27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
J U ıyoo HABERLER CUMHURİYET/9 Ozetle Meclisten Takir Fukara Fonu' notlan SHP'den DSP'ye SHP Merktz DistpUn Kuruht üyesi Turgut Altunkaya ile eski HP kunıcu üytttkleri Oe müTetvekMadayhklanvetoBBUndurt Ufl dün DSP'ye üye oldular. DSP Genel SekreteriNuriKorkmaz'dan abnan bügiyegöre, eski HP kunıcu üyek ve Merkez DUptbt Kunüu üyai Turgut Altunkaya Oe kunıcu üyeUderi ve mittetveküt adayhklan veto ediItn NlyaziAras, Turhan Temoçtn, Ümti Teoman veemekUHava Korgeneral Şerafttttn Ugur'U7i purti ştfttl nttrkczfaıt ğti&ÇK üye olduklannı söyledi. Peygamber emri yasa geleneğine aykın" olduğuna dikkati çekiyordu. Hz Muhammet'i Meclis kürsüsüne getiren, ANAP grubu adına tasanyı savunan Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar oldu. Kayalar, tasarımn gerekçesini açıklarken Hz. Muhammet'in zekât fıkrini anlattı ve buna dayanarak tasarımn Türk toplumundaki sosyal dayamşma fikrîne uygun olduğu nu dile getirdi. Turan Beyazıt da, tasanyı laiklik açısından eleştirdi. Gerekcedeki vaaz üslubuna dikbi konuşturamazsınız. Sayın başkan sizin göreviniz laikliğe aykın konuşmayı kesmektir. Bir tarihte bir başkan bu nedenle kürsüyü terketmiştir. ARAS Ben laikliğe aykın bir durum görtnüyorum". Aras'ın bu sözleri uzerine SHP'liler tartışmayı kesti. Ama, bu kez Karaevli, tasanyı savunmak yerine SHP'lilere sataşmaya başladı: " Yerinizden sataşmanız çok kolay. Altematif deyince susuyorsunuz. muhalefet kulisine geldi. Özal, eski Başbakart Bülend Ulusu ile yanyana oturarak neşeli bir havada geceyansı sohbetine başladı. Bu sırada SHP'li Enver Özcan, özal'ın yanına gelerek evsahipliğini üstlendi: " Size Fakir Fukara Fonu 'ndan çay ısmarlayalım mı?". Özcan, özal ve bakanlara çay ısmarladı ve daha sonra tasarı konusunda heyecanlı bir tartışma başladı. ANAP kulisinde ise, bazı milletvekilleri BeşiktaşGalatasaray çekişmesini konuşurken, bazıları da SHP kongresini değerlendiriyorlardı. SHP kongresine ilişkin ANAP beklentisi, daha çok önemli bir gelişme olmayacağı, Erdal Inönü 'nün genel başkanlığının biiyük biryenilik getirmeyeceği doğrultusundaydı. ANAP'ın asıl beklentisi ise, DSP'de Genel Sekreterliğe Nuri Korkmaz 'ın getirilmesinin, aslında SHP'de kongre sonrasmda belirginleşecek huzursuzluk nedeniyle kopmalann hızlandınlması olacağı yönünde. Göriişmeler sahura değin sürdü. Ama tasarımn tamamı bitirilemedi. Daha sonra milletvekilleri topluca Meclis lokantasına giderek Başbakan Özal'ın verdiği sahur yemeğine katıldılar. Yemek sırasında radyodan ilahiler dinlenirken, milletvekilleri Beyazıt'm sözlerini anımsıyordu: "Meclis, âlem bir Meclis. Sosyal bilimciler ilerde bu Meclisi incelerken çok iyi doneler bulacaklar." DIYDIKIGORDZJK YALÇIN PEKŞEM ' ' FARUK BİLDİRİCt ANKARA Ramazan aylarmda Başbakan Turgut Özal başta olmak üzere ANAP TBMM Grubu 'nun sevaplarına sevap katma hevesleri depreşiyor. TBMM'nin sahura kadar çalışma döneminin ikinci gününde ANAP iktidan "Ramazan ayında Hz. MuhammeVin de görüşleri doğrultusunda bir yasa çıkarmanın" sevincini yaşadı. TBMM'nin önceki gece 02.30'a kadar süren gece çaltşmasının gundemini FakırFukara Fonu kurulmasına ilişkin yasa oluşturdu. Yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu 'nda göriışiilmesine başlanmasından yaklaşık yarım saat kadar sonra Başbakan Turgut Özal salona gırerek yerini aldı. O ana değin gorüşmeleri izleyen az sayıdakı ANAP'h milletvekilleri birden artıverdi. ANAP sıralarımn dolmasına karşın, muhalefet milletvekillerinin çoğunluğunun salonda bulunmaması dikkati çekti. SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan 'ın, lakımımn başında bulunmaması da SHP'nin güçlü bir muhalefet ömeği sergilemesini engelliyordu. Bir gün önce ofsayttan golyiyen SHP takımı, kaptansız maça çıkmanın başıbozukluğu içindeydi. FakirFukara Fonu 'nun oluşturulmasma HDP ve DYP'den karşı çıkış cılız kaldı. HDP, yasayı seçim yatınmı olarak nitelerken, DYP de yasanın "Türktslam geleneğindeki vakıf Mavi Yolculuk (3)... Mavi yolculuğun ikinci gü den Gökova'nın mavi sularına nünde akşam a kadar Çatı Ko salıyor ve balıkları besleme fayu'nda demirli kalıyoruz. Bu aliyetımizi her gece sürdürüyosürenin büyük bir kısmını ye ruz.. mek içmekle, geriye kalan zaSabah erkenden teknenin manı da acıkmayı beklemek burnunun dibinde uykuya dalle geçiriyoruz. mış bir ahtapot görüyoruz ve 4 kişilik mürettebat süreklı dört kişilik mürettebata katılan olarak mutfak ile masa arasın iki yolcunun da çabalarıyla yada mekik dokuyor. Bir ara bu kalıyoruz. Avuç içi kadar bir işi bırakıp ahtapot peşine du şey. Öğle yemeğinde her birışüyorlar, ama ahtapotlar ya mize birkaç santimlik ahtapot çok uyanık ya da nesilleri tü bacağı parçaları düşebilecek.. Sabah kimimiz mide, kimimiz baş ağrıları içinde uyan\ / dık. Bu belirtileri boşalmış rakı, şarap, bira ve konyak şişelerine bağlamak yerine, açık havaya ve alışık olmadığımız dozda aldığımız oksijene bağlıyoruz. Kahvaltıyı Yedıadalar'a doğru yol alırken yolda yapıyoruz. Buradan "Kemal Amca" nam Bodrumlunun lokantasına gideceğiz ve "artık biraz içeceğiz." (Şimdiye kadar ne kenmiş olmalı.. Elleri boş döyaptık peki?) nüyorlar.. Kemal Amca'yı gökte ararO gece hemen yanı başıken yerde buluyoruz. mızda demirlemiş olan büyük Kendi ifadesine göre "bir yıbir yattan tanıdık konuklar gelan mühendisine takılmış" olaliyor teknemize.. Dünyadan rak adalardan birinde yılan uzaklaştığımızı sandığımız bir toplamakla meşgul... Tekneyi sırada, bu ölçüde yakın tanıdurdurup, onu da alıyor ve lodıklarla deniz üstünde karşıkantasına doğru yola çıkıyolaşmamız şaşkmlık yaratıyor. ruz. "Dünya ne kadar küçük" diyoKemal Amca yetmişyetmiş ruz. Daha sonra "bunun şerebeş yaşlannda iki büklüm bir fine içilir" diye sürdürüyoruz. ihtiyar. Fakat rakı içmekteki daEğer"dünya bu kadar küçük" yanıklılığını görünce lokantanın olmasaydı da kimseyle karşıbahane olduğunu anlıyoruz. laşmasaydık, o zaman eminim Bir koyda demirledikten ve "dünyanın haddinden fazla karada bir kilometre kadar yol büyük olduğu" gerekçesiyle aldıktan sonra ağaçlıklı bir alaiçecektik. na varıyoruz. Burası "Kemal Yemek boyunca Karadeniz Amca'nın lokantası.." Fakat orfıkralarının bini bir para oluyor tada tahta bir masa ve birkaç O kadar çok Karadeniz fıkrası ağaç kütuğünden başka bir : anlatılıyor ki, bir ara Akdeniz şey yok . Bize ıkram edebildide olduğumuzu unutup kendigi tek şey yarım şişe "hatısmizi Karadeniz'de sanmaya mulis" zeytinyağı oluyor. başlıyoruz. Konuklarımızdan Yemekler ve içkiler bizden, biri büyük bir bankamızın geıçmesi Kemal Amca'dan, nel müdürü. "Karadenizlinin ağaçların altına çöküyoruz. biri yolda bir senet bulmuş, Getirilen içkilerin çokluğu neödemiş" şeklindeki kısa fıkradeniyle, içmeye başlamadan ya bayılıyor ve "Nerede o günönce etkisini azaltması içinler... Karadenizliler çoğalsa biraz zeytinyağı içitmesi teklibankalar için ne güzel olurdu" fine Kemal Amca itiraz ediyor; şeklinde yorum yapıyor. gerekçesi de "rakının telef olaKonuklar gittikien sonra or cağı..." talığa egemen olan sessizlikKemal Amca'nın arazisinde te çevremızdeki teknelerden bir de Fransız aile yaşıycr. Ergelen fısıltılı kon'uşmalar bile keğin adı İsmail, karısının Ayduyuluyor. Ve birkaç metre şe.. ikısi de gerçek Parisliler. ötemizdeki çiftin hemen heKendi yaptığı tekne ile artık men tüm aile sorunlanna vaGökova'ya yerleşmiş olan ye kıf olmaya başlıyoruz.. dört yıldır burada yaşayan İsO akşam yatmadan önce mail ile karısının gerçek adlabalık sepetini içine ekmek ve rını kimse bilmiyor. İsmail baezilmiş domates doldurarak şındaki kasketı ile Bodrumludenize sarkıtıyoruz. Sabah çı lardan daha Bodrumlu görükardığımızda bu menüye annüyor. cak mikroskopla görülebilecek Buraları Kendine "vatan" büyüklükte iki balığın ilgi gos seçtiği için Yediadalar'ın kıyıterdiğini görüyoruz. Yenmeyelarına kendilığinden sahip çıkcek küçüklükteki bu balıkları mış. 4 yılda öğrendiği Türkçeiyice beslenmiş olarak yenisiyle sahilin belırli yerlerine "çöp hayır" diye yazılar yerleştirmiş.. İçkiler ve yiyecekler tümüyle bittikten sonra yeniden tekneye dönüyoruz. Bu arada kaptanımız denize açılıp iki minyatür ahtapot daha yakalamış.. Bu gece menüde ahtapot salatası olacağı kesinleşti.. Sabah Çatı Koyu'nda el sallayarak vedalaştığırnız tekneler, biz karada iken, gelip yanımızdaki yerlerini almışlar.. Bir Alman ailesi ile iyiden iyiye ahbap olduk. Çocuklarının adlarını falan da öğrendik.. Hal hatır sorup, selamlaşıyoruz.. 0 geceyi Yediadalar'da yine yiyip içerek geçirdikten sonra ertesi sabah İngiliz limanına doğru yola çıkıyoruz. Birinci Dünya Savaşı sırasında bir İngiliz filosunun saklanmak için sığındığı limanın adı "İngiliz limanı" olarak kalmış.. Şöyle bir uğrayıp çıkıyoruz. Asıl demir atma yerimiz Söğüt Koyu oluyor. Yolculuğun ikinci gününde vardığımız Yediadalar'da başlayan kıtlık belirtileri Sö&it'te kendini iyice belli ediyor Eksikliği ilk duyulan madde rakı.. 12 şişeden geriye sadece üç şişe kalmış.. 20 ekmek tümüyle tükenmiş.. Etin de azaldığı saptanıyor.. Söğüt limanına doğru yol alırken açık denizde karşılaştığımız bir balıkçı teknesinin başına üç tekne birden üşüşüyoruz. Ellerinde ne kadar balık varsa kapışıyoruz. Bizim he DYP'nin İstanbuVda iftar yemeği DYP fstanbul tl Başkanı Yaşar Keçeli, dün Aksaray Lunapark Gazinosu nda partilere ve halka açık bir iftar yemeği verdi. Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk 'un daha önceden açıklanmasına karşın, belediye seçimleri öncesi Trakya'da izienim gezisinde olduğu için gelemediği yemekte, partiye yeni katılan milletvekiüerinin bazuan da hazır bulundu. Yetertt miktarda yemek hazırlanmaması ve salonun aşın kalabalık olmasından dolayı iftar sırasında zaman zaman izdiham meydana gelmesine karşın, salon, yemeklerin bitmesinden sonra kısa sürede boşaldu AHAP Yozgat MiUetvekili Lütjulfah Kayalar, Fakir Fukara Fonu yasasının gerekçesini Meclise anlatırken Hazreti Muhammed'in zekat fikrini de anlattı, tasarımn Türk toplumundaki sosyal dayamşma fikrine uygun olduğunu dile getirdi kati çeken Beyazıt, "dini değer yargılannm laik bir devletin yasalanna gerekçe olarak kullamlmasmın yanlışlığını" anlattı. Beyazıt'ın konuşmasma iktidar kanadının aldırış bile etmediği, Devlet Bakanı Ahmet Karaevli'nin ilk cümlelerinden anlaşıldı. Karaevli, "bu kanunu Ramazan ayında çıkarmanın ANAP iktidanna nasip olduğunu" vurguladı. Bunun üzerine SHP sıralarından itiraz sesleri yükseldi. Karaevli susarken, birleşimi yöneten ANAP'h Halim Aras, SHP'lilerle tartışmaya başladı: " Kimse kürsüden laikliğe aykın konuşma yapamaz. ARAS Hatibi istediğiniz gı Biz kendi tarihimizi örnek almaytp da sosyalistleri mi örnek alacağız? Sıkıştığtmz zaman anayasaya stğınıyorsunuz, işinize gelmediği zaman da anayasayı kaldıracağınızı söylüyorsunuz". Karaevli'nin bu şekildeki sözlerine SHP'lilerin oturdukları yerden karşı çıkarak bağırmaları da sonuç vermedi ve Devlet Bakanı seçmenlerine hitabedercesıne heyecanlı konuşmasını sürdürdu. Tasannın tümü üzerindeki görüşmelerin bitmesinden sonra konusmalar rutinleşti. Milletvekillerinin çoğunluğu kulise çıktılar. Bu arada Başbakan Turgut özal da bazı bakanlarla birlikte Yaşar Dedeman Ortaokulu Dedeman otellerinin sahibi M. Kemal Dedeman tarafından Tarabya 'da yaptınlan Yaşar Dedeman Ortaokulu, 31 mayts pazartesi günü saat 10.00'da Başbakan Tiırgut Özal tarafından açılacak. Tarabya nin Ferahevler semtinde yaptınlan ortaokulda 10 derslik bulunuyor. SHP i! başkanları kurultaydan ne bekliyor: ANKARA Ertuğrui Günay BOLU//4/ımer özcan Eczane Sahipleri Derneği Demokrasinin kiırucu kurultayı Bu kurultay Türkiye sosyal de^okra [ sisi için bir kurucu kurultay önemini ta1 şımaktadır. SHP bu kurultayda topluî mun beklentilerini bünyesinde taşıyan tutarlı, uyumlu, dengeli, sosyal demokratları iktidara göturücü bir kadroyu mer i kez karar ve yönetim kuruluna getirmek zorundadır. SHP, SODEP ve HP'nin bir • aritmetik toplamı değildir. SHP iki partinin bütünleşmesiyle kökleri Ulusal Kurtuluş Savaşı'na kadar uzanan bir tarihsel birikimin potansiyeüni derlemektedir. Bu birleşim, sosyal demokrasinin doğal tabanı olan emekçilerin tümünü ve tüm toplumsal dinamikleri bünyesinde toplayarak, iktidara vürume olayıdır. Bu nedenle, kısır çekişmeleri, dar grupçu tavırlan asarak, ülkede ve parti içinde demokrasiyi geliştirici, tasfiyeci olmayan, bansı, demokrasiyi, bağımsızlığı savunan bir merkez karar ve yönetim kurulu yapısının partinin, ülkenin ve toplumun beklentilerine cevap vereceğine yürekten inanıyorum. 1947de Ordu'da doğdu. htanbul Hukuk Faküüesi'ni bitirdi. 197477 yıüan arasında Ordu CHP tl Başkanlığı yaptu 1977 seçimlerinde CHP Ordu MüUtvekili seçüdi. Gürkanhn görev alması zorunlu Eczane Sahipleri Derneği Genel Kurulu htanbul'da yapıldı. Seçilen yönetim kurulu ilk toplantısında görev bölümü yaparak Ecz. Adnan Günüşeni başkanlığa getirdi Uh'i Ergun 2. başkan, Beşir Batur genel sekreter, Ender Lüleburgaz veznedar, Hamit Özçekiç sayman, Halil tbrahim Yeşil ile Şerife Özçakır üye olarak görevlendirildUer. Esnaf sorunları sempozyumu htanbul Esnaf ve Sanatkârlar Dernekleri Birliği'nce düzenlenen "Esnaf Sorunlan ve Çözüm YoUan " konuhı sempozyum, bugün başuyor. Maslak Oto Sanayii Sitesinde saat 09.30'da başlayacak sempozyuma Devlet Bakanı Mustafa Jinaz Titiz, Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral ve Federal Almanya Mestek Odalan temsikileri katuacak. tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettm Dauuiin kent sorunlanyla ilgili açıklamada bulunacağı sempozyumda istiahdamı geliştirmede esnaf ve sanatkârm önemi, vergi yasaları yönunden esnaf m durumu, sosyal güvenliği ügilendiren sorunlar, esnaf a uygulanan kredi koşullan, esnaf ve sanatkâra ait İstanbuVda yerleşim politikası ile ilgili sorunlar tartışılacak. Sempozyum, yarın akşam sona erecek. Bu kurultaydan SHP daha güçlenerek çıkacaktır. MKYK 80*den 33'e inerek daha çok çalışabilir hale gelecektir. tçe dönük çalışmalar yerine dışa dönük çalışmalara bırakacaktır. örgütlenme ve üye yazım çahşmalan ile programın geniş halk kitlelerine tanıtılması ön plana geçecektir. Partimizde genel başkanlık sorunu yoktur. Genel Başkan Aydın Güven Gürkan'ın MKYK'da görev alması zorunludur. Tuzük tadilatı yolu ile ayncalıklı bir yetki verilmesine karşıyız. Sayın Gürkan'ın böyle bir yetki istediği kanaatinde de değiliz. Birleşme ve bütunleşme protokolünden sonra iki defa genel sekreter ve yardımcılarının değişmesini büyuk talihsizlik olarak görmekteyiz. TBMM Grubu ile MKYK'nın uyum içerisinde olması sağlıklı bir partileşme için gerekli ve şarttır. 1945 yıhnda Bolu'nun Alpagut köyünde doğdu. îstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitiren özcan, CHP Gençlik Kolları Başkanlığı ile politikaya atıldı. SHP kurucusu ve il başkanı olan Ahmet özcan, evli ve iki çocuk babası. BURDUR Ibrahim Şahin ERZtNCAN Rıza Ercan Dtizeni değiştirecek kadro önceükle kurultayın SHP'ye seçkin, aydın, halktan kopuk, halktan uzak yerine halka yakın, üretken ve SHP iktidannda düzen degiştirebilecek yüreklilikte genel merkez kadrolanrun kazandınlmasını bekliyorum. Ayrıca SHP, anayasa değişikliği, 1402 sayılı kanun, gUvenlik soruşturmalan, ekonomik düzen gibi etkenleri ele almalı. Ki$i hak ve özgürlüklerinin genişletilmesine, çarpık serbest piyasa ekonomisinin değiştirilmesine dönük parti hedef ve programlannın kitlelere güçlü olarak duyurulması açısından örgüt içi kadro ve program çahşmalan yöntemlerinin belirlenmesini bekliyoruz. Bugün SHP içinde SODEPHP ayınmının konuşulması olayı geçmiştir. Çünkü halk yığınlan partiyi iktidarda görmek istediği için bu tip kısır çekişmeleri duymak dahi istememektedir. SHP içinde de gerek son gelişmeler, gerekse kişilikler gözönüne alındığında Erdal lnönü'nun SHP Genel Başkanlığı'nda bulunması gerekmektedir. 1954 yıhnda Burdur'da doğdu. tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren ve Burdur Barosu 'na kayıta olarak avukatuk mesleğini sürdüren tbrahim Şahin, SODEP'in Burdur il örgütü kurucuhığunu yaptı. Gürkan'ın başkanlığı güç katar Benim önemli gördüğüm, parti içi birlik ve beraberliğin sağlanarak, halkın beklentisi olan demokrasinin işlemesıdir. Grev, işçi haklan, anayasa değişikliği, işkence, hayat pahahlığımn önlenmesi, vatandaşın beklediği kanunlann çıkanlmasıdır. Kurultay sonunda HP ve SODEP diye gruplaşmanın mevcut olmayacağından kesin eminim. Her kongre aşamasında bu gibi gruplaşma normaldir. Biz sosyal demokratlar, panimizin görüşlerini ön planda tutanz. Genel başkan, tek aday Erdal tnönü olacaktır. Genel Başkanımız Aydın Güven Gürkan'ın, kurultayda tüzük değişikliği yapılarak kurultayca 2. başkarüığa geimesi partimize güç kazandıracaktır. Bu konuda her türlu girişimde bulunacağız. 1943 Erzmcan doğumlu. Evli 3 çocuk babası olan Rıza Ercan, astsubay okulu mezunu. 1983 yıhnda HP'nin Erzincan Merkez tlçe Başkanı olarak politikaya atıldı. 1984 yıhnda HP Erzincan tl Başkanlığı 'na geldi. HP'nin SODEP ile birleşmesinden sonra ouışan SHP Erzincan tl Başkanağını, SODEP Erzincan tl Başkanı tlbeyi Yümaz'ın kendi isteğiyle başkanhktan çekilmesi üzerine aldı. Son olarak SHP Erzincan tl Kongresinde seçimi kazanarak SHP tl Başkanı oldu. sabımıza 7 lagos balığı düşüyor. Balıklar, daha canlı iken pullar kazınıp, temizleniyor. Deniz üstünde balık alışverişinin Boğaziçi'nde lüks bir lokantada balık yemekten tek farkı, temizlemesinin ve pişirmesinin de size ait olması.. Fiyat açısından hiç fark etmiyor çünkü.. Balıkçıların ağzında tek bir laf var ve bunu her dilde söyleyebiliyorlar: "Balık yok abi.." Balığın Gökova'da kökü kurumuş olmaiı.. Bari bir yerlere heykelini dikseler de yeni nesiller yabancılık çekmese.. Sanırım bunun nedeni Gökova1 ya denizdeki balıklardan daha çok olta ve çeşitli balık tutma araçlarının sarkıtılmış olması... > ARI.V Dönüş yolanda ANK.4RATASI Nalbantoğlu'ndan inciler Daha önceleri de defalarca yazıldı. çizildi. SHP'li Hilmi Nalbantoğlu kelimenin tam anlamıyla "nev'i şahsına münhasır" bir milletvekili tipi olarak Türk pariamento tarihinde yerini alacaktır. Geçen günlerde Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeleri görüntülemeye calışan TFTT kameramanını "çekme çekme" haykırışları ile yanından uzaklaştıran Nalbantoğlu, bugüne dek kameramanlardan en çok yakınan milletvekili olarak da tanındı. Hilmi Nalbantoğlu geçenlerde basın bürosuna gelerek Cumhuriyet muhabirini aradı. Bizi bulunca elimize bir zarf tutuşturdu. Zarfı açtık. İçinden Nalbantoğlu'nun ünlü şiirleri çıkmadı, ama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy'a yazılan övgülerle karşılaştık.. Nalbantoğlu'nun emeğıni boşa harcamamak için bazı alıntıları bu köşeye aldık: "Altınsoy nihayet iki küsur senedir içinde bulunduğu kış Pazarcılar toplantısı Istanbul Umum Pazarcılar Esnafı Derneği üyeleri yerlerinden taşınmama ve Fatih Belediyesi'yle yaptıkları mücadeleyi sürdürme kararı aldılar. Fatih Belediyesine karşı yapuacak mücadele yollannın tartışudığı dünku dernek toplantısında konuşan dernek başkanı Ceyhan Akkaş, pazarcılann mücadeleyi bırakmayacaklaruu, kendilerinin eski dernek yöneticileri gibi kapalı kapüar ardmda pazarük yapmayacaklannı belirttt Neden DYP'ye giriyortarmış DYP'li Abdürrezzak Ceylan, son iki transferin jet hızıyla partisinden istifa etmelerinden oldukça rahatsız.. Geylan, Tevfik Güneş ile Salih Güngörmez'in birkaç saat içinde DYP'den istifa etmeleri için, "Belki böylesi daha iyi oldu" diye değerlendiriyor. Geylan, bir de fıkra anlatıyor bu olayla ilgili olarak. Fıkra aynen şöyle: "Yıllardır CHP'ye hizmet etmiş ihtiyar bir politikacı hastalanmış; ölüm döşeğinde yatarken, oğlunu çağırmış. 'Oğlum, bana iki tane beyaz kâğtt ile bir de kalem getir' demiş. Oğlu, babasının vasiyetini yazdıracağını düşünürken, ihtiyar politikacı yatağında güçlükle doğrulmuş, 'Yaz bakalım' demiş: 'CHP Renel Başkanlığı'na, partinizden istifa ettiğimi bildirir. gereğinin yapılmasını arz ederim.' Oğlu şaşkınlığı üzerinden atamamışken, ihtiyar baba konuşmasını sürdürmüş: •Şimdı ikinci kâğıdı al ve yaz: AP Genel Başkanlığı'na, partinize üyeliğimin kabulünü arz ederim.' Oğlanın şaşkınlığı daha da artmış, merakla, Bu nasıl iş baba?' diye sormuş: İhtiyar baba gayet sakin yanıtlamış: 'Oğlum, nasıl olsa birkaç saatlik ömrüm kaldı, öldüğümde AP'den bir eksik oldu desinler.' Ceylan, Güneş ve Güngörmez'in istifaları için önce bu fıkrayı anlatıyor, sonra da ekliyor: "Herhalde DYP'den bir eksik daha dedirtmek için bize giriyorlar." İÇEL Ahmet Şevki Göklevent ÎSTANBUL Hasan Fehmi Güneş SODEP ve HP ikilemi kalkmıştır örgütün homojen bir yapı kazanması, hiziplerden annması Türkiye'nin acil ve güncel sorunu olan demokratikleşme sOrecinin en kısa zamanda tamamlanabilmesine katkısı bulunabilecek kadrolann iş başma geimesi dileğindeyiz. Bu yapılaşmanın toparlayncı ve politika üretebüir nitelikte olabilmesi ve partiyi iktidara götürebilmesi önemlidir. Genel başkan konusunda saruyorum Inönü'den başka j alternatif düşünülmüyor. örgütün genel olarak yapısı ve beklentisi budur. Biz I bundan ayn ve farklı düşünemeyiz. Partimiz kongrelerini tamamlamıştır. SODEP ve HP ikilemi böylece ortadar. kalkmış bulunmaktadır. 1949yıhnda doğdu. Liseyi Mervn'de bitirdikten sonra t.Ü. Hukuk Faküüesme girdi. Bu faküİH yi 1973 yıhnda bitiren Ahmet Şevki Göklevent serbest avukatuk yapıyor. Politikaya SODEP içinde baslayan Göklevent evti. iki erkek çocuk babası. Demokrasiyi güçlendirmek Kurultayımız, panimizin kurumlaşması konusuı ' ' ; güçlüklerin önemli bölümünün aş. »ın göstergesidir. Gündemimizin başıiıoaki demokrasi programını güçlendirecek, iktidar yürüyüşümüzü hızlandıracak, geleceğin Türkiye'sinin toplumsal ve siyasal ya ılaşmasını öne alacak çağdaş, örgütlü, sivil toplum idealini tüm boyutlanyla gerçekleştirecek, halkın sorunlanna siyasal çözümler üretecek nitelikli kadrolan yönetime getirmek kurultayımızın ana ödevidir. 1934yıhnda Akyazı'nm Karapürçek köyünde doğdu. A.Ü. Hukuk Faküüesi'ni bitirdikten sonra bir süre savcıük yaptı. Daha sonra atıldığı siyasi hayatta CHP senatörü oldu. Senato Grup Başkan VekMği, tçişleri Bakanhğı yaptı. Yeni dönemde SODEP'e üye oldu ve SHP tstanbul tl Başkanlığı 'na atandı. Sonra yeniden SHP tl Başkanı seçildi. tstan bııllzmir feribot seferleri DevletDeniz Yollannınhaftada bir gün yapüan tstanbulİzmir feribot seferleri, 2 haziran pazartesi gününden itibaren haftada üçe akanhyor. Devlet Deniz Yollan Işletmeleri'nden aunan bilgiye göre feribotlar, 2 Haziran 1986 tarihinden iıibaren pazartesi, çarşamba gunleri saat 14.00, cuma gunü ise saat 15.00'te tstanbul'dan kalkacak. Izmir'den Istanbul'a hareket edecek feribotlarm kalkış saaü 14.00 olarak behrlendi. Ramazan Bayramı nedeniyle artan yolcu talebini karştiamak amacıyla Deniz Yolları Işletmesi, 6 haziran cuma günü saat 14.00te Istanbullzmir arastnda "Iruva"feribotunu ek sefer olarak hizmete koyacak. Aynı feribot, 8 haziran pazar günü Izmir'den tstanbul'a yola çıkacak. uykusundan uyanıp kıpırdanmaya başladı. Ankara kentinin çehresi Altınsoy'un ihmalleri sayesinde gün geçtikçe kararmakta, yarattığı mezbelelik görünümleri gün geçtikçe sınırlarını genişletmektedir. Kenti, Atatürk Bulvan'nın bir kesimindeki direklere asılan san renkîi çocuk lazımlığı şekilli çiçek saksılan ile veya birkaç kişilik Nasrettin Hoca^ nin türbesi şekilli otobüs durakları ile mi örtmeyi düşunüvor acaba?" ANAP'ın mazbutlarıSingapur'da ULAŞTIRMA Bakanı Veysel Atasoy, Singapur'a giderken ANAP'h altı milletvekilinı de beraberınde götürüyor. ANAP grubunda çekilen kura sonucunu gazetecilere anlatırken, ANAP Grup Başkan Vekili Haydar Özalp, "Mazbut milletvekillerini seçtik" dedi. Ancak mazbut milletvekillerinin arasında HP'den istifa ettikten sonra ANAP'a geçen Rıza Tekin'ın adı geçince gazeteciler, "Bu mu mazbut milletvekilleri?" demekten kendilerini alamadılar. Çünkü Rıza Tekin yurtlarda kalan kız öğrencilerle paralı ilişkilere girmesi ile tanınıyordu. Tekin, bu konudaki haberlerin gazetelerde yer almasından sonra da, "çapkınlığıyla" övünmüştü. Rıza Tekin'in renkli gece yaşamı ile tanınan Singapur'a gidişı tam isabet doğrusu. SttRT Erdal Koyuncu ~ TRABZON Hüseyin Ceiep Partiyi ileri götürecek program Kurultay'dan çözümünü beklediğimiz en önemli sorun, partiyi ileriye götürecek kadro ve programlann belirlenmesidir. özellikle ANAP'ın iflas etmiş olan 24 Ocak Kararları'na karşı savunacağımız ekonomik seçenek, artık iyice belirlenmelidir. Aynca DSP ile birleşmenin yeniden gündeme getirilmesi gerekir. Hiçbir zaman SHP'den ayrı olarak düşünmediğim DSP'nin de çağrıya olumlu yanıt vermesi ve demokratik sol düşünce adına bunun gerçekleşmesini istiyoruz. 1957yıhnda Sürt'te doğdu. Ankara kolejini bitiren Koyuncu, Ankara tTtA ynı tamamlamadan aynldı. SODEP kurucuları arasında yer alan Erdal Koyuncu, 25 Mart 1984 tarihinde SODEP'ten Belediye Başkanlığı 'na aday oldu. Erdal Koyuncu evli 2 çocuk babası. SHP'yi iktidara hazırlamak SHP'nin en önemli işlevi, daha doğrusu yapacağı, grupları ve hizipleri aşmaktır ve büyük kurultayda uyumlu, tutarh, sorumlu hizipler ve gruplarüstü bir MKYK oluşturmak ve bu kunılun seçilecek genel başkanla tam bir uyum içinde çahşması ve SHP'yi iktidara hazırlamasıdır. Konu büyük kurultay tarafından çözümlenecek ve SHP'nin genel başkanı belirlenecektir. Buna herkesin sayS> göstermesi gerekir. Hüseyin Celep, 1949yıhnda Trabzon'da doğdu. ATtA mezunu. 196877yıllan arasında Etibank'ta çeşitligörevlerde bulundu ve istifa ederek CHP'ye girdi. HP kurucusu ve il başkanı. SODEPHP birleşmesinden sonra SHP tl Başkanı oldu. KÜ Eğitim Faküttesi'nin yeni dekanı Karadeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı'na Prof. Mehmet A. Kısakürek atandı. 1948 yıhnda Elbistan'da doğan Kısakürek, 1971 ytimda Paris'te UNESCO'da ve daha sonra Londra'da araştırma ve incelemelerde bulunduktan sonra 1986 yüı şubat ayında DPT'de görev yaptu Rıza Tekin . Haydar Özalp, gazetecilerin Tekin ile ilgili naberleri anımsatmaları üzerine dayanamadı ve esprisıni patlattı: " Ne diyorsunuz? Biz de öğrencı yurtları ile ilgili bir sempozyum, toplantı vb. olsa da Tekin'i göndersek diyoruz. Ne de olsa öğrenci yurtlarını yakından tanır. İyi incelemiştır." BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle