Katalog

UUMtlUKl IE.1 /IV Sıddık BUgirie otopsi İki doktor ile Genç ilçesi yargıcı ve savcısının katıldığı otopsiyi Bilgin'in yakınlarının ve ailesinin izlemesine izin verilmedi. BÎNGÖL (Cumhuriyet) Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Dedebağ köyü öğretmeni Sıddık Bilgin'in işkence sonucu öldürüldüğü yolundaki iddialara açıkhk getirmek amaayla uzun suredir yakınları tarafından talep edilen otopsi dün yapıldı. Ancak çok yoğun güvenlik önlemleri altında ve mezarhkta yapılan otopsi sırasında basın mensuplannın ve yakınlannın izlemesine izin verilmedi. Dün sabah Bilgin'in ailesine '• gönderilen bir tebligatla yapıla"cağı bildirilen otopsi için Doğanlı köyü ve çevresinde çok geniş güvenlik önlemleri alındığı gözlendi. Jandarma birlikleri tarafından köy sanldı ve helikopter^ler de havadan sürekli devriye ^görevi yaptılar. Otopsiye Diyarbakır Üniver'sitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. Yasar Taraşçı, Bingöl Devlet Hastanesi'nden Operatör Dr. Aydemir Kılıç ile Genç Sulh Çeza Mahkemesi Yargıcı Tahsin Özek ve Cumhuriyet Savcısı Kâzım Özbek katıldılar. Otopside aynca Bilgin ailesinin doktoru Selahattin Bilgin ile avukatı Mevlut Kaya ile eşi Muzaffer Bilgin de hazır bulundular. öjp yandan otopsi yapılırken köye gelmek isteyen basın mensuplanna, jandarina birlikleri tarafından engel olundu. ANKA'nın haberine göre, Genç ilçesi Jandarma Garnizon Komutanı Ütğm. Abmet Duman'ın bazı muhabirlere, ellerindeki makinelerle çektikleri fotoğraflan yayınlamalan halinde kendileri için iyi olmayacağı yolunda tehditler savurduğu bildirildi. Basın mensupları ve Bilgin'in diğer yakmları, Suveren Jandarma Karakolu'nda bekletildiler. Yapılan otopside Sıddık Bilgin'in cesedinde 5 kurşun yarası saptandı. Bilgin'in kafatasının, sol ayağının kemiklerinin parçalanmış olduğu da belirlendi. Otopsiye Bilgin ailesinden katılan davacı Mehmet Bilgin ve Sıddık Bilgin'in amcalan Burhanettin Bilgin ile Dr. Selahattin Bilgin'in anlatımlarına göre, Sıddık Bilgin'in kafatası ve vucudunun bazı kemikleri adli tıpta incelenmek üzere alındı. Öğretmen Sıddık Bilgin'in elbiselerinin cebinde kendisiyle beraber işkence görduğü ileri sürulen amcası Gıyasettin Bilgin'in nüfus cüzdanı çıktı. Bilgin'in alyansının parmağında, saatinin de kolunda olmadığı ifade edildi.Söz konusu otopsiyle ilgili ayrıntılı raporun ise kafatası ve diğer kemiklerin incelenmesinden sonra hazırlanabileceği de kaydedildi. MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA...AJNKA Yerine Bakmadan... ju ıvısi ıvoo Japonya'dan gelen çok sayıda turist de dünkü fetih törenlerini izleyerek fotoğraf çektütr. (Fotoğraf: a.a.) Istanbul'un Fethi tsumbuTun fethinin 533. yddönümü dün törmlerk kutlandı. Topkapı suriarmdald temsili fetih gösterüerinden önce mülki ve askeri erkân faüh Camü avhtsunda Fatih Sultan Mehmet tn türbesine giderek dua etti ve Bayrampaşa'daki Fatih anttma çeienk koydu. Doğu Türkistan'dm gelen Uygur Türkleri adma konuşan bir hacı adayı ise, "Bizde haccm yohı îstanbui'dan geçer diye bir inanış vanhr. Bu nedenle tstanbulu uğramadan hacca gitmeyiz" dedL Törende bir konuşma yapan Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da, "Türkkr yüzytüarca göçebe yasamaianna rağmen geUükleri yeriere küüürlerini öyle kaamıslardv ki, daha sonra gelen hiçbtr utus bunu süememişOr" dedi Fetih nedeniyie öğle namazmdan sonra Fatih Sultan Mehmet ve şehitler için Darüiacezede mevlit okundu. Rumelihisan ve Vefa Stadı 'nda şenlikler yapıldı. Vefa Stadı 'nda Mehter marşlan ve Fatifr Belediye Başkanı Yetkin Gündüz 'ü göklere çıkartan sözlerle baslayan şölene, Başkan Gündüz, tstanbul Vali Muavini Hasan Ali Özer ve bir çok davetli katüdı. Geceye guldürü sanatçıları, Beş Yıl önce On Yıl Sonra Grubu ile Yudınm Gürses ve Hoş Seda ekibi renk katnlar. Bu arada şölen başmda izleyiciler arasmda çıkan kavga, statda heyecanü dakikalar yasanmasına neden oldu. (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSEOĞLU) "Ulkücüler halktan zorla para topladı" ANKARA (a.a.) Kapatılan MHP'nin, Türkeş ve parti yöneticileri ile çeşitli eylemlere kanşmış ülkücü kuruluşların üyeleri hakkında açılan davanın duruşmasına askeri savcının esas hakkındaki mütalaasını okumasıyla devam edildi. Dördüncü Kolordu Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada askeri savcı, ülkücülerin Gülveren ve Mamak Misket mahallesinde nasıl teşkilatlandıklarını şöyle anlattı: "Gülveren'de gençler baskı ve tebditle ülkücü yapılmıştır. Ülkücüler burada teşkilat için önce makbuzlar, daha sonra da makbuzsuz olarak zoria para topbunışlardır. Bölge sorumlulugunu da sanıklardan Yusuf Dede yapmıştır. Bölgede sol görüşlü kişilerin evleri yakünuştır. Bölgede yapılan aramalarda çok sayıda dinamit lokumu ve silah ele gecirilmiştir. He geçen silahlann Ferhat Şimşek'in öldüriilmesi, Hasan Akyüz'ün yaralanması olaylarında kullanıldığı ekspertiz raporlarından ve tanık ifadelerinden anlaşılmıştır. Mamak Misket mahallesinde de aynı şekilde teşkilatlanılmıştır. Burada yapılan aramalarda ele geçen silahlar da polis memuru Osman Çokbilen'in öldürulmesi olayında kuüanılmıştır." Duruşma askeri savcının esas hakkındaki mütalaasını okumaya devam etmesi için başka güne bırakıldı. MHP davasında mütalaa: Federal Almanya Cumhurbaşkanı Vteizsaecker, Ikinci Dürrya Savaşı'nın soğuk günterinde bir Türk kadınının ördüğü yun kazakla ısınırmış. O Türk kadını Türkrye'nin Berlin Büyükelçisı Hüsrev Gerede'nın eşi. Bu sıcak oyküyü Protesor Ithan öztrakîan dinledim. F.AJman Cumhurbaşkanı önceki gelişinde bir yemek soyleşisinde anlatıyor öztraklara. Bu anı, daha sıcak boyutlara varmış olmalı bu kez. VVeizsaecker'ı sıcak karşıladık gercefcten, onca soğuk esintiden sonra.. F.Almanya'da yasayan Türklerin neler yasadığını, nasıl horlandığını, ikinci sınrf vatandaş işlemi gördüğünu bılenler için hayli ilginç bir aşama bu.. Sayın VVeızsaecker nasıl bir yorum yaptı acaba? Devlet konuğunun Ankara'da bulunduğu günler de ilginç bir döneme rastladı bence. Gazete baslıklan.Yassıada kararlanyia ilgili tartışmalar, resimler, demeçlerie çok non figuratif bir tablo sergiledik. Bu tablo içinde kimi politikacıları nereye oturtacağımızı biz bile saşırdık. Dün noler söylemişler, bugün neler söylüyorlar, dün neredeydiler, bugün neredeter, pekı yann? Yirmi attı yıldır Ankara'dayım, neler gordüm, neler yaşadım, kimi olaylara şaşırmaktan geri kalmıyorum hâlâ. Elbet asıl bunca yılı yaşamamış gibi davrananlara şaşıyorum. Ben 27 Mayıs'ı Atatürk ilketeri doğrultusunda bir devrim diye düşünürüm her zaman. 1961 Anayasası'nı da Turk toplumunu çağdaş uygariık düzeyine yönelten bir belge diye yorumlarım, ama o anayasanın öngordügü haklan, uzgürlüklen, reformlan yaşamımızda hissedemedik. Uzun yıllar o anayasayı değiştirmeye yonelik çabalarla geçti. Yalnız, geriye dönuk çabalarla bır yol alınmıyor. Bakın Türkiye'nin gündeminde neler var bugün? Demiret 't/nayef" diyor, Ecevtt neler demiyor, Burhan Apayöm 1924 Anayasası'ndan soz ediyor, kimi kişiler de nasıl susuyor? Peki 1924 Anayasası'nda "tuhkikat komısyonu" var mıydı acaba? Yassıada kararlan elbet tartışılabılir, ben bugün değıl, o gün de tartıştım. Ûstelik 27 Mayısçıların devlet yonettıkleri bir dönemde. idam kararlarının onaylandığı geceyi unutamam. O gecenin öncesinde yapılan tartışmaları da.. Milli Birlik Kbmitesi için hiç kolay olmadı o kararlan onaylamak. Selahattin özgür'ün sabaha karşı eve dönüşü gözümden giimaz O guç durumun tutanaklannı yazmış, ama bır soz etmedı yıllarca, oysa karara karşı dırenenlerden biri.. Baskaları da, belki de ölümü bile goze alarak direnmişler, kimi o oturumdan evıne, çocuklanna dönmemeyi bile düşünmüş, o günkü koşullarda bu duşünce de yanItş degil, çünkü idam kararlannın tümüyle onayianmasını isteyen bir baskı grubuna karşı Milli Birlikçiler hayli yalnızdı o aylul günlerinde. O günlerj yaşayanlar nasıl unutabilir? Geriye dönük eleştırılerde aynı yanlışları yapmamak gerekmez mi her seyden önce? Milli Bitiikçilere saygı duyarım bu nedenle. Senato kursüsünde idam kararlarına karşı çıktılar her zaman Ben o günleri de yaşadım, idam kararlan verilirken kimi politikacılar Meclis lokantasına gider ıştahla pilavını kaşıklardı. Birine sordum bir gece: Sizin çocuğunuz yok mu? İki oğlu var, ama bir idam kararını onaylarken eli de, yüreği de trtremiyor. Bir de şimdi?.. Ben ölüm cezasına her zaman karşıyım, çağdışı buluyorum her şeyden önce... Imralı'da yaşanan idam oiaylarını da o gun de çağdışı buldum, bugün de.. Ancak 27 Mayıs'ın çağdaşlaşma yolunda bir devrim otduğuna inanryorum. Bugün varılan ortamda tartışılması da bunu kanrtlıyor bence. 1960'larda, 1970'lerde de tartışmalar oldu, ama hiçbir zaman bugunkü boyutlarda değil. 1961 Anayasası'nı onarma girişimleri çoğu kez geriledi. Pariamerrto koridorlarında Milli Birlikçilerle eski Demokratların yan yana oturduğunu, geçmişi değerlendirdiğini de gordüm ben. 27 Mayıs günlerinde Milli Birlikçilenn odasına kutlamava gelenleri bugun başka bir çizgide görünce biraz gülumsüyorum. Insan neler yaşıyor, nelere tanık oluyor bir çeyrek yuzyılda? Rahmetli Orhan Apaydın'\ da anımsadım bugünlerde. Orhan Apaydın, 27 Mayıs devnminın getirdiği düşünce ortamında, 1961 Anayasası doğrultusunda savaş veren bir aydın. O anayasanın öngördüğü yasaların oluşmasında buyuk katkısı var. Yaşasaydı bugünkü gelişmelerı nasıl yorumlardı kimbilir? Bugünlerde anımsadığım bir kişi de emekli Orgeneral Haydar SaL tfk. 12 Eylül'den sonra Çankaya Köşkü'ndeki ilk resmi kabulde CeJal Bayar da yer aldı biliyorsunuz. Kimi kişiler o protokolü yadırgadılar. Celal Bayar var da başkalan neden yok diye... Başyazarımız Nadir Nadi, eşi ve ben Orgeneral Haydar Saltık ile karşılastık Çankayadan ayrılırken. Tepkimizi belırttik. Saltık Paşa karşı çıktı. Burada bütünleştıren bir pmtokol uygulanıyor dedi. Sonra da ekletJİ: Bayar'ı kuyudan biz çıkarmadık. Orası dogru, ama bütünlsştiren protokolün bir halkası eksikti. O akşam, ömeğin Fahn Özdilek yoktu. Bu köşede o zaman da yazdım galiba. O yokluğu hatırlatınca Sattık Paşa gülümsedi. Emekli orgenerallehn hepsını nasıl çağıralım, dedi. Özdilek'i yalnız emekli orgeneral olarak görüyordu belki de. Bence yanlış bir görüş. Nitekim Sayın Saltık da önce emekli, sonra büyükelçi oldu, ama Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ya da istanbul Sıkıyonetim Komutanı olduğu unutulabilir mi? Hele son günlerde Rogers planından, 714 sayılı notamın kaldırılmasından soz edilirken diplomatik çevrelerde de adı çok geçiyor. Parlamentoda uzun yıllar belli bir grubun başkanlığını yapmış, belli Siyasal sorunların çözümünde göruşüne başvurulmuş bır kışinin protokolden çıkarılmasıyla tarihımizin bır dönemi yok olmaz elbet. O protokol değişıkliği belli gerçekleri değiştiriyor mu? 27 Mayıs bayramı da takvimlerden silindı, ama yaprtlan tüm çabalara karşın yok oldu mu? Cemal GürseTm mezan başında "bir çiçek, bir yürek" çağrısıyla buluşanlann anlamı yok mu? O tek tek çicekter kocaman çelenklerden daha gorkemli degil mi? Bir protokolü degiştirmek, kişileri dışlamak, ya da suçlamak, hele bunca yıl sonra değişen koşullarda kolay bir ış bence. Ama yaran? Geriye dönük tartışmalarla nereye varılır? • * * İstanbul'daki günlerimde bir şoför arkadaş tepki gosterdi bana. Hep sergileri, konserleri yazıyorsun, biraz kızıyorum, politıkactlan niçin eleştırmiyorsun, eskılen, yeniieri, beklentileri.dıye eleştirdı beni. Nedeninı sordu. Nedeni bu işte... Hep aynı tabloyu seyretmekten, nonfigüratif çizgilerden ötürü.. Yarına dönük bir politika üretemeyenlere karşı güzef ürünler veren, halkımızın yarattcı gücünü yansrtan sanatçılarımıza saygım, hayranlığım giderek artıyor. Onların variığını vurgulamak istiyorum. Bu yoz ortamda da boy vermelerıne umutla bakıyorum. Siyasal ressamlann, çalgıcılann da boy verebılmesını düşlüyorum O döş, nonfigüratif değil, figuratif bır politikayla gerçekleşir kuşkusuz. Geriye dcnerek değil, ileriye bakarak, yırmi altı yıl öncesinı değil, yirmi altı yıl sonrasım konuşarak... Yirmi altı yılı düşünelim bir, guzel ürünleri halkımıza sevgiyle bakanlar üretti her zaman. Halkımızla bütünleşerek.. Bütünleşmeden, sevmeden, öfkeyle, kinle kan ve gözyaşı ürüyor ancak. Onu da yaşadık. Yaşayarak öğrendik. Yirmi altı yıl öncesıni konuşarak oğreneceğımiz şey kaimadı, yarına bakalım artık .. Partiler 1 haziran seçimine hazırlanıyor Tarlabaşı'nda fetih günü yıkım başladı Beyoğlu Belediye Başkanı Haluk öztürkatalay tarafından tstanbui"un fetih günü olan dün başlatılan yıkımla, Tarlabaşı Caddesi'nin Taksim'den başlayıp ömer Hayyam'a kadar olan kesiminde yolun sol tarafındaki yapıların tümü yıkılacak. tstanbul Haber Servisi Tarlabaşı Caddesi'ndeki buyuk yıkım dün resmen başladı. Uzun siiren hazırlıklardan sonra, İstanbul'un fethinin 533. yıldönumüne denk getirilen yıliım başlangıcında Beyoğlu Belediye Başkanı Haluk Öztürkatala> dün ilk kazmayı vurdu. Tarlabaşı Caddesi'nin genişletilme çaüşmalarının iki yıl içinde tamamlanacağı ve bulvarın haziran 1988'de işletmeye açılacağı bildirildi. TaksimŞişhane arasında yapılacak 2 kilometre uzunluğunda 36 metre genişliğinde ve gidiş gelişli 3'er şeritli bulvar için ilk yıkım dün, cadde uzerinde bulunan Akkoyun ile Kımız sokakları arasında kalan 101 numaralı yapıda gerçekleştirildi. 10.5'ar metre genişliğinde üç şeritli gidiş geliş ve 5'er metre genişliğinde kaldınmla, iki yol arasında 7 metre 40 santim genişliğinde hızlı tramvay refüjunden oluşan cadde için toplam 1013 konut ve işyeri istimlak edilmiş durumda. Bu istimlaklar için bankaya 1 milyar 464 milyon liranın bloke edildiğini bildiren Beyoğlu Belediye Başkanı Haluk Özturkatalay, öncelikle vatandaşın nzasıyla belediyece satın alınan 8 dükkânın yıkımına başlandığını belirterek, bunlardan sonra 29 adet hayati tehlike içindeki binanın Imar Yasası'nın 50. maddesi gereğince yıkılacağını bildirdi. Ozturkataİay, istimlak edilen tum binalara noterden tebligat gönderildiğini, ancak 200 binanın sahibinin bulunamadığını ve tebligatlann geri döndüğünü söyledi. Tarlabaşı ve Beyoğlu'nu onemli bir iş merkezi haline getireceklerini de bildiren Öztürkatalay, Tarlabaşı caddesinin sağ tarafında bulunan kesime de cephesi 10 metreden az olmayacak şekilde 10 kata kadar inşaat izni verileceğini söyledi. Öztürkatalay, yeni yapılan caddede, aJtyapının galeri sistemi ile bir arada toplanacağını ve herhangi bir anzada bu galeriye girilerek hiçbir kazı yapmadan arızanın giderileceğini belirtti. Öztürkatalay yıkım işlemlerinin eylul ayına kadar tamamlanarak yol yapım çahşmalanna başlanacağını da ekledi. Tarlabaşın Taksim ucundan başlayıp Ömer Hayyam'a kadar olan kesimde yolun sol tarafında bulunan yapıların tümü de yıkılacak. Yıkımlar Ingiltere Başkonsolosluğu'na kadar dümdüz devam edecek ve Kemerhatun Camii'nin arkasından Cumhuriyet Gazinosu'nun ust kısmını bağlayacak. Daha sonra Tozkoparan Caddesi boyunca ilerleyen bulvar, Şişhane'ye yapılacak bir tünelle bağlanacak. Tarlabaşı Caddesi'nin Taksim ucu da yapılan planlamaya göre Sular İdaresi ile Divan Oteli arasında tunelle geçilecek. Taksim Şişhane arasındaki iki yıl içinde bitirilecek buhar trafiğe açıldıktan sonra sıra Istiklal Caddesi'ne gelecek. İstiklal Caddesi trafiğe kapatılarak yalnızca yayalann geçeceği ve halkın rahatça ahşveriş yapabileceği bir merkez haline getirilecek. Odabaşı seçimlerinde sağınhesaplaşması Haber Merked Yeni kunılacak belediyelerin seçimleri Islahatçı Demokrasi Partisi'ni de ilk kez seçmen önüne çıkartacak. 16 beldeden yalnızca Ankara'nın^ Elmadağ ilçesine bağlı Odabaşı bucağında seçime giren IDP'nin alacağı sonuç siyasi çevrelerce de merakla bekleniyor. IDP Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Ginyban, partisinin bu seçime onlerine çıkartılan bütün engelleri aşarak katıldığmı söyledi. Girayhan, "Alacagımız netice ne olursa olsun, kazanacağımız ber oy bizim kazanç banemize, diğer partilerin ise kayıp hanesine yazılacaktır" dedi. Odabaşı seçimlerinin bir başka ilginç yanı ise burada SHP'nin seçime girmeyişi. IDP ile öteki sağ partiler kozlarını paylaşacak. Pazar günü yapılacak seçimlerle belediye başkanlıklarının ilk kez kurulacağı beldelerdeki siyasi durumlara ilişkin olarak Cumhuriyet muhabirleri şu bilgileri verdiler: ODABAŞI: Sagın hesaplaşması Ankara'nın Elmadağ ilçesine bağlı Odabası'nda sağ partiler hesaplaşacak. Seçime, ANAP, DYP, RP ve IDP katılıyor. SHP ise bağımsız adayı destekliyor. ANAP adayı tbrahim Küçükertan, eski tnuhtar ve çiftçi. ANAP il başkanı Rıfat Diker, "Seçimi kaybedebileceğimizi hiç aklımızdan geçirmiyoruz" dedi. Diker, adaylarından çok, adaylanmn babasına guveniyor. DYP adayı tbrahim Demirkan, 12 Eylul öncesi muhtar ve AP'li, DYP il başkanı Mustafa Dursnn Yangm, "Seçime yiizde yıiz gözu>le bakıyonız" dedı. Yangın. ikıidarın Süt Fabrikası ve Zooteknik Müdürlüğü'ndeki baskılanndan şikâyetçi. RP adayı Hasan Ekiz, elektrik teknisyeni, siyasi geçmişi yok, RP genel başkan yardımcısı Rıza Ulucak, ANAP'ın oy toplamak için vatandaşı tehdit ettiğini öne sürdu. IDP adayı Kenan l oJuer, şoför ve siyasi geçmişi yok. IDP genel sekreter yardımcısı Bayram Girayban. iyi bir sonuç alacaklannı söyledi. Bagımsjz aday Şukru Tekgül esnaf. SHP il başkanı Ertugrul Giınay, kuruluş aşamasındakı yönetimin aday gostermemesi nedenıyle seçime katılamadıklannı, ancak bağımsız adayı desteklediklenni bildirdi. ANAPTılar da öteki sağ partilerden çok bağımsız adaydan çekiniyor. ANAP'ın 6 Kasımda Odabaşı'ndan aldığı yuzde 52 oy, 25 Mart'ta yüzde 65'e yiıkselmiş. Erbakan fetih gününde Kapatılan MSP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan, bir grup eski MSP milletvekili ile birlikte Istanbul'un fethinin 533. yddönümü nedeniyie Gaziantep'te uüzenlenen "Fetih, MUtt Gençtik ve Spor Günü"ne katüdı. Erbakan, öncekigün geldiği Adana'da "lslama Hizmet Vakfı" binasında verilen iftar yemeğine de katüdı ve burada toplanan RP'lilere yaptığı konuşmada Yunanistan'ın Limni'yi silahlandırması karşısında görüşmelerle bir sonuç alınamıyorsa yapılacak işin gidip adadaki silahlan sökmek olduğunu söyledi. Erbakan, Kıbns konusunda da "Turk hükümeti yanlış hareket ediyor; ille de Rumlarla muşterek bir hükümet kurmak için çauşıyor" dedi. Gaziantep Stadı 'nda Mîili Gazete tarafından düzenlenen "fetih günü"ne de katüan Erbakan, iç politikadaki görüşlerini açıklarken, "Ahşu Türkiye'de her şey serbest olsa da bunlarm oynadığı tiyatronun nedenini sizlere anlatsam " şeklinde konustu. (Fotoğraf: MEHMET AKA) ULAŞLI: ANAP, SHP tabanından oy bekliyor Kocaeli'nin Gölcük ilçesine bağlı Ulaşlı'da emekli işçi Yusuf Kenan Kuçuk ANAP'ın, emekli memur Numan Bayraktar SHP'nin, emekli işçi Fahrettin Yavuz DYP'nin, nakliyecı Burhan Abiş RP'nin adayı olarak seçime giriyor. 1155 seçmeni olan Ulaşb'da ANAP'hlar SHP tabarundan da oy bekliyorlar. Çunkü adaylan eski CHP'li ve SHP'nin adayı iki ay önce Ulaslı'ya yerleştiğiiçin pek tanınmıyor. Oysa Ulaşlı'da hem 6 Kasımdan, hem de 25 Mart'tan solun yüzde 3Cdan fazla bir oy potansiyeli var. Kocaeli Valisi lhsan Dede'nin de yakından izlediği çalışmalarla son günlerde beldeye yeni telefon hatlan bağlanıyor, yollar asfaltlanıyor. ANAP 1 ın çekindiği parti ise RP. ÇALIŞAINLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL BağKur sigortalısı askerlik süresini borçlannıa BağKur sigortalılarına "Askerlik borçlanması" hakkı tanıyan ve 22 Mart 1985'te yururlüğe giren 3165 sayılı yasaya göre BağKur'a sigortalı olanlar "askerlikte er olarak geçen hizmet süreleri ile yedek suba> okulunda geçen sürelerinin tamamını borçlanabilirler." BağKur Genel Mudürlüğu de bu yasa hükmunü 266 sayılı genelgesıyle şoyle yorumlamıştır: "3165 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 22.3.1985 tarihinde veya daha sonraki tarihlerde vefat eden sigortalıların \efat tarihinde kurumumuz aktif sigortalısı olması şartı.vla, bu sigortalıların hak sahiplerinin de askerlik borçlanması lalebinde bulunabilmeleri mumkun bulunmaktadır." Genelgeye gore, olen sigortalının hak sahiplerinin borçlanabilmesi koşulu. sigortalının 22 Mart 1985'te ya da daha sonra ölmesi durumuna bağlanmıştır. Konuyla ilgili açılan bir da\a sonuçlanmış ve konuya ilişkin Yargıtay Onuncu Hukuk Dairesi'nın, 13.2.1986 tarih, İ986''266 esas, 1986/641 kararı da, Yargıtay Kararları Dergisi'nin haziran 1986 sayısında yayımlanmıştır. BağKur sigortalısı ile hak sahiplerine "Askerlik borçlanması" hukmunu getiren 3165 sayılı yasanın ek madde 9'a ilişkin Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin kararı: (...) Anılan madde, >asanın yürüriük tarihinden önce ve>a sonra ölenler yönünden hiçbir ayrım yapmaksızın tüm hak sahiplerine. BağKur sigortalısının askerlikte geçen sürelerini borçlanabilme hakkını tanırnıştır. Hak sahiplerinin borçlanma haklan tamamen yasadan doğan haktır. Hal boyle olunca da, BağKur sigortalısının borçlanma isteğinde bulunup bulunmamasının >a da, yasanın \ururluk tarihinden once dlmuş olup olmamasının, yasanın hak sahiplerine tanıdığı borçlanma hakkını ortadan kaldırmavatagı açıktır. Esasen aksine hükum bulunmazken mahkemenin anladığı biçimde maddenin dar bir yoruma tabi tutulması, devletin Sos>al Güvenlik haklarını geniş halk kitlelerine yaymak ve alabildiğinee arttırmakla yukümlu bulunduğu ilkesiyle de bağdaştırılamaz. Öbur yandan, mahkemenin hükmune dayanak kıldığı. BağKur Genel Mudurlüğü'nun konu>la ilgili genelgesinin, açıklanan nedenlerle yasaya uygun düşmediği açıktır ve giderek genelgenin mahkemeyi bağlamayacağı hukuksal gerçeği de ortadadır. (...)" ANKARA <a.a.) Kapıkule'de 1984 yılında ortaya çıkarılan döviz kaçakçılığı sırasında zimmetlerine para geçiren 8 gumruk muhafaza memuru hakkındaki davanın raurafaası, dün Yargıtay Beşinci Ceza Dairesi'nde yapıldı. Yargıtay Başsavcıs, iddianamesınde, Edime Birinci Agır Ceza Mahkemesi'nin (görevi kötuye kullanma) suçundan ceza vermesıne gerek olmadığını bildirdi. Savcı, (ihtilasen zunmet) suçundan verilen cezanın ise yerinde olduğu göruşünü savundu. thsan Kılıç, Tahir Aslan, Muharrem Kurtkal, Ata Mengi, Stlımi Mafden, Atan Kocabaş, Mustafa Inanç ve Mehmet Hanlı adlı sanıkların avukatları, Edirne Birinci Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği 13 yıJ hapis cezasına itiraz ettiler. Avukatlaj, Kapıkule Guraruk Başraüdüru Haluk Ajdın'ın otoritesinı kullanarak sanıklara paraları almalannı telkin ettiğini, aynca suçun (adı zimmet) sayılraası gerektiğini ileri sürdüler. Yargıtay Beşinci Ceza Dairesi heyeti murafaayı başka bir tarihe erteledi. Gümrük kaçakçılığı davası turizm 8unar Kahvıln ortur f =KETJ >cmc|ı EĞERCİ: ANAP adayı eski SODEP'li Zonguldak'ın Devrek ilçesine bağlı Eğercı bucağında belediye başkanlığına ANAP'tan eski SODEP'li yuksekokul mezunu kooperatif muhasebecısi Sami Bodur, SHP'den eski ilkokul miıduru Hasan Çömez, DYP'den ilkokul mezunu nakliyeci eski AP'lı Raşit Cıvak ve RP'den eski MSP'lı bakkal Mehmet Arif Kiremitçi aday oldu. SHP Merkez Ilçe Başkanı Mehmet Ünlü, ANAP il yoneticısi Muhteşem Güven, DYP İl Başkanı Halü Altınok, RP II Başkanı Talip Avcı da, "Seçimi biz kazanacağız" dedi. 2 bın 63 nüfuslu 620 seçmenli Eğercı'de, 6 Kasım'da en çok oyu MDP aimıştı. 25 Man'ta il gene! meclısi seçiminde ise ANAP yüzde 58. SODEP yüzde 22 oy aldı. Llaştırma Bakanı Ve>sel Ataso>'un memleketinde ANAP'a şans tanınıyor, ama DYP'nin alacağı oylarla seçimi SHP'nin goturmesi de olajı. Seçim öncesinde Eğerci'ye otomatik telefon getirildi ve kopru yapıldı. ANAP aynca, bucağın altyapı sorunlannı çözeceğini de vaat ediyor. HERCUMAKESİN HAREKE 9 GECE/10 GÜN YAR1M PANSIYON PÎYASA ARAŞTIRMA UZMANLARI Piyasa verileri ile reklam • İyi İngılı/ce bilmek on ve iletişim alanları arasındaki kosuldur. ekonomik ilişkileri değerlcn • IBMPC (XT AT) kullan diren araştırmalarda gore\ ala nıak, SI'SS \e S.\S programlarını cak adayların: bilmek. reklamcılık ve güzel sanatlarla ilgilenmek oııcelık • •İstatistik \e ckonometn * konularında bilgili ve deneyimli kı/andırabilecek niteliklerdir. olması... İlgilenenlerin, D/gecmiş•Turk pivasasının ve firma lerini iceren \e "Piyasa Anıştırların gelisimini yakından izle nıası" rıımıı/.ıınLi tasıyan bir mesi, ustdüzey yoneticileriyle mektııpia Bııyııkdere Caddesi sıcak bır iletişım kurabiimesi US Zincırlikuvıı İstanbul adregerekmektedir. sine bas\\ırmaları rica olunur. ALANYA ALAADDİN OTEL. BAY1RLI OTEL.... BEBEK MOTEL.. KUŞ ÖMER TATİL KÖYÜ CLUB DİANA DİANA TATİL KÖYÜ İ ÖÜ TAM PANSIYON >ı S PVTHtYE CÜL MOTEL MARMARİS (^ATLAKTİKOTEL. ÖREN ıKESÜNOTCL 'EPEMTATİLKOYÜ Manııjans Thompson "Klınnalı Ozel Otobuslerle' GıdışDonuş 161 10 74161 62 26161 22 81 K«kkAyTlfc 336 1660