19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JU lb>ÖÖ • • • • HABERLERIN DEVAMI Sorular ve yanıtlar Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, Rizeli değil mi? Evet! Hakem Coşkun Kutay, Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'a bağlı bir devlet dairesinde memur değil mi? Evet! Sakaryaspor, Sakarya'da Zonguldakspor'uyenseydi, Rize'nin küme düşmesi kesinleşmeyecek miydi? Evet! Zonguldak'm deplasmanda kazandığı bu maçı Coşkun Kutay yönetmedi mi? Evet! Kocaelispor, Galatasaray'dan birpuan alsaydı, Rize'nin düşmesi kesinleşmeyecek miydi? Evet! Kocaeli'nin kendi evinde tekpuan alamadığı bu maçı Coşkun Kutay yönetmedi mi? Evet! Bursaspor'un Federasyon Kupası'm kazanmast ve Sakaryaspor'a yenilmesi halinde, Rizespor kesinlikle ligde kalmayacak mıydı? Evet! Bursaspor'u Federasyon Kupası galibi yapan, Altay maçım Coşkun Kutay yönetmedi mi? Evet! Bütiin bunlar rastlantı mı? Evet! Hadi canım sen de! HINCAL ULUÇ Bakanlar ligi Milletvekillerinin hesabv Rizesporlu Bakan Mesut Yılmaz ile Bursalı Bakan Kurtcebe Alptemoçin anlaştı. BursaAltay maçını Mesut Yılmaz'ın bakanlığında çalışan memurlardan Coşkun Kutay yönetti ve Bursa kupayı aldı. Bursa, Sakarya'ya yenilecek, böylece Rize kümede kalacak. Bursa ise kupayı aldığı için ligde kalacak. ANKARA. (Cumhuriyet Biirosu) TBMM'de Türkiye birinci futbol liginde şampiyonluk maçı ile küme düşme mücadelesine ilişkin tartışmalar ve söylentiler sürerken, muhalefet, spordaki son gelişmelerle ilgib' olarak ANAP'lılara biiyük tepki göstermeye devam ediyor. Altay Spor Kulübü üyesi Izmir Milletvekili Aşkın Toktaş da Altay ile Bursa arasında oynanan federasyon kupa maçını TBMM'ye getireceğini açıkladı. Dün saat 14.00'te , 'FakFukFon" adı verilen ANAP'ın yasa önerisini görüşmek üzere toplanan TBMM Genel Kurulu öncesi, özellikle SHP'li ve DSP'li parlamenterler, belki de ilk kez aynı konuda ortak tepkiler gösterdiler. Sol kanattaki iki muhalefet partisini görüş birliğine getiren spor dedikodulan, daha çok şike söylentileri oldu. Semra Özal'ın Beşiktaş'ı, Ali Tannyar'ın Galatasaray'ı, Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'ın Rize"si, Maliye ve Gümrük Bakanı Alptemoçin'in Bursa'sı TBMM'nin gayri resmi gündemini oluşturdu. SHP ve DSP'lilerin birleştikleri nokta, Federal Almanya Cumhurbaşkanı Weizsaecker'e eşlik eden Rize Milletvekili Deviet Bakanı ve Dışişleri Bakan Vekili Mesut Yılmaz'ın her ne kadar "Ne yapmam gerekir bilemiyorum. Aslı astarı olmayan şeyleri yazıyorlar. Betı hiçbir şeye karışmadım. Bu konuda da bir şey söyleme>ecefim" sözlerine karşılık, şu oluyor "Söylentiye göre Bursalı Bakan Alptemoçin ile Rizeli Bakan Yılmaz anlaştı. Bursa kupa şampivonu olup son lig maçında Sakaryaspor'a yenilecek. Puanı 31'de kalacak. Rize, Kocaeli'yi. Spor Bakanı Emiroglu'nun memleketi Malatya da Kayseriyi yenerek 32'şer puana yiikselecekler. Böylece Rize ve Malatvanın yerine küme duşecek olan Bursa, kupa şampiyonu olduğu için birici lige geri dönecek." Muhalefet milletvekillerine göre, şimdi olayın ilk etabı tamamlandı ve kupayı Bursa aldı. Kanıt olarak da geçen haftalarda kendi sahasında Galatasaray ile yaptığı maçta olay çıkaran Bursa'nın sahasının kapatılmaması, Altay ile yapılan kupa maçına da hakem olarak Devlet Bakanı Yılmaz'a bağlı Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nde memur olan Coşkun Kutay'ın verilmesi gösteriliyor. Galatasaray Külüp Başkanı, eski bakan, ANAP İstanbul Milletvekili Ali Tannyar'ın sıkıntısı ve sinirliliği de sürüyor. Dün'gazetemızde açıklaması yer alan SHP İzmir Nlilletvekili ve eski ulusal hakemlerden Yılmaz Önen'i Meclis kulisinde yakalayan Tanrıyar, "Yapmayın böyle Allah askına" dedikten sonra, "Vallahi billahi, ne Turgut Beyin ne Semra Hanımın hiçbir ilgisi yok. İkisi de çok uzülüyorlar" derken ANAP'lı milletvekilleri, Semra Hanımın işe kanştınlmasına fena halde içerliyorlar. MUHALEFETtN TEPKİSİ Altay Spor Kulübü Üyesi SHP İzmir milletvekili Aşkın Toktaş, en sert muhalefet yapan milletvekili olarak gözüİcüyor. Konuyu TBMM'ye getireceğini söyleyen Toktaş, şöyle diyor: "Bursaspor, bir siire evvel Galatasaray maçında tribiin sıralannı kırarak ve sökerek hakemlere ve futbolculara saldırmıştır. Sahasının kapatılması gerekirken, kapatılmamış. federasyona, iki bakan Yılmaz ve Alptemoçin baskı yaptıklanndan, maç, kapatılması gereken sahada oynanmıştır. Devlet Bakanı Yılmaz'ın kendisine bağlı bir devlet dairesinde memur olan bir hakemin maçta gorevlendirilmesi, hepimize garip gelmiştir. Türkiye'de hakem mi kalmamıştır? Kaldı ki hakem, özellikle ikinci yarı Altaylılara psikolojik baskı uygulamıştır. Maalesef federasyondaki başkanından odacısına kadar herkes politikaya sokulmuştur. Çok numara döndü. Federasyon başkanından da bakandan da bunlann hesabını soracağım. Konuyu Medise getireceğim." CUMHURİYET/15 Diplomatik gaf (Baştarafı 1. Sayfada) şen bir davranışla Kıbrıslı Rum parlamenterlerin görüşme talebi üzerine kendileriyle görüşmesi "diplomatik skandal" yarattı. Barlas Doğu'nun Kıbnslı Rum parlamenterlerle görüşeceğini akşam TV'de açıklaması Ankara'daki resmi çevrelerde de ciddi rahatsızlık yaratırken, KKTCTürkiye ilişkilerinde de "hassasiyete" yol açtı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a yakın bir kaynak, "Bu KKTC tarafından kabule şayan olmayan yeni bir yaklaşımdır" şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsu ise bu konuda bir açıklama yapamay'acağını bildirdi. Diplomatik çevrelerde "vahim bir gaf' olarak nitelendirilen olay, Türkiye'yi yaklaşık üç yıldır parlamentolararası birlik toplantılarında temsil eden ANAP Milletvekili Barlas Doğu'nun önceki akşam Bonn'da TRT'ye verdiği bir demeçte Kıbrıslı Rum parlamenter Galanos'un görüşme talebini kabul etmekte sakınca görmediğini açıklamasıyla patlak verdi. Barlas Doğu, açıkİamasında Kıbrısb Rum parlamenterin görüşme talebini "önemli bir gelişme" olarak sundu ve görüşmeden "olumlu sonuç" çıkacağı umudunu belirtti. Barlas Doğu'nun açıklamasının Ankara'da ozelikle Dışişleri çevrelerinde rahatsızlığa yol açtığı gözlendi. Ancak Dışişleri, konunun "hassasiyeti" nedeniyle sessiz kalmayı yeğledi. Dışişleri Bakanlığı sözcü vekili Sami Onaran, Cumhuriyet'in bu konudaki sorusu üzerine "açıklama yapamayacağını" belirtti. Bununla birlikte Dışişleri Bakanlığı'nın bu konudaki gelişmeden önceden haberdar olduğu ve görüşmenin engellenmesi yolunda Bonn Bü)ükelciliği'ne talimat gönderdiği tahmin ediliyor.Diplomatik gözlemcilere göre, Barlas Doğu'nun Kıbrıslı Rum parlamenterin görüşme talebini kabul etmesi siyasi açıdan şu sonuçları doğurdu: 1. Türkiye 1974 yılında gerçekleştirilen Banş harekâtından bu yana Kıbns Rum >önetimini (KRY) tanımamaktadır. Bunun sonucu Kıbrıs Rum Yönetimi ile hangi düzeyde olursa olsun temaslan kaçınılmaktadır. 2. Türkiye Kıbns sorunun KRY ile KKTC arasında yapılacak görüşmelerle çözüme kavuşturulmasını savunmaktadır. Türkiye'nin KRY ile temastan kaçınmasında rol oynayan faktörlerden biri de KRY'>i asıl muhatabı ile göriişmeye itmek, böylelikle KKTC'yi Rumlar karşısında ön plana çıkarmaktır. 3. Kıbns Rum Yönetimi eskiden beri KKTC'yi dışlamak için doğrudan Ankara ile temas etmek istemiştir. KRY lideri Kipriyanu. geçmişte birçok kez Cumhurbaşkanı Evren ve Başbakan Özal ile görüşme çağnsında bulunmuş, her seferinde kendisine 'muhatabın KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'tır' yanıtı verilmiştir. Ankara, KRY karşısında bu politikayı izlerken. Barlas Doğu'nun Kıbnslı Rum parlamenterlere diyalog kapısını açması Ankara'nın resmi politikasına açıkca ters düşmekte, KRY'nin ekmeğine yağ sürmeİctedir.' 4. Türkiye, uluskrarası forumlarda KRY'nin Kıbrıs'ı tek başına temsil edemeyeceğini eğer Kıbrıs'ın gerçek temsili arzulanıyorsa, KKTC'ye de katılma imkam sağlanmasını savunmaktadır. Türkiye son olarak Avrupa Konseyi Parlamenterler Assamblesi'nde KKTC'nin temsili konusunda önemli bir başan sağlamıştır. Ancak Türk parlamenterinin KKTC'nin temsil edilmediği Bonn'daki toplantıda Kıbrıslı Rumlarla görüşmeyi kabul etmesi bu yöndeki çabaları da ciddi bir şekilde sekteye uğratacaktır. KKTC ÇEVRELERI NE DİYOR? Barlas Doğu'nun açıklaması Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti çevrelerinde ciddi tepkilere yol açtı. Telefonla görüştüğumuz KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a yakın bir kaynak bu konuda Cumhuriyet'e Lefkoşe"den şu açıklamayı yaptı: "Bu yeni bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın kişisel olduğu inancındayız. Bu, KKTC açısından kabule şayan bir dunım değildir. A>nca Türkiye Cumhuriyeti hükumetinin Kıbns politikasında bir değişiklik varattığını sanmıyoruz". Öte yandan, Bitlis bağımsız Milletvekili Kâmran tnan da bu konuda yaptığı açıklamada Barlas Doğu'nun davranışını eleştirerek, şunları söyledi: "Bonn da yapılmakta bulunan paıiamentolararası birlik toplantısına katılan Türk parlamento heyetinin Güney Kıbns Rum parlamenterleriyle Kıbns meselesini görüşmeyi kabul etmesi ciddi bir hatadır. Bu davranış hükümetin genel politikasından esaslı bir sapma olmaktadır. Bu görüşmelerle Rumlann oyununa gelinmekte ve KKTC atlanarak Türkiye doğrudan doğnıya taraf haline gelmektedir." SHP Zonguldak Milletvekili Cahit Karakaş da düzenlediği basın toplantısında Barlas Doğu'nun davranışını eleştirerek. "Barlas Dogu isimli zat, aylardır sorumsuz beyanatlar verir. Bulgaristan konusunda da parlamentonun haysiyetini iki paralık etmişti. Dün (önceki) akşam TRT'deki olay da bundan daha vahimdir. Bu girişimi kimin adına ve ne hakla yapmıştır" dedi. OLAYLAKIV AKDENDAK1 GERÇEK Futbol: Gözler Bursa'da Spor Servisi Bursaspor'un Federasyon Kupası'ru kazanması, özellikle düşme potasına yeni bir hareket getirdi. Türkiye 1. Liginin son haftasına girilirken 6 takım ligde kalabilmek için rnücadele edecekti. Ancak Bursaspor'un kupaya uzanması, öteki 5 takım için yeni bir umut kapısı doğurdu. Çünkii yönetmelik uyarınca Federasyon Kupası'nı kazanan takım, hangi ligden olursa olsun, Türkiye 1. Liginde oynama hakkını kazanıyor. Böyle olunca, Bursaspor'un Sakaryaspor'a yenilmesi ve ligden duşecek 4. takım olması, kendisi için bir kayıp niteliği taşımadığından gözler Bursaspor'a çevrilmiş durumda. Bursaspor Federasyon Kupası'ru almamış olsaydı, ligde kalabilmek için bu haftaki Sakaryaspor deplasmarundan iki puanla dönmesi gerekiyordu. Potadaki takımlardan Malatyaspor'un Kayserispor'u tek golle bile olsa yenmesi kurtulması için yeterken, RizesporKocaelispor karşılaşması en kritik maç olacaktı. Çünkü Rizespor kurtulabilmek için Kocaelispor'u 3 farklı yenmek durumundaydı. Bu gerçekleştiğinde düşen 4. takım Kocaelispor olacaktı. 3'ten az farklı galibiyet bile Rizespor'a yetmiyordu. Bursaspor'un Sakarya'da yenilmesi halinde Rizespor'un 10 galibiyeti bile hem kendisini hem Kocaelispor'u kurtaracak. Bu ilginç gelişme, şike söylentilerini de hızlandırdı. Söylentiler, Bursaspor'un Sakaryaspor'a yenileceği ve potadaki öteki takıralann ligde kalmasını sağlayacağı şeklinde. Ligde kritik bölgedeki takımlann yörelerinde son gelişmeler ise şöyle: Kupayı alarak ligde kalma garantisini elde eden Bursaspor, planlarını bu son gelişmeyi düşünmeden yapmış ve Sakaryaspor deplasmanı için galibiyet parolasıyla hazırlıklarına başlamıştı. Kupa şampiyonluğundan sonra bile programlannda bir değişiklik yapmadılar. Takım dün planlanan kampa çekildi ve çalışmalarına başladı. Bursaspor yönetici ve taraftarları ligdeki 5 takımın kaderinin kendi ellerinde olduğunu biliyorlar. Ancak, "Bizden kimse Sakaryaspor'a teslim olmayı beklemesin. O zaman bu kupanın oe anlamı kalır?" diyorlar. Kulüp Başkanı Cavit Çağlar, "Takımımızı kampa alıyonız. Futbolcularımmn namusundan endişemiz olmadığı için de kendilerini sıkı bir diaplin altına almayacağız. Rahat bırakacagız" derken, taraftarlann görüşü şöyle: "Biz kupayı kazanmasaydık, kimse gözümuzun yaşına bakmayacaktı. Kimsenin de bize aglatnaya, yalvarmaya hakkı yok. Futbolcularımız, Sakaryaspor maçında sorumluluklarını bilmek zorundalar." Bursa'da hemen her tarafta futbol konuşuluyor. Nereden kaynaklandığı bilinmeyen dedikodular da kulaktan kulağa dolaşıp duruyor... RİZE'DEN Rizespor'da sıkıntı bir değil. Düşmemek için Kocaelispor'u 3 farkh skorla yenmek zorunda olmalarının yanı sıra, futbolculara dek yansıyan maddi sıkıntı, takım içinde morali de olumsuz yönde etkiliyor. Bursaspor'un Sakarya deplasmanından puansız dönmesi, aslında tüm körkuları silecek. Ancak YeşilMavililer bu riske girmekten korkuyorlar. Amaçlan Kocaelispor'u, gerekli farkı yaparak yenmek ve Bursaspor yenilmese bile ligde kalmayı garantilemek. Transfer taksitlerini alamayan, vaat edilen primleri ödenmeyen futbolcular yine de Kocaelispor maçını düşünüyorlar. Yöneticiler ise, maddi sıkıntı çeken futbolculara alacaklannı ödeme sözlerini yineliyorlar. Bu arada Kayseri Ceza ve Tutuk Evi'nde bulunan eski Gümrük ve Tekel Bakanlanndan Tuncay Mataracı'nın "Bu hafta benim için oynayın" şeklindeki telgrafı taraftarlar arasında hoşnutluk yaratırken, futbolculan pek etkilemiş değil. Yöneticiler ise, Sakaryaspor için, "Bizi degil, komşulan Kocaelisor'u düşünerek kazanmaya çalışsınlar" diyor. SAKARYA'DAN Ligde iki hafta önce veda etmiş Sakaryaspor, pazar gUnkü Bursaspor maçına ayrı bir gözle bakıyor. Bursaspor Federasyon Kupası'm kazanmadan bile düşünce "Bursaspor'un durumu bizi ilgilendirmez, ezeli rekabetimiz için kazanacağız" şeklindeydi. Bursaspor'un Kupayı kazanıp ligde kalmayı garantilemesi ise karşılaşmayı bir ölüm kalım maçı olmaktan çıkarıp sadece ezeli rakiplerin prestijine dönüştürdü. Bu konıun da Sakarya'da yumuşak ve kaliteli bir futbol doğuracak gibi. 1 milyarlık tazminat (Baştarafı 1. Sayfada) zonspor'un Beşiktaş maçında şike yspacagını" ileri sürmeleri ve bunun için de "Trabzonspor Kulübü Başkanı ve Güneş Gazetesi sahibi Mehmet Ali Yılmaz'a Semra Hanım'ın 1.5 milyar liralık ihale sözü verdiğini" iddia etmeleri üzerine Yılmaz, bugüne kadar basın tarihinde görulen en buyaık tazminat davasını açtı. Yılmaz'ın Yeni Asır ve Sabah gazetelerinden talep ettiği tazminatın tutan 1 mılyar lira. Avukat Erdoğan Tuocer mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, verilecek karann Sabah Gazetesi'nde yayımlanmasmı da istedi. Dilekçesinde Sabah Gazetesi'nin, yayımladığı haberle Mehmet Ali Yılmaz'ın kişilik haklarına haksız \e ağır bir tecavuzde bulunduğunu belirten avukat Tuncer özetle şöyle dedi: "Gazele^ birinci sahifesinde verdiği haberde aynen "Trabzonspor Kuhibü Başkanı ve Cüneş Gazetesi sahibi Mehmet Ali Yılmaz, Semra Haum'dan bir buçuk mUysr liralık (1.500.000.000) bir ihale sözü ahnca Altay suçluyor Iyi tezgâh tZMİR, (Cumhuriyet Ege Biirosu) Bursaspor'a yenilerek Federasyon Kupası'm yitiren Altay'da yönetim, Merkez Hakem Komitesi ve Futbol Federasyonunu suçlarken, Kulup Başkam Henri Benazus, "Görevden aynlmalan en şerefli is olacaktır" dedi. Benazuş, sporda yaşanan politik olaylarla fuıbolun sahada oynanmaktan çıktığını, her şeyin önceden masa başında planlandığını savunarak, kupanın Altay'dan çalındığını belirtti. SiyahBeyazlı kulüp başkanı politikacılann bir an önce spordan ellerini çekmelerini istedi. Altay Kulubu ve Futbol Federasyonu eski başkanlarından Mazhar Zortu da maç öncesi yaşanan olaylann değerlendirilmesini yaparken, "Polin'kacılar sporun içine bu kadar girerierse rezalet olur" diyerek sözlerini şöyle surdürdu: "Son anda verilen kararla başbakanükta memuriuk yapan hakem bu maça verildi. Maçtan bir gun evvel Bursaspor Başkanı Cavife telefon ederek, "Cavit tezgâh yaptın, tebrik ederim seni' dedim. Bana Ağabey bırak AUahaşkına ayağunıza kadar gelITUŞ bu iş yapmayahm mı' cevabım verdi. Bu olaylar dogrudur. Benimle gönişup göriişmedigini, ona neler söyledigimi kendisine sorun." (Baştarafı 1. Sayfada) sırasında eleştirileri yanıtlayan Devlet Bakanı AJımel Karaevli, "bu yasajı ramazan ayında çıkarmanın ANAP iktidanna nasip olduğunu" belirterek, "Kendi tarihimizi örnek almayıp da sosy alislleri mi ornek alacakük?" biçiminde konuştu. Meclis Genel Kurulu'nda önceki geceyansına dek göriişülen ve dün görüşmeleri tamamlanan yasanın turnü üzerinde HDP Grubu adına konuşan Faik Tanmcıoglu, nsarıyı, seçim yatırımı olarak niteledi. Tasanyı eleştiren Tanmcıoğlu, seçimden korkmadıklanru büdirdi. DYP Grubu'nun göruşlerini açıklayan Grup Başkanı Memduh Yaşa, tasarı ile getirilen sistemin TürkIslam vakıf gelerieğine aykın olduğunu söyledi. Tasannın çağdışı olduğunu savunan Yaşa, "Şimdi bu yasa ile vatandaşlar, vatanperverliklerini ispat etmek zorunda kalacaklardır" dedi. Yaşa, "İbni Sina'nın biiyük hekim olduğu muna Altdirek de fonlu oldu SHP Genel Başkan Yardımcısı Halil Ibrahim Şahin ise, önce•ki gün ANAP Milletvekili Ali Tannyar'ın TBMM'de GalatasaBeşiktaş'a yenilme garantisi verdi..." ray Başkanı imzasıyla Meclis büdemek suretiyle "fulbol dedikodusu" rosunda yazılı açıklamada bubaşlığı altında müvekkilimin şahsiyet lunmasını kınadı. Şahin, "Ali haklarına kasten ve ağır bir biçimde Bey, Meclisi galiba Galatasaray tecavüz etmiştir. sosyal tesisleri ile karıştırdı. BövAynı şekilde onuncu sahifede ay le bir çirkinliği. gafleti ve saygınen "Semra Hanım araalıgı ile Trab sızhğı içe sindirmek mümkun dezonspor Başkanı müteahhit Mehmel gil. Meclisi Meclislikten çıkardıAli Yılmaz'a 1.5 milyarlık. bir ihale lar. Çirkinliklere her gün yeni bir verilmiş... Başkanın kardeşi Necmet çirkinlik daha ekliyorlar" dertin Yılmaz da 100 milyonu ko>u >an ken, DSP'nin yeni Genel Sekrelısı olduğu Beşiktaş'a bağışlamiş..." teri Nuri Korkmaz, ilk demeçleşeklinde başlık atılarak haber içeri rinden birini aynı konuda veriğinde Sayın Başbakan'ın eşi Sayın Semra Özal kastedilerek, "Koskoca yordu. Korkmaz, Galatasaray Başbakan'm eşi 'Sen bu maçı Beşik Kulübü Başkanıru, başkanı olduğu takımın başarısı için ya da taş'a bırak" demez ya... Ama Semra Özal ailesi ile arasını bozmamak Hanım'ın parmağı oynadı mı, bunu için Meclisi ve basın bürosunu bir 'emir' olarak kabullenip takla atan atana..." dıye olayı özel bir ağırkullanmasnı kınayarak bunu lık taşıyacak biçimde devam ettirerek "Özal'ın Türkiye'ye getirdiği ilhaber şöyle devam etmektedir: kelliklere yeni bir örnek" olarak niteliyordu. "lşte öyle olmuş parmagını oynatKorkmaz, "Bajîin Özal'ın tutmış... O pannaga bakanlar da, Trabzonspor'un Başkanı olan müteahhit tuğu takımı şampiyonluğunu siMebmel Ali Yılmaz'a 1.5 milyarlık gorta edebilraek için ayyuka çıbir ibaleyi kapatmışlar..." kan şike, para ve çıkar söylentileri rezaletin boyutlarını gösteriyor" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) Ama Türkiye'de bugün yaşanan olay, iktidarm muhalefete gol atmasıyla açıklanacak gibi değildir. Çünkü ulusal sorunlar büyük Mecliste iyice konuşulmadan, üzerinde düşünülmeden, içtüzuk oyunlanyla oldubittiye getirilirse, yalmz muhalefet golyemiş otmaz, iktidar, halk, millet, devlet gol yemis olur Türkiye'de bunca işçiyi, ekiciyi, üreticiyi, tüccarı, sözün kısası ulusal ekonomiyi ilgilendiren bir yasanın Mecliste enine boyuna konuşulması ve tanışılması gerekmez miydi? Kuşkusuz bu konuda muhalefetin de kusuru vardır. Kurultay arifesindeki SHP, Meclisıe yeterince dikkatli davranamamıştır. SHP milletvekilleri, şu günlerde daha çok kurultay kulisleriyle ilgilidirler. Ancak olayın ardındaki gerçeklere inildiğinde, bu konunun SHP'nin boyutlarını aştığı görülüyor. 6 Kasım 1983 seçimlerinin yasakları, Meclisin yapısında eksiklikler ve boşluklar yaratmıştır. Bugün iktidar partısi milletvekilleri, iktidar olmanın sağladığı yararlar çevresinde buluşmuşlardır. Muhalefet ise parça parçadır. 12 Eylül partileri yok olmakta, yeni partiler ancak kurulmaktadır. Bu çalkantı içinde iktidar partisinin dış ekonomik çevrelerin çıkarlanna dönük Meclis çalışmalarına dur diyebilmek güçleşiyor. Özal yönetimi durumu iyi değerlendirdiğinden, "Ne yaparsam yanıma kâr kalv" diye 'iş bitiricilik " çabasını sürdürmektedir. Şimdi alınabilecek radikal onlem nedir? Ana muhalefet, iktidara geldiğinde, ilk iş olarak bu yasalan değiştireceğini dünyaya ilan etmelidir. Büyük iştahlanyla Türkiye'ye yönelen yabancı ekonomik güçler, ancak böyle bir önlemle durdurulabilir, ANAP'a istediklerini yapttrabilen çıkar çevreleri, gidişin çok ciddi olduğunu ve silahın geriye tepebileceğini böyle bir önlemle anlayabilirler. 4. *. + DİMTAŞ A.Ş. lç mimarhkta tasarım deneyimli MİMAR veya tÇMİMARLAR Tel: 172 47 13 14 Dr. E R D A L A T A B E K Hastalarını kabule başla• mıştır. Bahariye Cad. 96/3 Kadıköy Tel.: 358 23 22336 04 49 Cansever (Baştarafı 1. Sayfada) rilecek. Siroz hastalığı nedeniyle çarşamba günü Amerikan Hastanesi'nde ölen sanatçı 58 yaşındaydı. Şiir yaşamı 1944'te "Istanbul" dergisinde yayımlanan şiiriyle başlayan Cansever, 1958de "Yerçekimli Karanfil" adlı kitabıyla Yeditepe Şiir Armağanı'm, 1976'da yayımlanan "Ben Ruhi Bey Nasılım" adlı kitabıyla 1977 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, 1981 'de de bütiin şiirlerini bir araya getirdiği "Yeniden" adlı yapıtıyla Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü aldı. GÖRÜS HINCAL ULUÇ (Baştarafı Sporda) sahalarına kadınlan getirmek için her şeyi yapıyoruz.. Bugun tarihte ilk kez bir Başbakan hanımı bu işe öncülük ediyorsa, kutlanır, afkışlanır. Bize sorarsanız, Semra Özal, Başbakan özal'ın en muspet tarafıdır. Başbakan'm bacanağı, içişleri Bakanlığı yapmış, yürütmede hâlâ etkili Alı Tanrıyar Galatasaray Başkanı oluyor da, Başbakan'm hanımı niçin Beşiktaşlı olamıyor?.. Semra Ûzal tribüne geldiği zaman, onu sadece Beşiktaşlılar değil, tüm sporsevsrler alkışlamak zorundadır. Çünkü Semra Hanım'ın yaptığı, spor adına çok önemli bir iştir. Beşiktaş, maçlannı Beşiktaş olduğu için kazanıyor. Semra Hanım Beşiktaştı olduğu için değil.. Oyle olsa, Fenerbahçeli olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı sayesinde, Fenerbahçe her yıl şampiyon olurdu. Devlet büyüklerinin, hele hele onların eşlerinin, takım tutmalarından korkacağımıza "Bakın, ilk kez spor, yönetim kademesinde bu derece ilgi görüyor" dıye sevınelim. • * • Pazar günü, Galatasaray'ın günudür. Hayır. Şampiyonlukla falan ilgisi yok sozlerimizin.. Pazar günü, Galatasaray büyuklüğünü seyircisinin davrantşları ile kanrtlamak, Kocaeli'nde çizilen çirkin tabloyu unutturmak, o olayların gerçekten birkaç tahrikçi ve birkaç kışkırtıcının eseri olduğunu dosta düşmana göstermek zorundadır. Galatasaray'ın gönüllerdekı yerini, kazanılacak kupa değil, seyircinin düzeyi belirleyecektir. Çapulcular, şampiyonluğa layık değildir. Sporun, yenmek ve yenilmenin, kazanmak ve kaybetmenin ötesindeki kutsallığım ve güzelliğini bilenler ise, şampiyon olmasalar da daime en büyüktürler ve öyle kalacaklardır!. Bir şey (Baştarafı Sporda) ce münim olan zoru başarmaktır. Zorıı da basaracağıma inanjyorum. Hakemlik benim v« arkadaşlanm için birer hobidir. Bir maç yonetmek bizler için bıiyük bir zevktir. Bu zevk, para ile ya da başka bir şeyle tadılmaz. Hele hele ben hemen hemen kimseye nasip olmaracak bir olay yasadım. Bunu siz de biliyorsunuz. Oğlumla birlikte bir maç yönettiıtı. Bu kolay kola> duyulamayacak bir hazdır, zevktir. Yalmz bazı sıkıntüanmız olmakta. Bizler kamuya mal olmuş birer insanız. Sakarya Caddesi'nden geçerken döneralerden gden mis kokulu döneri içinizde hissedersiniz. Ama çe>rek ekmek içinde bir döneri orada ayak ustü yiyemezsiniz. Çünkü her şeyinizi kontrol etmek zorundasınız. Çalışmam bitmek üzere. Biraz sonra ailemin dahi bilmeyeceği bir yere gidip diğer arkadaşlanmla kampa gireceğim. Sporseverlere ve her iki takım oyuneulanna şu mesajı iielmenizi istiyorunı: Karşılaşmanın başladığı andan itibaren bugüne kadar yazümtş >eya söylenmiş her şeyi unutsunlar. Futbolun güzelini oynasınlar ve güzelini laraflarlar seyretsinler. Herkesi sakinlige çağınyonım". kaşa edilemez, ama onun melotlanyla bypass ameliyatı yapılamaz" biçiminde konuştu. SHP Grubu'nun göruşlerini açıklayan Turan Beyazıt da tasarımn gerekçesinin vaaz üslubu içinde hazırlandığına ve göriişmelerin ramazan ayına rastlatılmasma dikkat çekti. Beyaat, "Gerekçede anayasadan tek keiime ile bile söz edilmemesi ilginçtir. Hükümetin anlayişı sosyal güvenceyi kapsamayan, garip bir sosyal adalet anlayışıdır. Bu tasan Türkiye'de bir alt direk yaratıldığını tescil etmekledir" dıye konuştu. Beyazıt, sözlerini, "Bu dönem Meclis, âlem bir Meclis zaten. Bu fonun besabı da bir gün sonılacaklır" dıye bitirdi. Eleştirileri yanıtlayan Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, "Sıkıştığınız zaman anayasaya sıgınıyorsunuz. İşinize gelmediği zaman da anayasayı kaldıracağınızı soyluyorsunuz" deyince Genel Karul'da muhalefet, bu sözlere tepki gösterdi. Oturumu yöneten Başkan Vekili Halim Aras, "laikliğe aykın konuşmayı kesmemekle" suçlandı. Karaevli konuşmasına devamla "Bu kanunu ramazan ayında çıkarmak, ANAP iktidanna nasip oldu. Kendi tarihimizi örnek almayıp da sosyalistleri mi örnek alacakuk?" dedi. YASA NELER GETÎRİYOR? TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Yasası'na göre, Başbakanlığa bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu oluşturulacak. Bu fondan muhtaç durumda bulunan fakirlere yardım yapılacak. Başbakanlığa bağlı ve Merkez Bankası nezdinde oluşturulacak fona, bütün fonlardan yüzde 10 aktarma yapılacak. Butçeye konulacak ödeneklerden, orman urunleri satışından aktarılacak yuzde 5'lik miktar, trafik cezaları gelirlerinin yansı, TRT reklam gelirlerinin >1izde 30'u, petrol urünlerinin satışından kilo başına bir lira bağış \e yardımlar, fonun gelirlerini oluşturacak. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun çalışma usul ve esasları bir yönetmelikle belirlenecek. Fon denetimini ise Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu yapacak. Yasaya göre, fonda toplanacak olan kaynak, ihtiyaç sahibi vatandaşlara her il ve ilçede kuruJacak vakıflar aracıbğıyla dağıtılacak. Bu amaçla her il ve ilçede sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları kurulacak. Mülki idareamirleri, bu vakıfIarın tabii başkanı olacaklar. NORDMENDE "MULTISONIC" 56 EKRAN RENKLİ TELEVİZYON Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının gelirleri ise, fondan aktarılacak paranın yanı sıra, mahalli idare bütçelerinden yüzde 2 oranında ayrılacak pay, fitre, zekât, bağış ve yardım, işletme ve iştiraklerden elde edilecek geürlerden oluşacak. Fon ile vakıflar, kurumlar vergisi, veraset ve intikal ile damga vergisinden muaf tutulacaklar. ANAP'lüarın verdiği bir önerge Ue fitre, zekât ve kurban derisi bağışlarıyla elde edilecek gelir, söz konusu vakıflar ile Kızılay. THK ve ÇEK ile Diyanet Vakfı arasında paylaştırılacak. ^29.000 PEŞİN 29.000 TAKSİTLE • Multısonic: Dört hoparlör ile 2 kanaldan ses çıkışı • Otomatik frekans kontrolu (AFT) (14AY) KDVdahil. • Vıdeo teyp kullanımında AV kontrolu • 2 sısterrv PAL/SECAM DUNYA KUPASI Nl NORDMENDE (LE GORUN, BekoveAygazBoyferincfe. N O R D M E N D E İLE D U Y U N !
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle