Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/12 VAlflHDOĞAN HABERLERİN DEVAMI ANKARAtlan 10 KASIM 1985 (Baştarafı 1. Sayfada) "davette" AET ülkelen Türkbasınma "Türkiye ile AET arasında bundan sonra ne gibi gelişmeler olabileceğine" ilişkin çok net bir mesaj verdiler. Şu sıralarda Hollanda AETde "dönem başkanı". Bu kurala uyarak Ankara'dakı AET üyesi on ülkenin büyükelçüeri de Hollanda'nın Türkiye Büyukelçısi Peter Nieman'm evinde gazetecılerle bir araya geldi. Büyükelçilerle basın arasında çeşitli köşelerde sohbet koyulaşırken böyle bir "topkmtuun" Brüksel'den gelen bir talimat üzerine verildiği ortaya çıktı. HerAETülkesi Ankara'daki kendi Büyükelçisine bir talimat vererek "Böyle bir davetin yapılmasına ve Türk basıtuna Türkiyt ile AET arasındaki sorunların anlatılmasına katümasmt" istemiş. Hollanda da dönem başkanı olduğu için, büyükelçiler basına yapılacak açıklamamn Hollanda Büyükelçisinin evinde yapılmasını uygun görmtişler. Hollanda Büyükelçisi Peter Nieman bir ara evinde tist kata giden merdivenlerde birkaç basamak çıktı ve ellerini çtrparak bir konuşma yapacağını belli ettl Büyükelçinin ağzından aynen ' şu sözler duyuidu: "Türkiye, AETnin bir ortak üyesidir. Gerçi Türkiye ile AET arasında bir ortaklık anlasması imzalanmıştır. Ancak bu anlaşma tam 22 yü önceki tarihi taşımaktadır. Aradan geçen zaman içinde koşullar değişmiş, başka gelişmeler birbirinî izlemiş ve 22 yuönce belirlenen ortaklık ilkeleri bugün eskimiştir. Aynca, çeşitli nedenlerden dolayı Türkiye üe AET arasındaki ilişkiler de donmuştur. Bu gerçekten uzücüdür. Buna rağmen, ortada bir gerçek daha vardır. Avrupa artık siyasi birliğini kurmaya doğ• ru gitmektedir. öte yandan da, Akdeniz ülkeleriyle yakın bir iş'birliği. içinde bulunmaktadır. , Bundan sonra Türkiye ile AET arasındaki ilişkileri diğer Akdeniz ülkeleriyle olduğu gibi, ortaklık çerçevesinde değerlendirmek uygun olabilir."1 tnce diplomatik nezaket kuralları çerçevesinde sö'ylenen bu sözler Türkiye'ye açıkça şu mesajı vermek istiyon 1963 yılında imzalanan ortaklık anlaşması artık geçerliğini yitirmiştir. AET ile Türkiye arasında ilişkiler son yıllarda değişik nedenlerle donmuş bulunmaktadır. Ama bu arada Avrupa kendi yolunu çizmiş ve kendi içinde hem ekonomik, hem de siyasal birliğini sağlama yolunda ciddi adtmlar atmıştır. Artık, bundan sonra Türkiye'nin boyie'pir birlik içinde yeri olabileceği ihtimali çok zayıftır. Bu nedenle de, artık ikide bir, biz AETye üye olmak istiyoruz. AET bize şunu yapıyor bunu yapıyor gibi sözler söylemekten vazgeçin! Diplomatik kurallar içinde sö'ylenen sözlerden biz bu anlamı çıkardık. Bir an kuşkuya düştük. Acaba doğru mu anlamışttk? Bunun üzerine "davet"te büyük bir özenle hazır bulunan diğer büyükelçilerden bazılanna sorduk. Bir büyükelçi aynen şu karşıhğı verdt "Hollanda Büyükelçisinin söyleyeceği sözler daha önce aramızda konuşuldu. önce ortak yazıü bir metin hazırlamak istedik. Ancak daha sonra Yunanistan Büyükelçisinin herhangi bir ters tutumu olabilir endişesiyle, açıkUanayı ve sözleri Hollanda Büyükelçisine bıraktık. Ama bu sözler AET>tin resmi tutumunun ifadesidir." Bir başka büyükelçi ise, "Türkiye ile AET arasındaki ilişkiler herhalde beüi bir süre daha tam üyelik ilişkileri biçinünde gelişmeyecek, Ancak ortaklık olarak sürecek ". Bizim ısrarımız ve "belli süre üe kastedilen zamanın ne olduğu" yolundaki sorumuza aynı büyükelçi herhangi bir yanıt vermek istemedi. Açıkça, AET ulkeleri Ankara'daki büyükelçilerine talimat göndererek "AETnin tutumunun Türk basını yoluyla hükümete anlalılmasmı" istemişler. Büyükelçiler de bu görevi yerine getirmişlerdi. Hatta gazetecilerin dışında, bir de Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yaün Eralp'i aynı "davete" çağırarak, söylenen sözlerin aynca doğrudan doğruya hükümete yansıtılmasma özen göstermişlerdi. Böylesine net bir tavır karşısında, Türkiye'nin AET ile zaten donmuş ilişkileri, sanırız kısa dönemde herhangi bir sıcaklığa kavuşmayacak, Avrupa, Türkiye'ye mesafeli tavrını koruyacak. AET'nm Türk basını kanalıyla gönderdiği bu mesaj karşısında, Dışişleri Bakanlığı ve hükümet bakaltm nasıl bir politika izleyecek?.. EDİRNE (Cumburiyet) Edirne Emniyet Müdürlüğü kent dışı trafiğinde görevli polis memuru Zafer Akkan, eşini vurduktan sonra intihar etti. Polis memuru ve eşi Nimet Akkan'ın bir süredir zayıfladıkları ve AIDS'ten korktuklan için intihar ettikleri belirtildi. Olay, önceki gece Tahtakale semtide meydana geldi. Öğrenildiğine göre zayıfladıklarını öne stiren trafık polisi ve eşi, son günlerde ortalığı saran AIDS korkusundan da etkilenerek, Jstanbul'da bir doktora muayene oldular. Ancak doktor dönüşü, Zafer Akkan ve eşi evlerinde ölü bulundu. Zafer Akkan'ın önce eşini, sonra kendini vurduğu belirtilirken, evde "AIDS olmaktan korknyornz" şeklinde bir mektup bıraktıklan bildirildi. Edirne Cumhuriyet Savcısı, mektup olayını doğruladı, ancak "Biz cinayet ihtimali iizerinde de dunıyonız" dedı. 'AIDS olduk' diyen poüs, kansuıı vurup intihar etti ARDBNDAKI 50 milyon İstanbul ve Ankara'mn Haber Merkezi Milli Piyango'nun 9 kasım çekilişi Ankarada yapıldı. 50 milyonluk büyük ikramiyeyi, İstanbul ve AnkaraL da satılan iki ayrı yarım bilet sahibi paylaştılar. Kazanan numaralar şöyle: 163291 257369 346678 560021 651557 705506 807232 907662 208379 212486 231414 259099 300545 310470 457404 518110 557629 567966 597009 645926 669863 673347 686417 753915 770886 792953 845543 853215 873238 948779 952151 973165 GERCEK ILh GÖi DE (JOSTERİSİ Erbakan, 5 yıl sonra ilk gövde gösterisini Konya'da yaptı. Düzenlediği basın toplanttsında, "İnşallah yapabildiğimiz her şeyi yapacağız. Memleket ve miüet için düşuncelerimizi her zaman söyleyeceğiz" dedi IFotoğraf: CUMHURİYET) Erbakan 5 yıl sonra sahnede (Baştarafı 1. Sayfada) beş yıl önce olduğu gibi, "Bağımsızlık, milli görüş, manevi kalkınma, ağır sanayi, şabsiyetli dış politika, Müslüman iilkelerie işbirtigi" konularını yinderken, anayasanın geçici 4'ncü maddesi ile siyasilere konuşma yasağı getiren 2%9 sayıh yasa hakkında da görüşlerini açıkladı. Şimdilik konuşmayı erken bulduğunu belirterek, gazetecilerin sorulannı yamtsız bırakmayı yeğleyen Erbakan, "tnşallah en kısa zamanda düşünceleriınizi açıklamaya gayret edecegim. Henüz erken" dedi. Erbakan, "Kadayıfın altı 12 Eylül ile yandı mı?" sorusuna ise, "Bugiin bunlann konuşulacagı gün değil" karşılığını verdi. Erbakan, "Milli görüş ne zaman tıraş edilmek istense, arkasndan çok daha gür olarak çıkmaktadır" dedi. Her zamanki alışkanlığı ile Ankara'dan yarım saat gecikmeyle yola çıkan Necmettin Erbakan'la birlikte yaklaşık 20 arabadan oluşan konvoy, dün sabah Konya'ya hareket etti. Erbakan, Tavşancalı lş Makineleri Fabrikası'na uğradı. Bu fabrikanın halıcılık okuluna çevrilmesini eleştiren Erbakan, "Temennimiz odur ki, en kısa zamanda asıl fabrikanın öniinde buluşarak açüışını yapacağız" dedi. Erbakan, "Kaç yü sonra?" sorusuna gülerek, "Allah bilir. En kısa zamanda" yanıtını verdi. Konya'ya 20 kilometre kala Erbakan'ın konvoyu çok sayıda araçtan oluşan uzun bir konvoy tarafından karşılandı. Mercedes arabasından inen Erbakan'ı çok sayıda sakallı yurttaş adeta kucakladı. Yanağını, elini öpmek için birbirlerini iteleyenlerin sayısı çok fazla olmamakla birlikte, coşkulu ve hareketli bir kaIabalık vardı. Erbakan, Tümosan Motor Fabrikası'na kadar karayolundan karşılayanlarla birlikte yürüyunce, Konya'ya giriş bir süre kapandı. Trafık polisleri de caddenin ortasından yürüyea Erbakan ve kalabahk ile araçlan uyarmalanna karşın trafiği açmakta başanlı olamadılar. Bu sırada 06 Ankara plakalı Peugeotmarkabir arabanın içinden kalabalığın yüru^ş boyunca filminin çekildiği gözlendi. Çok sayıda jandarma ve polisin de kalabalıkla birlikte Konya'dan Ankara'ya geliş yönünde önlem aldıkları görüldü. Erbakan Tümosan tesislerinin önünde resim çektirdikten sonra içeriye girmesinin engellenip engellenmediği sorusuna, "Zaten sadece resim çektirecektik, içeriye girmeyecektik" yanmm verdi. Tümosan'dan sonra konvoy, yoluna devam ederek, Konya'ya girdi. MSP'nin Konya örgütündeki bir görevlinin yakını olduğu belirtilen Aygaz bayii Mehmet Güner'in evinde basın toplantısı düzenleyen Erbakan, apartmanın önüne biriken sempatizanlarına hoparlörle üçüncu kattaki bir pencereden seslendi. Barada da yaklaşık yüz kişi kadar toplanmıstı. Erbakan, pencereden yaptığı konuşmada, "tnşallah en kısa zamanda daha iyi\e gîderiz. Bizleri bahtiyar ettmiz. Allah sizden razı olsun" dedi ve alkışlandı. BASIN TOPLANTISI 5 yıl önceki görünümünün pek fazla değişmediği, ancak saçlarırun tamamen kırlaştığı gözlenen Erbakan, her zamanki gülümseyen ifadesiyle hıncahınç doldurulan küçük salondaki uzun masanın başına oturarak basın toplantısı düzenledi. Odanın zorlukla boşatılmasından sonra sözlerine başlayan Erbakan, 5 yıldır kendisini ziyaret edenlere "iadei zi>aret" görevini yapmak için Konya'ya geldiklerini belirterek "Beraat karan ile milli görüş dediğimiz zihniyetin meşnı bir görüş olduğu bir kere daha mahkeme neticesi iie de sabit olmuştur. MSP eski yöneticilerinin 10 yıllık dönemdeki bütun faaliyetlerinin meşıu olarak kanumar çerçevesinde yürutüldüğü de bir defa daha sabit olmuştur" dedi. Milli göruşün, anayasadaki temel ilkelerin kendisini %e bunlann hakiki anlamlarını temsil eden gorüş oldugunu savunan Erbakan, bu goruşün maııovi kalkınmayı temel saydığını, bağımsız Türkiye'nin ağır sai'ayiye sahip olmakla mumkuıı oıacağını kaydetti. Milli görüşün, kapitalist görüş ile solcu görüşe göre, anayasanın temel ilkelerine daha uygun oldugunu öne süren Erbakan, "Bir ülkede bankaya yatınlan 3 milyon Hranın faizi o ülkedeki en yüksek devlet memurunun yıllık gelirinden fazla oluyorsa, bu durum emeksermaye dengesizliğini gösterir ve adeta insanların sömürülmesi ve angarya olarak çalıştınlması gibi bir netice ortaya koymuş olur" biçiminde konuştu. ANAYASANIN GECICİ 4'ÜNCÜ MADDESİ VE 2969 SAYILI YASA Erbakan, bir kısım eski siyasilere anayasanın geçici 4'üncü maddesi ile geçici kısıtlama getirildiğini, bunun tnevcut siyasi partilenn yönetiminde görev almama oldugunu söyledi. Erbakan 2969 ile de memleketin iç ve dış politikasına menfi etki yapmak kastıyla beyanatta bulunmama kısıtlamasının getirildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Memleketini milletini seven her yurt evladının ülkelerini yüceltmesi için ellerinden gelen gayret ve caltşmalan kendilerinin hem görevleri ve hem de haklarıdır. Bu kesimlerin ulkelerine menfi bir tesir yapma kastı taşımalan da esasen varit olamaz. Dolayısıvla halihazır mevzuattaki geçici bazı hükumler memleketini, milletini seven insanlann ülkelerinin güçlenmesi ve yükselmesi için ellerinden gelen gayretle çalışması gore\lerini ortadan kaldırmaz. Bilakis bu yolda çahşmak her memleketsever için bir görevdir. Bir vecizedir." Erbakan, Türkiye'nin genel dunımunu konuşmayı da erken bulduklannı belirtirken, bir başka soru üzerine Süleyman Demirel'in gezisinin her bakımdan yararlı oldugunu hem kendisinin hem de Ispartaiılann hasret giderdiğini söyledi. öğrenildiğine göre, Necmenin Erbakan, TÜMOSAN Fabrikası'nın giriş kapısında resim çektirmek istedi. Ancak Konya Valiliği, jandarma ve polisle birlikte fabrikanın girişinde resim çekilmemesi için önlem aldı. Şener Battal'ın girişimlerine rağmen valilik, resim olayında diretti. Erbakan, bu gelişmelerden habersiz olarak, giriş kapısına 500600 metre ötede fabrikanın dış duvannın önünde gazetecilere kalabalıkla birlikte resim çektirdi. Başbakan Turgut Özal'ın ramazan ayında Konya'ya gelişinde kendisine kuzu çeviren ünlü Niyazi Usta, dün de ETbakan'a kuzu yedirdi. Erbakan, öğleden sonra Mevlana Müzesini gezdi. Bu sırada müzenin avlusunda biriken kalabalık bir yurttaş topluluğu Erbakan'm elini ve yanaklarını öpmek için sıraya girdi. Buradaki kalabahk, karşılayanlardan daha fazlaydı. Bazı sakallı ihtiyarların da ağladıkları gözlendi. Müzede çay içen Erbakan, gazetecilere de dua etti. Erbakan, "Bize bugün 5 yıl öncemizi yaşattınız. Biz gazetecileri severiz, bizi bahtiyar ettiniz, Allah sizi de bahtiyar etsin. Hem de bu mıibarek çatının altında dua aldınız" dedi. Daha sonra yemek yenilen evde yapılan çay sohbetinde Erbakan, ağır sanayi hamlesini uzun uzun anlattı. Necmettin Erbakan, geceyi Konya'da geçireceğini, bazı ziyaretler yapacağını ve bugün Ankara'ya döneceğini belirterek, gazetecileri kapıya kadar uğurladı. (Baştarafı 16. Sayfada) Yugoslavya ile yürütülecek teknik görüşmelerde anlaşma sağlanırsa, Bulgaristan üzerinden geçen karayolu mal ve yolcu taşımacılığının hemen lamamınm zaman içinde deniz yoluna kaydınlabileceği bildirildi. önümüzdeki yılın bahar aylarmda hizmete girmesi beklenen RoRo hatlan için Türk şirketleri de girişimde bulundular. Italva liman kentlerinden Mersin ve Izmir'e sefer yapacak RoRo gemilerine Devlet Planlama Teşkilatı maliyetin yüzde 95'ine kadar bir oranda teşvik verecek. Beşinci yıllık plan hedeflerinin gerçekleşmesi halinde, Türkiye'nin RoRo gemisi kapasitesi 1989 yılında 1983'teki düzeyini ikiye katlayarak 30 bin DWTa cıkarılacak. TEŞVtK VE ÖNLEMLER Devlet Planlama Teşkilatı'nın RoRo taşımacıhğı teşviklerini dağıtmak için Ulaştırma Bakanlığı'nın "gerekli kriterleri ilan etmesini" beklediği öğrenildi. "Bu işi gerçekten yıirütebilecek güçte adaylar anyonız. Devletin imkânlan ile RoRo taşımacılıgının yüriimesi mümkiin degildir" diyen bir k^ynağın sözlerini, denizcilik sektörünu kredilendiren bir bankanın genel müdürü de doğruladı, genel müdür, "Yakın gecmişte armatörierin bankacüık kesimine yönelik donmuş kredilerinden dogan soruna" işaret ederek, "RoRo gemisi almak isteyen girişimciler, geminin kendisi dışında yeterii leminal vermezlerse, teşvikte ongörulen krediden yarerianamazlar" dedi. Uluslararası piyasada 110 DWT'luk RoRo gemilerinin 34 milyar liraya el değiştirdiğini kaydeden genel müdür, girişimcilerin "geminin parasını nasü olsa enflasyon geri öder" mantığı içine girmemelerini istedi. DPT'nin de gemi bedelini yüksek göstercn iki şirketin RoRo teşviği başvurusunu reddettigi öğrenildi. Bu arada, gemicilik çevrelerinde RoRo teşvikleri yam sıra Bulgaristan uzerinden geçen karayolu trafiğini "caydırıcı bazı önlemlere" gidileceği beklentisi hâkim oldu. Konuya ilişkin resmi kaynaklar bu beklentiyi yalanlamazlarken. "Caydıncı önlemler iizerinde henüz kesin karara vanlmadıgını" belirttiler. Bulgaristan uzerinden geçen karayolu trafiğınin azaltılması yolunda alınacak önlemler arasında, ek vergi getirilmesi veya transit taşımacılık yapan TIR'ların yurda giriş veya çıkışlanndan birinin RORD gçmileri yoluyla yapılmasınm zorunlu tutulması gibi önlemler Uzerinde durulduğu öğrenjldi. Ancak söz konusu önlemlerin 17 bin adet çekiciden oluşan Türk karayolu taşımacılık kesimini olumsuz yönde etkilemesinden çekinildiği de bildirildi. RoRo taşımacıhğı alanında faaliyete geçmek üzere Cerrahoğulları, Sönmez Denizcilik ve Şahlan Transport şirketlerinin girişimde bulunduklan öğrenildi. Karayolu (Baştarafı 1. Sayfada) liğe doğru kaymaktayız. Bu tehlikeli gidişi gormek için Atatürkçü olmaya gerek yoktur. 50 MtLYON LtRA Atatürkçülüğün gereği zaten çağ 779423 (Ankara, îstanbul) daş kafalı olmaktır. Çağdaş de40 MtLYON LİRA ğer yargılanyla baknğımızda 644912 (Uşak, İstanbul, İstanbul, Türkiye'nin durumunu alkışlayamayız. Ülkemizde kişi başına Ankara) ulusal gelir altı yıldan beri bin 30 MtLYON LtRA dolar duzeyinde yerinde saymaktadır. Çağdaş dünyanın uluslara 961850 (Mersin, lzmir) rası örgütleri sayılan Batılı 20 MtLYON LtRA demokratik kurumlar da bizi 665996 (Erzurum, İstanbul, dışlamaktadır. Adana, lzmir) Yaşadığımız olgu bu kadar ke 10 MİLYON LİRA sindir. 266841 (Adana, İstanbul) Böyle bir ortamda 10 Kasım 5 MtLYON LtRA günü nutuklar söyleyerek Atatürk'e ve Alalürkçülüğe bağlılı 879200 (Trabzon, İstanbul) ğımıv belirtmek, ne ölçüde değer 6 MtLYON LtRA ya da anlam taşıyor? Alatürk 785406 (Diyarbakır, İstanbul, ün çağdaşhk için öngördüğü te Eskişehir, Ankara) mel ilkelere sırt çevirerek yaşamak, gericiliğe ödünler ve 4 MİLYON LtRA 821423 rerek iktidar koltuklanno otur 728285 mak, başlangıçta yalnız iç (İstanbul) (Afyon, İstanbul) sorunlar yaratıyordu. (Ankara) (Eskişehir, îzmir) Artık bu tutum dış sorunlar 2 MtLYON LtRA yaratacak boyutlara ulaşmıştır. Türkiye'nin Avrupa'dan dışlan 322910 449907 504698 727432 masının yam sıra Ortadoğu'da 1 MtLYON LtRA ki bunahmm içine çekilmesi için 126211 131146 262657 332211 oyunlar başlamıştır. 380545 435760 869917 905390 Dışarda kimi çevrelerde Lozan 500 BtN LtRA Antlaşması tartışmasi başlarken, 042988 075467 084884 135364 en yakın sayılan müttefikimizde 258442 322351 427440 542409 bile sözde soykınm konuları gündemden çikmtyor. Ege, gü 543896 573735 606311 796543 ney ve güneydoğu sınırlanmız 400 BtN L t R A 003711 036799 044175 109618 da sıkmtılar eksilmiyor. Bütun bunlann nedenleri yal 136497 157522 206441 214156 nız düşmanlanmıza bağlanamaz. 370103 494055 543840 605663 Düşmamm da dostunu da biçim 625322 736238 761606 831060 lendiren devletin gücüdür. Eğer 840087 965127 978631 998101 yöneticilerimiz cumhuriyetin ku 300 BtN LtRA ruluşundaki temel ilkeleri azım 057199 082279 103882 109594 samayı sürdürürlerse, yaşadığı 126220 135075 153939 188007 mız ve gün geçtikçe koyulaşan 188275 233080 245923 285905 bunalımı aşmak güçleşecektir. 302911 323817 342405 356613 10 Kasım'da sö'ylenecek söz ve 405054 415273 492487 503522 düşünülecek sorun budur. Ata 617221 642469 707057 850987 türk gibiyuce bir insana layık ol 770958 837485 944379 958273 mak, ancak onun eserini koruyarak ve yücelterek gerçek 200 BİN LİRA leşebilir. • • • 018948 040235 086406 155921 100 BtN LİRA 030248 048690 062315 083210 105761 115266 126586 167728 176001 179462 187709 206817 224445 232480 253172 254279 258633 302807 323895 350934 373316 413116 447481 449848 509150 531058 544843 547405 585315 597987 626065 696814 702015 728703 730657 747221 757123 758407 761397 773121 821290 863707 882794 890516 50 BtN LtRA 020786 040194 055576 065928 107640 123747 129693 137086 147168 152458 169479 170132 206625 218229 223515 232449 265154 267589 276455 294522 334801 344397 357865 369782 371776 373342 381715 411325 414415 419032 453167 462193 470249 473723 509172 530188 584021 593415 633122 639145 649565 649692 668460 686473 726448 733217 735877 784566 804808 807664 899914 910115 912386 919820 927985 947358 956845 960551 962342 995415 20 BtN LtRA 01446 02750 04280 08838 16344 17797 19169 28978 39777 39839 41008 41857 43941 46843 54011 55882 60142 70591 72162 78036 82052 90069 92146 99826 10 BtN L t R A 0419 0747 1414 2656 4102 4145 4217 5419 6378 7347 8360 8703 9069 9368 9667 9693 4 BtN LtRA 284 513 607 791 2 BİN LİRA 01 48 64 66 AMORTt 2 5 UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM O'nu anıyoruz (Baştarafı 1. Sayfada) dönümü dolayısıyla Ankara'daki genel müdürlük konferans salonunda da bir anma toplantısı düzenlendi. Saat 9.00'da başlayacak olan törende çeşitli okullann öğretim üyeleri ve öğretmenler Atatürk'ü konu alan konuşmalar yapacaklar. Yunan ve (Baştarafı 16. Sayfada) yor. Bu ola> iki hükümetin de Türklere karşı ortak bir ırkçı ve ayrımcı lavır lakındıklarını gösteriyor" dedi. Öte yandan Bursa'da, Bulgaristan'daki Türklere yapılan baskılann Uluslararası Af Örgütü ve Birleşmiş MUletler Insan Haklan Komisyonu'na şikâyet edilmesi amacıyla, bu ülkede yakınları bulunan Türk vatandaşlanna doldurtmak üzere form ve dilekçe dağıtıhyor. Uluslararası Af Örgütü uzmanlan tarafından hazırlanan Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nce dağıtılan formu dolduracaklar, örgütün lngikere'deki genel sekreterlik adresine gönderecekler. Bulgaristan'da yakınlan bulunan Türk vatandaşlarının doldurarak gönderecekleri dilekçede ise Birleşmiş Milletler Jnsan Hakları Komisyonu, Bulgaristan'daki baskılar konusunda girişimlerde bulunmaya çağırılıyor. Dilekçeler de yurttaşlar tarafından BM lnsan Hakları Komisyonu'nun İsvicre'nin Cenevre kentindeki merkezine gönderilecek. (Baştarafı 1. Sayfada) "Onlar da rakip çıkartmak isriyor, dedim. Bizim Radyo ile bize rakip çıkarmak isteyenlerin maksatlan bir olabilir. Ama onlarla yakın dostturlar manasına söylemedim. Bazen zıt kuluplann dahi bir gay« için birieştikleri görülür. Somut işbirliği yaptıklanna ait bir şe> söylemedim. O konuda bir bilgim yok." özal, Bulgaristan'dan Yunanistan'a sığınan ailelerin Bulgaristan'a iadeleri karanyla ilgili bir soruya da "Bu çok hassas bir konudur" karşılığını verdi. özal, dun sabah da Denizlide daha önce hizmete giren huzurevinin açıhşını yeniden yaptı. Daha sonra da bir öğrenci yurdunu açtı ve Sarayköy'e geçti. Başbakan Turgut özal ve beraberindeküeri taşıyan ANAPın "Pelek" otobüsü Denizli'den aynlırken, resmi görevlilerle resmi taşıtların seçim yasakları nedeniyle Sarayköy'e gitmemeleri anons edildi. Saraköy'e girerken de anons tekrarlandı ve kente sadece koruma polisleri ve basın mensuplannı taşıyanresmitaşıtlann girebileceği belirtildi. Trafik polisleri otobüsün arkasından gelen partilüeri taşıyan konvoyun kente girmesine izin vermedi. Ancak ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar'ın girişimi üzerine polisler taşıtları bıraktılar. Otobüs "Efe Meydanı"na girerken, Özal, alanda toplanan kalabahğı "fena değil" diye tanımladı. 13 bin nüfuslu ve 6 bin seçmeni olan Sarayköy'de Özal'ı dinlemek için gelenlerin sayısınm yaklaşık 2 bin olduğu görüldü. Devlet Bakanı Ahmet Karaevli ise, dinleyenlerin sayısını 3 bin 500 olarak tahmin etti. Sarayköy'de güneşli bir havada konuşan Özal, sözlerine, "diğer partilere göre daha önceki seçimlerde Sarayköy'de az oy aldık. O halde kazanma şansımız az. Genel Başkan olarak girip seçimi de kaybedersek laf söylerier dediler ben de Sarayköylüleri görmek için gidiyonım. İster oy verirler. İster oy vermezler. O kendi bilecekleri iştir dedim" şeklinde başladı. Özal'ın konuşmasını yaklaşık 15 kişi "Başbakan Özal" sloganı atarak kesti. Ancak, Özal ANAP'lı olduklan anla>ılan bu vatanda>lan "Sjimdi durun da vatandaşla hasbihal edelim" diyerek susturdu. Başbakan Özai, konuşmasında 6 kasım ve 25 mart seçimleri Özal: Solun silahlarını nin yapıhşmı anlattı. Daha sonra Türkiye'nin gecmişte siyasi ve ekonomik açıdan çok sıkıntı çektiğini belirtti. Sarayköy'ün de söz konusu sıkmtılan yaşayan yerlerden biri oldugunu ifade eden özal, "Bugün hâlâ bazı sıkıntılarunız devam ediyorsa, sebcbi gecmişte yapılan yanlış işlerdir" dedi.. 24 Ocak kararlarının almmasından sonra gazetelerin kıyameti kopardığını ifade eden özal "Memleket yokluk içinde iken, sen istediğin kadar yaz, ne olur ki?" şeklinde konuştu. "Kurnaz" olarak nitelediği çiftçileri, "Çanklı erkan" olarak tanımlayan Özal, Boğaz Köprüsü'nü sattırmayacağını söyleyen eski HP Genel Başkanı Necdet Calp'e de ismini vererek, "Köpriiyü götürecek halimiz yok, akıl yok ki" diyerek çattı. Saat 12.00'ye doğru ezan başlayınca Özal konuşmasına bir süre ara verdi. Ancak, ilçe seçim kurulundan saat 12.00'ye kadar izin ahnmasına karşın, Özal konuşmasmı 12'yi çeyrek geçeye kadar sürdürdü. Özal, "Gelin Sarayköy'ü de bu hizmet kervanına katalım. Merkezi idare ile mahalli idare arasında uyum olursa bir dişlinin çarklan gibi ükır tıkır çahşdır" dedi. Sarayköy'e seçimi kazanmak için gelmediğini söyleyen Özal'ın konuşması uzayınca, SHP yöneticileri ile görüşülerek onların bir gün sonraki bir saat propaganda süresi ANAP'a verildi. Böylece yapılan anlaşma sonucu ANAP'ın tniting süresi saat 13.00'e kadar uzatıldı. Ancak, SHP'nin bugünkü propaganda süresi de bir saat uzatıldı. özal, Denizli'deki incelemelerinden sonra Afyon'a giderken Çardak, Dazkırı, Dinar ve Sandıklı'ya uğradı ve buralarda konuşma yaptı. lojik görüş, yine Atatürk devietçiliğıne taban tabana ters düşen liberal ekonomi anlayışıdır. Bir yandan "Suudilik" yoluyla İslamlaşma; İslamlaşma ile birlikte "Nakşibendilik" başta olmak üzere, mezhep örgütleri kanalı ile din duygutanmn siyasete sokulması, öte yandan, liberal ekonomi ve borç siyaseti ile uluslararası kapitalizrn ile bütünleşmek, ne yazık ve acıdır ki, bugün "Atatürkçülük" diye sunulabilmektedir. Atatürk, ulusal kurtuluş devrimcisidir. Ve bu ulusal kurtuluş, emperyalizme karşı savaş veren bütün yoksul uluslar için de bir kurtuluş ışığı olmuştur. "Tam bağımsızlık" ulusal kurtuluşçuluğun iki sözcüğe sığdınlmış simgesidir. Atatürk'ün tam bağımsızlık anlayışı iki yönlüdür. Bu bağımsızlığın birinci yönü, kapitalist emperyalizme karşıdır. Tam bağımsızlık, Sovyet devrimine karşı da siyasal ve ideolojik bağımsızlığı içerir. Bugün Avrupa'daki hiçbir sosyalist parti, Atatürk devletçiliği kadar ekonomiye müdahaleyi öngörmez, Avrupa'daki hiçbir sosyalist parti, Atatürkçü düşüncedeki antiemperyalizm kadar uluslararası sermaye ile çatışmaz. Şu sözlerini okuyalım: >feşamak isteyen milletimizin talebi basit bir kelimede mündemic ve gayet meşrudur: İstiklal!.. Avrupa'nın rüesayı idareden (yöneticilerinden) ve sermayedarlanndan ayrı olan asıl milietleri bizim hayatımızı bize çok görmüyorlar. Eğer bugün Fransız milleti ve hatta ingiliz milleti ile muhasama (düşmanhk) halinde bulunuyorsak, bu milletlerin seslerini işittirememelehnden ve kendi rüesayı idarelerinin istila ve sermaye emelleri için bizi imha etmelerine ses ç/karmama/arrdır. Bu tavtr... milletimizin fiilen ve muttariden (birbirini izleyerek) imhasını şermayedarların kendi menfaatiehne muaftk (uygun) zannettikleri devhdir. (Atatürk, Tamim ve Telgraflar, s:357) Gorülüyor ki. Atatürk, emperyalizmin kökeninde uluslararası sermayenin bulunduğunu 1920'lerde söylüyor ve başında bulunduğu hüKümetin "emperyalizme karşı müdafaa ve mücadele kastı ile kurulduğunu" da açıklıyor. Bugün ulustararası Kapıtalizm ile bütünleşen IMF ıpotekli alaturka liberalizmimizin Atatürkçülük ile uzaktan ve yakından bir ilgisi yoktur. Atatürkçülük, ulusal devrimler yoluyla çağdaşlaşma demektir, bu çağdaşlaşma, özgürlükçü demokrasi içinde gerçekleşecektir. Çağdaş uygarlığa da bu yolla ulaşılacaktır. Bütün bunları bir yana bırakın, siz gidin, yüz binlik Ankara'da Atatürk'ün kurduğu hipodromlara ve Orman Çiftliğine bakın. O günden bu yana Atatürk'ün eliyle kurulan hipodromun ve Orman Çiftliğinin, nasıl parsellendiğini, nasıl bölündüğünü gözlerinizle görün. İlkelerine kadar inmeye ne gerek var; daha bizler, Atatürk'ün kurduğu çiftliği bile koruyamamışız, ilkelerini nasıl koruyacağız? Ulusal Kurtuluş devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk'ü, ölümünün yıldönümünde her gün daha da artan saygılarla anıyoruz.. EVET / HAY1R (Baştarafı 2. Sayfada) leri kınamayı, sergilemeyi yasaklayıcı bir nitelik taşımaktadır. Dindarlar rahatsız oluyormuş 'irtica' sözünden. Neden rahatsız olsunlar, içtenlikli din sevgisi, bağlılığı ile bir toplumu çağlar öncesi görenek ve geleneklere sürüklemek isteyen bir akımın ne ilgisi var? Atatürk döneminde gerçek bir inanç özgürlüğü vardı, dinlerine bağlı yurttaşlar tam bir özgürlük içindeydi. Ama daha sonraları 'şeriat devletini hortlatmak isteyenler çoğaldı. Bizlerin, Atatürk ilkelerine bağlı olanların savaşı dinlerine sevgiyle inananlarla değil, gerçek gericilerle, cumhuriyetimizin anlamını değiştirmeye kalkışanlaria... Ozankaya'nın anlamlı yorumuyla 'eüfün çağdaşlaşma ath lımlannın temelinde, ruhunda laik dünya ve toplum ve ı'nsan anlayışı yatar. Bu atılımlann hepsi bir yönüyle laikliğin gerçekleşmesi için başvurulmuş, bir yönüyle de laikliğin gerçekleşmesinin sonucunda mümkün o/muş ya da laiklik ilkesinin kılavuzluğunda yürütülmüştür." Atatürk'ün ölümünden 47 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin temel harcı olan 'laiklik' ilkesi ve laikiik anlayışı, gerici çevrelerce yozlaştınlmak istenmektedir. Bu olgu yaşamsal bir önem taşımaktadır. Atatürk'ü sevmek, Atatürkçü olmak, her şeyden önce çağdaşlaşma atılımlarının kaynağı, temeli laikliğe gerçek anlamıyla inanmak, bu yolda sonuna dek savaşım vermektir. ATATÜRKTEN BİR BELGE, BİR OLAY • Bilinmeyen yönleriyle Bursa Olayı • Atatürk'ün e\ yazısıyla Hz. Muhammed trbakan Nokta'ya anlattı: "Hizmetten koçınmayız" Kececiler "Eski siygsiler basarılı olamaz" Barıs Derneği Hapishaneden anılar, fotoğroflar ve mektuplar * V Mehmet Okumuş: "Ben daha bitmedim" Yevtusenko ile rakıli, iskembeli, Stalinli soylesi Yemek fabrikatan: Her gun 200 bin kis zehirlenme tehlikesi altmda "Doruktaki Dokuz 85" Yılın adaylar Modayı kimler yaratıyor, kımler ızliyor? Akman'a göre Toskay ayıp ediyor Huluılık Huhcr l\'rvı\ı Yunanistanla (Baştarafı 16. Sayfaaa) lantısında kabul edilecek olan bölge planlarının Karadeniz'deki eski düzenlemeyi koruması beklerüyor. Ancak, Moskova'daki görüşmelerin sonucuna göre ileride bu planlarda değişikliğe gidilebileceği belirtildi. öte yandan toplantıda Türkiye'yi temsil edecek olan Dışişleri Bakanlığı Havacılık, Denizcilik Dairesi Başkanı Daryal Batıbay'm başkanlığındaki Türk heyeti, dün Ispanya'ya hareket etti. Heyette, Dı^işleri'nin yaru sıra Ulaştırma Bakanlığı ile Hava Kuvvetkri Komuianiığrndan da temsilciler bulunuyor. Pazaroyun Çözümleri Tehlikeli dolangaç #