22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Dış Haberier Servisi Zaman zaman patlak veren ilaç skandalları, tedavi edici etkilerinin yanında birçok yan etkiye de sahip olan haplar, soğuk görünümlü hastane salonları giderek daha fazla sayıda insanı "doğal" araç ve yöntemlerle yapılan alternatif tedavi biçimlerine yöneltiyor. Baa doktorlar alternatif tedavi yöntemJerini küçümserken, bazıları akupunktur, otlarla tedavi ve kaplıca kürlerini okulda öğrendikleri tedavi yöntemlerini destekleyecek bir unsur olarak görüyorlar. "Der Spiegel" Federal Aİmanya'da giderek daha fazla sayıda doktorun doğal tedavi alanına doğru kaydığını, en fazla kullanılan yöntemlerin ise homeopati ve akupunktur olduğuntı belirtiyor. Federal Almanya1 da doğal araçlarla tedavi uygulayan tek kliniğe başvurular aylar öncesinden yapılıyor. 110 yataklı klinikte hastalar hardal, kaplıca kürleri, sülükler ve çeşit çeşit çay karışımlanyla tedavi görüyorlar. Der Spiegel, ilaç skandailan ve modern tıbbın hem pahalı hem de soğuk olarak görülmesinin yanında bir takım seçkin insanlann doğal yöntemlerle tedavi biçimini savunmalannın alternatif tedavinin taliplerini arttırdığını Sahibı: Cumhuriyel Malbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirkesi adına Nadir N»di. # Genel Yayın Müdurü: Hasan Ccmıl. Müessese Mudüru: Emine l şaklıgil. Yazı Işleri Müdurü: Ok»y Göntnsin. • Haber Merkezi Mudürü: \alçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmeni: Ali Acar, # Temsılcıter: ANKARA:Yalçınboğan, İZMİRHikmelÇetinkaya. ADANA:MehnKtMerc»n. TAKVIM 5 ARALIK 1985 İmsak: 5.34 Güneş: 7.06 Isıanbul Habcrleri: RchıÖz, Dıs Haberler: ErgunBalcı, Ekonomi: Usman Llagay. Kultur t f d ı ı Emef. Magazin: Yalçn PekfCB, Spor Danjjmanı: Abd«lk»dir Vucrlmto. Duzelıme Refik Durba$, Araşurma: Şahin Alp», lj Sendika: Şükran Kctenci. Haber Araştırma: L'fuk Giîldemir. tğ Koordınator: Ahmel konıkan. • Malı Işler: Erol Erkal, llan: Ziya Ergcne. Halkla tlışkiler: GuMcrtn Koşar, Idare: Hüsrvid Gurtr, Ijktme: Önder Çelik. Öğle: 12.00 İkindi: 14.21 Basan ve Yavart: Cumhuriytl Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41 CagaJoğlu Ista/ıbuJ, PK 246lsıanbul, Tel. 526 IOOO(9hat). Tdex: 22246 • Burotar; Ankare: Ziya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex: 42344 • Izınir Halıt Ziya Bulvarı No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telee: 62155. Akşam: 16.42 Yatsı: 18.08 Modern tıp yerine doğal yöntemler Dünyada 15 bin Ankara'da AIDS paneli rederal Almanya'da doğal araç ve yöntemlerle tedavi uygulayan tek kliniğe başvurular aylar öncesinden yapılıyor. 110 yataklı klinikte hastalar hardal, kaplıca kürleri, sülükler ve çayla tedavi görüyorlar. Doğal tedavi yöntemlerine duyulan ilginin farkına varan bazı büyük ilaç firmaları, bitkilerin hâlâ ilaç olarak kullanıldığı 3. Dünya ülkelerinde geniş araştırmalar yürütüyorlar. olduğu düşüncesine dayanıyor. Yaşama enerjisinin bedenin, belirli bir noktasında mevzileşmediği sürece vücudun kendi kendisini hastalıklara karşı koruduğunu savunuyor. Homeopatinin kurucusu kanserden başağnsına kadar bütün rahatsızlıkların organizmanın tamamının rahatsız olduğunu gösterdiğini ileri sürüyor. Homeopati felce uğrayan hayati gücün uyandırılması ilkesine dayanıyor Tedavi için hastalığa neden olan maddelere başvuruluyor. Örneğin gribe karşı, gribe neden olan maddelerle savaşılıyor. Bronşit, varis ve damar sertliği gibi rahatsızlıklara karşı uygulanan ozon terapisinde hastanın damarına ozon ve oksijen kanşımı şırıngalanıyor. Ancak bazı uzmanlar bunun tehlikeli bir yöntem olduğunu, terapi sonucunda görme ya da işitme bozuklukları doğabileceğini savunuyorlar. Çin ve Japonya'dan sonra Batı'da da uygulanmaya başlanan akupunktur, vücudun belirli noktalanna aJtın ya da gümüş iğneler batınlması prensibine dayanıyor. Ağnlann dindirilmesinde olduğu kadar uykusuzluk ve allerjiye karşı da uygulanıyor. Yeşil reçete ANKARA, (a.a.) Vyku verici, sakinleştihci ve uyarıcı olarak bilinen psikotorop ilaçların satışında yeşil reçete uygulamasına bu ayın sonunda başlanacak. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhğı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğu yetkil lerinden alınan bilgiye göre, uyusturucu madde içeren ilaçların satışında kırmızı reçete uygulamasından sonra psikotrop ilaçların satışında da yeşil reçete kullanılacak. AIDS'li var İbni Sina Hastanesi tarafından düzenlenen "AIDS'in belirtileri, teşhisi ve tedavisi" konulu panele konuşmacı olarak katılan Doç. Murat Duman "Sadece literatürden edinebildiği bilgileri aktaracağını" söyledi. Bfastalığın daha çok cinsel ilişki ve kan nakli ile geçtiğini anlatan Prof. Gültekin Altay, AIDS'in salgın bir hastalık gibi görülmemesi gerektiğini belirtti. A.NKARA, (Cumhuriyel Biirosu) Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin dün îbni Sina Hastanesi'nce düzenlediği "AIDS'in belirtileri, teşhisi ve tedavisi" konulu panelde sadece bilinenler tekrarlandı. Hastalığın kliniğini anlatmak üzere kürsüye gelen Doç. Murat Duman Türkiye"de hastalığın kliniğinin izlenmesinin söz konusu olmadığını belirterek "sadece literatürden edinebildiği bilgileri aktaracağını" söyledi. Konuşmacı olarak Prof. Giiner Tokgöz, Prof. Gültekin Altay, Prof. Özden Kolunay, Doç. Murat Duman ve Doç. Nursen Diizgiin'ün katıldığı panelde Prof. Gültekin Altay "AIDS'in salgın bir hastalık gibi görülmemesi gerektiğini" vurguladı. AIDS olaylarının arttığı yıllarda, sanlığın da aynı yaygınlıkta olduğuna değinen Altay "hastalığın ortaya çıktığı soylenen Tahiti'de hastalık sanıldığından çok daha az görülüyor. Altı milyon nüfuslu Tahiti'de sadece 280 AIDS vakası göriildüğü halde San Francisco'da AIDS vakası bundan çok daha fazla" biçiminde konuştu. Hastalığın daha çok, cinsel ilişki ve kan nakli ile geçtiğini anlatan Altay "tiım dünyada saptanan AIDSIi sayısının 15 bin olduğunu ve bunun 12 bininin sadece Amerika'da göraldügıinü" söyledi. Hastalığın klinik bulgularını anlatmak üzere kürsüye geien Doç. Murat Duman ise Türkiye1 de AIDS görülmediğinden AIDS'in klinikte izlenmesinin mümkün olmadığını belirtti. Duman "hiçbir tanı yöntemi ve klinik değerlendirmenin AIDS'i tam olarak saptayamadığını" vurguladı. Duman "Her AIDS virüsü taşıyan kişi hasta olmayabiliyor. AIDS ancak çok ileri aşamalarda kendini gösteriyor. Kişi viriislü olsa bile hasta ol mayabilir" biçiminde konuştu. Doç. Duman AJDS'ten kayn a k l a n a n ölümlerin yüzde 50'sinin ilk iki yılda meydana geldiğini bildirdi. Doç. Duman'ın verdiği bilgilere göre, bu ölümler daha çok mikrobik bağışıklığın yitirilmesinden kaynaklanıyor. Ölümlerin nedenlerine göre oransal dağılımı da şöyle: Mikrobik bağışıklığın yitirilmesinden dolayı Kanser Akciğer hastalık lan Kan zehirlenmesi Diyare Yüzde 50 26 15 4 5 MidillVye barış daveti AYVAL1K, (Cumhuriyet Ege Bürosu) 1986 Dünya Barış Yılı nedeniyle Ayvalık 'taki ilk ve orta dereceli okullar, Midilli'deki okullan kardeş okullar ilanetti ve Yunanlı oğrencilerle öğretmenlerin Ayvalık'a davet edilmesi kararlaştırıldı. Birleşmiş Milletler Cenel Kurulu'nun 16 Ekim 1982 tarihli 37. toplantısında 1986 yılının "DünyaBanş Yılı"olması kararı ahndı belirtiyor. Doğal tedavi yöntemlerine duyulan ilgiyi önceden sezinleyen "CibaGeigy" ve "Hoecbst" gibi büyük firmalar bitkilerin hâlâ ilaç olarak kullanıldığı Üçüncü Dünya ülkelerinde geniş araştırmalar yürütüyorlar. Bu ülke lerden aldıkları örnekleri daha sonra kendi laboratuvarlarında •analiz ediyorlar. Aynca îsviçre ve Hindistan'daki plantasyonlarda bilimsel kontrol altında çeşitli bitkiler yetiştiriyorlar. Bu seçkinlerden biri Prens Charles. Doğal yöntemlere duy duğu ilgiyi her fırsatta hatırlatan Prens Charles kraiiyet ailesinin de homeopatinin faydalarına inandığını açıklamıştı. Homeopatinin kurucusu olan Hahnemarn (17551843) temelde, sağlığın bütün organizrnayı canlı kılan yaşama gücünün bir ifadesi KKTC Başbakanınm konferansı İSTANBUL, (a.a.) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurıyetı Başbakanı Dr. Derviş Eroğlu, ' 'KK TC 'nin Bugünkü Durumu" konulu bir konferans verecek. 6 aralıkıa Türkiye 'ye gelecek olan KKTC Başbakanı Eroğlu, 8 aralık pazar günü Kıbrıs Türk Kultur Derneği'nde "KKTC'nin Bugunkü Durumu " konulu konferansta konuşacak. Bozuk gıda üretene 32.500 lim ceza tSTANBUL, (ANKA) Bozuk gıda üreten ve satanlara verilen cezalann 32.500 lirayla sınırh kaldığı saptandı." ANKA'nın mahkeme kararlarını esas alarak yapt)ğı bir araştırmanın sonuclarına göre, gıda nizamnamesine aykırı olarak bozuk gıda maddesi üretenlerden mahkemeye verilenler para ve hapis cezasına çarptınlıyorlar. Ancak bu tür davalarda genellikle hapis cezası da paraya çevriliyor. Ve verilen hapis cezasının paraya çevrüen bölümü de dahil cezalar 32.500 lira ile sınırlı kalıyor. Dünyanın en ünlü gece kulüplerinden biri: Lido 35 bin liraya şampanyalı yemek ve show Paris'in ünlü gece kulüplerinden Lido'da 2 saat aralıksız olarak başdöndürücü bir hızla devam eden gösterilerde volkanlar patlıyordu. Lido 'nun koca salonunu hafta içinde bile tıklım tıklım dolduran insan kalabalığının yaklaşık yarısı Japonlardan oluşuyordu. MERAL TAMER Lido'nun sadece Paris'in değil, dünyanın en ünlü gece kulüplerinden biri olduğunu hep duyardık. Air France Havayolu şirketinin düzenlediği Paris gezisi cerçevesinde bu gazinoda geçirdiğimiz bir gece sonunda, Lido'nun ününün nereden kaynaklandığını sanırız kavradık. Dans müziği çalan bir orkestranın eşliğinde yediğimiz bol şampanyalı bir akşam yemeğinin ardından Lido'ya ün kazandıran 2 saatlik muhteşem gösteri basladı. Maymunlardan develere, Hintlilerden Araplara, patlayan volkanlardan çakan şimşeklere varana dek yükselip alçalan bir sahnede gözle zor izlenebilen bir hız içinde değişen sahneler, görüntüler ve renk cümbüşü baş döndürücüydü. Ama Lido'nun asıl ününü sağlayan, sanıyoruz sayıları 6070'e varan genç ve güzel kabare sanatçılarının şık, bol renkli ve çoğunlukla göğüsleri dışarda bırakan epey dekolte kostümlerle yaptıklan dans ve gösterilerdi. Tam 2 saat süreyle gözün zor izieyebildiği hızla devam eden ve yaklaşık 3035 değişik gösterinin yer aldığı Lido'dan ayrılırken, 700800 kişilik salonun pazartesi akşamı ve hafta başı olmasına rağmen, neden tıklım tıklım dolu olduğu ve yemekli seanstan sonra başlayacak gece seansı için yüzlerce kişinin kapı önünde neden uzun kuyruklar oluşturduklan daha iyi anlaşılıyordu. Lido, Paris'in en şık semü ChampElysees'de 1946 yılında Louis ve Joseph Clerio kardeşler tarafından kurulmuş 1986'da 40. yıldönümünü kutlayacak olan Lido'da her gece biri saat 20.0024.00 arasında yemekli ve diğeri saat 00.3004.00 arasında yemeksiz 2 seans yapılıyor. Yemekli seans için Türk parasıyla 35 bin lira, yemeksiz seans için 25 bin lira ödeniyor. Lido'da bizim için alçalıpyükselen sahne, hızJa değişen renkler ve müzik kadar ilginç bir ba$ka olay vardı: Japonlar. Lido ile Japonlann ne ilgisi var diyeceksiniz. Anlaşılan Japon mallarından sonra Japon insanları da Ortakpazar ülkelerini istila etmeye başlamış. Lido'nun koca salonunu bir pazartesi akşamında tıklım tıklım dolduran insan kalabalığının yaklaşık yarısı Japonlardan oluşuyordu ve dans eden, kadeh kaldıran, gülüp eğlenen japonlar, Japon mucizesinin bir başka yönünü sergiliyorlardı. Doç. Duman AIDS hastalığında nefes darlığı, değişik niteliklerde ateş, akut menenjit (öldürücü), diyare (kilo kaybı) gibi klinik problemlerle karşı karşıya kahndığını kaydetti. AIDS için karakteristik bir tanımlamanın güç olduğuna işaret eden Doç. Dr. Duman, "AIDS için tam kriteri olamaz" dedi. Doç. Duman, konuşmasının son bölümünde ABD'de yapılan yeni araştırmalarda, "progressif enselfalopati" denilen yeni bir görüşün ortaya atıldığını, buna göre hastalığın 15 yıl gibi uzun bir kuluçka dönemi geçirdikten sonra ortaya çıkmasımn mümkün olabileceğini söyledi. Türk Kalp Vakfı taraması İSTASBUL, (THA) Türk Kalp Vakfı 'nın Ortaköy Galatasaray Lisesi'nin hazırlık sınıfındaki toplam 150 öğrenci üzerinde yaptığı taramada 3 öğrenci vakıf tarafından tedavi edilmek üzere müşahade altına ahndı. Düzenli seks, dengeii beslentne, 2 duble alkol ISIANBUL, (JUL> "Vaştâui Sempozywnıı"nda, ihciyarlamamak için alınınası gereken önkmler açıklandı. Sağlıkh ve uzun yaşamak isteyenlere, Özellikle 35 yasından sonra, dengeii beslenmeleri, düzenli seks yapmalan ve günde iki duble alkol aknalan önerildi. Darülaceze Haftas» cerçevesinde Eczacıbaşı Konferans SaJonu'nda düzenlenen "YaşMuV' konulu sempozvumda, özellikle 35 yasından sonra bilinçli ve programlı bir hayat sürülmesi gereğine işaret edildı. İleri yaslarda dınç kalabilmek için, şlşmanlık ve damar sertlifini önleyici dengeii bir besleome programına mutlak uyulması geırktiği bildirüen sempozyumda, günde 60 gram (iki dubie) alkolün, enfarktüsten kaynaklanan ölumii azalua rol ovnadığj kavdedildi. Uzun yaşamanın sırn AVRT TPA'DAVl^FM " /\vj\ur/\ u/\ı jvniM... YAV MU51AFA MUSTAFA SAĞLAMER ISMAIL GÜLGEÇ Şanlıurfa Ihlm: AIDS peygamber diynrının kapmndan giremez Haber Merkezi Dünyada ve Türkiye'de aylardır haber bültenlerinin, magazin basınının, yaşlı genç, çoluk çocuk tüm kamuoyunun gündeminde ilk sıralardan inmeyen, çoğunun adını bile doğru telaffuz edemediği halde dilinden düşürmediği AIDS hakkında Şanlıurfa Valisi Alpaslan Karacan da "dini" bir yorumda bulundu: "AIDS sosyete hastalığıdır, peygamberler diyarında kimseye bulaşmaz." "AIDS'in Allah'ın bir gazabı olduğunu" söyleyen Vali Karacan, lcmal Dergisi'nin sorularını cevaplarken bu hastalığın sosyetede yayılabileceğini, ancak fakir insanların yaşadığı Urfa'ya giremeyeceğini öne sürüyor. Gündemde bugüne kadar görülmemiş biçimde uzun süre kalan, ancak eğitici ve uyarıcı olmaktan çok "Sansasyonel" demeçlerle ele alınan AIDS, Türk kamuoyunun ilgisini önce ünlü ABD'li film yıldıa Rock Hudson'un bu hastalığa yakalanmasıyla çekmiş, ünlü yıldızın tedavisi konusundaki çalışmalar ve ölümünden daha çok homoseksüel olduğu yolundaki söylentiler ve yaşadığı aşklar, gazete ve dergi sayfalannda geniş yer almıştı. Tam bu sıralarda Türkiye'de de bazı sağlık kurumlan konuya eğilmeye başlamış, ancak Istanbul'da açılan bir "AIDS merkezTnin de yapılan bir başvuruyu bile nasıl değerlendireceğini bilemez durumda olduğu ortaya çıkmıştı. Batılı ülkelerde, örneğin ABD'de hükümetler milyonlarca dolarlık fonlarla bu mücadeIeye so>aınurken, bizim sağlık kuruluşlarının tam anlamıyla "hazırlıksız yakalandığı"nın en belirgin örneği "Murti" olayıyla yaşanıyordu. Bir anda gazete manşetlerinde günlerce yer işgal etmeye başlayan Murteza Elgin adlı yurttaşın AIDS'li olup olmadığı konusunda gazeteler, profesörler, hastaneler, laboratuvarlar kamplara ayrılıp birbiriyle zıt demeçler verme yarışına giriyorlardı. Hastanelerimizde doktor, hemşire, laborant, tüm sağlık personelinin, özellikle kan nakli yoluyla bulaşma tehlikesi olduğu bilinen bu hastalık konusunda kan merkezlerinin de yeterli eğitim ve donanımdan yoksun olduğu ülkemizde, olayın ciddiyeti ölçüsünde ele alındığı söylenemezken, her gün bu konuda bir demeç ya da bildiri basında yer alıyor. İşte kimi "bilimsel" kimi daha çok "magazinvari" sayılabiIecek, kimi "dini" nitelikteki çeşitli kişi ve kuruluşların demeçlerinden bazıları: "Murteza Elgin'de AIDS'ten gribe kadar her türlii hastalık olabilir. Kesin AIDS demek doğru değil. Dr. Seyfi Basa Haydarpaşa Numune Hastanesi Başhekimi "Türkiye'de henüz, Vatan Caddesi'nde karşıdan karşıya gecmek AIDS'ten daha büyük bir tehlikedir." Prof. Enver Tali Çetin. "Akünızı başınıza toplayın, kısa pantolonlu turistlere sokulmayın" Prof. Hüseyin Sipahioğlu "Anneler çocuklarını senı "Murti"ye veririz diye korkutmaya başladılarf Murteza Elgin " T ü r k d o k t o r l a n AIDS'i bilmiyor." Dr. Yaşar Eryılmaz Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Başbekimi "Israil AIDS'lilik yapnr TAN gazetesi "Sen ne kadar AIDS'liysen ben de o kadar Nakşibendiyim." Vehbi Dinçerier eski Milli Eğitim Bakanı. "Bu illet pe>rgamberler diyarının kapısından içeri girmeyecektir:' Urfa Valisi Alpaslan Karacan 5U A0AMLAPA "Bir Şehri Avnıpa" demştik ya ışte öyıe. Tramvayiarıyla belcdiye hizmetleriyle, kesıimeyen suıarıyta. zengın vitrinleriyle, tarihi yapılan yaşatmasıyla Bruksel ce uu koca kentin bir mahallesi uğradığımız tum şehirler de bu özellikleri taşıyordu.Yalnızca HATO merke2i olması neaenlyle herhalde Bnıksd'in havası bize biraz ağır geldi. Eurovmona ısmarlama beste AN1C4IL4, (Cumhuriyet Bürosu) TRT, Eurovision Şarkı Yarışması 'na ısmarlama besteyle katılmaya karar verdi. Çalışmalarım 12 aralık günlerinde tamamlayan Eleme Kurulu'na başkanlık eden TRT Müzik Dairesi Başkan Yardımcısı Zihni Derçin dün Genel Müdür Yardımcısı Kenan Yomralı ile bir toplantı yaptıktan sonra TRT'nin bu konuda nasıl bir yol izleyeceğinin bugün tstanbul Radyosu'nda yapılacak olan Yönetim Kurulu toplantısında karara bağlanacağını söyledi. Almanyn ile mahkunı iadesi Ancak yme Bruksel'ın göbeğincle binaları. sokaklan. insanları ve bu ınsanlann yapılanyla Bruksel' • hatta u j n y a " : : I S : I G Î y: se.de gorCıntusu veren martalle var. Schaerbeek. Halkmın tamamına yakın b:r böliimu Afyon'un Eninfağ kazasından. Bu marıallenin Bruksel ve Brüksellılerle hıçbır ilgisi yok. Hatta bize kalırsa bugünkü Afyon'la da bır ilgisi yok Belki Atyon'un tarihini yansıtıyor Gezi boyunca karşılaştığımız fıemşerilerimizı belirli kategorılere toplamak neOense Brüksel'de aklımıza geliyor. Bir rastlantı sonucu tıepsınden bıre' örneğı Lüksemburg'da ve Brüksel'de görduk. 1 y?LL/K ANTit A fn^i İsveÇ'te dünyaca ünlü tıp fotoğrafçısı Lennarı S11MJO Misson. AIDS virüsünün fotoğrafım çekti. Fotoğrafta, virüsün insan vücudunun bağışıklık sistemini nasıl kemirmeye başladığı gayet net bir biçimde görülüyor. İsveç L'lusal Bakteriyoloji Laboratuvarı'nda araştırmalar sırasında çekilen bufotoğrafın, AlDS'le savaşa büyük ölçüde yardımcı olacağı belirtiliyor. BONN, (a.a.) Türkiye ile Federal Almanya arasında mahkum değişimini öngören anlaşma önümüzdeki birkaç gün içinde ilk kez uygulanmaya konacak. Anlaşma gereğince Almanya 'da çeşitli suçlardan hüküm giymiş ve cezalarının geri kalan bölümünü Türkiyede geçirmek için başvurmuş Türklerden 15'i önümüzdeki günlerde iade edilecek DEÖİŞMEYEN TÜRKLER Avrupaca karşiiaştığımız TC'rklerden önemli bir bölümu hiç değişmeyen (Alamancı) Tür^erden oluşuyor 6O'lı yllarda gelrnışler>sankı zaman o tarihte onlar ıçın durmts "Avmpa'da insan partcta otursa birseyler algılar" aimı bızım Türk isçilerı eveallan boşa r VwCikarmısla . HI2LI DEĞİŞEN TÜRKLER Bu ikinci tür Türkler tam anlamıyla Avruoalı olmsyı amaciayan Türklerden oluşuyordu. Eskı kabuklannı atmışlar atmasına ama pek yenısmi bularria mışlar gıbı geldi bize Bu yuzden de eski kabuk küfurle de olsa onlar için önemını koruyordu UYUM SAĞLAYAMAYANUR Teknolojinın getırdiği toplum biçımını. yalrız insan egosunu fıazmedemeyen bı, yan feodal ınsancıi tıplerden oiuşuyordu Bir de sıradan "çalışan" ınsan da olamayınca mutsuz insan clmaiar; kacımlmaz oluyordu UYUM SAĞLAYAMLAR Tanıdığımz Türklerden bu ikili konurndan rahatsız olmayan tek Türk göröük onun da başarısı oyunu kuralına göre oynayıp, kazanması gerekeni kazanmış olmaktı: "Para" SIKIXKK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle