19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JU MA 1*00 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 MOSKOVA, (AP) Sovyetler Birliği yöneticileri ile" Libyanın ikinci güçlü adamı olarak bilinen Abdüssdam Callud ve SuSovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gor riye Başkan Yardımcısı Abdülbabaçov, Sovyet Güvenlik Servisi lim Haddam arasmda MoskovaKGB'nin önceki gün başlayan da yapılan görüşmeler sürüyor. özel toplantısına katıldı. Sovyet Sovyet TASS Ajansı'nca yapılan açıklamaiarda, Moskova'nın Suler Birliği Resmi Haber Ajansı "TASS", konferansta KGB'nin riye'ye daha fazla askeri yardım söziı verdiği, Libya'nın da savunfaatiyetlerinin artınlmasınm ele alındığını duyurdu. Sovyetler ma gücünü arttırmaya yönelik ne Birliği'nin içişlerinde uzman olan gibi önlemler alınacağmın görüşüldüğü bildirildi. Batılı diplomatlar, toplantının Geçen sah günü Sovyet Lideolağan sayılmadığını ve büyük ri Mihail Gorbaçov ile göruşmüş bir olasüıkla Gorbaçov'un geçen hafta Sovyet büyükelçUerine kar olan Callud önceki gün de Başbakan Nikolai Rizikov ve Savunfi yaptığı konuşma ile aynı amama Bakanı Sergei Sokolov ile bir ca yönelik olduğunu kaydediyoraraya gelerek temaslarını sürdülar. Batılı diplomatlar, KGB'nin rürken aynı gün Suriye Başkan ülke içmde ve dışındaki faaliyetYardımcısı Haddam da Garbalerinde az da olsa bir değişme : çov tarafından kabul edildi. Akgördüklerini, ancak Gorbaçov şam da Sovyetler Blrliği Devlet un işbaşına gelmesi nedeniyu etRaşkanı Andrei Gromiko tarakisinin azalmasmın beklenmedifından onuruna verilen bir yemeğini kaydettiler. (a.a.) ğe katıldı. TASS Ajansı'nca yapılan açık Gorbaçov* KGB'nin özel toplantısına katıldı Moskova'dan Şam'a silah desteğî Sovyetler Moskova'da bulunan Suriye Devlet Başkanı Yardımcısı Haddam 'a daha fazla askeri yardım sözü verdiler. Aynı sırada Moskova'da bulunan Libya'nın ikinci güçlü adamı Callud ise yalnızca sözlü destek alabildi. Diplomatik gözlemciler Libya ile SSCB arasmda görüş ayrılıklarının sürdüğünü belirtiyorlar. didinin arttığını gözlediğini" de kaydetti. Gromiko'nun Haddam'la görüşmesi sırasında da "emperyalisl çevrelerin en saldırganlannın sorumsuz politikalarıyla uluslararası durumu ağırlaştırmalan" konusunun ele alındığı bildirildi. Sovyetler Birliği'nin Suriye'ye yeni silahlar vermesi konusuda taraflar arasında anlaşma sağlanırken ve bu TASS'ın açıklamalarında resmen dile getirilirken, Libya'yla böyle bir anlaşmaya vanlmasından söz edilmediği dikkati çekti. TASS, Callud'un temaslarıyla ılgili olarak, "yapıa ve dostca bir hava içinde geçen göriişmelerde taraflann ikili isbiriiğinin şimdiki durumundan memnun olduklarını açıkladıklannı" kaydetti. TASS'a göre, "Rizikov ve Callud Amerikan askeri tehditlerinin surmesi halinde Libya'nın savunma gücünü artımıaya yönelik yeni önlemler alma" konusunu da göruştüler. Libya lideri Kaddafı'nin geçen ekim ayında Moskova'yı ziyareti sırasında Suriye ile SSCB arasındakine benzer bir anlaşma imzalanmamış oluşunu anımsatan bazı diplomatik çevreler, Callud'un Moskova'daki görüşmelerinde de görüş aynbklannın ortaya çıktığını ileri sürüyorlar. Bunun en büyük göstergesi olarak da Moskova'nın Libya'ya yeni silahlar vermek konusunda kendisini bağlamayışı vurgulanıyor. Callud ve Haddam'ın Moskova'dan ne zaman ayrılacaklan ya da Sovyet yetkililerle ortaklaşa görüşme olup olmayacağı bilinmiyor. TürkYunan uyuşmazhgı Paris'te tartısıhyor Fransız Siyasal Bilimler Ulusal Vakfı'nca düzenlenen bir kolokyumda Türk, Yunan ve Fransız bilim adamları TürkYunan iliskilerini tartıştı. SABETAY VAROL PARİS Merkezi Paris'te bulunan Siyasal Bilimler Ulusal Vakfı'na bağlı "Uluslararası încelemeler ve Araştırmalar Merkezi"nin duzenlediği "TurkYunan Uyuşmazhgı" konulu kolokyum bugün başlıyor. Türk, Yunanlı ve Fransız bilimadamı ve gazetecilerin katılacağı iki günluk toplantıda, TürkYunan anlaşmazlığını çeşitli yönleriyle ele alacak tartışmalı görüşmelerin siyasal bilimler ve diplomasi çevrelerinde büyük ilgi uyandırması bekleniyor. Uluslararası Încelemeler ve Araştırmalar Merkezi tarafından yayımlanan CEMOTI (Doğu Akdeniz ve TürkIran Dunyası Defteri) son sayısını bu kolokyumda tartışılacak konulara ayırdı. 152 sayfa olarak çıkan bultende, Stefanos Yerasimos, "YunanTürk tlişkileri: Mitosyor. Ampirik yaklaşımın yanlış olmamakla birlikte yeterince nesnel olamayacağını savunan Kazancıgil, iki ulkenin dünya sistemindeki yerinden hareketle tahlilini yapmaya çağırıyor. Yazar, ilişkilere aktörlerin stratejilerinden hareketle yaklaşmanın "Türkiye'nin 196465'len sonra, Yunanistan'ın 1974'ten sonra iliskilerini çeşitlendirme girişimlerinin, 1967'de Kıbns'ın kuzeyinin Tiirkiye tarafından ele geçirilmesine izin vermeyen ABDnin, neden 1974'te buna göz yumduğu olgulannın açıklanamayacağını" ifade ediyor ve ülkelerin dünya sistemindeki yapısal konumlarınm da araştırmalara dahil edilmesi gerektiğini belirtiyor. Teodoros Katsufros ise, Ege Denizi konusundaki TürkYunan anlaşmazlığını inceliyor. Yazı, tarıhsel ve hukuksal açıdan konuyu aynntılanyla ele aldıktan sonra şöyle bitiyor: cömert lamaya göre, GorbaçovHaddam görüşmesi sırasında, Sovyet lideri, taraflar arasında 198Öyılında imzalanmış olan dostluk anlaşması uyannca "Suriye'ye desteklerinin sürecegi ve bu iilkeye yaptıkları askeri yardımı artıracaklannı" söyledi. Gorbaçov, göruşmede "SSCB'nin, Surive've vnnelik ABD ve İsrail leh Bangladeş: Feribot hazasında ölü sayısı 600 Pentagon, B52 bombardıman uçaklarına nükleer başlıklı füze yerleştirecek Bangladeş 'te bugiine kadar meydana gelen en büyük feribot faciasında ölenlerin sayısı 600'e ulaştı. Dalgıçlar nehirden 50 ceset daha çıkardüar. Yetkililer, bugüne kadar 300 cesedin nehirden çıkartüdığım, geri kalan 300 cesedin ise ya suriiklendiğini, ya da nehir yatağına saplandıklannı bildirdiler. Feribot, pazar günü Dakka 'ya gitmek üzere Bhola 'dan aynldıktan hemen sonra çıkan fırtına sırasında ters dönmüştü. Yetkililer, feribotun kapasitesinin 550 obnasına karsın, feribotta 1100 kişinin bulunduğunu kaydettiler. ABD için SALT2 arük yok ABD'den İran'a silah kaçakçılığı ABD Savunma Bakanı Caspar \Veinberger, SALT2 'Silahların Kontrolü Anlaşması'nı' terketmek konusunda kesin karar alındığını açıkladı. bombardıman uçaklarına eylül ayında nükleer başlıklı Cruise füzelerinin yerleştirilmesi ile SALT2 anlaşmasının sınırlamaları aşılmış olacak. WASHINGTON, (AP) ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger, ülkesinin nükleer silahların kontrolüne ilişkin SALT2 anlaşmasını önümüzdeki ağustos veya eylül ayında kesinlikle terk edeceğini açıkladı. Weinberger, önümüzdeki sonbaharda Amerikan B52 bombardıman uçaklarına nükleer başlıklı Cruise