15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 E 10 ' llerim tozdan ve isten sirasiyah, odanın bir köşesinde dikiliyorum. Bütün gün burada hiç yalnız kalmadığımı düşünüyorum. Gerçi, raflarda, çekmeceierde ıstediğim oranda bir göç öncesi temizliği gerçekleştiremedim. Yine de, bundan ötürü en küçuk bir rahatsızlık duymuyorum. İşte, gün bu kadar. Içine ne, ne ölçüde sığabilirse, o. Nesnelerin, zamanın bir dili var. Onlar da kendilerini anlatıyorlar, anlatacakiar. ' Zaten, önünde Mvnunda, tam da Celine'in dediği gibi, "...Yakında yaşlanacağım ve nibayel bitecek. Odama ne kadar çok insan geldi. Hepsi bir şeyler söyledi." Hepsine yer açtım, onlan dirüedim. İçlerinde hiçbir şey demeyerüer buJunduğu gibi, kimisi de bana çok şeyler söyledi. Doğru, "sonra da gittiler," ama, ben de gitmeden, yine gelecekler. (...) Henüz buradayım. Burada yaşıyorum. Göçtüğüm yere de kirnbilir ne çok eski şey birlikte taşınacak. KimbiJir ne çok şey yine eski olacak. Her şeye karşın, içinde uzun süre yaşanmış bir yeri bırakıp gitmekte güzel, yiğit bir yan buJuyorum. Sanki yepyeni, gerçekten serüvene benzeyen bir serüven başlayacak. Kafamdan bunlar geçerken, bir yandan da ortaya döktüğüm mektupİan yeniden eski yerlerine tıkıştırmaya çalışıyorum. Ama mektup çekmecesini yerine takamıyorum. Bir şey engelliyor. O zaman alttaki çekmeceyi çıkarmak zorunda kalıyorum. Engeli çıkaran Sedat Simavi'nin sarı yaldıza bulannuş heykelciği imiş. Jşte, biriktirdikîerimiz arasında törenlerimiz de var. GÖÇ TEMİZLIGI ADALET AĞAOĞLU söylediğimiz şarkı dokunaklı bir "Şimdi uzaklardasın" ise, unutabildiğimizi kim ileri sürebilir? Seçici kurul üyelerinden değerli ozan Behçet Necatigü'in o saatlerde ölümle pençeleştiğini biliyorduk. S«vgi aynı hastalıktan gitmişti, Giiner aynj hastalıktan gitmişti, Oğuz aynı hastalıktan gitmişti... Daha ne çok... Hepsi de en verimli yaşlannda... Gittikçe azalmıştık. Odam şimdi hemen hemen kimsesiz, bomboş. Ayru anda ekranda, üstüne sırıtık bir mutluluk yakıştınlan yüzüm. Keşke bizim neden mutlu olduğumuzu gerçekten bilebilseler! Biz yazarlar, bazen birbirlerimizle çok güzel, aydınhk saatler paylaşınz. Benim böyle çok mutlu olduğum saatlerim var. Bazen uzun yürüyüşlerimde caddelerde Bilge Karasu'va rastlanm, uzaktan beni görmeyen Attila tlhan'ı görürüm; o zamanlar da içimi bir sevinç kaplar: Işte, hayattalar! AJ\KARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKg 18 EYLÜL 1985 Yorumsuz., Bir suç işlediği duygnsnyla... Yazarlar dışında herkes, her meslekten kimse, kendilerine verilmiş onur belgelerini duvarlanna asmayı, kupaJarını, heykelciklerini vitrinlerinde, raflarında sergilemeyi sever. Futbolcular, sinema, tiyatro oyuncuları, berberler, atletizrn yanşmacılan, dansçılar... Subaylann yıldızlan, madalyaları zaten omuzlarına, göğüslerine sıralanmıştır. Bazı tiyatro oyunculanrun, erkekseler, yaJdızlanmış paJmiye yapraklannı kendilerine sunulduğu zamanki gibi, jelatin kâğıdı içinde, kurdelesiyle saklayıp, evlerinde bir köşeye dayadıklannı gördüm. Ama, biz yazarlar, herhalde çoğumuz, ödü] törenlerimizde kaçacak delik aramak bir yana, o törenierde bize verilen belgeleri de çekmeceierde, dolaplarda sıkı sıkı gizliyoruz. Ya da ben öyleyim. Çünkü ödül, yazara, bir suç işlediği duygusuyla birlikte veriliyor. (...) Bir Sait Faik, bir Orhan KemaJ ödülü varsa, onlann adını yaşatmak için var. Düzene karşı onlan yaşatmalıyız. Bunun için, adlarına konmuş ödüllere katılma gibi bir tavrımız olmaJj. Böyle düşünüyordum. Ama, Orhan KemaJ Roman Ödülü töreninde olduğu gibi, Orhan Kemal üstüne geruş bir 'yeniden lanıtımın' yer almadığı bir toplantıyı da düşlemiyordum doğrusu. Orada Orhan Kemal'in kitaplarından parçalar okunmalı, yazar kişiliği enine boyuna ele alınmalı, edebiyatımıza katkısı anlatılmalıydı. ödül seçici kurul üyelerinin hepsi, o yıi seçilen romana oy versin vermesin, orada hazır bulunmahydı. Oysa, bu üyelerden yalnız ikisi vardj galiba. ödülü, Orhan KemaJ adına verecek kişi, Bayan Ögütçü de ortalarda görünmüyordu. O, Orhan KemaJ'i anma gününe katılmak üzere Sofya'ya gitmişti. Sahnede birtakım şeyler oluyordu. Miijdat Gczen, Orhan Kemal'i anma^ için toplanmış bir avuç insanı eğlendirmeye çalışıyordu. Nurer Uğurlu, bu şovun sunucusu durumunda idi. Her şey bana çok acıkh görünmüştü. Bir an önce sahnede sıramın gelmesini, Orhan Kemal'in edebiyatımjzdaki yerini diIe getirdikten sonra, oradan kaçmayı dilemiştim. (Hayır, tiaha sonra Nnrer Ugnrlu'nun bir yazısındâ açıkladığı gibi, seçici kurul üyeliğine çağnlışııru, işlerimin çokluğu nedeniyle 'reddetmedim.' Orhan Kemal'i anmaya gelmemiş bir seçici kurul çoğunJuğu ile anlaşamayaeağım düjüncesiyle istemedim...) Ödül, yazara bir suç ışledıöı duygusuyla birlikte verilir ^lazarlar dışında herkes, her meslekten kimse, kendilerine verilmiş onur belgesini duvarlanna astnayı, kupalannı, heykelciklerini vitrinlerinde, raflannda sergilemeyi sever. Ama biz yazarlar, herhalde çoğumuz, ödül törenlerimizde kaçacak delik aramak bir yana, o törenierde bize verilen belgeleri de çekmeceierde, dolaplarda sıkı sıkı gizliyoruz. Ya da ben öyleyim.» Günün §onu (...) Bakır kızıllığıyla batan güneşin camda bıraktığı ılıkhğın içinden usulca süzülüp caddeye iniyorum. Beşyol ağzına doğru, iki yanıma bakınarak yürilyorum. Yazarlanmızın birbirlerinden gittikçe uzaklaştıkları ya da üstüne kapalı kflçük öbekler oluşturdukları şu günde, gözlerim delicesine aranıyor. Ansızıh görüyorum. Onlar işte, bizim yazarlarımız. Yeni bir bahar gününde, venilenmiş umutlarla, hep bir ağızdan aynı şiiri söyleyerek geçiyorlar. Aralanna katılıyorum: Kendi kendimizle yarıştayız, gülüm / Ya ölü yıldızlara hayatı götiireceğiz/ya dünyamıza inecek ölüm. Kolkola girdik, hepimiz aynı şiiri, bir kez daha ve çok güzel söyledik, (...) Şiir, aya gitmekten bize gelene dek, pek çok anlamla yüklü. Kendimi, camm önünde böyle bir şiiri mırıldarurken buluyorum. Fatma İnayet'in içimde patlayan acımasız kahkahasını aynı şiirle bastırmaya çalışıyorum. Geçenlerde Ahmet Altan'ın "Dört Mcvsm Sonbahar"mı okudum. Çok sevinçliydim. Romanı çok sevdim. Çocuklar büyüyor. Benim için, işte akşam. Ama, yazmayı hiç şu andaki kadar derinden öziemedim. Camın önünden çekiliyorum. Mutfağa gitmeden önce, yerde yayılı duran Dert Dökme Defterlerimden birine uzanıyorum. Oturup, boş kalmış sayfalanndan birine şunları yazıyorum: "Acaba, kurmaca bir roman, insanlan fazlasıyla tatlıyla beslemek değil mi? Aynca, e|er roman yazannın odasında gerekli gereksiz pek çok şey bir arada birikmişse, bunlar romana dalarak onun saglıgıyla oynamazlar mı? Bunu sorar sormaz, bir süre roman yazmaya elim varmayacak, diye düşündüm. Böyle bir duyguya kapıldım. Romanla, roman kişileriyle o kadar haşır neşir olmuş olan ben, kendim, acaba Türkiye'de, Türkiyeli bir >azar olarak ne yaşadım? İşte nesneler, kırılan gün ışığı, gölgeler ve asağıda hızlanan trafigin akşam ugultusu... Buradan göctuklen sonra, önünde sık sık dikiidigim camdanjcimbilir kimler bakacak. Baktığı zaman, )az akşamının gölgeleri arasından sıynlıp geçen yüzler kimlerin yüzleri olacak, kulaklannda *iangi sesler çınlayacak?.." Defterimi bir süre için ve hiç istemeden kapıyorum. Göçulecek yere dek... Balkon kapısını açıyorum. lçeri taze sulanmış çimlerin kokusu doluyor. Ama, henüz kimse, bir ağızdan aynı şiiri söylemiyor. Usul bir esinti çıktı. Kitapların önünden yere bir kart düştü. Onu alıp baktım: Bir cam ağacının dibine atılmış eski, yan yatmış kırık tahta koltuk. Onun, kimin tarafından çekildiğini bilmediğim fotoğrafı. Bu koltuğun resmini yanımda götürmek istediğimi biliyorum. Çünkü, ardında uzanıp giden orman çok güzel, diyor Fatma İnayet. Öyle. Ama bence, kırık koltuk önünde durduğu için daha güzel o orman. UZAKLARDASIN Sedat Simavi Vakfı ödültöreninden sonra. Fethi ,\ac/ite birlikte, "Şimdi Lzaklardasın..." şarkıstnı söylemiştik. Seçici Kurul üyelerinden değerli ozan Behçet SecatigU'in (solda) ölümle pençeleştiğini biliyorduk. Sevgi Soysal (ortada) Güner Sümer (sağda), aynı hastalıktan gitmisti. ti. Törende, bu ödülden yeterince gönenemediğimi söyiedim. Horriyel ailesinden bir gazeteci de beni, bir masa dolusu insanın yanında azarladı: "Sevtnemediginiz bir ödülü neden geri vermiyorsunuı?" Geri vermedim, çünkü seçenlerin içinde çok saygı duyduğum yazarlar vardı. Behçet .\ecatigil, seçimini ölüm döşeğinde bir vasiyet gibi yazıp bırakmıştı. Onur duydum. Törenlerimiz gülünçtür. Sevinçliyken ürkek ve kederli, kederliyken sıntık bir mutluluk içinde gösterilirsiniz. Televizyonda bile size söylemediğiniz sözleri söyletirler. Öyle ya, bir ödülü reddetseniz, ne reddettiğiniz, ne de nedeni anlaşıbr. Sizden sonra ödül kime verilmişse, "Ödülü şu aldı" denir, geçilir. Karşı durma mekanizması henüz çalışmamaktadır. Madaralı Roman ödülü'nün televizyondaki gorüntülerini düşünüyorum. Bir spiker, on saniye içinde söylüyor: "Fikret Madaralı Roman Ödülü Adalet Agaoglu'na verilmiştir.'Bu arada ben sahnede, mikrofon başında şöyle bir gösteriliyorum, elimi Bayan Madaralı'ya uzatıp belgemi alıyorum. Sembolik çeki de tabii. Bu sırada spiker sürdürüyor: 'Ağaoglu, bu ödülü almaktan çok mıjtlu oldugunn soylemisıir." Kuşkusuz, bu arada ekranda bir saniye görünen benim sesim soluğum çıkmıyor. Çünkü törende böyle bir tümce kurmadım. Her ödül, biraz da, ödülü alanın bazı düşuncelerini geniş topluluklara duyurabilmesi için bir fırsattır. John Berger, Londra Kasaplar Derneği'nin koyduğu ödülü bunun için almış. Madaralı Roman ödülü töreninde, bu ödülün amacına uygun biçimde işleyebilmesi için, 'Köy Enstitüleri ruhunu >ansıtan' inceleme, eğitım kitaplanna yönlendirilmesinin iyi olacağını belirtmiştim. Fikret Madaralı adı da, basın yoluyla olsun, TV yoiuyla olsun, böylece kendi alanına daha uygun biçimde yaygınlaşırdı. Seçici kurul üyelerinden Adnan Binyazar, ödüle değer gördükleri roman üstüne çok kapsamlı bir konuşma vapmıştı. Ondan tek satır hiçbir yerde görülmedi. Her şeye karşın, güzel bir bahar gunüydü. Adnan Binyazar'ın duyarb dünyasını asıl o bahar guneşi altında keşfetnıiştim. Şimdi uzaklarda. Berlin'de. Gazi Eğitim Faküftesi'nde "Atatürk İtkeleri ve İnkılap Tarihi" dersi; öğretim üyesi İsmail Cansız konuşuyor: Atatürk'ü, Vahid&ddin Samsun'a 9. Ordu Mufettişi olarak, vatanı kurtarması için gönd&rdi. Vahideddin vatan haini değildirl Hocam, biz şimdiye dek Vahideddin'in vatan haini olduğunu öğrettik ilkokullardaki öğrencilerimize! Burası üniversitedir ilim yapılır. Milli biriik o/uşturmak amacıyla, ilkokulda çocukiara "Vahideddin vatan haini" denir. Ama, siz artık çocuk değilsiniz. Eğer Vahideddin vatan haini olsaydı, Topkapı Sarayı'ndakı eserierin ne kadar değerli olduğunu biliyorsunuz, bunlardan birini yanına alıp giderdi. Ve tüm sülalesini yıllarca beslerdi! Ben az çok tarih kitabt okudum ama, böyie yazana hiç rastlamadım. (ismail Cansız o sırada, o ana dek, öğrencilerin pek duymadıkları iki tarıhçinin adını söyler.) Biliyorsunuz arkadaşlar, henüz Atatürk'ün vasiyeti açıimış değil. Vahideddin, yurt dışına gittikten sonra "Allahım param bitince canımı al" diye dua eder hep. Son parasını harcadığı günün gecesi ölur. Allah duasını kabul eylemiş! İsmail Cansız'ın Vahdettin sevgisi burada bitmez. Öğrencilerine vize sınavlarında sorar: Vahideddin Malaya zırhlısıyla ülkeyi terk ettikten sonra, önce nereye, sonra nereye gitti? Nerede öldü, nereye gömuldü? Vahdettin'in nerede ölüp, nereye gömüldüğünü bilemeyen öğrencilerin çırası yanar. Gazi Eğitim Fakültesi'nde eğitim bilimleri bölümü, öğrencilerin en çok ders çalışıp, en çok başarı sağladıklan bölüm. Bütünlemeye kalanların yüzdesi 12 arasında. Bazı derslerdeyse, bütünlemeye kalan, vize alamayan öğrenci yok. "Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi" dersindeyse, durum şöyle: 100 kişiden 9 kişi vizesiz, 16 kişi bütüntemeli. Toplam 25 kişi. Basarısızlık yüzde 25. Öğrenciler, öbür derslerden başarıh da, neden "Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi" dersinden böylesine başarısız acaba? Atatürk'ü, devrimlerini mi, yoksa Vahdettin'i mi az biliyorlar? "Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi" dersinden vize alamayan 9 kişinin beşi, bütünlemeye kalan 16 kişinin 10'u, bölge idare mahkemesi'ne başvurdular... • • • Mustafa Kafalı, İstanbul Edebiyat Fakültesi "Ortaasya Tarihi" bölümünden yetişmiş, değerli bir "Ortaasya" tarihçisiydi. 1970'li yıtların birinde MHP'den aday oldu. Kazanamadı. Konya'da bulunduğu sırada sıkıyönetim komutanı, Kafalı'yı "bölge dışjna çıkarma" karan aldı. YÖK, Kafalı'ya bir yerararken, Ankara Universitesi Rektörü Tarık Somer, Kafalı'ya vefasını gösterdi. Sahip çıktı. DTCF'de bir göreve atadı, eşine de iş bulundu. Evteri de yoktu, rektörlük onlan rektörlük konukevinde ağırladı. Geçen haziran ayında, Aydın Taneri, "inkılap Tarihi Enstitisü"nün başından ayrılınca yerine Mustafa Kafalı getirildi. Basında çıt çıkmadı. Kimse, "fahu, Mustafa Kafalı'nın İnkılap Tarihi Enştitüsü ile ne ilgisi var?" demedi... Atatürk aleyhine konuşmaları, yazıları ile tanıdığım Mervmet Kaplan, elinden tuttuğu, Zeynep Kerman ile İnci Engünün'den sonra "Türk DM'ne yerleşti. Sürekli yazmaya başladı! Ne günlere kaldın heey koca Atatürk! Kalıtından kimler yararlanıyor? MALİYE VE QÜMRtjK BAKANLIĞI GÜMRÜK MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI YARIŞMA SINAVI 1 ,\çık bulunan Gümriık Müfettiş Yardımcılıklan için 21.10.1985 gunü başlamak üzere Yarışma Sınavı yapılacaktır. Kadrodan fazla aday sınavı kazandığı takdirde, kendi isteklenyle bir ait dereceye atama yapılabilir. 2 Müfettiş Yardımcılığı sınavına girebilmek için: a. Devlet Memurlan Yasası'nın 48'inci maddesinde yazılı genel nitelikleri taşımak. b. Hukuk, Iktisat, Sıyasal Bilgiler, tşletme ve İdari Bilimler Fakülteleri ile Iktisadi ve Ticari îlimler Fakülte, Akademi ve Yüksek Okullan ya da aynı konularda öğrenjm yapaniar veya bunlara denkliğı Milli Eğitim Bakanlığı'nca onaylanan yerli ve yabancı öğretim kummlarından birini bitirmiş olmak, c. Sınavın açılacağı yılın ocak ayı başında otuz yaşını doldurmamış olmak, d. Bu sınava daha önce birden fazla katılmamış olmak, e. Sağlık durumu Türkiye'nin her yerinde görev yapmaya, her türlü iklim ve yolculuk koşullarına ve her türlü taşıt araçlanyla yolculuk • yapmaya elverişli olmak, f. Yapılacak inceleme ve araşıırmada, gerek sicil gerekse tutum ve davranış yönunden Gumrük Müfetüşliği özyapı ve niteliklehni taşıdığı saplanmış bulunmak, Gerekir. 3 Müfettiş Yardımcılığı giriş sınavına katılma istemi, Teftiş Kurulu Başkanlığına verilecek bir dilekçe ile yapılır. Bu dilekçede, adaym iş ve oturma adresleriyle yazılı sınava hangi ilde (Ankara veya İstanbul) girilmek istendiği ve bitirilen öğrenım kurumunun adı ve mezuniyet yılı belirtüir. Asağıda belirtilen belgelerin dilekçeye ekli olarak en geç 7.10.1985 tarihine kadar Bakanlığa postalanması veya Ankara'da Bakanlık Teftiş Kurulu Bakanlığı'na elden verilmesi gerekir. Işlemlerini tamamlayan adaylara sınava girebilmeleri için bir "Tanıtma Belgesi" verilir. a. Nüfus cüzdanı aslı veya onaytı örneği, b. Bakanlık Teftiş Kurulu'ndan ya da İstanbul ve lzmir Teftiş Kurullan'ndan temin edilecek ve adayın el yazısı ile doldurulmuş özgeçmiş Bildirimi, c. Yüksek öğrenimi bitirme belgesinin aslı ya da Noterden tasdikli örneği, gerekirse 2'nci maddede belirtilen (denklik) durumunu gösterir Milli Eğitim Bakanlığı veya Yüksek öğretim Kurumu'nca verilmiş belge, d. Askerlik görevi ile ilişkisi bulunmadığım gösterir resmi bir belge, e. Tam teşekküllü bir resmi hastaneden alınmış Sağlık Kurulu Raporu) bu rapor giriş sınavının yazılı bölümünü kazandıktan sonra da verilebilir), f. Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınmış iyi hal belgesi, g. 4,5 x 6 boyutunda altı adet vesikalık fotoğraf. 4. Yazılı sınavda başanlı olanlar Ankara'da sözlü sınava girme hakkını kazamrlar. Ancak, Ankara'ya geliş için yol parası ödenmez. 5 Yazılı ve sozlü sınavlar; a) Maliye, b) Ekonomi, c) Kamu Hukuku (Memurîn Muhakematı Kanunu ve 1609 sayılı kanun dahil), d) Özel Hukuk (Eşya Hukuku ve Miras Hukuku hariç), e) Ticari Muhasebe ve Ticari Hesap, 0 Yabancı Dil (İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden biri), Gruplanndan yapılır. 6 Müfettiş Yardımcılığına atananlara, Devlet Memurlan Yasası'na ilişkin ödemeler dışında, 6245 sayıh Harcırah Yasası'nın 33'üncü maddesi ve Büıçe Yasası uyannca aynca tazminat vegündelık ödenir. 7 Gumrük Mufettişleri, inceleme yapmak üzere bir yıl sure ile yabancı ülkelere gönderilirler. Basın: 23073 \neak pecenin geç saatlerınde... Törenlerimiz acıklıdır, gülvmçtür (...) Törenlerimiz acıklıdır. Sedac Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü alacağım gün, Prof. Tütengil'in cenazesi kaldırılıyordu. Cenazede itişmeler olmuştu. KaftancıogJu tekmelenmiş yle ya, Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü töreninden sonra, Hürriyet'ten bir gazeteci tarafından azarlansam da, gecenin geç saatlerinde biz edebiyatçılar bir köşeye çekilmiş, hatta Fethi Naci ile birlikte çok kötü bir biçimde "Şimdi uzaklardasuı..." şarkısıru söylemiştik. Ancak, gecenin geç saatlerinde, törenlerimizin tören olamamışlığını böyie unutabiliyoruz. Ama o saatte bile, ö BİTTt "Göç Temizliği"nin tamamı yakında Rinızi Kitabe\i tarafından yayımlanacaktır. SOSYAL SİGORTALAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NCE ÖĞRENCİLERE BURS VERİLECEKTİR 1) Sosj'al Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'nce; Sigortalı, Sigortalı Emeklisi, Kurum Mensubu Memur ve Kurum Mensubu Emeklilerin çocuklanna, 19851986 öğretim yılında aşajıda belirtilen dallarda öğrenim görenler için, belirtilen konıenjan kadar burs verilecektir. 2) Burs verilecek öğrenim dallan ile öğrenci adedı ajagıda belirtilmiştir. Burs Verilecek öğrenim Dalı öğrenci Adedı Tıp Doktoru 40 (Tıp Fakültesi) Hukuk 30 (Fakülteler) Elektrik Mühendisliği 20 (Fakülte ve Vüksek Okullar Tercihen Biyomedikal Müh. Dersini ek Ders Olarak Alanlar). Elektromk Mühendisliği 15 (Fakülte ve Yüksek Okullar, Tercihen Biyomedikal Müh. Dersini ek Ders Olarak Alanlar). Biyomedikal Mühendisliği 15 (Fakülte ve Yüksek Okullar.) / Matematikçi (Fakülteler) Hem$irelik 30 (Fakülte ve Yüksek Okullar) Sağlık Fizikçisi (Fakülte ve Yüksek Okullar) TOPLAM 160 3) Burslardan istifade edebilmek için Kurumumuzun Öğrenci Yardım Yönetmeliği ile 2.7.1983/18095 sayıh Resmi Gazete'de yayımlanan Yurt İçinde Mecburi Hizmet Karşılığı Öğrenci Okutma ve Ihtisas Yaptırma Yönetmeliğfnde beiirtilen sartlara haiz olmak gerekmektedir. 4) Kurumumuzca Tıp dalında öğrenim goren öğrencilere aylık 7.500. TL., Yüksek dereceli okullarda öğrenim gören öğrencilere aylık 6.000. TL. burs ücreti ödenmekte, ayrıca bütün öğrencilere yilda bir defa olmak üzere aimakta oldukları aylık burs iicretlerinin iki katı tutarında araç gereç ücreti ödenmektedir. 5) tstekliler, Kurumuıı herhangi bir Ünitesinden gerekli bilgileri alabilirler. Müracaatlar 15.10.1985 tarihinde sona erecektir. 6) Daha fazîa bilgi almak için Kurumumuzun Ünitelerine veya Ankara'da Genel Müdürlük tdari Işleı Dairesi Başkanlığı'na başvurulabilir. Basın: 23766 İLAN TÜRKİYE GEMİ SANAYİİ A.Ş. PENDİK TERSANESİ VE AĞIR SANAYİ TEŞİSLERİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1. Tersanemizde zehırli boya ımalatında kullanılan Trin Butiltin Florid (T.B.T.F.) maddesi, 6 ton satın alınacaktır. 2. İdari ve Teknik şartnameler, TÜRKİYE GEMİ SANAYİİ A.Ş. PENDİK TERSANESİ VE AĞIR SANAYİ TESİSLERİ MUDURLÜĞÜ SATINALMA SERVİSl KAYNARCA/İSTANBUL adresinden ucretı karşılığı temın edilebrlir. 3. Teklifler, en geç 27.9.1985 günü saat 17.30'a kadar idari şartnamede belırtilen adrese gelmiş veya verilmiş olacaktır. 4. Postadaki gecikmeler, kabul edilmeyecektir. İÇ ALIM DOSYA NO: 85/128 DIŞ ALIM DOSYA NO: 85/570 (Basın: 22826)5613 İNGİLİZCE KONjJ^UN "İngilizce öğrenmek için seçkin bir oıtatn" • Tüm dersliklerde vidcokapalı devre TV ve audiovısua] sstem • Türk ve ingılız öğrettnenlerdcn oluşan deneyımli kadro • Başlangn. orta ve ılen duzeyde GENEL İNGİLİZCE PROGRAMLAR1 • ÇEVİRI. TIP. TEK.NİK «e TICARİ İNGİLİZCE • En çok 18 kışılık gruplar • 5 kişıye İngıhere Bursu" • 20 kışı^e Dilko Yaz Kampı" olanajı GÜ2 DONEMİ KAYITLARI SÜRMEKTEDİR OF ENGLISH DILK< SCHCÖL Sulir Idaıır* V..lu V, < N... TRAFO MERKEZİ VE İDARE BİNASI İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR 1 Müessese Müdürlüğümüzce IstanbulRami'de yaptırılacak olan 35/10 KV. indirici merkez ve idare binası inşaatı birim fiyat esası ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 Bayındırlık Bakaniığı'nın 1985 yılı birım fiyatlarına göre, yaklaşık keşif bedeli 318.850.255. TL. olup, geçici teminatı, 9.565.508. TL.'dir 3 Bu işe ait şartnameler, Meşrutiyet Caddesi Asmalımescit Sokak No: 63 Tepebaşı/İSTANBUL adresindeki Müessesemizin Makine İkmal ve Satınalma Grup Müdürlüğü'nden 50.000. TL. bedelle temin edilebilir. 4 Eksiltmeye katılabilmek için önceden şartnaree satın alınarak, fenni ehliyet vesikası alınması zorunlu olup, a) Firmalar, şartnamede belirtilen belgelerle birlikte fenni ehliyet vesikası almak için en geç 24.9.1985 günu saat 17.00'ye kadar Müessese Müdürlüğumüze muracaat edeceklerdir. b) Fenni eiıüyet vesikaları, 27.9.1985 (arihinden itibaren firmalara verilecektir. 5 Teklilier, en geç 2.10.1985 gunü saat 10.00'a kadar Müessesemız Muhaberat Servisı'ne elden verilecek ve aynı gun saat 10.30'da alenen açılacaktır. 6 Kurumumuz 2886 sayıh yasaya ıabi değildir. Basın: 23733 TEK SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN NOT: Aynca temsılcısı olduğumüz İNGİLTERE PIT.MAN SCHOOL Of ENGL1SH kurslarına katılacaklar ıçın kayıilar açılmışıır ,:,:,:>,•,:« KADIKÖY İLAN BAKIRKÖY 2. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Dosya Numarası: 984/752 Davacı Adem Özmen tarafından davalı Şerife Özmen aleyhine açılan boşanma davasında: Davalı Şerife özmen'in Bağlarbaşı Mah. 37'nci Sok. No. 21 Kırıkkale, Ankara olarak gösterilen adresine dava dilekçesi ve duruşma gunü tebliğ edjlemediğinden ve zabıtaca da yaptınlan lahkikattan adresi meçhul bulunmuş olmakla adı geçen davalıya dava dilekçesinin ve duruşma gununün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Bu hususta duruşma günü4.ll.1985günü, saat 1 l'e bırakılmıştır. Adı ucçoii Javalı>j tebliğ yerine kâim olmak uzere ilan olunur 30/4/1985 BaşınılU» TEKEL İŞLETMELERİ GENEL MÜDURLÜĞÜNDEN 1 55.474.102. TL. keşif bedelli lzmir içki fb. misafirhane binası inşaatı işi 198586 mali yılı işletme bütçesinden ödenmek üzere birim fiyat esasına göre kapalı zarf yönıemi iie ihaleye çıkarılmıştır. Bu işe 8/2574 sayıh Bakanlar Kurulu kararnamesi uygulanacaktır. 2 Geçici teminat: 1.664.223. TL.'dir. 3 Ekbiltme 2.1ü. 1985 günu *aat 15.00'de Tekel İşletmeleri Genel Mudürlüğu merkez binasında II. Ihale Komisyonu'nca yapılacaktır. Zarfların saat 14.00'e kadar komisyona verilmesi gerekmektedir. 4 Istenilen belgeler şartnamesinde kayıtlı olup, Malzeme Grubu Müdurlıiğu'nden ve Tekel İzmir Başmüdürlügünden gönilebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek için şartnamesınin 5. maddesinde belirtilen şartlar \erinc getihleçektır. " eıerlilik belgesi aiabilmek için V 27.9.1985 günu çalışma saaıi bıtimıne kadar KCaraköyŞefkaı I^hanında hulıınan Yatırım Uygulama Grubu Müdürluğü'ne muracaat eınıek zorundadirlar. 6 Tekel 2886 >a>ılı kanun kapsamında olmayıp ıhaleyi yapıp yapmamakıa, kısıııen vapnıakıa vc>a dılediğıne >apınakiu serbesııir. 7 Posiada duğacak gecikmeler ile lelgraf ve ıdek>le yapılacak başvurulaı geçersi/dir. İlanen duyurulur. İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN KABLO KALDIRMA JAK'I SATIN ALÎNACAKTIR Ba>müdurluğümüz ihtiyacı 15 çift 5 tonluk Ericsion Jak kapalı teklif meklubu almak suretiyle satın alınacaktır. Şartnamesi Gayrettepe Yıldız Posta Caddesindeki Başmudürluğümüz birinci katındaki Malzeme Müdurlüğünden lemın edilebılir. Istekli olanlann bu ise ait kapalı [eklif mektupiannı en gec 3 10.1985 Perşembe günü saat on ikiye kadar Malzeme Mudürluğüne \ermeleri ilan olunur. Basın: 23465 Mulkiyeti Belediyemize ait olan Sıhhiye Köprusu altında bulunan 62 adet dukkânda 25 eylul25 ekim tarihleri arasında "OKUL ARAC VE GEREÇLERİ UCL'ZLUK FUAR1" açılacaktır. Istekli imalatçı fırmalann aşağıda belirtilen belgelerle birlıkteen geç 2ü Eylui 1985 Cuma günu saaı 14.00'e kadar Beledi>e Başkanlığımii Sosjal Hızmctler Daire Bdşkanlığı'na (Gençlik Parkı'ndaTel: 12 40 2512 40 26) başvurmalar: duyurulur. Klenilrn Belgrler: 1 Muracaaı DılckçoM. (1 orr.ı \e >artnanıe \erileçekıir.) 2 Tiv.ııtı D d a i i Bel.c.s,. 3 IJ.ıiilı bulıııu)u£tı M.^.^ 4 lm;ıl.ıi.ı Lk!sM>i. ANKARA BUYUKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞrNDAN Kıııtılu^ıı B.TMÜ. 2349S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle