Katalog

CUMHURİYET/6 2 TEMMUZ 1986 6 Alkol bağımlısı kişiler tedavi gördükten sonra bile "normar içki içmeye dönemiyorlar Güzel içeni kıskanıyoruırî 4 Alkolikler Arasında Erhan Akyıldız Gördü, yaşadı, yazdı. Doktor gözüyle Dr. llkay Kasatura Fabrikatör Halim Karadenizli alkol krizine girince dolabı açıp saf alkol içmeye kalkmış, ama açamamış. "Açsan içer miydin?" sorusunu, ' tçmek de ne çelime, şişesiyle birlikte yerdum" diye yanıtlıyor. Halim 'in kriz esnasında yılan çıyan yerine küçük çıplak kadınlar "görmesi" diğer alkol bağımlılarını kıskandırıyor. Halim laf atmalara karşı, "Benim grizim de güzeldir daa.." diyor. Karantinada ikinci günUmüz... Sabahın 6'sında hastabakıcımızın, "Günaydın beyler, kahvaltı hazır" çağrısı ile uyanıyoruz.. "tlk uyanan biziz herhalde" diye duşünürken, karantinanın korıdorlarını bir aşağı bir yukarı "vollalayan" bir alkol bağımlısı ile burun buruna geliyoruz... Karantinanın bu "sabah vollacısı"nın fabrikatör Halim olduğunu sonradan öğrendik. Halim sakallı, iri yarı, Karadenizli bir delikanlı... Anlalılarılara göre Karantina'yı uğrak yeri yapmış. Arada bir koma halinde gelirmiş buraya. Bizim gelişimizden bir gün önce de yine yakınları baygın bir durumda getirmişler... Fabrikatör Halim'in koridordaki voltaları yavaş çekim film gibi... Halim'i burada tanımayan hemen hemen yok. önceki akşam yaptıkları anlatıla anlatıla bıtırilemiyor. Gerek doktor Çetin Ersül, gereksel bazı alkol bağımlılarıyla hemşireler gerilimli bir gece geçirmişler... Fabrikatör Halim "delirium tremens"e girmiş. Alkoliklerin, içtikleri içkinin kesilmesı durumunda girdikleri krize, tıp dilinde "delirium ıremens" deniliyor. Alkolizmle ilgili konularda hemen bütün bağımlılar bir doktor gibi konuşuyorlar. Hangi ilaçları alacakları, krizin evreleri, alkolizmden kurlulmanın yolları gibi konular büyük çoğunluğun belleğinde... Alkole sığınanların büyük yüzdesi zayıf bir kişüiğe sahip KARANTİNADA FUTBOL Karantinanıngeçici konuklan bos zamanlannı kendiaralannda masatenisiya da fulboloynayarak değerlendiriyorlar. Belirli zamanlarda da B blokla maç yapıyorlar. Karantinalı futbolculann hareketlerl "yavaş çekim" film gibi. B bloğun takımına genellikle de yeniliyorlar... sinin, gerekse kendisinin bazı hatalı davranışları yüzünden bu savaşımında başarıh olamamıştı. Son deneyimi de bu savaşımı kazanmak içindı. Ali'nin öyküsünün bittiği sırada devreye oda arkadaşım bankacı Ender girdi: Alkol tedavisinde o kişinin nasıl alkol aldığının bilinmesi gerekir. Bağımlıya bilinç kazandırmak, nasihat ya da konferansla olmaz. Ancak aynı olayları yaşamış, benzer aşamalardan geçmiş kişilerle ortak psikolojik tedavi yardımcı olabilir. Dr. İlkay Kasatura, AMATEM'in dört psikologundan biri. Sağlık Bakanlığı tarafından gönderildiği Ingiltere'deki Mabledon Hastanesi'nde psikoterapı eğıtimi görmüş. Eğitim sırasında aynı hastanenin bursunu kazanarak VVarlinghan Park Hastanesine gönderilmiş ve "Alkol bagımlılarının psikolojik yöntemlerle tedavisi" konusunda eğitilmıs. 1986 yılı şubatında Salzburg'ta düzenlenen "Alkol kullanımını önleme yöntemleri" konulu uluslararası seminere katılarak bildiri sunan tek Türk doktoru olmuş. 20 yüdan bu yana Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde çahşan Dr. Kasatura 3 yıldır da AMATEM'de, alkoliklerin psikolojik açıdan eğitimi konusunda hizmet veriyor. Kasatura ile uzmanı olduğu psikolojik tedavi konusunda söyleşi yaptık. llkay hanım, önce psikolojik tedavi konusunda genel bir bilgi verir misiniz? KASATURA Her insanın yaşamını sürdürmek için bilinçli ya da bilinçsiz kullandığı mekanizmalar vardır. Sıkıntıya girdiğimiz zamanlarda da, aldığımız kişisel görgü ve eğitime göre devreye giren psikolojik savunma mekanizmaları bulunur. Bir tüccarı örnek alalım ve diyelim ki bu kişi iflas etmiş olsun. Söz konusu kişi ya üzülmekle birlikte uğradığı kaybı önlemek için kışiliğini ve zekâsını kullanarak birtakım çözüm yollan arayacaktır ya da başkalarını suçlayarak, hayatın haksızlıklarla dolu oldufiıînu öne sürecek ve alkolü bir sığınak olarak seçebilecektir. ikinci yolu seçen kişiler genellikle ego gelişimi tamamlavamamış kışilerdır. KışilikJeri zayıf kişilerdir. Boyle bir genelleme herkes için geçerli mi? Ya da her alkol bağımlısı zayıf kişilikli midir? KASATURA Bu genelleme her zaman doğru olmayabilir. Sosyal içkiciliğın şartlanmasıyla alkol bağımlısı olunabileceğini de söylemek gerekir. Bu olay, özellikle entelektüel kesimde, meslek sahibı kişiler arasında sıkça görülür. Seçkin bir çevrede yaşayan, entellektüel, iyi meslek sahibı kişiler de içinde bulundukları ortama ayak uydurmak ya da uyum sağlamak için alkol alırlar ve bunun sık sık tekrarlanması durumunda da farkında olmaksızın alkol bağımlılan arasına katılabilirler. Gelişmemiş kişilikler ya da çeşilli sosyal zorlamalar yüzünden alkol bagıınlbi olmuş kişilerin psikolojik tedavileri nasıl oluyor? KASATURA Alkol bağımlısı bir kişinin psikolojik tedavisinden söz edildıği zaman, o kişinin neden ve nasıl alkol aldığının bılınmesı gerekir. Bir başka deyişle sıkıntıları yüzünden alkole başvurmuş, alkole sığınmış bir kişi ile, sosyal içkiciliğinın şartlanması ile kendim alkol bağımlılığının sınırları içinde bulmuş kışilere yapılacak psikolojik tedavi yaklaşımı aynı degildır. Ancak, her iki grupta da alkol bağımlılığının nasıl meydana gcldığı öğrenilip, bağımlı kişinin mutlaka bilinçlendırılmesi gerekir. HerkeH kendine göre bir sebep buluyor Ender'e göre, "Herkes birtakım sebepler buluyordu içmek için. Ve bulunan sebepler de herkesin kendisine göre haklı sebeplerdi"... Ender'in konuşması şöyle sürdü: "Kimle konuşsanız, alkolik olnıaya mahkumdur. Aslında kimimiz gerçekten buyuk bir dertle karşı kalmış, alkole başlamıştır, kimimiz ise normal bir insan için hiç de önemli olmayan bir nedenle alkole başlamıştır... Ama ikisi de alkolik kişi için önemli bir nedendir. Ben kendim için konuşayım, ben şahsen bazı sorunlanmın ço7umünde çareyi alkolde buldum. Ama sonra bir kısırdöngüye gir Şişesiyle birlikte yerdum' Halim'i önceki gece güçlükle zaptedebilmişler. Hemşirelere saatlerce, "Bir duble saf alkol verin" diye yalvarmış. Hatta bir ara eline geçirdiği bir makasla, içinde saf alkol bulunan çelik dolabı acmaya uğraşmış, ama başaramamış. Bir konuşmanıızda, "Eger dolabı açsaydın o akşam içer miydin saf alkolii?" diye bir soru yöneltiyoruz Halim'e. Bu da sorulur mu dercesine, "İçmek de ne çelime, şişesiyle birlikte yerdum" diye yanıtlıyor bizi. Halim krize girdiği gece "halüsinasyon"da görmuş. Halüsınasyon bir tur alkol yoksunluğu be lirtisi. Daha doğrusu, delirium tremens sırasında yaşanılan bir olay.. Alkolik kişi, alkol almama durumunda akrep, çıyan, örumcek, ha Spiral bile taktırmış Ali alkolden kurtulmak için. Bu da bir tedavi yöntemi. Kürek kemiğinin altına birkaç tablet yerleştihliyor doktor tarafından. Bu tabletle alkol vücutta kusma, kalp çarpıntısı gibi ters tepkiler yapıyor. Ancak bu yöntem de kesin sonuç vermemiş. Artık bırakmak istiyor Ali ve "Bu benim son şansım" diye konuşuyor. mamböceği türünden küçük hayvanlar görüyormuş. Vücudunu, yattığı yatağı, ayakkabısının içinip\x tür küçük yaratıklar dolduruyormuş. Çevresini parmak kadar kuçük insanların doldurduğu da olurmuş bazen... Fabrikatör Halim'in "halüsinasyon'Marı da ilginç. Yerde, tavanda bir yığın küçük çıplak kadınlar görmüş ilk geldiği gece... Ertesi sabah arkadaşları; "Ulan, biz akrep, çıyan gorüriız krizde sen porno film seyrediyorsun" diye dalga geçiyorlardı Halim'le... Fabrikatör Halim geniş yürekli ve esprili... "Benim grizim de giizeldir daa.." diye yanıtlıyor arkadaşlarını... Halim'den yaşamöyküsunü anlatmasını istediğimizde, "Üç bankayla çalışıyorum. Piyasadaki durumumu olumsuz etkiler, gel sen vazgeç benimle konuşmaktan, başka arkadaşlarla konuş" diye geri çeviriyor bu isteğımızı... Biz de "olur" diyoruz... ÜÇ GEDtKLI Soklan sağa; Kantinci Hakkı, Gümrük Komisyoncusu Ali ve Bankacı Ender. Üç sıcak, duygusal, dost insan... Çardak alttndakiya da odalardaki, konuları bol alkollü sohbet toplantılarımn üç gediklisî... Sonra babam haslalandı ve birahanenin yonetimini bana bıraktı. O birahane benim hayatıının donıını noktası oldu. O gunlere kadar hep geceleri içerdim. Birahane bana kalınca gunduz dc içmeye başladım. Sabahları bira ile başlıyordum içmeye. Ögleye dogru bira kesmiyor rekıya dönüyordum. Gece yatana kadar 2 buyuk rakıyı buluyordum. Gündüz içkisi alkolik yaptı beni. Sabahları kalktığımda içimi bir sıkıntı basıyor, elim ayagım titremeye başlıyordu. Bu kez içimdeki sıkıntıyı dagıtmak, ellerimin titremesini onlemek için içmeye başladım. Aslında babamın yaptığı hataydı. Alkole karşı belirli bir egilimi, hoşgörüsü olan 1920 yaşındaki birine bir birahanenin teslim edilmesi yanlıştı. Ali babasına çok kızıyor. "Alkole eğilimli olan 1920 yaşındaki gence birahane teslim edilmez" diyor. Birahanenin yönetimi kendisine geçince "kaşla göz arasında" alkolik olmuş. 1983 yılında tedavi görüp bir yıl bırakmış alkolü. Sonra bir bahaneyie yine başlamış. "Önemli olan, beyinden çıkarmak" diyor. dim, bu aşamaya geldikten sonra iş işten geçiyor..." Ender'in bu genel değerlendırmesinden sonra Ali alıyor sö?ü: "Içmedigim zaman başka bir insan oluyonım. 60 yaşında bir anam var. Kadın benim yuzumden çok çekti. Oysa hiç de buna layık bir insan degil. Artık onu uzmek istemiyorum..." Kantinci Hakkı olayı genelleştiriyor: ' Dikkat edin, burada yatanların yüzde 70'inin iş durumu bozuktur. Biz içinde oldugumuz için iyi biliyoruz. Yersiz yurlsuz olup da kışı burada geçirmek için gclenler olur. Yalnızlıktan sıkılıp gelenler olur. Ama şu kadarını söyleyeyim, buradaki doktorlann yürckleri mangal kadar geniş. Kolay degil bizimle ugraşmak..." Hakkı'nın bu konuşmasından sonra konuşma, çok yönlü bir tartışnıaya dönüşüyor; Bankacı Ender: Benim şu andakı tek endişem, alkol bağımhlığından kurtulmak için yapılan tedavıde başarı şansının yüzde 2 dolayında olması. Doktorlar böyle söylüyor. Böylesine bir az oran beni urkütüyor... (jumrukçu Ali: Hiç beklemediğiniz bir sırada vücut çekiyor. Bu durumda bir kadeh aldın mı da, gerisi geliyor artık... Kurtulma şansı yuzde 10'a 15'e çıkabilıyormuş... Bu konu^malar sırasında biz de bir soru soruyoruz: ' "Alkol tedavisi gören bir kişinin, belirli bir süre sonra akşamları bir iki duble içmesi, ya da haftada bir, bir duble içki alması mümkün degil mi?" Gtiııırük komİ8yoncu8u Ali nedeıı alkolik oldu? Fabrikatör Halim'le gümrük komisyoncusu Ali aynı odada kalıyorlar. Biz de bankacı Ender'le aynı odada... Aramıza kantinci Hakkı da katılınca, sıcak bir dost çevresi oluşuverdi kendiliğinden... Yemek sonralan genellikle ya bizim odada, ya da bahçedeki çardak altında geç vakitlere dek sohbet ediyoruz. Demlenen çaylar, sabahtan stoklanan kumanyalar, bu gece sohbetlerinin tuzu biberi oluyor. Karantina'daki ikinci gecemizi gümrük komisyoncusu Ali ile yaptığımız sohbete ayırmıştık. Ancak daha sonra kantinci Hakkı ve bankacı Endcr'ııı de katılımıyla bu sohbet, bir açıkoturuma dönüşüyor... Ali, 35 yaşında, bekâr. Çok küçük yaşlarda başlamış içmeye. Emirgân'da oturuyormuş.. Gençlik gunlerinde başlayan bir eğilimi varmış içkiye karşı... Kimsenin hakkında kötülük duşunmeyecek kadar temiz bir genç. Karantina'da da hastanenin öteki bloklannda da çok seviliyor. Hastane yönctiminin güvenini de kazanmış olmalı kı, zaman zaman, kantinci Hakkı ile birlikte dışarıya çıkmasına izin veriliyor. Sohbetimiz Ali'nin yaşamöyküsüyle başlıyor: "Emirgân'da otururuz. Bir ağabeyim, bir de annem var. Ağabeyim ağzına içki koymaz. Annem de öyle. Babam içerdi, ama oyle çok degil. Haftada bir ya da iki gun bir kadeh içki alırdı. Amcam alkolikti. Sonunda alkol yuzunden felç geldi aıncama. Bende gençlik gunlerimde bir egilim vardı içkiye karşı. Babamın Galatasaray'da bir kumaşçı dukkânı vardı. Çiçek Pasajı'nın yıkılmasıyla orayı birahuneye donuştürdük. Babam işin başına geçti. Ben 30 yaşıma kadar çok güzel içki içtim. Çok giizel dedigim, adaın şibi içki içtim. İki iiç giinde bir, yarım şişe, bilemediniz bir küçük şışe içki içerdim. Kaşla göz araeında alkolik oldum Birahanenin yönelinıi bana geçtikten sonra kaşla goz arasında alkolik oldum. Açık söylüyorum, pederin bıraktığı birahane beni mahvetti. İçki ile öylesine içli dışlı olmuşum ki bir gün dukkanda aşırı alkolden bayılıp duşmüşum. Fransız hastanesine kaldırmışlar beni. Alkol tedavisiyle ilk tanışmam bu. Buraya ilk gelişim ise 1983 yılında oldu. Gordugum ilk tedaviden sonra bir yılı aşkın bir sure içmedim. Sonra sıradan bir bahaneyie perhizi bozduk. tçkiyi bırakma olayında fiziksel bağımlılık kadar beyinden çıkarmak önemli. tnsan bir bahaneyie lekrar alkole başlayabiliyor. Ben bütün iyi niyetimle alkolden kurlulmak istiyorum, ama olmuyor. Sırlıma spiral bile taktırdım yine olmadı... Ama bu son ugraşım." Ali'nin konuşmasının burasında "Spiral de nedir?" diye soruyoruz. Kürek kemiğinin altına, birkaç tablet yerleştırilıyormuş doktor tarafından. Bu tabletlerin yerleşmesinden sonra alınan alkol, vucutta kusma, kalp çarpıntısı ve alerjı gibi bazı ters tepkiler yaratıyormuş. Bu işleme "spiral takma" ya da "tup takma" da denıyor... Ali bunları anlatırken sohbete katılan fabrikatör Halim, "Kariler dogurmamak için ispiral taktirur, biz de içmemek için ispiral taktiriruz" diyor. Gulüyoruz hep birlikte... Ali'nin, yaşamöyküsüyle, daha doğrusu yaşamının içkiyle iç içe geçen 78 yıllık bir İcesiti ile ilgili söyleyccekleri bitmişti... Büyük bir içtenlikle alkolden kurtulmak istediği belliydi. Ancak, gerek çevre Eski dozajı yabtık buluyorsun Benim bu sorum üstune odada bulunan kıdemlilerin tümü umutsuzca ba^larını sallıyorlar. İlk yanıt Ali'den geliyor: • Bir kadeh aldın mı gerisi çabuk geliyor, bir, bilemedin iki hafta içinde eski içkine ulaşıyorsun. Kimi bu kadar da sürmüyor, içkiye yeniden başladığı gün, eski dozajına ulaşıyor..." Bankacı Ender: Bence alkolun bude yaptığı en büyük tahribat vücut tahribatı, sağlık tahribatı değıl. Alkol bağımlısı olan bizlerin yitirdiği en önemli şey, toplum içindeki saygmlığımız. Ailemiz, aile çevremiz içindeki yıtirdiğimiz saygmlığımız. Gümriikçü Ali: Sağlığımız da önemli. Bir sabah, arabanın içinde tuttu alkol krizim. Sıkıntı, ter, bıraktım arabayı, yol üstündeki bakkal dükkânına koştum. Bir cep kanyağıyla arabayı kullanacak duruma geldim... Arkadaşlar, bir şey söyleyeyim mi, hiç kıskanç değilimdir. Bir tek güzel içki içen insanları kıskanıyorum. Ama bizim için artık sosyal içkici olmak ya da adam gibi içki içmemiz hayal. Bizim sorunumuz, ya hep ya hiç. Alkolizmin genel sorunu bu. Ya ıçebıldiğin kadar içecek, bir yerde yaşamını noktalayacaksın ya da tümuyle elini eteğini çekeceksin içkiden... Entelektüel kesimde, iyi meslek sahibi kişiler de çevreye uyum sağlamak için alkol alabilirler ve bunun sık sık tekrarlanması halinde farkında olmaksızın alkol bağımlılan arasına katılabilirler. Nasıl oluyor bu bilinçlendirme? KASATURA Bu bilinç kazandırma yöntemi nasihat verme ya da konferans veıme biçiminde yapılırsa sonuç tam bir fiyasko olur. Doktorun ya da psıkologun bu tür bir yaklaşımından alınacak sonuç kesinlikle olumsuz sonuçlanır. Alkol bağımlılan ancak, kendılerı gibi, aynı olayları yaşamış, benzeri aşamalardan geçmiş kışilerden oluşacak onar kişilik psikolojik tedavi guruplarında birbirlerine yardımcı olabılirler. Alkol bağımlısı kişi, bir başkasının hayatını dinlerkcn adeta kendi hayatını bir aynadan seyredermışçesıne bilinç kazanır. Bir başka deyişle geçmiştckı yanlışlarının alkolun sonucu ortaya çıktığını, çevre ılişkilerinde hep başkalarını suçlarken aslında yine alkol nedeniyle son derece hoşgörusüz, hırçın, tedirgın, geçımsız bir kışı haline geldiğini ve bu nedenle de çevre tarafından ıtıldığinin, yalnızlaştığının farkına varır. Burada alkol bağımlısı kişiye bilinci kazandıran, sadece terapistin tedavi yöntemi değil, grup üyclerının farkında olmadan yaptıkları olumlu katkıların da etkısi vardır. Grup terapilerde nasıl bir yontem uyguluyorsunuz? KASATURA Tedavi olması gerektiğine karar vermiş, alkol bağımlısı olduğuna ınanmış bir kişi ancak grup psıkoterapilere girebilir. Çünku grup psikoterapilerde kişiler, kendilerinı alkol bağımlılığına iten nedenleri, çeşitli kışiscl ve toplumsal olayları bıltuneçıklığıyla ortaya koymak durumundadırlar. Çunku bundan sonrakı hayatlarına, anlattıklarının ışığında olumlu bir yön verebılmek için bu açıklık gereklidir. Alkol bağımlısı kişinin, alkolikliği yuzunden kaybettıği bırşeyler varsa, bunu ders verir •gibı. kafasına vurur gibi söylemenin hiçbir anlamı yoktur. Bir grup tedavi sırasında kendisininkine benzer bir yaşamöykusu dinleyip kaybettiklerinı görmesi daha etkileyicidir. Grup terapilerde sozunu ettiğini/ yaşamoykülerinin anlalılmasını nasıl saglıyorsunu/7 Vontemini/ ne? KASATURA Bağımlıların hastanede kalış surelerı olan 3 ay içinde, haftada iki gun bir buçuk saatlik grup terapilere girerler. Jlk oluşturulan gruplarda ki bu gruplar üç dört seanslık gruplardır kişiler kendılerını değerlendirme, sosyal içkıci mi, akşamcı mı, alkol bağımlısı mı olduklannı görme olanağını bulurlar. Ayrıca bu kişilerin ledaviye karşı olan tavırlarını görmek mumkün odur. Gelenler arasında tedaviye karşı olanlar da bulunuyor mu? KASATURA Alkol bagımlılarının büyuk bir yüzdesi, alkol bağımlısı olduklarına inandıklan için değil, inansalar da gerçekten kurtulmak için değil de bozulmak uzere olan evlilikleriııı, ışlerıni kaybetmemek ıçın tedavi oluyor gibi görünmek ısterler. Etkileşım guruplarında kişiler, bu konuda mümkün olduğu kadar bilinçlendirılmeye ve tedavi isteği uyandırılmaya çalışılır. Ancak, özellikle alkol bağımlılarıyla uğraşan kişiler bilırler kı, bağımlılık yerleştikten sonra kişı, uzun bir zaman, iyi nıyetlı bile olsa kendisıni bağımlılıktan kurtaracak çabayı gösteremez. StÎRECEK ÜYU yüksek BÜYUKAVRUPATURÜ ticaretüler dünyası 22 Türkiye de ilk defa ve sadece Ulusoyla • Genış govdelı • Aırcondıtıonlu • Tuvaletlı • Mutlaklı • Genış baga|h • Çıft şoforlu yepyenı Ulusoy otobuslerı Dunyanın en konforlu otobusleri Neoplanlarla STFA Seeks System Analysts and Analyst/ Programmers • CICHKI tonıııı.uul ol lnglısh • M\pcMicnco siıuıtuK'cl .ınalysis aııcl ılcsıj>n (c«. • l ; xpenencc' in on lınc coninu'iti.ıl .ıppln.ılıons (.k'\(.lo|)niL'nt. • AhllllN t() liltTN1 .1 piO|C(.l .lll the 1 \\.l\ İKTİSAT MUHASEBE VERGİ SİGORTA BANKA NlŞZagrep Venedık Londra MılanoNıce Cannesonte Carlo Parıs Amslerdam Munıh Vıyana BudapesteBelgradNİŞ TUR FIATI: TUR HAREKET 4 7 1 986 25 7 19Ö6 15 8 198b gün fıonı fıMsıbılm to ııııpk'iiK'iıuiıon .ıncl enıl ıısır tı.unın^ \\ıllı mınınuıın supL'nisıon. • l);ıt.ı b;ısf c v p c r i c ı u e pıvf'cıuıl. • l)l'( \'AX oı PDI' f\pcıuiKV pıvkncd, • l'nıu'isıtv ıkgrrı1 ın .ı ul.ıktl subıoıt aııd iKİ |)iııı;ı.ınınıııın li.u kı>ıoıııul .ııc lııglıK tksıuıhk1 I'İIMM' tolAV.Mtl 1CMIIIK" \\l!İI tllll ıkt.llls ic> l l ı ı n ı . ı n K f s o u H c ' s Dt'p.ınıiKMiı A p p l u . ı ı ı o n s \\ıll W i i f . ı i c t l l o n l î t l f n ı ı . ı l K DONUŞ 26 7 1986 & 8 1986 5 9 19bb YUKSEK TİCARET MEZUNLARI DERNEĞI YAYINIDIR I ulusoy TURİZM SEYAHAT A.$. 150 000 TL ve 975 dolar Inonu Caddesi 67 Taksım islanDui Merkezlel 1431094 95 96 1493541 Aksaray $uöe 522 81 05 528 20 36 Abone Bedeli Yıllığı 9.900 liradır. Dış ülke abonelerınc posta ücretı farkı eklenır. Abone bedellerının Yapı ve Kredı Bankası Bomontı Şubesındekı 920028 numaralı Yüksek 'Iıcaret Mezunları Derneğı hesabma havalc cdılmesı ve havale bedelının alındığını gösteren banka makbıi7iınun bir örneğının "Yüksek Ticaret Mezunları Derneğı Sılahşör Caddesi No I ŞışlıİSTANBUL" adresine gönderılmesı gerekmektedır Abone bedeli Posta Havalesı ile de Dernek adresine gönderilebılır ATİLLA ŞOFÖR OKULU Turkı>e'de teV Egıtım ve öğretımde tek Uzman bayan kadrosuyla lek Dısıplın ve cıddıyetıyle lck Ucretıe çok ucu/luğııyla [ek Merkf/: 523 T) 11 Fındıkzade Ogu/han Cad. No: 10 Kadıkoj *,ube: 350 39 53 Sezaı Turkeş Feyzı Akkaya Construction Co STFA C.nıp Mtrkezı Altuniiadc (.jnıhu İMJiıhıılltl U') H 00 STFA 0 İçki ve slgaradan, düzensiz beslenmeden kaçımmz... Türk Kalp Vakfı Tel: 148 58 66 Sureeek