Katalog

Cumhuriyet savaşojçtı Magazin Servisi Reynolds Tütün Şirketi'nin varislerinden Patrick Reynolds sigaraya savaş açtı. Internotional Herald Tribune gazetesinde yayımlanan haberde Patrick Reynolds'un bu aşamaya gelişinin öyküsü anlatıldı. 37 yaşındaki Reynolds 10 yıllık sigarayı bırakma savaşımından sonra sigara karşıtı kampanyalarda boy göstermeye başladı. Reynolds bu konudaki ününü, Senatör Robert Packwood'la ABD'deki sigara kısıtlamalannı tarüşmaya başladığı günlerde kazandı. Daha sonra ABD Kongresi'nin sigara reklamlarının yasaklanması amacına yönelik toplantılarına tanık olarak davet edildi. Reynolds CBS televizyonunun akşam haberlerinde "Kendi aflesinin getecegini belirleyea bir üriinün aleyhinde koDusan hayret verici bir tanık" olarak nitelendirildi. Daha sonra Reynolds, sigaranın tehlikeleri konusuda uyanlar yapan Amerikan Akciğer BirliğTne danışman olarak katıldı^ Sahibi: Cumhuriyet Matbaaohk ve Gazetecüik TUrk Anonım Şirketi adına Nadir Nıdl, • Genel Yayın Müdürü: Huan Cemıl, Müessese Müdürü: EmİM Ufakbgil, Yazı tşlerı MOdOrtl: Okıy G ö « n i ı ı , # Haber Merkezi Müdürü: Yılçıı B«jw, Sayfa Düzem YSnetmeni: Ali Acv, • Temstlaler ANKARA: Yılçın D o g u , İZMİR: Hlkmcl Çcdnksya, ADANA: Cetal Bajlugif tstanbul Haberleri: Reha öz, Dış Haberler: Ergnn Balcı, Ekonomi: Ounaı Ubgıy, KülıClr: Cdal Üster, Magazin: Metmet Ytşio, Spor Danışmanı: Abdolkadlr Yocdman, DOzeltme: Rtflk DurtMf, BUimEgitim: ŞaUı A]p«j. IşSendika: Şoknn Ketead, HaberAıaştırma: Lfuk GiMemlr, • Koordınatör Ahmcl Konıbu, • Mali tşler: Erol Erkot, Idare: Hücyin Gurer, Işleımc: Öndcr ÇcUk, Bilgilslem. Nıil l u l . Basan vt Yayan: CunharijM Matbaaalık ve Gazetecüik T.A.Ş. TOrk Oc«ğı C»d. 39/41 Cağaloğlu, 34334 Ist., PK: 246tstanbul, Tel 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246 • Bürolar A ı k ı n : Ziya GökaJp Bulvan tnkılap Sokak, No: 19/4, Til: 33 11 4147, Telex 42344 • Izmir H. Ziya Bulvan, 1352. Sok. 2/3, TW: 2i 47 0913 12 30, Tetex52359 • A d u a : Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731, Ttlot; 62155. TAKVİM 11 KASIM 1986 Imsak: 5.11 Güneş: 6.39 Öğle: 11.52 llundi: 14.32 Aksam: 16.57 Yatsı: 18.19 Tütiin şirketinin vârisi sigaraya rakmıştı. Patrick, büyükbabasının sigara üretimine başladığı yıllarda akciğer, kalp hastalıklan ve kanserden haberi olmadığını söylüyor. Ancak bugün bunların kesinlikle kanıtlandığını ve insanların, sigaranın ne kadar zehirli bir madde olduğuna inanmalarına yardımcı olmak istediğini belirtiyor. Patrick'in annesi, babasımn dört karısının ikincisi. Annesiyle babası o üç yaşındayken aynlmışlar ve Patrick 9 yaşına kadar babasıyla karşılaşmamış. Daha sonra babasına onu görmek istediğini anlatan bir mektup yazmış. Bu mektup sürekli seyahatlerde olan babasımn eline binbir zorluktan sonra geçebilmiş. Patrick, bu mektubu üzerine, çok hasta olan babasım sadece günde 15 dakika görebilmiş. Patrick'in sigara müptelası olan babası 1964 yılında astımdan ölmüş. önün ölümünden 36 saat sonra dörduncu kansı tek kızını doğurmuş. Tüm bu olaylardan sonra Patrick sigaraya başlamış. Patrick'in büyükbabası ise hayatında hiç sigara içmemiş. Annesi sigaraya başladığı zaman babası bunu "iğrenç bir alışkanlık" olarak değerlendirmiş. Reynolds'un şimdi tek amacı var. O da 2 bin yılında sigaradan arınmış bir toplum görebilmek. ABD'nin aracısı Kaşıkçı Dış Haberler Servisi ABD ile tran arasındaki gizli pazarlığa ilişkin haberlerin yankılan sürerken, " T i m e " dergisi ABD'nin tran'a silah satışında Suudi Arabistanlı ünlü işadamı Adnan Kaşıkçı'nın arabuluculuk yaptığını öne sürdü. a.a.'nın haberine göre Time dergisi son sayısında, kaynak göstermeden verdiği haberde I Kaşıkçı'nın, Israilli işadamları tarafından ABDtran arasında1 ki gizli silah satışı için 1985 yıi lında önerildiğini belirtti. ! Dergi, Israilli işadamlarımn 1 Başbakan Şimon Peres'i de İranh bazı yöneticilerin pazarüğa ha, zır olduklanna dair uyardıklarmı kaydetti. Time, Kaşıkçı'nın tsrailli yöneticilere Iran'ın istekleri konusunda uzun bir liste verdiğini belirterek, söz konusu listenin uçaksavar, tanksavar füzeleri, ava uçaklan için yedek parçalar kapsadığını ifade etti. Dergi, Israil'in yıl başından bu yana lran'a 40 milyon dolar değerinde Amerikan askeri malzemesi ulaştırdığıru da belirtti. Time dergisi, Beyaz Saray'ın 1985 yazında Tahran'da iki ülke arasındaki kopuk olan ilişkileri düzeltmeye istekli yöneticiler bulunduğunu öğrenip, harekete geçtiğini one sürdü. Bu arada Israil Dışişleri Bakanı Şimon Peres, resmi bir ziyaret için ABD'ye gitti. SHULTZ, tSTİFA ETMÎYOR ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, hakkında çıkarılan isti Time dergisine göre Iran'la yapılan gizli pazarlığın perde arkası: TİME dergisi, Suudi Arabistanlı işadamı Kaşıkçı'nın, arabuluculuk için îsrailli işadamları tarafından 1985 yılında ABD'ye önerildiğini; Kaşıkçı'nın, Îsrailli yöneticilere, Iran'ın ihtiyacı olan silahların bulunduğu uzunca bir liste verdiğini öne sürdü. Dergi, tsrail'in Kaşıkçı aracılığıyla yılbaşından bu yana lran'a 40 milyon dolar değerinde Amerikan askeri malzemesi ulaştırdığını belirtti. öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Shultz istifa söylentilerini yalanladı. tran'a gizli silah satışı haberlerinin Amerikan Kongre üyelerinin sert tepkilerine yol açtığı söyleniyor. sı gerektiğini belirtiyorlar. Demokrat Senatör Sam Munn, "İran'la gizli pazarlık olayında Beyaz Saray, ABD'nin tüm önemli karar organlannı devre dısı bıraktı. Dışişleri Bakanlığı... Savunma Bakanlıgı.. CIA... Genelkunnay Başkanlığı. Bu ülkede kararlan kim veriyor? dedi. Senato'da Demokratların lideri Robert Byrad ise, "Dış politikanın sadece Be>az Saray tarafından yönetilmesini istemiyorsak, harekete geçmeliyiz. Son olayda kongre tumü>le devre dı ADNAN KAŞIKÇI ABD 'nin silahlanm tsraü aracüıfıyla tran 'a satan S. Arabistanlı işadamı. fa söylentilerini yalanlayarak görevinin başında bulunduğunu bildirdi. New York Times gazetesi, George Shultz'un, Iran'la yapılan gizli pazarhktan çok tedirgin olduğunu, bu nedenle görevinden istifa edebileceğini öne sürmüştü. George Shultz'la, savunma Bakanı Caspar VVeinberger'in, lran'a silah satışına karşı cıktıklan, ancak Beyaz Saray'da yapılan toplantılarda azınlıkta kaldıkları biliniyor. AP'nin haberine göre Senato Dışilişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Richard Ailesi tepkiyle karşüadı Tüm bu çalışmaları ailesi tarafından tepkiyle karşılandı. Ağabeylerinin tersine, Patrick Reynolds yıllarca önce sigara Uretiminden para kazanmanın haklı bir kazanç olmadığını anlamış ve Reynolds şirketinin nimetlerinden kendisini yoksun bı Lugn da ABC televizyonuna verdiği demeçte, Shultz'la görüştuğünü ve Dışişleri Bakanı'nın istifa etmeye niyeti olmadığını söyledi. lran'a gizli silah satışı haberlerinin Amerikan Kongre üyelerinin sert tepkilerine yol açtığı gözleniyor. AP'nin Washington kaynaklı haberine göre, kongre liderleri, Başkan Reagan'ın olay hakkında kendilerini karanlıkta bırakmasından yakmıyorlar. Bazı kongre üyeleri, Beyaz Saray'ın bu tür gizli operasyonlarda bulunma yetkisinin kısıtlanma şı bırakılmıştır" dedi. OLAY NASIL GELİŞTt? ABD ile tran arasındaki 'gizli pazarlık' olayı ilk kez geçen hafta Iran Meclıs Başkanı Haşemi Rafsancani'nin bir acıklaması ile dünya kamuoyunun dikkatini çekti. Rafsancani, açıklamasında Tahran'a Robert McFarlane (Reagan'ın eski Güvenlik Danışmanı) olduğunu söyleyen bir Amerikaİ! ile arkadaşlarımn geldiğini, kendilerinin birkaç saat gözaltında tutulduktan sonra sınırdışı edildiklerini söyledi. Rafsancani'nin açıklamasından iki gün sonra The Washington Post gazetesinde çıkan haberde, Başkan Reagan'ın geçen yıl Beyaz Saray'da yapılan toplantıda, Amerikaü rehineler için Iranla gizli görüşmeler yapılmasına izin verdiği bildirildi. Washington Post'a göre toplantıda bu operasyonun son derece gizli tutulması ve CIA ile Dışişleri ve Savunma Bakanlıklannın üst düzeydeki yetkililerinin devre dışı bırakılması da kararlastınldı. Gazete, aynca, Amerikalı rehinelere karşıhk lran'a Israil aracılığı ile silah gönderildiğini de belirtti. Tahran hükümeti, haberi yalanlarken, Başkan Reagan bu konuda gazetecilerin kendisine yönelttikleri soruları karşılıksız bırakarak, "Bu aşamada berhangi bir acıklama yapmak, Liibnan'daki Amerikalı rehinelerin hayatlarını tehlikeye atabüir" dedi. ANKARA, (ANKA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, yarın düzenlenecek törenle, Türkiye Odalar ve Borsalc Birliği (TOBBJ "ticaret merk^ zi"ni açacak. Ankara, lskitler, Kâzım Karabekir Caddesi üzerinde kunılu ticaret merkezinin açılışına Başbakan Turgut OzaU Bakanlar Kurulu üyeleri, askeri ve sivil üst düzeyyetkililer, yabancı ülkelerin elçileri ve ticaret ataşeleri ile Türk işadamları katılacak. Evren ticaret merkezini açacak Aile Planlaması i Konferansı Haber Merkezi Bakırköy Belediye Başkanlığı ile Cağaloğlu Lions Kulüpleri "Aile ' Planlaması Konferansı" dü, zentedi. "Aile Planlaması Konferansı" bugün saat 10.30 \ 13.00 arasında BakırköyBahçelievler Ünverdi Sineması 'nda yapılacak. ür. Faruk Bayülken'in yöneteceği konferansa; Prof. Dr. Selçuk Erez, Dr. Yıldınm Tümerdem, Dr. Ender Aydıner, Dr. Güldenur Korkut ve Yaşar Yaşer konuşmacı olarak katılacaklar. Kaç yıl daha yaşayacağız? ANKARA, (ANKA) Devlet Planlama Teşkilatı, Türk vatandaşlarına 1980 yılındaki yaşlan üzerinden ö'mür biçti, DPT'nin, 1987 yüı programında yer alan verilerine göre 1980 yılında doğan erkek bebekleri 60 yıl 7 ay, kız bebekler ise 65 yıl 6 ay yaşayacak. 1980 yılında 10 yaşında olan erkek çocuklar DPT'nin tahminine göre 2039, kız çocuklar ise 204 yılına kadar hayatta kalacak. 1980'de 35yaşında bulunan erkekler, DPT'ye göre yaklaşık 36 yıl kadmlar ise 35 ile 39 yıl daha yaşayacak. Koca kütük 2 saatte kibrit oluyor CEM HAMULOĞLU Yaşamında, sırtüstü yattığı yerden bulutları çeşitli şekillere benzeterek oyun oynamamış insan hemen hemen yok gibidir. Bu oyundan, 1960'lardan önce Sovyetler Birliği'nden ithal edilen kibritler bile nasibini almıştı. Soğuk savaşın da etkisiyle, kutuların üzerindeki bulutlann arasında Stalin ile Lenin'i keşfeden insanlann sayısı çoğahnca olay, bir cumhuriyet savcısının, "BuJuttaki Lenin" aleyhine dava açmasıyla doruğa ulaşarak kamuoyunun uzun süre ilgisini çekmişti. Türkiye artık ne kibrit ne de bulut ithal etmiyor. Mevcut fabrikalar ihtiyaa fazlasıyla karşılıyorlar, ama 'kibrit' hâlâ kamuoyunun gündeminde. Çünkü bozuk paranın yerine kullanılıyor. Türkiye, Italyanlann "Türk gibi sigara içme" dedikleri gibi bol sigara içilen bir ulke olmasının gereği çok kibrit harcayan bir ülke. Yılda üretilen 1,5 milyar kutu kibrit ise bunun sayısal göstergesi. Son yıllarda yaygınlaşan plastik çakmak kullanımı kibrit tüketimini olumsuz yönde etkiliyorsa da hızla artan nüfus, kibrite olan talebi dengede tutuyor. Türkay Kibrit'ten İşletme Müdürü Öraer Bavraktar, fabrika p kışı 15 lira olan bir kutu kibritin piyasada 30 liradan satılmasını, "Bakkallann alıştıklan kâr marjı ve bozuk para sıkıntısı kibritin pahafa satılmasına neden oluyor" sözleriyle açıklarken; bir başkası, "Bu her döncmde böyle oldu, 10 liraya satılması gereken kib IAĞAÇTAN1MİL YON ÇÖP Kibrit için kavak ağacından yararlanıhyor. Çapuun enaz25 an. obnası gereken bir ağaçtan yaklajık 1 milyon kibrit çöpü çıkıyor. rit 15 liraya satıldı. Kibriti piyasaya kaçtan verirsek verelim perakende fiyatına kanşamıyoruz. Sorun bakkalların pahalı satmasında" diyordu. Türkiye'de ilk kez Cumhuriyet'in ilanından sonra Tekel'in fabrika kurmasıyla kibrit üretilmiş. Daha sonra Tekel'in kaldırılmasıyla Koç Holding, Türkay Kibrit Fabrikası'nı kurarak 1954 yılında üretime geçmiş. Daha sonraki yıllarda kurulan Malazlar ile Koç Holding'in modern bir teknolojiyle üretime başladığı Kav Orman Sanayii, bugün faaliyette bulunan 4 kibrit üreticisi. B i r l e ş m e kararı Aybaşında yapılan zam ile Koç Holding'e bağlı kibrit üreten ilk kuruluş, Türkay Endüstri ve Ticaret A.Ş. ile Kav Orman Sanayi A.ŞInin birleşme kararı almalan kibrit piyasasının hareketlenmesine yol açtı. Çünkü piyasanın yüzde 70'ini elinde tutan bu fabrikalann birleşmesinin tekelleşmeye doğru bir adım olduğu iddia ediliyordu. Türkay Kibritleri İşletme Müdürü Bayraktar, birleşme konusunda "Fabrikami7 İstinye'de. Boğaziçi Kanunu nedeniyle sanayi tesisleri taşınacak. Her balükârda taşınacaktık. Aynı holdinge bağlı olduğumuz için birleşme oldu. Kav'ın Orhan Gazideki altj'apısı binümeye elveriş , li. Önümuzdeki yıl taşınacağız" I şeklinde konuşurken, piyasanın Belediyenin reklam uygulamasına göre, tane başına alınan harç kibrit kutularına uygulandığmda ekonomikliğini yitiriyor. Bu yüzden Türkiye'de kibrit reklam aracı olarak kullamlmıyor. Ürünü monotonluktan kurtarmak amacıyla çeşitli kibrit serileri yapılıyor, koleksiyonu oluyor, ya da bozuk para yerine geçiyor. ağaç kütük olarak girdiği fabrikadan iki saatte kibrit olarak dışarı çıkıyor. Eksik çöplü kutular Türkay'dan ömer Bayraktar, tüketicinin yakındığı konuların başında gelen eksik çöplü kutuları hakkında şunları söylüyor: "Şikâyetler toptancıdan geldiği gibi, direkt tüketiciden de gelebiliyor. Ama bizim makinelerimiz kutu başına 44 çöpe ayarbdır. Bu nedenle, eksik çıkan kutular makine hatalanndan kaynaklanmaktadır.'' Tekel'den konuştuğumuz bir yetkili ise, "Mahkemeierimiz 52 yılyıllık. Yenilemeye gayret ediyonız. Teşebbüslerimiz var, 12 seneye kadar yenileyecegiz" deyip konuşmasını şoyle sürdürüyor: "Biz de uzun çöpe geçtik. Artık insanlann eli yanmıyor, ama yaptıgımız kibritler görünüm açısından hâlâ çirkinlik arzediyor. Kjbritlerimiz bu kıjafetle dışa açılamaz. Özel sektörun ulaşamadığı Van, Agn gibi bölgelere zarar da etsek kibriti biz götiiriiyonız. BaşmiidUriiik bizden ayda 12 bin kutu kibrit talep ediyor, ama biz ancak 78 bin kutu verebiliyonız. Çünkii, yetiştiremiyoruz." Tüm şikâyetlere karşın kibrit, dayanıklı bir tüketim maddesi. Eğer uygun şartlarda, rutubetten uzak yerlerde saklamrsa, 20 yıl sonra bile yanabiliyor. Belediyenin reklam uygulamasına göre, tane başına alınan harç, kibrit kutularına uygulandığmda ekonomikliğini yitiriyor. Bu nedenle Türkiye'de kibrit kutuları reklam aracı olarak kullamlmıyor. Ürünü monotonluktan kurtarmak amacıyla çeşitli kibrit serileri yapılıyor; koleksiyonu oluyor, ya da bozuk para yerine geçiyor. 1986 Atlantik Ödülü Prof. Kaiser'in ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kuzey Atlantik îttifakı NATO'nun amaçlarına olağanüstü katkıda bulunanlara verilen "Atlantik Ödülü"nü bu yıl Alman Dış Politika Derneği Araştırma Enstitüsu Başkanı ve SPD üyesi Prof. Karl Kaiser kazandı. 5 bin dolar tutartndaki ödülü kazanan 52 yaşındaki Karl Kaiser'in yazar ve bilim adamı olarak Atlantik güvenliği konusunda önemli katkıları bulunduğu belirtildi. Geçen yıl Hollandalı Emest Van Der Beugel'in aldığı Atlantik ödülü'nü kazanan Prof. Kaiser'in ödülü, NATO karargâhında düzenlenen bir törenle, NATO Genel Sekreteri Lord Carrington tarafından verilecek. yüzde 70'ini elinde tutan bu iki kuruluşun birleşmesini rakip firma Malazlar Kibrit Sanayii'nden Hukuk Danışmanı Adil Aşçıoglu, "Birieşse de birleşmese de tekel olmuyor. Çünkü piyasada rekabet yok. Sadece şirketleri bir çatı altında toplamış oldular" sözleriyle yorumladı. Bugün Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine ihraç edilen kibrit kavak ağacından yapılıyor. Çapının en az 25 santimetre olması gereken bir ağaçtan yaklaşık 1 milyon kibrit çöpü çıkıyor. Kabuğu çıkartılan ağaç ozel makinelerde kibrit çöpü kalınlığında, yani 23 milimetre incelikte soyuluyor. Daha sonra kıyıma girip çöp olarak çıkan ağaç ana makinelerde eczalanıyor. Bir BANA İKt GÜN VERİN Armatör Onassis Marilyn Monroe 'ya fikrini söylediğinde sansm yüdız ne Monaco 'nun nerede olduğunu biliyordu, ne de Ratner 7 tanıyordu.' 'Bana iki gün verin, evlenmeye razı ederim'' demisti. Monaco Prensi'nin yeğeni, saraydaki skandallan yazdı: 5 askeri hâkimin görev yeri değişti ANKARA (UBA) Milli Savunma Bakanlıgı 5 askeri hâkimin görev yerlerini değiştirdi. Milli Savunma Bakanlığının dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararnamelerine göre Hâkim Asteğmen Nihat Paksoy 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi Hâkim Yardımcılığı'na, Hava Hâkim Albay Nurettin Soyer tzmir Hava Eğitim Komutanlığı Adli Müşavirliği'ne, Hava Hâkim Albay Fersat Oltulu Ankara Hava Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşavirliği'ne, Hava Hâkim Albay Adnan Altun Eskişehir 1. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşavirliği'ne getirildi. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcı Yardımcısı Hava Hâkim Üsteğmen Ergun Bozkır da Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi Hâkimliği'ne atandı. Marilyn Monroe Monaco Sarayı'na gelin adayıycu Christian de Massy, kitabında Prens Rainer'in armatör Aristottles Onassis'i kendine gelin adaylan bulmaya yolladığını, Onassis'in uygun gördüğü adaylar arasında Marilyn Monroe'nin de olduğu yazıyor. Magaziıı Servisi Monaco Prensi Rainer'in birkaç yıl önce saraydan uzaklaştırdığı yeğeni Christian de Mass> saraydaki skandallan, aşkları ve dedikoduları gun ışığına çıkaran bir kitap yayımladı. 37 yaşındaki Baron Massy, "Monaco Krmliyet Ailesindeki Günlerim" adlı kitabında, dunyanın en zengın adamlarından armatör Onassis ile Vatikan tarafından Rainer'in danışmanlığına atanan Rahip Tukker'in Prens Rainer için çopçatanlık yaptığını, Grsıce Kellj'nin Prensle evlenip evlenmeme konusunda uzun sıire tereddüt ettiğirıi, Caroline'in de en az babası kadar katı olduğunu yazıyor. Massy'yegöreMonaco'nun 1955 yılında içine girdiği mali kriz Prens Rainer'i evliliğe iten en önemli nedendi. Stern dergisinde >er alan yazıya göre o sırada Massy'nin annesi Prenses Antoinelte sarayda kardeşine karşı ayaklanma girişimlerinde bulunuyordu. Prens Rainer'in evlenmeyip bir Fransız film yıldızının peşinde koştuğunu, kendisinin ise bir oğlu olduğunu öne sürerek tahta sahip çıkmaya çalışıyordu. Prens Rainer, bunun üzerine Antoniette'nin tum resmi görevlerini elinden almış ve Monaco'da oturan Aristotle Onasis'i kendisine gelin adaylan bulmaya yollamıştı. ADAYLAR ARASINDA MONROE DA VAR Onassis'ın uygun bulduğu adaylar arasında Marilyn Monroe da vardı. Monaco'nun nerede olduğunu ve Rainer'in kim olduğunu bilmemesıne karşın Monroe'nun ilk sorusu "Yakışıklı mı, zengin mi?" olmuş ve "Bana iki gun verin onu evlenmeye razı ederim" demişti. Ama Prens Rainer'in Grace Kelly ile tanışmasıyla böyle bir buluşma asla gerçekleşmemişti. Rainer'in âşık olmasına karşüık Grace'in onun hakkında tek duşuncesi "çekici" olduğuydu. Grace'i ikna etme işini Rahip Tukker ustlenmişti. Kelly'lerin Philadelphia'daki evlerinde kutlanan yıibaşı, Dır bakıma çıttin mşan torenine dönüşmüştü. BÜTÜN GÖZLER GRACE KELLY'DE Grace Kelly, saraya girdiği andan itibaren bütün gözler ona çevrilmişti. Saraydakiler "Amerikalı Prenses"in vazodaki gerçek çiçeklerin arasına plastik çiçekler koymasından, ABD'den yiyecek getirmesinden ve köpeği Oliver'in pahalı mobilyalan tırmaJamasından şikâyet ediyorlardı. Buna karşın Grace Kelly kısa sürede kendinı Monacolulara sevdirraeyi basarmıştı. Massy'ye göre aiiesinin biltün itirazlarına rağmen işadamı Philippe Jonot'Ia 1978 haziranında evlenen Caroline'nin düğününde genç davet( liler bol bol kokain içmişlerdi. Pren» Rainer baştan beri istemediği Junot'un Monaco'da ticaret yapmasını yasaklamış, peşine ajanlar takmış ve kadın arkadaşlarımn sık sık dedikodu sütunlannda yer almasını şağlamıştı. Sonuçta evlilik, ancak iki yıl sürmüştü. Baron Massy, kitabında Rainer'in sanıldıgı gibi göstermelik bir prens olmadığuıı, 25 bin nüfuslu Monaco'yu polis devletine benzer yöntemlerle yönettiğini ileri sürüyor. Massy ülkede telefonların dinlendiği ve basına sıkı bir sansür uygulandığını da savunuyor. Hıristhnnlık propagandası yapan 'HaıcaiV yayımlanmayacak ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Televizyonda pazar gunu yayımlanacağı duyurulan "Hawaii" adlı film TRT Başkanlık Denetimi tarafından "Hristiyanlık propagandası yaptığı" gerekçesiyle yayından çıkarıldı. Havıaii'nin yerine Don Taylorun "Island of Doctor Moreau" adlı film programa konuldu. Başkanlık denetiminden geçeraeyen filmin TRT'nin en üst denetim birirai olan Denetleme Kunılu tarafından istendiği ve filmin bu kurul tarafından da denetleneceği öğrenildi. Yayın Denetleme Kunılu'nun yaynnında sakmca görmemesi durumunda George Ro> Hül'ın "Hawaii" adlı filmi başkanlık denetiminin karanna karşın ekrana gelebilecek. TRT Başkanlık Denetimi'nin "Hiristiyanlık propagandaa" gerekçmçle yayınını sakıncalı gördüğü Hawaii'de Julie Andries, M n von Sydow ve Richard Hanis rol alıyordu. Filmin konusunu, Havvaii ve çevresindeki adalarda ükel bir yasam süren insanlara gönderilen bir misyonerin bu insanlann yaşam biçimlerini değiştirmeye, onlara Hıristiyanlığı öğretmeye çalışması oluşturuyor. Beyaz adamlann oraya gelmesi, o güne dek salgın hastalık görmemiş olan yerli halkın yaşamını gerçekten çok etkiler. Ancak beyaz adamlar doymak bilmeyen hırslanyla, başta toprak olmak üzere durmadan birjeyler istemeye başlarlar. Bilimkurgu öykü yarışması tSTANBUL (UBA) Eğitimde Bilgisayar dergisi, "Bilimkurgu Öykü Yansması" düzenliyor. Yarışma herkese açık olup, bu konudaki denemeleri olan okurlan teşvik etmek düşüncesiyle düzenleniyor. 30 Nisan 1987 tarihine kadar başvurulması istenen yarışmaya dileyen birdenfazla öykü ile katılabilecek. Yanşmada birinciye 50 bin, ikinciye 40 bin, üçüncüye 30 bin dördüncü, beşinci ve altıncıya da 10'ar bin TL'lik ödül verilecek. Evde hasta bakımı İSTANBUL, (ANKA) Istanbul Soroptimist Kulübü ts tanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Hemşirelik Müdürlüğü ile işbirliği yaparak "evde hasta bakımı" kurslan düzenliyor. Üç hafta süreli olacak kurslar haftanm beş günü devam edecek ve kursu başarı ile bitirenlere sertifıka verilecek. Kurslara katılmak isteyenler, ŞişliGültepe Halk Eğitim Merkezi veya Çapa Tıp Fakültesi'nin ilgili servisine başvurabilecekler. ~ cumhunyttin ilk yıBannda Hattç kenanna kuruldu ve 57 yü süren üretbni geçen yıl istimlak nedeniyle durduruldu. Kurulufundan bu yana geçen 57 yıl boyunca, fabrikada üretilen fişeklerle milyonlarca av hayvanınm canı yakünuşü. tstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan 'ın Haüç Projesi kapsamı içtnde kalan ve istimlak edilen fîşek fabrikası ktsa süre içinde yerle bir edildl Geriye kalan son yapı 57metreyüksekltğindeki i'saçma"kulesiydL Kulenin üzerindeki atöiyeye küçük bir asansörie gönderilen kurşunlar, burada eritüdikten sonra içinde elekier olan boruya dökülüyordu. Dökü Kusların anı tattai^^\ MKEnin Eyüpte len sıvı haldeki kurşun eiekkrden büyük bir hızla geçerek 57 metre aşağıdaki içi su dolu havuıa saçma olarak düşüyordu. Fisekfabrikasımn yıkümasından sonra sıra 57 metre yüksekliğindeki 40 tonluk bu saçma kulesine geldL Yıkıcüar, kaynak makinesi ile ayaklannı kestikleri kuleyi çelik bir halatla belediye dozerinin arkasma bağladtlar ve soföre beklediği işareti verdiler. Dozer yavas yavaş üerlerken, milyonlarca kuşun, av hayvanuun canırn yakan saçmalann üretildiği dev kule önce haflfç titredi, birkaç saniye sonra direncini kaybetti. tşçilerin, "Kule geliyor" bağınslan arasında büyük bir gürültü ile devrilen kulenin boylu boyunca toprağa uzanısmı izleyenler, "Kuşlann ahı tuttu" demekten kendilerini alamadılar. (Fotoğraflar: KADİR CAN)