19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/7 EKŞtLER DAVASI Tuğgeneral Gülener için tutuklama istenıi Milli Savunma Bakanlığı ihalelerinde müteahhit fırma dığına işaret etti ve şirketin bu işleri nasıl başan ile yürüttüğünün Ekşiler AŞ'ye U milyar lira fazla ödeme yapılarak Milli Savunma Bakanlığı'ndan Hazine'nin zarara uğratıldığı iddiasıyla açılan davada sorulmasım istedi. Sanıkların askeri savcı, davada yargılanan 20 sanık için de tahliye mevduat durumlanmn Bankalar karan verilmesini istedi Birliği'nden sorulması gerektiğiANKARA, (Cumhuriyet BüAlbay Ksriir Batıoğlu'na ilettiği ni de kaydeden savcı, Milli Sarosu) Genelkurmay Askeri ni belirtti ve şunları söyledi: vunma Bakanlığı'ndan aynca Savcısı, Milli Savunma Bakanlı"Kontrol mühendislerinin ata müteahhitlere ne kadar ödeme ğı inşaatlarında müteahhit firma ması benim tarafımdan >apılma yapıldığının, müteahhitlerin ne Ekşiler AŞ'ye 1.5 milyar lira fazla maktadır. Bu işler için neden kadar alacakh olduğunun, dava ödeme yapılarak Hazine'nin za böyle deneyimsiz miihendislerin konusu inşaatlardaki açık mikrara uğratılması iddiasıyla yargı atandığı konusunun da bana de tannı nasıl saptadıklannm da solanan Genelkurmay Denetleme ğil, bu atamalan yapan Kara rulması isteminde bulundu. SavKurulu üyesi Tuğgeneral Recai Kurveüeri Komutanlığı'na sorul cı, duruşmada daha sonra tutukGiilener'in tutuklanmasını istedi. ması gerekir. Ben üstterime elde lu sanıklarla birlikte aynı gerekAskeri savcı, halen tutuklu bu ki personelle yeterli denetimin çeyle yargılanan Tuğgeneral Relunan 20 sanık için tahliye iste yapılamayacağını bildirdim. Bu cai Gülener'in neden tutuklanminde bulunurken, Eski Milli konunun da bana değil, kontrol madığını anlattı, bir generalin Eğitim bakanlarından Ali Naili örgütüne yeterli personel verme tutuklanabilmesi için iki general Erdem'in de dava ile ilgili olarak yenlere sorulması gerekir." Kont ile üç hâkimden oluşan beşli bir tanıkhğına başvurulmasını rol mühendislerine hakedişleri mahkeme heyetine gereksinim istedi. iyice incelemelerini ve ondan olduğunu, diğer sanıkların tuBinbaşı Fazlı Ustündağ, dün sonra imzalamaları gerektiğini tuklandıklan günlerde böyle bir söylediğini anlatan Ustündağ, heyetin olmadığını, oluşturulmakü duruşmada kendisine yükle"Kontrol mühendislerini toplan sının da zaman alacağı için Gü"nayı ögrenemiyoriar, ama eüerine aldtklan ilk gereç tef, flüt gibl gtle nen görevlerin çok geniş kap4ETAKA) tıya çağırarak, mali yü sonunun lener hakkında tutuklama istesamlı ve ağır olduğunu belirtirgeldiğini, işlerin sıkışacagını, minde bulunmadığını söyledi. ken, ihale ve inşaat kontrolleribandan istifade eden müteahhit Savcı, heyetin şu anda oluşmuş nin yanı sıra 50'nin üzerindeki lerin hakedişleri şişireceklerini, olduğuna işaret ederek, Gülebirlik ve kuruma ait binalann bo nedenle çok dikkatli olmala ner'in tutuklanmasını istedi. Savbakım ve kontrollerinin de kenn gerektiğini söyledim" diye ko cı, aynca halen gıyabi tutuklu di üzerinde olduğunu söyledi. nuştu. Her gün onüne hakediş bulunan müteahhit Nihat EkşiBinbaşı Ustündağ, işlerinin yogeldiğini anlatan Ustündağ, bun nin tutuksuz olarak yargılanan ğunluğuna örnek verirken, dulan gidip yerinde inceleyip imza oğlu Hasan Ekşi ile Ekşiler şirnımları saptanan bakım ve onalamaya kalkışması halinde bir ketinin Teknik Müdürü Mükreaşları'nın en çok rımlar için ödenek istenildiğinde uğraşılmadığından "nüfus cüzdanhakedişin 6 ayda imzalanmış ola min Yazıcıoglu'nun da tutuklanbu ödeneklerin çok kısılmış bir bümemeleri, ne oradan sız" büyüyor çocuklar... cağını kaydetti. "Böyle olsaydı, masını istedL Aynı gerekçeyle şekilde geldiğini, bu nedenle bu : Onlar en çok hakedişler öniimde yığılırdı, bu yargılanan sanıklardan bir bölüBir anda çocuklar, "Nohut, nohutkısılmış ödeneklerle gerekli hizkez de işi savsaklamadan, gecik münün tutuksuz, bir bölümünün çu geldi" sesine doğru koşmaya başcızıyorlar. Kafalanna metin verilmesine çahşıldığını tirmeden ><argılanırdım" dedi. ise tutuklu yargılanmasının adalıyorlar. Nohutçu, bir bardağı ölçek kaydederek, "Bir kilogram yaglı ; bunu sövgü Hakedişleri baskı ile imzaladık letli olamayacağını da kaydeden olarak kullanıyor ve elindeki kovadan boya için 20 sayfalık evrak dülarını, kendilerinin deneyimsiz savcı, daha sonra bu tutuklama ' kâğıt külahlara doldump çocuklara z«nlenirdi ve hepsi de benim taolmalarına karşın bu göreve ge istemlerinin yanı sıra halen tu j rafımdan imzalanırdı" dedi. Bütrfzdaalanndan" kaynaklandığı veriyor nohutlan. Bu arada bazılanntirildiklerini söyleyen mühendis tuklu bulunan 20 sanık için tahçe Şube Müdürlüğü'nü üstlenejilryor. Çalgıcılar Aşireti üyeleri dan para alıyor, parası olmayanları asteğmenleri de yanıtlayan Us liye isteminde bulundu. Savcı, bu ise elindeki borç defterine yanyor. cek bir görevli bulunmadığı için cli bir yerde durmadıklan ve bitündağ, "Bunlar işi öğrenebilme 20 sanık yönünden dile getirdiği bu görevin de kendisine verildip 'anıp sorulmadıklan için nü Nohutçu, geceleri calışıyor. Aldığı leri için bir siire deneyimli mü tahliye talebinin kabul edilmeğini anlatan Ustündağ, İnşaat : anlannı oldukça gecikmeli maaş, hepsi öğrenim gören 5 çocuğuhendis ile birlikte çalıştınurlar. mesi halinde davanının tüm tuna yetmediği için gündüzleri Adana'Şube Müdürlüğü konusunda yetic alıyorlarnuş. Bu nedenle 1015 Sonımluluklannı idrak edeme tuklu sanıkları yönünden tahliki ve sorumluluklarının belirtilıa geldiği halde hâlâ nüfus cüz tun kenar mahallelerinde haşlanmış miş bazı mühendislerin amiıieri ye karan verilmesi görüşünde olnohut satıyor. Kent merkezinden mesi için yaptığı tüm yazılı ve olmayan çocuklar var aşirette... tarafmdan engellendikleri iddia duğunu bildirdi. Savcımn haklasözlü başvurulara yanıt alamadıedenle 35 yaşındaki bir adam 20 uzak yerlerde müşteri aramasının nesı, suçluluk duygulannın tabii bir nnda tahliye talebinde bulunduğım bildirdi. Her yıl 125 ihaleli daki genç gibi askere gidebiliyor. deni, tanınma korkusu. Nohutçu, ğu sanıkların adları şöyle: neticesidir" diye konuştu. iş yönettiğini, görey aldığı şubette çocuklann büyük bir bölümü ÇaJgıcılar Aşireti'nin bütün üyelerini TUTUKLAMA İSTEMİ nin proje değerinin 25 milyar, ı gitmiyor. Kız çocuklann hemen tarudığını ve sevdiğini söylüyor. ÇoSerdar Ayaroğlu, Tufan Ünal, yıllık harcamasının ise 6 milyar :ıi hiçbirirun okul yüzü görmediği cuklara veresiye nohut sattığı için, onBinbaşı Ustündağ ile sanık Mnstafa Alpaslan, Ali Davut lira olduğunu anlatn Ustündağ, ların da kendisini sevdiga gözleniyor. tfliyor. Aşiretin yaşhlan, erkek sorgulamalan tamamlanmış ol Köksoy, Metin Uygur, Metin tüm bu kontrol görevleri için yalDaha sonra vedalaşarak aralarınkJardan bazüanrun okula giderek du. Daha sonra söz alan savun Erelsin, Tunç Özbaşar, Haldun nızca 450 kişilik mühendis kadıma yazma" öğrendiklerini söy dan ayrılırken, Hasan ve Oktay flüt ma avukatlan, müvekkilleriyle il ÖzRümüş, tsa Aksöz, Sinan Sagrosu gerektiğini, ancak olanaklar. Bu yüzden okula gitmeyen ve darbuka ile "GiUüm benim" isimli gili tahliye ve duruşmadan vares hk, Veysel Serbest, Serhan Mensızlıklar nedeniyle tüm bu işleri, Idara nüfus cüzdanı alınması için parçayı çalıyorlar... te tutulmalanna ilişkin istemle teşe, Erai Sancaktepe, Murat subaylar da dahil olmak üzere 20 rini dile getirdiler. Bunun üzeri Kaçmaz. Ali Uygun, M. Ali kişiyle sürdürmek durumunda ne söz alan Genelkurmay Aske Uyar, Cüneyt Süheyl Özveren, kaldıklannı ifade etti. Ustündağ, ri Savcısı Tanju Güvendiren, Fatih Gemci, Ragıp Gener ve Fa , hakkındaki iddialan yanıtlarken ı 1014 Ana Tamir Fabrikası 4. kj tih Tireli. de bütün bu işlerin bu kadar persım inşaatlanmn ihalesinde, Eksonelle yürütülemeyeceğini, ortaMahkeme heyeti, savcımn tu i şiler şirketinin bu inşaatlardaki tuklama ve tahliye istemlerini soya bazı hataların çıkabileceğini Daire Baskanı Recai Gttleoer ile daha önceki başanlanndan ötü nuçlandırmak üzere duruşmayı rü şirket lehine iki puan kullanıl başka bir güne bıraktı. YALÇIN PEKŞEN DUYDUK/GÖRDİJK "Erkekçe" dergisi Muzır Yasası'ndan sonra poşele girmemek için belden aşağı "erkekliği" bıraktı. Onun yerine "beyinsel" erkekJiğe ağırlık verdi. Bunun örneklerinden birini de kasım sayısında "10 Kasımlar Kaldırılmalıdır" başlığı altında gösterdi. Derginin görüşüne başvurduğu tüm yazarlar yukarıdaki başlık altında birleşiyorlar. Doğal olarak "karşı görüşe" de yer ayrılmış, ama "karşı görüşü savunacak yazar bulunamadığı" için siyah çerçeve içindeki bu yer boş bırakılmış. Gerçekten... Atatürk'ün ölürn yıldonümlerini açıkça içki içemeden, eğlence yerlerine gidemeden, kalabalıkların tek eglencesi olan televizyonda ise binlerce kez duyulmuş "palavra edebiyatını" DİNLElıktan laikliğe, padişahçılık ve hilafetçilikten cumhuriyetçiliğe kadar her kılığa.. Ama galiba sadece kendi kılığına sokamamışız. Atatürk'ün söylediği sözleri, bu sözlerin kullandığı zaman ve koşulları göz önüne almadan, kullandığınız zaman yapılan tanımlar gerçekten birbiriyle çok çelişkili.. Asım Aslan1 ın verdiği örnekler bu çelişkileri ortaya koyuyor. İşte Atatürk'ü çeşitli kılıklara sokanların kullandıkları sözler: KAPİTALİST ATATÜRK: "Kaç milyonerimiz var?.. Hiç... Binaenaİeyh biraz parası olanlara düşman olacak değiliz. Tam tersine memleketimizde birçok milyonerin, hatta milyarderin yetişmesine çalışacağ " lere karşı savaşmak ve bütün mazlum ulusları emperyalistlerin hegemonyasından kurtarmayı amaç edinmiş olduklarına inanıyoruz." ANTİKOMÜNİST ATATÜRK: "Bizim görüşümüz, bizim prensiplerimiz herkesce bellidir ki, asla bolşevik prensipleri degildir. Ve bolşevik prensiplerini milletimize kabul ettirmeyi de şimdiye kadar düşünmedik." DEMOKRAT ATATÜRK: "Yeni Türkiye devleti bir halk devletidir. Halkın devletidir. Mazideki müesseseleri ile bir şahıs devleti idi." DİKTATÖR ATATÜRK: Atatürk bir konuşmasında, "Ben bir diktatörüm" demiş, başka bir konuşmasında ise "Bizim hükümetimiz demokratik bir hükümet degildir" demiştir. IRKÇITURANCI ATATÜRK: "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." ŞERİATÇI ATATÜRK: Atatürk kurmuş olduğu devletin anayasasına "devletin resmi dininin islam olduğu" hükmünü koydurduğu için bir kısım çevrelerce "şeriatçı" kabul edilmiştir. LAİK ATATÜRK: Atatürk aynı anayasaya "laiklik" ilkesini de koydurduğu için laik kabul edilmiştir. PADIŞAHÇI VE HİLAFETÇİ ATATÜRK: "Halife ve padişahımızın, din ve devletimizin, yurdumuzun ve ulusumuzun kurtuluşu, esenliği ve bağımsızlığı için dua edilecektir." CUMHURİYETÇİ ATATÜRK: Atatürk, saltanatı ve halifeliği ortadan kaldırarak cumhuriyeti ilan ettiği için cumhuriyetçidir.. Vb.. Asım Aslan kitabında bu çelişkilerin nedenini de açıklıyor ve "Türk sıyasal tarihinde Âtatürk kadar sömürülen bir başka önder yoktur" dedikten sonra Atatürk'ün taktik gereğr söylediği bazı sözlerin söylendikleri zaman ve olaylardan kopuk olarak ele alınmasından kaynaklandığını belirtiyor. Galiba bir zamanlama ve taktik dehası olan Atatürk'ün büyüklüğü, gözleri görmeyen insanların bir tarafmdan yakaladığt fil örneğinde olduğu gibi, bir türlü anlaşılmıyor. Onun sözlerini yerli yerine oturtup "anlamak" yerine tüm yaptığımız "anmak" oluyor... Ata'nın ölümünün en "acıklı" yanı da bu... Ata'yı andık.. Anladık mı? ılgıcılar aşireti' var üstüne şıp dedi . MEYEREK (Çünkü dün yine video kulüpleri yağma edildi) anıyoruz.. Zorla güzellik olmayacağı gibi zorla matem de olmaması gerekir, ama biz "yapıyoruz ve oluyor" Ne de olsa Nasreddin Hoca'nın torunları değil miyiz? Hâlâ "Ben yaptım, oldu" felsefesi egemen.. Atatürk'ü böylesine "acıklı" bir şekilde anıyoruz, ama acaba anlıyor muyuz?.. Asım Aslan'ın üçüncü baskısı yapılan "Sömürülen Atatürk ve Atatürkçülük" adlı kitabına bakılırsa "O'nu anıyoruz, ama anlamıyoruz." Kitabın "Atatürk'ü istediğiniz kılıfa sokabilirsiniz" başlıklı ilginç bölümünden anlasıldığına göre Atatürk'ü kendi sözleriyie kılıktan kılığa sokmuşuz. Hem de ne kılıklara.. Kapitalistlikten devletçiliğe, komünistlikten faşistliğe, demokratlıktan diktatörlüğe. ırkçılıktan antiırkçılığa, şerıatçı DEVLETÇİ ATATÜRK: "Bizim takibini muvafık gördüğümüz devtetçilik prensibi, bütün üretim ve tevzi yasıtalarını fertlerden alarak millete büsbütün başka esaslar dahilinde tanzim etmek gayesini güden ve hususi ve ferdi iktisadi teşebbüs ve faaliyetlere meydan bırakmadan sosyalizm prensibine dayanan kollektivizm, komünizm gibi bir sistem degildir" SOSYALİST ATATÛRK: "Biz yaşamını, bağımsızlığını korumak için çalışan emekçileriz. Ulusça bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ulusça savaşmayı uygun gören bir doktrini izleyen insanlarız." KOMUNİST ATATÜRK: Atatürk, Lenin'e yazdığı bir mektupta şöyle demiştir: "Rus bolşevikleriyie bütün çalışmalarımızı ve askeri harekâtımızı birleştirme zorunluluğunu kabul etmekieyiz. Bolseviklerin emperyalist hükümet , I ı > '*" Mahkemeııiz bağımsız mı ANKARA TAŞI 800*ü aşkın sendika yöneticisi ve üyesini savunan avukatlar, ortak savunmalannda, mahkemenin DİSK ve bağlı sendikalar hakkında özgür ve bağımsız karar verecek konumda olmadığını öne sürdüler. tşSendika Servisi DİSK davasında 10 sendika 800'ü aşkın üye ve yönetici bakkında 34 avukatın yaptıkları ortak savunmada mahkemenin DİSK ve bağlı sendikalar hakkında özgür ve bağımsız karar verebilecek konumda olmadığı öne sürüldü. Türkiye Madenlş, BankSen, PetkimIş, Asterlş, Dev MadenSen, Hür Camlş, Yeni HaberIş, Baysen, Devrimci Topraklş ve Tümkalş Sendikalan ile sanıkları hakkında ortak yapıldığı bildirilen ve son bölümü Rasün Öz ile Atilla Coşkun tarafından okunan 34 avukatın ortak savunmasında, sıkıyönetim yargıçlarının güvenceleri ve sıkıyönetim mahkemelerinin bağımsız olup olamayacakları tartışılarak özetle şöyle denildi: "Sizlere sonıyoruz. Türk ulusu adına karar verebilecek ölçüde kendinizi bağımsız görüyor musunuz? Evet, mahkemenizin tüm üyeleri, siyasi iktidarın baskı.sından korunacak biçimde ve nitelikte hâkimlik teminatına sahip midir? Biz açıklıkla belirtiyoruz ki. hâkimlerin sıknönetim mahkemelerine atanmasına ve yükselmelerine dair yasaların öngördüğü düzenlemeye göre, heyetinizin hiçbir üyesi, hâkimlik teminatına sahip degildir. Bu nedenle bu davada kararlannızı bağımsız olarak verebilmeniz, kuşku altında bulunmaktadır. Sanıklar yönünden, siz hâkimlerin siyasi iktidar baskısından ve istemlerinden masun kalabilınenizin tek teminatı, ahlak ve seciyelerinizdir. Ancak, hâkimlerin seciye ve ahlak ölçüleri, mahkemelerin bağımsızlığı için objektif ve hukuki bir ölçü olamaz. Oysa, yargılamanın ve sanıkların, objektif hukuk ölçülerine göre teminat aramalan en doğal haklarıdır. 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasasının söze konu maddelerine gore yapılan atamalar, sıkıyönetim mahkemelerinin bağımsızlığını ortadan kaldırmaktadır." 12 Eylul sabahı yapılan açıklamanın DİSK davası üzerindeki etkisini koruduğu savunularak, devamla şu görüşlere yer verildi: "Bu davanın açılmasında politik yarar uman guçler henuz son hedeflerine varmış degillerdir. DİSK ve üye sendikalarını susturmakla demokratik işçi muhalefetinin yok edilmeyeceği bilinmektedir. Hukuk devleti olmanın kaçınılmaz gereği, onun temel ilkelerine uymak, çagdaş olma özelliğini yitirmiş, anlayış ve yasa hükümlerine, hukjku Ustün tutmaktır. Salt belli bir dönemin koşulları içinde, temel hukuk ükelerine, çagdaş demokratik Ukeleri yok sayarak, çağdışı bir anlayışla, demokratik sınıf ve kitle sendikal hareketinin sanık sandalyesine oturtulması karşısında yargının bağımsızlığını egemen kılmak ve onun onurunu korumaktır. Hukuk egemen olandan yanadır denilmeyecekse, bu davada verilebilecek olan karar bellidir. Demokrasilerde mahkemelerin verecegi kararlar demokrasinin özüne aykın olama7. Biz savunucular olarak da ülkemizde demokrasi vardır ve demokratik hukuk ilkeleri egemendir diyemiyoruz. Şimdi bu sorunun yanıtı ellerinizdedir. Tüm dünya ve Türkiye kamuoyu sizin yanıtımzı bekliyor." 34 DtSK avukatı savunma yaptv CtMTt C a m r (solda). ŞıykMn Bahçsci (ortada), Ka«r Marin (sağda) Kokteylden birlikte aynkjılar. • Dünyanın birçok ülkesinde yaşayanlar, kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya gelirken, yine dünyada tanm ürünlerinin fiyatlan alabildiğine yükselirfcen, Türkiye, bu yıl tarihinin bereketli yılını yaşjyor. : • Özellikle buğday rekoltesinin 19 milyon tonla şimdiye kadar ki en yüksek üretim olduğiı açıklanıyor. ; • Bugün Türkiye'de kar yağarken, kıpkırmızı domatesleS, yemyeşil salataiıklan, göbekli marulları sebzeci v'ıthnlerinde görmek yadırganmıyor. • Yine kış günlerinde patlıcan, fasulye ve kabak gibi yaz sebzeleri, manav dükkânlarının değişmeyen süsü oluyor. • Oysa, dünyanın birçok ülkesinde yukanda saydıklanmız ta.ne ile satılıyor. O ülkelerde yaşayanlar fiyatiann da pahalı olması nedeniyle evlehne tane ile meyve götürüyor, sebzeyi de gramla alıyoriar. • Ülkemizi ziyaret eden yabancı turistlerle yaptığımız görüşmelerde hemen tümü, Türkiye'deki sebze ve meyve bolluğundan gözlerinin doyduğunu ifade ediyorlar. • Özellikle kuzey ülkelerinden gelenler, sularını akıta akıta yedikleri kavun karpuzlan, şeftalileri kilolarca alarak, bir bakıma bu konudakJ susuzluklarını gideriyorlar. KAYNAK. Devlet Hava Meydanları işletmesı'nm havaalanlarında yoiculara ucretsız dağıblan "AJrport Magazin" dergısı. Eylul 1986. Inansak mı acaba? inden, kendini nelerin bekledtğinden bihaber, öylece bakıyor... Aslanlı rekabet SHP Küçük Kurultayı'na en kalabalık grupla Diyarbakır ve Adanalılar geldi. Küçük Kurultay'ın ilk gecesi verilen kokteyle bu iki grup tam takım katıldı. Kokteyl çıkışında ise Diyarbakır ve Adanalılar beraberlerinde Adana Milletvekili Cüneyt Canver, Diyarbakır Milletvekili Şeyhmuz Bahçeci ve Kadir Narin olduğu halde ayrıldılar. Yolda sessizliği ilk bozan Canver oldu. Canver "Bakın ne anlatacağım" dedikten sonra DiyarbakırAdana çekişmesini başlattı: "Diyarbakır ormanlannda yaşayan Diyarbakır aslanı zaman zaman ormanı teftişe çikar, güven ve güç tazelermiş. İlk olarak kaplana rastlamış, 'Söyle bakalım, kim buraların kralı?' diye sormuş. Kaplan Aman efendim, bu ne demek. Tabii ki kral sizsiniz' karşılığını verince, Diyarbakır aslanı biraz daha şişinmiş. Gerine gerine yürürken bu kez leopara ardından parsa rastlamış ve aynı sorulan yöneltip aynı yanıtları almış. Az sonra ise fil ile yüzyüze gelmiş. Aldığı yanıtlarla ryikim bu ormanın kralı' Fil, şöyle bir baktıktan sonra hortumu ile aslanı yakaladığı gibi 35 metre ötedeki çalıların üstüne fırlamış. çalıların arasından vücuduna batan dikenleri temizleyerek çıkan ve bir taraftan da şaşkın ve ürkek gözlerle file bakan Diyarbakır aslanı file seslenmiş: Madem sorunun cevabını bilmiyorsun, neden kızıyorsun?" Canver'in Diyarbakırlılara tasının altında kalmayan Kadir Narin atıldı bu kez. Narin'in fıkrası da şöyleydi: "Bizim Diyarbakırlı bir arkadaş Adana hayvanat bahçesini gezmeye başlamış. Kuslan, kedileri, maymunlan seyredip, kimisine fıstık, kimisine darılar atmış. Tam aslanın önüne gelince Diyarbakırlının kafese fazla yaklaştığını gören Adanalı bakıcı bağırmış: Aman aslana yaklaşma!' Bir aslana, bir bakıcıya bakan Diyarbakırlı patlamış yanıtı: Yedik mi aslanınızı?" ratonu hızlanck J ının genel kurulu yapıldı Başbakan, 6 saat için İstanbuVa geldi tstanbul Haber ServisiBaşbakan Tbrgnt özal, dün 6 saatliğineAnkara'danlstanbul'a geldi. Işadamı Asım Kocabıayık'uı yemeğine katıldı. lstanbul'da bir topLantı için bulunan ve daha önce kendisini muayene eden dünyaca üniü AmerikaL kalp cerrahı Prof. Dr. Debakey ile görüştü. Devlet büyükleri için alınan özel uçağıyla dün ani olarak saat 17.00'de tstanbul'a gelen özal, daha sonra Harbiye Orduevi'ne geçti. Yetkililerin bile son anda ögrendikieriziyaret konusunda özal, gazetecüere " ö ı d bir ^ « « r karşılıgnu verdi. HarbiyeOrducvi'nde bir süre dinlenen özal, saat 23.00*16 Ankara'yadöneceğini belirterek korumalanrun aynlmalanru istedi. özal'ın daha sonra sessizce, başka bir arabayla orduevinden aynldığı oğrenildi. Gazetecileri ve devlet yetkililerini atlatan özal'ı gazetcciler, 6 saat sonra havaalanında ucağa binmek üzereyken yakaladılar. özal, bu ani ziyaretinin nedenini soran gazetecilereşunları söyledi: "Yalon dostlarunızın bulnndogn biryemege gitttm. Aam Kocabıyık'ın evinde yemege davetliydim. Epey yalan dosâannuz vardı, yakın derken cbşardaa getmiş Dr. Debakey vardı. BJzim tayeceğiz. Kendisi ymnn da burada." özal, Amerikah do ktorun kendisini muayene edip etmediği sorusuna "Hayır" karşıhğını verdi. Başbakan özal, daha sonra beraberinde eşi Semra Ozal ile birlikte saat 23.00 sıralannda Ankara'ya hareket etti. Istanbul Valisi Nevzat Ayaz'ın da Başbakan'ın uçağının kalkmasına çok az bir süre kala alana geldiği ve uğurlama törenine kauldığıgözlendi. adan 12'sinin genel erpey tamamlanacak. imler yerlerini lş Sendikası'nın 3 gün süren gerulu sonunda da 15 yıldan bu esIş Genel Baskanlığı'nı yürübirarada TürkIş Teşkilatlandırkreterliği görevi yapan Orhan ; seçimleri kaybetti. Sendikanın >aşkanlıgına ise eski Genel Sekaruk Barut seçildi. Ağaçlş Sendikası'nın genel kurulu sonrasındaki seçimlerde ise yönetim kurulunda büyük bir degisikiik olmadı. Ağaçlş'te yalnızca eğitim sekreterliği el değiştirirken, yeni kurulan araştırma ve mevzuat sekreterliğine ise Hiiseyin Özdemir getirildi. BASS Sendikası'nın genel kurulunda Genel Başkan Servet Kâhyaoğlu zorlanarak yönetim kumluna girerken, seçimlerde en fazla oyu Genel Sekreter Raci Bayülke aldı. ıhinkaya önergesi d akte edilecek LARA, (Cumhuriyet Bürosu) ohurbaşkanlığı Konseyi üyesi Şahinkaya hakkında SHP'li Canver ve arkadaşlan tarafınrtinin Meclis grubuna sunulan na önergesinin gerekçesi redilecek. Meclis Grup Yönetim Kururnel Başkan Erdal tnönö'ılığında dün öğleden sonığı toplantıda, gerekçenin renu için Cahit Tutum, Paşa SaStıruri Baykal'dan olusan bir on kuruldu. SHP sözcüsüSutetecüere yapuğı açıklamada araştırması önergesinin Grup n Kurulu'nda ilke olarak uyunduğunu belirterek, önergeskçesinin içtüzük hükümleriın olarak redakte edileceğini . Toplantıda, önergenin Başkanlıgı'na sunulmasının ° bu hafta Meclise sunuyor kararlaştırıldığını bildiren Baykal, araştırma önergesinin bu hafta sonunda Meclis Başkanlığı'na verileceğini sandığını söyledi. Baykal, toplantıda aynca GAP'la ilgili olarak kurulacak bir ekibin inceleme yapmasınm da karara bağlandığını belirtti. Edinilen bilgilere göre Grup Yönetim Kurulu'nda bazı üyeler KUçük Kurultay'la ilgili kısa değerlendirmeler yaptılar. Üyeler Küçük Kurultay'ın parti grubu açısından "sürpriz" olmadığmı dile getirdiler. Genel Başkan Erdal lnönü'nün üyeleri dinlediği bildirildi. Yönetim kurulu üyelerinden bazıları Küçük Kurultay'da herkesin eteğindeki taşlan döktüğünü belirterek, lnönü'nün parti grubu yönünde ağırlığını hissetirmesini olağan karşıladıklarını ve bunu daha önceden hissettikleTİni dile getirdiler. SEK Vda boykot hitti İZMİT (Cumhuriyet) Izmit SEKA müesseselerinde çalışan yaklaşık 2 bini aşkın işçi, 6 kasım perşembe günü SEKA'nın 50. kuruluş yıldonüınünde başlattılclan yemek boykotuna dün son verdiler. SEKA işçilerinin, 12 ağustostan beri devam eden toplu iş sözleşmelerinin uzamasını ve işverenin yuzde 24'lük ücret zammını protesto etmek için başlattıkları yemek boykotu, 4 gün sürdü. Her gün 600 bin liraya malolan SEKA'nın yenmeyen yemeklerinin bir kısmının döküldüğü, bir bölümünün de Izmit Cezaevi ve yetiştirme yurtlanna verildiği bildirildi. SEKA işçilerinin başlattığı ve dün sona erdirdikleri yemek boykotunda işçilerle birlikte yemeğe giren Sellülozlş Sendikası Genel Başkanı İsmail Onay, yapılan yemek boykotunun SEKA işçisinin beraberliğini gösterdiğini belirti. Türklş'te kim eylem koyuyor Türkiş'in aralık ayında yapılacak genel kuru pılan eylemlerle 1986 yılı içinde yapılan eylemlu ile ilgiii kulis çalışmalan yoğunlaşmeya baş lerin kıyaslanması durumunda, 1986 yılı içinde ladı. Bir yandan Turklş Genel Başkanlığı'na yapılan eylemlerin daha baskın çıkacağı görüaday olanft9tro//şGenel Başkanı Cevdet Sef şunü savunuyonar. Eylemlerle ilgili olarak Türkvi, diğer yandan da Turklş başkanlığına 'Wes Iş yOnetidterinin "1986 yılı içerisinde bir suru batek bulabilirsem aday olurum" diyen TürkMetal sm toplantısı yaptık, kapalı salon toplanblan SendOtası Genel Başkanı Mustafa özbek, sümkti yapbk" biçimindeki söztehne geçen günlerde bk olarak Turklş üst yönetimini eleştiriyortar. Turksendikacı şu yorumu yaptı: lş üst yönetiminin işbaşına geldiği günden bu "Aslmda Turtdyefde her gun yüzierce eylem yayana hiçbir iş yapmadığı ve TürMş'in gövdesi pılıyor. Slyasi partiler, dernekler, bakanlar basın ne uygun bir baş bulması çerçevesinde yoğun toplantısı yapamk, eylem koyuyorlar. Hatta buntoşan etoşMeri Turklş ust düzay yönetidlen ka larm içine pazaralar demeğini bile katabiliriz. biietmryonar. Turklş ust duzey yOneHcHeri TurkOnlar da geçen aylarda bir basın toplantısı yaIş'in kunıkSuğu 1952'den 1985 yılına kadar ya parak eylem koydular."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle