15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EYLÜL Evren'den Esener'e: Oyıına gelme >.ayıs ayı, 1983. Büyük Türkiye Partisi (BTP) içindeki karmaşaya bir tedirginlik eklenmişti. Çünku, Cumhurbaşkanı Evren BTP Genel Başkanı Ali Fethi Esener Paşa ile yaptığı görüşmede kendisini ciddi biçimde uyarmıştı. Esener, yanına eski Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri emekli Tuğgeneral Hasan Sagtem'ı alarak Çankaya Köşkü'ne çıkmışü. Hasan Sağlam dışarda beklemiş, Esener içeri yalnız girmişti. Neşe içinde ve herkesi öperek köşke gelen Esener, biraz sonra, cumhurbaşkanının yanından külçe gibi çıkacaktı. Evren: Seo orgeneralsin ve bizden büyüksün. Ordu komutanlıgı yaptın. Politikacılann oyununa gelmcni istemeyiz. Seni bir süre kullanıp sonra atacaklar. Esener: Böyk bir şey söz konusu degil. Bizim AP ile ilgimiz yok, aramızda belki AP'den bazı kişiler var, ama onlann da büyük bölümü 12 Eylül felsefesine inanmış kişiler. Ben zaten tongaya düşmem. Evren: Partinbı işine kimlerin karıştıgı ortada. AP'den nası) adam yok? Bu senin kurdugun parti, Işte eskinin tam devamı olan bir parti. Hem neden ayn bir parti karuyorsun?. Git, MDP'ye gir. Aynca, sanki ordu kurmay heyeti kurar gibi, bu kadar çok generale neden yer veıiyorsun?.. Esener: Ben partiyi seçtim, aksini diişünmiiyorum. Esener'le Evren üç kez görüştü. Her üç görüşmede de, Esener, cumhurbaşkanlığı makamından bembeyaz bir yüzle çıkıyordu... 1985 CUMHURİYET/13 M. 11 DAR SOKAKTA SİYASETS Yalçın Doğan 12 Eylül'lü günleri yazdı Konseyde, BTP'nin kuruluş biçimine ve AP'li eski parlamenterlerin kitle halinde BTP'ye katılmalarma karşı büyük tepki vardı. A A li Fethi Paşa bir öğle vakti Çankaya'ya çağnlmıştı. Ondan önce de MGK üyesi Orgeneral Nurettin Ersin'le İstanbul'da görüşmüştü. Ersin Paşa, bazı isimlerden tedirgin olduklarını, bunların değiştirilmesini önermiştt nıtkabir'den yeni dönülmüştü. BTP'nin 68 kurucusu ilk defa bir araya geliyordu. Önce "genel başkan** seçilecekîi usulen. Ama Ali Fethi Paşa çoktan genel başkanlık koltuğuna oturmuş, seçim yapılmasını istiyordu. Masanın başına geçti ve birden masaya vurarak bir "hazırol" çektL altıncı günü MGK'da yoğun bir faaliyet başladı. Konsey, çok ciddi bir karara doğru gidiyordu. Başkent çalkalanıyordu. Cumhurbaşkaru Evren'in, Aİi Fethi Paşa'ya "Kurma partiyi, yoksa kapaönm" dediği öne sürülüyor, Ali Fethi ise, "Veiolardan sonra secimkr için çalışmalara başlayacağız" diyordu. »onsey'de, sağda ve solda siyasal faaliyer^j gösterdikleri gerekçesiyle bir yandan isimler saptanıyor, bir yandan da saptanan isimlerin Çanakkale yakımnda Zincirbozan'da "Beili bir süre için zorunhı ikamet edecekleri askeri bolge" hazırlanıyordu. Partinin kapatılması için 79 sayılı bildiri kaleme alınmaya başlanmıştı mayısın son günlerinde. K B Zincirbozan hazırlanı v ©r Gölhan ekibi karşı eıkıyfir ' u arada BTP içinde bir anda "dedigi de*k" duruma gelen Esener'e Ankara'daki Gölhan ekibi karşı çıktı. Mehmet Turgut'un Sanayi ve Teknoloji Bakanı olmasından sonra, Müsteşar Gölhan görevinden emekliliğini istemiş ve Necatibey Caddesi'nde bir büroda parti kurma çalışmalarına başlamıştı. Başbakan Ulusu ile eskiye dayanan bir dostluğu vardı. Ulusu, 12 Eylül öncesinde Roma'ya büyükelçi atandığında, veda ettiği kişiler arasında Gölhan da vardı. Bu nedenle zaman zaman Ulusu ile görüşüyor, çalışmalannı anlatıyordu. Necatibey Caddesi'ndeki büro, 24 saat içinde döşendi. Halılar kaplandı, koltuk takımlan yerleştirildi, telefonlar bağlandı. Dört odalı, 60 metrekare salonlu büro bir çırpıda döşendiği gibi, hemen aynı gün emekli ya da halen görevde bulunan genel müdürler, müstesarlar ve diğer müdürlerle çok sayıda bürokratın hücumuna uğramıştı. K Konsey ateş pöskörii »onsey ateş püskürüyordu. BTP'nin kuruluş biçimine ve AP eski parlamenterlerinin büyük bir kitle halinde topluca BTP'ye kaydolmalarına kar$ı müthiş bir öfke duyuyordu. Askeri yönetimde "bunlar bize meydan okuyor" havası egemendi. Nitekim, 30 raayıs günü yapılan Konsey toplantısında, toplantı biraz dağınık tutulmuş ve MGK üyesi olmayan yüksek rütbeli bazı generaller de katılmış, durum enine boyuna gözden geçirilmişti. "BTP'nin ülkede yarattıgı siyasi gelişmeden duyulan rahatsızJık" toplantıya katıLanların çoğunluğu tarafından dile getirilmişti. Başta Cumhurbaşkanı Orgeneral Evren olmak üzere, diğer Konsey üyeleri de alabildiğine kızgındı. Ve toplantıda ortaya tek bir düşünce çıkıyordu: BTP'yi kapatmak. Bunun dışında bir başka savla ortaya çıkan yoktu. 20 Mayıs 1983'te kurulan parti, 31 mayısta kapatılıyordu. BTP'nin kapanlmasına ek olarak, il ve ilçe başkanları ile eski parlamenterlerin politikayla uğraşmaları da, Konseyi rahatsız eden bir başka durumdu. 79 sayılı bildiriye, il ve ilçe başkanlarıyla eski parlamenterlerin de yasaklanma kararının eklenmesi konusunda görüş birliğine varıldı. Çankaya Köşkü'ne neşe ile girip külçe gibi çıkan Ali Fethi Esener Paşa'ya Evren ne demişti BTP Genel Başkanı EVREN : " S e n orgeneralsin ve bizden büyüksün... Politikacıların oyununa gelmeni istemeyiz... Seni bir süre kullanıp atacaklar.. 35 ESENER : K Böyle bir şey söz konusu değil... Bizim ÂP ile ilgimiz yok... Ben zaten tongaya düşmem... J J EVREN : 66 AP'den nasıl adam yok... Bu senin kurdugun parti, işte eskinin tam devamı olan bir parti... Ayrıca bu kadar çok generale neden yer veriyorsunuz?..jj ESENER : 66 Ben partiyi seçtim, aksini düşünmüyorum...jj Grafik: Sevinç Yenal 79 sayıh bildiri çıkıyor ürk siyasi tarihinin en önemli büdirilerinden biri olan 79 sayılı bildiri, ayrıca yedisi CHP'li, yedisi AP'li, ikisi de BTP'li olmak üzere toplam onaltı politikacının Çanakkale'ye bağlı Zincirbozan askeri tesislerinde "zorunlu ikamete mecbur" edildiğini belirtiyordu. Çanakkale'ye bağlı Zincirbozan Askeri Tesisleri'nde Hüsamettin Cindoruk ile Mehmet Gölhan'ın dışında "mecburi ikamete tabi tutulanlar" şunlardı: Süleyman Demirel, Ali Naili Erdem. Ekrem Ceyhun, Sadettin Bilgiç, Nahit Mcnteşe, Yiğit Koker. tbsan Sabri Çaglayangil, Sım Atalay, Metin Tüzun, Celal Doğan, Deniz Bavkal, Ferhat Aslantaş, Süle>man Genç ve Yuksel Çakmur. T gelerek bir "kapatma tutanagı" düzenledi. Tutanakta aynen şöyle denildi: Münürlenîvor... • .5.'983 tarih ve 79 numaralı MGK karanna istinaden kapatılmasına karar veriten ve sıkıyönetim komutaniığının aynı tarih ve 1983 mud/307 sayıtı yazıları>la kapatılması emredilen BPT'nin Uimi/ Akay Caddesi 16 numaradaki uç normal kattan müteşekkil binasına aynı giin saat 15.45te gelinmek suretiyle BTP Genel Başkanı Sayın Ali Fethi Esener'e BTP genel merkez binasının kapatılmak suretiyle muhürleneceği tebliğ edildiğinden, gerekli kanuni islemin yapıimasına rıza gostermek suretiyle usulüne uygun kapatma işlemine geçilmek sureiiyle gerekli önlemler alınarak. narti hinası kişilerden tahliye edilmek suretiyle kapatılma işleminin tamamlanmasına ilişkin iş bu tutanak, bep biriikte taazim edilmiş ve imzalanmıştır. 31.5.1983." Esener, polislere "Ben kaptanım, en son ben çıkarım" diyerek, binanın boşaltılmasım bekledi. Elektrik ve su sayaçlan kapatıldı. Telefonlar kesildi. Odalar kilitlendi. Sonra yanında bulunan bazı kurucularla biriikte Esener binayı terk etti. 31 TP'nin kapatılmış olmasına ilişkin karar, parti merkezine saat 12.50'de ulaştı. Partide tam bir şok yaşanıyordu. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Saat 14.30 dolaylannda Genel Başkan Ali Fethi Esener, neşeli bir biçimde partiye geldi. "Dikmen'de gözleme yedim, oradan geliyorum'' diyen Esener bir saat kadar içerde arkadaşlarıyla toplantı yaptı. Daha sonra da şu kısa açıklamada bulundu: "20 Mayıs 1983 taribinde kurulan Büyük Türkiye Partisi'nin MGK'nın 79 sayılı karanyla kapatılmış olduğunu, radyo haberi olarak duymuş bulunuyoruz. Partimize, milletimizin kısa bir zaman içinde göstermiş olduğu buyiık anlayışa ve içten destege samittıi şükranlanmızt, minnet du>gulannuzla ifade edi>oruz. Kararın memleketimize hayııiı olmasını dUiyonız." Saat 16'ya doğru Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdürlüğü'nden bir ekip, parti binasına B bir şok yaşanıyor Anıtkabir'den döndükten sonra BTP'nin Genel Merkezi'nde 68 kurucu ilk kez bir araya geldi. tşte, orası tam bir vodvildi. Önce genel başkan seçilecekti usulen. Ama Ali Fethi Paşa, çoktan genel başkan koltuğuna oturmuş, seçim yapılmasını istiyordu. Masanın başına geçti ve birden masaya vurarak bir "bazır o l " çekti. Herkes neye uğradığını şaşırdı. Ama Esener, oralı bile değildi. "Hazır ol" komutunu veriyor, herkesin yerine oturmasını istiyordu. Genel başkanlık seçimi, ilk turda tanıamlanmış, sıra Genel İdare Kurulu seçimine gelmişti. Her kafadan bir ses çıkıyor, toplantı salonunda müthiş bir kulis faaliyeti dönüyordu. Genel İdare Kurulu'na kimler girecek diye tartışılıyordu. Esener Paşa, buna da çok kızdı. "Zaten liste Güflu Sokak'tan gelecekti, getirin listeyi oylayahm. vakit kaybetmeyeiim" sozleri, partinin genel başkanına aitti. Liste verildi ve oylandı. Oylama sonucunu Esener ilan etti: "Sayın arkadaşlar, secim sonuçları bitmiş, 86 oyta şu arkadaşlanmız Başkanlık Divanı'na secilmişlerdir..." E Esener, Çankaya'ya cağrdıyor... 68 kişt 86 oy... alonda büyük bir gürültü koptu, herkes yerinden fırlıyor, Esener'e doğru koşuyordu. Ayağa her kalkan "Hile var bu işte başkan" diyordu. Esener, anlayamadı. Üyelerin itirazı yerindeydi. Salonda kurucu olarak 68 kişi vardı, çıkan oylann sayısı 86 idi. Esener farkında değildi mükerrer öy kullanıldığının. Ama, o hâlâ "86 oyla secilenler, sırayla ayaga kalksın" diyor ve sesini yükselterek "Üç beş arkadaş da muhalif kalmıştır" diye bağınyordu. B Esener, "hazır ol" komntunu verîyor... u noktaya nasıl gelinmişti? Tarih, 20 Mayıs 1983... S. 'sener'i bir öğle vakti Çankaya'dan çağırdılar. Ondan önce de İstanbul'da MGK üyesi Orgeneral Nurettin Ersin'le gorüşmüştü. Ersin, ban isimlerden ledirgin olduklarını, bunların değiştirilmesini önermişti. Ama, yapacak şey yoktu. Ersin, özellikle, "12 Eyliil'k karşı karşıya gelmeyin" tembihinde bulunmuştu. Bazı isimlerin de veto edileceği anlaşıhyordu. Ama Esener, bu gorüşmeden memnundu. Kendi değerlendirmesine göre, demek ki, bazı isimlerin veto edilmesiyle bu iş bitecek, parti devam edecekti. Çankaya'dan döndüğü gün ise, yüzü allak bullaktı. Çevresine "Çok dikkat etmek lazım" diyor ve "Hemen haber verin, Süleyman Bey ile Sadettin Bey biçbir ise kanşmasın, askerlerin çok iyi bir istihbaratı var" diye ekliyordu. BTP genel başkanlık odasında bulunanlar sordular bu telaş ve tedirginlik karşısında: Partiyi mi kapacaklar?.. Esener her söylediğini bin kez tanarak konuşuyordu: Hayır. ama çok veto olabilir!.. aşta lstanbul olmak üzere, hemen diğer illerle bağlantıya geçildi. Göruldü ki, destek tamdı. Büroyu bir sevinç kapladı, hatta öyle ki, sonunda AP'nin kurmaylan "taşkınlıga yol açılmadan ihtiyatb olunmasjtu" salık vermek zorunda kaldılar. Bir de, Ankara'daki diğer grubu kollamak zorundaydılar. Rıfaettin Şahin grubu, AP içinde MHP eğilimine daha çok sahip çıkan bir ekipten oluşuyordu. Şahin, AP Gençlik Kolları'ndan gelen, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nde bulunmuş, örgütçülükten iyi anlayan birisiydi. Gölhan'la Şahin'in iki ayn hizbi oluşturdukları çok açıktı. Gerçi. BTP'de birleştikten sonra, birliktelikleri Doğru Yol Partisi'nde de sürecekti, ama AP içindeki farkh klikleri temsil ettikleri de bir gerçekti. Yalnız, Gölhan'ın avantajı, Ulusu ile arasındaki dostluktan kaynaklanan, askerler ve hukümetle olan yakın ilişkileriydi. "Askerlerin istegi dışında ve askerlere karşı bir parti olmayacak" duşüncesi, Gölhan grubunun temel ilkeleri arasındaydı. Sağladığı ilişkiler, bu ilkenin sürdürülmesine katkıda bulunuyordu. Partinin nasıl yönlendirilmesi gerektiğine ilişkin "strateji", hatta parti programında nelere ağırlık tanınmasına yönelik öneriler Gölhan'ın kiırduğu kanallarla askerlere ulaşıyor, onlardan da yeniden kendisine dönüyordu. Kısaca, Gölhan, Büyük Türkiye Partisi kurulurken, askerlerle sürekli temasta olan belki de tek ekibin başındaydı. Buna ragmen, Esener'e karşı çıkan grup da, yine Gölhan ve arkadaşları oldu. Oysa, mayıs başında Esener'le ilk görüşmesi sırasında aralannda pek öyie olumsuz bir hava da esmemişti. Ama, sorun ilke sorunuydu. B Böroyu sevinç kaptayor... K Ve nöynk bir tören... .uruluştan bir gün sonra, yani 21 mayıs günü 144 AP'li eski parlamenter coşkun bir törenle Büyük Türkiye Partisi'ne kaydoldular. Bundan beş gun sonra. yani 26 mayıs günü, BTP'nin kuruluşunun u grubun felsefesine göre, partinin başına bir asker getirilmesi doğru değildi. Etkin çevrelerin lamamı "sivil bir başkan" görmek istiyordu. Kaldı ki, "Gümuşpala Modeli"nin de her ortamda ve her koşulda işlerlik kazandığı ve o hatta 1960'larda bile geçerli olduğu tartışılırdı. Asker kanada yakın olan Gölhan, askerlerin politika dışı kalmasını savunuyor, "Bu ikisini birbirine kanştınnamak gerekir" diyordu. Aralanndan sivil birinin seçilmesini öneriyorİar, örneğin "Cindoruk olsun" diyorlardı. Öne sürdüğü savlar, parti kliklerinin bir bölumunde onu ön plana çıkarıyor, diğer bölümünde de "partiyi bölecek, kendisi genel başkan olmak için böyle yapıyor" sözlerine yol açıyordu. Bu nedenle Esener'in, Cindoruk'un ve kendisinın katılması planlanan üçlü basın toplantısma gitmiyordu. Çunkü, Esener'le görüşmesi sırasında bu dttşunceleri ona açamamış, bu nedenle de ekibi onu oldukça hırpalamıştı. Şimdi "Basın toplantısma gidemezsin" diyordu. B SivU bir başkan GölhanÖzal görnşmesi • ayıs ortalannda düzenlenen bu basın toplantısı gunu, BTP'nin kendi içinde en bunalımlı günüdur. O gun parti kendi içinde parçalanmaktan güç kurtulmuştu. Esener'in basın toplantısı yaptığı saatlerde Gölhan, Dikmen'de bir bürokratın evinde Turgut Özal'la görüşüyordu. Özal kendisine "Madem ki durum bu, gel bize katıl" diyor, Gölhan "olmaz" karşıhğını veriyordu. Özal'la Amerika'ya gitmeden önce İstanbul'da 1982'nin Kasımında görüşmüş ve karşılıklı anlaşmaya varmışlardı. Özal, o görüşmede "Ben Sayın Bayar'ın iznini aldım" yolunda bir söz söylemiş, Gölhan da bunu 14 Mayıs Vakfı çerçevesinde bir toplantıda eski DP'lilere aktarmıştı. DP'liler, hemen Bayar'a koşmuşlar, Bayar ise. "Evet, bana geldi, ama parli kuracağından söz etmedi, destek filan söz konusu olmadı" diyerek Özal'ı yalanlamıştı. Aynı gun öğleden sonra, her şeye rağmen ekipler bir araya gelmiş, liderden gelen mesajda "Bitirin artık şu işi" denilmişti. Bunun üzerine Cindoruk ile Gölhan arasında karşılıklı listeler gidip gelmeye başladı. R. Şahin ekibi, özellikle 12 Mart'ın unlü savcısı Baki Tuğ'u kurucular arasına sokmak istiyor, Esener, "Benim getirdiğim generaller, kurucular arasında olacak" diyor, Gölhan,"Bürokratlar da bulunsun" savını one süruyor, Cindoruk, "Eski DP'lilere olan borcumuzu ödemeliyiz" diyor, Danışma Meclisi'nden bir grup da kurucu olmak için son hazırlıklarını tamamlıyordu. • • • Büyük Türkiye Partisi, siyasal tarihimizin en kısa ömurlu panisi oldu. Tam onbir gün yaşadı. 20 Mayıs 1983'te kurulan BTP'nin 26 mayısta kapatılma duşüncesi yerleşmeye başladı. 31 Mayıs 1983 günu ise, Milli Güvenlik Konseyi'nin 79 sayılı karanyla kapatıldı. Aydın Yalçın, Evren'e ağ kesimc'e parti kurmaya çalışanlardan biri de Aydın Yalçın'dı. Aydın Yalçın'a göre, o günlerde askeri kesimin yanında bir grup karşısında bir başka grup parti kuruyor ve ülke yeni bir polarizasyona doğru kayıyordu. Arkadaşlanna, "Geri çekilelim ve bekleyelim" dedi, ama aynı zamanda da cumhurbaşkanından randevu aldı. BTP'nin kurulmasına daha dört gün kala, hele de kapatılması kararına daha gelinmemişken, Aydın Yalçın'ın Evren'le yaptığı 16 Mayıs 1983 tarihindeki görüşme gerçekten ilginçtir. Aydın Yalçın: Sayın Cumhurbaşkanım. Sayın Ulusu'nun parti çalışmalarına katılmayışı isabet olmuştur. Bir ordu partisi şeklinde siyasi bir hareketi başlatmak, Türkiye'de anayasaya yüzde 92 oy vermiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tasarruflarının destekçisi olduğunu tescil ettirmiş muhteşem çoğunluğun dağıtılması anlamına gelirdi ve de hata olurdu. Ancak, şu anda bizi endişeye sevkeden başka amilier vardır. İki generalin, iki ayn partide karşı karşıya gelmesi, bizi endişeye sevkediyor. Evren, sakin bir sesle çok r,et yanıt verdi: s Evren'in karşılıöı İki ayn generalin iki ayrı partide karşı karşıya gelmesi bizi endişeye sevkediyor Müsterih olun, böyle bir şey olmaz Hıç meraK eımtsym, biz iki orgenerali birbiriyle çarpıştırmayız. Aydın Yalçın, biraz rahatladı kendine göre: Sayın Cumhurbaşkanım, Milli Güvenlik Konseyi nin tsmsilcisi olan bir hareket seçimlerde aynı başarıyı sağlayamayabılir. Hareket prestij kaybeder. Öte yandan da, yönetime adeta meydan okuyan bir hareket var, Türkiye bu durumda nereye vanr? Böyle bir şey olmaz, müsterih olun. Türkiye'nin demokrasiden başka yolu yoktur. Biz bunu 27 Mayıs'ta da gördük. Demokrasi, ancak güçlü siyasi partilerin örgütlendiği bir ortamda yerieşebilir. Türkiye demokrasiye dönecektir. Biz kendimizl Batılı anlamda demokrasiyi yerleştirmeye angaje olmuş görüyoruz. Askeri yönetimle memleketi uzun süre yönetmek doğ.u değil. Zaten, Türk halkı da demokrasiyle yönetilme olguniuğuna erişmiştir. Bu gorüşme gerçekte mayıs sonunda BTP'ye yönelık alınac?' kararın ilk ızlerını taşımaktaydı Durumu degenendıren Aydın Yalçın ekibı "faaliyetlerinı şimdilık durdurma" kararı aldı M BTT OESEL MEMEZrVDB COJltü BdTflk Tflrttj» PvtM'M « a flk ***** UriHfMI. r»rtlBtıı İlk flml Dif. Meıi cskl bakknluından th<»n Sabrt Çatl*T*nrll oldo CM<ar«n«U1« blrllkM \W\ Mkın nkl parlamrnlrrin «f» kmjdı « u m U BTP Gcncl Ba«kaıu Ali FcUU Ejtncı C^IUI koaaımaiu yapla, »«ıtl h n c ı l a n <• T'ni ujfkr IT Cağlayangil ve 143 eski parlamenter BTP'ye katıldı BTP'ye katılan 16 DM üyed, «AnJiyBMyi ruttir. ^£?£i layan arkada^Unmrzla K°n''l v» fikir birliği için. p*rianMnu dVyiz. millrtin m n n ı trmsikİMyiı. 12 EylülUn ^T ^ ur, mtran Onl. ıml K ı n » a. fMt Kırmtlıo<l«. H Tnkrr. Tiırhan Rllria. «II » r ı « I iTk T,tU Tarih, 21 Mayıs 1983 Cumartesi AP'iılerın büyük bir gövde göstensi ile BTP'ye gırmelerı bardagı tasırmıstı. Y AREV. Zineirbozan günleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle