17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 İSMAÎL GÜLGEÇ "Martı" istenen sonuca ulaşamamış bir deneme HÂYVANLAR Çehov'a alaycı bir yorum Yazan: Anton Çehov/ Çeviren: Nihal Yalaza Taluy/ Yöneten: Yücel Erten/ Dekor: Nurettin özkönü/ Giysi: Serpil Tezcan/ Oynayanlar: Handan Ertuğrul, Nihat tleri, Kemal Bekir özrnanav, Zuhal Olcay, Muammer Esi, Gülgün Ok, Gönen Bozbey, Haluk Kurtoğlu, Mustafa Yalçm, Zekai Müftuoğlu, Lütfü Oğuzcan, Gürdal Tosun, Ferda Yalçın/ Istanbul Devlet Tayatrosu. AYŞEGÜL YÜKSEL Geçen dönem Devlet Tiyatrolan'nca sunulan en öneınli oyunlardan biri olan Anton Çehovun "Marü"sı yeni dönemde de sürdürülüyor. Çehov "Marü"yı (1896) yazdığında Çarbk Rusyası'nda kölelik kaldırılah otuz beş yıl olmuştu. tki yüz yıllık feodal düzenin yıkılması demekti bu. Bu yıkılışın ekonomik ilişkilere ve yaşama biçimine doğrudan yansıması birdenbire olmadı. tki yüz yıl boyunca kemikleşmiş değerler, ilişki ve davraruş biçimleri sonunda Rus Deyrimi'ne ulaşan elli altmış yıllık bir süreç içinde yavaş yavaş çözüldü. "MartTnın yüzeysel yapısında yer alan ve bireysel çahşmalar biçiminde dile getirilen "öykü", bu yavaş ama durdurulamaz çözülüşün anlatımından başka bir şey değildir. Çöziilmüş aileler Bu çözülüşün temelinde ekonomik çöküntü yatar. Feodal düzenin çöküşü, "derebeyi" sonımluluğunu yıllar önce terk ederek kentte aydın kişi yaşamını seçmiş Sorin'le, taşradaki çiftliğin sonımluluğunu, koşullar değişmemişçesine sürdürmekte direnen kâhya Samrayev arasındaki çatışmayla belirlenir. "Taşra" geçmişte kalmışür; "kenf'te ise geleceğe yönelik olmayan "şimdi" yaşanmaktadır. Taşra ve kent degerleri aynmını böylece ortaya koyan Çehov, oyun kişilerini taşra ve kent yaşamında yer alan eşyapdı, bakışımlı (simetrik) ilişkiler içine yerleştirir. Bir yanda taşranın "kAhyt" ailesi (Samrayev, kansı Polisan, kızı Maşa), öte yanda kent yaşamının "ekselans"ı soylu Sorin. Kızkardaşi, ünlü oyuncu, soylu Arkadma, Arkadina'nın oğlu ölmüş olan babası soylu olmadığı için kendisi de soylu olmayan ve parasız olduğu için çiftlikte yaşamak zorunda kalan yazar adayı genç Treplev. Bireylerinin her birinin kişisel sorunlannı tek başına yaşadığı iki "çözülmüş" aile... Çehov, oyunun ilişkiler karmaşasını "dışardan" gelen dört oyun kişisiyle tamamlar. Bir yanda, Pölina'nın tutkun olduğu, bir PİKNtK PtYALE MADRA f ( TES4DÜF \ŞTE. İlğt BOŞA GtDENEMEKLER Anton Çehov'ım »Martımda, Yücet Ertm'bi yorummda « ı , „ . htdeflen varmayan bir yapım ortaya çıkıyor. Böyie olunca da, başta Haluk Kurdoğlu (solda) obnak üzere oyuncuiarvt çoğunun emeği yanhş değerUniyor. zamanlann "popüler" taşra doktoru Dorn, öte >randa geçerliliğini yitinnek üzere olan "popüler" tür tiyatrodaki ününü sürdürmeye çalışan Arkadina'nın "kent modası"na uygun "popüler" yazar sevgilisi Trigorin. Bir yanda, Maşa'yı seven yoksul köy öğretmeru Medvedenko, öte yanda Treplev'in sanat coşkusunu paylaşmak için çiftliğe sık sık gelen, oyuncu olmaya hevesli, komşu kızı Nina. Yiten yaşama sevinci Ve çözümsuz aşk ilişkileri... "Çaptan düsmiiş kâhyanuı kızı" Maşa, onu seven Medvedenko^ ya değil de "çaptan dhşmüş derebeyinin soylu olmayan yeğeni" Treplev'e umutsuzca âşık; çunkü Treplev Nina'yı seviyor; Nina ise varoluşunu sıradan bir yazarhk uğraşına bağlamış, bu nedenle de her an yitirebilecekleri "saygın sanatçı" korumlannı birlikte sürdürebilmeleri için Arkadina'ya kenetlenen Trigorin'e... Ovunun yüzeysel yapısında "martı" imgesi aracılığıyla işlenen olaylar dizisi TreplevNinaTrigorin çevresinde gelişiyor. Oyunun sonunda ise kişilerin konumunda değişen bir şey yoktur. Geçen zaman içinde yaşama sevincinin daha bir yitirilmesinden başka. Çünkü "Martı" çözümsüzlüğün, geleceği kucaklayacak değerler yaratamayışın oyunudur. Çözümsüzlük en çok genç kuşağı yaralar. Samrayev, Polina, Dorn gibi dayanacak "geçmiş"i olmayan Sorin, Arkadina, Trigorin gibi geçici olsa da "şimdi"de sürdürülebilen değerlere ulaşamamış, kendilerini "geleceğe" fırlatamayan Maşa'yı, Treplev'i, Nina'yı, Medvedenko'yu... Oyunun en başmda işte bu yüzden siyahlar giymektedir Maşa; ve delicesine sevdiği, onu sevmeyen Treplev oyunun en sonunda bu yüzden kendini vurmaktadır... Alaycı bir tepki Doğru, Çehov oyununa "komedi" demiştir: "Martı"nın "melodrara" olmadığını belirlemek için. Ancak, oyundaki "güldürii" dozunu iki vazgeçilmez öğeyle de dengelemiştir. Oyundaki kişiler adına, yaşanan "tarihsel" zaman içinde "düşünen" ve' "değerlendiren" Dr. Dorn'un (Çehov'un kendisi) "sevecen", "akılcı" yaklaşımıyla ve oyun kişilerinin "açmazlan" içinde çok belirgin biçimde yaşadıkları "buzün"le... Yönetmen Yücel Erten, sanınm iki nedenle bu iki öğeyi yorumuna katmamış. önce, yerli yapımlarda genellikle "melodnun" yazan olarak değerlendirilen Çehov'u "güldürii" yazan olarak işleme kaygısıyla; bir de günümüz burjuva dünyasımn onlarca TV dizisinde izlediğimiz gibi parayla elde edilebilecek her şeye ulaşabildikleri için amaçlannı ve değerlerini yitirmiş, bunalan, budalaca aşk ilişkileri kuran, mutsuz evlilikler yapan, "intihar" eden, anlamsız insanlarina "alaya bir tepki getirmek" için. Boyun egmeyen Çehov Ancak Çehov, Erten'in yorumuna boyun eğmemiş. Oyuncu seçiminde Çehov'un öngördüğü ölçülere bağh kaünmasına, oyun kişilerinin bir bölumünün Çehov'un algılamadığı biçimde algılanıp yorumlanmış olmasına, Treplev'in kendini vurmasıyla noktalanan bunalımı doğrultusunda gitgide daralan sahne uzakarşın, oyun ne tam bir guldüru olabilmiş, ne de Çehov'un "parasız" insanları, Erten'in amaçladığı, günümüze yönelik eleştiriyi dile getirebilmiştir. Ancak, oyunun derin anlamını beIirleyen tüm öğeler de sahnedeki aşın "hareketlilik" içinde yitip gitmiş, sonuç olarak ortaya Çehov'un dediğini de, Yücel Erten'in demek istediğini de anlatmayan bir yapım çıkmıştır. HIZLI GAZETECİ mcDET ŞEN BıZYERPEPBfl PEMEK U » VEKIU DBMEKTİB . UEW O 9UY6ULU ÇOCUK;5'ZİN Dt&IL KÜÇÜKKEN BUNYES» BıRHZ MACİM . BıPAK VETİŞS)N ÇOCU*T ; kTÖTU Mu " 5'ZLER DE BOYiE YET'ŞMtDİNİZ M' *? "BOYMÜZ KULH& 5EKJ OYLE mının önemli sayümamasına Nurettin Ozkönü'nün, birinci bölümdeki gerçeği dekor anlayışıyla çelişen ve "mekanizması" iyi çalışmayan ikinci bölüm dekoru, Serpil Tezcan'ın, daha çok oyun kişilerini süsleme amacı güttüğü izlenimini veren ve tüm ÇÎZGİLİK KÂMtL MASARACI kadın oyun kişilerini "yüdız" Arkadina'dan daha "şık"kılan giysi ve saç düzeni, görselişitsel düzeyde oyalayıcı olabilen önemli sorunları arasında yer alıyor. Başta Trigorin'i canlandıran Haluk Kurdoğlu olmak üzere, oyunculann çoğunun emeği yanhş değerleniyor bu "yeni" yorum içinde. (Mustafa Yalçın ise Dorn'u baştan sona yanlış oynuyor.) Sorin'de Kemal Bekir, Samrayev'de Muhammer Esi, gereğinden çokça "entelektüel" görünmekle birlikte Medvedenko^ da Zekai Müftüoglu Çehov'un özgün kişilerine yatkm bir oyunKEMAL GÖKHAN culuk sergiliyorlar. Zohal Olcay ise Nina'da son bölümdeki yan•keadirn'ıze zaman ayı(?a hş, yadırgatıcı giyimine ve saç biçimine karşm Çehov'u soluk soluğa yaşatan bir yorum sunuyor. Çalışmalarına saygı duyduğumuz, duyarh usta yönetmen Erten'in "Martı" çalışmasını, ortaya konan bunca emeğe karşın istenen sonuca ulaşmamış bir "deneme" olarak değerlendirmek durumundayız. AĞAÇ YAŞKEN EGİLİR 8. Akdeniz Sineması Şenliği'nden notlar Mehmet Gtiler, yenî bir ödülaldı tSTANBUL, (ANKA) Çahşmalarmı Federal Almanya'nın Kassel kentinde sürdüren ressam Mehmet Gnler, Uluslararası Frechen Grafik Trienali'nde (üç yılda bir yapüan) ödül ve madalya aldı. Bu yıl sekizincisi düzenlenen Frechen Grafik Trienah'ne 54 ülkeden 1056 sanatçı başvurdu. Bu sanatçılardan 338'inin 531 yapıtı sergilenmeye değer görüldü. Avusturyah, Federal Alman, Belçikalı, Polonyah, Demokratik Alman ve îsviçreli uzmanlardan oluşan seçici kurul, Mehmet Güler'in çahşmalannı ödül ve madalyaya değer buldu. Türkiye'de ve uluslararası yanşmalarda bugüne kadar otuzdan fazla ödül alan Mehmet Güler, son çalışmalannı geçen ekim ayı içinde Istanbul'da sergilemişti. Ifeni vitrin Montpellier TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARKAN 11 Kasım Montpellier, tam bin bir yıllık bir geçmişi olan bu sevimli kent, Akdeniz sinemasımn Fransa'daki kaçımlmaz buluşma yeri olmuş durumda. Nice şenliği kıskandıracak bir çağnlt listesi var Montpellier Şenliği'nin: Yusuf Şahin, Muhammed LaktarHamina, Ettore Scola, Francesco Rosi, Marcello Mastroianni. MEHMET BASUTÇU MONTPELLİER Montpellier Şenliği, biçimsel süslerden annmış bir ortamda, seyirciyle yönetmenin karşılaşmasını sağlayan yapısıyla sinemateklerin coşkulu geleneğini sürdürmesini bilen, canh bir şenlik... Temelleri, kentte etkinlik gösteren Jean Vigo Sinema Kulübü'nün çabalanyla atılmış. Yedi yıldan bu yana giderek gelişmesi de yine aynı ekibin, sinema tutkunu bir avuç kişinin, Akdeniz ınsanının sıcakhğıyla, amatör bir heyecanın itici gucünü harmanlayan coşkulu çabasının sonucu: Tam bin bir yıllık bir geçmişi olan bu sevimli kent, Akdeniz sinemasımn Fransa'daki kaçımlmaz buluşma yeri olmuş durumda... 19821984 yülan arasında Korsika Adası'nda, Bastia'da düzenlenen "Akdeniz Filmleri Şenliği", sanatsal kaygılardan, sinema sevgisinden uzaklaşarak, birtakım kişisel çıkarlara hizmet etmeye, baa politik oyunlann aleti ohnaya yönelindiği için kendi kendini öldürünce, Montpellier'nin yolu iyice açılmıştı. îrili ufaklı tüm eksikliklere ve sorunlara karşın, nedir Montpellier Şenliği'ni başarılı ve sevimli kılan? Bu sorunun birçok yanıtı var: Bir ülkenin, bir yönetmenin ya da ünlü bir oyuncunun filmlerinden oluşan toplu gösteriler, bir tema çevresinde toplanan Akdeniz sineması örnekleri, değişik konulann tartışıldığı açıkoturumlar, bu tartışma ortamın OSMANUDEnET/SAVASA 6/RJYORL 131A'TE BU6ÛU,OSMİAHU OBVLETt, Z'• OÛNYA SAi/AÇl 6İÜ0İ AğueTOSAYf BAŞLARINPA.ltLİ ALMAN SAVAÇ GBMİClC<^OES£M VE BREUAU),A#OEUİZ'D£ İHGtUZ SAVAŞ GEMlLeHıUtH 7X/aS'Uu£A/ OienJLMAK IÇİM OSHAANU ICARASULA&JfJA SieMJÇTİ. PURUM, inlAF OEVL£TLBKJNC£ PRDTBSm SÛİÜNCE, &EM/LS&N S47W AUAI&I& V£ POUANkAAYA &inu>f6l AÇIKlA/JMfŞTI'. AOLARIPA "YAVUZ'\fe'UlDİLÜ*OIASAK PEĞffTYSİLM/ŞTİ AUİRAL SOUCHOU ZOAÂimiStNDAja 6EMILEG, &£ £ÜeE SCNgA ÜUS ÜMAMLAZlNf 80MS»L4riAKAfOSUAN Ll OEVLSn SAUAÇA GIZMEK OUÜUMUNP/I KALUIfTI. BAZl OEVLET AOAtALARltJIN KARŞl OLMASINA /&£Ş/AJ, iKnpARDAKJ iTTffiAr VE TE/SAKKi nutaıueri, Ö2.BLUOM DE EMt&e PAŞA, S4UAÇ7* ALMANLARIH YAUINDA YE/S ALMAK. Ü 50 YIL ÖNCE CUMHURİYET Şam Türkleri Şam Türklerinin bu senekı SENLÎĞİN KONUKLARI Türk yönetmenlerden Bofer ve Nati Çöl Cumhuriyet bayramımızda, Türk geçen 'tn çağnh obnalarma karşm katüanuubklan şenüğin koruüüan arasında hava şehidlerinin MarceUo Mastroianni ve Yunanh yönetmen Theo Anghelopoulos da vardı. kabirlehne çelenk koyduklarını ve bu vesile ile da ileri sürülen görüşleri ve çağ la birlikte yine sinemadan merasim yaptıklarını Fakat bu vaka, bu fikir tekrar konuşuyorlar... nh sanatçılarla yapılan konuşyazmıştık. Mahallinden verilen uyanmış ve tayyare cemiyeti maları içeren kalın bir derginin Türk sinemasına son yıllarda malumata gore Şam piyangosu, Karahisar maden (Actes des Rencontres de Mont hep yer veren ve Atıf Yümaz mıntıkasında aslen Turk olup suyu ajam Şani Dürrı Öterin ın, Ali Özgentürk'ün filmlerini pellier) şenlik sonrası yayımlanBüyük Harbden sonra daveti uzerine birkaç toplaniı daha önce programlamış olan dığında, ilginç ve yararh bir kaySuriyede kalmak yapılmış, Türk Fıkarasever "Montpellier Şenliği", bu guz nak belge oluşturması, ödül verKurumu adile bir teşekkül mecburiyetınde olanlarla genç kuşak Türk sinemasının ba bilehare Turk tabıyetine giren meye kalkmak gibi bir ahmaklıvucude getirilmesine karar şarılı yönetmenlerinden Tevfık ğın tuzağına düşülmemesi ve yuverilerek nizamnamesinin ana Arablar ve Türk tabiyetHe Baser'le Nesli Çölgecen'in yapıt Suriyeye gelen Turklerin sayısı hatları tesbit edilmiştir. karıda değindiğimiz gibi, sinema lanm seçmişti. Ancak, "40 Metyaratıalarıyla filmlerini izlemeon binlerce kişiyi geçtiğı halde Bu kurum, dul kadınlara, rekare Almanya", aynı tarihlerye gelenler arasında sağlam ve de yapılan "Chicago Şenliği"ne yapıcı bir diyalog ortammın yakatıldığı için Başer gelemiyordu. ratıhruş olması... Üstelik, bu son "Ziiğürt Ağa"nın ise kopyası gelnokta üzerinde biraz duracak miş, ama Çölgeçen, bilemediğiolursak, "büyük" geçinen nice şenh'ği kıskançhktan kıvrandıra miz bir nedenle kendisine iletilen çağnya olumsuz yanıt vermek cak bir çağnlılar listesi çıkıyor 500.000 ADET OLUKLU KARTON zorunda kalmıştı. Türk yönetkarşımıza: KUTU SATINALINACAKTIR menlerinin, bir daha kolay kolay izleme olanağı bulamayacaklan 1 Kuruluşumuz ihtiyacı olarak 500.000 adet oluklu karton kutu Yusuf Şahin, Muhammed düzeyli filmleri gorerek meslekusulu ile satınalınacaktır. LaktarHamina, Ettore Scola, taşlanyla ilişkiler kurabilecekleri 2 Bu işe ait şartnameler, Francesco Rosi, Damiano Damibu tür buluşma merkezlerine, asa) Çay tşletmeleri Genel Mudurluğu, Satınalma Müdürlüğu/RİZE, ani, Giuseppe Ferrara, Theo Anhnda koşa koşa gelmek istedikb) Çay Pak. Fab. Müdurluğü, Buyukdere / İSTANBUL, gelopulos gibi yönetmenler, c) Bölge Stok ve Satış Mudurluğu, Gumrük ve Tekel Bakanlığı E lerinden kuşkumuz yok. Öyle ya, Marcello Mastroianni, Angela binası 7. Kat Opera / ANKARA adreslerinden ücretsiz temin edileyıllardır sinemateksiz kalmış, siMolina gibi oyuncular ve değişik bilir. nematekleri olmayan çağdaş bir Akdeniz ülkelerinden gelen ga3 lhaleye iştirak eımek isteyenlerin şartname esaslan dahilinde haülke olur mu? susuzluklannı, zeteciler, 31 ekim 9 kasım tarihnrlayacaklan teklıf mekruplannı en geç 18.11.1986 gunü saat 17.00'ye ancak Istanbul Sinema Günleri'nleri arasında, bir iki günlüğüne kadar Çay Işletmeleri Genel Mudurluğu, Satınalma Mudurluğu / RÎde ya elçiliklerin kultürel etde olsa, şenliğin konuğu oluyorZE adresinde bulunacak şekilde iaddı taahhutlu olarak göndermeleri kinlikleri kapsamında gösteri gerekmektedir. lar. Film sonlannda, açıkotuprogramlannda, bir ölçüde de vi4 Postada oluşacak gecikmeler ve telgrafla yapılacak mUracaatrumlarda, merakh seyircilerle budeo ve TV'de gideren sanatçılar lar kabul edilmez. luşup tartışıyor, küçük lokantaiçin, bu tür en küçük bir olanak 5 Kuruluşumuz 2886 sayılı yasa>a bağlı olmayıp, ıhaleyi yapıp lardaki gürültülü yemek masalablle önemli sayılmaz mı? yapmamakta, kısmen ve dilediğine yapmakta serbesttir. n çevresinde de, diğer çağrılılarşimdiye kadar bunlar tarafından bir hayır cemiyeti teşkil olunmamış ve bazı zevatın vaktile yaptığı teşebbüsler güçlüklerle karşılaşmıştır. 11 Kasım 1936 ihtiyarlara, öksüzlere ve garib düşenlere yardım edecek ve Kızılay, Çocuk Esirgeme, Fakir Çocukları Okutma gibi şubelere ayrılacaktır. Kurumun meydana gelmesi için görüşmelere ve konuşmalara devam olunmaktadır. Sırf insani yardım gayesi ile kurulmak istenen kurumda, ne Arabistan ve ne de diğer memleketlerin siyasetile uğraşılmamak için kuvvetli maddeler konulmuştur. Kurum teşkilah tamamlamnca, Suriye hükümetinden resmi ruhsat alınacak ve bilahere bu 19361986 hususta daha tafsılatlı malumat verilecektir. Eskişehir hattı Eskişehirle îstanbut arasında gunde 20 tren işlemekte olduğu için Nafıa Vekaleti bu hattı ikileştirmek niyetindedir. Vekaletin düşundüğüne göre mevcud demiryolu çift hat haline konulacak, yahut ta buradan Kızılcahamam yolile BoluDüzce, Adapazarı üzerinden geçmek suretile ikinci bir hat yapılacaktır. Otto Herbert Hajek Sergisi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Mimari düzenlemelere estetik boyutlar kazandırma akımının öncülerinden Otto Herbert Hajek'in yapıtlan, Ankara Alman Kultür Merkezi'nde sergileniyor. Çek asıllı Alman sanatçı Hajek'in "mekân işaretleri"nin fotoğraflan ve sanatçıntn serigraflanndan oluşan sergi 20 kasıma kadar açık kalacak. Hajek'in sergisî, aynca 2428 kasım günleri arasında ODTÜ Mimarhk Fakültesi'nde de izlenebilecek. Hajek, 28 kasım cuma günü ODTÜ'de "Yaşam, Kent ve Sanat" konulu bir de konferans verecek. 1927 yılında Çekoslovakya'da doğan Otto Herbert Hajek, öğrenimini Almanya'mn Stuttgart kentinde tamamladıktan sonra heykeltıraşlığa başladı. Berlin'de gerçekleştirdiği bir amt heykel ile "bir anıtın sanatsal niteliği açısından da inandıncı oiabUecegini" kanıtlayan Hajek, genç Alman hevkel sanatçılan arasında simge naline geldı. ÇAY İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ RİZE rtur turızm sunar KARTALKAYA KARTAL OTEL YILBAŞI REZERVASYONLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR Barbaro<. Bulvan, 35 Be^iklaşİST. Tel: 158 49 27 161 10 74 • 161 82 26 Kadıko> Tel: 336 16 60 Bolu Tel: (4611) 3572 SICAK YUVANIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle