15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 25 EYLÜL 1985 ROMA DURUŞMASI İstanbul Haber Servisi TİKKO7 davasının ilk oturumunda duruşma inzibatını bozdukları gerekçesiyle salondan çı. kanlan 8 sanık 2O'şer gün, 3 sanık 10'ar gün hücre hapsi cezasına carptırıldılar. 2 numaraiı asken mahkeme de görülen, biri hakkında idam cezası istenen 23 sanıkb TİKKO7 davasının 20 eylül ' günlü ilk oturumunda tutuklu . sanıklardan bazılan konuşmak .istemisler, ancak kendilerine söz ^verilmemesi üzerine çıkan tartış.'ma sonucunda güvenlik görevlilerince salondan çıkanlmışlardı. Mahkeme, slogan atan, salondan çıkanlırken de slogan atma" ya devam eden sanıklardan Flkret Anker, Şahin Karataş, Tunc*y Çankcıoglu, Yusuf Babayigjt, Dyas Yer, Lütfü Bahçeci, Höseyin Aktan ve Polat tyit 1 hakkında 20'ser gün, Melahat Tuncer, Meryem ÇankçıogJu, Zehra Çakmak hakkında 10'ar gün hücre hapsi cezası verdı. Duruşmadan çıkaruan 11 saruğa hücre cezası Okulların zili 30 eylülde çalacak Erteleme yok! B a k a n Emiroglu: Ertelemenin gereği yok. Bazı belli okullarda olabilecek sıkıntılar giderilir. Bu bakımdan bütün sistemi ilgilendiren bir ertelemeyi uygun görmüyorum. ANKARA, (Cumhuriyet Bıirosu) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroglu, ilk ve orta dereceli okullann zamanında açılacağını söyledi. Emiroglu, "Açüışın ertelenmesi söz konusu degll. Bazı büyük şehirlerimizdeki okullarda sıkuıtı olabilir, ama bu da zaman içinde çöziilür" dedi. Emiroglu, ANAP Meclis Grubu toplantısından çıkarken, bu konuda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Bakan bugun bir basm toplantısı düzenleyeceğini belirterek, şunlan söyledi: "Oknllar gününde açüacak. Tarihi ertelemenin geregi yok. Ufak tefek sıkıntılar olursa, onlar kendi bünyesi içinde halledilir. Açılışı bir hafta ertelemek, açılışta belirecek bazı ufak tefek intibak meselelerini de yine erteleme anlamına gelir. Buna gerek yok. Bazı belli okullarda olabilecek sıkıntılar giderilir. Bu bak ı m d a n bütün sistemi ilgilendin'n bir ertelemeyi nygun gör müyonım" Millı Egıtim Gençlik ye Spor Bakanı Emiroglu, önceki aksam bakanük üst düzey yetkililerini toplayarak "ek tatil konusunda" görüşlerini almış, toplantı sonucunda okullann zamanında açılması yolunda görüş oluşmuştu. Bakan Emiroglu, toplantının ardından üç büyük kentte sıkıntı olup olmayacağınm saptanması için Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürleri'nden görüş istendiğini de belirtmişti. Sağlanan bilgilere göre " Ü ç büyük kentte bazı ufak tefek sıkıntılar olsa dahi bunlann bir hafta sürcde kendi içinde cözüleceği, bunun için hazuianan programın bozulmasının bir anlamı olmadıgı" görüşunde bakanhk yetkililerince birleşildi. Bakanüğın ertelememe nedenlerinden biri olarak da verilecek "ek tatilin" bütün sistemi etkileyeceğinin anlaşılması gösterildi.öte yandan yeni ders kitaplarının bazılannın basımı sürürken, sınav sonuçlannın belli olmasının da okullann açıldığı hafta içine kalmasının kanşıklığa yol açacağı ifade edildi. öğretmenler sınav sonuçlarını okullann açıldığı gün olan 30 eylülde ilan etseler bile geçen ve kalanlara göre yine sınıflar oluşturmanın zor olacağı belirtilerek sınıfların oluşturulmasının en az bir hafta alacağı da öne sürüldü. Yine bazı kitaplann basımının sürmesi öğrencilerin 30 eylülde okullara "kitapsız" olarak başlamalanna yol açarken, bazı okullann bakanhkça çıkartılan genelge uyannca halen okutacaklan kitaplan seçmedikleri öğrenildi. Savcı Marini: Süahlarla ilgili ifadeler çetişküi ve eski Nazi Hont Grfllnıaier'den alındığı biliniyor. Kendisine Abdullah Çatlı'nın ifadelerinin hatırlatılması üzerine Ağca Italyanca "O bnraya duraşmayı kansbnnak için geldi" diye bağırdı. Mehmet Ali Ağca, sorgulama sırasmda, silahlann alınması için Çatlı'ya îsviçre'den para yolladıgıru da öne sürdü. Yargıçın "Parayı nereden buldun" sorusuna Ağca gülümseyerek, "Bekir Ç«lenk aracılıgı ile Bulgartardan" karşılığını verdi. YALÇIN ÖZBEY Geçen hafta Roma'da ifade veren ve F. Almanya'nın Bochum keniinde sahte belge düzenlemek ve zimmetine para geçirmek suçlanndan hapis cezasını çeken Yalçın özbey yeniden tutuklandı .Geçen mart ayında 9 ay hapis cezasına çarptırılan özbey, pazartesi günü "lyi hali dolayısıyla" serbest bırakılacaktı. Ancak Bochum Savcıhgı, sahte belge düzenlemek ve yalan ifade vermek suclanndan Özbeyin tutuklanmasını istedi. i Sinemanın arka plana itUdiği 22. y FestivaU'nde olumA n t a ı y a Fiim suzluklar ilginç boyutlara ulaşıyor. İkinci güniin gecesinde ikinci kez sahneye çıkan Seıen Aksu, programtnı uygularken TRT çekimini engelledi. "Ben TRT'ye çekime gelmedim. Halkıma söylemek istiyorum"deyinceEgemen Bostancı, kameramarun aygulannı toplayıp, sahneyi terk etmestni istedi. Kameraman Afyonoğlu, kendisinin devlet memuru olarak görevli bulunduğunu, çekim alanını terk etmesinin mümkün olmadığını söyleyince aralannda tartışma çıkn. Festivalin ikinci gününde Seçici Kuntl Feyzi Tuna 'nın ' 'Bir Kadın Bir Hayat" ve Umit Efekan 'm "Fırtına Gonüller" adlı Jîlmlerini seyretti. Antalya Altın Portakal Film Yanpnası'nda Seçici Kurul bugün "Fıdan" ve "Bekçi" adh filmleri hleyecek. Yeniden yargılanan Doç. Yalçın Küçük, 27 sayfalık dilekçe verdi 2 bölücü ölü ele geçirildî 'Biiirkişüerin düzeyi yetersiz' mezer tarafından yapılan inceleme sonucunda kitapta suç oluşmadığmın büdirildigi ve askeri savcmm da esas hakkındaki görüşünde beraat kararı istediği vurgulandı. Ancak mahkemenin 8 yıl ağır hapis cezası verdiği, Askeri Yargıtay 5. Dairesi'nce karann esastan bozulması, mahkemenin kararında ısrar etmesi üzerine dosyanın Yargıtay Daireler Kurulu'na gittiği ve burada da karann bozularak Küçük'ün TCY'mn 142/4. maddesi geregınce yargılanması gerektiğinin bildirildiği açıklandı. Avukatlar yeni başlayan yargılamada tekrar bir bilirkişi heyetinin seçildigini, ancak bu seçimin usulsüz yapıldığım ve bu bilirkişiler tarafından verilen raporda ise kitabın suçlandığını vurgulayarak raporu kabul etmediklerini, bu rapora itibar edilmemesi gerektiğini söylediler. Daha sonra söz alan Küçük, raporun üniversite öğretim üyeleri tarafından yazılrruş olduğundan kusku duyduğunu, dUpedüz tahrifata dayandığuıı belirterek, "Üç bUirkişiden en azından ikisinin benim yalgmamı deferiendirebilecek ve sosyalizm ile komünizmi, demokrasiyle dikutöringii birbirinden ayırabüecek bir birikime ve uzmanüga safaip oimadıklan kesindir" dedi. 27 sayfahk dilekçesınde Küçük, raporda yer alan bölümleri tek tek üıceleyerek çeliskileri, yanüşhklan anlattı. Raporun taraflı olduğuna da değiiıen Küçük, şunlan söyledi: "Bu incelemeyi yalnızca degerii mahkeroenizin karannı kolaylaştırmak için degil, aynı zamanda Tiirk iiniveratelerinin içine hUdigi özensiz, büimsel düzeyi giderek dö^üriüen yapısuu da göstermek icm yapıyorum. Türkiye'de bugün Turk nniversiteler sistemine indirilen darbe ile Tiirk üoiversiteteriniıı nasıl bilimsd objektiviteyi bir kenara atan acık çarpıtmalann sonnç ve sorunlanndan hiç çekinmeyen, ögrencilerin ve tarihin olumsuz degerteadirmeteri karşısuıda pervasız, bilimsel tntarlüıgı ötçüt almak yerine Dogramacı kurullannın ödullendirmelerini tek kılavuz sayan bir yapıya getirilmiş oldngunu da göstenniş olacagını." Raporu kabul etmediğini açıklayan Küçük şunlan söyledi: "Suçlanan çalışmam hiçbir biçimde komunizm ile ilgili değildir. Türkiye ile UgUidir. Bu çalısmaya bazı çevrelerin kızması ve hatta kin beslemesi için nedenler oldugunu kabul ediyorum. Ancak kızgınlık benim cezalandınlmam için yeterii olamıyor. Bu nedenle komunizme övgü suçlaması ve kılıfı bulmak Uleniyor" . DİYARBAKIR, (ajı.) ,in Şırnak Uçesınde arama çahşmalannı sürdüren güvenlik kuvvetleriyle catışmaya giren biri kadın, iki bölücü çete mensubu ölü olarak de geçirildi. Yedinci Koktrdu ve Diyarbakır, Hakkâri, Maıdin, Siirt, Şanlıurfa ve Van illeri Sıkıyönetim Ko' mutanhğı Basın ve Halkla llişkiler Şubesi'nden konuyla ilgili ola rak yapılan açıklama şöyle: " Bolge halkından zoria yiyecek aMıldan, para (opladıklan ve halkj yasa dısı eylemlere teşvik ettikleri anlaşılan bir grup bölücü çete mensubuna karşı güvenlik kuyvetlerince Siirt Ui Şırnak ilçesnin dagbk kesuninde bir seri pusu kurulmuş, 22 Eylul 1985 gecesi pusu.va dusen bölücü çete raensuplanyla güvenlik kuvvetleri arasında çıkan çaüşmada Elazıg nüfusuna kayıtlı Nahicle Kahraman üeKahramanmaraşnufusuna kayıtlı Fazlı Öz adlı çete mensuplan silahlanyla birlikte olü olarak eie gecirilmıstir." **B/r Yeni Cumhuriyet İçin" adh kiîabında komünizmi övdüğü gerekçesi ile yargılanan Doç. Yalçın Küçük hakkındaki karar 3 Ekim 1985 günü verilecek. tsunbul Haber Servisi "Bir Yeni Cumhuriyet tçin" adh kitabında komünizmi övdüğü gerekçesiyle yargılanan Doç. Dr. Yatçııı Küçuk hakkında tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaraiı Askeri Mahkemesi'nde görülen davada karar 3 ekim 1985 günü verilecek. Yalçın Küçük ile avukatlar Levent Akyüz ve Gülçin Çaylıgil'in katüdıklan dunkü oturumda Prof. Dr. Erol Cihan, Doç. Dr. Bener Karakartal ve Doç. Dr. Tevfik Ertüzün tarafından hazırlanan bilirkişi raporu değerlendirildi. Avukatlar tarafından mahkemeye verilen 11 sayfalık dilekçede Yalçın Küçük hakkında ilk soruşturma açıldığında bilirkişi olarak Prof. Sulhi Dönmezer'in seçildiği, Dön ROMA/BOCHUM, («JL) Papa suikasti duruşmasında, Mehmet Ali Ağca'nın olay sırasında kullandığı silahın nereden geldiği konusunda çeUşkili ifadeler ortaya çıktı. Ağca önceki ifadesinde mart 1981'de Viyana'da Avusturyalı bir satıcıdan birbirine benzeyen 4 silah aldığını belirtmişti. Tanıkhk yapan Abdullah Çaüı ise, Viyana'dan kendisinın iki silah aldığını ve birini Ağca'ya verdiğini ısrarla tekrarlamıştı. Savcı Antonio Maıini'nin dunkü durusmada çeliskiye dikkat çekip birbiri ardına sorular sorması üzerine Ağca, "Haöriamıyorum. Süahlan almaya gidiyorduk, ama ben bir yerde bekledim, Oral ÇeUk de silahlan bir Avnsturyahdan aldığını anlattı" dedi. Abdullah Vatlı ise ifadesinde, kendisi ile silah satıcısı arasında teması sağlayan Türk'ün ifadesinin alınabileceğini ve sözlerinin böylece doğrulanabüeceğini söylemişti. Papaya karşı kullarulan silahın, Avusturyalı silah kaçakçısı İznür TKP davasuıda 3 sanığa 59er yd 6 ay İZMİR, (THA) Ege Ordu Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan 4 sanıklı Izmir TKP davası sonuçlandı. Askeri Mahkeme, sanıklardan Yümaz Murat BUican, Kemal Fidan ile Halit Toprak'a 5'er yıl 6'şar ay 20'ser gün ağır hapis cezası verdi. Sanıklardan Feridun Öztürk ise delil yetersızliğinden beraat etti. İZMİT, (Camhurryet) Karamürsel Lisesi'nde okul idaresinin büyük hatası sonucu karnelerin yanlış düzenlendiği belirlendi. Kazım Erdogan adındaki bir öğrenci velisinin Karamürsel Kaymakamhğına başvurusu üzerine, müfettişlerin yaptığı inceleme sonucu bu buyük yanlışhk ortaya çıktı. Yanlış düzenleme sonucu 16 öğrenci bütünlemeye kaldıklan halde karneierinde gecti gösterildi. Bütünleme sınavlanna giremeyen bu öğrencilerin dunımlannın Bakanhk'tan gelecek yaruta göre belirleneceği bildirildi. Karamürsel Kaymakamı Öz Bütünlemeye kalan öğrencîlere sınıf geçirildi KaramürseVde karne skandalı den Gökalp, konuyla ilgili acıklamasında Karamürsel Lisesindeki yanlışlığı doğruiadı. Okul Müdüru Nadir Ataman, karneler dağıtıldığı tarihte kendisinin raporlu oldugunu söylerken. Müdür Yardımcısı Ahmet Avcı da ikinci kanaat döneminde 900 öğrencinin karnesinin ellerinden gectiğini belirterek, şunlan söyledi: "6 karnede notfauin yanına bütünleme ibaresi yazılmamış, biz karneleri doManhık. Kontroi için başmüdür muavinine verdik. O, kontroi etmeden dağıtın dedi. Biz de idare olarak karneleri dağırük." Haberleşme alanında kişisel, ulusal ya da evrensel boyutta, elbette, sorunlarımız vardır. Ama, haberleşme geleceğimize güvenle bakmak için çok sağlam bir altyapımrz vardır. Teletaş vardır. Teletaş, bir bilincin ürünüdür. 1965 yılında kurulan küçük bir laboratuvardan bugüne kadar atılan her adım, daha iyi haberleşen bir Türkiye içindir. Teletaş'ın amacı, elektronık telekomünikasyonun bütününde faaliyet göstermektir. Bu yolda yürütülen çalışmalarımız sonucunda, "Türkiyede Teletaş'sız haberleşme olmaz" amacımız gerçekleştirilecektır Sayısal santrallar, çeşıtli telefon makinaları, fiber optik kablo ve hat teçhizatı, kırsal radyolink sıstemleri, sayısal radyolink sistemlerı, kısa sürede varılacak hedeflerimizdir. Türkiye'nin haberleşme geleceğine. umut ve iyimserlikle bakmaya hakkı vardır. TeJetaş'ın kimliği, niteliği ve Türfciye'nin iletişim geleceği: Türkiye, haberleşme alanında da gelişmeye adanmış ülkedır. Bu gelişmeyi, PTT yönlendirır. 1965'de PTT bünyesınde kurulan küçük, ama çok etkin bir araştırma geliştirme laboratuvarı "PTT Arla", 1983'ten itibaren, 2 Ümraniye'de yaklaşık 30.000 m kapalı alana ve günümüzün en ılerı elektronık haberleşme teknolojisine sahip bir özel kesim anonim şirketine dönüşmüştür. Çagdaş sevk ve idareden yararlanan, yepyeni bir şirket doğmuştur: Teletaş. Halen, PTT'nin kullandığı telefon ve telgraf "çoklayıcı" elektronik cıhazlarının hemen hemen tamamı Teletaş ürünüdür. Ayrıca, Teletaş ürünleri, başta, Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere, TCDD, THY. Emniyet Genel MüdürlüQü gıbi, kamu kuruluşları tarafından da kullanılmaktadır. Teletaş, 200'ü elektronik mühendisi olmak üzere, 1300'ü aşkın değerli çalışanıyla, "anahtar teslımi" telekomünikasyon projelerini gerçekleştırmeye hazırdır. TELETAŞ TELEKOMÜNİKASYON ENDÜSTRİ TİCARET A.Ş. "Teletaş'sız haberleşme olmaz"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle