Katalog

r CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU i|i Genel Mudurtujü'nden aiınan bigjye göre, yurdun bat kesimteri parçalı buluHu, Trakya. Marrnara'nın babsı ve Kuzey Ege loyılan yaflmurlu, yurdun iç kesımleri sabah saatterinrje stsS geçecek. Hm SICAKLIĞI Bıraz artacak RÛZGÂR Güney ve doju yönlerden haftf, ara sıra orta kuvvette esecek Denızlerde, kıble ve günin.9i d«ni7 mıK huia *M*k S1Sİ1 HABERLERİN DEVAMI TÛRKIYE'DE BUGÜN Adanı ANon 27 KASIM 1987 DUNYADA 3UGUN Amfcnlvn Y 3° Lmngrad LonJra Artvm fleçecek Rüzgâr guney ve doğu yönlerden haftf. ara Mu Buru galt oiup göruş uzaMıgı 10 küonntre tnda bulunacak. dolayında bulunacak van gölunde .cy K* v hava az bulutlu, sabah saatterinde 21° 3°Mansa 17° 8°Kiılm$ 17° 0°Mefsn A 18° Tlnunm 6°8°Mu&la S 5° 6°Ejkis*ır 18° 3°Muş S 18° 3°6cuma« 20° S°MSde A 24° 11° Graun 16° 9°Cfdu A 24° 8°G0mü$hantS 13° 0°Rte t5° 1°S*msun S 17° 7°Hal*Jfi 18° 2°SM A 21° 9°lsparta Y 19° 2°lstantxıl s 19° 5°tonr 22°11°Sıws s W 2°K»s 4°9° UonlaO s 1° Kjsamonu S 17° 2° Thtm A W3°tac»l s ts° 3°Kj*swi Y 17° 7°U9aJ< A 17° 2°K(Mvei S 17° T»Vw A 20° 9°Kony> S 10° 2°>tasat S 17° 1° Kut*»a S 17» PZonguBak A 19° 8 ° I W l t p A 25° 10° Dıyartant A 19° 11" E d m A 21° 9°Erancan A A A A S S A A A A A S Y A S S S S A 19° 8 21° 8° 23° 11° 20° 4° 17° 1° 18° 1° 16° 9° 18° 9° 18° 8° 20° 9° 17° 11° 15° 1° 17° 8° 18° 9° 18° T° 19° 5° 11° 0° 15°1° 21° 12° *m BtfCMtona BaMl Balgrat Mn A 2Sr B A B Y 24° 25° 1S° 7° Mattj Mbno MoMraH K Y B K K Y B K Y K A Y Y A A A Y Y B B w> t2» 0° Brtı Bom O+tçrtt Y 6° Bruks»! Y 3° Budapaşa Y 5° Canam Y 1° Cezjyic Y Y ir «• Mosfcon Munh NmYlHfc Osk) Pans Png Rıyad Roma So(ya CMde Oubm A 23" A 30° A 29» Bra rOnKIUn IMsMu KMn Kahlre İKİ A aç* B Dukıtu K an S sst f yaOmurlu Hkı ' Lrtosa Y 5° A 24° K 2° A 25° K 3° Y 8° A 24° 1ü A m 22° Tunus 23° Varşow Vanedık W Vıyanj 1° Vıtetıınglon fi 12° Züıtı Y 6° S» 17° 1° S" 3* 2*> 20° 17° 24» ve 7> T MÜŞERREF HEKİMOGIİJ" ANKARA,,,ANKA ••• Alacakaranlık «° Bankalara sabotajı DevSol üstleııdi tstanbul Haber Servisi htanbul'un çeşitli semtlerindeki ıki banka şubesi ile b:r bankanın gend mudürluğu bınasında önceki akşam çıkan yangınlarla ılgılı soruşturraa surüyor. Valı Nevzat Ayaz Dışbank'taki yangının dektrık komağından çıktığını söyleyerek. "Diğer iki bankaya peocereteri kınlmak suretijle şişc içinde yanıcı madde atılmış" dedi. Bu arada, dun gazetemizi arayan ve kımliğıni açıklamayan bır kışi, "Eylem DevSol larafından gerçekleştirilıniştir" diyerek olayı DevSol'un ustlendığıni bildirdı. Akbank'ın Pangaltı ve Levent Sanayı şubelerı ile Esentepe'deki Dışbank Genel Müdürlüğu binasında henüz belirlenemeyen bir nedenle saat 19.50 sıralannda peş peşe yangın çıkmıştı. tstanbul ve Beşiktaş itfaıyelerimn çalışmalan sonucu yangınlar kısa surede söndurulmuşıu. Meydana gelen yangınlardan sonra önceki akşam Sıyasi Şube Mudurlüğü'ne giderek emniyet yetkilılennden bilgi alan Istanbul Valısı Nevzat Ayaz, "Dışbank'taki yangın kesin olarak elektrik kontağından çıktı. Çunkü o sırada işçiler lemizlik yapı>oriarmış. EJektrik supurgesinin ale> alması sonucu me\dana gelmiş yangın. Diger bankalardaki yangınlarla Dışbank'ın hiçbir ilgisi >ok. Ancak, Akbank'ın Pangaltı ve Sanayi Şubelerinde he dumm farklı. Camlan kınlmak sureli>le içinde janıcı madde bulunan şişeler içeri>e atılmtj. Bunu molotof kokleyli diye adlandırmamak gerekir. O kadar bu>uk etkisi olmayan yanıcı madde bunlar. Emniyet gerekli tum onlemlerini aldı. tki bankada da onemli bir hasar yok. Yangınlan ustlenen olmadı" dıye konuştu. Istanbul Emniyet Muduru Ünal Erkan da, "Sadece iki bankada kasten jangın ola>ı var. Meydana gelen zarar da o kadar buyutdlecek bir şey degil. Yine de biz onlemlerimizi alarek araştırmalanmın surdurutoruz. Şimdilik gozaltına alınan kimse >ok. Dışbank'taki yangın ise ışçilerin temizlik >aplıgı bir sırada çtkmış" dedi. Önceki gece peş peşe meydana gelen yangınlarda en çok hasann olu$tuğu Dışbank Genel Mudurluğu binasındakı olayı soruşturan İstanbul Nobetçı Savcısı Ahmet Giıner ıse "Dışbank'ta yangın cıkmadan önce dışan>a saçıldıgı sanılan cam kınklan var. Bu kasıt olasılığını kuvvetlendirili>or. Dışbank jetkilileri bir temizlik şirketiyle aniaşmışlar. Yangın başlamadan once temizlik >apılıyormuş şoforlerin odasında. Gorgu tanıklannın ifadelerine gore. lemizlik sırasında eleklrik supurgesinin devreleri tutuşmuş. Yangının bu yuzden çıktığı so>leni>or. \ncak, bizim için onemli olan yangın olajına herhangi bir dış faklorun katılıp kalılmadığıdır. Araşlırmalarımızı surduruyoruz" dıye konuştu Bu arada, gazetemizin Istanbul burosunu dun telefonla arayan ve kımliğıni açıklamayan bır kişı, "Dun akşam tekelci sermayenin bankalanna yoneltilen eylemler, Çengelkoy'de bir sure once polisle çalışarak bir olü ve bir yaralı verdigimiz eylemin anısına DevSol tarafından gerçekleştirilmiştir" diyerek olayı De^Sol'un ustlendığıni söyledı 29 kasım pazar gunu yapılacak seçım oncesı herhangi bır sıyasi olayın çıkmaması için Istanbul'da guvenlık onlemlerı arttınldı. Ozellıkle geceleri onemli kavşak ve yollar tutularak şupheli gorulen kişi ve otolar aranıvor NOTLAR Helîkopter keyfi SULEYMAN SARILAR DYP Genel Başkanı Suleyman Dernirei, dün Istanbul'da duzenlenen dört a>rı mitınge yetişebilmek için "Kıraf'la değıl ama Bursalı ışadamı Cavil Çagbr'ın "Nergis" adlı helıkopterıyle koşuşturmaktan çok ter attı Yeşılköy'den havalanan Nergis, Pendik'leki alana geldığınde kalabalığın gözleri goğe çevrildi İşte tam bu sırada kalabalık uzerinde uçan Demırel, helikopıerin camından o unlü "Borsaüno" fötrunu çıkardı ve ha\ada bır yarım daire çizerek halkı selamladı Bu sırada seçim otobusu Süvan'den konuşan eskı il başkanı ve bolgenın mılletvekıh adayı Yaşar Kecelı, "İşte Demird'imiz geldi" diyerek konuşmasını yarım bıraktı. Demirel'in konuşacağı alanlarda seçım otobüslerinin yanı sıra bir de TIR alana kurulmuştu. Demirel'in kürsusünun dıkeyınde bulunan TIR ise basın mensuplan için ayrılmıştı ve gazetecilerden başka kimse alınmıyordu. Guneş de en iyi fotoğraf çekebilecek şekilde arkaya denk getırilmişti. Demirel'in helıkopten kalabalık uznnde alçak uçuş yaptıktan sonra, sladyuma ındi. Demirel bir Mercedes otomobille alana gırdığınde kalabahkta bır dalgalanma oldu. Demırel bu kez daha oncekılenn tersine otomobılin ustunde değildı ve camları da sıkı sıkıya kapatılmıştı. Pırıl pınl bir guneş altında buvari'nin uzerine çıkan Demirel, yanında getirdiği eskı dışışleri bakanlarından Haluk Bayulken'i sağına Namık Kemal Şenturk'udesolunaaldı Arkaya ıse bolge mılletvekillerı dızıldiler Otobus uzerındeki korkuluklar arasında gıdip gelen Demırel, lacıven takımıyla oldukça şıktı. Kursuye çıktığında da ilk olarak Borsalino fötr, şoyle sağdan sola doğru bır kavis çizdı. Demirel yarım saatı bıraz geçen konuşmasında Özal'ın adını hiç kullanmadı. Bunun yerine "bugun ulkeyi idare edenler" cumlesını yeğledi ANAP adını ıse konuşmasının sonunda "şimdi de ANAP'sız Turkiye" derken kullandı Demirel'in mıting alanlarında uzerlerınde DYP amblemlı elbıseleriyle Kırat'ın üzennde dolaşanlar göze çarptı. Demirel Ümranıye'dekı konuşmasını da Adnan Menderes, Turk bayrağı ve kendisınin fötr şapka sallayan fotoğrafının altında "Yasaksız Turkiye" sloganı yazılı afışlerle ortulu kursuden yaptı. Demirel'in mıtınglennde kalabalığın çok canlı olduğu gozlendi. Konuşması sık sık "Kurtar bizi Baba", "Silkele Demirel, duşecekler", "Başbakan Demirel" sloganlarıyla kesildı. Mıting alanlarına DYP bayrakları ve altında "Yasaksız Turkiye" yazılı Demırel fotoğrafları asıldı. Demırel miting alanlarına gelmeden önce ıse "Ortadirek yıkıldı. Haberin var mı Ozal", "İşçi>i koyluyu, memunı perişan ettin mangal yurekli Özal" şeklinde mısralardan oluşan DYP şiiri okundu. Demırel konuşmaları sırasında sık sık terini sildi ve önunU kapatanları da "Çekilin halkı goremivorum" diye uvarmaktan gen kalmadı u, Helikoptere ilgi daha çok (Baftanfi 1. Sayfada) rampaşa'ya getirecek helıkopterı beklerken çevreyı dolaşıyorum. Konuşmanın yapılacağı alan aslında Bayrampaşa Stadı'nın antrenman sahası.. Antrenman olmadığı zamanlarda tavuk ve hindı pazarı olarak hizmet görüyor... O yuzden ınsanlardan çok tavuk ve hindiler göruluyor.. Insanlar çarşıda, pazar da. alışverişte.. Bazılan çevredekı dukkânlardan birinde (saatçı Şükru'nun dükkârunda) vıdeo yayını izlıyor. Saatçi Şukru bellı kı, Erbakancı. Refah Partısı tarafından haarlanmış vıdeo yayınında bırbirleriyle nışanlanan iki erkeğin nişan töreninden enstantaneler gosteriliyor. Demirel'i getirecek olan helıkopterin vızıltısı duşulduğunda pazarda alışverış eden halk alana doğru koşmaya başlıyor. Bağınş çağırışlan anlaşılan, Demirel'ı görmekten çok, helikopteri görmeye gelıyorlar ve aracın alana ınerken çıkardığı tozdan nasiplerini bol bol alıyorlar . Bu toz bulutu dındıkten sonra da, Demirel'ı dinlemek yerine helıkopteri incelemeyi surdüruyorlar.. Demirel'in de eskı canlılığı kalmamış.. Bugunun (dunün) gazetelerınde yer alan kamuoyu yoklamaları onu da etkilemış olmalı.. "Yazılan. çizilenlere aldırmayın" diyor, ama belkı de kendisı aldınyor.. Konuşması sonuk ve heyecansız.. Zaman zaman teklıyor, takılıyor, başladığı cumleyi bıtıremıyor.. Bcnim işçi kardeşim 12 dakika çalışır bir ekmek almak için" dıvor.EJakıyorunı bu tür gıda maddelerıne mılletın artık karnı tok.. Bırkaç görevlıden başka alkışlayan çıkmıyor.. "Kır atı şablandınn" diyor . Yine tıs yok Çünku kır at çoktan olmuş.. Galiba bunu bilmeyen tek kışi de Demırel.. "Her yerde kır atın dantgası >ardır" diyor. "Bu dognı" dıyegeçıriyorum ıçımden . Bırçoğumuz bu atın çiftesini yemişizdır zamanında. Kır at damgayı vurduktan sonra çekmış gitmiş, şımdi cennetin çayırlarında otluyor olmalı... Herkesin ağzına bir parmak bal çalmaya çalışıyor Demırel: "Asgari iıcrel yuz bin lira olacak.. Herkes super emekli olacak.. Her genç uni\ersile>e girecek.. Askerlik kısaltılacak. Kadınlara daha erken emeklilik..." vs.. Bayrampaşalıların ağzına da özel olarak bır parmak daha çalıyor "Her yer belediye olacak.. Buranın da bakkı yendi.. Burası da belediye olacak.." Ben duşunuyorum, burası yeni mı kuruldu acaba? Demirel'in zamanında yok muydu? Kimse sormuyor Demırel'e "V'aktiyle aklın neredeydi?" dıye.. Hindilerle birlikte sessizce dmliyorlar. Kibar bir milletiz ne de olsa... Söylediklerine kendisi de ınanmıyor olmalı ki, unlü mantığı ile ı>ı bağtamaya çalışıyor "Yetmiş dokuzda memleket yanıyordu.. Seçimler japıldı. Hukumel bizim ustumuze kaldı ' Eee ne yapsındı Demırel? "Biz bu gun için lazımız" dıye ortaya çıkmış ve kendısinı feda etmışti. Peki şimdi ne ıstıyordu? Işıe memleket yine yanıyordu. tşbaşına geçerse yıne kendıni feda mı edecekti? Hazır şapkası da elındeydı.. Oturup bırilen gelsın, şapkasını alsın. gitsin diye bekleyecek miydi? Demırel bunları soylemeden, herkesi merak içinde bırakarak helıkopterine bındı, gittı. . Sıra iktidara geldi (Baştarafı 1. Sayfada) iktıdarının referandum sırasında her turlu devlet baskısıru kullandığını, ancak yine "evet" oyu çıktığını anlattı. Birinci sandığ.n aşılarak yasakların kalktığını belirten Demirel "şimdi sıra iktidar sandıgında" dedi. Demirel şöyle konuştu: "Edirne'den Hakkâri'ye asfallla gidilecek dijen sesin sahibi biziz. Ne oimuştur? Gidilmislir. 100 gunde yoklugu kaldıracağız diyen biziz. Kaldırmadık mı? Kaldırdık. Herkesin işi, ası, başını sokacak e\i olacak diyen de biziz. Ama sonunu geliremedik." Konuşmalannda, seçım bıldırgelerınden de. bazı noktalara değınen Demirel, sağlık hızmetlerıne, geçen yıllara oranla çok daha az ödenek avrıldıgını vurgulayarak "Hastaneye duşen valandaşım yandı. Paran vnksa öl. Boyle Turkiye olur mu? Olmaz. Şu devletin şefkatine bakın" dıye konuştu. "Başbakan Demirel" sloganıyla sık sık konuşması kesılen DYP Genel Başkanı, "Ben o işi 10 sene >aptım. Ben sadece sizin için varım. kendimiz için hiçbir şey istemiyorum. Hepimiz kardeşiz, hepiniz birinci sınıf >atandaşsınız" dedı. Demirel, dar gelirlınin "lencere"sinı kaynatmakta guçlük çektığını belirterek "Benim vatandaşım, vitrinlerde dolu Amerikan, Fransız mallannı alıyor mu? Ev kadını ayırdıgın parayla tencereyi kaynatabiliyor musun? Benim işçim, memurum. aldığın maaş kaç gun yetiyor? Sen ne yiyip, ne içiyorsun? Halin nicedir? kimse sonıyor mu?" dedı. Demirel, konuşmalannda daha sonra şunları söyledi "Herkesin karnesi var. Şimdi herkes, bu karnelerle. milletin onune çıkacak. Huzurunuzda karnesi dogru durust olan bir biz vanz. Gelin i>i>i bulalım. Kır atışahlandıralım. Kırat çok 'gem' aldı." Demirel'in konuşma yaptığı mıtıng alanlarında, DYP amblemleri ile suslenmiş "kır atlar" üzerınde ıhtiyarların dolaştığı, bu arada, "boş tencerelerini" sallayarak gösteren kadınlar dikkat çekti. Demirel'in, alanlara gelişı sırasında "siren" sesleri ve Ibrahim Talüses'in "Bu nasıl se>mek?" adlı turkusu çalındı, "orta direk yıkıldı. haberin var mı, mangal yurekli Özal" şeklındekı cumlelerden oluşan yenı DYP şıırı okundu Çoğu kez alacakaranlıkta yaşadığımı hissediyorum Baskentin tozlu, çamurlu yollannda karamsar yürürken bir sergide, bır konserde, bir oyunda, bir filmde umutia dikitıvenyorum bırden Gözleri m aydmlantyor, mutlu gülümsüyorum Geçen akşam "Bvdala" balesinde de ayağım yerden kesıliverdı Fahrettin Güven, Erdal Uğuıiu ya da Zeynep Sergen ile birlikte dans ettiğimı hissettim. Bu duygumda yalnız değilim; tum seyirciler aynı coşkuyu duydu o akşam. Budala balesi guzel bir dans olayı. TurkSovyetRomen sanatçılann ortak ürünü. Dostoyevski; Şostakoviç'in müziği ve koregraf Valery Panov'un yorumuyl» dansa dönüşüyor. Son yıllarda böytesine başarılı bir yaprt seyretmedik devlet balesinde. Son sahnede Fahrettin Guven'i izlerken basım döndü bır aralık. Provalarda onun da mkJesi donmüş, bulantılar peçirmiş ama çalışarak bulantılan aşmış ip gibi bükülüyor havada.GoîO müze de emeğin, alınterinin güzel urününü çtviliyor. Bale güç, acımasız bir sanat; dans duvannı aşmak kolay değil. Bu esneklige varmak için nasıl çalıştı kımbilir?. Devlet balesım doğuşundan beri izlerim. Ünlü ingiliz balecı Ninatte de Valoıs'ın elinde yeseren bu sanat dalını yedıveren gulüne benzetinm ben. Rengı hıç sotmaz. Her zaman yeni çiçekler açar dallarında. Onlardan bırı de Mehmet Alkan. Şimdi Federal Almanya'da, Hannover kentınde, "Uçan Türk" diye anılan bir dansçı. Budala balesınin yaratıcısı Panov ile birlikte çalışıyor. Bu OnlO koregrafın devlet balesi ne gelmesını de o sağlıyor. Bas repetitör Evinç Sunal gozleri partayarak anlartı öykusünü. Ben de sevindim ve hüzünlendim. Devlet balesi yediveren gülü gıbi, durmadan çıçek açıyor, dallan Batı ulkelerine uzanıyor, dansçılarına "Uçan Türk" adı venliyor, ama yeteri kadar ilgı ve desiek görmez her zaman. Bu nedenle de durağan donemter yasar. Belkı de devtetı yönetenlenn devlet balesine bakışı doğrultusunda... örneğin inönü'nün başbakanlığı dönemınde gelişır de Demirel'in ya da uzal'ın döneminde geriier Seyirciler düş kınklığına uğrar, bale sahnesinin partak yıldıztannı özlemle anartar. Devlet balesine sahıp çıkamayan yöneticilere de tepkı duyarlar. Oysa Budala balesi de kanıtlıyor, iyı bir destek ve ilgiyle cağdaş düzeye ulasabilen bir balemız, çok yetenekli dansçılarımız var. Gerçekten yedıveren gülü gıbı, ama bıraz rastgele açıyor güller, çagdaş bir yontem gerekıyor. Çagdaş ydntem konservatuvardan başlar kuşkusuz. Gül dalının kokü orada, konservatuvar bale bolümünde genç öğrencılenn eğıtımiyle başlıyor her şey İyi bır eğrtım, oğretım üyelen, bale öğrencılerinin çalışma koşulları, araç ve gereçleri çagdaş düzeyde olursa devlet sahnesine güzel dansçılar yetışır Yoksa yedıveren de olsa rastgele açar çiçekler Elbet devlet balesinde de çağdaş bir yöntem gerekir Yoksa dallar kırılır, ya da yurt dışına gıder. Budala balesınin coşkulu kalabalıgı ılgılı çevrelere bellı mesajlar verdi sanırım. Buyük Tıyatro'nun kalabalıgı çok degışıyor bale gecelerınde. Konser salonunda gordüğümüz kalabalıga benziyor, gençlerden oluşan güzel bır olayı yaşamaktan mutluluk duyan; özlemını, coskusunu ıçtenlıkle yansrtan bir kalabalık Kültür sorunlarıyta ılgılı kışilerin bu kalabalıga yanıt vermesi gerekir benoe. Ülkemızde tersine yaşanan kültür devrımıne, giderek genişieyen araoesk ortama karşın çagdaş sanat olaylarına ilgi azalmıyor Bu ılgiyı gormezlıkten gelemezler. Tersine iyi gurmek ve iyi değertendırmek zorundalar Aynca çagdaş kültür ve sanat olaylarına öncelik vermek, yaygınlastırmak zorundalar. Çağı atlamaktan soz edenler bu gerçegı gozden kaçıramazlar. Çagdaş olayiara, çagdaş duzeye varmanın koşullanna yan çizerek yürümez bu ışler. Yürütmek için çagdaş yontem gerekir Konservatuvarlar, devlet operası, balesi, tiyatrolan, konser salonları, orkestralar göstermelik kuruluşlar dejjil. Bu kuruluşlann bellı gorevlerf var. Bu gorevı iyı yapmaları gerekir. Atatürkçülük'ü kimseye bırakmtyoriar, ama Atatürk'ün bılime ve sanata bakış açısından çok uzak bir davranış ıçındeier Atatürk cumhunyetın kuruluş yıllannda Devtet Korv servatuvan'nı kuruyor Devlet bütçesının çok sınırlı bir döneminde müzik dalında egrtıme yolluyor gençleri Aradan bunca yıl geçıyor, trilyonluk butçeler oluşuyor, ama ülkemizde ancak üç konservatuvar var. Ben yanda ımamhatıp okullannın sayısı giderek artıyor. Çağı bu okullarta mı aşacağız acaba? Ya da Kuran kurslarıyla mı? * * * Siyasal olaylan izlerken de alacakaranlığa donüşüyor ortalık. Topraklarımızda oynanan oyunlar, yabancı senaryolar, yabancı rejisorlerle karabasana dalıyor insan, ulusal bir politıkanın ozlemı bastırıyor. TV ekranında ya da alanlarda konuşan politikacıların portreleri de daha iyi belınyor o zaman. Kimi çok karışık çızgıler içinde, kimi sade çizgilerin^gıderek dennleştıriyor Kimi lıder boyut yıtiriyor, kimi de uygar kışiliğıyte boy alarak karanlığı delmeye savaşıyor. Alanlann kalabalığını da güzel bir serginın, bır oyunun, Anayurt Oteli filmınm ya da Budala balesinin kalabalığına benzetıyorum ben. Çağdaş poiıtıkacıyı alkışlıyor, çaftdışılıga, demokratik savaşa katkıda bıilunmayan kavgacıların hırçınlığına ilgı duymuyorlar Bu görüntü 29 Kasım seçımlerıne de yansırsa alacakaranhğı aşabılınz değil mi? 30 kasımda daha aydınlık bır sabaha uyanabilırız Elbet demokratik savaştaki yerımızı iyı belırtmemiz koşuluyla .. Başbakanlık avukatı kitaplar için konuştu ^Sıkıyönetinı, suç luısıını olmasa da imha ettirebîlîr' Yakılarak imha edilen 133 bin kitabın tazmini için Başbakanlık aleyhine açılan davada Başbakanhğm avukatı Sabriye Köprülü, sıkıyönetim komuîanının suç unsuru bulunmayan kitapları da imha ettirebileceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Yakılarak imha edilen 133 bin kitabın tazmini ıçın Başbakanlık aleyhine Bilim ve Sosyalizm Yayınlarrnın sahibi Suleyman Ege tarafından açılan davada, Başbakanhğm avukatı Sabriye Köprülü, Sıkıyönetim Komutanı'nın suç unsuru bulunmayan kitapları da imha ettirebileceğini söyledi. Yaklaşık 2 yüdır süren davada, karann taraflara tebliğ edileceği bildirildi. Süleyman Ege, Ankara 5. Idare Mahkemesi'nde yaptığı savunmada, devletin yargı organlan tarafından aklanmış olan kilaplarının imha edildiğini ifade ederek, bunun yargı gucünun yok sayılması, yargı kararlann çiğnenmesi olduğunu söyledi. Ege, anayasada; yasama, yurütme organlan ile idarenin mahkeme kararlanna uymak zorunda olduklarının belirtildiğini anımsatarak, anayasanın 6. maddesinde yer alan "Hiçbir kimse veya organ, kaynağınj anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" denildiğıne dikkat çekti. Ege, Ankara Sıkıyönetim Komutanı'nın aklanmış kitaplannı imha ettirmekle anayasa hükümlerini ağır bir şekilde yaralamış olduğunu söyledi. Başbakanlık adına savunma yapan Avukat Sabriye Köprülü de komutanın kitapları imha yetkisi bulunduğunu belirterek, 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'nın ek 3/c maddesinin sıkıyönetim komutamna bu yetkiyi verdiğini bildirdi. Köprülü, "Burada aranan husus, suç unsunınun bulunup bulunmaması değildir. Sıkıyönetim komutanı suç unsuru olmasa da, kitaplan imha ettirebilir" dedı. Ege ise, yaptığı savunmada, 1402 sayılı yasanın ek 3/c maddesinin müsaderesine karar verilen, ancak sahiplerine iadesinde sakınca görünen yayınlanrı imha edilmesi konusunu düzenlediğini belirterek, aklanmış yayınlann imha ettirilmesinin hiçbir yasal kılıfa girmeyeceğini ileri sürdu. Ege, sıkıyönetim komutanlarına imha yetkisi taruyan bu hukmun, "Mahkeme karariannı yok sayma" anlamına geldiğini söyledi. Sıkıyönetim komutanmın yasalara aykın, keyfı ve haksız eyleminden dolayı sorumlu tutulamayacağının varsayılması halinde bile sorumsuzluğun, zarara uğrayan vatandaşın hakkını ortadan kaldırmayacağını kaydeden Ege, uğradığı zararın devlet tarafından tazmin edilmesini istedi. Ege, yakılarak imha ettirilen 133 bin kitabın yayınevinin 18 yıllık ticari mal varlığı olduğunu belirterek, kitap bedellerinin yasal ticari faiziyle tazmin edilmesini ve bunun için bilirkişi oluştumlmasını istedi. Israîl'e 6kanath gerilla9 saldırısı (Baştarafı 1. Sayfada) lann sırtlanna motorlu kanaı takarak Lübnan'm guneyınden Israıl'e uçtuklan ve bir askeri kampa baskın duzenledıkleri bıldirilmişti. AP'ye göre, gerillalar otomatik tüfeklerle ateş açarak ve el bombası atarak altı lsrail askenni oldürduler, yedisını de yaraladılar. lsraıl Kara Kuvvetlerı Komutanı Dan Şamron. saldından yedi saat sonra yaptığı açıklamada, Kiryat Şimona kasabası yakınlannda bulunan askeri usse duzenlenen baskında bır gerıllanın ölduruldüğunu bildırmiştı. Olaydan bır süre sonra, lsraıl hukumeti, Başbakan İzak Şantir başkanlığmda olağanustu toplanarak durumu göruştu. Şamır. basına yaptığı açıklamada, "şurası bellidir ki saldırganlar bu işi Surivt'nin desleği olmadan beceremezlerdi" dedı Hükümet toplantısında konuşulanlar konusunda ise bır açıklama yapılmadı. lsrail, geçmişte bu tur eyİemleri karşilıksız bırakmayarak misılleme vapmasıyla tanınıyor. ELEMAN ARANIYOR Şantıye Deneyımlı Inşaat Muhendısı veya Teknıkerı Yukleyıcı Operatoru Traktor Suaıcusü Tff l""3 1? '? 173 2 i? GALERİ (OPERA) SANAT GALE RI SI PERA 1469738 (19271978) Resım Sergısı n30 Kasım GALERİ LEBRİZ TEM SANAT GALERISI FUAT ACAROĞLU 328 Kasım 1987 Audıo Vısuo1 lon.lun 17 30 Pazodıs.rdoherguni' 00 19 00 Kuyı* joosîon Sok 44 2 Nısa^^a»* Te •47 0 8 " 147 97 56 Resın Serg s 54dalete karşı eylemde bulunana 9 işkence yaptlmak Makatına cop sokulduğunu iddia eden bir sanık için "Sokulmamışsa üzülürüm" diyen avukat Kurtuluş, bu kez de "Mülkün temeli olan adalet aleyhine eylemlerde bulunanlara işkence yapılmasına taraftar olduğunu" söyledi. TURAN YILMAZ ANKARA "Makatına cop sokulduğunu" ıddia eden bır sanık için "Sokulmamışsa uzulurum" diyen avukat Bedrı Doğan Kurtuluş, bu kez de "Mulkun temeli olan adalel ale)hine e>lemlerde bulunanlara işkence >apılmasına taraftar olduğunu" söyledi. Kurtuluş, Doğu ve Guneydoğu'da öldurme eylemlerinde bulunan terönstlerin birer hayvan gibi oldurülmelerini tasvıp eîtiğini de bildirdı. Adalet Bakanlığı, Kurtuluş'u 3 ay meslekten men eden Ankara Barosu'nun kararını "kanuna »ykırı" bularak bozdu. Kurtuluş, Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde görulen Otel47 davası sanıklanndan Tılla Restorant ışletıcısi Ahmel Şahinkanat'ın, "emni>el ifadelerinin işkence altında alındığı, makatına cop sokulduğu" şeklındekı ıddıaları uzenne, mahkemeye verdıği bır dılekçede, "Eger gerçekten cop sokulmak istenmiş >e sokulmamışsa uzulurum" dedı. Şahınkanat'.n avukatı Ccyhan Mumcu, bu sözlerinden ötürü Kunuluş'u Ankara Barosu Disiphn Kurulu'na şikâyet ettı. Baro, Kurtuluş'u 3 ay meslekten men cez&sıyla cezalandırdı. Kurtuluş, bu karara Turkiye Barolar Birliği'ne başvurarak ıtiraz ettı. TBB Disiplın Kurulu da 10 Nisan 1987 tarıhlı karanyla, baronun verdiği cezar. onaylarken, buna da şu gerekçeyi gösterdı: "İşkence olduğu yerde hukuk kurallanndan soz edilemejeceği için, savunma mesleğinin yerine getirilmesi de olanaksızdır. Nitekim, a\ukatlık mesleğinin orlaçağda hiçbir gelişme gostermeMe&İBİn >e aksine gerilemesinın nedenı. tm çağda işkence olavından ku\\et alan engizisjon sisleminin egcmen ohnasıydı. Bu sislem. savunma hakkına karşı idi >e işkence ile itiraf elde edildiğinden savunma gereksiz sa\ılıyordu. Bu nedeale, savunma) ı meslek olarak secen bir kişinin kendi meslegine > aşam hakkı tanıına>an bir ortaçağ sislemine ozlem du>ması ve bu sislemin esasını olusluran işkence olayını benim^rmesi. sadece meslegin sa>gınlığı vonunden değil, insan onurunun yuceligi vonunden de kabul edileme yecek bir davramştır. Avukalın kovuşlurmaja komı edilen bevanlannı, mesleğinin icrası sırasında ve bir mahkemeve verdifi dilekçede açıklanuş olması, nitettği ve sonuçian bakımından bu e>lemi daha da ağırlaştınn bir neden olarak kabol edilmiştir." Kurtuluş, bu karara bu kez de Adalet Bakanlığı'nda itiraz etti. Adalet Bakanlığı Hukuk lşleri Müdurluğu ise 7 Eylul 1987 tarihli kararı ile Kurtuluş için verilen cezayı "nsul ve kanuna uygun bulmayarak" bozdu. Kurtuluş, Baro Disiplin Kurulu'nda yenıden yargılanacak. 'Copcu avukat' gündemde RASIN Genel ıstek üzerıne sergi 9 Aralık 1987 tarıhıne kadar uzatılmıştır Galen Pazar harıç her gun 11 0019 00 arası açıktır Sağiık Sok Opera Han 43 n% 80090 Taksımlsl (Etap Marmara Yanıj Tel 149 9202 Ortakoy Iskete Sok 3 Istanbul 160 99 94 ADTI6AN ' lanak MMTMUIlM 0RHAN TAYLAN Resım Sergisi 13 Kasım7 Aralık Pasaport sakıncalısı butun sanatçılara ozei ıncınm Eytam Cad 16 Nışantaşt Tel 140 22 82 » BEHRUZ KİA Resım Sergısı 25 Kasım 1 2 Aralık mspethreCad.44'2Et»er1S51135 SALJH ZEKİ Resım Sergısı 13 Kasım 2 Aralık Husrev Gerede Cad 126 Teşvıkıye Me/danı Ist 14 27 11 ^ ^ AEDPA UlâT UIHBI Cezaevi direnişi sürüyor MERSİN (Cumhuriyet Guney tlleri Bürosu) E Tipi Cezaevi'nde tek tip elbise gıydirilmesinı protesto etmek amacıyla 39 siyasi tutukiu ve hukumlunun başlattığı direruş suruyor. Cezaevi yönetımi, direniş yapanlara mektup yasağından sonra görüş yasağı da koydu. Cezaevinde 20 gun önce 39 sıyasi tutukiu ve hukumlunun başlattığı tek tip elbise giymeme dırenişiyle ilgilı göruşunu aldığımız Cumhuriyet Savcısı Ferzan Çiftçi, "Bakanlık, tek tip elbise uygulamasını kaldırsu, mahkumJar o zaman isterse smokin giysüıler, kartsmayız" dedi. Savcı Çiftçi, direruşteki tutukiu ve hukümlulere cezaevi dısıplinini bozduklan gerekçesiyle bir ay sureli mektuplaşma ve göruş yasaÇı getırdiklerini de doğruladı. Çiftçi, tutukiu ve hükumlulerin göruş yasağının avukatlannı da kapsadığını söyledi. Savcı, bu konuda da, "Savunma haklan kıaUanıyor imajını yaratmamak İçin, mahsus avukat ıstiyorlar. Avukatlanyla pijamalı olarak goruşmek ıstiyorlar. Biz buna izin vermiyornz" diye konuştu. Mersın E Tipı Cezaevi'ndekı gelişmelerle ilgilı olarak Cumhuriyet'in sorularıru yamtlayan Baro Başkanı Şengün Erdoğan, "Direnişi bilivoruz. Savunma bakkı kulsal bir haktır. Her halukSrda kısıtlanmamalıdır. Avukat ile muvekkil arasında goruşroeyi kısıtlayan her şeyi savunma hakkına tecaviu olarak goriıyoruz" dedı. UMTTYASAK SANKTGflLERÎSl Yeni Tıl Karma Resim Sergisi 25 Kasım 10 Aralık Istklal Caddesı Pa^tbat^e yanı Teritos çıkmaa. Vapucur Han Kat 1 No 2734 Beyoğluıstanbu TeKforı 144 96 33 KULTUR VE SANAT MERKEZI EKOL I SEYİMCE' SANAT GALERISIDEKORASYON Alı Ismail Türemen Burhan Uygur Mustafa Pılevneiı E'latunSok 5/2 FENERYOLU Pazaı hanç 13 0019 00 arası 338 53 28 S 'US'L Resımler 21 Kasım 16 Aratık MÜZİĞİ BİZDE ÖĞRENİN SolfejHalk Sazları: Bağlama, Zurna. TarKaval Kabakkemane, Klasik Gitar, Org. Halk oyunlan, Ses eğitimi (Şan) Armoni Sevıye Eğitimi... Oğrencıye ındırım KURS KAYITLARIMIZ DEVAM ETMEKTEDIR İşkenceye taraftanm Kurtuluş, hakkmda Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeaçılan tazmınat davasında savunma için verdığı dılekçesınde de ışkenceyle ilgılı duşuncelerıni açıklamaya devam ettı. Kurtuluş, 9 Nisan 1987 tarihli dilekçesinde şö>le dedı: "Ben sahsen evlemlerde bulunan, masum insanlan. çocuklan, vaşlılan gozlerinin vasua bakmadan olduren, tek kutsal variıgımız olan devlet alevhine, bagımsızlığımızı vitirecek nitelikte bulunan, bahusus mulkun temeli bulunan adalete yonelik eylemlerde bulunanlara işkence yapılması taraftarıvım. İnsanlıgım yitinntş, hayvandan daha aşagı mahluklar olarak vasıfiandırdığım bu kimsdere, Hakkân dağlannda, Siirt'te ve muhtelif yerlerde. batta Irak'ta bUe reva gördukleri muarneleleri ve buulann birer haytao gibi oldurülmelerini tasvip eden bir kim. seyim. Bu kadar insan muhibbi bulunan davacı vekili ve yandaşlan neden uluslararası kurallardan bahsetmiyor. Anayasarruz, Türk Ceza Kanunumuz sarahaten insandan bahseder. Bu insanlıktan nasibini almamış bulunan eylemcikre karşı dıişuncHerimden taviz vermekliğim hiçbir zaman mevzubahis değildir." Profesyonel tercüman rehberliği kimliğimi ve nufus cuzdanımı yitirdim. Hukumsuzdur. M.SERHAT ÖZTOPBAŞ Nüfus cuzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. EMİNE NUR Takı Sergısı 27 Kasım5 Aralık Merdiven ElSanatları Valıkonagı Cad Pasaı 73 Nışantaş Tel 117 75 95 İLHAN ŞEN RESIM SERGISI 26 Kasım 15 Aralık BM GALERİ gı Cae 98/' Panse Tam Klimğı S Nışanuşı 146 93 21 a^ k Kenal Cad No 51 Aksarav Vaıikonagı Cad Pasa,85 146 72 81 gaw Tel 524 96 79 524 99 92 SANAT GAUE.RİSİ ARTUG SANAT GALERİSİ Gunumüz Sanatçıları Karma Resım Sergısı SahhAcar FahıreBelen Alı Demır Nasıplyem NumanPura ^aıleAKincı Cavıt8ozak HabıbGe>ez Njrılyem GülserenSudor Burrtan Uygur MtızafferAkycl FarukCımok MetınGonul AyferKaramanı Teoman Sudor YaşarYenıcel t Avnı Arbaş BulentÇetınor Şuknyelşık NermınPura SelımTuran HALİL AKÛENİZ Resım Sergısı 19 Kasm15 Aralık Abdı Ipekçı Cad Nıl Ap No 21/1 Nışantaşı 148 03 26 TÜRK RESİM SAN'ATI TARİHÎ dıllerınde 444 Sahıfe490 Renklı Resım ZUHTU MÜRIOOĞLU Heykelten CIHAO BURAK IHSAN ŞUROUM NURI IYEM Resımlen 19 Kasım3 Aralık SAİT SÖKMEN SANAT MERKEZ! •Jımnastık Estetık • Rıtmık jırnnastık • Jazz Dance • Tap Dance • Modern Dance • Bale ABUOKLE.'EM'E. r< ^ V KOfljKENT TİGLAT SAN'AT GALERİSİ Kuçuk Bebek Cadoesı No 2 Bebeklstanbul adresıne yapılabılır 16 Kasım13 Aralık Vahkonagı Cad ıls Bankas. Yanı) 86/1 Nışantaşı 130 50 00 Başka hıt,bır bale ve jimnastik okuluvla ilışkımız yoktur TUNEL SANAT GALERİSİ I T İ G L A T Sanat Galerisi Kuçuk Bebek Cad 2 Bebek Tel 1631031 Sergi Duyurubrınız için 146 97 38 Avnı ARBAŞGurdal DUYAR Leyla GAMSIZSelım TUflAN Burhan UYGUR Kaına Resım Sergısı 21 Kasım20Aral k Tuneı Sotyaiı S 26 8eyo$lu Tel 143 63 94 145 <9 96 p a i n t In g tl a z a nd multi . media 17 KASIM 7 ARALIK ı m Ö z wa ves e I Tiirk Resminde 1970lerden günümüze Onemli Yaprtlar SUZAN GERtDÖNMEZ OimSHOV» IHUMUII YtŞILÇIMEH SOKHK 91 BİŞIKKŞ TEL 160 25 46 158 29 88