16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 1985 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ISMAİL GLLGEÇ DurmsiNDA SANÂT EDEBIY&T HAYVANLAR Ipşiroğlu'nun son kitabı üzerine Bozkır Rüzgârı Siyah Kalem/Mazhar Şevket îpşiroğlu'nun incelemesi ve Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplığı'ndaki Fatih Albümü'nde Siyah Kalem'e ait olduğunu saptadığı 49 resimle, gene aynı albümdeki "Siyah Kalem Çevresinden" 2 resim ve Freer Gallery of Art'da (Washington) bulunan 1 resmin tıpkı basımı/Ada Yayınları. FERtT EDGÜ Her dönemde, sanat tarihinin dışında kalmış, sanatta geleneği yaratan süreklilik zincirinin hiçbir halkasına bağlanamayan sanat yapıtlan vardır. İpşiroglu'nun belirttiği gibi, "modern sanat taritai yeni bir bilim dakdır. Sanat tarihi araştırmalan uzun sure bemen hemen sadece Avrupa sanatı sınırları içinde kalmışü." Araştırmalann ağırhğını özellikle J. Borckbardt'tan beri, "doğanın ve insanın bulgulandığı çag olarak nitelenen Yeniçag sanatı oluşturu>ordu." Dolayısıyla, Batı sanatının dışında kalan tüm dünya sanatı, evrensel sanat tarihinin içinde yer almamıştır. Hatta, Batı sanatının içinde yer alan, ama gelenek zincirinin halkasını oluşturmayan sanat ve sanatçılar da... Örneğin naif sanat, "taribdışı" nitelenen ilkellerin sanatı (*) ile aynı yazgıyı paylaşnuştır 20. yüzyıla değin: ilgisizlik. "Evrensel sanat" kavrarrunın yaratıcdan da, sanat tarihçilerinden çok önce sanatçılar olmuştur. Uzakdoğu sanatına ilk ilgiyi duyanlar, Monet, Manet, Van Gogh gibi ressamlaıla Goncourt Kardeşler gibi yazarlardır. İlkellerin, özellikle de zenci sanatırun önemi kavranıp, bu sanatın etnologlann tekelinden kurtarılmasını ise Picasso, Derain, Braque, Apollinaire gibi oncü sanatçılara borçluyuz. Naif sanatın eşsiz ressamı Gümriikçü Rousseau'yu "keşfeden" de şair Apollinaire'dir. tlk hayranlarından ve koleksiyoncularından biri ise Picasso. • Benim izlenimim, tpşiroğlu, Siyah Kalem'in önemıni, ilkin, bilim adamından çok bir sanatçı duyarhğıyla kavramıştır. Bir bılim adamı, bir sanat tarihçisi olarak da önemini kavradığı bu yapıtların ortaya koyduğu sorulan irdelemiş, onlara bilimsel yanıtlar aramıştır. de Siyah Kalem. Bu bölümde ortaasya kulturu, yörukler, barbar sanatı, İslâmda resim ve söz, Moğol dönemi ve sanatı ele alınıyor. HazırCevap"lar vermiyor Kuşkusuz bu kıtabın "içindekiler" başlıklar, arabaşhklar pek bir şey demek değildir. Tek başına, izlenen yöntemin doğruluğunun geçerliliğınin de, ortaya doğru ve geçerli bir yapıt konulması için yeterli olmadığı gibi. Öyle sanat tarihçisi, estetik kuramcı, fılozof, eleştirmen vardır ki; doğru, bilimsel bir yöntemle bir sanatçı ya da bir sanat yapıtını açıklamaya başladıklannda bizi o sanatçıya, o yapıta yaklaştırmak yerine, her cumlelerinde bıraz daha uzaklaştınrlar. Sanat yapıtıyla, ilk göruşte, ilk okuyuşta, ilk dinleyişte aranuzda kurulan iletim, bu tür yazarların her sözcüğüyle kopmaya, dağılmaya başlar. Sanatçıyı, sanat yapıtını açıldarken, onu, farkına varmadan yok ederler. Sanat yapıtıyla aramızdaki o ilk andaki buyü bozulur ve sonunda, ortada, kuramcınm, eleştirmenin ya da sanat tarihçisinin boş sözlerinden başka hiçbir sey kalmaz. İpşiroglu'nun Siyah Kalem metnini okurken, metnin, tarihten, etnografyadan, coğrafyadan, dinsellikten kaynaklanan tüm bilimselliğine karşın, Siyah Kaletn'i ilk kez çıplak bir gözle gören ve bu resimlerden etkilenen (büyülenen) kişi, büyü bozulmadan, etki azalmadan (tam tersine artarak) Siyah Kalem'in resimlerini derinlemesine kavrayacaktır. Çünku İpşiroglu, Siyah Kalem'in ortaya koyduğu sorulara "hazırcevap"lar vermiyor. Daha da onemlisi Siyah Kalem'in sorularını dile getiren de tpşiroğlu'nun kendisi. Çünkü bulduklanyla yetinmiyor, durmaksızın, hem karşısındaki resimleri sorguluyor, hem kendı yorumlarını... Yaşamının son günlerine değin, uzerinde çahştığı kitabının onsözünde şöyle diyor: "Bu çalışmanın, sanat tarihçilerimizi, daha birmemiş gördiiğüm Siyah Kalem araştırmalannı sürdürmeye ve yeni yorumlar getirmeye ozendirmesini dilerim." KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK çeıuklardon f" \ <rOOOOk Ilkin Klee, Kandinski tslam sanatına gelince, onun sanatsal zenginlikleri de ilkin Klee, Kandinski gibi sanatçılann gözlerini kamaştırmıştır. Şasılası bir durum değildir bu. Çünku, "göz duyarlıgının gelişmesinde, öteden beri büyiik sanatçılann etkisi vardır. Her dönemin sanatçısı, dünyaya başka bir gozle baknuş ve başka dönemlerin sanatında. kendisi için geçerli olan degerlori aranuşür." Siyah Kalem olgusunda ise, bu "goz duyarlığını" yukardaki cumlenin yazan bir sanat tarihçisine, Ipşiroglu'ya borçluyuz. 1953'te, lstanbul'un 500. Fetih Yıldönumu dolayısıyla yayımlanacak bir kitap uzerinde çalışan M. Ş. İpşiroğlu ile Sabahattin Eyuboglu, Topkapı Sarayı Müzesi KıtaphğYnda bulunan Fatih Albümıi uzerinde çalışırlarken, Siyah Kalem'in resimleriyle karşılasmışlardır (Bu arada belirteyim ki, Fatih Albıimü, eski deyimle murakka, gerçek bir kırkambardır. Değişik dönemlerden değişik ülkelerden hatlar, divan sayfaları, resimler, desenler, minyaturlerin gelışiguzel yapıştınldığı bir cilt. Ne var ki, es SİYAHKALEM'DEN Siyah Kalem adıyla bilinen sanatçının "Fatih Albümü"ndeki resîmlerine apayn bir yer veren, onun önemini kavrayan tpşiroğlu olmuştur. Yukarda, resimlerden biri görülüyor. "Siyah Kalem'in resimleri tetik ya da kronolojik hiçbır sıuzerinde çalışan sanat tarihçisi, ralama yapılmadan, çoğu kez, bunlann yapılış tarihlerini, yerimakaslandıktan sonra bu cildin ni, toplumsal bağlantüannı ve tşsayfalanna yapışnnlan resimlerden oluşan bu albüm olmasay levini saptamakla yetinmeyecek, dı, buyuk bir olasılıkla, Siyah nasıl bir sanat anlayışından kayKalem adıyla bilinen sanatçının naklandıgını da soracaktır" diresimleri günümuze ulaşamaya yordu. Birmci tekil kişi olarak, caktı). "Siyah Kalem'in resimleri uzerinde çalışırken, bunlann yapılış tarihlerini, yerlerini, toplumOtuz yıl sonra sal bağlantılarını ve işlevini saptamakla yetinmedim, nasıl bir Otuz yıl sonra, İpşiroglu, bu kitabı şöyle değerlendirecektir: sanat anlayışından kaynaklandı"Yapıtlara yaklaşımımızda izk gım da sorguladım" diye yazmayecegimiz yontemi daha bulma sını alçakgönüllulüğü engellemiş mışük. Ama yazdıgımız kitap, olmalı. Çünkü biliyoruz ki, Sibir ilk tanıtma yazısı da degildi, yah Kalem'in resimleri uzerinde resimlerin sadece betimlenmesiy böylesi bir yöntemle çalışan, le yetinmiyor, yer yer lanımadıözellikle bu resimlerin kaynakğımız yeni bir üslupla, sanat talandığı sanat anlayışını çok yönrihi dünyasına kapalı kalmış bu lü irdeleyen, kendisinden başka yiık bir biçimlendirrae istenciy bir sanat tarihçisi gelmemiştir. İe karşılaştığımızı belirten cesur O, Siyah Kalem'in resimleritezler de ileri surüyordu." ni bir "müıe objesi" olmaktan İpşiroglu ile Eyuboglu'nun bu kurtarmak istiyordu. Bunu yaresimler karşısında duyduklan parken de, tutkusunun ilk alehayranhk, 1954 yılında "Fatih viyle, sanatçı gözünün duyarhAlbümüne Bir Bakış" adlı ortak ğıyla yetinmiyor. Yalruzca, kitakitaplarını doğurur. Siyah Kabının belli başlı bölümlerini sıralem'in sanatı, bu "cesur tezler"lamak, bu çalışmalannın sözüden tutkuya dönüsecektir Ipşi nü ettiğim çok yönlülüğunü roğlu'da. Kendisi otuz yıl bo okura duyurmak için yeterlidir: yunca, yurt içinde, yurt dışında, 1./ Siyah Kalem Araştırması. lslam resmi, Topkapı Sarayı Bu bölümde Sanatçının yaşamı Müzesi minyatürleri ve çağdaş ve yapıtlan, Türkistan'dan Masanat uzerinde çeşitli incelemeniheist mağara tapınaklannın ler, denemeler yayımladı, ama duvar resimleri, Siyah Kalem SaSiyah Kalem tutkusunun, yaşanatının Anayurdu, Siyah Kalem mında ayrı bir yeri vardı. Sanıresimlerinin tarihlenmesi ve sanm, bu yer, Siyah Kalem'in sanat tarihi içindeki yeri uzerinde natını sanat tarihinin çizgi dışı, duruluyor. ama çok önemli örneklerinden 2. / Siyah Kalem'in Sanatınbiri olarak değerlendirmesinden da Biçim İrdelenmesi; Sanat ve kaynaklanıyordu. Böylesi Büyii. Bu bölümde Siyah Ka"kapalı" bir örnek, sanat tarihlem'in resimlerinın birer simge çisine duşüncelerini, kuramlarımi, yoksa guncelbir yaşamı mı nı, daha açık bir deyişle sanat tayansrttıklan: Duyular dunyası ile rihi anlayışını/yöntemini açıkladeneyim dünyası arasındaki ilişyıcı kanıtlar sunmaz. Tam tersikiler; Biçim çarpıtmalan; Büyüne, bunlardan kuşkuya düşürur nün gücu ve gerçeği inceleniyor. ve geçerli yapıtlar yerine, sürekli 3. / Siyah Kalem Yapıtlan sorular getirir gündeme. İpşirogİkonografyası, bölumunde Batı lu için de önemli olan bu soruTurkistan halkı ve yaşamı, etnik lardı (Yanıtı önceden bilinen soözellikler, güncel yasam, koleler rulara ya da sorunlara otuz yılve tarikatlar, demonlar ve şalık bir yaşam dilimini adayamaz manlar uzerinde duruluyor. hiçbir gerçek bilim adamı). 4. / Tarihsd Baglantılan İçin PİKNtK PİYALE MADRA iyİLEBlM DOSTU, KÖTLJLERl'N HIZLI GAZETECİ ânlafc/r PERS/5/ \ECDET ŞE.\ P£ 9U KURALA u EiMDEU &ELPI6IÜCE UYARAK, BE.LKI lOLDâSOKAKTA &İÇİ5I AftKAMPAh " Û883 bdk, o gtzçiyor " PER UMUDU İLE cfl?ÇAYI Mİk£i<KE3B PALOIRHDRJJ^.. AMA (ÜZİiLEgBc) &AŞTAU UYARfAAl ZORUNDAVM ; 6£WW NE UASMEH'Lİ BİR 5AKÛLM, NE P£ Y05UM RENGİ 602LEZİA\ VÛR. 6UZ£LU'k: /4^|ŞAVU^/N4 JUR/ UiESİ OLARAK ÇA6IRÛM AIİ6ÛPL&RIM DA YOK . KlZ TAVLAMA /ONTEAILERİ'JI f§£ KEWP/M g/L/yflyÇ MUYÜ/M Bu küçük kitap tanıtma yazısında, İpşiroglu'nun Siyah Kalem'in sanatına bakışını, yorumlarını ayrıntılanyla ele almanın olanağı yok. Ben yalnızca, "göçebe bozkır toplumlannda resim sanatının varlıgını kanıtlayan (bu) biricik belgeler" uzerinde otuz yıl boyunca çalışmış, bu sanat yapıtlanru "oluşum sürecleri içinde" (deyim İpşiroglu'nundur) ele almış, yol açmış, Siyah Kalem'in resimlerini, böylece Fatih Albiimü'nun sayfalan arasından çıkararak, dünya sanat tarihıne kazandırmış buyük sanat tarihçimizin çabasını okura duyurmak istedim. H "îlkel Sanat" (Art Primitin deyişine karşı, " İ l k e l l e r i n Sanatı" deyişini daba uygun buluyonım. Çünkü "ilkellerin" sanatının hiç de ilkel olmadıgını bugiin " a r t ı k " biliyoruz. TAKM REKLAM . O JCAPA? ŞAtSU OUVlAP'6'MlZ !Ç!N NAÇIZANE eöde&Mdi KEA/PÎMİZ KES'MORUZ ... PA , &İZ ÇlZBR TM<'WA) K0NU5U?JP£ 'KÖ5&EJZMZPB KA&NCA KARARIKCA KEHPÎ i]5i/NJBu Bu ^ PEK ^Afl^B AlMMAK 6O''NP4U 5OKRA ÜCRETİ AÇI^lMftuN Kandinı çizms" jşıni oı 6EREK; ÇÜKKÜ İM5AN'!, KAPACAĞ1 TRAMSfER BttfA&\ YARARI OLU1DR. Ki 5İZ£ OSRETİYA1 ? 4MUTABİLECE6//H £N KOMIK U!KAY£ KEAJPİ LAMET OİÜ5I ÇIZGILIK KÂMİL M4S.4RM1 &ORC V £ R M E t İÇİI^ A71"7 ilA CAW*ATiy(•.o KENPİMl İNTİHAR EPERİM... ^ YAYIN RAPORU PtCASSO Yazao: Serol Teber / 236 sayfa / de Yayınevi. Birinci hamur kâğıda basılmış, Picasso'nun birçok renkli ya da siyah beyaz tablosunu içeren Serol Teber'in bu kitabı, büyük sanatçının gelişimıni ve çağıyla ilişkisini dönem dönem anlatıyor. Kitabın ilk bölümünde "İspanya İç Savaşı ve Guernica" ile "Guernica *e PaMo Picasso" alt bölumleri yer alıyor. Daha sonra "Picasso'nun Yaşadıgı Tarihsel Donemin Niteliği" ve "Pablo Picasso'nun Yaşamöyküsii" geliyor. Kitabın sonuna zengin bir de kaynakça eklenmiş. Teber, giriş yazısında bu kitabı yazmasındaki amacı şöyle belirtiyor: " . . . Picasso'yu, onun sanatsal giıcünu, çalışma ve araştırmalarını bilmeden, 20. yiizyıl yaşamını, zamanımızı kavramak "olanaksızdır" diyemesek de, pek zordur, yetersizdir." izleyen bu konuşmalar arasında İzzet Yasar'ın, Konur Ertop'un, Dogan Kemancı'nın, Hüseyin Tuzün'un yaptıkları var. PARAŞÜTLER VE ÖPÜCÜKLER Erica Jong'un romanı / Türkçesi: Belkıs Dişbudak / 456 sayfa / Altın Kitaplar. ABD'li kadın yazar ve ozan Erica Jong, 10 yıl kadar önce yayımlanan ilk romanı "Uçuş Korkusu"yla pek çok ulke gibi Turkiye'de de tanındı, kitap bir donem en çok satan romanlar arasında başta yer aldı. Bu ilgi, Jong'un ikinci romanı "Önce Can"ın şimdi de "Paraşütler ve Öpücükler"in dilimize çevrilmesine yol açtı. Jong, yeni romanında da "şeytanca bir cinselliğin esir aldıgı" 39 yasındaki Isadora'nın "\ucudu içinde geçireceği çok az zamanı bulunduğunun" bilincine vararak yaşamasını anlatıyor. YALNIZ KARDEŞÇE Ece Ayhan'ın söyleşileri, konuşmalan. denemeleri / 128 sayfa / Evrim Sanat Galerisi Yayınları. Eskişehir'de kitap çıkarmak gibi guç bir ışe girişen Evrin Yaymlan, Cevat Çapan'ın Seferis'ten çevirdiği "Ûç Kırmızı Guvercin"in ardından Ece Ayhan'ın gazete ve dergı sayfalannda kalmış soyleşilerini, kendisiyle yapıhnış konuşmalan, denemelerini yayımladı. Sedat Ergin'in "CumJıuriyet" için 1982'de yaptığı konuşmayı İlhan BerkEce Ayhan ikilısinin söyleşileri izliyor. Tarih sırasını geriye doğru AYDINLANMA ÇAĞI FRANSIZ YAZINI Hazırlayan: Prof. Berke Vardar / Büyük bov 136 sayfa / Kuzey Yayınları. Aydınlanma Çağı'nın Fransa kadar tum Avrupa uzerındeki etkisi yadsınamaz. 17. yuzyıl Fransası'nda aklın ışığıyla beyinleri kaplayan karanlıklan deşmeyi amaçlayan birçok yazar ve duşunurun savunduğu goruşler, getirdikleri yepyeni siyasal ve toplumsal öneriler 1789 Fransız Devrimi'nin temelini oluşturacak, yepyeni bir çağın kapıları aralanırken eskiye donüş olanağı da ortadan kalkacaktır. Berke Vardar, onsozunde "Aydınlanma Çağı Fransız Yazını" adını verdiği kıtabmın 1972'de yayımlanmış bir Fransızca dizinin üçüncu kitabı olduğunu, ancak çeşitli bolumlerinin genışletilerek geliştirildiğinı belirtiyor. Vazgeçılmez bir başvuru kitabı. AGAÇ YAŞKEIN EGILIR ^1 u a^ ^ " KE\L4L GÖKHA\ n ^fS CUMHURİYET KİTAP KLLÜBÜ'NDEN HABERLER Taksitli satışlarda çocuk dizileri Aralık ayından itibaren taksitli satışlarda uç yeni dizi hazırlandı. Bu dizilerde çocuk kitapları bulunuyor. Sırasıyla 79, 912 ve 1016 yaş arasındaki kitap okurlarına hazırlanan diziler şoyle: 021.903 Dizi: Can Çocuk Kitapları.... 9350 TL. 20 kitap, ilk taksit: 2S50.Taksitler: 4x1700.021.904 Dizi: Can Çocuk Kitapları... 12.100 TL. 20 kitap, ilk taksit: 3300.Taksitler: 4x2200.104.903 Dizi: Klasik Çocuk Kitaplan... 21.500 . 20 cilt, ilk taksit: 6500. Taksitler 5 x 3000.Taksitli satışlarda posta ile sipariş yapan uyelerin ilk taksitlerini gönderirken, posta çekinin üstüne PEŞİMAT veya İLK TAKSİT diye belirtmeleri gerekiyor. Aralık ayı kataloğu postalandı Kitap Kulubu 'nun aylık bultenlerinden olan Aralık Kataloğunun basımı tamamlanarak uyelere postalandı. Bu ayki katalogda Ankara 2. Kitap ŞenliğVnde Yevtuşenko ile yapüan soyleşi ile bir süre once aramızdan ayrılan Meıin Eloğlu ve Sabri Altınel üstune birer anma yazısı yer alıyor. Uyelerin ve okurlann mektuplanna da yer verilen Aralık ayı bulteninde şiir kitapları ustüne Refık Durbaş 'm bir değerlendirme yazısı var. Diğer tanıtım yazılan ise Keınal Sulker, Arıf Damar, Alilla Dorsay, Semıh Poroy, Turker Acaroğlu, Fende Çıçekoğlu, Selım Ozyukset, Oner Kemal ve Emın Çetm Gırgin imzalarını taşıyor. TARİHTE BUGÜN m MTAZ ARIKA N SARAH BERNHARDTISTANBUL'DAKOMŞTURULUYOR fB88'OE BUSUU, ZAPTIYE AIAZlRUĞl'N», ismHBUL'DA SULUNAN UNLU TIYATRO OYUNCUSU SARAH BBHNHAROT^SAISA ££SA/A/?) VE kUJMPANYASl HAIOC/HPA RAPO/Z 1/ERlLOİ. KDVUÇTUR/MAyA, !S7XA/8üL'DA TEM£>LLER VERMEK IÇJfJ BULUNAN PRAAJSIZ OYUNCU VE KUMPANYAS/UÖAia BlR AICTÖS UZE&NPEKt KUŞCULAR AJEDSfJ OLMUÇTU.SlLitiDlĞl £/£/, E.ASDULHAMIT ZAMANIHPA KUÇUZ gJR. KUÇtOl, GIZJJ POL/S/AJ A/SAÇTHSMASlMA YOL AÇAAA/CTAYDI AU/VA/V fUBA/?, YUNAM AS/LLI AlOV/Z jACQUBS DAMALA 'NW S/e Su'HASTX^I OLABtL£C£Gl VE SARAH SEeUHA&DT'LA AŞIRI YAKIfJL/SIYPt.. M.tcAMiL (MZALI RAPOÜOA, KuMPAhJ'/ANIN 32 kJŞlDEN OLLIÇTUĞu VE HOTEL ROVAl'E YERLEŞlLOiSl SıLDıRİUYCZDU. ERTeS/ GUM VER.ILECEK. t£iNQ /SAPOSDA ıSE, KUŞKULAMAOlK BllSŞEY 8ULUNAMAPIĞI, J.DAAMLA'MIN DA £• RERMHARDr'/N KDCASI CLDUĞUNUM AHLAÇfLDlGt yA2lU\CAKTiR, SÖZ İ KONUSU XOVUŞTueMANM SARAU gERHHARDT'lN YAPlLDl&l SANILk gfl£j 5 Aralık 1935 ŞİİR ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Yazan: Stephane Mallarme / Türkçesi: Mazhar Candan / 64 sayfa / Çizgi Yayıncılık. AYE\ E>ÇOK SATA> KJTAPLARI ROMANOYKl 6.11.19854.12.1985 Sıra: Kod: 1 021.236 2 186.001 3 021.228 4 002.067 5 021.240 6 104.901 7 002.224 8 152.315 9 002.264 10 001.901 Kitabın Adı/Yazarı: Fiyatı: Beyaz Kale/Orhan Pamuk 700.Sana Tutun ve Tespih Yolluyorum/Fusun Ozbi!gen909.Sudaki IzlAhmet Altan 1100.Sevgili Antz Oium/Latife Tekin 682.Butun Kuşlann Lvkusu/Zülfu Livaneli 700.Dizi: Buyuk Klasik Romanlar 29.700.Berci Kristin Çop Masallart/Latife Tekin 545.50.Ortadireği Yıkan 4yı/Muzaffer Izgu 550.Anne hrank'ın Hatıra Defteri 772.AdaRoman/Övkü Dizisi 11000. Geçen yüzyılda yetişen en buyuk Fransız şaırlerınden Stephane Mallarme'mn (18421898) >azılarını \e mektuplarını ıçeren bu kitapta sanatçının Turkçeye çevrilmiş şiirleri de yer alıyor. Kitapta Stephane Mallarme uzerine cevırmenın yazdığı kısa bir onsoz. şairin yaşamoykusu, "Sevgili Verlaine" ba^lıklı \e kendini anlattığı yazısı, Turkçeye çevrilen şiirleri, sanatçı dostlanna şazdığı mektuplarda \tr alan "şiir üzerine düşünceler"i ver alıvor. 50 YIL ONCE Cumhurivet Sibeliusun yıldönümit 70'inci Musiki aleminde Jean Sibelius adile tanınan meşhur Finlandiya bestekarı Sibeiius Johann Julius, bu ayın 8 inde 70 yaşına girecektir. Maruf sanatkarın yıldonümü Finlandiyada olduğu gibi 5 Aralık 1935 verilecektir. Finlandiyamn en buyuk bestekarı olan Jean Sibelius 8 kanunuevvei 1865 te Tavastehusta doğmustur. Bestekar dunya sanatkarlan arasında miili ılıı\gulardan ilham aimakla şohret bulmuştur. Eserlerinin karaktcrinde geniş bir 1935/1985 muhayyile ve intıba kudreti, tenıiz ve kuvvetli bir his erginliği sezilir ki sanatına ve tekniğine esas olmuştur. Gayei Zar.f ve Mclın Çızmc bıitun dunya memleketlerinde de kutlulanacaktır. Bu cumleden olarak Istanbul radyosu da o gece Sibeliusun 70 inci yaşını tesid edecek ve onun eserlerinden murekkeb bir proğram neşredecektir. Ayrıca sahsiyeünden ve bestelerinin kıymetinden bahseder bir konjc uınta
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle