Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cımhurijci Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şırkeü adına Is.anbul Haberlcrı Reha Oz, Dış Haberler Ergnn Bakı, Ekonomı Osmaa Ul»g*>, Kultür Vadir Nadi, • Genel Yayın Mudunl Hasan Cemal, Müessese Müdürü: Emi Aydu Eneç, Magazın Vılçin Prl^cn, Spor Danısmanı Abdalkntir Y K d n u , DBzelüne: ne l şaklıgıl. >.azı I>lerı Muduru: Okav Gooensin, # Haber Merkezı Mu Rrfik Dnrlnf, Arajnrma Şaftıı AJpay, (ş Scndıka Şakru Kelmci Haber Araştınna: duru: Yaifin Ba>er. Sayfa Duzenı Yoneımenı Ali Acar, 9 Tentsılcıler: AN Lfuk GııMeaUr, • Koordıoaıör: A k n d Korabaa, • Malı tşler E n l Erknt, llan: Ziya KARA ValçnıDofaB.IZMIR HikmttÇetinkıya, ADANArMehmetMe Halkla tlışkıler GiMcfta Ko*ar, Idare. HUMY» Gntt, Işktmc: S a d u S ö u c t Su5a/ı ve y«yflrt. Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A Ş. Tilrk Ocafı Cad. 39/41 Cağaloğlu Istanbul, PK 246lstanbul, Tel: 526 1000 (9hat), Telex: 22246 • Bürotar Aakara: Zıya GökaJp Bulvarı Inkılap Sokak No 19/4 Tel. 33 II 4147, Tel«: 42344 • İ z a i n Halıt Ziya Bulvarı No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adaaa: Çakmak Cad No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telcı: 62155. TAKVİM 25 Eylül 1985 lmsak: 5.22 Güneş: 6.47 öğie: 13.01 İkındi: 16.23 Akşam: 19.04 Yatsı: 20.25 F. Abnaıı hüküıııeti muhalefete karşı Türkiye'yi savundu Fm Alman hükümeti, Sosyal Demokrat Parti'nin yazıh sorusuna verdiği yanıtta, "Merkeziyetçilik ve milliyetçilik, modern Türkiye'nin Atatürk'ten sonraki temel ükeleridir" dedi. BONN, («JL) Federal Alman hükümetinin, muhalefetteki SDP (Sosyal Demokrat Parti) grubunun yaah sorusuna verdiği uzun yanıtta, "MerkeziyetçiUk ve miüiyetçilik, modern Törkiye'nin Atatürk'ten sonraki lemel ilketeridir" denildi. SDP'nin soru önergesinde, Türkiye'de "aztnhklann hayat fartian ve haldan" üzerinde durulmuştu. Federal Dışişleri Bakanlığj tarafından soru önergesint verilen yanıtta Türk Anayasası ve Lozan anlaşmasına göre, Türkiye'de "Kürt asıllı Tiirklerin" azınlık hakları bulunmadıgı, bununla birlikte kendisini resmen Kiirt olarak niteleyenlerin sırf bu yüzden kovuşturmaya ujijanıadığı anlatıldı. özal hükümetinin, batı bölgesiyle doğu ve güneydoğu illerinde tarih içinde ortaya çıkan farklan gidermek için o bölgelerde kalkınmayı teşvik amacıyla kar<uiar aldığı belirtilen yanıtta, •vuıcak hukametin ettudeld olanaklar ülkenin genel ekonomik durumu açısından sınırtıdır" denildi. Haklannda takibat yapılan ve dava açüanlann "bölücü teröristler oldaklan" kaydedilen yanıtta saldın ve çatışmalarda saldırganlar ve güvenlik güçleriyle sivil halktan ölenler bulunduğu bildirildi. Alman hükümeti "Bu kttçtk aşın gruplan (Turk Kun leri) Ue aynı kabul etmek eibette yanlış otur" dedi. VE ERMENİLER Yanıtta Türkiye'de 40 bini Istanbul'da olmak üzere 50 bin Ermeni bulunduğu, Alman Dışişleri Bakanlığı'nın elinde bugün Türkiye'de yaşayan Ennenilere karşı önlem aündığına iüşkin bir bilgi mevcut olmadı&ı açıklandı. Ermenilerin Lozan anlaşmasıyla tanıtan gayri Müslim azınlık" oldukları ve bu sıfatla bazı haklan bulunduğu yanıtta yer aldı. "Fedenü bMkümetin Tflrtdye^ deki Kiirt ve EnnenOerin azınlık haklannın korunmasuu güvenceye almak için ne gibi çabalarda balundugu" seklindekı bir soru ise özetle $öyle yanıtlandı: "Türkiye Cumbariyeti'nin kurulmasından bu yana, muhafazakir oisun, sosyal demokrat olsun bütap Türk hnkiimetleri bir Kiirt milliyetçiliği ve bölücugünun patlaması tehlikesine karşı çok hassas hareket etmektedirler. Hükümeüer bu noktada Turkiye'nin toprak butünliigb yöniınden bir tehlike görmektedirler. Asın Kürtlerin siyasi terör eylemleri Türk hıikiimetlerinin bu gorüsierini de gttçlendirmektedir." Yanıtta ayrıca, Alman hukumetinin Turkiye'deki veya Almanya'daki bir grup lehine nüfuz kullanmasının basan şansı buiunmadığı da, Federal Aiman hükümeti ülkesindeki herhangi bir aanlığın teşvik ediknediği de açıklandı. Bu arada, yanıtta, Ermeniler için "özellikle servel ve tesisleri açısından belirli bir huktıki gıivensizük altındadırlar" şeklindekı bir cümleye yer verildL Ayrıca, Türkiye'nin 1966 tarihli Birleşmiş Milletler Paktı'na katılmadığı, bu nedenle azınlık mensuplannın haklan için Türkiye'de bir yüklenim buiunmadığı anlatıldı. Yaz saati sona eriyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosuj İleri saat uygulaması, Bakanlar Kurulu tarafından alman karar uyannca 27 eylül cumayı 28 eylül cumartesi gü nüne bağlayan gece sona erecek ve saatler 02.00'de bir saat gert ahnacak. Enerjiden tasarruf amacıyla ileri saat uygulamasına 20 Nisan 1985 günü başlanmıştı. öte yandan KKTC'de de 28 eylülde saatler bir saat geri alınacak. Böylece Türkiye'nin 28 eylülde Greenv/ich'ten geçen boylama göre hesaplanan saat sistemiyle arasındaki zaman farkı iki saate inecek. Dil Bayranu kutlanıyor ANKARA, (<UL) Dil Bayramı yartn kutlanacak. Bayram dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 'nda bir toplantı düzenlenecek. Ayrıca Mülkıyelıler Bırliğı 'nde de aynı gün "Düimizin Dunü, Bugünü, Yannı" konulu bir seminer verilecek. Prof. Cevat Geray'ın yöneteceğı seminere, konusmocı olarak yazar Oktay Akbal, şair Cahit Külebi ve Prof. Dr. Şerafettin Turan katılacak. TOPLU MEZARLAR Salgın hastahklan önlemek için, yıkmtüar arasında çürüytn ve tanınmaz hale geten cesetler, mtzarhklarda yan yana açüan çukurlara gömülüp, üstleri kireçle örtülüyor. (Fotoğraflar: AP) Mexico City yuşama döndü Hteksika'nm başkentinde yollar yıkıntılardan temizlenerek trafiğe açıldı. Zarar görmeyen isyerleri tekrar jaaliyete başladı. Yıkıntılar arasından ceset çıkanlmaya devctn ediliyor. MEXİCO CtTY, (AP) Yardun ekiplerinin yıkınulan kaldırma ve ceset leri çıkarma çabalan bütun hızıyla sürerken, Meksika başkentinde yaşam, yavas bir tempoda da olsa yeniden normale dönmeve başladı. Yıkıntılar yüzunden kapanmış yollar trafiğe açıldı. Depremden zarar görmemiş işyerleri de faaliyete geçtiler. Ancak kentin bir bölümünde henüz elektrik kesik ve su akmıyor. Şu anda çabalann yoğunlaştınldığı bir sorun, salgın hastalıklan önlçmek. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı yetkilileri halkı dikkat edilmesi gereken konularda surekli uyanyor, aşı kampanyası da surüyor. Tanınmaz hale gelmiş cesetler ise kireçli toplu mezarIara gömülüyor. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, 3 binin üstünde ölü ve 11 bin yaralı var. 300 bin kişi ise evsiz kalnus durumda. Bunlardan ancak 17 binine hükümetçe kaJabüetekleri bir yer gösterilmiş; geri kalanlann çoğu açık havada çadırlarda yasıyor. Bu arada bazı yağmalama olaylan da görüldü. özellikle yardım ekiplerinde yer alanlann kılığına giren birçok açıkgöz başta kuyumcular, büyuk mağazalar olmak üzere yükte hafif pahada ağır ne buldularsa yagmaladılar. Güvenlik yetkilileri, yağmacılara karşı en sen önlemlerin alınacağıru ve yakalananlann ağır cezaya çarptınlacaklarını biJdirdiler. Deprefnin büyük maddi zarara yol açtığı ve zaten dünyanın en borçlu devletleri arasuıda 96 milyar dolarla birinci sırada yer alan Meksika'nın ekonomik bunalımını daha da derinleştireceği dile getiriliyor. öte yandan, Mexico City'ye üç saatlik bir ziyaret yapan Bayan Reagan, Meksika Devlet Başkam Migad de la Madrid'e Ronald Reagan'ın bir mesajım getirdı. Mesajda ABD Baskanı'ıun Meksika'ya felaketi atlaımakta her türlü yardım ve desteği sağlamaya haâr olduklannı beurttiği bildiriliyor. ABD hükumetinden 1 milyon dolarkk bir çek de getiren Bayan Reagan, Meksika Devlet Başkanının eşiyle birlikte bir hastaneyi ziyaret etti. BasınKamuoyu Sempozynmu tSTANBUL, (UBA) Istanbul Üniversitesı ile Nejat Eczacıbaşı ve Konrad Adenauer vakıflarınca düzenlenen "BasınKamuoyu Sempozyumu" bugün başlıyor. "Türkiye ve federal Almanya'da Basın ve Kamuoyu" konulu sempozyum Istanbul Üntversitesi saionunda yapılacak. Ikinci kanala biryıl kaldı Vnce Ankara, îstanbul ve Izmir'de izlenebilecek olan ikinci kanalda programlar müzik, sanat ve kültür ağırlıklı olacak. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) TV'de ikinci kanahn bajlama tarihi belirlendi: 1 Eylül 1986. Yayın için gerekli teknik aJtyapı ve cihazları biri Japon öteki Bau Alman iki Hrmanın üstlendiği ihalenin anla$ması önümüzdeki günlerde imzalanacak. tkinci kanala ivedilik kazandınlmasına renkli TV aiıcısı satışlarında bu yıl patlama meydana gelrnesi yol açtı. Bu yılın ilk sekiz ayında 800 bin adet renldı TV aiıcısı satıldı. Bu rakamın yıl sonuna dek bir milyon ikiyuzbine çıkması bekleniyor. Böylece yü sonuna dek Turkiye'deki renkli ve siyah beyaz ahcı sayısı on milyona ulaşmış olacak. Bu rakamın dünya ortalamasının çok üzerinde olduğu, kişi başına duşen alıcı sayısı bakımından Avrupa ülkeleri standardına ulaşıldıgı bclirtiliyor. Ote yandan yayın saatleri gunde ortalama on saate çıkarılıyor. Haftalık 67 saati öngören yayın suresi artışı önensı dün toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nda ele alındı. MGK'nın haftalık yayın suresini 67 saate çıkarma kararını benimsemesi ile konu Bakanlar Kurulu'nda da göruşülup önumuzdeki günlerde uygulamaya geçilecek. TRT üst düzey yetkililerinden sağlanan bilgilere göre günduz saatlerine de kaydırılacak olan süre artışı ile programlar daha çok, yaşülar ve çocuklarla ilgili olacak. Ote yandan önce Istanbul, Ankara, sonra tzmir'den izlenebilecek TV'de ikinci kanal yayınlannda daha çok müzik, sanat ve kultur ağırlıklı programlara yer verilecek. Yetkililer TV reklamlanndan ve bandrol ucretlerinden sağlanan gelirlerin rekor duzeye ulaştığıru beürtiyorlar. İkinci kanalın devreye girmesi ile TRT'nin "söper prodiiksiyonlara" da yöneleceğine işaret eden yetkililer, bunun başında 300 milyon liraya mal olacağı besaplanan ve Ermeni sorununu konu alan bir dizi fılmin yer alacağını ifade ettiler. İhale önümüzdeki günlerde imzalanacak 27 kişiye yurda dön çağrısı ANKARA, (OM.) Vatandaslıktan çıkarılma işlemleri devam eden ve haklannda "yurda dön" çağrısı yapılan 27 kişi, lOEkim 1985 tarihine kadar yurda dönmedikleri takdirde, Turkiye'deki malları hazinece tasfiye edilecek. Yurda dön çağrısı yapılan kişiler şunlar. Aslan Aslan, Aşir Aslam, Ismail Aygün, Haydar Ba£, Mahmut Baksı, Mustafa Nihat BehnmoğUı, Turhan Dalmıs, lsmaü Demirbütk, Zeki Demirkol, Durmus Dinçer, Latife Fegan, tmam Hüseyin Kedci, Zeki Kırtan, Mehmet Sait Kozaaoğlu, lsmaü Öıden, Rıza Yavuz Kuşçu, Demir Ozlü, Ali Rıza Şeker, Emine Şengül, Ahmet Kâmil Tayian, Muhammed Kürşad Timuroilu, Abuzer Ümit, Süleyman unvar, Nihat Yıldız. Engin Yüdtzoğlu, Metin Yıbnaz ve Aslan Yüksel 'Marilyn, sözleşmesi iptal edüdiği için intihar etti Los Angeles polisi dosyayı açıkladı: Marilyn Monroe LOS ANGELES (tj.) Marilyn Monroe'nun, öJü bulunduğu 4 Ağustos 1962 günü 20 th Century Fbx şirketiyle sozleşmesinin iptal edilmesi üzerine intihar ettiği açıklandı. Los Angeles Polis Şefi Daryl Gates, aktrisle ölümünden az önce görüşen kişilerle kurulan temaslar, otopsi sonuçları ve tejefon kayıtları sonunda hazırlanan dosyayı kamuoyuna açıkladı. Geçen gıinlerde ölen'Peter Lawford, Marilyn Monroe'nun intihar etmesiyle ilgili olarak yazılan birçok şeyin "fantaziden ibaret olduğunu", aktrisin ölduğu gün kendisiyle konuştuğunda sozleşmesinin iptaluıden buyük bir çökuntu içinde bulunduğunu hissettiğini anlatıyor. Aktör Lawford, Marilyn Monroe"yu iki kez telefonla aradığını ve acılannı unutması için teselli etmeye çalıştığını ifade ediyor. İkinci telefonda Marilyn Monroe'nun konuşmakta güçluk çektiğini ve sesının giderek hafıflediğini söyleyen Peter Lawford şöyle diyor: "Marilyn telefonda, Jack'e (Başkan Kennedy) boşçakal dedigimi söyle, sen de hoşçakal çıinkü sen iyi birisin dedi." Şensoy gitti, Duna geldi ANKARA, (OJL) Başbakanlık Danışmanı Nabi Şensoy, Londra Başkonsolosluğu görevine aybaşında başlayacak. Türkiye'nin Londra Başkonsolosu olan Nabi Şensoy, hükümette dış ilişkilerden sorumlu Başbakanlık Danışmanlığı görevıni yürutüyor. Başbakanlık Danışmanlığına Cem Duna getirildi. Duna, yeni görevine başladı. TÜBİTAK GENEL SEKRETERİ, YILDIZ SAV4ŞLARI VE EUREKA'YI DEĞERLENDİRDt: Türkiye önemli coğrafi konumda SEDAT ERGİN TÜBİTAK Genel Sekreteri Prof. Nej«t Ince, ABD'nin "Yıldu Savaşlan" olarak adlandınlan uzay progıam; ve Avrupa'nın buna karşı olusturduğu "Eoreka" projesini "Cumhuriyet" ıçın değerlendırirken, "Yıldu Savaslan programında cografi konumumuzu da göz önunde tutmak lazım. SUahlann geldiği yere yakınsanız cografi durumunuz onem kazaoabilir. Biz yakıotz. Bunun avantajı da var, dezavanlajı da..." dedi. Cumhunyet'ın sorulan ve Prof Ince'nin verdiği yaoıtlar şöyle: ABD BaşLanı Ronald Reagan larafından ortaya atılan ve kısaca "Yıldız Savaslan" olarak adlandınlan "Stratejik Savunma Girişimi" programını teknik açıdaa nasıl degeriendiriyorsunuz? İNCE "Stratejik Savunma Girişimi" (Sırategic Defence Initiatıve SDI) şu anda bir arajtırmalar paketıdır. Askeri ve politik yönleri vardır, ancak teknolojık yönu bu aşamada kuvvetlidir. Ama bir gaye için yapümaktadır. O da teknolojiler geliştinlebılirse balistik füzelere karşı bir savunma sistemi oluşturulabılır. Buna inanmayanlar var, yam "Yapüamaz, yapdsa büe japdmaması lazun. Çucıkü bnmuımaya yol açacaktır" diye duşunenler var. Bunlar böyle bir şey yapılırsa, ABD'nin, Avrupa'nın \e diğerlenmn durumunun çok müşkül olacağına inanıyorlar. Ancak teknik ve bilimsel bakımdan bunun yapılabilecegme inananlar da bulunuyor. Kanımca, yapılmak istenenler bıbm kurallanna aykın değildir ve bu durumda bir şeyin yapılamayacağını daha önceden söylemek doğru olmaz. Bununla berabere SDI'de Kknolojik olarak çok sayıda problemin çözumu lazım geldiğıne de inanıyorum. Bu tartışmalan bir tarafa bırâkalım. ABD bunu yapmaya karar vermış ve önümüzdeki 5 yılda bu ış için 26 milyar dolar ayırrmştır. Aslında bu projede gerçekleştınlmek ıstenen araştuTnaların büyük bir kısmı daha önceden başka programlar altında yapılmaktaydı. SDI araştırmaları üç aianı kapsamakladır. Bunlardan birincisi: Bir fuzenın saptanması, algılanması, takip edilmesi, tahrip edilmesi ve tahribatın başarılı olup olmadığının kestırilmesidır. Bunların hepsi enformasyon teknolojısiyle çok yakından ilişkilidir. Bir kısmı da enformasyon teknolojisinin ta kendisidır. tkinci alan sılahlarla ilgili olandır. Bunun içinde de elektronik, büyük olçüde rol oynuyor. Yarü enformasyon tekniğinin bazını teşkıl eden konu var. Uçüncü alan kumanda kontrolle ilgili Enformasyon teknolojisi burada da karşımıza çıkıyor. Bu alanlarda yapılması gerekli araştırmalar, görduğumüz kadarıyla, teknoloji snınnı zoriayan ve iten duzeyde; hatta o kadar iten ki, bazı bilim adamlan ımkânsızlıktan bıle söz etmekteler. Biraz önce soylediğim gıbi, bilimsel prensıplere ters duşmuyorsa, bir seyin yapılamayacağını söylemek çok zor Prensiplere ters düşen bir şey de yok. Bütün mesele para, zaman, gayret ve insanın yaratıcıh^ı EUREKA projesi, ABD ve Japonya rekabetine Avrupa'nın gösterdiği reaksiyonTürk kuaförleri Kim kimdir? Prof. Nejat İnce, Istanbul Teknik Ünfversitesi ile Ingiltere 'de Birmingham ve Cambridge üniversitelerinde elektronik ve fızik okudu: Içlerınde, tngiliz uzay ve savunma sistemleri firması Marconi'de başmuhendis, Cambridge'de "Centre for Advanced Studies" (1leri Araştırmalar Merkezi) de direktör, AET'de bilimsel damşman, General Electric ve BBC'de araştırma muhendisı görevleri olan çesitli yurt dışı, bu arada da Başbakanlık Başdanışmanı ve Devlet Durum Merkezi Kurulu Başkam gıbı yurt içı çok üst düzey gorevlerde bulundu. Prof. tnce, kasım 1983 'ten bu yana TÜBİTAK Genel Sekreterliği görevinde bulunuyor. lunan çok kısıtlı bılgıye dayanarak verecegım: Bilindigj gibi ABD müttefıklenni bu programa davet etmış bulunuyor Şimdı her müttefiğın kendi açısından. kendi bakımından bunu değerlendirmesi lazım. Bunun için ABD yetkılılen ile temas ve bazı sorulanmıza cevap almamız lazım. Biz ne yapabilirız? Girsek ne olur, girmesek ne olur? Konunun birçok boyutu var. Bunların her bınnin olıımlu, olumsuz yanlan olabilir. Tabii en başta muıtefikJerimizle birlikte savunmamızı diışunmemLz lazım. Ondan sonra da ulke olarak mılletimızın refahını temın edecek endustriyel ve ekonomik gelişmemızi dıkkate almamız lazım. Takdir edersiniz bu hususların değerlendınlmesi bir gunde, iki gunde yapılacak kolaylıkta değil. Ancak tam bilgi elde edildikten sonra da bu değerlendirmeler yapılabılecek ve tutumumuz bu şekılde belırlenecektır. TÜBİTAK olarak bu konuda >uriıttugnnuz çalışmalar nakiunda bilgi verir misiniz? İNCE İlgili bakanhk ve kuruluşlanmızla uzayla ilgili konularda bilimsel / teknik destek sağlamak amacıyla bilim adamlarından oluşan bir "Uza> Araşürmalan Komitesi" oluşturmuş bulunuyoruz. Bu komıtede, TÜBİTAK'tan ve unıversıtelerimızden konuyu teknik ve bilimsel yonden değerlendırebılecek uzmanlar bıraraya geldi. SDI programı ve hedef aldığı sıstemler çeşitiı açılardan ıncelenıvor. "Zaten biz lazer silahı yapamayu, bizim bu projede işimiz ne?" gibısinden düşünce tarzları kanaatimce konuyu çok basıte indirgemek olur. Konuyu teknolojık problemlerın yanında, gelecekteki savunmamız] ve cografi konumumuzun yarattığı muspet ve menfi taraflanyla ele almamız lazım. Nasıl? İNCE Cografi durumumuzla ilgili bazı durumlar var. Biz yakııuz. Bu yakınlığın verdiği avantajlar da var, dezavantajlar da... SDI programıyla ilgili üç husus saydım: Bilgi toplama ve takıp, silahlar ve kumanda kontrol. tşte silahlann geldiği yere yakın olursanız, konumunuz mıihim olabilir. Daha fazla bir şey soylenemez. Ama "Biz bu feknoJojiyi zaten yapanuyız, yapmamıza imkân yok, paramız da >ok, bundan dolayı bir kenara oturalım, yapsınlar da görelim" mantığı şu anda bence geçersiz bir mantık Hıç olmazsa teknik yönden öğrenmek için temas şan. Ondan sonra politik askeri teknik taraflannı daha iyi değerlendirebilinz. birinci oldıı ZÜRİH MEKTUBU DO&AN ABAUOĞLU "Eatil bltti ZÜRİH Kent artık yoğun yaşamtna grrdt. Göideki tekne sayısı «zalmaya. sörf yapanlar eksilmeye başladı. Akşamtn ve sabahın belirli zaman dilimleri dışında Zürih sokaklannı ctolduranlar ise yabancılar. Uçaktarda yer bulabilmek artık olanaksız. Bu durumda iş arabaya düşüyor. Ancak kuzeyden gelip güneye inen göçmen kuşlar örneği, Iskandinavtar ve Almanlara karıştınız mı, bazen 1 kilometre yolu 2 saatîe alabiieceğinizi de hesaplamanız gerekir. > Bence en güzel Zunh, jşte bu tarihi izieyen beş hafta tçirv dedtr. Kentte kimseye çarpmadan dofaşabilirsiniz, datıa gözeli arabanıza park yeri bglabilirsiniz. Lokantaya gitttğinizde garson siparişinizi hemen alabilır, yemeğiniz hemen gelebilir. Dahası, salt yemek için girdınizse hemen çtkabilirsiniz. Bastonunuzu bile dikseniz yeşerecek bu topraklarda. 2. Dünya Savaşı yıllarında çekiien sıkıntı onları bir savaş ekonomisi yaratmaya zorlamış. Hıç değilse kendi kendilerine yeteriiligin yollarını aramışlar. En gerekli olan tahıl ve likit yağ eksikmiş. Et, süt, yağ, yumurta ve en önemlisi şaraplık üzum bol; sebze meyve az, diğerleri hiç yok, kalanı luks. Ama 1985 çok farklı. 500 bin ton tahıl fazlası var. Bunun 134 binini hayvan yemi olarak kuilanmayı ptanlıyortar. Sezar'ın hakkını Sezara vermek gerekirse, yillık yüzde 23 oranındaki enftasyonu vatandaşlarııî aldıklanna yansıtıyorlar. örnegin bu yıl asker maaslanna 1, astsubaylara 1.5 frank (1 frank yaklaşık 250 TL) zam yaptılar. fsviçreliler 20 yaşından 50'sine kadar her yıl 23 hafta askerlik yaptıklanna göre bu para tüm halkın yarısına veriliyor demek. Bütçe de ancak bu kadannt kaldırıyor doğal olarak. ISTANBUL, (a.a.) Türk kadın kuaförleri, Fransa'nın Cannes kentmde düzenlenen ' 'Uluslararasi A vrupa Kupan'' yarışmasmda birinci oldular. ömer Aydıner başkanlığında, Salih Pehlivan, Tamer Gedik, Huseyin Gündav, Mühat Kan, Namık Gedik, tlker Kartay ve Muammer Özturan 'dan oluşan Türk ekıbi, yanşmaya katilan 34 ekip arasından birinciliğe layık bulundu. Altın madalya ekip başkam ömer Aydıner'e törenle verildi. Eureka nasıl ortaya çıktı? Stratejik savunma girişiminc alteroatif olarak Avrupa ulkelerince başlaülan Eureka nasıl ortaya çıktı? İNCE Kanımca Eureka'ya SDl'nin (Yıldız Savaslan Programı) altematifi dememenuz lazım. SDI tamamen askeri amaçlı olmasına karşılık, Eureka sıvıl amaçlı; ancak, bu şartla Isviçre, ls\eç ve Avusturya Eureka'ya üye olmuşlardır. Bununla beraber ıkı programda teknik açıdan paralellik vardır Eureka'dan elde edilecek sonuçla'r her zaman asken amaçla kullanılabilecektır. Eureka'yı Fransa'mn önderhğini yaptığı ABD ve Japonya rekabetine kar;ı bir reaksiyon olarak niteleyebilirız. Ancak bu çok yeni bir oluşura değildir. AET bundan 5 yıl kadar önce enformasyon leknolojilerinde Japonya ve Amerika Ue aranın açılmakta olduğunu farketmiş ve yavaş da olsa harekete geçmişti. AET enformasyon teknolojisi ile ilgili straıejilerinin oluştunılmasında kullanılan bir dokümamn yazarlarından biriyim. Bu dokumanda Avrupa'run durumu, ABD ve Japonya'nınkı ile karşılaştınlmış, Avrupa'nın kudretlı ve zayıf taraflan ortaya çıkarılmış, bundan sonra arayı kapatmak için gerekli stratejiler ve bu stratejilerin araçları belırlemniştir. Şunu demek istiyorum: AET ülkeleri bu ışin önemini önden farketmişler ve politika oluşturmak gayreti ıçıne girmişlerdir. Nitekim AET'nın bugun ESPRIT adıyla tanınan bir programı yürurlüktedir. Bu na, "European Strategıc Program of Research ın information Technology" (Avrupa Enformasyon Teknolojileri Araştırma Stratejısı Programı) denıyor. ESPRlT'ın amacı, dunyada ilerı gelen rakıplerine ileri teknolojilerde 510 yıl içinde ustunluk sağlamak veya hıç olmazsa eşıtlik elde etmektir Bu stratejirün beş unsuru var: Bir tanesı çok ıleri duzeyde mıkroelektronik. lkıncısi, yazılım teknolojisi (Softvvare) kı, en çok harcamayı ve yogun gelişmelen ıcap eıtırıyor Üçuncüsü bılgıışlem. Dörduncu, ofis sistemleri ve beşincı bir alan da bi/gısayarlat. Bu programlara 510 yıl içinde 2.5 milyar dolann ustunde bir para harcanması öngörulüyor. Sadece ABD ise SDI ıçın 5 yılda 26 milyar dolar ayırıyor. Bunu, kıyaslama yapabılmek için (Arkası 13. sayfada) ANKARA, (a.a.) TBMM Başkam Necmettin Karaduman, bir parlamento heyeti ile birlikte 515 ekim tanhleri arasında, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Komitesi Daimi Başkanı'mn davetlisı olarak Çin 'e gidecek. Çin Halk Cumhuriyeti 'ne gidecek parlamento heyetinde ANAP'tan LütfuUah Kayalar (Yozgat), Nihat Harmancı (Konya), Metin Gurdere (Tokat), HP'den Sabit Batumlu (Istanbul) Ue Mustafa Kemal Palaoğlu (Sıvas) ve MDP'den Kadri Altay (Antalya) bulunacak. Karaduman Çin'e gidiyor Atatürk Resim Yarışması ISTANBUL, (a.a,j tkmc. Uluslararasi Atatürk Resım Yarışması 'nı bir Ingiliz öğrenci kazandı. Matharoo Jitender adlı öğrenciye ödülu dün düzenlenen bir törenle verildi. 23 ülkeden SOO'ü aşkın öğrencinin katıldığı yanşmaya gönderüen resimler, 22 nisan 15 mayıs gunleri arasında Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde sergilenmişti. A B D ile temas lazım... Türkiye'nin bu proje>e kalılması açısından durumu nasıl gonıyorsunuz? JNCE Bu sorunuzun ce\abıru climizde kuranı ularak bu