18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 HABERLER 18 EYLÜL 1985 Yunan basını ÖzaVın sözlerini eleştirdi Başbakan Turgut özal'ın öncekigün verdiği demeçte Yunanistan Yn tutumunu eleştirmesini Yunan gazeteleri, "Türkiye'den Yunanistan'a yeni bir tehdit" olarak değerlendirdiler. Başbakan ÖzjaVtn, "Türk ve Yunan halklannın düşman olmadıklan'' yolundaki sözüne de yer veren gazeteler daha çok "Yunanistan bugünkü tavnnı değiştirmezse siyasetimizi değiştirebüiriz" şeklindeki sözlerine ağıruk verditer. Ozetle Petrollş'in 12 Eylül sonrasındaki ilk grevi Iş gtivencesınde ısrariı Savcikk Petrolîş Başkanı Selvi: Grevin temel nedeni, tarafların iş güvencesine ilişkin bir maddede anlaşma sağlayamamasıdır. Ayrıca ücret ve sosyal yardımlara yapılacak zamlar konusunda da anlaşmazhk söz konusudur. İlaç İşverenleri Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Feridun Giray: Daha önce karşılıklı olarak birbirimizi anlamaya yönelik olumlu yaklaşımlarla bu işkolunda 15 toplusözleşme bağıtladık. Böyle bir istemle karşılaşmadık. tşSendika Servisi Petrollş Sendikası, 12 Eylül sonrasındaki ilk grevini Birleşik Alman tlaç Fabrikalan'nda başlattı. Grev, 12 Eylül'den bir gün önce bağıtlanan toplu sözkşmedeki iş güvencesine ilişkin maddeye PetrolIş'çe yeniden işlerlik kazandınlmak istenmesinden kaynaklanırken, işveren sendikası grevin ertelenmesi için Bakanlar Kuruluna başvurdu. Petrollş'in 467 üyeye sahip olduğu işyerinde üretim "bozulacak imalatlar" dışında tumüyle durdu. Petrollş Sendikası Genel Başkanı Cevdet Selvi son 5 yıldır uygulanan ekonomik programın, enflasyonun, işçi ücreüerinden kayrıaklanmadığinı açık ve kesin bir bicimde kanıtladığını belirterek, "İşverenlerin istedikleri bicimde rahatça işçi çıkardıklan bir ortamda toplu sözleşmelere iş guvencesini saglayacak hukumler yerleştirmeye karartıyu" dedi. Petrollş Sendikası 29 martta başlatılan toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması ve resmi arabulucunun girişimlerinin de sonuç vermemesi üzerine, Topkapı'da kurulu Birleşik Alman tlaç Fabrikalan Türk A.Ş. için aldığı grev karanru dün uygulamaya başladı. Petrolîş Sendikası Genel Başkanı Cevdet Selvi'nın bazı yöneticilerle birlikte işyerine gelmesinden ve "Bu işyerinde grev vardır" pankartının asılmasından sonra işçiler işlerini bıraktılar. Aralarında 200 dolayında kadın işçinin de bulunduğu işçiler, alkışlar ve "mutluyuz, karariıyız" sözleri arasuıda "grev gözcüsii" gömleklerini giyen iki arkadaşlanru bırakarak işyerinden aynldılar. Petroltş Sendikası Genel Başkanı Cevdet Selvi grevin işyerinde çalışan işçilerin istem ve kararlan dikkate alınarak başlatüdığını belirterek, "Grevin temel nedeni Uraflann iş güvencesine inşkiD bir maddede anlaşma sağlayamamasıdır. Aynca ucret ve sosyal yardımlara yapılacak zamlar konusunda da anlaşmazhk söz konusudur. Ancak iş gıivencesi saglanmadan parasal konulardaki anlaşmazugın giderümesi söz koousu degildir" dedi. Selvi kendi tekliflerinin 12 Eylül'den bir gün önce işyerinde DlSK'e bağlı Petkimlş tarafından bağıtlanan toplu sözleşmedeki Disiplin Kurulu, Yüksek Disiplin Kurulu ve Hasar Tespit Komisyonu maddelerinın aynı olduğunu beürterek, "Biz 12 E>lul öncesinde kazanümış, ancak YHK döneminde geri alınmış bir hakkımızı yeniden istiyoruz. tşverenlerin en olmaz bahanelerle bile istedflderi bicimde rahatca işçi çıkarabildikleri bir ortamda toplu sozleşmelere iş guvencesini saglayacak bıikümleri yerleştirmeye karariıyız" dedi. Selvi, son 5 yıldır gerçek işçi ücretlerinın sürekli azaldığına Türkİş denetleme raporu olayı kanştı IT: devrede IŞIK KANSU ANKARA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakardığı'nın Türklş hakkında hazırladığı ve TürkIş'te yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddialarını içeren denetleme raporu olayı, araya Ankara Cumhuriyet Savcıhğt'nın da girmesi ile iyice kanştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nın Türklş hakkında hazırladığı denetleme raporunun basına sızmasından bir sure sonra, Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'na bir yazı göndererek, Türklş'le ilgili denetleme raporu konusundaki haberleri suç ihban sayarak soruşturma açacaklanm, bu nedenle bakanlığın kendilerine bilgi vermesini istedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da Cumhuriyet Savcıhğı'na bir yanıt göndererek, Turklş'e denetleme raporu ile ilgili iki aylık süre tanındığını, Türktş'in raporda yer alan iddialara karşı savunması geldikten sonra savcıhğa gereken bilgilerin venlebileceğini bildirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'run bu yazıyı savahğa göndermesmden bir süre sonra, Türklş, denetleme raporu hakkındaki görüşlerini bakanlığa iletti. Türklş'in bakanlığa yazdığı yazıda, konfederasyon ile ilgili iddialar konusunda bakanlığa hiçbir savunma yapümayacağı vurgulanarak, iddialar karşısındaki savunmanın Türklş tarafından ancak bağımsız yargı organlannda yapılabileceği kaydedildi. Tüm bu gelişmelere ilişkin göruşlerini Cumhuriyet'e açıklayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, TurkIş'in rapora ılışkın cevabının bakanlığa iletildiğini dile getirerek, şunları söyledi: "Bilindigi gibi, önceden yapılan bir program dahilinde diğer sendika ve konfederasyonlar gibi Türklş de Sendikalar Kanunu geregince bakanlıgımız müfettişleri tarafından denetlenmiştir. Denetim sonucunda gönilen eksiklik ve aksaklıklar Türktş'e bildirilmiş ve iki ay süre verilerek bunlann giderilmesi istenmiştir. Turktş, soı konusu eksiklik ve aksaklıklaria ilgili açıklamalan ihtiva eden cevabını bakanlıgımıza göndenniş bulunmaktadır. Bu açıklamalar halen Denetleme raporunun bastna sızmasından sonra Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 'na bir yazı göndererek, TürkIş'le ilgili denetleme raporu konusundaki haberleri suç ihbarı sayarak soruşturma açacaklanm, bu nedenle Bakanlığın kendilerine bilgi vermesini istedi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve HP Genel Başkanı Aydın Gtiven Gürkan, TBMM Başkanlığı'na yeniden seçilen Necmettin Karaduman'ı dun ayrı ayn ziyaret ederek kutladılar. Evren ziyaret sırasında, "yeni anayasa sayesinde Meeüs Başkanı 'nın faıla zaman abnadan seçüdiğine "dikkatçekerek, "Gordüğunüz gibi, yeni anayasamız, eskiden olduğu gibi uzun zaman almadan Meclis Başkanı seçimini halletmiştir. Bilmiyorum, eski anayasa yürürlükte olsaydı, seçim ne kadar devam ederdi, yeni dönemde de Meclis Başkanımızın büyük hizmetler vereceğine inanıyorum" dedi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Semih özmert ile Yargıtay Başkanı Nihat Renda ve Parlamento Muhabirleri Demeği yönetkileri, ziyaretle Karaduman'/ kutladılar. Evren, Karaduman h kutladı MUTLUYUZ, KARARLIY1Z Dün uygulanmaya başlayan Petrollş grevinden önce toplu olarak fabrikaya gelen işçiler, grev pankartının asılmasından sonra işlerini bıraktılar ve işyerinden aynldüar. enflasyonun ise sürekli arttığına ğ da dikkat çekerek, "tşçi ücreüerini enflasyonun temel nedeni gibi göstererek işçileri açlığa ve sefalete mahkum edenlerin, bu nedenle serbest toplu pazariık ve grev haklaruu kısıtıayaniann, kısıtlayanlann, K YHK ve Kamu Koordinasyon Kurulu ilke kararlan ile guliinç iicrel artışlannı toplu sozleşmelerde hâkim kılanlann, ne büyük bir aldatmaca içinde olduklan anlaşılmıştır. Bugiin Türkiye dünyada matiyetler içinde işçi ıkretleri payının en az oldugu, işçi acretlerinin düşüklügü ile ovünülen bir iilke durumuna gdmiştir. Ancak açık ve kesin bir biçimde anlaşılmıştır ki enflasyonun nedeni işçi ücretleri deŞildir" şeklinde konuştu. Işveren adına toplu sözleşme görüşmelerini yürüten tlaç ve Kimya Endüstrisi İşverenleri Sendikası Genel Sekreter Yardıması Feridun Giray ise Petrollş'in iş güvencesine ilişkin istemlerini benimsemelerinin söz konusu ohnadığmı belirterek, "Daha önce karşılıklı olarak birbirimizi anlamaya yönelik olomlu yaklaşımlarla bu işkolunda 15 toplu sözleşme bağıtladık. Bunlarda bu tur bir istemle karşılaşmadık. Gerçi bu maddeler 12 Eylül öncesinde imzaladıgımız toplu sözleşmede vardı ama hiç uygulanmadı. Petrollş kusurlu işçi çıkarmalannın da Disiplin Kurulu ve Yuksek Disiplin Kurulu'nun, işçi üyelerden en az birinin de katılacağı karanna baghtnmasını istivor. \erleşmiş Yargıtay içtihatlanna d a aykın olan bu istemi kabul edemeyiz" dedi. İşyerinin 76 çeşıt üaçla, Türkiye ilaç piyasasında ytızde 10'luk büyük bir paya sahip olduğunu belirten Giray, "Geçiögiıııiz persembe günii grevin ertelenmesi için Bakanlar Kurulu'na başvurduk. Grevin stokların bitmesi durumunda piyasada son derece gerekli bazı ilaçlar açısından darlık yaratacagı ve bu durumun halk saglıgını olumsuz etkileyecegi döşüncesindeyiz." dedi. Geçici işçilerle birlikte 713 kişinin çalıştığı işyerinde taraflann sözleşme görüşmeleri öncesi yaptığı anlaşma doğrultusunda bozulacak imalatların üretimi bozulmayacaklan bir aşamaya kadar surdürülürken, diğer bölumlerde üretim tumuyle durdu. bakanlıgımızıa ilgili servislerioce incelenmekte olup, inceleme soBiıcuna gore hareket edüecektir. DENETLEME RAPORU OLAYI NEYDt? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı geçtiğimiz haziran aymda Türklş'e, konfederasyonda yapılan denetleme sonucuna ilişkin bir rapor göndermişti. Türktş'te bazı yolsuzluk, usulsüzlük iddialannı içeren denetleme raporunun basına sızdınlması, Türklş ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirmişti. DSrnin cimriliği Samsat'takı kamulaştırmada Takdır Komisyonu'nun 2 milyon 771 bin lira değer biçtiği tarlaya DSt 100 bın 725 lira vermek istiyor. ADIYAMAN, (Cumhuriyet) Atatürk Barajı göl alanında kalan Samsat ilçesinde kamulaştınlan gayrimenkullerin bedeli, bir taraftan oluşturulan kıymet takdir komisyonları tarafından belirlenirken, bir taraftan da DSl'de özel takdir komisyonları kurularak aynı yer için ayn kıymet biçilmeye başlandı. Samsat ilcesinden Abdülkadir Aktaş adlı kişi 42 ada 2 no.lu parseldeki 6715 metrekarelik tarlasma resmi kıymet takdir komisyonunun 2 milyon 771 bin 500 lira değer biçtiğini, DSl'nin olusturduğu özel takdir komisyonunun ise aym araziye 100 bin 725 lira değer biçtiğini söyledi. Aktaş, 2 milyon 771 bin 500 lira değer biçilen ve daha sonra DSİ tarafından Samsat Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 19.8.1985 günü dava açüarak 100 bin 72S lira değerde olduğu öne surülen arazisi için verilen bu değerin düşük olduğunu öne sürdü, bu parayı alabümesi için 110 bin 860 lira tapu harcı ile birlikte masraf yapması gerektiğini söyledi. Konu ile ilgili olarak bilgi veren, ancak adının açıklanmasını ıstemeyen bir ust düzey yetkilisi, "DSİ'uin haksızlıklara meydan yermemesi, berşeyden önce görev sorumlulugunun bir geregidir" dedi. HP grubunda kilitlenme dün de çözülemedi AkbuluuThrikatçı değUim İçişleri Bakanı, "Tarikatçılık suç unsuru oluşturacak şekilde ortaya çıkıyorsa, takip ediliyor" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Yüdırun Akbolut, "Tarikatçılık, suç unsuru oluşturacak şekilde ortaya çıkıyorsa, takip ediliyor" dedi. Nakşibendi Tarikau'na bağlı olduğu haberlerini yalanlayan Akbulut, "Laiklik, münakaşasına gerek olmayan bir iştir" bıçiminde konuştu. Akbulut, dün Esenboğa Havaalanı'nda Başbakan Turgut Özal'ı »karşılamak için beklerken, gazetecilerin sorulannı yanıtladı. lzmir'de bir tekkenin basılması olaymın adliyeye iletildiğini ve kendisinin de konuyu yakından izledığini söyleyen Akbulut, haftalık bir gazetede HP Meclis Grubu'nda TBMM Başkan VekiUiği için dün yapılan 4. tur oylamadan da bir sonuç aunamadı. 28. turdan önce söz alan uyeler kilitlenmenin çözülmesi amacıyla oneriler getirdiler. Eski Genel Başkan Secdet Calp, partinin eski sıkıntüarmın sürduğunu ifade ederek, bu duruma kendisinin de uzulduğünu söyledi. Genel Başkan Yardımcısı Banş Can da, grup çalışmalannın küitlenmesine yol açtıklan gerekçesiyle, bazı milletvekillerinin tavırlarını ve kulisteki konuşmalarım eleştirdi. HP Meclis Grubu 'nda turlara bugün de devam edilecek. Dünya Kuaförler Festivali Istanbul Kadm Kuaförler Demeği, 2124 eylul tarihleri arasında Fransa 'nın Cannes kentinde yapılacak "Dünya Kuaförler Festivali"ne katüacak. 35 ülkenin katılacağı yanşmada altı kişiyle Türkiye 'yi temsü edecek olan lstanbul Kadm Kuaförler demeği üyelerine altı Turk manken modellik yapacak. Bir kuaför de ferdi yanşacak. Libya'dan beklenen konuk haftaya geliyor ANKARA, (ANKA) TürkiyeLibya ilişkilerinde püriız yaratan ekonomik sorunlann üst duzeyde ele alınması amacıyla ziyaretlerin sıklaştınlması yolundaki ilke karan uyannca, uzun süreden beri Libya'dan yapılacağı bildirilen, ancak sürekli "rafa kaktırdan" başbakan düzeyinde ziyaretin yakında gerçekleşmesi bekleniyor. Libya Başbakanı Muhammet Recep Zanık, Başbakan Turgut Özal'ın resmi konuğu olarak haftaya Ankara'ya geîecek. Bu arada, Libya lideri Kaddan'nin Turkiye'yi ziyaretinin de bundan sonra gundeme gelebileceği belirtiliyor. Gecen bahardan bu yana Libya ile ilgili beklentiler, önce Callud, daha sonra da Kaddafi'nin geleceği yolundaydı. Yüdtnm Akbulut Nakşibendi Tarikatı'na bağlı olduğu yolundaki haberlerin doğru olmadığını belirtti. "Eğer suç ise tarikatçılık, takip ediyoruz" diyen Akbulut, "Size gore tarikatçılık suç degil midir?" sorusuna, "Ola>ın mahiyetine göredir. Her olayın bir oluş tarzı vardır. Suç olan yerde takibatçıyız. Ondan vazgeçmemiz mumkun degil" yanıtını verdı. Akbulut, tarikatçıhğjn suç olup olmadıgına mahkemelerin karar vereceğini söyledi. Akbulut'a yöneltilen sorular ile yanıtlan şöyle: Size gore Türkiye'de tarikat var mı? AKBULUT Türkiye'nin tarihinden, geecmişinden bahsediyorsunuz. Herkes bir tarikattan falan bahseder. Ama tarikatçılık suç unsuru oluşturacak şekilde ortaya çıkıyorsa takip edihyor. Yoksa her görduğünuze tarikatçı denilmekle olmaz. Bana da denildi, benim tarikatla i e ilgim var? Bu sozlerinizi Türkiye'de tarikatlar olmadığı şeklinde mi anlamak lazun? AKBULUT Hayır efen Menekşe 'de tren altında kalan 2 kişi öldü. Mücellit Subaşı (54) ve Besim Yan (58), dun sabah 06.10 sıralannda raylar üzerinden perona çıkmak isterken viraj yüzunden Malkara Ekspresi'ni görtmediler ve kendilerine doğru gelmekte olan trenin onünden kacamaduar. Bakırkoy Cumhuriyet Savcısı Ural Buyukdinçer, kazaya, ölenlerin dikkatsizliklerinin neden olduğunu bildirdi. Tren altında kaldılar 12 milyonluk eşya çaldılar Şişlı, Fatih, Kadıköy ve Üskudar'da toplam 31 işyeri, ev ve otomobilden 12 milyon lirahk altın ile çeşitli eşya çalan ve bunları ucuz fiyatlarla satan Mehmet Yavuz, Şahin Yamaç, Remzi Akdeniz ve Rahmi Dönmez, hırsızltk masası ekiplerince yakalandı. 129 işyerinin suyu kesilecek Şişli ilçesinde ruhsat ve izin belgelerini yenilemeyen 129 işyerinin elektrik ve suyunun 25 eylul günunden başlayarak kesileceği ve faaliyetlerine son verüeceği bildirüdi. Bu kuruhışlar arasında Alarko, Good Year, Eczacıbaşı Serum Fabrikası da buuınuyor. tslam Araştırmaları Sempozyumu Müslümanlık ım üstün, Hırîstiyanlık mı? vundu. Prof. Arnaldez, '•Fransız edebiyatında Muhammed'in tasviri" konusunda Alexandre du Pontun 13. yuzyılda yazdığı ve "Muhammed'in Romanı" adını taşıyan bir şiirı ornek vererek, "Bu şürde gaye Muhammed'in gerçek bir peygamber olmadığını açıkça gostermektir. Şürin yazarı, Muhammed'in ne çeşit dalaverelerle ve suslu kelime oyunlanyla Hatice ile evlendiğini izah ederek, nasıl şöhret ve ikridar kazandıgını muhaliflerini ve duşmaniarını nasıl alt ettigini gostermeye çalışır" dedi Prof. Arnaldez, "Musluman olmayan yazarlardan bundan fazlası beklenemez. Bu gayrete ragmen soz konusu yazariann İslam peygamberinin tasviri Müslüman müminleri tatmin etmeyecektir" goruşunu savundu. Prof. Arnaldez'e bu göruşleri belirtmesınden sonra izleyicilerden, "Siz Muhammed'in vahiy aldıgına inanmıyor musunuz?" sorusu yöneltildi. Soruya, "Hıristiyanlar buna inansaydı, din a> ınmı diye bir şey olmazdı" yanıtını \eren Prof. Arnaldez, "tslam yazarlan, İslam dinini yazarlarken gerçeklerden çok efsanelere onem veriyorlar ve kendileri de buna inanıyorlar. Bunu ilahi guç olarak dini güçlendirmek için kullanıyorlar. Muhammed, Hırisliyanlann gozunde guçlu ilhamlar alan bir kişidir" dedi. Yine salonda ızleyıcilerin Prof. Arnaldez'den Hazreti Muhammed'i diğer pe>'gamberlerle kıyaslamasını ıstemeleri uzenne konu, "Hıristıyanlık mı ustun. Muslumanhk mı üstün?" tartışmasına dönuştü. Bu arada söz alan Edinburg Üniversitesi'nden Prof. Dr. Montgomery Watt, her peygamberın "ilahı hakikate" erıştığini, ancak "evrensellik" olgusunun daha sonra geldiğini belirtti. Sempozyumun bu yöne kayması uzerine uyanda bulunan oturum başkanı, Ankara Üniversitesi llahiyat Fakultesı'nden Prof. Dr. Hüseyin Yürdaydın, Hıristiyanların genelde Hazreti Muhammed'in vahiy aldıgına ınanmadıklarını belirterek, "Böyle bir kongrede Müslümanlık yeni çıkmış, Hıristiyanlık büyük bir dinmiş gibi, Hıristiyanlık mı doğru, Muslumanlık mı dogru meselesi taruşdmamalıdır. Kongrenin konusu İslam arastırmalarıdır" dedi ve konu dışı soru sorulmamasını istedi. dim. Ben böyle bir şey demiyorum. Ben suç olan yerde takipKAYSERt, (Comhuriyet) gericilige yÖDeük bazı hareketkr çisi olduğumuzu söyluyorum. başgösCerdi. Bunun en açık örErciyes Üniversitesi Tıp FakülPolis suç olan yerde müdahale neklerini öğrenim yu>alannda ve tesi'nin 10. kuruluş yıldönümüeder. diger kurumlarda gorduk. Bu nü kutlama törenlerinde konu Tarikatlann yaygınlaştıgı tür gerici hareketler karşısında şan YÖK Başkanı Prof. Ihsan kanısına katılıyor musunuz? Doğramacı, Türkiye'de gericili hepimiz uyanık olmak zorundaAKBULUT Hayır. Böyle ğin yeniden hortlatılmak istendi yız. Bu tür olaylann ögTttim ve bir iddiayı kim yapıyor? Yaygın ğini söyledi. bazı yüksek kurumlanmıza sızlaşma ne demek, siz ne tarikatı ması ise çok düşundünkudür." Fakülte kurucularından Prof. biliyorsunuz? Yeni yeni tarikatGevheT Nesibe Hatun MedreTurhan Feydogin, Erciyes Ünilar mı ohıştu demek istiyorsusesi adıyla bilinen dünyanın ilk versitesi Rektörtı Prof. Metin nuz? tıp merkezı Gevher Nesibe Kül Hükümetinizin tutumu do Tuncer, Vali Yüksel Çavuşoglu. liyesi'nin admdan hareketle çaBelediye Başkanı Husamettin layısıyla tarikatlann daha rahat kşmaları yürüten fakulte yöneÇetinbuiut, bazı universite deçalıştığı eleşürileri var. timi, Kayseri Üniversitesi bünyekan ve öğretim üyeleri ile öğrenAKBULUT Ben bu duşünsinde olusturduğu Gevher Nesicilerin katüdığı törendeki konuşceye katılmıyorum. Biz laiklik ilbe Tıp Fakultesi adını 1980'li ydmasında Dog^amacı şu görüşlekelerme sadık bir hukumetiz. larda değiştirdi ve universitenüı re yer verdi: Laiklik ilkelerini de savunuyoadını Erciyes Üniversitesi, tıp fanız. Bakanlık olarak suç nereden kültesınin adını da Kayseri Tıp "Bugüne kadar bazı kişi ve ve kimden gehrse takipçiyiz. Fakultesi olarak benimsedi. grapiarca geçmişte oMugn gibi Laiklik anlayışuuz nedir? AKBULUT Bu konulara ayaküstu girmek istemiyorum. Laikliğin ne olduğu, Türkiye'de yıllardır münakaşa edilip de sonucuna varılamamış bir iştir. Onlara bizim girmemizin gereği de yoktur. İlgili olanlar uğraşsınlar, yazsınlar, çizsinler, laikliği tarif etsinler. Laiklik konusunda Türki Kendisinin tarikatçı olduğu iddialarını ye Cumhuriyeü'nin kuruluşu sırasında bir sonuca vanlmadı yalanlayan İzmir Belediye Başkanı, "Bazı gazetelere lotarya yetmiyor, tiraj arttırmak için mı? AKBULUT Her gun gunbu yollara başvuruyorlar" dedi. deme getirirseniz sonuca varılBurhan Ozfatura, "Bize tembel, hırsız mamış demektir. Ama bize göre vanldı. Laiklik bize göre, mudiyemezler. Kin ve ihtiraslarmı dindar ve nakaşasına gerek olmayan bir iş şeriatçı demek suretiyle kusmaktadırlar" tir. Laiklik tartışmasını gazete şeklinde konuştu. ler degil, TRT başlattı. İZMİR, (Cumnuriyet Ege Bü lan da yurt dışına itelememek la AKBULUT Bu tartışma rosu) Anakent Belediye Baş zım. Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir. Fakat din ve imanbeni ilgilendirmez. kanı Burhan Ozfatura, son gundan yoksun değildir" biçiminde Akbulut, Islami Cihad Örgu lerde yeniden "tarikatçılığı" kokonuştu. tü'nun izlenmesine ilişkin bir so nusunu gündeme getirenleri karuya da, "Suç olan her örgütun nıtlamaya çağırdı, "Tarikatçı olBir magazin gazetesinde yer faaliyetîni takip ederiz" yanıtı saydım inkâr etmezdim. Ispat alan, Özfatura'nın fuarda sahnem verdi. etmeyen, namussuz duruma duye çıkmasını ıstemediği Gungör Haftalık bir gazetede "Nakşi şer. Şahsi ibadetlerim anayasa te Bayrak ile menajeri Erkan Ozerkmen'in "Ozfatura ile lzmir bendiler Gungör'e karşı" başlı minaü alündadır" dedi. Ozfatuğj altında Gongor Bayrak'ın me ra ayrıca gazetelerin tiraj arttır Valisi Vecdi Gönul Nakşibendi" biçimindeki sözleri ve bir yerel najeri Erkan Ozarman'ın, Yıldı .mak için bu tür yollara başvurrım Akbulut Ue Izmir Valisi Vec duğunu savunarak, "Lotarya gazetedeki "Basılan tekkedeki di Gonul, lzmir Anakent Bele yetmiyor, böyle sakhnyorlar. Ta öğrencilere Ozfatura burs verdi" diye Başkanı Burhan özfatura' rikat olayının umacı gibi, Ata yolundaki haberler uzerine öznın Nakşibendi Tarikatı'na bağlı türk duşmanlıgı gibi gosterilme latura dun bir basın toplantısı mesi lazım. Sol duşuncede olan düzenledi. Ozfatura öncelikle bu olduğu iddiasına yer veriliyor. Doğmmacı: Gericilik hortlatılmak isteniyor Ozfatura: Tarikat olayı# Atatürk duşmanlıgı değildir gazetelere çatarak, "Gizli dini eğitim şeklinde empoze edilen bir olayın tarafımca desteklendigi goruşunu buyuk bir curetle iddia ediyorlar. Yasal yollara başvuracağım" dedi. Ozfatura daha sonra "tarikatçılığı" konusunda şu açıklamaları yaptı: "Bize tembel, hırsız diyemezler. Kin ve ihtiraslannı dindar ve şeriatçı demek suretiyle kusmaktadıriar. Dindar olduğumuzu hiçbir zaman gizlemedik. Tarikat mensubu degilim. Ibadetimi kendi seviyemde yapan bir insanım. Yenî Asır Gazetesi istemiyor diye bu hak ve inançlanmdan vazgeçmem. Eger tarikatçı olsaydım inkâr etmezdim. Bu. zaman mekân konusudur. İspata davet ediyonım. İspat etmeyen namussuz duruma diışer. Ayrıca tarikat olayının umacı gibi, Atatürk duşmanlıgı gibi gosterilmemesi lazım. Sol duşuncede olanlan da yurt dışına itelemek doğru degil. Tarikatçılık ilim meselesL Bugun o kapsamda adam kaldı mı? Kimsenin inançları aedeniyle suçlanmasına taraftar degilim." Ozfatura, Yeni Asır Gazetesi'nde yer alan haberdeki "Tekkede basılan oğreiKİlerin arasında beledi>eden burs alatılar" bulunduğu konusuna da değınerek, "Yardım görenler arasında tlahiyat Fakultesi'nde okuyanlar da >ar. Bu okulda okumak suç mudur ki, 22 çocuktan 2'si bizden burs almış, 22'si de alabilirdi. Ozfatura bu gençlerin hanüsi mi, diye bir hava yaratıimak isteniyor. Ben fikirleri ne olursa olsun bütun gençlerin hamisıyim. Bu olay nedeniyle burs kesmek niyetinde de degilim" dedi. Ozfatura "tekke"de Atatürk duşmanlıgı yapılan yayınlar da ele geçirildiğinin anımsatılması üzerine de, "Bu tur yayınlann okutulmasına karşıyız. Ama bir başka çocuk sol kitap okuyorsa bursunu mu keselim? 12 Eylul'e bojle gelindi. Kimseyi fikirlerine, inançlanna gore yargılayamayız" karşılığını verdi. Prof. Dr. Roger Arnaldez: Islam yazarlan İslam dinini yazarken gerçeklerden çok efsanelere önem veriyorlar ve kendileh de buna inanıyorlar. Bunu ilahi güç olarak dini güçlendirmek için kullanıyorlar. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dokuz Eylül Üniversitesi Ilahiyat Fakultesi tarafından düzenlenen Uluslararası Birinci İslam Araştırmaları Sempozyumu, yabancı bilim adamlannın bildirilerini sunmalanndan sonra, "Siz Hazreti Muhammed'in vahiy aldıgına inanmıyor musunuz?" sorusu yöneltilince, "Hıristiyanlık mı üstün, Müslümanlık mı" tartışmasına döndü. Uluslararası Birinci İslam Araştırmalan Sempozyumu'nun ikinci günunde Fransa'dan Sorbon Üniversitesi'nden Prof. Dr. Roger Arnaldez, "Fransız Kiiltürunde Muhammed Peygamberin tmajı" konusunda bir bildiri sundu. Prof. Arnaldez bildinsinde, "Batılı yazarlar, Müslüman olmadıklanndan dolayı Kuran'ı ezeli ve ebedi bir Allah kelanıı olarak degil, fakat Muhamed Peygamber'in eseri olarak degerlendirirler. Bunun sonucunda da insanı eserine gore degeriendirir, hakkında hukum verirler. Neticcde Muhammed Peygamber'in tasviri, Kuran'ı vahyin değer ve manası üzerine bina ettikleri fikirlere baglanır" goruşunu & a TürkiyePakistan Türkiye ile Pakistan arasmdaki kültur anlaşması çerçevesinde, 19851988 yıllannı kapsayan kültürel ve bilimsel değisim programı, dün Ankara'da törenk imzalandı. Program, kultur, sanat, bilim, eğitim, spor alanlarında var olan işbirliğinin geliştirilmesini, bu amaçla öğretim üyesi, bilim adamı, araştırmacı, eğitim uzmanı, gençlik kamplanna öğrenci değişimini ongörüyor. Dokuz Eylul Üniversitesi llahiyat Fakultesi tarafından düzenlenen Birinci İslam Araştırmaları Sempozyumuna altı ulkeden 40'a yakm ••Şarkiyatçı" katıldı. (FotoğraJ: UMIT OTAS)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle