Katalog

12 ARALIK 1985 Özetle DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Sovyetler Birliği, eski Sovyet lideri Yuri Andropov'un oğlu tgor Andropov'un yerine yeni bir Atina Büyükelçisi atadı. Sovyet Dışişleri Bakanhğı 'ndan yapılan açıklamaya göre, Andropov'un yerini Sovyet Dışişleri Bakan Yardımcılanndan 68 yaştndaki Viktor StukhaUn alacak. StukhaUn'den önce Atina Büyükelçiliği görevini yürütmekte olan Andrpov, dört ayı aşkın bir süredir Yunanistan'dan uzaktı. Andropov'un yerine yeni Atina Büyükelçisi Reagan bazı ülkeleri uyardı ABD Başkanı, Güney Afrika, Şili, Filipinler, Polonya, İran ve Küba'yı insan haklan ihlallerinden dolayı kınadı. Reagan'ın Sovyetler Birliği'ne eleştiri yöneltmemesi dikkati çekti. Dış Haberler Servisi Uluslararası İnsan Haklan Günu tüm dünyada hatırlandı. ABD Başkanı Ronald Reagan, 10 aralık tnsan Haklan Günü dolayısıyla önceki gün yaptığı konuşmada çeşitli ülkelerdeki insan haklan ihlallerini kınadı. însan Haklan Günü nedeniyle Şili'de diktatörlük yönetimi bir gösteri yürüyüşü ile protesto edilirken, Pakistan hükümeti, bu ayın sonunda insan haklannın anayasal güvence altına alınacağını ve sıkıyönetimin kaldırılacağını açıkladı. ABD Başkanı Reagan, önceki günkü konuşmasında Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ırkçı rejimini kınayarak beyaz azınlık yönetimine bu insanlık dışı politikasına son verme çağrısı yaptı. Reagan, "Güney Afrika'da olağanüstü hal Uanının polise sınırsız yetkiler vererek, ırkçı rejimin muhaliflerini susturmasına olanak verdigini" söyledı. Reagan, "Binlerce Güney Afrikalı yurttaş adli korumadan yoksun ve nedensiz olarak tutuklanmış durumda" dedi. Reagan, İnsan Hakları Günü konuşmasında, Cenevre Zirvesi'ne de değinerek, "Gorbaçov'a insan hakJanmn iki ulke ilişkilerinde önemli yer tutmayı surdüreceğini soyledigini" belirtti. Ronald Reagan, Afganistan' Uluslararası İnsan Hakları Günü kutlandı İnsan Haklan Günü SAMİM LÜTFÜ 10 aralık salı İnsan Hakları Günü'nü kutladık. Ne hakla? İnsan Haklan Evrensel Bildirisi'nin imzalanışının (Türkiye de imzacılar arasında), yıldönümü dolayısıyla yetkililer demeçler verip, nutuklar attılar. Hangi suratla? Ama kimsenin hakkını da yemeyelim. Kimileri herhalde uygulamalannın işteri ne hale soktuğunun ayrımında olmalıdır ki, 37. yıldönümü, örneğin 30. yıldönümüne oranla çok daha sönük geçti. Bu sönüklük aynı zamanda kimilerinin ne zamandır insan hakları kavrammı duyunca tüylerinin diken diken olmasından da kaynaklanıyordu. Şu 37 yıldır anılan günde insanlığın geçmişine, bugününe ve önünde uzanan (ne zamana kadar?) yarınlara baktığımızda, insan hakları açısından durum nedir? İnsan haklan boş vaatler, kof kalıplar, gerçek olmak için fazlaca güzel düşler bütünü müdür dersıniz? insanoğlu bilimi, tekniği, bilincı, gücü ve zekâsıyla her anlamda daha güçlü, daha yaratıcı, daha özgür yarınlara yönelıyor mu acaba? Yoksa zamanın plağı 1984'te takılmış, hep Orvvel'in "Büyük Birader" tarafından yönetilen "Wilson Smith'in Okyanusya "sının melodisini mi yineliyor biteviye? Uluslararası Af Örgütü'nün yıllık rapoharma bakarsanız, dudaklannız uçuklar, yüreginız daralır, ufkunuzu kara bulutıar kaplar. Düşüncenizi şöyle bir kanatlandırıp, dağları denizleri aşırıp, anakaralar üzerinde uçursanız, nice tikstndirici görüntü, öğürtücü koku, tüylerinizi diken diken edici sesle karşılaşırsınız. Bu görüntüler acıdırlar ve gerçeğin bir yanıdırlar. Ama raporunun içeriği sizi ürkütecek olan Uluslararası Af Örgütü ve benzerı kuruluşların salt varlıkları bile gerçeğin başka bir önemli yönünü göstermektedir. Son yıllarda birçok ülkede iç kamuoyunda insan haklan sorunu gittikçe artan ölçüde kendini duyuruyor. Homo Economicus'un gittikçe çok yönlüleştiği, çevreden barışa ve insan haklanna kadar kendini doğrudan ılgılendıren, varlığını ya da yokluğunu belirleyen sorunlara gittikçe artan ciddi bir ilgi gösterdiğine tanık oluyoruz. Artık topluluklar insan hakları konusunda daha duyarlı oluyoriar, bu konudadevletten, siyasal güçten daha fazla ısteklerde bulunuyorlar, daha etkin bir davranışa yöneliyorlar, örgütler oluşturuyor, baskılarını iktidar katına ulaştırıyorlar. Ulusal plandaki bu gelişmeler, artık uluslararası düzeye de sıçramıştır. 1975 Helsinki Sonuç Belgesı ile insan hakları sorunu, uluslararası ilişkileri düzenleyen ana ilkelerden biri olmuştur. Helsinki Sonuç Belgesi, insan hakları sorununu, çiğnenmesi karşısında kimsenin ses çıkarma hakkına sahip olmadığı, devletlerin egemenlik haklarının tekelindekı bir iç sorun olmaktan çıkarmıştır. O günden bu yana gelişen uygulama, ilkenin gerçek bir ıçeriğe sahip olduğu yolunda ortaya ciddi belirtiler koymuştur. 1975'te Helsinki'de dile getirilen ilke yaşama geçirilmekte, insan haklan politikaları "real politik" karşısında her geçen gün henüz yeterli görülecek düzeye varmamış olsa da, güç kazanmaktadır. Hiç kuşku yok ki, uzun ve önemli bir sürenin başında bulunmaktayız ve daha bu alanda yapılacak çok şey vardır. Ancak, içinde bulunduğumuz güçlüklere karşın bu alanda hiç küçümsenmeyecek sonuçlar elde edilmekte olduğunu da görmezden gelemeyiz. Türkiye'nın ise bu gelişme ortamındaki konumu son derece ilginçtir. Ülkemız beş yılı aşkın bir süredir, insan hakları savunuculannın dikkatlennin yoğunlaştığı bir odak, eleştiri oklarının yöneldiği bir hedef durumundadır. Başka bir deyişle bu alandaki konumumuz olumsuzdur. Doğallıkla bu durumda, insan hakları konusuna tüm dünya kamuoyunda gittikçe artan etkin bir ilgi gösterilmesi, 1975 Helsinki Sonuç Betgesı'ndeki ana göruşe uygun olarak, insan haklarının çiğnenmesinde içışlerine karışılmaması "defT'nin ileri sürülmeyeceğinın anımsatılması. siyasal erkimizin önde gelenlerinin hiç de hoşlarına gıtmiyor, hatta onları enikonu öfkelendiriyor. Ne var ki, onların bu çok güç, çok rahatsız durumları bile, sözü edilen ılkelerin uluslararası alandaki geçerlilığını bazı sorunlar dolayıstyla zaman zaman savunmalarını, hatta zaman zaman öfkelenip, suçladıkları kuruluşların etkin katkısını istemelerıni engellemiyor. Bu alandaki gırişimlehnin, beklediklerı ölçüde olmasa da, ilgi görmesine karşın yönetımimizin bir süredir insan hakları konusunda ilgi odağı olan konumu genekje olumsuzdur Başka bir deyişle, Türkiye insan hakları sorununun beş yıldır önde gelen konulanndan ve konuklarından bıridir. İnsan haklan konusunda içten ve ciddi ilginin artması, bu konuda uluslararası hukuk alanında her geçen gün biraz daha pekişen, uyutması zorunlu ılkelerin oluşması ne denli sevindirici ise, ülkemizın olumsuz bir örnek olarak ilgi odağı olması da o denli üzücüdür. İnsan kendi kendine haklı olarak soruyor, "bu alanda daha ne kadar süre tarih sahnesine olumsuzluğun ters kapısından girmeyi sürdüreceğiz?" Hemen belirtmek isterim ki. Türkiye'de demokratik güçlerin hızla derlenip toparlanmaları, ülke yaşamına ağırlıkiarını koymaları, iktidar seçeneği olarak ortaya çıkmalan bu konuda da çok uzak olmayan bir geleceğe umutla bakmamıza neden oluyor. Gelecek bırkaç yıl içinde 10 aralık günlerini çok daha olumlu, mutlu ve kıvanç verici koşullar içinde kutlayacağımıza inanıyorum, tüm içinde bulunduğumuz güçlüklere ve baskılara karşın. Acaba pek abartılmış, yanıltıcı bir lyimserlik içinde mi yüzüyorum? Bekleyelim ve görelim bakalım. 3 7 . Y1LESDA ENSAJV HAKLARI Birleşmiş MiUetler tnsan Haklan Komisyonu tarafından hazırlanan tnsan Haklan Evrensel Bttdirgesi'nin BM Genel Kurulu'nda 10 Aralık 1948'de kabulünun üzerinden 37yılgeçti. Bildirgenin 1. ve 2. maddelerine göre "Tüm insanlar özgür, saygınlık ve haklan bakımından eşit" doğuyor ve bildirgede belirtilen tüm hak ve özgürlüklerden '7rÂc, renk, dns, dil, din, siyasalya da başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş ve diğer statü aynmı gözetibneksizin" yararlanıyorlar. tnsan Haklan Evrensel Beyannamesi'ne göre tüm insanlann kisisel ve siyasal hakları arasmda "yaşama hakkı, işkence ya da talimce, insanlık dışı ve onur kıncı uygulama ve ceza yasağı, düşünce, vicdan ve din özgürlüğü, kanı ve görüş açıklama özgürlüğü, dernek kurma ve derneğe katılma hakkı, toplanma hakkı, doğrudan ya da seçilmiş temsilciler yoluyla kamu yönetimine katılma ve kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı" bulunuyor. İnsan haklan konusunda, doğrudan sorumluluk üstlenmış uluslararası orgıit olarak Birleşmiş Mılletler'den sonra Avrupa Konseyi geliyor. la Moskova'da önceki gün bir basın toplantısı düzenlendi. Sovyet yetkililer basın toplantısında yönetimin vatandaşların en önemli hakları olan çalışma ve yasama haklarını güvence altında tuttuğunu belirttiler. Bu arada İnsan Haklan Günü nedeniyle Moskova'da Puşkin Anıtı önünde bir gösteri düzenleyen 12 Marcos seçimlere adaylığını koydu Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, iktidardaki Yeni Toputm Hareketi (KBL) tarafından 7 şubatta yapılacak seçimler için resmen başkan adayı olarak gösterildi. Marcos, seçimlere kanlacak başkan yardımcısı adayı olarak eski Dışişleri Bakanı Arturo Tolentino'yu seçti. Filistinlilerin açlık grevi tsraU'deki cezaevlerinde bulunan Filistinliler, üç gün önce başlatttklan açlık grevini sürdürüyorlar. Cezaevi yetkilileri, Batı Şeria'daki cezaevinde bulunan tutuklulann açhk grevine cezaevindeki koşullan protesto etmek amacıyla başladıklannı belirttiler. (a.a.) Batı Beyrut'a, askerpolis ortak gücü İŞKENCE YASAKLANMIŞT1 Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesi, işkence ve onur kırıcı uygulama ya da cezaları yasaklıyor. daki Sovyet işgalini, Vietnam'ın Kampuçya'daki saldırılarını ve Etiyopya yönetimini de eleştirerek, "Etiyopya yönetimi, açlığı kendi halkını cezalandırmak için bir araç olarak goruyor" dedi. ABD Başkanı, insan haklarının ihlal edildiği diğer ulkeler arasında, Şili, Fiiipinler, Küba, Polonya ve îran'ı saydı. ABD yönetimi, Kübah askeri danışmanların Nikaragua'da "özgürlük savaşçılan" olarak tanımladığı eski diktatör Somoza'nın muhafızlarından oluşan karşıdevrimcilere karşı Sandinist yönetimin yaptığı operasyonlara doğnıdan katıldığını öne sürüyor. İnsan Haklan Günü dolayısıy Beyrut'un batısına, karşıtgörüşlü gruplar arasındaki çatışmalann önlenmesi için Suriye'nin önerisi üzerine askerpolis ortak gücü yerieştirilmeye başlandı. Zırhh personel taşıyıcılarla bölgeye gelen güvenlik güçleri, M16 silahlan ile birlikte bölgede 24 saat sureyle nöbet tutacaklar. kişi tutuklandı. Öte yandan merkezi New York'ta bulunan bir insan haklan örgütü, Sovyetler BirliğTnde 10 tanesi kadın olmak üzere 824 Fıkir suçlusunun tutuklu bulunduğunu öne sürdü. Kendisini "taraf tutmayan bir kuruluş" olarak niteleyen orgüt tarafından önceki gün yayımlanan bildiride, tutuklu 10 kadının yansının dini inançlanndan dolayı suçlandığı ileri sürüldü. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar, Uluslararası İnsan Haklan Günu nedeniyle, tüm hükumetleri insan hakları konusundaki uluslararası sozleşmelere uymaya çağırdı. Perez de Cuellar mesajında, " dünyanın her yerinde insan haklan konusunda cesaret ve özveri ile çalışan kişiler olduğunu" belirterek, "Bu kişilerin bazen özgüriükleri, bazen de hayatlan pahasuıa mücadete ettiklerini" bildirdi. BM Genel Sekreteri, bu nedenle bu kişileri desteklemenin ahlaki bir zorunluluk olduğunu söyledi. BM Genel Kurulu'nun ilk kez bu yıl, özellikle Latin Amerika Afganistan ve Iran'dakı insan haklan ihlallerini inceleyerek, bu konuda beliren kaygılara buyuk önem verdiğine dikkat çekiliyor. Genel Kurul'da pazartesi günu yapılan oylamada bütün terörist faaliyetleri suç sayan ve butün ülkeleri "bu salgına" karşı koymaya ve nedenlerini ortadan kaldırmaya davet eden bir karar oybirliği ile kabul edilmişti. Perez de Cuellar, söz konusu kararın kabul edilmesini, BM Genel Kurul toplantısırun en büyuk olaylanndan biri olarak değerlendirmişti. ABD Federal Soruşturma Bürosu FBI'ın Başkanı fVilliam Webster, ABD'de bulunan 4000'i aşkın komünist ülke diplomat ve ticari temsilcisinin, üçte birinin casusluk yaptıklannı öne sürdü. "Komünist ülke diplomatlarının üçte biri casus" Mîhaîl Gorbaçov, Reagarfdan yakındı Sovyet lideri, ABDSovyet ticareünin önüne "siyasal engeller" dikildiğini söyledi. MOSKOVA, (a.a./AP) Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, ABD ile aralanndaki siyasal engeller kalkmadıkça Sov^etABD ticaretinin büyük çapta geüşemeyeceğini söyledi. Gorbaçov, Kremlin'de ABD Ticaret Bakanı Malkolm Baldrige ve 150 Amerikalı işadamı onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada ABD'de Sovyetler Birliği ile ticareti, Yahudi goçü ve diğer insan haklanna bağlayan yasalara dikkati çekerek, bunlan şiddetle eleştirdi. ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin aynı zamanda bir politik sorun olduğunu vurgulayan Gorbaçov, Washington'un Sovyetler Birliği'ne, "En çok kayınlan ülke statüsü" tanımayı reddettiğini hatırlatarak, "ABD 120 ülkeye tanıdıgı bu statuyü Sovyetler Birliği'ne de tanımadıkça aramızda ciddi bir ticaret olamaz" şeklinde konuştu. Sovyetler Birliği'nin "kalitesiz mallar pazarı olmasına izin vermeyeceklerini" bildiren Gorbaçov , ancak dünya standartlarına göre üstun nitelikteki malları alacaklanru duyurdu. ABD Başkanı Reagan'la Cenevre'de yaptığı göruşmenin, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi yolunda "ilk adım" niteliği taşıdığını kaydeden Gorbaçov, ancak şimdiki durumda bu Türkiye'ye 715 milyon dolar askeri yardım WASHINGTON (a.a.) ABD Senatosu, 1986 mali yılı bütçesinde 15.8 milyar dolar dış yardım tahsis edilmesini onayladı. Türkiye, 715 milyon dolar ile Israil ve Mısır'dan sonra ABD'den en fazla yardım alan ülke oluyor. Yunanistan ise 500 milyon dolar ile 4. sırada yer alıyor. ABD Senatosunun önceki günkü oturumunda kabul edilen yardım tasansında Jsrail, 1.2 milyar dolar askeri yardım, 1.8 milyar dolar ekonomik yardım ile en fazla yardım alan ülke durumunda bulunuyor. Bu yardımlar Israil'e hibe şeklinde veriliyor. Senatonun önceki gün aldığı karara gore, Turkiye 715 milyon dolar askeri yardım alıyor. Yunanistan'a ise 500 milyon dolar Senato, 1986 dış yardım tasarısını onayladı Orta Amerika'da "Banş Yürüyüşü" Yaklaşık 300 kişi, Orta Amerika'da banşm sağlanması amacıyla 2.011 küometre uzunluğundaki "Banş Yüriiyüşü"ne Ptinama'dan başladı. Merkezi Norveçtn başkenti Oslo'da bulunan bir insan haklan kuruluşu tarafından düzenlenen yürüyüşe ilk engelleme Kosta Rika hükümetinden geldi, İdi Amin: Uganda'ya döneceğini Devrik Vganda Devlet Başkanı tdi Amin, halkın kendisine ihtiyacı olduğunu, bu nedenle ülkesine döneceğini bildirdL Amin, Cidde'den Reuters Ajansı muhabirine telefonla verdiği demeçte, ülkesine ne zaman ya da nasıl döneceğini belirtmedL Mihail Gorbaçov ilişkilerin "tehlikeü" olduğunu söyledi. BALDRİGELE GÖRÜŞME Kremlin'deki akşam yemeğinden önce Sovyet lideri Gorbaçov'la bir görüşme yapan ABD Ticaret Bakanı Malcolm Baldrige, daha sonra duzenlediği basın toplantısında görüşmenin "açık ve dostça" geçtiğini söyledi. verilecek. Böylece Yunanistan ile Turkiye arasındaki 7/10 oranı korunmuş oldu. Temsilciler Meclisi'nin geçen haftaki oylamasmda Turkiye ve Yunanistan'a yapılacak dış yardım miktarı belirlenmemiş, ancak 7/10 oranı belirtilmişü. Reagan yönetimi ise 1986 mali yıhnda Turkiye'ye 789 milyon dolar, Yunanistan'a da 500 milyon dolar yardım yapılmasını önermişti. Ancak yönetimin bu önerisi, Temsilciler Meclisi'ndeki oylamada Yunan lobisinin etkisiyle tırpanlanmış ve Turkiye'ye yapılacak mali yardım 715 milyon dolara indirilmişti. Pakistan'a yardım konusunda da senato ile Temsilciler Meclisi arasında gorüş ayrılığı ortaya çıktı. Belfast'ta 37 polis yaralandı Kuzey trlanda'mn geleceğiyle ilgili olarak bir süre önce tngiltere ve Kuzey trlanda arasında imzalanan anlaşma gereğince, dün Belfast'ta ilk kez toplanan hükümetlerarası konferansı protesto eden gösıericilerle polis arasmda çatışma çıktı, olaylarda 37polis yaralandı. İhracatçıya, İthalatçıya Yaraşan! Ihracatçıya, ithalatçıya yaraşan; sonuca en kısa yoldan ulaşmaktır. Ihtiyacmız döviz kredisi mi? Döviz transferlerinizi süratle gerçekleştirmek mi istiyorsunuz? Prefinansman işlemleriniz mi var? Bankamız şubelerinden birine uğramanız yeterli. Güçlü döviz stoklarımız ve Türk Lirası rezervlerimizin yüksek oluşu farklılığımızı simgeler. Reagan: Yalan makinesi ynygınlaştırılmalı ABD Başkanı Ronald Reagan, casuslar ve basma haber sızdıranlarla daha etkili mücadele edebilmek amacıyla, yalan makinesinin kullanımının yaygmlaştmlmasınu gerektiğinde hükümet üyelerinin de makineye bağlanmasını istedi. Atina, Türk turizmini baltalama çabasında STUTTGART, (a.a.) Yunanistan'ın, pasaportlannda Turkiye'ye girişçıkış damgası bulunan Alman turistlere zorluk çıkardığı bildirildi. F. Almanya'nın Atina Büyukelçiliği'nden F. Almanya Dışişleri Bakanlığı'na gonderilen bir yazıda, Almanya'dan Yunanistan'a turist goturen seyahat acentelerinin bu konuda uyanlması istendi. Alman turizm yetkilileri, pasaportlannda Turkiye'ye girişçıİaş damgası bulunan Alman turistlere Yunanistan'ın türlü zorluklar çıkardığını ve bazı yolcuların bu nedenle havaalanlarında saatlerce beklemek zorunda bırakıldıklannı bildirdiler. F. Almanya'nın en büyuk seyahat acentelerinden "Hetzel Reısen". Yunanistan'a gidecek Alman turistlerin yanlarına pasaportlan ile birlikte nufus cüzdanlarını da almalan gerektiğini açıkladı. Seyahat şirketınden \apılan açıklamada. Almanların nüfus hu\ıyet cuzdanlannın aynı zamanda pasaport yerine geçtiği, Yunanistan'a girişte pasaponla birlikte bulundurmanm kolaylık sağlayacağı bildirildi. Alman ^eyahat iirketlerinin Yunanisdan'a gıtmek isteyen Alman turistlere biletle birlikte, "Eger pasaportunuzda Turkiyeye girişçıkış damgası bulunuyorsa yanınıza huvivet cüzdanınızı da alınız ve Yunanistan'da bulunduğunuz sure içinde Türkiye^ ye veya Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne gitmeyiniz" şeklinde birer uyan mektubu verdikleri oğrenildi. KabiVde bombalı saldırı: 9 ölü Afganistan'ın başkenti Kabil'de 8 ve 9 aralıkta iki bombalı saldın gerçekleştirildiği ve patlamalarda toplam 9 kişinin ölduğu, 75 kişinin yaralandığı bildirildi. tslamabad'tan dinlenen Kabil radyosunun haberine göre, Meteoroloji Enstitüsü önünde 8 arauktaki patuvnada 9 kişi öldü, 54 kişi yaralandı. Patlama sabah erken saatlerde meydana geldi. Gemrd de lHüers 1.5 ay hapse çarpUrıldı 7,7 milyon frank (580 milyon lira) vergi kaçtrdiğı saptandı. "SAS lstanbul'da"mn yazan Bağdat: Harg Adasi'na saldırdık Irak, dün akşam erken saatlerde, ıran'ın petrol dolum tesisleri bulunan Harg Adasi'na saldırdığını açıkladı. Askeri sözcü, baskent Bağdat'ta yaptığı açıklamada, Irak jetlerinin TSİ 17.30 sıralannda Harg'ı vurduğunu ve uçakların kayıp vermeden üslerine döndüklerini ifade etti. TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI "güven kapıSı" PARlS, (AP> Fransa'ıun dunvaca ünlu "Besı Sdfer" yazarianndan Genrd de Viftten, vergi kaçakçthfı suçuadan, l.S ay hapis cezasına çarptınldı. Paris Mahkemesi, bu cezay». yazarm 7.7 milyon franklık (580 roilyon !ira) \ergi kaçakçıltğt suçunun sabit gorüîmesi üzerine venldiğini açıkladı. "SAS Islanbıü'da" romanıyia ün yapmaya başlayan de Villiers, C1A hesabına casusluk yapan A.v\ısturyalı Malku Unge adlı roman kahramanınm «riıvenlerini konu alan SAS dizisıyle bu unünü pekiştırdi Malku Linge'nin kod 3dı "SAS" ile anılan diztnin baa kitapian şöyte: "Sanghay Ekspres", "Varşova tlkbahan" "Keanedj Dosyası", "Adler Kontesi'nin Balosu", "Santiago'da Düzen Sarüyor".