünu ı » » " ' ' »«; C IB Avruoa firması oımas>. ^ Blr ieşik " e v l e " " "''' lrt*<
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle