Katalog

10 KASIM 1985 1 SUNUŞ CUMHURÎYET/7 ıl, 1978, aralık ayının son gunlerı Ecevıt, Köşk'ten çıktı Demırel, Köşke gırdı Ecevıt, Bakanlar Kurulu'nu topladı. Sıkıyonetım istemını hazırlıyordu. Demırel, muhalefet önderıydı, hazırlanı>ordu Demırel, "Sayın Cumhurbaşkanını çok rahat gördum" dedı "Neseli..." "Bu olaylar arasında Cumhurbaşkanı kalkıp istıfa etmese barı?" dedim AP önderıne. "..Yooo.. Bana 'gayet iyiyim' dedi. Diyor ki 'mücadeleye devam' Kafasında bir şey kotannış, bir karara varımş gibi. Bir 'ıttıfak' var. Nasıl bir 'ittifak' bilemiyorum. Koruturk, Ordu ile anlaşnuş gorunuyor.." dedı Demırel "Sıkıyönetımle Ecevıt orduyu yanına mı almak ıstıyor sızce?" "Aksine, Orduyu karşısına almak istemiyor..." Artık soruyoruz, soruşturuyoruz: "Bır 'mudahale' olasıhğı?" ".. Oyle de gorunmuyor. Ama sıkıyönetim kesin. On bir ilde diye duydum, Koşke de sormadım. 'Anayasanın gerektırdığı başvuruların' yapılacagım söyledi. Çok flginç buldum, 'Bir şey var kafasında. Milli Savunma Komisyonu uyelerine askeri birlikleri gezdirmişler. Generaller dahil hepsi ekonomik koşullardan şikâyet etmiş..." "Menderes'ın son yılına ve 1971 dönemınıze benzıyor..." "... Evel!.. Ekonomik koşullar askeri çok etkiler. '8 bin maaş, 6 bin kira' diyoriar. Ön planda sıkıntı bu. Orgeneral Evren, durumu gönıp ail tarafla diyalog kurmuş. Boyle geliyor bilgi..." Bır grup karan yok, fakat Turan Guneş'e göre, "Korulurk, askerlerin telkiniyle bugün kabul ettigi Ecevit'ten sıkıyönetim istedi". Ecevıt, sıkıyönetıme karşı olduğunu söylüyor, ama "öyle bir facia oynandı ki" dıye konuşuyordu. 25 Aralık gecesı hükumet toplantıdayken saat 01.00'de Ankara ve lstanbul'da bombalar patlıyordu. Bomba patlamaları tam CHP grubu dağılırken duyulmuş, anlatılan doğnıysa Ecevıt yerınden fırlamıştı! Y CÜNEYT ARCAYÜREK 12 EYLÜL'e giden günleri yazdı MUDAHALENIN AYAK SESLERİ (1978 1979) Ingılız rad\o \etelevız\on ku'rumu BBC, 1979 vtlına gırerken, ü Aralık 1978 gunu Turkıye'dekı durumla ılgılı olarak şu yorumu yapıyordu. ". Kahramanmaraş olayları, Pakıstan, Afganıstan ve Iran'dan sonra belki de kaos ve belirsızlik ıçıne duşme sırasının Turkıve'ye geldığmı gostenyor Sonuna kadar demokratık ılkelere bağlı kalma kararltğmda olan ortasol hukumet. her şeye rağmen olayları denetle\emedığı goruntusu taşıyor. Hukumelın, bır oncekihukumeıten de\raldığı sorunların oluşturduğu Turkıye tarıhımn en kolu ekonomik bunalımı, geçen yıl olduğundan daha lyı bır durumda değıL Sıyasal şıddet olayları da artıyor. Bu yıl daha şımdıden 700'den çok kışı snasal şıddet olaylarında yaşamlarmı yttırdiler. Sıyasal şıddet olayları, şımdı bu\uk kentlerın dışındakı yerleşme bolgelerine deyayıldı. Bu bolgelerde Sunnıler ıle Şııler \e Turkler ıle Kurtler arasındakı ayrıuk egemen. 4sıl kotu olan, belkı de Turkıye'dekı sıyasal partıler arasında bir bırlık belirtm gorulmemesı. Partılerden her bırı buvuk bır bencıllik ıçınde durumu kendı yararına kullanmaya çalışıyor. Fakat bu yıl ıçınde gorulen en cıddı şıddet olaylarında hayatlarınt yıtıren 60 kışı bıle, Turkıye'dekı sıyasal partılen. Turk demokrasısı ve devletı ıçın en buyuk tehlıkeyı oluşturan şıddet olaylarına karşı bırleşmeye razı edebılecek nu, bu kesın değıl. Başbakan Ecevıt, taraflann kendılerım lutmalan ve olaylardan kaçınmaları çağrısında bulunduğu zaman, muhalefet lıderı Demırel, Ecevit'in kan denızınde bogulacağını soyledL Demırel, tcevıt'ı şıddet olaylanna yanlış teşhıs koymakla sucluyor. Aynı zamanda gereklı onlemlen almadığını soyluyor. Başbakan bcevıt dahıl olmak uzere giderek artan sayıda kışi, bır ıç savaş tehlıkesıne dıkkatı çekıyorlar. Her ne kadar bu pek dramatık bir tahmın olsa da, Turk Sılahlı Kuvvetlen'nin bır kez daha kendısinı mudahale zorunda hıssetmesı eğer durum duzelmış ıse olasıhğı guçlu durumda." IIE B LN ÜE T V C ECEVİT ANLATIYOR (19781979) Başbakanlık günlerini Koruturk, ordu ile anlaşmış görünüyor vet ediyor. Bildiri tamamen sonımsuzluk örnegi idi. Bugune kadar Başbakan duanda iken bu lurtu muhalefetlerın yapılmaması ınonu zamanından beri fidet olmuştu, bunu da bozdular. Sonra esnaf konfederasyonunun bildirisi çıktı. Bunun butun orgutun (oplanıp aldıgı karar olduğu soylenildi. Bir araştırma yaptırdım. Bu, merkez yonerimi ile iki kontenjan senatorunun Husamettin Çelebi ile Kemal Canturkun katıldıgı bir toplantıda hazırlanmış, çunku garibimize gitmisti. bu konfederasyonda bazı yerierde CHP'li uyeler vardı. MHP ise bu sırada anayasadaki 'direniş hakkını' kullamyordu, oysa direniş hakkı 27 Mayıs içindir. Cumhuriyet doneminde gonılmemiş yasadışı tahrikler ile Maraş olaylanna geldik. Hükümet düşmelı, fakat hazıranda genel seçım yapılmahydı. \? onderı, "...Genel secim şartıyla CHPAP hukumeti olabilir.." diyor, hazıranı CHP çok erken bulursa, ekımde yapılabıleceğını savunuyordu Ecevit'in bu konuda "erkeklik gosterilerine onem vermedigini" bıldığım ıçın, halkın gozunde onemlı ölçude değer yıtıren CHP'ye karşı, Demirel'ın seçım zaferı beklentısıne olumlu gözie bakamıyordum 'OrduCHPHükumet' üçgenınde CHP lehıne kımı yanaşmalar olduğu söylenıyordu: Tabiı. AleviSunni aynlıklan ve din somurusunun Demırel, "... Sadettin Bilgiçle Faik Turun Gealtında ekonomik sosyal olçular var. Bir diger vonelkurmay Başkanı Evren'i ziyaret ettiler. 'Harp nu çıkar çelişkileri. Çıkar çelişkilerinin din somuOkulu'nda bır şevler oluyor' diyen Evren sozu getirip bu hukumetin komunizm ve boluculukle ugraşmadıgını soylemiş. Hatta birimkilere gore, 'bu hukumetle gıtmez ışler' demiş. Koşkteki zat da bunlan bana 'hafıfçe' soylemişti. Evren'in memleketlisi olan Manisa AP MilletvekilıOraJ Sumer'e Evren 'Ordunun sıkıyönetımlerde' tarafsız 'kalacağını' soylemiş... Bakınız, bunlar KarsAdana arasındakı "sıcak hattan' Hatay 'la bırlikle bir Kurt devleti çıkarmak istiyorlar. Sovyetlerin kışkırtmasıyla eger bir yerde olay başlarsa, her yerde aynı zamanda başlayacak ve eger devlet 3 gunde duruma bâkim olamazsa, bagımsızlıklannı ilan edecekler. Ben o nedenle hukumetteyken ordudan buna gore dağılım yapılmasını istemiştim. 'Sıcak hat' bugunku sıkıyöneümin sınırıdır Doguda..." Ecevit'in AP'ye yenıden "çengel attığını" söyluyordu "Koşk'e haber gonderdim. Bakanlannı kendi partisinden secsin, eger gene ll'lerde oldugu gibi japarsa ve Koruturk de bu atamalan onaylarsa 'yukarıyı' yıkanz..." Bu noktaya gelince 1982 Anayasası'nda görulen, o zaman sözu bıle edılmeyen bır olgudan söz ettı Başka ulkelerde partıden ayrılan, mılletvekıllığınden de ıstıfa etmek zorunda kalıyordu, bızım anayasada böyle bır madde yoktu Ama, sonra1 1982'de anayasaya bu vönlu hükum getınldı, uzun ÇAREStZLİK KARŞISINDA Kahramanmaraş olayları karşısında sivil otorite gorevini yapma sure de eleştınlere yol açtı, hâlâ açıyor. mıştı. Kente giren askeri birlikler, yasal yetkileri olmadığını bildirerek işin içine gırmemis, kanşma Demırel'e gore, "sıkıyonetimi Koşk istemişti" mışlardı. Ecevit, konuşmalarında "çaresizliği"1 vurguluyordu. Başka bır "şey" daha soyluvordu. "Eger Ecevit sıkıyonetimi getırmeseydi, komurusu adı altında patlaması. Aieviler çalışkandır, MHP de bozulmaya başladı. Birkaç bireysel olatanlar Ecevit'e bir mektup yazacaklardı." yıllardır ezilmişlerdir. Ozellıkle kasabalarda şımyın yanında kitle olayları yaratmaya başladılar. Ve de, bır yargı di başanlı oluyorlar. Bu da rekabeti ortaya çıkaMalatya. Sıvas, Elazığ ve nıhayet Maraş. Maraş "Bu hukumeti duşurmeye kalkarsam, inanınız nyor. Tabii kışkırtmaları da ortaya itiyor. boyutuna vannca dışanda Turkiye'yi İran'a benki, ben hukumet olmak istemiyorum." zetmeleri başladı. Gorunurde benzerlik olabilirDemırel büyuk soyluyordu Somuncuoglu, MHP Alevilerin CHP'ye oy di, ekonomik sıkıntılarla yuzeyde olabilir, temel Polıtika acaıp bır işti. Muhalefet önderınden huverdikten sonra kotu olduklannı Meclis'te resmen farklı. tran'daki demokrasi istiyor. bizdekı dekumette olup bıtenlen oğrenmek bır yerde daha soyledi. Daha once Buiik Partisi'ne gitraişlcrdı. mokrasıyi yok etmek istivor. Demokrasi istemekolaydı Demırel, "çok onemsenebilecek" bır O zaman ses çıkmıyordu ama, CHP'ye kayınca melerinin sebebi şu: Iktıdara demokratik yontemle açıklama yaptı. kotu kişı oldular demek ki!.. 'AleviSunni bir aragelebiürlerdi, şimdi artık gelemeyeceklerini anla"Ecevit'in yuzune ll'lerden bazılannın yolsuzda olamaz' havası yaraülarak CHP'nin birisini luk yaptıgı soylenildi. Mataracı'nın kimi yolsuzseçmesim ıstediler, amaç bu. CHP boyle bır oyu duar. MHP ve AP muhalefete katlanamı>or, MSP azınlık partisi oldugu için iktidarda olmamayı hazluklara adı kanştıgından soz edilmiş, Ecevit na gelmedi, gelmeyecek! CHP'nin yapısını boyle medebilıyor. Biri, MHP, demokrasi ve inanmıyor, dinlemiş, bir şey soylememiş" dedı bir oyuna gelmek ıçin zorladılar. V a korkup AleDaha genış aynntıyı kendıne saklıyordu Zorviler dağılacaklardı, ya da CHP sadece Alevile AP ise sınırlı demokrasiye inanıyor." rin partisi olacaktı. Boyle bir oyundu bu. Grupta Demırel, basın toplantısında "Elimizde ımkân lamalara karşın daha fazla bılgı vermedı ve orgulle lepkiler olsun istediler, ama olmadı. olsa, bu hukumeti bir an tutmayız" dı\ordu. ama Demırel bunlan soylerken takvım 7 Ocak ozel söyleşılerle daha başka konuşu>ordu 1979'du Bizde boyle bir aynlık yok!.. Bugun MHP on "Bu hukumeti daha once de soyledigım gibiBır sure sonra planda kışkırücı. MSP bağnazları var orta yerde. istedigimiz anda, derhal duşurebiliriz" dı>ordu. Ama MHP açmaza duşuyor. Din somurusu orBu guvenceyı hangı ov dengesınden alıyordu, taya çıkınca, (oplumun belirli kesimlerinin desteğini kaybedecek. Silahlı kuvvetlerin gözunde uç şey çok onemlidir: İrtica. bolunme ve komunizm!.. trtica konusunda şimdi MSP çok dikkatli. trtica kışkırtıcılığının dışında gorunuyor. Ama MHP, bu yolda hareket ederek kendi kuyusunu kazıyor. Kışkırtmaları sorumsuz boyutlara erişiyor. Hukumetin omnınu yanlış hesapladılar. Anarşiyle hukumette değişiklik olacağını sandılar. Sonuç alamadılar. Halkı vanlanna çekemeyecekkrini gorduler. AP'de muşkul duruma duşmeye başladı. Vakalanmalar, MHP'nin delil uzerine delille mahkum edilmesi... Demirel "millıyetçıler" dıyemez hale geldi. En yakınlarını bile buna inandıramaz hale geldi. Hele anarşi yasal an Meclis'ten geçmeye başlayınca davalann suratle gorulmesi, yakalananlann asıl suçlannı soylemeleri halinde cezalarımn haflfletilmesi ortaya çıkınca yasalarla bunu bılemıyordum Ama, Demırel'ı hukumet düştukten sonra "neyin gelebilecegi" uğraştırıyordu Demirel, Köşk'te yaptığı görüşmeden sonra şunları söyluyordu: ' Toplum iç savaşa, demokrasi ise çöküntüye 9 doğru kayıyordu Ağustos 1985 .. Bulent Ecevit, bır tepsıye koyduğu çay bardaklarıyla geldi' Ecevit'in Oran'dakı evmın penceresınden ayrıldım, koltuğa yerleştım Rahşan Ecevit dışarıdaydı, evde yalnızdık. Ses alma aracını ışaret ederek, "Bunlan yayımlayacak mısınız?" dıye sordu Doğruladım Bır donemı yazmıştım Bana göre, Turkıve'nın sıyasal yaşantısında umutların, kırgınlıklann, beklentılerın yofunlaştığı bır dönemdı Ecevit'in başbakanhğı donemı. Bu doneme damgasını vuran ınsanın, kımı olaylar karşısındakı yorumlarını oğrenmek \e yazmak gerekıyordu. Ecevıt geçmıştekı olayları ırdelerken, bu olaylar karşısında yargılan ne olursa olsun, kendı dışındakı bır sıyasal kuruluşu "ıtham" edecek herhangı bır şey söylemek ıstemıyordu. Bu kararlılığı ıçtendı, hıçbır hesabı n sonucu değıldı "Hiç degilse soralanma alacağım yanıtları vayımlamalıyım" dedım Ecevit'e Ağustos 1985'te Bulent Ecevıt'le 19781979 yıllarını konuşmaya başladık Soruları sıraladım. çı Cephe' ıle bırhkte yenıden canlandı, giderek buyuk hız kazandı. Devlet, kendılerım devletın yenne koymaya kalkışan bazı guçlenn ışgalı altına gırmeye başladı Mıllı Eğıtım Bakanlığı ve ona bağlı kuruluşlar, o arada bırçok lıseler ve ortaokullar, oğretmen okulları veya eğıtım enstıtulen ve Gençlık Spor BakanlığYna bağlı öğrencı yurtları, ışgale uğravan eğıtım kurumlarının başında gelıyordu O dönemın gençlık eylemlerınden unıversıte özerklığı sorumluymuş gıbı gösterılır O>sa gerçek öyle değıldı. Şıddet eylemcılığı unıversıtelerde de yaygınlaşmakla bırhkte, asıl doğmdan doğnıya Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na bağlı kuruluşlarda yuvalanmış, yoğunlaşmıştı O sırada özerk oimayan ıkı buyuk unıversıteden bırı sol eylemcılığın bırı de sağ eylemcıliğın merkezı durumundaydı Yıne doğrudan doğruya bakanlığa bağlı eğıtım enstıtülerı ve bırçok lıseler ve ortaokullar, "cephe'den guç alan eylemcı kesımının ışgalı ve kontrolu altındaydı Ankara'nın ortasındakı ^taturk Lısesı'nın durumu vurekler acısıydı Bu lıse bınasında 1977 önseçımlerı yapılırken ateş açılması uzerine, sınıflan ve korıdorları dolaşmış ve hayretler ıçınde kalmıştım Butun duvarlar, butun öğretmen kürsulerı, butun sıraiar, 'cephe" sloganlarıyla anayasa kunımlarına hakaretler ıçeren kışkırtıcı yazılarla doluydu. Ecevit ve acı gerçek Elbette ısteyerek ıçtenliklesıkıyönetıme gıdılmedığı bir gerçektı. Ecevıt, konuşmalarında bu noktaya değınıyordu "Çaresizlik" karşısında sıkıyönetime gıdıldığını dokundurarak da olsa söyluyordu Sıkıyönetım Mıllı Güvenlık Kurulu'nda göruşulurken, Başbakan'ın "gazete kapatmak, trafik sorunlanna egilmek" gıbı uygulamalardan kaçınılmasıru ıstedığını öğrendık Doğrusu şuydu: Maraş'ta 'sivil otorite' görevını yapmamıştı. Kente gelen bırlıkler yasal yetkılerı olmadığını bıldırerek, ışın ıçıne gırmemış, kanşmamıştı Kürsudekı Ecevıt'e bakıyordum Yorgun, üzgün ve bezgındı Daha bır yıl, ıkı ay önce sıkıyönetımlere karşı çıkan bır öndenn "bir olayın onune koydugu zonınlukia" o yönetimı Mıllet Meclısı'nden ısteraesındeki "acı gerçegi" kavrıyordum. MHP, aylardır anarşı karşısında sıkıyönetim ıstıyordu Sıkıyönetimın gelmesıni sağlamak ıçın MHP bır "zorlama" yapabilırdı. Maraş olayları bu ısteğın gerçeğe dönuşmesini sağlayabilirdi. Mıllı Güvenlık Kurulu'ndakı konuşmalar ılgınçtı. Başbakan Ecevıt, 13 ılde sıkıyönetim ılan edılmesı karanna varılırken, " 'HUal' içindeki illerle. Yozgat, Tokat, Çorum gibi ulkuculerin kumelendiği illerde de bu uygulamanın yaygınlaştırılmasını" ıstedı. Böylece, MHP'ye bağh sılahlı sağ vurucu guçlenn "temizlenmesi" olanağı bulunabılırdı Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, bu ısteğe "O kadar kuvvetimiz yok" diye karşı çıktı. Sıkıyönetim, "Hilal iller"de yaygınlaştırılmadı . MHP'nın açıktan ıstedıği sıkıyönetime, AP'nın karşı çıkmadığını bılıyorduk. Demırel özel söyleşılerde "anarşiye karşı sıkıyonetimi" ıstedığını söyluyordu Ne var kı, MHP'nın sıkıyönetim ısteğıyle Demirel'ın ısteğı arasında bır aynm yapılabılırdı. MHP, devlete bu yoldan ordu ıçındekı yandaşlarıyla daha çok yaklaşabıleceğı hesabı içindeydi Demırel'ınse ordunun devlet yönetimıne tumuyle el koymasına karşı olması gerekirdi. Ama, ekanomık darboğaziarın yaşandığı günlerde ulkeye sıkıyönetim geldikten sonra bu ıkı olgunun bırleşmesınden "bir mudahaienin" çıktığını o gunlere dek hep görmuştük. 1960'ta böyle geldı, 12 Marta da bu ıstekler çerçevesınde gıdıldı 1978'de bu sureç yıne başlıyordu w Toplum hızla ıç kargaşaya, belki iç savaşa doğru demokrasi de çokuntuye doğru kayıyordu. O sırada onemlı ve gereklı olan, bu kaymanın, bu gıdişın hızını kesmekîi; kamu kuruluşlannı ışgalden, devletı ve demokrasıyı çökuntuden kurtarmaktı. Yanıtlar kesıntisiz geldi Toplumun baskısı Aynca, orneğın Gumruk Tekel Bakanlığı ışgal altındavdı Sağlık ve Sosval Yardım Bakanlığı ışgal altındavdı Bırçok yurttaşlar canlarını de\ let hastanelerıne emanet edemez olmuşlardı O koşullar altında, bıze halktan, bırçok toplum kesımlerınden, ne >apıp edıp hukumet kurmamız ıçın dayanılmaz baskılar gelme\e başlamıştı Mecliste veterlı çoğunluğumuzun olmadığı bılınıvordu, ama en buyuk partı durumuna gelmış olmamız karşısında, halk çoğunluğu, bızım hukumet kurmamızı ısteme hakkını kendınde goruyordu Bız de bu gereksınmevı duyuyorduk Daha onemlısı. Adalet Partisi u,ınde gıdışten kaygıya. hatta panığe kapılanlar çıkmava başlamıştı Adalet Partisi'nden o donemdekı kopmaları, 'mılletvekıli pazarf gıbı, 'milletvekıli transferi" gıbı, kuçultucu deyımlerle nıtelemek çok yanlıştır Gerçek şuydu Toplumdakı huzursuzluk ve beklentı, 'cephe' hukumetının başında bulunan partıye de vansımıştı Ikıncı bır 'cephe' macerasına ulkenın ve rejımm tahammulu kalmadığını gorenlerın »ayısı, o partının ıçınde de artnordu Ben. o koşullar altında, Mecliste yeterlı çoğunluğu olmavan Cumhuriyet Halk Partısı'nm bırevsel katılmalarla veva desteklerle kuracağı bır hukumet konusunda kendımı aıdatmıvordum Oylebırhukumetle başanlı ıcraat yapıiamayacağını. hele bır haylı ıdd'alı olan venı partı programımızın tutarlı \e gereklı bıçınıde uvgulanamavacağını goruyordum Ama toplum, hızla ıç kargaşaya, belkı ıç savaşa doğru. demokrasi de çokuntuve doğru kayıyordu O sırada onemlı ve gereklı olan, bu kav manın, bu gıJı^ın hızını kesmektı. kamu kuruluşlannı ı>galden. devletı ve demokrasıvı cokvi'iriıden kıırtarmaktr Bayar, Türkeş'le yanyana Yenı yıhn 1979un ılk "çayh toplanüsıru" Çankaya'dakı konutta yaptık. Başbakan Ecevit, notlarına bakarak açıklamalara gırıştı. (3 Ocak 1979) "... Kabramanmaraş olaylannın gelişme sureci ilgmçtir. Celai Bayar 'komunizm geliyor' diyor, sonn 'geldi' diyor. Endonezya'ya benzetiyor. Aydınlar kiubunde çalışıyor daha çok MİSK kongresinde Türkeş'le yanyana geliyor. MHP'nin baskılan, tahrikien arttı; bu sırada AP de yayımladıgı bildıriyle butun sınıflan ayaklanmaya da SURECEK Brzezinski: Iktidara geldiğinde Ecevit'e çok ümit bağlamıştık olmuyor muydu? nı ıstedığımde Gulek, konuşturm.merika'dan yeni donen Kasım "tçerdeki" CHPAP hukumetının ku"...Brzezinski şoyle dedi: "İktidara Gulek 7/ı bana soylediğine gore'' dı ve baş rulması ısteklenyle, "dışardaki" buyuk geldiğinde çok umut bağlamıştık Ecevit'e. ladı soze AP onderı gucun koşutyargılarda bırleşmesı ınsanın hı konuşuyordu, populerdi \egençti. Fa".. Carter'ın başdanışmam Mr. Brze aklına neler getırmıyordu kı.. kat geçen zamanla umudumuzu yitirdik. zinski, Gulek'e 'Turkiye'de istikrarlı bır Duşununuz kı, Turkiye'nin burnunun Demırel, Gulek'ın sovledıklerını ozlu hukumete ihtiyaç olduğunu, 4 BD 'de taucunda duran Rusya 'nın dusman olamanışları olan Ecevit'in ilk başlarda guven bıçımde aktanrken "Evet, bunlan anlattı, vacağım soyluyor. Duvarı aşmaktan bahverdığini, sağlam gorunduğunu, fakat ama ne derece gerçeğe bağlı kaldığını sediyor. \asılaşacak?.. Buyursun aşsın. sonradan Sovyet tehlikesı olmadığını ve bilemem'' dıy ordu Yardım etmeye kararlıydık. Fakat henuz duvarlann otesine atlayabıleceğmden kıssınger, o herzamankı "esprilı"da\elli yaşına gelen insanı emekli yapmak isbahsettiğıni' soylemiş, 'bu, hayal kırık ramşlarıyla İğnelemiştil tiyor, iç ekonomıyi duzene sokmuyor ve lığı yarattı' demişti..." Demırel, parlamentoda kımlerın CHP hep bizden istiyor. Vergi veren vatandaAP hukumeti ıstedığını teker leker sıra Şaşırtıcı bır olavdı şımız bu şartlarda bize ne der?.. Masıl "Gulek, Brzezinski Turkiye'nin borç layabıleceğını sozlerıne eklıvordu açıklarız bu tutumu, yardım etmeyi onlarını erteletmenin onem taşımadığını, asıl Tuhaflı, ama gerçektı Turan Guneş Is Şukru Elekdağ Kasım Gülek lara?.. " onemli oianın Turkiye'de istikrarlı ve tanbul'a gıtmış, ışadamlartvla konuşmus Gulek vorumlara geçrı sağlam tabanlı bir hukumet oluşturma ve donuşunde bır CHP AP hukumetım nuşuyordu "... Ecevit'ten bır şev çtkma\acağı andıkça ekonomiyı sağlam temellere oturt desıeklemeye başlarnıştı Brzezinski ıle goruşen Kasım Gulek 'le laşılıyor.. \'e olacak pekı".. Ordu mudamanın ımkânsızlığını ı urguladığını Koşkten başlayarak bır ç/cg/ ıcınde hale ettığı zaman ışte Gulek 'ın yanılgnınakledıyor... Kissinger'le goruşen Gu CHP 4P hukumeıı ıstemlerı, kuhraman huluştuğumuz zaman bu unlu eskı lıder olacak kımseyok. Cumhurbaşkanı lek 'e, 4 BD 'nin bu onemlı adamı 'Rus maraş oluıından sonra venı bır da/ga eı CHP'lının uşumekten \ana hıçbır sıkı/ı tısı vok tu Gulek ısı sıfırın altında 20 de bir şey yapabılır mi?.. Hayır! Demırel \a'dan kaç mılyon dolar aldınız?' dıye bı kulıslere \ayıltvordu reteve ındığı gunlerde bıle gecelerı vıprandı. Şimdi bir Turkeş gorunuy or orlakılmiitı. Brezezmskı ise 'sağlam hukuDışışlerı liukantığı Genel Sekıeierı Bu pencerelerı açık vatar, pardesu, palto kııl tada.." met ten bahsetmeyi' surdurmuştu..." \ukel(yı (Hulen Hashıngton Bmukelti Innmazdı Brzezınskı'nın, "sağlam hukumetten" ıiıizj Sukru l lekdağ'la •>o\leşıiken Lce\ıl, daha sonrakı \ılhır Turk ışa 1 Ben ıtşurum dne luıfeuıp e\ ındekı şo neyı amaçladığır •Ikoku o^retuı/en hı BrzfZinski'nın eğılımlerınden soz ettıın daınlarının 4 BD dek ı ' 'dostlarıy la " lut mıncM vakıt'iştı 'c anlard, "Cıddhe almıyor Turkiye'\ı çalıba'.'" kıımetın sıınnesınde anlaşnw\ u ABD'de Carter'a en \u* n "adam ' vardıkluıını oğrenetekn \iiekim, TLSIdedıııı Gulek anlatıyor lt/l\Shl I ıe\ ıl'e besie Turk n polıtıkası ıle ıtgılı bır di'fterltndtr L lek dag, '' Turkı ve 'y i cıddıy e alır, ama AD'ın gazete ılanlarının altında bu /;cw •unuıt uzun omurlu olmadı. mestyle, "neyıistedıklerını"deaçıklu>ıı:ş bu hukumeti?.. " dedt İlk kc: innle kobm vattığma ınanaıakıı Demırel"den dınledıklennı anlatması "Turkiye'nin 1977'den sonraki manzarasını çizmeye çalışıyorum. 1977 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi 213 milletvekıllıgi aldı. Bu sayı, Millet Meclisı'nde salt çogunluklan 13 eksikti. Bir azınlık hukumeti kurmayı denediniz, fakat guvenoyu alamadınız. Kurdugunuz hukumet bir ay işbaşında kaldı. Sonra ikincı Milliyetçi Cephe hukumeti kuruldu ve sız yine muhalefette kaldınız. Yıl sonunda ise. Adalet Partisi'nden Millet Meclisi'nde bazı ayrılmalar oldu. Onlarla 1978 başında hukumet kurdunuz. Hukumete. Cumhurivetçı Guven Partisi'nden Prof. Turhan Fevzioglu ile Salih Yıldız, Demokratik Partiden de Faruk Sukan katıldı. Oylece, Mecliste ucu ucuna çogunluk sagladınız. Bunların nasıl olduğunu açıklar mısınız? Parti olarak durumunuz neydi de AP'den bu kadar kopmalar oldu, kuçuk partılerden destek geldi ve hukumet kurabildinız?" BULENT ECEVİT 19"?5'te kurucuların "Milliyelçı Cephe" adını verdıklerı bır cephe oluşmuş ve bu cephe uç ortaklı bır hukumet kurmuştu İlk •Mıllıvetçı Cephe' hukumeti 1977 hazıranındakı genel se çımlere kadar surdu 19"?7 seçımlerınden sonra bızım bır ay lık azınlık hukumeti denememızın ardından, ıkıncı 'Mıllıvetçı Cephe" hukumeti kuruldu O da 197" sonuna kadar ı^ba^ında kaldı Bu hukuıiıcılcrın davandığı '».ephe'den, kuruluş bıçımınden ve t,enel tutumundan kavnaklanan sorunlar, Turkiye'nin barış ıçınde ve demokratik rejım ıçınde gelı^meMnı ıstevenlerı son derecede ıırkuun.u bo\utlar edınmıştı 19"4 e. ^uitinuiıvet Hdlk Partisi Mıliı belamct Partı k«ırma hukumeıı donenımdc hıuıen :unıııvlc ona ermiş olaıı >uidcı evlenılcrı, 'Mılııveı 1977 sonrası manzaralar STRKCEK