Katalog

DOSTUM MOZART Nadir Nadi 4. bası, 880 lira (KDV içindej, Çağdas Yaymlan, Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlutstanbul 63. Yıl; Sayı: 22217 Cumhuriyet Kurucusu: Yunus Nadi 120 TL. Temmuz 1986 Çarşamba Özelleştirme çalışmalan sırasında yatırımcıların en çok USAŞ'a ilgi gösterdikleri ortaya çıkmış. TURBAN'ın tesislerine de Amerikalılar talip. Yem ve çimento fabrikalarma ise Türk yatırımcılar ilgi duyuyorlar. Özelleştirme için ABD ve îngiliz yatırımcıların yanı sıra lsrail'in de ilgisi yoklandı. let Bakanı Vehbi Dinçerler, Sümcrbank Gcncl Müdurü ile az sayıda bürokrat katılırken, çok sayıda basın mensubu brifingi dinledi. Bır kamu kurumuyken PTT ve lTTnin yüzde 80'ine sahip olduğu bir A. Ş. haline gelırilen TF.l.F I'AŞ'la ilgili "özelleştirmeyi savunucu" video filmin seyredılmesinden sonra Morgan Guaranty firmas.1 Genel Müdııı Yardımcısı ve Grııp Başkanı I * . bcclcs KtT'lerin satışiyla ilgili bilgi verdi. KİT'lerin özelleştirilmesinir. Iransa, Ingiltere, Kanada, ABD ve Almanya dışında Meksika, Brerilya, Şilı, Malezya, Fılipinler, Tayland ve Singapur gibi ülkelerde de yapıldığını anlatan Eccles, özelleştirme ile Ingillcrc'nııı büyük başarı kazandığını anlattı. Eccles, "Amaç, kimscnln yapmayacagı, almayacağı işleri yapan devlet kuruluşlarmı satılabilir hale getirmeklir" dedi. THY, Turban, USAŞ gibi KİT'lerin hemen satılabilcccğini, bir bölumunün satılması (Arkası Sa. 10, Sü. 4'te) firması yetkilileri yerine Dinçerlerin ıcr döktuğü göruldu. Raporıı ha zırlayan firma sorumlusu T. Eccles, KlT'lerde çalışan fazla işgüeünün istifa etmeleri ya da erken emekli olmaları için hükümele öneride bulunduklarını açıkladı. Bır gün önce Odalar Birliği salonunda işadamlarına ve Odalar Birliği yöneticilerine brifing veren Mor gan Uuaranty firması temsilcileri dün de basın mensuplarına çok daha kısa bir brifinR verdiler. Brifinge Dev fi" KAVRAM DERSANESİ 198687 (ÖSSÖYS) Hazırlık Kurslan 25 Ağustos 1986 31 Mayıs 1987 Bütünleme Yaz Kurslan 3 Temmuz 27 Ağustos Merkez 528 64 37 Şube: 522 75 74 Işçi çıkarma formülü 100 bin KİT işçisi ya istifaya özendirilecek ya da erken emekli edilecek ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN Çürüyen Mantık ANKARA "önceevdeki gümüşler satılır, derken sıra iyi cins mobilyalara gelir ve sonunda iflas edilir" diyen îngiliz eski başbakanlarından Harold MacMilIan'ın "ö'zellestirmeye" ilişkin bu sözleri özal'ın bundan birkaç yılönceki sözünü ammsatıyor: (Arkası Sa. 10, Sü. 6'da) KİT'leri özelleştirme işini üstlenen ABD'li Morgan Guaranty firmasının, Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler ile birlikte yaptığı basın toplantısında, firma temsilcisi, özelleştirme ile birlikte ortaya çıkacak işgücü fazlası için hükümete personelin erken emekli olması ya da istifa etmesi için öneride bulunduklarını açıkladı. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Morgan Guaranty firmasının KİT'lerın satılmuMna ilişkin basın mensuplarına verdiği brifingde, Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler sık sık müdahale edcrck, bazı soruları "Bunlann muhatabı onlar degil, biı\ı. Bi/e soruıt bunlan. Sonra gelin sonın; ben söyleyeyim" diyc yanıtlamaya çalıştı. Toplantıya katılan tüm basın mensupları KİT'lerin satılmasına karşı olduklarını ortaya koyarlarken, sorularıyla Morgan Guaranty WASHINGTON PENCERESİNDEN TÜRKİYE CENGİZ ÇANDAR Once kar et sönrasat RAPOR'DAN ÖNEHİLEJİ: m • Kıbrcs için ABD baskısı güiidemde yok KKTC'nin tanınması yolunda çabalar olursa ABD'nin tutumu nasıl belirecekti? ABD, KKTC'yi tanıma ihtimali olan ülkeleri "caydırma"yı mı seçecekti, KKTC'yi tanıyabilecek ülkeleri "teşvik etmeme" yoluna mı gidecekti? Wilkinson, bu soruya evet ya da hayır yanıtı vermeden diplomatik kıvraklık yolunu seçiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Güney Avrupa Dairesi'nin başında bulunan William Rope ise Türkiye'nin KKTC'nin tanınması yolunda yoğun bir faaliyete geçeceğine inanmıyor. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Rozanne Ridgeway'in vekili ve ABD'nin Kıbrıs özel Koordinatörü James Wilkinson, Perez de Cuellar'ın Kıbrıs için hazırladığı üçüncü belgeden sonra ortaya çıkan durumu "çok can sıkıcı" olarak niteliyor. ' KIBRIS RAPORU KONGRE'DK ~ WASHINGTON Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın (State Department) danışmasında değil de, pekâlâ bir metro istasyonunun bilet gişesinde de çalışabilecek nitelikteki genç bayan görevli anlamsız nazarlarla yüzümüze bakıp, "Bu aradığınız VVİIklnson'ıın ilk adı ne, ne iş yapıyor" diye sordu. "James" dedik, "James VVilkinson." Birkaç dakika sonra Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın üçüncü katındaki makamında Wilkinson'a bakanlığın kapı görevlilerince tanınmadığını söylemedik. James VVilkinson, Dışişleri Bakanı George ShuKz'un Avrupa ve Kanada işlerinden sorumlu yardımcısı Rozanne Ridgevvay'in vekili (Dcputy Assistant Secretary). Makam odası da Ridgway'in odasının bitişiği. VVilkinson aynı zamanda ABD'nin Kıbrıs özel Koordinatörü. Odasının penceresinden gözüken manzaranın güzelliğini ima ederek Lincoln Anıtı'nı ve Potomac Nchri'nin öbür yakasında kurulu Pentagon'u (Amerikan Savunma Bakanlığı) eliyle göstererek "turistik" açıklamalar yapıyor. Dışişleri'nin daha yüksek, Pentagon'u yukarıdan gören bir mevkiye kurulmuş olmasının "ABD'de sivil otoritenin askeri otoritenin iizerinde oldugunu göstermekle bir ilgisi bulunup bulunmadıgını" soruyoruz. VVilkinson, sorudaki şakayı kavrıyor; gülerek "En azından biz öyle oldugunu düşiinmek istiyoruz" diyor. (Arkası Sa. 8. Sü. /'de) İSRAİL'LE TEMKÎNLt YAKINLAŞMA 1946 1960 197i 1980 Batih sendikalardan çağrı ZEYNEP D A G L I O Ğ L U / C E Y D A TUFAN Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantıları için lstanbul'da bulunan AvrupaJı parlamenterlere dün de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marcellno Oreja eklendi. Konsey Parlamenterler Meclisi Sosyalist Grubunun pazartesi günü Sheraton Oteli'nde düzenlediği "Türkiye'de demokrasi ve Insan haklannın bugünü" konulu "tartıgmah" seminere tepkiler de gelmeye başladı. Sosyalist Grubun dün düzenlediği basın toplantısının açış konuşmasını yapan Grup Başkanı Fransız Lucien Pignion, "Türklye'ye gelirken bazı tereddütleri oldugunu, halla bundan dolayı 'gelip gelmemek' konusunda gnıplannda bir oylama yaptıklanm" hatırlattı ve "Istanbul'a geldigimize pişman degiliz. Tek istegimiz, Turkiyc'nin Konsey üyesi 21 demokralik ülke arasında yerini almasıdır" dedi. Konsey Parlamenterler Meclisi'nin eski başkanı Alman parlamenter Karl Abrens, "1981 yılında İstanbul'un her tarafında askerler gorüluyordu. Bugün bunun sadece 'görsel olarak da' olsa fark edilntemesi buyuk bir Uerlemedir" şeklinde konuştu. Grup Başkanı Pignion bir soru Uzerine "Davetlller arasında yer almasına karşın DSP Genel Ba>kanı Kahşan Ecevlt'in seminerlmlze katılmaması, bize yolladıgı leleks notuna göre 'özel nedenlere' dayanmaktadır" dedi. . Yunanlı parlamenter Markopulos ise, "kendilerinin de Yunanistan'da albaylar cuntası dönemlnde benzeri sorunlan yaşadıklarını" belirterek, "diklatorlükten demokrasiye geçiş kolay degil" ifadesini kullandı. Bu arada Viyana'da "yerli ve yabancı demokratik kuruluşlar"ın, demokrasi ve insan hakları konusunda Türkiye'deki uygulamaları kınayan 2063 imzalı bir mektubu TBMM Başkanı Necmellin Karaduman'a gönderdiği öğrenildi. Avrupa Konseyi 'mini oturumu' nedeniyle lstanbul'da bulunan ICFTU, DÎK, ASK ile TS1 ortak bir bildiri yayımlayarak Türkiye'de sendikal hakların çok kısıtlı oldugunu belirttiler, grev hakkıyla kamu kesimine sendikalaşma hakkı tanınmasını istediler. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin komisyon çalışmalan dün de surdü. Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu, bilimsel araştırmalarda cenin kullanılması konusunu tartışırken, Tarım Komisyonu da TUrk uzmanlarca hazırlanan "Tiirk tanmının bugünkü durumu" konulu raporu görüştü. Toplantılann öğleden sonraki kısmında ise, Hukuk lşleri Komisyonu, 'Türkiye'de sendikacılık' konusunu ele aldı. Toplantıya TUrk sendikacılar da katılarak görüşlerini açıkladılar. Toplantı sonrası Hukuk lşleri Komisyonu Başkanı Danimarkalı liberal parlamenter Bjorn Klmquisl de bir basın toplantısı düzenleyerek Türkiye'nin, "Sendikal özgürlükler, loplanlı yapma ve dernek kurma o/gürlUgünUn" tanımlandığı Avrupa tnsan Hakları Anlafmasının 11. maddesine ne derecedr uyduğunu araştırdıklarını söyledi. Danimarkalı parlamenter, "İnsan Haklan Mahkemesine kiyisel başvıını için çalışmalar yapıldıgı Ankara tarafından soylenlyor. Ancak ben konuyu yeniden gündeme üelirecegim" dedi. "Avrupa'nın terori/me yanılı" niteliği taşıyan karar melni de dUn Siyasi Işler Komisyonu'nda benimsendi ve uluslararası terorizme karşı çeşitli tedbirler önerilirken, terorizmi doğrudan ya da dolaylı olarak desteklediği öne sürülen Suriye, Libya ve Iran'ın politik olarak dışlanması, bu Ulkelere politik ve ekonomik yaptırımlar uygulanması karara bağlandı DUn Avrupalı parlamenterlere Kapalıçarşı ve Topkapı Sarayı gezdirildi. Aynca Türkiye Giyim Sanayicilerı Derneğı de parlamenterlere dün saat 16.00'da Topkapı Sarayı'nın Akağalar Kapısı civarında bir defile düzenledı. Öte yandan, Konsey Parlamenterler Meclisi'(ArkasıSa. 10, Sü. l'de) Turizm Bankası, Türk Hava Yolları ve USAŞ hemen satılstn, PTT ve TEK'i önce parçalayın, sonra parça parçasatın EtBahk,TKÎ,MKEve Gemi Sanayi'ye alıcı bulunursa özelleşsin ÇayKur, ŞekerŞirketi, SEKA, PETKİM gibi kuruluştarı devlet önce kâra geçirsin, sonra özelleştirip satsın. DMO, DDY, DHMt, TMO, Zirai Donatım Kurumu ve TUSA Ş kamu hizmeti görüyor, satılamazlar. ANKAKA, (Cumhuriyet Biırosu) Devlet Planlama Teşkilatı tarafından The Morgan Uuaranly Bank'a ha/ırlatılan özelleştirme raporu TURBAN, THY, USAŞ'ın tamamen vc ÇlTOSAN Ue YEMSAN'ın kısnıen özel kişilere satılması işleminin derhal başlatılmasını öngörüyor. Rapora göre bu kuruluşların satılması için hiçbir engel bulunmuyor.' Satış işleminin en çok 2 yıl içinde sona erdirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Raporda, özelleştirme girişimınin bııınci amacınm ekonomiyi piyasa güçlerine karşı daha duyarlı hale getirip sanayide verimlilik artışı ile "gerçek ekonomik büyüme"yi sağlamak olduğıı belirtiliyor. Bunun yanında sermaye piyasasına gelişme olanağının tamnmasımn da ikincil öneınde olduğu vurgulanıyor. Kamunun finans yukünıl azaltmak ile dev(Arkası Sa. 10, Sü. 4'te) Reagan'dan Cuellar anlaşmasına destek VVASHINGTON, (Cumhuriyet) ABD Başkanı Ronald Reagan, Kongre'ye verdigi"Kıbns" raporunda, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın taraflara son olarak sunduğu çerçeve anlaşmayı desteklediğini bildirdi. Reagan, raporunun l. paragrafında BM Genel Sekreteri'nin taraflara 29 martta hazırladığı son çerçeve anlaşmayı ilettiği belirtildikten sonra sözkonusu anlaşma taslagı ana çizgileriyle özetlendi. Raporun 2. paragrafında ABD yönetiınının, Cuellar'ın girişimini tümüyle desteklediği vurgulandı ve ABD yetkililerinin özellikle Dışişleri Bakan Yardımcılarından Rozanne Ridgeway'in bu konuda daha önce yapmış olduğu açıklamalar örnek olarak gösterildi. Bu arada, çerçeve anlaşmanın kesin çözüm olmadığı, kesin çözümün anlaşmanın imzalanmasından sonra başlayacak ikili görüşmelerde belirleneceği yolundaki görüş tırnak içinde vurgulanarak, bunun ABD yönetimince benimsendiğinin altı çizildi. Raporun 3. paragrafında çerçeve anlaşmayı Türk tarafının kabul ettigi, Rum tarafının ise reddederek bunun yerine uluslararası konferans ya da zirve seçenekleri ileri sürdüğü bildirildi. Kıbrıs sorununa en iyi çözümün BM Genel Sekreteri'nin çalışmalan ile sağlanacajı vurgulanan raporda yine Cuellar'ın açıklamalarına dayanarak taslak anlaşmanın kabulünün beklendiği belirtildi. OSMAN ATAMAN'ın notları 10. Sayfada 11. Sayfada Memurlara daha çok borçlanma olanağı Emekli Sandığı, memur maaş artışı ile birlikte borçlanma smırını da yükseltti. Bundan böyle en küçük memur 112 bin, en yüksek memur 425 bin lira borçlanabilecek. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Son gunlerde arka arkaya gelen zamlann ardından, memurlara Emekli Sandığı aracılığıyla daha fazla borçlanma olanağı getirildi. Emekli Sandığı'nca memurlara verilen borç miktarları yüzde 32 ile yüzde 45 oranında arttırıldı. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, yeni borç sınırları dünden itibaren geçerli olacak. Ye> i karar ile yüksek maaş alan üst ırecedeki memurların borçlana olanakları daha fazla artırırkası Sa. 8. Sü. 6'da) Türk mıüıribi tıırîst gemisîne ateş açti' Yunan Hükümet Sözcüsü, Deniz Kurdu86 Tbtbikatı sırasında Kıbrıs bandıralı bir turist gemisine ateş açıldığını, olayın Ankara nezdinde kınanacağını bildirdi ATİNA, (Cumhuriyet) Bir Türk muhribinin, önceki gün Rodos ve Meis adaları arasında seyreden Kıbns bandıralı bir turist gemisine, "Deniz Kurdu86" tatbikatı sırasında ateş actığı, bunun uluslararası denizcilik kurallarına aykırı olması nedeniyle de Yunanistan tarafından Ankara nezdinde kınanacağı bildirildi. Yunan Hükümet Sözcüsü Miltiades Papayuannu, içinde 80 yolcu bulunan C'ity of Limassol gemisine iki kez ateş açıldığını ve gerçek mermilerle yapılan tatbikat bölgesinden uzaklaştırıldığını ileri sürdü. gemisi, bölgede gerçek mermilerle (atbikat yapan Türk savaş gemileri tarafından lelsi/le uyanldı. Bu uyanda, gerçek mermilerle tatbikatlann yapddıgı ve gcminin bölgeden uzaklaştırılması istendi. Aynı anda, Türk savaş gemisi, uluslararası sularda seyir halindeki Kıbrıs bandıralı geminin bir önüne bir de arkasına 2 mil uzaklıktan top mermileriyle ateş açtı. Türk savaş gemisinin sözlü uyansından sonra top alışları gereksizdi. Bu uluslararası denizcilik kurallanna ters düşmektedir. Uyan mahiyetinde dahi olsa hiçbir dunımda gerçek mermi kullanılamaz. Bu nedenle Yunanistan l'ürkiye'yi şikflyet edecektir." Yunan hükümet sözcüsü, Yunanistan'ın bu olaydan sonra TUrkiye'yi "Uluslararası örgiitlere de şikflyet edecegini" sözlerine ekledi. Yunanistan'ın iddiasv EKLAMCILARA )ÜNYA KUPASf i. Sayfada Büyükada'da J J J J kimi insanlann zenginliği, saygınlığı hatta soyluluğu onlarla ölçülürdü. Dorulu kırlı küheylanlarm koşulduğu süslü kupalar: Bilmem kim pasanın yiiz elü odalı konağım, Galata bankeri bilmem klm efendlnin artnouveau yalısını onlarsız düsünmek olmazdu Ama sonra bir fayton seiularıft i? * y y' ! fl> ok e il üz löf c DaimlerBenz Ihtilalidlr koptu ve bütün bu teneızüh araçtanm, bir damalı taksi misali önce halkın altına, oradan da Büyükada'ya sürdü. Tekerlekli aracın girmesinin yasak olduğu bu Istanbul adasında, meydan hanidlr yukandaki jbloğrafta yarışır gibi ada sokaklannda giden süslü faytonlarm. O kupalı saltanat günlerine yetişemeyen minicik yüreklerde, sevinç fırtmaları yaralabilsinler diye. (Fotoimj; ENDER ERKEK) Yunanistan Savunma Bakanlığı da olayı doğruladı. Hükümet sözcüsünün iddiası şöyle: "Geçen pazartesi günü, saat 14.00'le, Kıbrıs Rodos seferi yapan Kıbrıs bandıralı bir turist Muhalefet Boşluğu... £>ir Batı Avrupa ülkesinin Ankara'daki büyükelçisiyle geçenlerde sohbet ediyorduk. Özellikle merak ettiği bir konu vardı: "ANAP önümüzdeki seçiml&rde ne yapacak?" Bu sorunun karşılığı, gerek yabancı diplomatik odaklarda gerekse Batının ekonomik ve mali çevrelerinde özenle araştırılıyor. ANAP seçim sandığında yeni bir zafer kazanabilir mi? Doğru Yol, ANAP oylarını ne ölçüde bölebilir? Demirel faktörü... SHP sandıktan birinci parti olarak çıkabilir mi? Ecevit... Kafalarını meşgul eden konular genellikle bu sorulara dönük. Şu gunlerde muhalefetten çok ekonomi ile boğuşmakta olan Sayın özal'ın dışa vermek istediği mesaj ise çok açık: "Hlç kuşkunuz olmasın, seçimler yine ANAP'ındır." (Arkası'Sa. 10, Sü. l'de) HASAN CEMAL • SHP: Fak Fuk Fon partizanca ve keyfi kullanıma açık. 7. Sayfada • Ata lira tasarrufta markı dize getirdi. 9. Sayfada • ErdaU Dortmund'la idmana çıktu li. Sayfada • DemirLeydi'nin Ingiltere'si • Cezaevi katliamı Peru 'yu kanştırdı. 14. Sayfada GOZLEM UĞUR MJMCU Başbakan Özal'ın KKTC gezisi başbyor Kanayan Yara... 12 Eylül döneminin geride bıraktığı sorunlardan.biri "1402'likler" diye tanımlanan kamu görevlilerinin durumlarıdır. Sıkıyönetim komutanları, bir kısım kamu görevlilerinin işlerine son vermişlerdir. Gerekçe, "Oenel asayiş veya kamu düzeni açısından çalışmalannın sakıncalı görülmesi veya hiz(Arkası Sa. 10. Sü. 7'de) Sorunlu ziyaret Gezinin siyasi anlamı: Başbakan özal'ın bugün başlayacak olan 48 saatlik KKTC gezisi siyasi bakımdan "destek" anlamını taşıyor. Gezinin ekonomik anlamı: özal, KKTC yöneticilerine KKTC ekonomisinin kendi kendine yeter hale gelmesi için "gerçekçi" davranılması mesajmı verecek. 8. Sayfada KKTC'NtN EKONOMİK ÖNLEMLER PAKETt GEZİ, KKTC PARTİLERİNİ KARIŞTIRDI 8. Sayfada