19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JU MAY1S 19İSÖ HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) lık kurumunu tartışma dışı bırakmış SHP Kurultayı'nın tek bir görevi var Öyle bir merkez karar ve yönetim kuruiu oluşturulmalı ki, bu ekip, partiyi hem halk katında daha iyi tanıtsın, hem partiye tilke çapmda yaygmlık kazandırsn, hem de asıl önemlisi "yenipolitikaiar üretebüsaC Çünkü, bugün yann oluşacak yeni MKYK, çok büyük bir olasıhkla "bir seçimden geçecek." Geçilecek seçim belki bir "ara seçim" olabilir, belki de daha az bir olasılık olmakla birlikte bir "erken seçim" olabüir. SHP'nin bugün toplanan kurultayında oluşacak MKYK, işte önümüzdeki dönemde böyle bir sorumiulukla karşı karşıya. Hatta, biraz daha geniş düşünürsek, SHP'nin "seçime ve iktidara hazjrhk dönemi" bugünden başlıyor. Bugünedek, SODEPHP birleşmesini son damlasına dek yaşamış buiunan SHP tabanı, şimdi bu birleşmeyi ve birleşmenin yarattığı sontnlan geride bırakmış olarak bir araya geliyor. Dolayısıyla, geriye değil, ileri dönük bir görevk karşılaşmış oluyor. Ufukta da "muhtemel bir iktidar" göründüğüne göre, oluşacak MKYK, tahminlerin ötesinde bir önem taşıyor. O zaman da her sade SHP delegesine "partiyi belki de iktidara hazırlayacak bir MKYK kadrosunu en iyi biçimde seçmek görevi" düşüyor. Yeni üyelerden oluşacak MKYKya öyle isimler seçilmeli ki, onlar kendi aralarında "hizip çaBşmasma" düşmesin. Kendi aralarında "tuıbap çavuş ilişkilerine" yenik düşmesin. Kendi aralarında tabandm kopuk, halktan uzak bir sürtuşme içinde yuvartanıp gitmesin. Durup dururken "genel sekreter değiştirme oyunlanna" girmesin. Partiyi iktidara hazırlarken somut programlar, halkın özlemlerine karşılık verecek politikhlar üretebilsin. Her türlü sonucu içine sindirerek "takon çahşması uyumunu " sağlayabUsin. Parti genel merkezi ile Meclis grubu arasındaki kopukluklan gidersin. Somut kararlar alabilsin ve bunları halka anlatabilsin. Geride bıraktığımız dönemi antmsıyoruz da, "bir ana muhalefet partisinm yönetimi böyle mi olur" demekten kendimizi alamıyoruz. Çok basiı bir örnek vermek mümkün. Geçen dönemde koskoca SHP'nin MKYK'sından anımsayabildiğimiz kadanyla sadece "iki karar"' çıkmış. Biri Ecevit'in anayasa değişikliği çağnsma karşı almmış bir "karar" diğeri de MKYK üyelerinden tsmail Cern^ in "siyasal katıUmın siyasal çabşma modelinin parri poiitikaa olarak betümsenmesine" Uişkin karar. MKYK'da belki başka kararlar da alındı, ama büyük çoğunluğu ya geçersiz kaldı, ya da hayaıa geçirilemedi. Çünkü, görevleri bugün sona eren MKYK üyelerinin önemli bir çoğunluğu "karar ahp, politika üretmek"yerine, birbirlerinin "kuyusunu kazmayı"yeğledi Böyle bir deneyden geçmiş olan SHP tabanı, sanunz geçmişteki uygulamaları göz önünde tutacak. Somut hedefier belirleyecek, iş dünyası ile hiçbir komplekse kapümadan diyalog kurabilecek, sosyal demokrat olmanm gereklerini yerine getirerek çalışan geniş kitlelerin refahım arttıracak, ülkeyi sosyal demokrat parti öncülüğünde iktidara hazırlayacak, yatınm programlanna eğilecek, proje geliştirecek, dış ekonomik ilişkileri rahatlıkla yürütecek, gelen eleştirileri akıllıca göğüsleyebilecek, iç ve dış siyasal bağlantüannı özenle geliştirecek "hem teknik, hem siyasal kişilik " taşıyan insanlan bir araya getirecek bir MKYK kadrosuna SHP'nin "şiddetle ihtiyac gösterdiği" ortada. Erdal lnönü'nün görüştüğü kişilere verdiği izlenim de aynen böyle: "Poütika ve program ürelecek, teknik çahsmdUun yürütebilecek bir ekip olmalı, yeni MKYK" diyor înönü sık sık. SHP'nin tabanmı temsil eden bugünkü kurultay delegeleri de benzer bilinçte olsa gerek. "An bir delege olsam" diyerek bugünkü kurultaya katılan delegeleri kıskançlıkla izleyen 700 bini aşkın SHPTı üyenin özlemini gidermek, ancak böyle bir MKYK oluşturmakla mümkün. , DÜZELTME Gazetemizde dün 1. sayfada yeralan, (Türkiye'ye yardmv Avrupa'dan önce evet, sonra hayvr) başlıklı haberin devamı, teknik bir nedenle yayımlanamamıştır. Haberin tamamı sövledir: O S M A N ATAMAN BRÜKSEL Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi Siyasi Komisyonu tarafından önceki gün Hollanda'nın Lahey kentinde onaylanan Türkiye'ye 10 milyon ECU'lük (Avrupa para birimi, yaklaşık 9 milyon dolar) yardım önerisi Bütçe Komisyonu'nda reddedildi. Dün Brüksel'de toplanan Bütçe Komisyonu'nda konuşan Yunanlı raportör Hristodulu'nun, "Pariamenlonun yardım konusunda yumuşaması söz konusu değil. Lahey'de Siy»si Komisyon net bir biçimde yardım edelim demezken Bütçe Komisyonu neden bu yardımı onaylasın?" biçirainde konuşması, karar üzerinde son derece etküı oldu. Sonuçta komısyondakı oylamada 10 milyon ECU'lük yardım, 12'ye karşı 25 oyla geri çevrildi. Bu konudaki kesin karar yakın bir gelecekte yapılacak AET Komisyonu toplantısında verilecek. Siyasi gözlemciler, Bütçe Komisyonu'ndan çıkan kararın fazla bir anlamı olmadığjnı, çünkü yardımın bütçe planında yer aldıgı için er geç açılacağını belirtiyorlar. Gürkaıı: Göreve *evet (Basturafı 1. Sayfada) şısında görev almaktan başka çare kalmadı. Onun için MKYK'ya giriyorum" dedi. Parti tüzüğüne göre Gürkan'ın 4 genel başkan yardımcısından biri olabılmesi için MKYK'da görev alması gerekiyor. Genel sekreterlik konusunda örgütten gelen istek karşısında ne düşündüğünü sorduğumuz Gürkan, "Genel sekreterligi kesinlikle islemiyorum" yamtını verdi. Buna karşılık Erdal İnönü'ye çok yakın kaynaklardan sağlanan bilgilere göre, Înönü, Gürkan'a genel başkan yardımcılığı konusunda bir öneride bulundu. Bügisine başvurduğumuz İnönü, böyle bir öneri götürdüğünü doğrularken, Aydm Güven Gürkan'ın genel başkan yardımcılığı konusunda, genel sekreterlik konusunda olduğu gibi kesin bir söz söylemekten kaçındığı gözlendi. Gürkan, genel başkan yardımcılığı görevi önerildiği takdırde bunun üzerinde düşünebileceğini belirtti. meyebilir. Önemli olan nokta, politika üretmektir." Genel Başkan Aydın Güven Gürkan ise, birlikte görev yaptığı MKYK'da birçok üyenin özgür iradeleriyle davranmadığım öne sürerek, MKYK üyelerini "özgürlüklerini yitirmiş olarak" niteledi. Gürkan, bu durumu açıklarken, MKYK üyelerinin konu ne olursa olsun, kendi düşünceleri yerine grubunun istekleri doğrultusunda oy kullandıklanndan yakındı ve "özgür iradeli insanlardan oluşan MKYK" istedi. Erdal Inönü, U başkanlarının liste hazırlaması konusuna değinirken, •Ben MKYK'nın nasıl oluşacagına uişkin ilke>i söylerim, ama listeye kanşmam. I isteyi ygpmak örgütün görevidir" dedi. İzmir tl Başkanı Şeref Bakşık, bu görüşe itiraz ederek "Parti yönetimi ile genel başkan olarak siz çalışacaksımz. Dolayısıyla çalışacagınız grubu oluşturmak, örgütten çok sizin sonımluluğunuzdadır" diye konuştu. Bakşık'ın bu görüşünde ısrar atmesine karşılık, Ankara tl Başkanı Ertugrul Günay, tersi bir yaklaşımı dile getirerek "partinin öniindeki kurnltayin olaganüstii olmasının da dikkate alınarak listenin daha demokratik bir nitelik taşıması için liste hazırlanmasının, parti yönetimi yerine dogrudan örgute bıraküması gerektiğini" söyledi. rini, biraz da taşra örgütleri başkanlanna yer verilmesi gerektigini" söyledi !er. İl başkanlan toplantısında alınan kararlar, genel merkezdeki "26'lar" grubu tarafından olumlu karşılanırken, "sendikacılar" grubu, kararların pratik olmadıgını ve delegenin iradesine ipotek koymak anlamına gelebileceğini bildirdiler. Sendikacılar grubundan MKY'K üyesi Mustafa Gnndeşiioğln, il başkanlannın liste hazırlamasmm gerçek anlamda demokratik otabilmesi için her il başkanının temsil ettiği delege oranında listeye katılımı gerektiğini söyledi. "Î6'bır" grubuna mensup MKYK üyeleri ise, il başkanlarının hazırlayacaklan listenin zorlayıcı olmadıgını, yalnızca örgütler arasında ortak bir anlayış saglamaya yönelik bulunduğunu bildirdiler. SHP Genel Başkanı Gürkan'ın il başkanlan toplantısında mevcut MKYK'dan yakınırken, "hiçbirinin kendisi ile diyalog kurmak istemedigini, bir grup ne derse ötekinin tam tersinin savunmayı gelenek haline getirdigini" anlattığı öğrenildi. Gürkan'ın bu sözleri, MKYK üyeleri arasında tepkilere yol açu. Özeilikle HP kökenli mevcut MKYK üyeleri, genel başkan ile diyalog kurmak için surekli çaba içinde olduklarını, böyle bir suçlamayı kabul edemeyeceklerini söylediler. di. Ekşi, "Bu tahminler, delegenin efilimini bilmemektir. Parti ust yönetiminde örgütün ve tabanımızın saptadığı biitün eksiklikleri giderecek bir delegasyon geldi. Şimdi iddia ve söz sahibi onlardır, karan onlar verecek" diye konuştu. Grupların dün sürdürdükleri liste belirleme çalışmalarında özellikle MKYK için önerilecek milletvekilleri üzerinde duruldu. Her iki gnıbun da, bir gün önce TBMM'de toplanan ve büyük bölümü Calpçi olarak tanınan 30 kadar milletvekilinin tavrını dikkate almadıklan belirlendi. 26'lar ve sendikacılar gruplan ile genel merkeze gelen il başkanlan ve delegeler, MKYK'da 1617 milletvekiline yer verilmesini isteyen ve kurultaydan sonra durumlannı değerlendirmek için yeniden toplanma karan alan bu milletvekillerinin tavnru tepkiyle karşı^ıdılar. Genel merkezin hareketliliği içinde bazı illerden gelen delegeler arasında, secimlerde konulacak tavır konusunda görüş aynlıklan olduğu da belirlendi. Bu durumun en belirgin örneği, Diyarbakır delegelerinden bir grubun il başkanı Talat tnanç'a karşı takındıklan tavır oluşturdu. MKYK üyesi Turgut Atalay'la birlikte hareket ettikleri bildirilen bu delegeler, farklı tavır içinde olan delegelerin büyük bölümü ile birlikte hareket eden L başkanının kendilerini l temsil edemeyeceğini öne sürdüler. Söz konusu delegeler, Înönü ve Gürkan'ın başkanlığındaki il başkanlan toplantısı başladığı sırada genel başkana bu konudaki düşüncelerini bildirerek, yazılı başvurudu bulundular. Ancak bu başvuru dikkate alınmadı. SHP'de kurultay öncesi son günde liste çalışmalarımn yanı sıra kurultayda bir tüzük değişikliği yap:lmaması konusu da gündeme getirildi. Kurultay öncesi oluşturulan Tüzük Komisyonu, dün bir toplantı yaparak konuyu görüştü. Toplantıda komisyonun bazı üyeleri, gündemde tüzük değişikliği maddesi bulunmadığını, kurultayın olağanüstü olması nedeniyle sonradan gündem değişikliği yapılamayacağım belirttiler. Ancak kurultay gündeminde ana ilkeler ve bildiri komisyonlarının yanı sıra, bir tüzük komisyonu oluşturulması ve komisyon raporlannın görüşülüp karara bağlarunası maddelen bulunuyor.Tüzük Komisyonu üyeleri Nail Gürman ve Erdogan Erman, gündem maddderi uyannca ancak komisyonun raporlarının görüşülüp benimsenebileceğini. ama bunun bir tüzük değışıkliğine yol açamayacağını savundular. Gürman ve Erman, Siyasi Partiler Yasası'ndaki son düzenlemelere göre yapılacak değişik Orgüt sekreterlik öneriyor, başkan yardımcılığı söz konusu 9 GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) Sayın Gürkan'ın genel başkan olarak "başansız" olduğu soylenemez. Gürkan, kısa süre içinde parti liderliğini başarıyta götürmüş; parti tabanında bir hareket ve coşku yaratmıştır. Saytn İnönü ve Gürkan, HPSODEP birieşmesinde, karariı ve akılcı adımlanyia bugünkü SHP'nin oluşumunda öncülük görevi yapmışlardır. HP ve SODEP yönettcileri, parti tabanlan ile sol kamuoyunun beklerrtileri doğrultusunda bu birleşmeyi sağlayarak demokrasiye gerçekten büyük katkıda bulundular. Sağsızsolsuz demokrasi olmaz. Demokrasilerde sol kanat, sosyal demokrat ve Marksist partilerden oluşur. Bizde Marksist partiler yoktur. Bugüne kadar sağda da çağdaş ölçülerie "HbersJ" sayılacak bir sağ parti de henüz kurulmamıştır. Bu yüzden, SHP'ye şu demokrasi kavgasında büyük görevler düşüyor. SHP'den bugün için beklenen "iktidar alternatifi" oldugunu kanrtlamaktır. Bunun için parti tabanı ile bütünleşen yetenekli ve nitelikli bir kadronun parti yönetimine seçilmesi gerekir. önümüzdeki birkaç yıl SHP için çok önemlidir. SHP'nin bu büyük kongre ile seçilecek yeni genel başkan ve parti yoneticilerine düşen bir başka önemli görev de DSP ile "diyalog köpruteri" kurmaktır. Gerçi, DSP Genel Başkanı Sayın Ecevit, bu konuda uzlaşmaz bir tavır içindedir. Bu yüzden, "diyalog kOpnUeri" kurmak bu aşamada güç bir iş gibi görünmektedir. Güçtür, ama büsbütün de olanaksız mıdır? Bugün için "evet olanaksızdır" diyebilirsiniz. Ancak, seçimlere yaklaşıldığında, Çankaya'dan da yeşil ışık yanar ve anayasadaki siyaset yasaklan kalkarsa o zaman bu diyalog büsbütün kaçınılmaz hale gelir. DSP'nin seçkin aydınlardan oluşan öncüleri, 6 Kasım seçimlerinin öncesi ve sonrasında, "muvazaa partist" diye suçladıklan HP'nin dört milletvekili ile parti kurrnuşlardı. Yine seçimterden sonra birbirterini ağır sözcüklerie suçiayan HP ve SODEP de biraraya gelmesini bilmişlerdi. Bu seçim sistemi ile sol partilerin ayn ayn secimlere katılmalan oytarı çok büyük ölçüde böler. Böyle bir sonucun sorumluluğunu DSP yöneticileri de Sayın Bülent Ecevit de üstlenemez. Sayın İnönü de böyle bir sorumluluğu yüklenemez. DSP öncülerinin diliyle "demokratik sağ" olarak nitelenen, ancak çağdaş ölçülerie hiçbir zaman "liberal" ve "demokrat" olmamış bir kesime eylem birliği için el uzatan DSP'nin, SHP'den gelecek diyalog çağnlannı geri çevirmosi, sol kamuoyunda hiç de hoş karşılanmaz. DSP tabanı da böyle bir sorumluluğu, herhalde, paylaşmak istemez. SHP'nin, böyte güç görevier için kendi kendisini programlaması gerekir. Bu programlamayı yapmak üzere bir "bilim adamı" partinin başına geliyor. Bugünkü büyük kongrenin demokrasiye ve SHP'ye yapıcı katkılar getirmesini diliyoruz. liklerin yasada yer alan hüküm gereğince MKYK'da da gerçekleştirilebileceğini kaydettiler. SHP'de Siyasi Partiler Yasası'nın verdiği yetkiye dayanarak kurultay süresinin MKYK tarafından iki yıldan üç yıla çıkarılması görüşü de ortaya çıktı. Bu görüşü savunanlar, yürürlükteki SHP tüzüğü uyannca önümüzdeki yıl yeniden kurultay yapmak gerektiğini, bunun da örgütte somnlara ve külfete yol açacağını belirterek bir geçiş döneminden sonra, kurultay süresinin yeniden iki yıla indirilebileceğini kaydediyorlar. Kurultay divan başkanlığı için sendikacılar grubunca tstanbul ll Başkanı Hasan Fehmi Güneş'in, 26'lar grubunca da Manisa ll Başkanı Erdogan Yetenç'in adı ortaya atılırken, MKYK'ya aday gösterilecek milletvekilleri için yoğun çalışma yapıldı. 26'lar grubunun MKYK'ya milletvekillerinden Hüseyin Avni Sağesen, Musufa Kemal Pmlaoglu. tbrahim Taşdemir ve F:kri Saglar ile HP kökenlilerden Erdogan Erman, Sahir Koçak, tsmail O m ve Engin Aydın'ın almması için çaba harcadıkları belirlendi. Sendikacılar grubunun listesinde ise milletvekillerinden Banş Can, Sım Özbek, Ibrahim Taşdemir, Cüneyt Canver, Fikri Saglar ile Turan Beyazıt'ın yer alabileceği belirtildi. Her iki grubun listesindede adı geçen Içel Milletvekiü Fikri Saglar, dün iki grubun temsilcileriyle de görüşmeler yaptı. Öte yandan Erdal Înönü ile Aydın Güven Gürkan, dün akşam kurultaya, yurtdışından davet edilmiş olan bazı yabancı parlamenterlerle birlikte yemekte bir araya geldiler. Parti sorunlannın hemen hiç ele alınmadığı yemekte Înönü ve Gürkan, kurultaya davetli yabancı sosyal demokrat parlamenterlerin çeşitli konulardaki sorulannı yanıtlamaya çabştılar ve Türkiye Avrupa ilişkileri üzerinde sohbet ettiler. Daha sonra yemekten birlikte ayrıldılar. SHP'de dün kurultay çalışmaları sürerken, Gürkan ile Başkanlar Kurulu Uyesi Erdal lnönü'nün benimsenen önerisi ile 33 kişilik MKYK listesinde 10 dolayında milletveklinin görev alması karara bağlandı. Alınan karar uyarınca, il başkanlan bu akşam bir araya gelerek tnönü'nün istekleri doğrultusunda, "lasfiyeci görünümünden uzak ve bir grubun etkinli0 izlenimi venneyen" bir MKYK listesi hazırlayacaklar. İl başkanlan toplantısında konuşan Genel Başkan Aydın Güven Gürkan'ın "özgür insanlardan oluşan bir MKYK istedigi", Erdal lnönü'nün de "mUletvekiUeri dışlanarak bir MKYK oluşturulmasının soz konusu olmadıgını" belirttiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Erdal Inönü, "SHP'nin bir süreç içinde oldugunu ve bunun toplumun da oluşum siireci nileiigi tas«tğııu" anlattığı konuşmasında, il başkanlarırun ortak bir liste hazırlamalarını ve bunda 10 dolayında milletvekiline yer verilmesini önerdi. Înönü özetle şöyle konuştu: "GeçtigİDiiz dönemi şöyle bir natıriarsak, genel merkezde partiyi ve kamuoyunu tedirgin eden çeşitli tarbşmalann geçtigini göriiruz. Bu tarDşmalann ışıgında larüşmalanı taraf olan gnıplann nerhangi birinin egemenligini gosteren bir vapı, onumuzde oluşacak MKYK'dan çıkmamaiı. Yeni MKYK, uyumlu bir yapıdan ve yönetimden oluşmalı. Önemli olan yeni gelecek ekibin birbiriyle uyumlu çahşmaadır. Lyumdan kastettigim de partinin ve toplumun ihtiyaçlanna cevap verecek kadrolardır. Kadrolar, geçmişte birbirleriyle tartışmış oUbüirtcT. Bunlann yeniden bir ar»>a gdmeleri ve buniann kendi aralannda hiçbir zaman lartışmamış olraafauı da uyum sagiamak anlamına gd İl başkanlan, daha sonra bu iki tezi tartıştılar. Sonuçta tnönü'nün ve bazı il başkanlarının görüşü ağırlık kazanarak, bu akşam kurultaydan sonra bir araya gelecek il başkanlarınca bir liste oluşturulması kararına vanldı. İl başkanlan toplantısında alınan karar uyannca, bu akşama kadar MKYK adaylığı için kurultay başkanlık dıvanına başvuruda bulunanlar arasından her il başkanı, 33 kişilik bir liste hazırlayacak. İl başkanlarının listeleri, bu akşam yapılacak toplantıda değerlendirilerek puanlanacak. En çok önerilen 33 kişinin adının yer aldığı liste, il başkanlarının anahtar listesi olarak kurultaya sunulacak. Ancak kurultayda dileyen, bu listeye bağlı kalmadan istediği adaya oy verecek. Toplantıda il başkanlan listesi oluşturulması konusunun yanı sıra Gürkan'ın kurultaydan görev alarak çıkması konusu da tartışıldı. Söz alan il başkanlannın tümü de Gürkan'ın parti yönetiminde etkin bir görev almasını, ancak bunun MKYK'ya seçilerek MKY"K içinden genel sekreterliğe getirilmesi şeklinde olmasını istediler. Gürkan, il başkanlarının bu isteklerinden sonra, MKYK üyesi olmayı kabul ettiğini bildirdi, ancak genel sekreterlik konusunda ısrar edilmemesini istedi. Gürkan, "MKYK'nın sade bir üyesi olarak kalayım. Gnıp ile ilgilenmek istiyorum. Genel sekreterliği izin verirseniz bir arkadaşa verelim" diye konuştu. İl başkanlan toplantısından kurultay divan başkanlığı konusu da ele alındı. "261ar" grubunun adayı Manisa tl Başkanı Erdogan Yetenç, gizli oyla yapılan oylamada divan başkanı adayı olarak benimsendi. Yetenç, 36 oy alırken, "sendikacılar" grubunun adayı Istanbul tl Başkanı Hasan Fehmi Güneş ise 27 oy aldı. Divan başkanlığı seçimi öncesinde bazı il başkanlan, Güneş'in adaylığına karşı çıkarken "üç büyuk il başkanlanma surekli divana seçildikle SHP Genel Merkezi'nde Înönü ve Gürkan, saat 10.00'da başlayan il başkanlan toplantısına katıhrken, kurultay için Ankara'ya gelen delegeler, secimlerde takınacaklan tavn belirlemek için çok yönlü görüşmeler yaptılar. Kurultay sonrası oluşacak MKYK'da etkinlik için çaba harcayan genel merkezdeki sendikacılar ve 26'lar gruplan da kurultay sonuçları ile ilgili karşılıklı değerlendirmelerde bulundular. 26'lar grubundan MKYK üyesi Atilla Sav, basın bürosunda gazetecilere delegasyonun >apısını değerlendirirken, "knrultayı 203'e karşı 560 oyla kazanacaklannı" öne sürdü. Sav, gazetecilere il il delegelerin nasıl oy kullanabilecekleri konusundaki görüşlerini de aktardı. Sendikacılar grubundan Genel Başkan Yardımcısı Tevfîk Çavdar, Sav'ın değerlendirmeleri ile ilgili bir soru üzerine "Allah diyorum. Ben Kemal Satırlaşmak istemiyorum. Kunıltaydır. kimse delegenin ne japacagını bilemez. Sayılarla ugraşanlar sonuca bakmalıdıriar" dedi. Sendikacılar grubundan eski Genel Sekreter Yardımcısı Hızır Ekşi de Sav'ın değerlendirmesini falcı kehaneti olarak niteledi ve bu tür tahminlere kargaların bile güleceğini söyle Sağlar'ın, örgütünün ve birlikte çahştığı arkadaşlannın düşüncelerini de dikkate alarak sendikacılar grubunun listesinde yer almak istedigi bclirlendi. SHP Genel Merkezi'ndeki yoğun kulisler sırasında adaylan çeşitli noktalanndan yakalayarak yıpratma çabaları da başladı. Genel merkezde dün sendikacılar grubu içinde yer alan Muzaffer SaracMn Yollş Gensl Başkanı iken yaptığı işlemlerden ötürü hakkında bir dava açıldığı konusu yayıldı. Saraç'ın genel başkanlığı döneminde sendika nezdinde oluşturulan iş riski fonundaki 168 milyon lira dolayındaki parayı usulsüz bir şekilde Yollş Federasyonu'na mal ettiği ve 1.5 milyon liralık bir çekin kim tarafından tahsil edilerek nereye verildiğinin belirlenememesi nedeniyle hakkında dava açıldığı bildirildi. Önceki akşam Balin Otel'de yapmak istedikleri il başkanlan toplantısı amacına ulaşamayan 26'lar grubu, dün genel merkezde il başkanları ve delegelerle görüşmelerin yarusıra, bazı üyelerin büro ve evlerinde çalışmalarını sürdürdüler. CÖNEYT ARCAYÛREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) lann bir bölümü ve SHP'den koki gece, Meclis koridorlannda te pacaklarla "gruplaşabileceğini" dirgin SHP mUletvekiUeri gezi öne sürüyordu. niyordu. Partinin SODEP ağırDoğrusu SHP grubundaki bu lıklı olmadıgını kanıtlamak için tür bölünmeler, sert çıkışları içeseçilecek yeni MKYK'da HP ren kulis konuşmalan, yeni kökenli parlamento grubunun •MKYK'nın oluşmasından sonra, en azından genel merkez, parlaağırhklı biçimde temsil edilmesini istiyorlardı. Henüz kesinleş mentodaki üyeler arasında germemiş, ama kabul edilmesi ola ginliğin yeniden başlayabileceği sılığının güçlü oldugunu söyle işaretini veriyordu. dikleri formüle göre MKYK'da Daha öteye gidenler, GürkanMeclis grubundan 10 milletvekili ın görev almamaktaki direnmeyer alacaktı. siyle geleceğe yeni bakış açıları Fakat MKYK'ya girmeyi mut getirenler de vardı. örneğin bu lak isteyen 80 dolayındaki mil kongrenin olağanüstü nitelik taletvekilinden kimler bu şansa sa şıdığına SHP'nin HP tüzel kişihip olacaklardı? Soru buydu. Ne liğini sürdürduğüne dikkat çeçare, ne Genel Merkez, ne de kenler en geç dokuz ay sonra "olağan kongre'" yapılması geparlamento grubu MKYK'ya girecek milletvekillerinin nitelikleri rektiğini belirtiyorlardı. Onlara üzerinde araştırma yapıyor değil göre olağanüstü kongre iki pardi Oysa genç dinamik Ankara ll tinin aynı potada erimesini simBaşkanı Ertugrul Gunay'm söy geleştirecek, ancak HP'nin daha lediği, kuliste hemen her delege önce aldığı karar gereği gelecek topluluğuna kabul ettirmeye ça yıl içinde en geç temmuz 1988'e lıştığı gibi, milletvekillerinin kadar olağan kongre yapılacakMKYK'da temsil edilmesi sayısal tı. Böylece olağanüstü kongreyaçıdan önem taşımıyordu. On le partiye bir çeşit "ara rejim" gelecekti. Olağan kongrede yeniyerine üç milletvekili MKYK'ya den seçimler yapılacaktı. girebilir fakat öylesine etkili olabilirdi ki partinin politika oluşBütün bunlar SHP'deki çalturmalarında birinci derecede rol kantılann olağanüstü kongreyle oynayabilirdi. durulacağını gosteren varsayımBuna karşın uyumsuz 10 mil ları boşa çıkaran görüntülerdi. letvekilinin partiye taşıyacağı Oysa sağhklı düşünen kamuoyu, olumlu hiçbir düşünce olmaya hele geçmişte kalan iki partiyi bilir, daha ötesi MKYK'da parti değil, artık SHP'li olmayı yeğlegenel merkeziyle parlamento yen örgüt, olağanüstü kongreygrubu arasında esasen varlığı se le partinin gerçek rayına oturmazilen uçurum daha geniş boyut sını, çatışmalann sona efmesini lara ulaşabüirdl Gürkan'ın genel istiyordu. başkanlığı süresince çevresine Çarpıcı konuşmalar yapamatopladığı beş altı kişilik bir ekiple yan İnönü, en azından Meclis "tek başına" parlamento grubu grubunda birleştirici olmaktan uzak davranışlar sergileyen Gürnu yönlendirmesi, kuşku yok milletvekilleriyle arasındaki buz kan, SHP'nin geleceğe dönük yaşantısmda şimdiden olumsuz ları bir türlü eritememişti. MKYK'ya kimlerin gireceği ipuçları veren iki önemli faktör üzerindeki tartışmalar kimi yer izlenimi veriyorlar. Önemli bu de 'istifa" tehditlerinin öne sü ikileme, oluşturulacak MKYKrülmesine dek uzamıştı. Eğer daki çelişkiler de eklenirse merANAP koridorundaki izienimle kezdeki sancıların kamuoyuna, halka nasıl yansıyacağını hesapre bu tür davramşları eklersek SHP'nin olağanüstü kongre ön lamak zor değil Oysa SHPyie ülkede bir umut cesi özellikle Meclis grubu açısından çelişkili, tartışmalı, çiçeği açtı. Çiçeği soldurmamak bahçıuyumsuz bir görüntü verdiğini vanlann görevi olmalı, kişisel özsöylemek yanlış olmayacaktı. veriler hiç değilse ikinci kez örÖrneğin ANAP yönetimi, SHP kongresini daha önceden yazılan neğin iki partinin birleştikleri senaryonun gerçekleşmesi biçi günlerde olduğu gibi işlemeli, minde ele alıyor, ama sorun umut Mehmet'in ekmeği olmakMeclis grubundaki dalgalanma tan çıkmalı. İnsan yapımız buna ne ölçülara gelince kongre sonrası beş altı kişinin istifa etmesinden söz de olanak verecek hep birlikte açıyor. Hatta DSP'nin, bağımsız göreceğiz. Atina'da korku şov ATİNA/ANKARA, (Cumhriyet) Yunanistan'da yayımlanan bütün gazeteler dün manşetlerinde, "Türkiye'nin Ege ve Trakya bölgelerinde iki ayn tatbikata başladığını ve Yunan Deniz, Hava Kuvvetleri'nin teyakkuz durumuna geçtigini" duyururken, Yunan Savunma Bakanlığı buniann "Yunanistan'ı tahrik etmek amacıyla bu zamana rastlatılan" olağan NATO manevraları oldugunu bildirdi. Atina'nın Türkiye'nin Yunanistan'ı tehdit ettiği yolunda NATO ve AET ülkeleri nezdinde yaptığı girişimlerden sonra bu kez de basın yoluyla Ege'de tansiyonun arttığı biçiminde bir hava yayması Ankara'da Yunan Başbakanı Andreas Papandreu'nun izlediği bir "suni gerilim" politikası olarak nitelendirildi. Yunan Savunma Bakanlığı yetkilileri, manevraların NATO çerçevesinde yapılan "Quick Train" tatbikatlarının bir parçası oldugunu, NATO üyesi ülkelerin yılda dört kez bu tatbikatları gerçekleştirdığini, ancak manevraların TürkYunan ilişkilerindeki bu gergin döneme rastlatılmasındaki amacın "Yunanistan'ı tahrik etmek" oldugunu söylediler. Yunan gazetelerinin manşetlerindeki bu haberlerde Yunan Hava ve Deniz Kuvvetlerinin yanı sı1 ra Batı Trakya'daki 4. Ordusu nun da teyakkuz durumuna geçirildiği ve Türk Deniz Kuvvetleri'nin katıldığı bu tatbikatlan görülecek mesafeden izleme talimatı aldıkları belirtiliyor. Pire yakınlarındaki Salamis Deniz Üssü'ndeki savaş gemilerinin de orta Ege'ye sevk edildikleri verilen haberler arasında. Yunan hükümet sözcüsü de Türkiye'nin iki askeri tatbikata başladığını, bunlardan birinin NATO çerçevesinde, diğerinin ise ulusal nitelikte oldugunu ifade etti. Sözcü, Yunanistan'da alınan teyakkuz kararını da, "Bu gibi durumlarda alınan dogal önlemler" olarak niteledi. ANKARA, "CtDDİYE ALMADI" Trakya ve Ege'deki bazı Yunan birliklerinin alarma geçirildiği şeklindeki haber kampanyası dün Ankara'da "ciddiye alınmadı". Dışişleri Bakanlığı bu amaçla herhangi bir açıklama yapma gereğini de duymadı. Bu arada, Yunan basınında çıkan ve Türkiye'nin Ege ve Trakya'da manevralar yürüttüğü yolundaki haberler de Genelkurmay çevrelerinde doğrulanmadı. Genelkurmay çevreleri, Trakya'da yapılan en son tatbikatın geçen hafta sona erdiğini, bundan sonra gerçekleştirilecek "Ük Hedef 8 6 " tatbikatının ise haziran ayının ikinci yansında yapılacağını belirterek, "halihazırda ne Ege'de. ne de Trakya'da yüriitülen herhangi bir manevra yoktur" şeklinde konuştular. Bir askeri yetkili, halen İlk Hedef 86 tatbikatının komuta yeri safhasının yürütüldüğünü ancak bu bölümün askeri birliklerin kullanımını içermediğini, tümüyle kağıt üzerinde gerçekleştirildiğini belirtti. Yunan basınındaki haberler Ankara'daki yetkili çevrelerde "asüsız" bulunurken, dün iki Türk balıkçı motonı Midilli ile Ayvalık arasındaki uluslararası sularda bir Yunan devriye botu tarafından taciz edildi. Olayda, Yunan devriye botunun Türk balıkçı motorlarırun yanına yaklaşıp, çevrelerinde dolaşarak taciz ettiği öğrenildi. Söz konusu gelişmeler karşısında bir açıklama yapılmamasına karşılık, TürkYunan ilişkilerinde ortaya çıkan "tansiyon" Ankara'da Yunan Başbakanı Andreas Papandreu'nun bilinçli bir şekilde yürüttüğü "suni gerilim" politikasına bağlanıyor. Ankara'da yapılan değerlendirmelerde, Yunanistan'ın bu politikası Türkiye'nin Batı dünyası ile ilişkilerinin normalleşmesini engellemeye yönelik bir strateji olarak değerlendiriliyor. Üst düzey bir yetkili, dün bu konuda Cumhuriyet'e şu değerlendirmeyi yaptı: "Hatırlanacağı gibi, Yunanblar TürkiyeAET Ortaklık Konseyi'nin toplanmasım engellemek için ber türlü çareye başvurmakta, bu gelişmeyi önlemek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. TürkiyeAET Ortaklık Konseyi'nin toplanmasım engellemek için ilk başta kendilerine mektup yazılmadığı gerekcesini getirdiler. Mektup yazüdı. Bu kez 1964 karamamesini ortaya atblar. 1964 kararnamesinin de tutmadığı anlaşıbnca Türkiye"yi Avnıpa nezdinde karalama kampanyasına giriştiler. Son günlerde izledikleri stratejinin gerisinde yatan da, aslında Türkiye Avrupa ibşkilerinin rayına oturmasından ve TürkiyeAET Ortaklık Konseyi'nin toplanmasım engelleyemeyeceklerini görmelerinin yarattığı hırçınlıktan başka bir şey değildir. " YLNANtSTAN TÜRKİYE'Yt PROTESTO EDECEK Öte yandan, Yunan hükümeti söz konusu tehdit iddiaları konusunda Türkiye'yi protesto edecek. Bu konudaki talimatın Atina tarafından Ankara'daki büyükelçiliğe gönderildiği öğrenildi. Ancak Büyiikelçi Sotirios Konstantopoulos dün Ankara'da bir muhatap bulamadığından protesto notası Türk hükümetine iletilemedi. Dışişleri Bakanı Vahit HalefogJu Kanada'da, vekili Mesut Yümaz da Federal Alman Cumhurbaşkanı Richard Von VVeizsaecker'e eşlik etmek üzere îstanbul'da buiunduğundan Yunan Büyükelçisine dün randevu verilemedi. Odalar Birlîğî'nde (Baştarafı 1. Sayfada) Genel kurulun ilk gününde en ilgi çeken ve en çok alkışı toplayan konuşmayı yapan Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Başkanı Htisamettin Tiyenşan, ANAP'lı bakanlarla siyasi parti liderlerine hitap ederken, "Hepiniz bizden yana olduğnnuzu söylüyorsunuz. Yürekten inanıyorum. Ama bir akıntımız var, seçim zamanı biz kimden yana olacagız?" dedi. Siyaset yasağına karşın başkanhğa lalip hemen tüm adaylarına, "bazı siyasi partilerin desteğini sağladıgı" yolundaki söylentiler Birlik Genel Kurulu'nda siyasi tansiyonun yüksek olacağı beklentisini uyandırıyordu. Nitekim Genel Kurul Başkanı ve başkan adayları arasmda adı geçen Feridun Alpat'ın açış konuşmasında ağırlık noktasını hükümete yönelik eleştiriler oluşturdu. Alpat, 272 Odadan 970 delegenin sık sık alkışlarla kestiği konuşmasında, birliğin yeni seçim yasasından yakındı. Yeni yasa ile 1500 kadar Oda yöneticisinin "yasaklı" hale geldiğini anlatan Alpat, "Bunlara karşı çıkmak insan haysiyeti gerefidir" dedi. Odalar Birliği Genel Kurulu'nun misafir listesinin oldukça kalabalık olduğu görüldü. Maliye ve Gümrük Bakanı Alptemoçin, Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, Grup Başkanı Ülkü Söylemezoğlu, DYP Genel Başkanı Husamettin Cindoruk, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan ile çok sayıda parlamenter ve bürokrat toplantıda hazır bulundular. Genel Kurul Başkanının açılış konuşmasından sonra kürsüye Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Faralyalı geldi. Faralyalı, konuşmasına, Alpat'ın Seçim Yasası hakkındaki görüşlerine tamamen katıldığını belirterek başladı, sözlerini şu üstü kapalı tehditle sürdürdü: "Unutulmamalı ki, yasalan insanlar yapar. Biz sadece bugün için yokuz. Biz Türkiye Cumhuriyeti oldukça ilelebet vanz. Biz, bu nedenie 2 yıl, 5 yıi, 10 yıl sonrasım düşünürüz. Bu yasa bizim carniamızın göriislerini açıklamamıza engel olamaz". Faralyalı, konuşmasında yaptığı ekonomik değerlendirmede hükümete yönelik 6 eleştiride bulundu. Faralyalı'nın "biikümetin çelişkileri"ni ortaya koyduğunu ileri sürdüğü bu konular, şu başhklarda toplandı: " 1 . Hazine yüksek faizle borçlanırken, faizler düşmez. 2. 1 uketimi kısarak enflasyonu düşüımeye çalışırken, dayanıklı tuketim malları satışı patladı. Bir de tüketici kredisi çıkardılar. 3. Özel sektör yanlısı oldugunu ileri siiren hükümet yaünmlann yüzde 62'sini üstlendi. 4. Belediyeler göstermelik hizmetleri için işmakineleri alımı yanşına başladüar. Özellikle yabancı iş makineleri alıyorlar. 5. Tanmsal iiretim geriliyor. 6. FakirFukara Fonu, sosyal adalet saglamaz". Daha sonra kürsüye DYP Genel Başkanı Husamettin Cindoruk davet edildi. Cindoruk, konuşmasına, partisinin ekonomik görüşlerini dile getireceğini vurgulayarak başladı. Cindoruk "Bir siyasi parti kongresinde gündeme getirilmeyecek unsurlar taşıdığım" belirttiği konuşmasında pohtikacıişadamı işbirliği temasını işledi. HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar da konuşmasını "Politikacı olarak değil eski genel başkan niteliği ile yapacagım" ifade ederek söze girdi. Birliğin yeni seçim yasasını eleştiren Yazar, tütün tekeli gibi önemli bazı ekonomik yasalann TBMM'den çok acele geçirildiğinden yakındı. Yazar, "Bu yasalar sizin göriişünüz alınmadan, Meclis'ten geceyansı, şafak vakti geçiriliyor. Demokrasi sadece seçme seçilme hakkı degildir. Meclis'in çalışmasıdır" dedi. Yazar ve Cindoruk'un genel kurul delegelerinden hemen hemen eşit alkıs topladıklan görüldü. Maliye ve Gümrük Bakanı Alptemoçin, konuşmasına "İki kişilik söz hakkı kullanacagı" nı açıklayarak başladı. Alptemoçin sözünde durarak, uzun ve rakamlarla dolu bir konuşma yaptı. Türk ekonomisindeki gelişmeler hakkında bilgi vermeyi tamamladıktan sonra, "Şimdi sıra politikaya geldi" dedi. Alptemoçin sözlerini şöyle sürdürdü: "Benden önceki konuşmacdar politika yapmayacaklannı söylediler ama yaptılar. Ben de biraz yapacagım. Ama agdalı politika yapmayacagım. Çünkü yaşımız ne, başımız ne? İstesem de yapamam, en iyisi bu agdalı politika işini bilenlere bırakalım". ŞEKER BAYRAMINIZI BİZ TATLANDIRALIM BEŞ CÜN • Odanız • Açık büfe kahvaltılarınız • Öğle veya akşam yemekleriniz • Odanızda meyvanız • Deniz suyu ile çalışan havuzumuza girişleriniz • Aynı odada çocuklarınızda yatabilir vergi ve servis dahil İki kişi : 2OO.OOO TL. tek kişi: 164.450 TL. . Rezarvasyonlarız için 57329I0 Atatürk Yasadı mı • Yaşayıp Görmek • Yazmak Yasamak • Bayraklı Kapı • Anı DegU Yaşam • Saçnmoz tn*an Olmak • Hiroşimalar Obnasuı ve öteki kitaplannı OKTM AKBAL tMZAGÜNÜ TALİP APAYDEV Köy EnsrJtüsü YUlan • Hem Uzak Hem Yakın • Akan Sulara Karşı • Hendek Ba$ı ve öteki kitaplannı Bugün (cumartesi) 14.3017.30 arası İUıanilhan Kitabevi'nde imzalayacaklar. tauuülhaıı Kitabevi Bayuıdır Sokak 27, YenişehirAnkara, 33 14 22 CINARHOTEL İSTANBUL AYYAŞ ÇİFTİN çoçukları aptal, câni ve ALKOLİK olur. YEŞİLAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle