22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 TEMMUZ 1986 CUMHURİYET/11 Denizcilik Sempozyumu yapıldı Atasoy: Daha genç bîr deniz ticaret filosıı kııracağız Sempozyumda bir konuşma yapan Türkîş Genel Eğitim Sekreteri kaya özdemir de emeği dışlayarak denizciliğin sorunlarınm çözülemeyeceğini söyledi. tşSendika Servisi Türkiye Denizciler Sendikası'nın 1 Temmuz Kabotaj günü nedeniyle düzenlediği "1 Temmuz Denizcilik Sempozyumu" lstanbul da dün yapıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Ulaştınna Bakanı Veysel Atasoy, Türk Deniz Ticaret filosunun 1980 sonrasında hızla gelişerek bugün 6.2 milyon DW tonluk kapasiteye ulaştığını, ancak bu hızlı gelişmenin bazı sorunları da beraberinde getirdiğini söyledi. Atasoy, hükümet olarak beşinci 5 yıllık planda "Ekonomik ömriinii lamamlayan gemilerin devre dışı bırakılmasını ve daha genç bir deniz ticaret filosunun kurulmasını öngördüklerini ' bildirdi. Türkiye'de gemi inşa sanayiinin 175 bin tonluk gemileri yapabilecek düzeye geldiğine işaret eden Veysel Atasoy, 1980 sonrasında özel sektörce de birçok tersane kurulduğunu hatırlatarak şöyle dedi: "Kurulmuş olan bu tersanelerin işsiz oldugunu görmekteyiz. Dışarıdan bu tersanelerimizin yapabfleceği boyııtta gemilerin siparişlcrini alına gayreti içindeyiz. Şehir hatlarının ihtiyaç duyduğu yolcu vapurlarıyla araba varupları alanına devlet tersanelerinin girmeınesinden yana olmaktayız." Ulaştırma Bakanı Atasoy, gemi adamları tüzüğünün Danıştay incelemesinin tamamlandığını, Danıştay değerlendirmesinin Başbakanlığa ulaşmasının hemen ardından yürürlüğe koyacaklarını açıkladı. Türkiye Armatörler Sendikası Başkanı Erdal Aksoy, konuşmasında 1980'den itibaren Türkiye'de deniz taşımacılığında gerçekleştirilen patlamanın dengesiz bir gelişme ile birlikte sorunlara da yol açtığını söyledi. Türklş Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir, "Sahil çocugıı, Karadeniz çocuğu, Türk denizciliginin sorunlarını içine sindirmiş zor giinlerin adamı biiytik lider" şeklinde ni telendirdiği Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ın yerine konuştuğunu belirterek Atasoy'a hitaben şöyle dedi: "Emegin bulıınmadığı yerde tasarruf sahipleri sorunlan çözemezler. Emeği dışlayarak hiçbir yere varamazsınız. Türk sendikacılıgı darbogazlar içlndedir. Türk sendikacılığı anayasadan kaynaklanan birtakım tasarruflardan kaynaklanan darbogazlan aşmak zorıındadır." Türkiye Denizciler Sendikası Genel Başkanı Emin Kul, denizciliğimizin sorunlarının tartışılacağı sempozyumda "Deniz emekçilerine yer verilmemesini" eleştirdi. Kul, AET'ye girmemizin gündemde oldugunu hatırlatarak böyle bir durumda uymakla yükümlü bulunduğumuz bazı anlaşmalann deniz taşımacılığımız açısından yaratabileceğı sorunlara dikkat çekti. Açılışta son sözü alan tstanbul Deniz Ticaret Odası Başkanı Hilmi Sönmez, Türkiye'nin deniz taşımacılığında 1983 yılından itibaren bir azalma gördüğünü belirterek "1980'den sonra bütün dünyada deniz taşımacılığı bir kriz yaşamakta, ancak yabancı ülkeler kendi filolarım dolaylı dolaysız himaye ve teşviklerle desteklemektedirler" biçiminde konuştu. Ozal Bornanya^dan döndü BÜKRES/KÖSTENCE (Cumhuriyel) özal üç günlük Romanya gezisini tamamlayarak yurda döndü. Gezisinin son gününde Türkiye ile Romanya arasında karma ekonomik komisyon protokolü ile çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin bir anlaşma imzalandı. tki ülke arasındaki dış ticaretin arttırılmasını amaçlayan, bazı enerji projelerinde Romenlerle işbirliğini öngören protokol, Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci ile Romanya Enerji Bakanı ton Avram tarafından imzalandı. Anlaşma, iki ülke arasındaki dış ticarette, yılbaşından itibaren serbest döviz sistemine geçilmesi yönünde bir hüküm içeriyor. KöstenceSamsun feribot hattının açılışı gelecek yıl gerçekleşecek. Protokole iki ülke arasındaki dış ticaret hacmine ilişkin bir hedef konulmadı. „,.« l ^ . f ^ f . r . . * R n « n v ı ı n ı TürkJsrail Uişkilerinde temkinli yukınlaşma ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Türk hükümetı Israil polıtikasında önemli bir değişikliğe yönelıyor. Dışişleri Bakanhğı, 1980 yılından bu yana ikinci kâtıp düzeyinde bir dıplomatın görev yaptığı Tel Aviv elçiliğine bundan böylc yine ikinci kâtip sıfatı taşıyacak kıdemli bir diplomat göndcrmeye hazırlanıyor. Bu çercevede, ayrıca Tel Aviv temsilciliğinde görev yapacak diplomadarın sayısının artınlması tasarlanıyor. Dışişleri cevrelerinden edinilen bilgilere göre, Türkiye'yi Tel Aviv'de temsil edecek olan diplomat, temsil düzeyi olarak "ikinci Uâtip" sıfatını taşımaya devam edecek. Bu açıdan temsilciliğin statusünde bir değişiklik olmayacak. Ancak bu diplomat kıdemli müsteşarlar arasından seçilecek. Dolayısıyla görünüşte eski statu korunmakla birlikte, gönderilen diplomatın şahsında temsil düzeyi yükseltilmiş olacak. Türkiye, 1980 yılına kadar Tel Aviv'de maslahatgüzar dü/eyinde temsil edilmektc, ancak bu merkeze maslahatgU/ar olarak aslında büyükelçı sıfatına sahip bir diplomat atanmaktaydı. Türkiye, 1980 yılinda büyük yankılara yol açan bir kararla Tel Aviv temsildliğindeki temsil dUzcyini ikinci kâtip düzeyine düşürdü. Dönemin Dışişleri Bakanı İller Turkmen'in imzasını taşıyan bu karardan sonra Türkiye'yi Tel Aviv'de ikinci kâtip sıfatına sahip genç diplomatlar temsil etmeye başladı. Söz konusu karar, Ankara'yı Israil ile diplomatik ilişkilerini kesmediğı gerekçesiyle baskı uygulayan Arap ülkelerı karşısında büyük ölçüde rahatlattı ve Türkiye'nin Ortadoğu'ya acılmasının /.emınını oluşturdu. özal hükümeti, 1980 yılında alınan bu kararda önemli bir degişiklığe gitmeye hazırlanıyor. Uışişleri yetkilileri, Tel Aviv'e ikını kâtıp olarak kıdemli bir müsteşarın gönderilmesının büyük ölçüde "idari aksaklıklann giderilmesi ihtiyacından kaynaklandıgını blldlrdiler. Bu çercevede, Tel Aviv'e kıdemli "ikinci kâtip*Mn altında görev yapmak Uzere gerçek bir ikinci katıbin daha gönderilmesi bekleniyor. Bir Dışişleri yetkilisi, Cumhuriyel'e, "(ieçmlşte Tel Aviv'de tek bir diplomatın gorevli olması ciddl sıkıntılara yol acmaklaydı. Örncgln, bu diplomat gorevli olarak Tel Aviv dışına cıksa, lemsikilik başsı/ kulmaklaydı" dedi. Ancak, Dışişleri Bakanlığı'mn son altı yıldır bu idari aksaklıkları giderme yoluna gıımczken, bu zamanlamada birden hu aksaklıkları düzeltmcye kalkmasında siyasi nedenlerin de behrleyicı olduğu görüşü Ankara'da yaygın bir şekilde belirtıliyor. Diplomatik gözlemciler, "Temsil diizeyinin ikinci kâtip du/eyine duşurulmesi lamamen siyasi nedenlerle alınmış bir karardı. Dolayısıyla bu kararda yapılacak deftişikliklerin de siyasi sonuclar dogurması kaçınılmazdır" görüşünü belırtivorlar. Bu arada, Ortadoğu'da girilen ban^ süreci içinde Arap Ulkelerinin tsrail'e karşı tutumlarını kısmen yumuşatmalarıyla ortaya çıkan hava değı^ıklığinin de Ar.kara'nın karannda rol oynadığı belirtıliyor. Dışişleri Bakanı Vahil Halefoglu geçen eylül ayında New York'ta Israil Dışişleri Bakanı izak Şamir'in randevu talebini kabul ederek, Israil'le bir diyalog denemesine soyunmuş, ancak lsrail'in Tunus'u bombalaması üzcrine görüşmeyi tek taraflı olarak iptal ctmişti. Bir Türk Dışişleri Bakanının on yıllık bir aradan sonra israilli meslekdaşına randevu vermesı Türkiye'nin Israil karşısındaki tutu ııııınu yumuşatmakta olduğu yolunda bir işaret olarak değerlendıı ılnıışti. Şimdi Tel Aviv'deki temsil dü/eyinın yükseltilmesi ile bu eğilinı betirginleşmış oluyor. Türk hükümetinin Israil politikasındaki değışiklik, özellikle ABD'deki Yahudi lobisine ve onun aracılığıyla Amerikan yönetimine çiçek atma hareketı olarak değerlendiriliyor. TÜrkiye'nin Tel Aviv'deki temsil duzeyinde yaptığı değişiklik, 1980 yılından bu yana lsrail'in Ankara'daki temsilciliğinde uyguladığı formülün bir bcnzeri olarak görülüyor. ve j\aootaj iMiyTununmnedmlyUıs^burda7bksimCumhuriyetAıamveBefiktaf'takiBar. Bakanı Petre Cica tarafından baros Anıtı önünde birer törtn düzenlendL Arata çelmk konulmast ve tstiklal Marsı'nm okunmasından sonra, lstanbul Belediye Baskanh imzalanan bir anlaşma uyanncu ğt, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Ulaştırma Bakanhğı, Denizcilik Yüksek Okulu ve Denizciler Sendikası adına konuşmalar yapıldı. Daha iki ülkede yürütülen ticari faaliyet ayrı ayrı ve iki kez vergilensonra Barbaros Hayrettin Pasa'mn türbesi zlyaret edildL Tören, askeri birliklerin geçit resmlyle sona erdl dirilmeyecek. lmza töreninde görüşme tutanakları özal ve Dascalescu tarafından parafe edildi. Bükreş'ten Dascalescu tarafından uğurlanan özal Köstence'ye geçti ve Tuna Nehri'ni KaTürk hükümetinin 1980yılındaki kararından sonra tsrail, Ankara'da radeniz'e bağlayan kanalda in"maslahatgüzar" sıfatıyla çalışan • celemeler yaptı. özal daha sonancak büyükelçı sıfatına sahip temra havayoluyla 18.30 sularında silcisini çekmfş, yerine "ikinci kâtip" Ankara'ya döndü. sıfatına sahip bir mılsteşar göndermiştı. lsrail'in Ankara'dakı temsilöte yandan Başbakan özalcıliğinde halen ikinci kâtip sıfatını taın gezisine katılan bazı milletveşımasına karsılık dıplomasıdc kıdemkili, bürokrat ve işadamlannın, li deneyimli bir diplomat olan YehuRomanya'da karaborsada döviz da Mlllo görev yapıyor. bozdurmak isterken dolandırıldıklannı öğrenildi. Resmi kurla, Türkiye'yi halen Tel Aviv'de Bükaraborsa kur arasındaki büyük lent Merlç isminde genç bir ıkıncı kâfarkın cazibesine kapılan bir miltıp temsil ediyor. Bülcnt Meriç'in yeletvekili, edinilen bilgiye göre, sorine gönderilecek müstcşarikincı kâkakta gerçekleştirilen bir alışvetip ıçin önUmuzdcki günlerde ayrı bir rişten sonra otele döndüğünde kararname çıkarılacağı bıldırildi. arkadaşlarına "65 ley uzerinden Dışişleri çevreleri, alınan karann dolar bozdurdum, artık fevkalaTÜrkiye'nin Ortadoğu poliıikasında bir değişiklik anlamına gelmediğini de alışverlş yapacagım" diye bildirdiler. övündü. Yine Devlet Bakanı Abdullah iJemmut Denizcilik veKtUtotttf Bayramdun törenlerUkutlandLBayTenekeci ile Romanya Maliye Ağustos 86'da süah altına alınacaklar belirlendi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ağustos 1986 celbinde, 191. dönem olarak silah altına alınacak 4 yıl ve daha fazla süreli yükseköğretim kurumu mezunu yükümlüler belli oldu. Buna göre, bu celp döneminde silah altına alınacak yükümlüler şunlar: "Tıp doktorlarından 85/10. grup olarak askerligine karar aldıranlar. Veterinerlerden 85/9. grup olarak askerligine karar aldıranlar. Eczacılardan 85/8, 85/9 ve 85/10. gnıplar. Tıp doktoru, veteriner ve eczacılar dışında kalan biitün meslek ve branştaki yükümlülerden 85/8 ve 85/9. gruplar. 86/6 ve daha önceki gruplardan 1952 ve daha yaşlı dogumlu olanlar. Daha öncekl celplerde sevke tabi iken yasal mazeretleri nedeniyle, yoklama kaçagı ya da bakayadan mahkemeye verildikleri için sevk edilemeyenlerden, 15 Temmuz 1986 (dahll) tarihine kadar yasal mazeretleri sona erenler ve mahkemesi sonııçlananlar". BM Ue ilişkilerde ani tırmanma Uluslararası Reklam Birliği Reklamcdam 'Dünyu Kupası\ (IAA) 'nın en büyük ödülü olan "Altın Lale' 'nin bu yıl Türkiye 'ye verilmesi nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen Reklamalar Derneği Başkanı EltAcıman, Türk reklamcıhğımn artık dünyadaklyerinialdığını söyledi. Geçtlğimiz haftalarda Chicago'da düzenlenen (IAA) 30. Dünya Kongrest'nde, 1985 Ektm ayında tstanbuVda düzenlenen reklamcıük konferansındaki teknik ve akademik çahşmalarm olağanüstü başarısı ve son iki yıl içindeki Türk reklamcıhğımn kaydettiği asamalar nedeniyle verilen som altmdan yapılmış Altm Lale ödülü, reklamctlığm "Dünya Kupası" olarak nitelendiriliyor ve 2 yıl boyunca ödülü kazanan ülkede saklanıyor. 33 üyesi bulunan Reklamcüar Derneği'nin üyelerinin de hazır bulunduğu, Gazeteciler Cemiyeti'ndeyapılan basın toplanttsında, ödülün 1988 yılında Sldney'de yapüacak Dünya Kongresi'nde, seçilecek ülkeye devredileceği belirtildi. (Fotoğraf: UYGAR GÜRKANJ ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) üirleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın sözcüsünün Başbakan Turgut Özal'ın KKTC'ye yapacağı ziyareti 'tesef verici" olarak nitelendirmesi, özal'ın Lefkoşe'ye hareketinden önce Ankarade Cuellar ilişkisini son derece hassas bir noktaya getirdi ve hükumet çevrelerinde tepkilere yol actı. Türkiye, sözcünün açıklaması üzerinde BM Genel Sekreterliği nezdinde girişimde bulunarak açıklama istedi. New York'tan Ankara'ya ulasan haberlere göre, de Cuellar'ın italyan sözcüsü Giuliani, bir grup gazetecinin özal'ın KKTC ziyaretiyle ilgili soruları karşısında "şahsi görüşlerini açıkladığını" belirterek, "BM'nbı bu konuda hukuken dayundığı tulum şudun Ada'da tek bir meşru devlet vardır. Kesmi bir ziyarel ancak bu hükümetin daveti uzerine yapılabilir. Türk Basbakanının ziyareti bu bakımdan escf vericidtr" şeklinde bir açıklama yaptı. Sözcünün açıklamasından sonra Türkiye'nin BM nezdindeki delegasyonunun BM Genel Sekreterliği nezdinde bir girişimde bulunarak, de Cuellar'ın tutumuna açıkhk getirmesini istediği haber veriliyor. Ancak de Cuellar'ın bir gezi için Avrupa'da olması nedeniyle bu girişime henüz bir yanıt alınmadığı belirtildi. Türkiye'nin verilecek yanıt ışığında tepkisini belirleyeceği bildiriliyor. New York muhabirimiz Şebnem Atiyas'ın bildirdiğine göre BM Kıbrıs Daimi Dele«esi C'onstantine Moushoutas, BM Genel Sekreteri'ne ilettiğı ve genel kurul üyeleıine dağıtılmasını isteği 30 haziran tarihli mektubunda, özal'ın KKTC'yi /iyaretini kınadı. Moushoutas mektubuna,26 hazitan tarihli Kıbrıs Runı Kesinıi Tcmsilciler Meclisi'nin konuya ilişkin kararını doküman olarak ckledi Bilindiği gibi, karar özal'ın Kıbrıs ziyaretini "provokasyon" olarak adlandırıyor. Kararda Rum kesimi Temsilciler Meclisi "Türkiye Başbakanının bu girişimi Kıbrıs Cumhuriyeli'nin bagımsı/lıgınu ve loprak bııtunlugune karsı bir "faits accompli" ilaıı ediyoruz" şeklinde bir ıfade kullanmakta. Karar, "Özal'ın gezi eyletnini kınıyor, Türk hukuınetini bu tur provokatif girisimleri hemen durdurmaya, BM orgutunu Turgut Özal'ın gv/i girişimini engelleıntk uzere çaba sart'etmeye, lum hukümetleri ve uluslararası örgütleri Türk hukııınetinin "faits Accompli" politikalarını engellemeye çagırıyor." öte yandan BM Sekreterya yetkilileri de özal'ın gezi girişimi konusunda "kaygılı" olduklarını söylüyorlar. Türkiye'nin ve Kıbrıs Turk tarafının son BM belgesini kabul edcıek "Kıbns'ta barış yanlısı olduklarını kanıtladıktan sonra böyle bir girişimle Türkiye'nin Genel Sekreleri zor durumumda bıraktıgını, bu girişimin uluslararası kurallan açıkça çignemek oldugunu, bu nedenle genel sckrelerin gelecek girişiınlerini ve I urk larafının olumlu görıintüsünü gölgeleyecegini" belırtiyorlar. Ancak Sekreteria bu konuda resmi bir göruş ya da önerı bıldirmekten kaçınıyor. Notlar Türk heyetinin Bükreş gecesi ENİS BERBEROĞLU Aslında her şey Basbakan'm direkHfivle başladı. özal, kendisini ızlemekte olan bir gazelecıye dönerek sardu: "Geziyor musun, halkla konuşuyor musun?" Başbakanın beraberındekı resmi vetkıhlerden biri, belkı de soruyu lyı anlayamadıgından. alıldı: "Efendlm, Athtna Palas'a gltmlş. lyi progratn varmış." özal, dıişUndU. karşısındaki gazetecıyi tepeden tırnağasöyle bir sılzerek kararını açıkladı: "tyi, bu akşam oraya git öyleyse." Gazeteciler gıinlıik telaş içinde başbakanın $aka yönti ağır basan bu önerisıni unuttular. Ancak huzurevinı andıran Trıumph Oteli'nın monolon akşam saallerı bu alternatifi yenıden gündeme,getırdı. Resmi ptakalı sıyah Renaull otomobıllere doluşan bir grup basın mensubu, kenı merkeztndekı Aıhena Palas Otelı 'ne vardı. Doğunun Parıs't BUkreş'ın en namlı gece kulübünun yer aldığı olelın kapısında yığılan kalabalık, sessız bir proıesıo gösterısı içindeydi. Kalabalığı yararak heclefe ulaşabilen öncıi gazeıecilerden geridekı gruba ıletılen ilk haber umut kırıcıydı: Gece kulubu oırıleri tarafından rezerve edılmıştı. Kapıda bekleyen Rumenler de ışte bu ı$gul yuzünden homurdanıyorlardı. Tııı K guzetecılerı ricat hazırlığına başlarken, tatlı bir sürpriz yaşandı Gece kulübünun kapısındakı görevlı, Turklerm ıçerı gırebileceğini müjdeledı. Kıskanç bakışiar altında Rumen gece hayatına katılan fıırk gazetecılerinı, gece kulubılnde de bir sürprız beklıyordu. Çtinku loş ışık lurın altında seçılebtlen simaların lamamı resmi Türk yetkilileri ile Türk ışadamlarma aitti. Sonunda bılınece çözüldü: Zıhnı Holdıng Yönetım Kıırutu Başkanı Asaf Güneri, Athena Palas gece kulübunu hu aksamlıgına Tıırk heveıı ıç,n kapatmışıı. Rumen Başbakum Dascalescu 'nıın özal onuruna verdigı "Mavl Mavl Masmavi" şarkısının sık sık söylendığı akiam yemeğınden kuıtulan bazı Turk yetkilileri ile ışadamlan da salonda verlerini alınca gösteri başladı. önce "muzır"gıyimli ve "muztr" tavırlar içinde olan yaşları "geçkınce" bazı hammutr sahneyt çtkarak hopladılar, zıpladılar, yerlerdeyuvarlandılar. "Büyük Revu"olarak aııılan bu gö.sterıyı, her tarafından çıkardığı nnızık enstrumunları ile sureklı hır şevler çalmaya çalışan palvaço izledı. Yaşları 1415 dolaymda 4 erkek çocujfıt robol dansının son örneklerını sergıle''ieve çalıştılar. fzlcvıcılerın. sahneden çok, havvar labakları ile ılgılenmeve başlddıkları bir sırada gecenın bılmek tııkennıek bılmeven sıırprızlerınden bırısi dahu yaşandı. Sunucunun "oryanlal" suzcuğuyle salonda vükselen lansivon, bıraz "besili" olan dunsoz hanımın vanlış verlerini kıvırmasma ruğmcn duşmedl. tzleyıcıleı hoşgörulerını coşkulu alkışlarıvla bellı etttler. "Mafi mafl masmafl" "Gozler boncik mafi" dıve nııkrojonu kapan Yunan asıllı hır erki'k şarkıcı hevellekı M/O hasretını azdırdı. Sonunda saatler gece yarısını bıraz Kt'çııkerı, gazeteciler Basbakan'm tavsıvesını ızledıkleıı birgecenınyorgunlujiumı nışanırak otele doıulüler ÖSYM: Sorularda yanhşlık yok ANKARA, (a.a.) ÖSYM Başkan Vekili Prof. Dr. Fethi Toker, ikinci basamak sınavında bazı sorulann yaıüış veya çelişkili olduğu şeklindeki iddiaların asılsız oldugunu söyledi. a.a. muhabırine konuyla ilgili gorü>ünü açıklayarı Prof. Dr. Toker, ga/etelerdeki ıddialan uzmanlara incelettırdiğini, böyle bir şey olmadığının belirlendiğini ve eleştirilere katılmadıklarını bildirdi. Gazetelerde, sosyal bilimler testinin 33. sorusunun (B) ve (D) şıklarının hem doğru hem yanlış olarak kabul edilebileceği bazı öğretmenler tarafından ileri sürülmüştü. Müti Eğitim 13 bin öğretmen arıyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı 1986 atama döneminde 65 alanda ilk, açıktan ve naklen atama yoluyla toplam 13 bin 500 öğretmen alacak. İhtiyaç duyulan alanlarda ilk kez atama isteğinde bulunacak olanlar ile daha önce öğretmenlik yapmış olup, stajyerliği kalkmadan görevden ayrılanlan "ögretmenlik için yeterlik ve yarışma sınavına" katılacaklar. Bakanlıkça yapılan açıklamaya göre stajyerliği kalkmış olanlardan çeşitli nedenlerle görevden aynlanlar ile başka kurumlara geçenler sınava katılmayacaklar, bu durumda olanlann atamaları kıdem ve kadro durıı muna göre belirtilen kontenjanın yüzde 10'u oranında yapılacak. Bajvuruda bulunacak olanlardan 657 sayılı yasada aranan memuriyet koşulları yanında öğrenim durumu bakımından mezun oldukları bölümler ile sağlık, kekemelik ya da görmeişitme kaybı gibi durumlan da göz önünde bulundurulacak. Bakanlık açıklamasına göre gerekli koşulları taşısalar da şu adayların atanması yoluna gidilmeyecek: "thtiyaç duyulan alanlann dışında kalanlar, ataması iptal edilenlerle, adaylık süresi içerisinde görcvine son verilenler veya çekilmiş sayılanlardan yasadaki bekleme siiresini sınava giriş tarihi itibarıyla tamamlamış olanlar, meslekten ya da devlet memurlugundan çıkarılanlar, 657 sayılı yasanın 98/b maddesf geregi gorevi sona erenler, 1402 sayılı yasayla görevlerine son verilenler, ögretmenlik şartlarım taşımadıkları için atamaları yapılmayanlar, emekli öğretmenler, devlet memurluğunda henüz adaylığı kalkmannş olanlar, yasa uyannca görevden iki kezden fazla çekilen veya çekilmiş sayılanlar " SINAV 7 ACUSTOSTA öğretmenlikte stajyerliği kalkmamış olup, ilk defa öğretmenliğe geçmek ısteyenlerden kazanıîmış hak aylık dereceleri 1. ve 4. dereceler arasında olanlara kadro olanakları çerçevesinde kadro "verilemeyecegi" için bunlaıın başvurmaınaları istendi. Öncekı atama dönemlerinde olduğu gibi 3 yıllık eğitim enstitüsü (fen bilgisi, sosyal bilgiler, matematik, Türkçe) mezunlarından isteyenler ilkokulların 4. ve 5. sınıflarına öğretmen olarak atanabilecekler. Sınava katılacak olan adayların başvurulan 1424 temmuz tarihleri arasında Adana, Ankara, Erzurum, Diyarbakır, tstanbul, tzmir, Konya, Malatya ve Samsun illeri Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüklerince kabul edilecek. Adaylar başvuru formu ve kılavuzu için 500 lira ödeyecekler. Stajyerliği kalktıktan sonra görevden çekilenler ya da çekilmiş sayılanlar 1431 temmuz tarihleri arasında gerekli belgelerle son çalıştıkiarı ilin valiliğine, başka kurumdan geçmek isteyenler ise Personel Genel Müdurlüğü'ne başvuracaklar. Sınav, 7 ağustos tarihinde başvurulann yapıldığı 9 il merkezinde, saat 10.00'da yapılacak. Sınavda her alan için ayrı hazırlanan yüzde 60 ağırhklı "alan testl" ile her alan için ortak olmak üzere yüzde 25 ağırhklı "genel kültür" ve yuzde 15 ağırhklı "ögretmenlik bilgisi" testleri yer alacak. Okullarından yaz döneminde mezun olamayan adaylar da ögretmenlik için başvurabilecekler. Ancak bunların atamaları 15 ekim tarihine kadar mezuniyetlerini belgelendirmeleri halinde yapılacak. Sınavı kazanan adayların duyuruları adreslerine yapıldıktan sonra bunlar 15 ekim tarihine kadar gerekli belgeleri Bakanlık Personel Müdürlüğü'ne gönderecekler. Sınavı kazanan adayların atama yerleri kurayla belirlenecek. Ancak bazı branşlarda öğretmen ihtiyacı olmayan illere atama yapılmayacak. MUT DEVYOL DAVASI 9 sanığa 310 yıl hapis ADANA, (a.a.) Adana Sıyönctim Komutanlığı (1) Nularalı Askeri Mahkemesi'nde 42 ınıkh yasadışı bölücü MUT 'evYol davası sonuçlandı. 9 saık 3 ile 10 yıl arasında değişen ğır hapis cezalarına çarptırıldı, ı2 sanık hakkında da beraat kararı verildi. Aynı mahkemede, sanıklar hakkında daha önce verilen 2 ile 10 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları, soruşturma eksikliği geıekçesi ile Yargıtayda esastan bozulmuş, 21 sanık hakkındaki karar da onaylanmıştı. Öte yandan Dıindar AIi Klıçın yurtdışına eroin ihraç etmekten yargılanmasına Dördüncü Kolordu Komutanlığı Ankara (Dört) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde bugün devam edilecek. Bulvar gazetesi hakkında 19 Yargıtay üyesi emekli oldu ^Adnan Hoca' soruşturması Gazetede 10 günden bu yana yayımlanan 'Adnan Hoca'ya Niçin tnandık' başlıklı yazı dizisi nedeniyle tstanbul DGM Savalığı'nda Nazlı Ilıcak ve Akın Kamacıoğlu'nun ifadeleri alındı. Bulvar'ın 30 haziran tarihli sayısı toplattırıldı. tstanbul Haber Servisi lstanbul DGM Savcıhğı, "Adnan Hoca'ya Niçin tnandık" başlıklı yazı dizisi nedeniyle Bulvar gazetesi sorumluları hakkında soruşturma açtı. Yazı dizisini hazırlayan Nazlı Ilıcak ile gazetenin Sorumlu Yazı Işleri Müdurü Akın Kamacıoğlu'nun ıfadelerini alan DGM Savcılığı'nın ıstenıı üzerine 30 haziran tarihli Bulvar gazetesi DGM tarafından toplattırıldı. ğı'na çagıılıp ıtadesı alınan sorumlu Yazı işlerı Müduru Akın Kcmancıoğlu'ndan sonıa dün de, yazı dizisini hazırlayan Nazlı lltcak'ın ifadesi alındı. Gazete yetkilileri soruşturma olayını doğrulayıp ifadc verdıklerinı söylerken lstanbul DGM Sa\cılığı'na vekalet eden Aytekin Cani Ataman, "Gazelenin toplatılması diye bir olay olmus, ama bilmiyorum. Ayrıca bizim savcılıgımızda böyle bir soruşturma yok" dedi. Bulvar gazetesi Sorumlu Yazı lşleri Müdüru Akın Kamacıoğlu, soruşturma ve toplatma kararına karşın yazı dizısını yayımlamaya devam edeceklerini beliıterek, "Sö/ konusu yazıda suc olup olmadıgına karar vermek için yazı dizisinin bııtununü incelemek gerekir" dedi. ANKARA, (Cumhuriyel Bürosu) Yaş sınırı ve kendi isteklerı nedeniyle 19 Yargıtay üyesi dün törenle emekliye ayrıldı. kanı Semih Özmert ile çeşitli yar gı organlarının başkan ve üyelerinin katıldıkları törende daha sonra emekliye ayrılan Yargıtay uyelerıne çeşitli hcdıyeler verildi. Yargıtay Başkanı Nihat Renda, törende yaptığı konuşmada, bir Yargıtay üyesinin kolay yetişmediğini belirterek, "Yurdumuzda hak ve adalet anlayışının yerleşmesi için çalı^an bu uyelerden ayrılmaktan üzüntü duyuyoruz" dedi. Butün kamu kuı um çalışanlarında olduğu gibi Yargıçlığın da bir sonu bulunduğunu belirten Nihat Renda, "Onların aramızdan ayrılmasıyla dogan boşlugu aramıza katılan 30 yeni uyenin dolduracagı inancını laşıyorum" dedi. Adalet Bakanı Nccal Kldtm, Askeri Yargıtay Başkanı Hakim Tunıgcneral Hikmet Tavukçuoglu, Anayasa Mahkemesi BaşYaş sınırı nedeniyle emekliye ayrılan 15 Yargıtay üyesinin adları şöyle: "Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Mehmet Ka>il Dereli, 4. Hukuk Dairesi üyesi Mukremin Poyraz, 8. Hukuk Dairesi uyesi Hüsaınettin Özbilgin, 11. Hukuk Dairesi uyesi Ismail Doğanay, 15. Hukuk Dairesi Başkanı Hikmet Himınetoglu, Yargılay 1. Başkan Vekili Semih Korkmaz, 1. Ceza Dairesi Bıışkanı İbrahiın l^urlu, 7. Ceza Dairesi Başkanı Burhancttin Damar, 8. Hukuk Dairesi Başkanı Saadettin Krlugrul Agalar, 13. Hukuk Dairesi uyesi Burhan Çebi, 8. Ce/a Dairesi uyesi I'evfik Ahıska, 5. Hukuk Dairesi uyesi Edip Ergunöz, 5. Hukuk Dairesi üyesi Mustafa Guclu, 3. Ceza Dairesi uyesi Yahdi (îögiış, I.Hukuk Dairesi uyesi Nihal Sa>ınalp". Kendi ısteğı ile emekliye ayrılan 4 Yargıtay üyesinin adları ise şunlar: "4. Hukuk Dairesi üyesi Şakir Kalcli, I. Hukuk Dairesi uyesi Huseyin Özkan Suner, 10. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Çemberci, 8. Ceza Dairesi üyesi Ahmel Bulenl Akmanlar". Bulvar gazetesınce düzenlenen açıkoturum sonucunda 10 günden bu yana yayımlanan "Adnan Hoca'ya Niçin tnandık" başlıklı yazı dizisi nedeniyle lstanbul DGM Savcılığı'nca başlatılan soruşturma uzerine öncekı gün gazeteye gelen emniyet görevlileri, lstanbul DGM'nin 1986/77 hazırlık sayılı kararı ile 30 haziran tarihli gazetenin toplattırıldığına dair tutanak düzenlediler. Aynı gun DGM Savcılı Göğsünüzde ağn ve yanma varsa, kalbinizi kontrol tttirın. Türk Kalp Vakfı Tel: 148 58 66
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle