23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 1985 EKONOMİ CUMHURÎYF.T/9 TURKIYE'den Pakdemirli, AET konusunda Italya'dan yardım istedi ANKARA (ANKA) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirii, Türkiye'nin AET ile olan sorunlannın çözümünde İtalya'nın yarduncı olmasını istedi. Türkiyeİtalya İkinci Dönem Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'nın ön çalışmalarına dün Ankara'da başlandı. KEK görüşmelerini bir konuşmayla açan Pakdemirli, İtalya ile siirdürülen görüşmelerin karşılıklı ticaret hacminin arttırılmasında önemli rol oynadığmı kaydetti. Türkiye'nin AET ile ticari açıdan bazı problemleri olduğunu, AET'nin Türk ihraç mallanna uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle Türkiye'nin ihracat potansiyelinin tam yansıtılamadığını bildiren Pakdemirli, "Bir Akdeniz iilkesi olarak ttalya, Türkiye'nin AET ile olan ilişkilerinin düzeltilmesi için bize yardımcı olmalıdır. Bu ilişkinin düzeltilmesi, İtalya ile olan ticaretimizin gelişmesinde yardımcı olur" diye konuştu. Gübrede özelleştirme planı Gübre sektöründe inceleme yapan ABD'li Arthur D. Little fırmasının raporunda ekonomik ve mali açıdan verimlilik göstermeyen ve bütçeye yük getiren gübre fabrikalanmn varlığından söz edilerek, 3 tesisin kapatılması, kamuya ait öteki tesislerin de zaman içinde özel sektöre satılması önerildi. Gübrede uygulanan sübvansiyonun kaldırılmasını da isteyen ABD'li firma, sübvansiyon nedeniyle çiftçinin gereksiz tüketime yöneldiğini ileri sürerek, gübrenin fabrikadan çiftçiye ulaşmasındaki aşamaların da maliyeti arttırıa nitelik taşıdığım kaydetti. ANKARA, (a.a.) Tekstil, gübre ve çimento sektörlerindeki "retabiütasyon" çalışmalanndan sonuçlar alınmaya başlandı. Gübre sektöründe inceleme yapan ABD'li Arthur D. Litte fırması ikinci raporunu verdi. Gübrede sübvansiyonun kaldınlmasını öneren firma, çiftçinin taban fiyat politikalanyla ve uygun vadeli zırai kredilerle desteklenmesini önerdi. Devlet Planlama Teşkilatı yetkililerinden alınan bilgiye göre, ABD'li firma, raporunda, ekonomik ve mali açıdan verimlilik göstermeyen ve bütçeye yük getiren gübre fabrikalarının varlığından söz ederek, gelecekte de verimli olması beklenmeyen 3 tesisin kapatılması, kamuya ait öteki tesislerin de zaman içinde Özel sektöre satılması öğüdünde bulundu. Firma, gübrede özel sektör faaliyetini de, "olumlu" olarak değerlendirdi. Arthur D. Litte fırmasının raporunda, 1990 yılına kadar fosfath ve amonyumlu gübrede dünya pazarlannm arztalep durumu incelenerek, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl içinde hangi ürünü ne miktarda üreteceği araştınldı. Firmanın araştırması sonunda, Türkiye'nin gübre talep tahmininin, Dünya Bankası, Devlet Planlama Teşkilatı ile Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'mn tahminlerinin altında olduğu belirlendi. Yapılan saha çalışmalarıyla hektar başına gübre kullanımının dünya standartları üzerinde olduğunun anlaşıldığ] kaydedilen raporda, sübvansiyonlar nedeniyle çiftçinin gereksiz tüketime yöneldiği iddia edildi. Gübre kullanımı konusunda çiftçinin eğitilmesi gerektiği görüşünde olan ABD'li fırma, standartların üzerindeki tüketimden vazgeçilmesini istedi. GÜBRE SEKTÖRÜNDE YATIRIM tMKÂNLARI Gübrenin fabrikadan çiftçiye Amerikan Arthur D. Little fırması ikinci raporunu verdi ulaşmasındaki aşamaların da maliyeti arttırıcı nitelik taşıdığını kaydeden firma, Turkiye Zirai Donatım Kurumu'nun gübreyi alıp tüketiciye ulaştıran servis hizmeti görmesini, bu amaçla TZDK'mn yeniden organize edümesini önerdi. Perakendecilik hizmetinin özel sektöre ve kooperatiflere devredilmesinin daha uygun olacağı görüşünü savunan firma, çitfçinin gübre alımında daha çok ve uygun vadeli krediylc desteklenmesi çağrısında bulundu. ABD'li fırma, incelemesinde, kuruluşların iç ve dış güçlüklerini de araştırarak, fazla personel çalıştırılması, eğitilmiş eleman eksikliği gibi olumsuz faktörlerin yanı sıra bürokrasinin yoğunluğuna dikkat çekildi. Gübre sektöründe inceleme yapan Arthur D. Litte firmasmın çahşmalannı yıl sonuna kadar tamamlaması bekleniyor. ABD' li firmaya etüd hizmetleri için Dünya Bankası'ndan sağlanan finansmanla 382 bin dolar ödenecek. İŞÇİNİN EVRENİNDEN SÜKRAN KETENÖ Ortada bekleyen büyük sözleşmeler, hükümetle ilişkilerde yeni bir gelişme, dikkat çeken bir başka yeni olay yokken Türkİş Yönetim Kurulu'nun, yeniden "eylem" karan alması kamuoyuna pek yansımadı. Doğru dürüst haber konusu dahi yapılmadı. Bir "eylem", bir "diyalog" açıklamaları ve sonra somut hiçbir şeyin çıkmaması, Türkİş'ten gelen açıklamalara ilgiyi giderek kaybettiriyor. Sendikaların yeniden faaliyete geçiş günlerinde, 1984 başlarında, Türkİş'te gö2lenen bir canlılık vardı. Yeni anayasa ve yasalarla temel sendikal haklara gelmiş önemli, temel kısıtlamalara rağmen, yeni bir sendikal düzene geçişe umutla bakılıyordu. Üç yılı aşan geçiş döneminin ardından parlamenter düzene geçiş, sendikaların faaliyetinin başlamış olması, belki biraz da Türkİş'in alternatifsiz bırakılmış olması güç katmışa benziyordu. Geçiş döneminin sözleşmelerini yapan YHK şiddetle eleştıriliyor, İzmir ve istanbul'da yapılan genişletilmiş taban toplantılarında, temel sendikal hakları kısrtlayan yasal düzenlemelerin değiştirilmesi istemleri gündeme geliyordu. 1984 ortalarında sendikaların masaya oturdukları toplu sözleşme sayısı arttıkça coşku hızla yok olup gitti. "Diyalog" girişimlerine, kamuoyuna yönelik gösterı toplantıtarı dışında, hükümetten beklenen tepki gelmeyince de şaşkınlık başladı. Bir yandan da geçiş döneminin, işveren sendıkalan için nasıl bir derlenme, toparlanma dönemi olduğu ortaya çıkıyor, TİSKKamu Koordinasyon Kurulu YHK sözleşme ilkeleri kamuoyu tarafından öğreniliyordu. Bir zamanlar toplu sözleşme masalannda sözleşme koşullarının belirlenmesinde etkili olan işçi sendıkalan. hazırlıksız, etkisiz ve güçsüz, karşılannda kararlı, ne istediğini bilen ve dayattığını kabul ettiren işveren sendikaları. ya da kamu sözleşmeleri için Koordinasyon Kurulu, uyuşmazlıklarda YHK'yı buldular. Türkİş 1984 yılı için "yüzde 43'ün altına inmeyiz" karan alırken, Türk İş üyesi birçok sendika % 30'u aşmayan ucret artışı getiren sözleşmelerin altına imza atmıştı bıle. Kararın hemen ardından da birçoğu daha imza attı. Karar unutulup gitti. Sonuç olarak 1984 yılı sonuna kadar sendikaların altına imza attıkları sözleşmeler ile işçiler, YHK dönemini de nerede ise aratacak, daha önemli ölçülerde ek yoksullaşmaya uğradılar. Çalışma koşulları ağırlaştı. iş güvenceleri biraz daha kayboldu. Daha doğrusu işçi çıkarmalarında sıkıyönetim komutanlıklarının da denetimi kalkınca, sendikal örgütlenmeler, istenmeyen sendikalar ve yüksek ücretli işçilikten kurtulma için işçi çıkarmaları yığınsallaştı. Sendikacılar yıl sonunda % 53 olarak gerçekleşen enflasyon karşısında çok düşuk kalan ücret artışlı sözleşmeleri "sehven" imzaladıklannı söylüyor, "bu yasalarla sendikacılık yapılamaz, grev hakkı kullanılamaz" diye yakınıyorlardı. 1985 yılında, sözleşmelerin ikinci büyük yansının yenilendiği dönemde de değişen bir şey olmadı. Hükümet yine yılın başında enflasyonun çok çok altında kalacağı bilinen resmi bir tahmin yaptı. Ücret artışlarında tavan buna göre belirlendi. Böylece Kamu sözteşmelerinde % 27'ler aşılamadı. Özel sektörde bir önceki yıl gibi oransal olarak daha yüksek görünen artışlar, ücret ortalamalannın kamudan çok daha düşük olması ve de çok yaygın yüksek ücretli işçinin çıkanlıp düşük ücretlilerin alınması nedeni ile gerçek bir anlam taşımadı. imzalanan sözleşmeler, sonunda ortalama ücret düzeyi özel sektörde yine daha düşük kalma koşulu ile, işçiler bir kez daha enflasyon altında önemli ölçülerde kalan ücret artışlan ile yoksullaştılar. Aylaröncesinden ilan edilen, çevresinde spekülasyon yapılan, hükümetTürkiş zirve görüşmeleri, hiçbir sonuç vermedi. Diyaloglarla geçen iki yıllık bir sendikal faaliyet döneminin sonunda, işçi lehine atılmış en küçük bir adım dahi olmadı. işçi tehine çıkmış bir tek karar görülemedi. Yeni sözleşmelerle sonuçta uğranılan ağır kayıplar yetmiyormuş gibi, serbest bölgeler, sözleşmeli personel.. gibi konulardakı yeni yasal düzenlemeler ile sendikal haklara önemli yeni darbeler indirildi. Kıdem tazminatı fonu ile kıdem tazminatı hakkının tümden yitirilmesi, SSK hastanelerinin işlevini yitirmesi, emeklilik haklannın budanması gibi yeni tuzaklar gündeme geldi. Sendikalar geri geri adımlar attıkça, ortam işçi aleyhine geliştikçe, işçi hak ve alacakları ödenmeden işyeri kapatmaları, çalışanın hak edilmiş ücret ve alacaklarının ödenmemesi, çalışma koşullarının ağırlaştınlması, yasadışına çıkan, yasadışı, pek çok, işçi aleyhine, uygulama yaygınhk kazandı. İşçi kesimi, bir bölümü ile sendikalara olan güvenini yitirip, sendikası ile ilişkisini koparıp, daha da yalnızlaşırken, bir bölümü ile sendikalar içinde eleştiriye, tepkıye başladı. Tabandan gelen zorlama, sert eleştiriler 1985 yazına doğru Türklş'i sonuçsuz diyaloglardan vazgeçip "eyierrf karan almaya itti. Ancak her nedense ilk "eylem" kararının ardından. 1984'ün ilk aylarının coşkusunun da çok gerisinde bir Bursa taban toplantısı yapılabıldi. Samsun toplantısının içeriği pek anlaşılamadı. Flu bir uslup içinde "eylem" mi, "diyalog" mu programınm uyguIdndığı anlaşılamadan sonuçsuz aylar daha geçti. Aşağı yukarı 1985'in de önemli bütün sözleşmeleri. işçi kesimımn en ufak bir ağırlığı, sendikaların etkinliği olamadan, işverenler cephesınin talimatları doğrultusunda işçi sendikaları yöneticılerince "sehven" imzalanmış olup yürürlüğe girdi. Şimdi 1986'ya yeni bir döneme girilmeye hazırlanıyor Bu kez 1984'te imzalanmış sözleşmelerin yenilenmesi gündemde olacak. Bir de önemli olan, tüm sendikalar işyeri delege seçimlerinden başlayarak en üst genel kurullarına kadar seçime gidecekler. İşçi, ağır çalışma ve yaşam koşullanndan, kaybettiklerinden öfkelı. Sorumluluğun ağırlığmın siyasal ıktidar ve işverenlere düştüğünün bilincinde olsa da, hesap sorabileceği ilk hedef, sendika yöneticisi. İşte bu nedenle Türkİş'te en "havlu atmış" bilinenlerden, bir şeyler yapılmasını en çok isteyenlere kadar herkesin yeniden "eylem" karannda birleşmesı nedensîz değil. Yeni "&/lem" kararının nasıl anlaşılıp, nasıl uygulanacağı hep beraber izleyeceğiz.. Türkİş'in "Eylenf Karan... Vergi kaçakçılığına yeni önlem ANKARA, (a.a.) Maliye ve Gümrük Bakanlığı, değiştirilebilir nitelikte yapraklan bulunan defterlerde saluecilik yapılmasını önlemek amaayla tedbir aldı. Maliye ve Gümrük BakanIığı'nın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre, değiştirilebilir nitelikte yapraklan bulunan vergi defterlerinin her sayfasında onay numarası bulunacak. Ekonomi Servisi Ercan Holding Yönetim Kurulu üyesi Cavit Çıt a k ' dünyanın ekonomik kıta devletleri düzenine hızia gittiği bir dönemde Türkiye'yi yalnızlığa itecek her düşünce ve davranışın karşısında olmak gerektiğini belirtti. ÎSO dergisinde yayımlanan bir görüşmede, Türkiye'nin AET'ye katılıp katılmaCavit Çıtak • Türkiye, ulusla ması konusundaki her tartışmayı raras her ekonomik organizas "çok teorik" olarak nitelendirdiğiyona katılmalı. ni ifade eden Çıtak, "Türkiye, A E F ye ve onun dışında varsa veya kurulmak dunımunda olan uluslararası her ekonomik organizasyona katılmalıdır" şeklinde konuştu. Türkiye'nin AET'ye girmesinin zorluk getirici yönleri olduğuna işaret eden Çıtak, hükümetlerin görevlerinin de bunlara karşı önlem almak olduğunu vurguladı. Çıtak: Türkiye'yi yalnızlığa itecek her düşüncenin karşısında olalım 'Eurekcfya katılacak Türk şirketi aranıyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Eureka projesine katılacak Türk şirketi aranıyor. Projeyle ilgili olan Mustafa Tınaz Titiz'e bağh devlet bakanlığı, aday belirlenmesi için Odalar Birliği'ni görevlendirdi. Türkiye'den projeye katılacak şirket adı henüz belirlenmediğinden geçen günlerde yayımlanan listede Türkiye'ye yer verilmedi. ABD'nin, askeri amaçlı Yıldız Savaşlan projesiyle kazanacağı teknolojik üstünlüğü göz önüne alan Avrupa ülkeleri, banşçıl amaçlı, yüksek teknoloji geliştirmeye yönelik Eureka projesi etrafında bir araya geldiler. öncülüğünü Fransa'nın yaptığı projeye AET ülkeleri, Ispanya, Portekiz, Norveç, Isveç ve İsviçre de katılıyor. Türkiye başlangıçta politik gerekçelerle dışlanmak istendiği projede, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ve Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz'in çabaları ile yer alabildi. Geçen kasım ayı başında Hannover'de projeyle ilgili ülkelerin bakanlarını bir araya getiren toplantıda Türkiye projeye katkıda bulunmak istediğini resmen bildirdi. Bunun üzerine, yine kasım ayı içinde Türkiye'den projeye hangi şirketlerin katılacağı soruldu. Türkiye'nin TÜBlTAK'ı önermesi ise kabul olunmadı. Projeye katılacak kuruluşların statülerinin şirket olması gereğine işaret edildi. Bunun üzerine projeyle ilgili Devlet Bakanlığı, Odalar Birüği'nden projeye katılabilecek şirketlerin seçimini istedi. Ancak Odalar Birlıği'nden henüz yanıt alınamadı. Bu arada, Eureİca'ya katılacak şirketlerin listesi yayımlandı ve herhangi bir Türk şirketi bu listede yer alamadı. Sermaye piyasasında banka egemenliği ANKARA (a.a.) Sermaye piyasasına da bankalar ağırhğını koydu. Yılın ilk on ayında pazarlanan menkul değerlerden beşte dördüne bankalar aracılık etti. Sermaye Piyasası Kunılu'ndan alınan bilgiye göre, ocakekim döneıninde satılan 468,9 milyar liralık menkul degerin 88,1 nıilyar liralık bölumunu borsa bankerı olarak da anılan aracı kurumlar. 380,8 milyar liralık bölumunu bankalar pazartadı. Ocahekim döneminde, 35.9 milyar liralık özel sektör tahvilinden 27.1 milyar liralık bölümunü aracı kurumlar pazarladı. Yaklaşık 300 milyar liralık Hazine bonosundan 247,1 milyar liralık bölümu, 63,3 milyar liralık gelir onaklığı senedinden 63,2 milyar liralık bölümunü bankalar sattı. Ocakekim döneminde pazarlanan menkul değerlerin satışa aracılık eden kuruluş açısın dan milyon lira olarak dağılımı şöyle: Knrua 1984 1985 Aracı kurumtor Bankalar ToptaM 27 017 8.003 35.020 88 099 380.817 468.916 tsveç heyetine madencilikten ormancılığa kadar bir çok alanda yatırım çağrısında bulıınuldu. İTO'da işadamlarıyla görüşen İsveç heyeti: İtalyan heyeti Faralyah'yla görüştü ANKARA (•.».) İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mario Floret dün Türkiye Odalar ve Borsalar birliği Başkanı Ersin Faralyalı'yı ziyaret etti. Ziyaret sırasında konuşan Ersin Faralyalı, Türkiye'nin son dönemde Islam ülkeleriyle özellikle inşaal sektöründe giriştiği bağlamılann bazı Avrupa ülkeleri tarafından yanlış anlaşıldığım kaydetti ve "Aslında uzun dömmdcn bcri ihmal edilcn bir pazann «konominin getişimiyle birliktc degerlendirildigini" söyledi. Bunun AET'ye bir alternatif olarak düşünulmediğıni vurgulayan Faralyalı, TUrk işadamlanmn ortaklıklan yana olduklarını hatırlattı. Faralyalı, İtalya ile ağır sanayi, kimya ve otomotiv alanlannda işbirliği yapılabileceği görüşünü dile getirdi. Toplantıda daha sonra ttalyan işadamları adına konuşan Mario Fioret de Türkiye'yi de her zaman Avrupa'nın bir parçası olarak gördüklenni ve Türkiye'nin Avrupa ile Ortadoğu ülkeleri arasında bir köprü vazifesi gördüğünü söyledi. K I S A KISA... DYO Genel Müdürü Ahmet Onaner 1986 yılını "Boya Ve Ihracatta Hamle Yılı" ilan ettiklerini açıkladı. DYO yılda 60 bin ton boya ve mürekkep üretiyor. MAT Motorlu Araçlar Ticaret ile Amerikan Case IS fırması arasında distribütörlük anlaşması imzalandı. J.t. Case fırması traktör ve yedek parça üretiyor. Türkiye'nin Isveç'te elçiliğini yupacağız Ekonomi Servisi Beş yıllık aradan sonra Türkiye'ye ilk kez gelen 16 kişilik İsveç heyeti lstanbul'da iş çevrelerinin sıcak ilgısiyle karşılandı. Dun sabah tstanbul Ticaret Odası'nı ziyaret eden tsveç heyet üyeleri, Oda Başkanı Nuh Kuşçulu ve Türk işadamlanyta görüştüler. İTO Başkanı Kuşçulu son aytardaTürkıye'ye gelen her yabancı hei'ete olduğu gibi bu kez de lsveçlilere Türkıye'de istikrann ve uygulanan ekonomik politikalann iktidardaki hükumetlere bağlı olmaksızın devam edeceğine dair güvence verdi. İTO Başkanı Kuşçulu, tsveç heyetinin ziyaretlerinin kısalığından yakınarak. "Keşke biraz daha kalabilseydiniz de Türkiye'de insan haklan ve d«mokrasi üzerinde yeterii bilglyi loplayabilseydİDİz. Biz nasıl ihracatı bilmiyorsak, kendimizi de tanıtmayı beceremiyoruz" diye konuştu. İsveç heyeti üyelerinin Türkiye'de gördükleri ilgi karşısında duygulandıklarmı belirterek, "Bizler Türkiye'nin yeni tsveç büyükelçileri olarak görev yapacağız. Buna inanın" şeklindeki sözlerine Kuşculu, "Bu destege Türkiye'nin ihtiyact var" diye karşılık verdi. Kuşçulu, görüşmede şunlan söyledi: '•TBrW\r'de istikrar vardır. Bu istikrar da demokrasi rejimi içinde sürecektir. Tartiyt artık ihracattan vaz geçemez. tklidara hangi hükumel gelirse gelsin ihracata a>nı hızla ağıriık vtrmek zonındadır. Sanayileşmeyi de hiçbir hukumel durduramaz. Çünkü ^sizligi çozmenin tek yolu sanayile>me)i hızlandırraak ve yeni istihdam alanlan yaratmaklan geçiyor. Bugun amk politikacısı da işadamı da KÎT'lerin başanya ulaşamadı^ını kabul etmektedir. Şimdi özel seklöre yeni bir dinamizm kazandinlıyor." Yabancı sermayenin diğer ulkelerde olduğu gibi Türkiye'de de rahat çalışır hale geldığını ifade eden Kuşçulu, İsveç heyeti aracılığıyla bu ülkenin iş çevrelerine şu mesajı iletti: "Türkiye'de ber sahada yatınm yapılabüir. Buyük iş pazanmız size çok yönuyle cazip gelebilir. Türk orman sektöni buyük bir işbirliği alanıdır. Madencilik sahalannuz da henuz yeterince degeriendirilememekledir. Siz lsveçliler guneş için hep guneye iniyorsunuz. Türkiye'de hem güneş hem de tatil var. Turizm sizler için iyi bir yalınm alanı olabilir." tsveç heyetinin tTO ziyaretine başkanlık eden Allas Copco temsilcisi Lars Dunker görüşmenin yapıldığı yerin dar olması nedeniyle Kuşçulu'nun özür dileğini yanıtlarken ilginç bir İsveç atasözünu hatırlattı: "Kalbimize sıgacak yer bulunursa vücadun diğer bölümlerine her zaman için yet bulunabilir" Dunker, Turkiye'yle karşıhklı ticaretin yetersiz olduğunu kabul ederek zıyaretlerin sıklaştırılması ile iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde bir canlanma bekleneceğini söyledi. DÜNYA'dan Macaristan 1 milyar dolar borç arıyor Ekonomi Servisi Macaristan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı, ülkesinin 1986 yılı için 1 milyar dolar borç aradığını açıkladı. Janos Fekete, uluslararası bankalardan alınan 400 milyon dolarlık kredinin imza töreninde yaptığı konuşmada, bu yıl IMPye 500 milyon dolar borç ödediklerini de açıkladı. Aranan 1 milyar doların bir kısmının borç ödemesinde kullanılacağı, kalan kısmıyla ise Batı'dan yapılan ithalatın finanse edileceği belirtildi. Fekete, kimya sanayiinin modernizasyonu amacıyla Dünya Bankasf ndan alınacak kredi için onayın gelecek mart ayında çıkacağını da belirtti. Konfeksiytm ihrucatçm: AET uygun koşullar getirsin, gönüUü kmtlama yapahm İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosn) AETnin Türkiye'ye tekstil ihracatında "gönüllü kısıtlama" çağnsına ihracatçılardan olumlu yanıt geldi. Ancak bunun için özellikle kotalar konusunda uygun "koşullar" getirilmesi istenai. Izmir Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçüan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Sebik, AET'nin "ihrecaünızı gönıillü kısıüayın" görüşünün yeni olmadığını belirterek, "Hep kısıtlama konusunda siz gönüllü kısıtlayın derter, buna bizi zorlamak için de kota koyarlar" dedi. MALİYE VE GÜMRÜK BARANî: Tütün politikası gözden geçirîlecek ANKARA, (ANKA) Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtçebe Alptemoçin, uygulanan tütün politikasını üretici ve tüccara bir kez daha anlatacaklarını belirterek, bu politikanın, Ege bölgesi tütüncüleri ile üst düzeyde ele alınıp gözden geçirileceğini açıkladı. Kurtçebe Alptemoçin, pazar günü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Tekel Genel Müdürü Yücel Özden, Manisa ve İzmir milletvekilleri ve Tekel Genel Müdürlüğü eksperleri ile birlikte üretici ve tüccarlarla göruşmek üzere Ege bölgesine gideceğini söyledi. Alptemoçin şöyle dedi: "Üst düzeydeki bu beyetle pazar sabahı Akhisar'da, ögleden sonra Cumaovası'nda tütün ekicileriyk toplantılar yapacağız. Aynca akşam Uzeri de tütün tuccarlarıyla bir toplantı yapmamız söz konusu. Bu toplantılarda tütün ekicisinin karşılaştığı sorunlar, tütün ekicilerinin tüccaria olan problemleri ve Tekel İdaresi olarak tü IMF Dünya Bankası ortak açıklaması Ekonomi Servisi Uluslararası I Para Fonu IMF ile Dünya Bankası ortak bir açıklama yaparak ABD Maliye Bakanı James Baker'in geniş I çaplı yeni borç planını benimsedik1 lerini ve bu planın uygulanmasında I tam bir işbirliğine gideceklerini açık1 ladılar. IMF Direktörü Jacques de Larosiere ile Dünya Bankası Başka1 nı A.W. Clausen'in ortaklaşa yaptıkları açıklamanın, özel ticari banka1 ların Baker'ın planına katılmaları1 nı sağlamaya vönelik olduğu belir H î T ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ tildi. BİIİndiği gibi bazı özel banka A B D Mah*« B a k a n ı lar, IMF ile Dünya Bankası'nın bu planı kabul ettiklerine dair bir güvence istemişlerdi. Baker'ın borç planı 3 bölümden oluşuyor: Borçlu ülkeler, uzun vadeli gelişme yolunu açabilmek için ekonomilerini yeniden düzenieyecekler. Kondakçı: Eskiden sigara ve otomobil kaçıranlar şimdi fındık kaçırıyorlar İSTANBUL, (UBA) Fındık Ihracatçıları Birliği Başkanı Lokman Kondakçı, her sektörde olduğu gibi fındıkta da kaçak olduğunu açıkladı. "Eskiden sigara, otomobil kaçıranlar şimdi de rantbl bulduğu için fındık kaçımorlar" dedi. Bugün fındıkta "arzu edilmcyen şeylerin" olduğunu kaydeden Kondakçı, daha önce UBA'ya, "beıı de spekülasyon yapıyorum" açıklamasının amacının da anlaşılamadığını söyledi. Kondakçı bu konudaki goru$lerini şöyle özeıledi: "Ben de spekulasyon >apıyorum derken kasletmek isledigim şuydu: Türkiye'nin urununu gavura daha >uksek fiyalla salmak için spekulas>on lapıjoruın. demişlim. Bu açıklamam bilmeden >apılmı> bir açıklama gibi kabul edildi. Evei, bugün fındıku ar/u edilme\en şevltr olmaktadır. kacak <>Ia>ı vardır, amı iddia edildigi gibi >u/de 200 değil, ; tude .Viur. ü daı BenHlikle K l » ve oamaj kacmlmasıdir. " tün alımında takip edilecek politikalann bir kere daha izah edilmesi konuları ele alınacak. Bu bakımdan, özellikle Manisa, İzmir. Muğla ve Balıkesir illerinde yoğunlaşan Batı AnadoluEge tütüncüsünün sorunlan bir kere daha üst düzeyde ele alınıp, politikalar gözden geçirilecek." Ordu Soyu, anonim şirkete devrediliyor CEMİL CİĞERİM ORDU Ekonomik îşler Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun aldığı karar üzerine, Sümer DOVIZ KURLARI Dövizin Cınsı 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilıni 1 Batı Alman Markı 1 Belcika Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florinı 1 İsveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 İtalyan Lıreti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Steriin 1 S.Arabıstan Riyali Döviz ı Ahş I 560.70 381.95 31.75 221.70 10.97 61.55 73.06 197.95 73.32 267.45 32.69 276.57 1933.41 833.76 153.57 Döviz Satış 566.28 385.75 32.07 224.92 11.08 62.16 73.79 199 92 74.05 270.11 33.02 279.32 1952.65 842.06 155.10 Efektif Efektif Satış Ahs 560.70 571 91 362.85 389 59 32.39 31.75 222.70 227.15 11.19 10.42 62.78 61.55 74.52 73.06 197.95 201.91 74.79 73.32 267.45 272.80 33.34 31.06 262.74 282.10 1836.74 1972.08 833.76 850.44 145.89 156.64 SATIŞ 40 600 46 000 6 075 5 900 117 Singapur Borsası'nda kurtarma Ekonomi Servisi Singapur'un en büyük şirketi Pan Electric'in iflas etmesi üzerine geçici olarak kapanan Singapur Borsa'sında şimdi de kurtarma harekâtı başlatıldı. Singapur borsası, mali piyasaların borsaya olan güvenini yeniden sağlayabilmek amacıyla Pan Electric'in iflasından etkilenen acenteleri içinde bulunduklan zor durumdan kurtarmak için 7.7 milyon dolarlık bir fon oluşturulmasına yönelik çalışmalara başladı. Kurtarma planı bazı borsa üyeleri nezdinde olumlu yankılar uyandırmakla birlikte, Pan Electric'in iflasından etkilenmeyen acentelerin böyle bir fona katkıda bulunmaya yanaşmadıklan belirtildi. Asil Nadir borsayı şoke etti Ekonomi Servisi Yaş meyve ambalajı, elekıronık \c su >i>cleme alarlannda faaliyet gosteren Polly Pcck Holding'in 198485 kârının hedeflerin altında gerçekleşmesi şok etkisi yarattı. Iki halta önce uzmanların holdingin kârlarının 82 milyon steriin yerine 6875 milyon steriin arasında gerçekleşmesıni bekieJ:klerini acıV lamış olmalarına rağmen, vergi oncesı kântı daha ıLt dusi'k , > •• çekleşerek 61.1 milyon sıerlin düze>inde kaldığı aokijin.li'. | W L . lişme üzerine Polly Peck'in borsadaki hisselerı \u/uc 23 ic per.ce düşüş kaydederek 173 pence'e indi. ÇAPRAZ KÜR 1 ABD DOLARI 2 5177 B Alman Markı Fransız Frangı 7 6745 2 8325 Hollanda Florinı 2 0964 Isvıcre Frangı 171520 Italyan Lcel Japon Yeni 202 73 3 651; S Arabıslan R.yal 1 Stertın 1.487 ABD Oolan ALTIN GÜMÜŞ Cumhurıyet Reşal 24 ayar kulçe 22 ayar bılezık 900 ayar gümus AL!Ş 40 300 45.000 6.050 5.430 115 bank Ordu Soya Sanayii Müessesesi'nin, Karadeniz Yağlı Tohumlar Birliği'nin öncülüğünde kurulacak olan bir AŞ.'ye devri kesinleşti. Ekonomik İşler Yüksek KoorI dinasyon Kurulu, 1985/14 sayılı karannda, Sümerbank Ordu S ARMJK 1985 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURLARI Soya Sanayii Müessesesi'nin, Karadeniz Yağlı Tohumlar TaEFEKTİF DÖVİZ rım Satış Kooperatifleri Birliği, DÖVİZİN CİNSİ Fındık Tarım Satış KooperatifAUŞTl. SATIŞ TL. AUSTL. SATIŞTl. leri Birliği, Trakya Yağlı To1 ABD D0URI 560.70 566.28 560 70 577.49 humlar Tanm Satış Kooperatif1 AVUSTRALYA DOLARI 381 94 385 74 362 85 393.38 Jerî Birliği'nin katılması ile ku1 AVUSTURYA SÎÜNİ 31.85 32.16 31.85 ( 32.80 rulacak olan bir anonim şirkete devredilmesini istedi. Alman ka222 92 225 14 222.92 229 60 1 BATI ALMAN MARKI rar üzerine Sanayi ve Ticaret Ba11.02 11.12 10.46 11.34 1 BELÇİKA FRANGI kanlığı'nın koordinatörlüğü al61.65 62 26 61.65 63.49 1 DANİMARKA KRONU tında Hazine ve Dış Ticaret 1 FRANSIZ FRANGI 73.06 73.78 73.06 75.24 Müsteşarlığı ve Sümerbank'tan 1 H0UANDA HORINI 198.05 A 200 02 198 05 203.98 birer yetkilinin katılması ile oluş1 İSVEÇ KRONU W3 32 [74 05 73 32 ' 75.51 turulan kurul. Ordu Soya Sanayi 267 45 267.45 275.46 1 İSVİÇRE FRANGI Müesscsesi'ne 4.5 milyar lira değer biçtı.1965 yılından buyana , 3 2 69 33.01 31.05 33.66 100 ITALYAN LIRETİ ışletilen so>a sanayiinde bııiu100 JAPON YENİ 276.57 279.32 262.74 284.85 nan İ4ü işçi, gorevlerinde kala1 KANADA DOLARI 403.81 407 83 383 62 Tlİ^O cak. 30 meıııurun ise, Sümer1 KUVEYT DİNARI 1933 40 1952 64 1836 73 1991 30 bank'ın başka birimlerinde çalış1 NORVEÇ KRONU 73 82 7455 A 70 12 76 03 , mak üzere tayinleıi yapılacak. 1 STERLİN 833.76 84205 833.7eT 858 72" Yetkililer, 20 milyar İira harca1 S ARABİSTAN RİYALİ 153 5^ 155 09" 145 S9 rr<s"î6 ına ile yeni yatırrnlar yapacaklarını, sabun. vem, margarm tal't'ikaiarı kııracaklarını, \aklaşık bin kişive >enı ış olanağı sağ"GuciâM ! T.C. ZİRAÜT BANKASI ZtRAAT BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle