Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Curahuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik türk A.nonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Mıidürü: Ha&an Ccnul, Müessese Mudürü: E » ne Lşaktıgil. Yazı Işlerı Mudüru: Ok»y Göneogn, 0 Haber Merkezı MUdurü: Yalçıa Bayer, Sayfa Duzcnı Yönetmenı Att V ı t , £ TemsilcUer ANKARA. Yalcı»Dotu.İZMİK:HikmetÇctiakaya,ADANA:MehmetMcrcM. tuanbul Haberteri. Rck* Öı, Dış Haberler: E r m Baka, Ekonomı: Osaaa Utafay, Kultiir: \jdm Emcç, Magazm: Yalf» PrkjM. Spor Danışmam: Abdiükadir YiKCİBaa, Dttîeltme: Rtfik Durbaş, Araşlırma: Şahm Alpay, tş Sendika: Şakna Kemci. Haber Araîtırma: Ufuk GııMcmir, • Koordinatör: Ahact Konlsaa. • Mali Işler. Efol ErkM. tlan: Zijra Halkla llişkıler: Giildcr» Ko$ar. tdare. Hüeyia Gtinc, ljletme: Sadm SoaaKz. Basan ve Yayan: Cumhariyct Matbaacılık ve Ga2etecilik T.A.Ş. TUrk Ocağı Cad. 39/41 Cafealoilu Istanbul, PK: 246isunbul, Tel: 526 1000 (9hat), Telex: 22246 • Bumlar Aakara: Ziya üOkalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex. 42344 • tzmir. Halil Ziya Bulvarı No: 64/3. Tel: 25 47 0913 12 30 lelot: 52359 • Adana: Çakroak Cad. No: 134 Kat 3. Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVİM 10 KASIM 1985 Imsak: 5.10 Güneş: 6.38 Öâle: 11.52 Ikindi: 14.35 Akşam: 16.58 Yatsı: 18.20 Yunanistanla hava sahası pazarhğı tspanya'nın Malaga kentinde, önümüzdeki hafta başlayacak olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) toplantısında Avrupa'daki sivil uçıtşlara ilişkin FIR bölgeleri, bu bölgeler içindeki iletişim hizmetleri ve uçuş yollan gözden geçirilecek. ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) Türkiye'nin Yunanistan'la Ege"ye, Sovyetler Birliği Ue de Karadeniz'e ilişkin hava sahası sorunları önümüzdeki hafta Ispanya'nın Malaga kentinde başlayacak olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'nün Avrupa bölge toplanusında gündeme geliyor. Avrupa'daki sivil uçuşlara ilişkin FIR bölgeleri, bu bölgeler içindeki iletişim hizmetleri ve uçuş yollarının gözden geçirileceği ve iki hafta sürecek olan toplantıda, Ege hava sahasındaki sorunlar nedeniyle Türkiye ile Yunanistan'm karşı karşıya gelmeleri bekleniyor. Bu sorulann başında trafık hızmetlerini düzenleyerek sivil uçuşların güvenliğini sağlamak amacıyla belirlenen ve bu haliyte tümuyle teknik bir sorumluluk olan FIR sorumluhığunun Yunanistan tarafından Ege'de bir egemenlik konusu olarak görülmesi geliyor. Atina kontrol kulesinin sorumlu olduğu FIR (Flight Information RegionUçuş bildirim bölgesi) sahası Ege'deki uluslararası hava sahasını da kapsamak üzere Türk karasulanna kadar uzanıyor. Yunan Başbakanı Andreas Papandreu ise, Atina kulesinin FIR sorumluluğunu bir egemenlik hakkı olarak yorumluyor ve Ege hava sahasının tümü üzerinde hak iddia ediyor. Malaga toplantısında Türk delagasyonunun, Yunanistan'm teknik bir sorumluluğu siyasi egemenlik hakkı gibi takdim etmesinin uluslararası sivil havacılık kuralları bakımından geçersizliğine dikkat çekmesi bekleniyor. EGE'DEKİ UÇAK KAZALAR1 Ayrıca, Yunanistan'm FIR bölgesi içindeki uçuş yollarına ilişkin olarak tek başına yaptığı, ancak daha sonra Sivil Havacılık örgütü'nce kabul edilmeyen düzenlemelerin de (W14 ve G18 yollannda) toplantıda ele alınabileceği büdiriliyor. Yunanistan son olarak Avrupa'yı Ege üzerinden Ortadoğu'ya bağlayan havayolunu Limni üzerinden Rodos'a gidecek şekilde kaydırmış, Havacılık örgütü Konseyi, Yunanistan'm uygulamasırun örgütün kurallanna aykırı olduğuna karar vermişti. Türkiye'nin lehine sonuçlanan bu konu halen Yunanistan ile ICAO arasında bir sorun haline gelmiş bulunuyor. Yunanistan, Ege'deki uçuş yollan üzerinde yaptığı düzenlemelerle özellikle Türkiye'nin hava tatbikau yaptığı bölgelerdeki serbestisini daraltmak istiyor. Malaga toplantısında Ege'deki bu uygulamalann ne şekilde gündeme geleceği, Yunanistan'm herhangi bir girişimde bulunup bulunmayacağı bu aşamada açıkhk kazanmış değil. Malaga'daki ICAO toplantısında Türkiye açısından önem taşıyan bir başka konu da Sovyetler Birliği ile Karadeniz'deki FIR sorununa ilişkin olarak arahk ayında Moskova'da yapılacak ikili görüşmeler öncesinde ilk ön temasa zemin oluşturacak olması. Bu sorun l970"li yıllann başında yapılan bir duzenleme sonucunda Sovyetler Birliği'nin Karadeniz'deki FIR sonımluluğunun TUrk karasulanna kadar uzanması, hatta Sinop gibi bazı bölgelerde Türk karasulanmn içine kadar girmesinden kaynaklanıyor. Türkiye uzun yıllardan bu yana bu uygulamanın yarattığı teknik güçlükler nedeniyle FIR sınınnı yeniden belirlemek amacıyla Sovyetler Birliği ile ikili görüşmeler istemekteydi. Sovyetler Birliği ise 1978 yılında yapılan, ancak bir sonuç geürmeyen bir dizi temastan sonra Türkiye ile bu konuda masaya oturmaya yanaşmamıştı. Sovyetler, bundan 12 ay önce aldıklan siyasi bir kararla bu konuda bir tutum değişikliğine girmişler ve FIR sorununu görüşmeyi kabul etmişlerdi. Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında Karadeniz'deki FIR sınırının görüşuleceği teknik düzeydeki müzakereler 1819 araük tarihleri arasında Moskova'da yapılacak. İCAÖ'nun her 7 yılda bir yapvlan Avrupa bölge toplantılarının önümüzdeki hafta başlayacak sonuncusunda Karadeniz'deki FIR bölgesinin durumu da gözden geçirilecek. Malaga top(Arkası 12. Sayfada) \alçın Küçük dava açtı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Doç. Dr. Yalçın Küçük stkıyönetim kalktıktan sonra görevine dönme başvurusunu reddeden Gazi Üniverşitesi Rektörlüğü aleyhine tdare Mahkemesi'nde dava açtı. Davada dilekçesinde, "Sıkıyönetimin kalkmasıyla birlikte, stkıyönetim işlemleri arasında bulunan göreve son verme karannıp bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalktığı" belirüldi. 14 ÜGD'tiye 136 yıl Haber Merkezı Ege Ordu Komutantığı 1 Numarah Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nde göriilen 14 sanıklı yasadışı ÜGD davasında santklardan 11 'i bir yılla 36 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptırıldı. İki sanık beraat ederken, biri hakkındaki dava dosyası ayrıldı, tstanbul 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırılan THKPC Eylem Birliği adh orgüt üyesi üç santğın itirafı üzerine gözaltına alınan ve DGM'ye verilen 21 samktan 7'si tutuklandı, 14'ü serbest bırakıldı. Yunan ve Bulgar hiikümetlerL, Türk azınhğa karşı ortak tavır ahyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Batı Trakyalılar Derneği Başkanı Mehmet Tomsu, Yunanistan'm da Türk azınlığa karşı Bulgaristan'dakı baskılara paralel bir tavır takındığını belirterek. "Bulgarisıan ve Yunanistan hükiimetleri Batı Trakya'daki Türklere karşı ırkçı ve ayrımcı ortak bir tavır sürdürüyorlar" dedı. Ankara'da dün bir basın toplantısı düzenleyen Tomsu, Yunanistan hükumetinin son günlerde, özellikle eğitim ve vatandaşlık konularında Batı Trakya Türklerine karşı baskılarını yeniden yoğunlaştırdığını söyledi. Tomsu, Yunanistan hükümetinin kararıyla gecen ögreıim yılında lskeçe ve Gümülcine'deki iki azınlık lisesinde Türkçe okutulan derslerin sınavlarırun Yunanca yapılraası sonucu yalmzca dört Türk ögrcncisinin mezun olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Bu ögretim yılında bu rakam bire diişttt. Ayrıca uygulamanın ara sınıflarda sınıf geçmeyi olaoaksız kılması yüzünden önümüzdeki yıllarda iki azınlık lisesinde son sınıfa ulaşacak öğrenci luümayacak ve uzun vadede bu liseler kapanmak zorunda kalacaktır. Türk azınlıgının ortaöğrenimini bu yöntemle tamamen ortadan kaldırmayı hedef alan Yunanistan, ilkögretimde de, Selanik'te bir pedajjoji akademisinden mezun etti^i, Türkçe eğitim yapması olanaksız kişileri görevlendirerek, Türk çocuklarının daha temeMen cahil kalmasını hedef almıştır." Tomsu, söz konusu öğretmenlerin tayin edilmesine karşı çıkan Türk köylerinin ilkokullarmın kapatıldığını \xırgulayarak, "Yunanistan bu uygulamalanu dıştnda ilkokullarda da Türkçe eğitimi ortadan kaldırmaya yonelil» faaliyetler içindedir" dedi. Yunanistan hukümetinin bu davranışıyla Lozan Anılaşmasının 40. maddesine aykın davrandığıru söyleyen Tomsu, "Yunanistan son bir ay içinde Batı Trakya Türklerinin vatandaşlık haklannı da kısıtiama yönune gitmiştir. tskeçe ve Gümülclne valilikleri, Türkiye'de ikamet eden ve pasaporüarını uzatmak için geri dönen Batı Trakya Türklerine yalnızca tek çıkış için ve dönüş izni vermeyen pasapoıtlar vermektedir. Bu açıkça Türklerin vatandaşuğına son verme anlamına gelmektedir" biçiminde konuştu. ' Bulgaristan'dan Yunanistan'a iltica eden üç Türk aile reisinin geriye iadesine karar veren Yunan mahkemesinin, Bulgaristan'dan Yunanistan'a iltica eden iki Bulgann iadesini reddettiğini vurgulayarak, "Yunanistan hükümeti de Bulgaristan'daki baskılara paralel bir tavır takını(Arkası 12. Sayfada) Batı Trakyalılar Derneği Başkanı Tomsu: Guy Laroche'dan bir model. Bir keten takun. Yakasız ceket yalancı bir cepken havasında. Kıyafeti parlak hasırdan bir fes tamamkyor. Gene Guy Laroche'dan fesli bir modeL San üstüne siyah benekli gömlekceket, sorı bir ipek tünik üzerine giyiliyor. Etek de siyah ipekten. Batıda Doğu rüzgârı NECLÂ SEYHUN Doğu festen handiyse geçti, ama Batı festen geçmiyor. Bu kaçıncı mevsim, koleksiyonlarda hep fes var. Hele Yves Saint Laurtnt. Fes sanki onun için icdt oldu. Ne denli aşkla, şevkle kullanmadır o öyle... Tayyörlerinde, elbiselerinde en gözde aksesuar: Fes!.. Fes, Batıya kıyasla biraz değişimlere uğruyor elbette. Kimi zaman tepesi yüksek, kimi zaman alçak. Kimi zaman yuvarlak otunıyor basa. Daha tepede kalıyor, ya da alına kadar iniyor. Bazısı kadifeden oluyor, bazısı hasırdan, bazısı satenden, bazısı brokardan. Bazen kısa ya da uzun bir püskülle tamamlanıyor. Tam tepede de oluyor püskül, omuza kadar da iniyor, bir kordonun ucunda handiyse bele kadar da... Püsküller ipekten oluyor, boncuktan oluyor, inciden oluyor, kristal taşlardan oluyor. Ya da hiç olmuyor. Püskülsüz oluyor fes. lşlemeyle bezeniyor, ya da bir broşla ya da bir çiçekle. Öyle ya da böyle, eninde sonunda fes!.. Aslında amaç modern görüntüye ekzotik bir havayla biraz tuz biber katmak. Bu nedenle şalvarlar, Japon kiraonolan, Japon kemerleri, Çin gömlekleri, pantolonlan, Hint sarüeri, türbanları, tünikleri, Afrika takıları, başları, desenlerı, Peru saçları, atkılan, etekleri giriyor modaya. Bazen bin giriyo;, bazen ikisi üçü aym anda moda sahnesinde. önümüzdeki yaz, tuzun biberin fazla yazı gene. Yani her tür modele konmuş tuz biber. Yalnız kimi daha az biberli, kimi daha çok. Kiminde Asya tuzu biberi var, kiminde Afrika... Şöyle bir bakalım. Örneğin Guy Laroche. Moda dünyasının bir anlamda en kullanılabilir modellerini yaratan modacı. Mallan peynir ekmek gibi gider. Ama "ucuz"değildir modelleri. Her iki anlamda da şıktır, satımlıdır. İşte bu modacı, 1986 yazı için hazırladığı koleksivona fesler katmış. En modern, en rahat kıyatetlerinde başta parlak hasırdan fesler var. Siyah, laciven, ya da kırmızı parlak hasırdan fesler... Püskülsüz ve garnitürsüz tarafından. ltalyan modaalan tuz biber açısından Doğuyu değil de, Uzakdoğu'yu yeğliyorlar 1986 yazı için. Japon kıyafetlerini, Samurayların enli kemerleri, ya da Valenüno'da olduğu gibi Çin şapkalan, mandarin şapkalan... Sherrer örgulü saçlan, renkleri, desenleri, bol uzun etekleri ile Peru'yu geüriyor moda dünyasma. Onun tuzu biberi Amerika'dan geliyor. Tümüyle Peru değil koleksiyonu. Ama koleksiyonuna ekzotizm katan maddeleri Peru havasında. Afrika takıları, batik kumaşları, Afrika desenieri, bubulan Ue dolu dizgüı giriyor yaz modasına. O orman renkleri, o safari modelleri ve hele hele o Afrika başları. O görkemli türbanlar. En ağırbaşlı giysileri bile süslüyor. Biraz Çin'den, Japonya'dan, biraz Hint'ten, biraz Mısır'dan, biraz Afrika'dan, biraz Peru'dan... 86 yazı bu!.. Giysilere bakıp ülkeleri seçmek artık ne mümkün. Moda sayesinde dünyanın her köşesi Babil kulesi!.. Yunanistan kınandı FRAKKFURT, (a.a.) AIman gazetelerinden Frankfurter Rundschau 'dan sonra dün de Frankfurter Allgemeine Zeitung Yunan mahkemesinin Bulgar zulmünden kaçan Türklerle Hg'li karan nedeniyle Yunanistan 'ı kınadı. Frankfurter Allgemeine, Birleşmiş Milletler örgütü 'nün de bu konuda devreye girdiğini hatırlatarak, Bulgaristan'ın çeşitlisuç bahaneleri uydurarak, üç Türk ailesinin geri gönderilmesini istediğini yazdı. Bulgaristan'a "üçlü kuşatma" Karayolu taşımacılığı RoRo hattma kaydmlıyor Romanya'yla başlatılan RoRo seferlerinden sonra Yugoslavya ve ttalya ile de benzer arnaçlı hatlann kuruiması çalışmaları yapılıyor. ENİS BERBEROĞLU ANKARA Türkiye azınlıklar sorunu nedeniyle politik bir sürtüşme içinde olduğu Bulgaristan'ı ekonomik yönden "üçlü bir kusatnıava" alma hazırlıklarına girişti. Romanya ile 15 mayısta başlatılan RoRo seferlerinden sonra, Yugoslavya ve İtalya ile de benzer hatların kuruiması yolundaki temaslar sürüyor. Ulaştırma Bakanı Veysd Atasoy'un geçen sonbahar aylannda ttalyan hükümeti nezdindeki girişimleri bir ilke anlaşması ile sonuçlandı. Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlunun, New York'taki BM toplanusı sırasında görüştüğü Yugoslav Dışişleri Bakanı'na "iki ülke arasıuda RoRo hattı kuruiması" yolundaki önerisinin olumlu yanıt bulduğu öğrenildi. ttalya ve (Arkası 11 Sayfada) BM Genel Sekreteri Kıbrıs sorunu için LondrdHa nabız yoklauyor Perez de Cuellar'ın danışmanları Londra'da Türk ve Rum temsilcilerle ayrı ayrı görüşecekler. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Kıbns sorununa çöz'jm bulmak amacıyla yürüttüğü "iyi niyet görevi" çerçevesinde, bu aym ikinci yansında danışmanları aracılığıyla Londra'da KKTC ve Kıbns Rum yönetimi temsilcileri nezdinde yeni bir sondaja hazırlanıyor. Edinilenbilgiye göre, de Cuellar'ın Kıbns dosyasına bakan danışmanları, Londra'da KKTC ve Kıbns Rum yönetiminin bir süredir kesilmiş bulunan toplumlararası görüşmelerdeki temsilcileriyle ayn ayrı buluşarak bundan sonra izienecek yöntem konusunda nabız yoklaması yapacaklar. De Cuellar'm daruşmanlanrun iki tarafın temsilcileriyle ayrı ayrı yapacakları Londra göruşmelerinin, BM Genel Sekreteri'nin hazırlamakta olduğu "üçüncü belge"ye ilişkin olarak, taraflann görüş ve değerlendirmelerini almak amacına dönük olduğu bildirildi. Londra görüşmeleri, de Cuellar'ın Kıbns sorununa ilişkin olarak en geç 15 aralık tarıhine kadar Güvenlik Konseyi'ne sunmak zorunda olduğu raporunu kaleme alrnasından kısa bir süre önceye rastlayacak. Böylelikle Genel Sekreter, raporunu hazırlarken hen1, iyi niyet görevi çerçevesinde tarafiarla teması koparmadığını gösterebilecek hem de üçüncü belgeye ilişkin olarak taraflann değerlendirmelerini aimış olacak. Bununla birlikte konuyla ilgili çevrelerde Londra görüşmelerinden Kıbrıs sorunundaki mevcut tıkanıklığı ortadan kaldıracak bir sonuç beklenmiyor. Bunun başlıca nedeni, Kıbns Rum kesiminde önümüzdeki aralık ayında yapılacak seçimler nedeniyle tam bir bekleme dönemine girilmiş olması. Son olarak ay başında New York'ta yapılan görüşmede Perez de Cuellar, Başbakan Turgut Özal'a Kıbns Rum kesimindeki seçimler sonuçlanıncaya kadar herhangi bir girişim üstlenmeyeceğini duyurmuştu. Angeio Tarlayzi'nin bu modern pantolontayyör takımı başta Afrika türbanlarını anımsatan orijinal bir türbanşapka Ue tamamlanıyor. KASPARO V Dünyanın en gtnç satranç fampiyonu. Kasparov, Dünya Satranç Şampiyonu yurttaşı Anatott Karpov'un 9 yıllık saltanatını sona erdirerek uzun ve çekişmeli geçen karşılaşmalar sonunda Dünya Satranç Şampiyonu oldu. Kasparov'un 11 'e karşı 13 puanla yendiği eski satranç kralı 34 yasındaki Karpov'un 3 ay içinde yeniden karşüaşma takbinde bulunma hakkı olduğu acıklandı. Dünya Satranç Şampiyonası, yakiaşık 5.5 aylık bir aradan sonra 3 eylülde yeniden başlamıştı. 22 yasındaki Kasparov, 72. final karşılaşması sonunda dünyanın en genç satranç şampiyonu oldu. MOSKOVA, (a.a.) Sovyet Garry Kasparov, Güzellik malzemeleri standaıtlara uymuyor ANKARA (ANKA) Türkiye'de piyasada satılan "makyaj ürünlerinin" standartlara uygun olmadığı saptandı. Hanımların "cl, yüz, cilt ve saç bakımı"nda kullandıkları "oje, rimel, ruj, parfüm, sprey" gibi kozmetik ürünlerin standartlara uygun olmadığım belirleyen Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhğı, bu ürunleri üreten ya da ithal eden firmalarla kuruluşlann, "kozmetik yonetmeligi ve ithatat rejimi" kurallannda belirülen koşullara uymalan için bir genelge yayımladı. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Türkiye'de üretilen ya da yurt dışından ithal edilen ruj, rimel, oje, parfüm, fondoten, sprey, deodorant, sabun, kolonya, şampuan, allık, saç boyası gibi ürünler belirlenen standartlara uygun olmadığı takdirde, satışı yasaklanacak ve bunları üreten fırmalar hakkında yasal işlem yapılacak. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşar Vekili Dr. Adil Olcay imzası ile tüm valiliklere gönderilen genelgede, kozmetik ambalajlan üzerindeki bilgilerin Türkçe, doğru .kolay görülebilir ve sabit yazı ile yazılması gerektiği belirtilerek, üretimi yapan fırmanın iş adresinin, Sanayi Bakanlığı'ndan aldığı tescilii adının, ürünün bileşimine giren ana maddeler ile katkı maddelerinin yazılması istendi. Genelgeye göre, bunlann yanı sıra, ambalajlan üzerine ürünün net miktarı yazılmayan, seri numarası, üretim tarihi ve son kullanma tarihi belirtilmeyen preparatların satışına izin verilmeyecek, üretimi yapan firma hakkında yasal işlem yapılacak. Söz konusu genelgede, üretiei ve ithalatçı firmaların belirtilen süre içinde bakanlıkıan izin almaları gerektiği ve daha sonra ürünün bir "orijinal ambalajının" bakanlığa gonderilmesinin zorunlu olduğu belirüldi. : | t j | : j j 1 I \ I Karayavuz vefat etti tSTASBUL (THA) Gazeteci Selahaddin Karayavuz, önceki gün vefat etti. 1928 yılında gazeteciliğe başlayarak çeşitli gazetelerde fıkra yazarlığı ve idarecilik yapan basın şeref kartı hamili Karayavuz, 57yıllık seçkin hizmetleri nedeniyle 1985 Burhan Felek Basın Hizmeı ödülü'ne layık görülmüştü. Vefatı basın camiasında büyük üzümü uyandıran Selahaddin Karayavuz'un cenazesi bugün saaı 12.00'de Gazeteciler Cemiyeti öniinde yapılacak lörenden sonra ikindi namazım müteakip Şişli Camii'nder kaldırılarak Zincirlikuyu Me zarlığı'nda toprağa verilecek PVSVDA BEKLEYENLER VAR Türk Arap llişküeri DaruşmaToplantısında bir konufma yapan FKÖ temsilcisi Abu Firas. itişkilerimizi bozmak için pusuda bekleyenler olduğunu söyledi. TürkArap îlişkileri geliştirilmeli Vahit Halefoğlu: İtişkilerimize itici hız vermenin taın zamanıdır. Abu Firasz Türkiye'nin FKÖ'ye gösterdiği dayanışmayı lakdirte karşılıyoruz. Prof. Emel Doğramaeı: FKÖ'yü destekliyoruz, ama artık alkışlamıyoruz. i\ezih Demirkent: Habercilik tekeli çokuluslu ajanslardan alınmaiı. Utanbul Haber Servisi "TürkArap İlişkileri İncelemeleri Danışma Toplantısı'nda konuşan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, "Arap ülkeleri ile olan ilişkilerimize yeni bir itici hız vermenin tam zamanıdır' dedi. FKÖ temsilcisi Abu Firas da Türkiye'nin FKÖ'ye gösterdiği dayanışma ve desleği takdirle karşvladıklarını söytedi. TürkArap İlişkileri İncelemeleri Vakfı taralından düzenlenen toplantı, dün Maçka Destek Reasürans Konferans Salonu'nda başladı. Çeşitli Arap ülkelerinden 30'a yakın bilim adamı ve temsilcinin katıldığı toplantıda, vakfın onur başkanlığını üsüenen Dı>işieri Bakanı Vahit Halefoğlu, Araplarla bin yıllık ortak bir tarihimiz olduğunu belirterek, "Türkler ve Araplar, siyasi an niyet ve ögretilerden, ptşin hükümlerden, Türk ve Arap uluslurına yabancı, kasıtlı dış etkilerden ve saptırmalardan uzak, tarafsız bir şekilde kendi kaynaklarından. iliskiltrinin tarihçesi hakkında araşttrma yapabilmelidirler" şeklınde konuştu. Toplantıda bir konuşma yapan FKÖ temsilcisi Abu Firas da TürkArap ilişkilerini bozmak için pusuda bekleyenler bulunduğunu söyledi. Abu Firas, toplantı arasında gazeıecilerin sorulann; cevaplandırırken de, "Türkiye'nin FKÖ'ye gösterdiği dayanışraa ve destegi takdirle karşılıyoruz. Türkiye'nin bu tutumunda her gün yeni bir gelişme görüyoruz" dedi. İsrail'i de eleştiren Abu Firas, Suriye ve Libya için "Maalesef daha uzak duruyorlar. Olumlu yaklaşımlar umuyoruz" şeklinde konuştu. Hacetıepe Üniverşitesi öğretim üyelerinden ve YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğramao'nın kızkardeşi Prof. Dr. Emel Doğramaeı da gazetecilerin bir sorusu üzerine, "FKO'yü destekliyoruz, ama artık alkışlamıyoruz" dedi. Prof. Emel Doğramaeı. "Başlangıçta buyük bir memnuniyetle alkısladıgımız FKÖ, terör eylemlerini başlattı. Sonra kendi aralannda da bölündüler. Önce birlik olmalan gerekir" şeklinde konuştu. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent de yaptığı konuşmada habercilik tekelinin wok ulusl'.ı ajanslann elinden kurtulması gerekliliginı vurgulayarak bunun TürkArap ilişkilcrindeki onemine değindi. Toplantıda Prof. Dr. Erol Manisalı. Prol. Ekmcleddin İhsanuglu ile Arap uikclcriııJfu bilim adamları ve ga/eıecıler de birer koııuima yaptılar. tstanbul'daki "danışma toplantısı"nda ortak görüş: Hurda toplarken çukura düşen çocuk öldii tstanbul Haber Servisi tf< liç'in temızlenmesi çalışmala nedeniyle Haliç, Mürselpa^ Caddesi 'nde meydana gelen y kıntılarda hurda demir topl mak isteyen 5 yasındaki Cev Kaya, su dolu bir çukura dü mesi sonucu, boğularak öld Oğtuyla birlikte hurda topi makta olan Habibe Kaya'n çtğlıklan üzerine, Fikret Zc luer adh tersane işçisi çuku atlayarak çocuğıı çıkardı, A cak, küçük Cevat'ı yaşatın mümkün olmadı. Tokara (Aivaliemto nişam netim Kurulu Başkanı Feyyaz Tokar'a, İtalya ile Türkiye arasmdaki ilişkilerin daha ileri düzeye göıürülmesi konusunda yaptığı çalışmalarmdan dolayı İtalya'nın 'Sövalyelik' (Cavalieraıo) nişanı verildi. tstanbul'daki İtalyan Başkonsolosluğu'nda düzenlenen törende, Tokar'a nişanı Başkonsolus Piero Ferraboschi taktı. Törende Devlet Bakanı Me.sul Yılmaz. Dı$ifleri Bakanı Vahit Halefoğlu. Llaştırma Bakanı Veysel Aiasoy, İstanbut l'alisi .\evzat Ayaz. Prof. Erdal Inönu, bazı gazete yoneıicileri ve kalabalık bir daveıti toplııluğu hazır bulundu. (Fotoğruf: SİNA KOLOĞLU)