füzeleri yerleştirileceğini söyledi. Savunma Bakaru Weinberger önceki gün VV'ashington'da yaptığı açıklamada, "Sovyetler Birtiği'nin SALT2 anlaşmasını ihlal "uluslararası Af Orgüttfnün Türk aztnhğa itişkin raporu uydurma" SOFYA, (ajı.) Bulgaristan, Uluslararası Af Örgulü'nün ülkedeki Türk azınhkla ilgili olarak Sofya'ya yönelttiği suçlamayı uydurma olarak niteledi. Bulgar resmi haber ajansı BTA tarafından dün yayımlanan bildiride, Uluslararası Af Örgütü'nün ülkedeki Türk azınhğın Bulgarlaştınldığı yolundaki raporu eleştirildi. Açıklamada, örgütün gerek tarihi gerçekleri, gerekse Bulgaristan'daki bugünkü durumu kasıtlı olarak saptırdığı iddia edildi. BTA, Uluslararası Af Örgütü'nun oldurüldüklerini belirttiği Türklerin ecelleri ile öldüklerini öne sürdü. Uluslararası Af örgütünü'nün hafta başında yaptığı açıklamada Bulgaristan'daki Türk azınhğın zoraki asimilasyona tabi tutulduğu ve Bulgarlaştırma kampanyasının korkunç yöntemlerle sürdürüldüğü belirtilmişti. Uluslararası Af örgütü, Bulgaristan1 da öldürülen 100 Türkün adlarını bildiğini kaydetmişti. Bulgaristan: ABD'den tran'a 2.5 milyar dolar tutannda silah kaçumaya çalışan 17 kifilik çetenin 5 üyesL Bermuda'dan ABD'ye iade edildikten sonra Nevt York'ta tutuklandı. Bir Ptin Am uçağı ile New Yorktaki Kennedy Havaalam'na getirilen sanıklar, öldürme tehditleri uzerine çok sıkı güvenlik önlemleri alan polis tarafından biUnmeyen bir yere götüruldüler. Sanıklar arasında, emekli tsrailli GeneralBar Am'ın da bulunduğu bildirildi Londra'dan Bermuda'yageldlkleri 21 nisan tarihinde tutuklanan silah kaçakçılan hakkmda Bermuda Yüksek Mahkemesi, ABD'ye iade karan vermişti. Amerikah, Fransız, Federal Almanyalı ve Yunanlılardan olusan 17 kisilik çetenin diğer 12 üyesî, ABD'de daha önce tutuklannuştı. (a.a.) B52 Yunan milliyetçi hareketleri, Batıdan ithal edilen fıkirlerle dar bir alanı paylaşmak üzere bir araya geldiler. iki tarafın da Batıyı referans oldrak kullanması, Batıyı hakem ve arabulucu mevkiine sokuyor; Batı bir yandan barbarlık uygarlık klişesinden hareket ederken, diğer taraftan da stratejik çıkarları ve giderek ekonomik çıkarları yüzünden iki ateş arasında kalıyor. lar ve Gerçekier" başlıklı bir yazı yazdı. Yerasimos bu yazısında, Yunanistan ve Türkiye'de uluslaşmayı besleyen duşünsel kaynaklan ele aldıktan sonra şu sonuçlara varıyor: "... Türk ve Yunan milliyetci hareketleri Batıdan ithal edilen fikirlerle dar bir alanı paylaşmak üzere karşı karşıya geldiler... ... Bu karşılıkiı sabit fikirler her iki tarafın birbirleri hakkmda edindikleri imgelerde defonnasyonu beraberinde getirdi. Yunan tarafımn uygarlıgın savunucusu olduğu ana argiimanını desteklemek için dünyayı ve kendini karşı tarafın barbar olduğuna ikna etmesi gerekiyor. Böylece Türkiye İslam yayilmacdıgı merceginden gönilüyor ve Batılüaşmanın Batı dunyasııu kandırmak için yutturulan bir cila olduğu one siirülüyor. Aynı şekilde ortalama bir Yunanlı ve hatta çoğu kez yöneticiler Türklerin uygarisşma yetenegine sahip olmadığına inanıyorlar... 8u yukiaşım sadece karşılıkiı anlaşma yollarını sınııiamakla kalmıyor, aynı zamanda hasmı küçümseme sonucu da doğuruyor. ... Diger taraftan Turkler. imparatorluk reflekslerini sürdürerek Yunanlıian zenginiiğini kendilerine borçlu ve ihanel eden eski tebaa olarak görmeye devam ediyorlar. ... Her iki tarafın da Batıyı referans olarak kullanması, Batıyı hakem ve arabulucu me\"TürkYünan anlaşmazlıklannın kökenindeki nedenleri araştırmak, ayrı bir konu olmakla birlikte Türkiye'nin tutumundaki zayıflıklan belirtmekte yarar var. Yunanistan, uluslararası anlaşmaların uygulanmasını isterken, Türkiye, bukuksal kurallarda kendisine ayncalık tamnmasıoı istiyor. Yani Yunanistan, sorunun uluslararası hukuk kurallan çerçevesinde çözümünü isterken, Türkiye siyasal çözüm istiyor. Şu kadarı kesin ki, sonın daha uzun süre süruncemede bırakılamaz. Çiinkü çöziimsüzlük zaten gergin ilişkileri daha da kotuleştirecektir. Yakın geçmişten örnekler, kuvvete başvurmanın yıkıcı etkilerini göstermiştir. Gerçek olan ve iki taraf yöneticilerinin kabul ettigi bir şey varsa, o da Türkiye ve Yunanistan'ın birlikte yaşamaya mahkum olduklandır. Çıkarlar söz konusu anlaşmazlıklann, daha geç olmadan barışçı yollardan çözumünü zonınlu kılıyor. Daha iyi bir gelecek beklemek iki balkın da hakkıdır." Aynı konuda ikinci yazı, Hüseyin Pazarcı tarafından yazılmış. Pazarcı, Ege Denizi konusunda Türkiye ve Yunanistanın karşı karşıya olduğu sorunları bir bir inceledikten sonra şöyle diyor: "Bu açıklamalar, konunun ne kadar guç olduğunu gösteriyor. \ncak sagduyu, çözümun barışçı yollardan geçmesi gerektigini soy lüyor. Konunun Stefanos Yerasimos: Türk ve ABD Savunma Bakanı Weinberger, önümüzdeki soıibahar, Amerikan B52 bombardıman uçaklarına SALT2'ye aykın olarak nükleer başlıklı füze yerleştirileceğini açıkladı. etmeye bundan sonra da devam edecegi goruşünde olduklarını" belinerek, •'ABD'nin de 1979 yılında imzlanan anlasmanın kurallanna uymasma bu nedenle gerekçe otmadığını" söyledi. Weınberger, ABD yonetiminin önceki gün bu yönde karara vardığını belirtti. ABD Başkanı Ronald Reagan önceki gün yaptığı açıklamada, Sovyetler Birliği'nin aralık ayına dek silahların kontrolü konusunda üzerine duşeni yapmazsa SALT2 anlasmasına uymayacaklarını söylemişti. Reagan, aralık ayına kadar SALT2'ye bağlı kalacaklarını, bu nedenle yeni bir Trideot denizaltısının bu hafta denize açılması ile 2 Poseidon denizakısını kullanımdan kaldıracaklannı bildirmişti. BoyIece ABD, SALT2'nin öngördüğü nükleer başlık sayısını aşmamış olacaktı. Ancak ABD, B52 bombardıman uçaklarına nükleer başlıklı Cruise füzelerini yerleştirme kararı ile, SALT2 anlaşmasını ağustos ya da eylul ayında terk etmiş olacak. ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger, "SALT2'yi terk etme karanna rağmen kullanımdan kaldınlması planlanan iki Poseidoıf denizaitısının modernize edilmeyecegini, çünkü bunun raasrafına degecek kadar yararlı olma>iicığıaı" söyledi. 1979 yılında Jinuny Carter ve Leonid Brejnev arasında imzalanan SALT2 anlaşması, Reagan döneminde yenilenmemişti. Ancak ABD anlaşmayı terk etmemişti. SALT2, iki supergucun nükleer başlık yerleştirilebilecek füzelerinin sayısını 1200'de sınırlıyordu. CBS televizyonu: Greenpeacehn eylemı Greenpeace Çevre Koruma Örgütü'nün 6 üyesi, Thames Nehri ve Kuzey Denizi'nin kirletilmesini protesto amaayla dün kendilerini Londra'nın güney kesiminde bulunan bir antma tesisinin pompalarına kelepçelediler. Örgüt, tesisten her yıl 5 milyon tondanfazla aşın kirli anıma çamurunun nehre boşaltıldığını açıkladı. (a.a.) Fransa Irana Beyrut'taki rehineleri kurtarnıası için 1 milyar dolar teklif etti NEW YORK, (a.a.) Amerikan CBS Televizyonu, Fransanın Beyrut'ta rehin tutulan Fransızların serbest bırakılmasını sağlaması için İran'a 1 milyar dolar ödemeye hazır olduğunu öne sürdü. CBS Televizyonu, Batılı haberalrna kaynaklanna dayanarak, rehineleri ellerinde tutan kişilere de küçük bir fidye verileceğini duyurdu. CBS, gunlerden beri Fransız rehinelerin serbest bırakılacağına ilişkin söylentiler olduğunu ve bu olasılığm dün gece iyice arttığını kaydetti. Sovyet yetkililerin yeni açıklaması: ABD firmaları G. Afriha'dan çekitiyvr Amerikan firmalannın Güney Afrika 'yı terk etmeye ya da bu ırkçı devletle olan iliskilerini azaltmaya yöneldikleri bildirildi. Washington 'daki "tnvestor Responsibility Research Center" (Yatınmcı Sorumluhıklan Araştırma Merkezi) tarafından yayımlanan bir raporda, geçen yılın başından beri 48 Amerikan firmasının Güney Afrika 'yı terk etmeyi kararlastırdığı kaydedildi. Raporda, bu kararlara yol açan asıl nedenin, Pretoria yönetimi tarafından izlenen ırk aynmı polirikasından çok, ülkenin kâr etmeyi güçleştiren ekonomik durumu olduğu görüşüne yer verildi. ÇernobiPde yarah sayısı bin kişi santrahn çevresinde 30 km. çapında bir bölgede bulunan kişilerden oluşuyor. Kazadan birkaç gun sonra boşaltılmış olan bu bölgede yaşayan kişilerin de santraldakilere yakın derecede yaralı oldukları anlaşıldı. Ancak Sovyet doktor yaraların niteliği konusunda ayrıntı vermedi. AP Ajansf nın haberine göre, Dr. Angelina Guskova, Novosti Ajansı'na verdiği demeçte söz konusu yaralıların durumuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Bütün organlar, ya da ciltleri radyasyon etkisi altında kalmış olanların sa>ısı çok değil. L'ğradıklan radyasyon dozuna bakarak uzun >aşamalanndan umut kesmek yanlış olur, genellikle beklenenden daha fazla da>anacaklardır." BBC'ye bir demeç veren ABD'li kemik iliği uzmanı Robert Gale ise Çernobil'deki kazadan öturü onümuzdeki yıllarda Kuzey Ukrayna'da kanser vakalarında yuzbinden fazla artış olması tehlikesinden söz etti. Buna karşılık, Cenevre'de bir konferansta konuşan Sovyet radyoloji uzmaru Anatoli Pozmogov ne kadar radyasyon dozunun kansere yol açtığının henüz bilimsel olarak belli olmadığını, dolayısıyla kansere yakalanma riskleri konusunda rakam verirken çok ihtiyatlı davranmak gerektiğini vurguladı. Öte yandan, Nobel Barış ÖdüIu sahibi Uluslararası Doktorlar Derneği'nin F. Almanya'nın Köb kentinde düzenlenen kongresine Sovyet doktorların Çernobil'deki kazanın tıbbi yönleri konusunda "olağanüstü" bir rapor sundukları bildirildi. Dış Haberler Servisi Çernobil'deki nükleer enerji reaktöründe rneydana gelen kazada bin kadar kişinin yaralanmış olduğu bildirildi. Şimdiye dek 299 kişi olarak duyurulmuş yaralı sayısını bir anda çok arttıran bu rakam, Sovyet resmi haber ajansı Novosti tarafından yetküilere dayanarak verildi. Radyasyon zehirlenmesine uğramış kişilerin tedavi edildikleri 6 no'lu Moskova Hastanesi'nin Bashekimi Angelina Guskovanın açıklamaiarına göre, söz konusu 100 kadar yaralı, nükleer Güney Kore'deki ABD üslerinde greı Nijeryu'da büyük öğrencigösterileri Baskent Lagos'ta otomobilleri ateşe veren öğrenciler, caddeleri ablukaya aldı. Askeri yönetim 9 üniversiteyi kapattı. LAGOS, (AP) Nijerya'da 19 üniversite öğrencisinin geçen hafta polis tarafından vurulmasını protesto amacı ile baskent Lagos'ta büyuk oğrenci gosterileri yapılıyor. Askeri yönetim önceki gün Lagos Üniversitesi'ni kapattı ve tum gösterileri yasakladı. Nijerya'nın kuzeyindeki Zaria kentindeki Ahmadu Bello Üniversitesi'nde geçen cuma günu polis, öğrenci örgütü liderlerinin okuldan uzaklaştınlmasını protesto eden öğrencilerin uzerine ateş açmıştı. Açılan ateş sonucu 19 üniversite oğrencisi olmüştu. Baskent Lagos'ta bu olayı protesto amacı ile gösteriler yapan yuzlerce öğrenci, otomobilleri ateşe vererek caddeleri ablukaya aldı. Sokaklara dökulen öğrenciler bir polis karakolunu ateşe verdi ve bir cezaevini basarak yuzlerce mahkumu serbest bıraktı. Ülkedeki çeşitli universıtelerde de polisin eylemını protesto amacıyla gösteriler yapılıyor ve okullar boykot ediliyor. Nijerya'nın General İbrahim Babangida liderliğindeki askeri yonetimi, önceki gun baskent Lagos'taki bir üniversiteyi kapatarak tum gosteri ve yürüyüşleri yasadışı ilan etti. Böylece ülkede kapatılan uni\ersite sayısı 9'a ulaştı. Lagos radyosunun haberine göre askeri yönetim lideri İbrahim BabangiJa, önceki gün geçen hafta öldurüien 19 öğrencınin ailelerine başsağlığı mesajı iletirken, Eğıtim Bakan: Jubril Aminu da, olayın meydana geldiği Ahmadu Bello Üniversitesini ziyaret ederek durumu gözden geçirdi. Lagos radyosu ayrıca, Nijerya İşçi Kongresi'nin olayı protesto amaayla öğrencileri barışçıl gösteriler yapmaya çağırdığını haber verdi. Askeri yönetim tarafından önceki gun yapılan açıklamada, ülkedeki tüm gosteri ve yuruyuşlerın yasaklandığı, gösteri yapılan tüm üniversite ve ortaöğretim kurumlannın kapatılacağı haber verildi. Nijerya'da 13 yılhk askeri yönetimden sonra 1979'da seçimler yapılmış, 1983 yılıran 31 aralığında da İbrahim Babangida'nın darbesi ile askeri yönetim geri dönmuştü. Polisin 19 üniversite öğrencisini öldürmesi protesto ediliyor Arjantin hücumbotu, Tayvan teknelerine ateş açtı PORT STANLEY, (AP) Falkland Adaları'ndan Port Slanley'de dün sabah bir Arjantin hucumbotunun iki Tayvan balıkçı gemisine ateş açtığı bildirildi. Teknelerden birinin isabet alması üzerine 1 denizci öldü, 3 kişi de yaralandı. Ateş açma olayının Falkland Adaları çevresine İngiltere tarafından konulan 320 kilometrelik sahil güvenlik sınırının dışında meydana geldiği haber veriliyor. Arjantinli yetkililer ise, Tayvan balıkçı gemilerinin adaların çevresine Arjantin tarafından konulan ve birçok ulke tarafından tanınan 200 kilometrelik sınırı ihlal ettiğini belirtiyorlar. Tayvan teknelerine ateş açan Arjantin hucumbotunun, teknelerden birini yanar durumda bırakarak Arjantin'e geri dondüğü açıklandı. Arjantinli yetkililer, teknelere uyarı ateşı açtıklarını, ancak top mermilerinin Tayvan teknelerine isabet ettiğini belirtiyor. Arjantin ile Tayvan arasında diplomatik ilişkiler, Buenos Aıres'in Pekin ile 19"3'te diplomatik ilişki kurması nedeni ile kesilmişti. Arjantin ile Ingiltere arasında 1982'deki Falkland savaşından bu yana Arjantin, Falkland kıyılarına kadar uzanan bölgenin kendisıne ait olduğu gerekçesi ile bu bölgede balıkçı teknelerinin avlanmasına izin vermiyor. ile Yunanistan arasındaki çözüm bir paket anlaşma çerçevesinde düşünülmelidir. Ancak kıta sahanlığı konusu ilk elde çözümlenmesi gereken bir noktadır. kiine sokuyor. Batı bir yandan aynı barbarlıkuygariık klişesinden hareket ederken, diger taraftan da stratejik çıkarları ve giderek ekonomik çıkarları yüzünden iki ateş arasında kalıyor." Yerasimos'un yazısından sonra Alain Juster'ın Patrikhane'yle ilgili geniş bir incelemesi yer alıyor. Juster, Patrikhane'nin konumunu şu şekilde özetliyor: "Patrikhane, TürkYunan ilişkilerinde özgun bir unsur olmaya devam ediyor. Siyasi açıdan Bizans ve Osmanlı (farklı ilişkiler altında olmakla birlikte) İmparatorlugu'nun büyüklük simgesi olmak yanında TürkYunan uyuşmazhgı sınırlarının dışına çıkmaya çalışan uluslararası dini bir kurum olnıa özelliğini temsil ediyor. Günümuz koşullannda geçmişte karşılıkiı bağlar ve çıkar ilişkileri kurmayı başarabilen iki uygarlıgın birlikte yaşama simgesi olabilir. Bunu tarihin yeniden ve milliyetçi goriiş açısından yazılması \e mislifikasyonu olgusunun ölesinde yapabilir." Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi Başyazarı Ali kazancıgil ise TurkYunan ilişkilerinin şimdiye kadar sautce ampirik açıdan ele alındığını ve teorik bir yaklaşım olmadığını yazı Prof. Hüseyin Pazarct: Türkiye Fransa'da demiryolu grevi Güney Kore 'deki ABD üslerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, ücretlerin artnnlmaması üzerine greve basladu Bu arada Güney Kore'deki ABD üslerinde başlatüan greve katılunın yüksek olduğu, baskent Seul yakınlarmda bulunan Yongsan hava üssünün giriş ve çıkısvun yuzlerce kişi tarafından kapatüdığı bildirildL Güney Kore'deki Amerikan kuvvetleri sözcüsü, grevin ABDGüney Kore askeri anlasmasına aykın olduğunu belirterek, "Bu eylem hassas bir bölgede bulunan ABD'nin askeri varlığını olumsuz yönde etkileyecektir" dedi. (UBA) Fransa Devlet Demiryollan kuruluşunda (SSCF) çahşan personelin bugün greve gidecekleri ve bu dunımun ülkedeki demiryolu ulaşımım geniş ö'lçüde aksaımasının beklendiği bildirildi. Ücretlerin arttınlmasını protesto amacı taşıyan grev bugün saat 20.00'de başlayacak ve cumartesi günü sabahına kadar devam edecek. (a.a.) ASKERİ DARBELERDEN BUNALAN ÜLKE Askeri yönetime 3 yıl once geri dönen Nijerya 'da öğrencilerin protesto eylemlerinin yoğunlaşması üzerine, ülkedeki 15 üniversiteden 9'u kapatıldı, tüm gösteri veyürüyüşler yasaklandı. Baskent Lagos 'ta büyük protesto eylemleri yaptlıyor. kanşıkhgı. yöneticilerin siyasal irade göstermesi gerekliliğini ortaya koyuyor... ... Benim kişisel inancım, iki tarafın da ozgurce kabul edecegi. kıta sahanügının sınırlarının çizilmesiyle ilgili bir çözüm olmadan Ege Denizi'nde uzun vadeli bir çözüm düşünülemez... Ama bu konu diger konulardan ayrı ele alınabilir anlamı çıkardmamalıdır. Son çözüm bir paket anlaşma çerçevesinde düşünülmeli, ancak kıta sahanlığı konusu ilk elde çözümlenmelidir." Andreas Mavroy^nis, Kıbrıs konusunun TurkYunan anlaşmazlığındaki yerini ele alıyor. Selanik Ünıversitesi'nden Profesör Petros Stagos ise, TürkYunan rekabetinin Atlantik ittifakında yarattığı sorunlan belirttikten sonra, guncel Limni sorununa egiliyor. Stagos, "Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki NATO manevralarına katılmaması ve Larissa'da Yunan Karargâhı kurulmaması, ittifakın bölgedeki rolünü lartışmasız zayıflatır. Bu durum. ittifak yöneticilerince defalarca belirtildi" dedikten sonra, NATO'nun güneydoğu kanadının daha guneye kaydırılmasının Arap dünyasına doğru bir mudahale için NATO'yu kullanma anlamına geleceğini öne süruvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle