24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA DÖRT: sCUMHCRİTEI :26 Temmuz 1971 KOLN Bombardıman, aralıksız olarak tam bir buçuk saat sürmüştü. Koca şehir, beş gün beş gece muazzam bir yangın yeri gibi kara ve kesif dumanlarla tüttü durdu. Bu saldm, Almanya'nın topyekun imhasına ve dize getirilmesine doğru atılan ilk adım olacaktı. Savas tarihinin EN KORKUHC HAVA B0MBARD1MANLABI Bir şehrin sonu Sir Arthur Harris'in hazırladığı plâna göre bine yakın uçak tarafından bombardıman edilen Köln. Alman "'• derlcrini fena telâşlandırmıştı. Başta Goebels olraak üzere ertcsi gündrn itibaren bunlar maiyetleri ile birlikte söz konusu şehre giderek uygulanan cehennemi plân hakkında fikir edinmek amact Ue inceieme yaptdat «Millenium Harekfitısnuı ertesi sabahında çetdlen bu fotoğraf Köln şehrinin ngradıfı feci âkibct konnsands yeteri ksdar fikir veriyor. OVENTRY f»ciasının ü s tünden iki vıla yakın bir zaman geçmisti. Takvimler Şubat ayının 22'sini gösteriyordu... 22 Şubat 1942... tngiltere için önemli bir tarihti bu. «Royal Air Force»un (Kraliyet Hava Kuvvetleri) en yüksek komuta mevkiini işgal eden Sir Richard Peirse görevinden shnıyor. yerine Sir Arthur Harris getiriliyordu. Harris. özel yaşantısında olduğu kadar görevlerinde d> daima açık kart oynamayı t e r . ci heden. gizlilikten. içten pazarlıklı davranışlardan hoşlanmayan bir adamdı. Savaşın ta başlangıç yıllanndan bu yana hep aynı şeyl tekrarlayıp durmuştu : «Almanya'yı dize petirmek icin önemli merkezleri kıyası. va bombardıman etmekten bas ka çare yoktur...» diyordu. Sonra Amerikalıların «Hedefe tam isabet» tezine inanmıyor, böyle bir tezin uygulatna sırasındaki güçlükleri. gereğince dejerlendirebiliyordu. Onun, bu konudaki görüşü bambaskaydı. Düşman şehirleri bir sistem çereevesinde bombardıman edilmek suretiyle stratejik merkezler arasındaki irtibat imkânları ortadan kaldırılacak, meskun yerler böy Şimdi de sıra Alman şehirlerinde C lece çölden farksız bir hale getirilecekti. Almanya'yı kesin yenilgiye ugratmaoın en kestirme yolu buydu. «Zafer s ü n . günün ncnndadır» deyımıne inanmıyor, deniz kuvvetlerini de ikinci. üçüncü plânda y o rumluyordu Vurucu. vok eciicı bir tek kuvvet vardı ona göre: Bombardımari uçakları. Topyekun imha açmndan başka hiçbir kuvvet böylesine etkili olama^dı. Derleyen: Adnan TAHİR Karar veriyorlar ENİ GÖREVtNE başlar başlamaz Harris'in ilk işi Coventry'nin kabartma haritalarım istemek oldu. Talihsiz şehir. korkunç baskının üstünden 15 ay geçmiş olma. sına rağmen hâ!â yarıvarıya ha rabe halindeydi. Hızlı çalışan ve çabuk karar veren bir yetkiliydi Sir Arthur Harris. Hazırlatfığı imha plâmnın birinei bölümünü. göreve başladıktan sadece 36 gün sonra tatbik mevkiine koyabilecek kadar geliştirmişti. Kralivet Hava Kuvvetlerine Y MOİICQQOgitI 1 k n v r sm o u ee i GÜNAHKÂR KRALİÇE bağh 234 uçak, Lubek şehrinı bombardıman edecekti. 163 ton yangın çıkarıcı madde ile 146 ton tutarında bomba yüklendi bu ııçaklara. 28 Mart 1942 gece «i taarruza geçildi ve söz k o . nusu şehrin altı üstüne getirildi. Coventry faciası bunun yanında hafıf kalmıştı. Plânlı programlı bir akındı bu çünkü. Belirii uçak gruplarına b e . lirli sahaları bombalama göre. vi verilmişti. Böylece zaten yanmış. yıkıimış bir yere ikınr\ defa infilâk madrfesi atma zorunluğu ortadan kaldırılıyordu. Saldırı bir buçuk saat sürraüş. bu süre içinde de şehi rin icabına bakılmıştı. Nisan ayının sonlarına doğru Rostock da aynı âkibete uğTayacaktı. Buna mukabil, Harris'in hışmına. adı gecen iki şehire kıyasla asıl Köln'e uğrayacaktı. Bu tip denemeler. diğer 6nemli düşman merkezlerinde tfe başarılı sonuçlar sağlayınca Harris. son rötuşlarını da tamamladığı asıl büyü'k plânı uygulatna safhasına koyabileceğine kesir.likle kanaat getirmişti. Bu defaki hedef Köln idi. En korkunç darbeyi bu şehre indirmek içın nasıl da «abırsızlanıyordu. Saldırı 31 Mayıs 1942 gecesi saat 0.30'la 2 arasında şerçeklestırilecekti. tabaKası g'öı *enn sarmış, yît nık kokusu ta uzaklardan hissedilmişti. Altıncı gün îngiliz Hava Kuvvetlerine baglı keşif uçaklarının çok yüksekten çektiğı fotoğraflar faciayı bütün çıpla!ch|ı ile gözler önüne seriyordu. İtalyan Dışişleri Bakanı Kont Galeazzo Giano bu vesileyle raeş hur hâtıra defterine 3 Haziran 1942 tarihli bir not düşecekti: «Almanlar. bizim Büyükelçi AIfieri'nin Köln şehrine girme^i ne meydan vermemek amacivle kendisini Düsseldorf'ta durdur muşlar. Şehrin durumu kimbilir ne kadar vürekler acısıvdı... Yabancı bir elçinin durumu bizzat sörmesini bur.dan ritiirü islememis nJacaklar. Essen de Keçrn akşam bombardıman edilnıis.. Oradaki sonucun da Köln den farksız olduğu söyleniyor.» Essen'e hücum eden tngiliz uçaklarının sayısı 956 idi. 26 Haziran gecesi 1006 uçak da Brema'nın altmı üstüne getirmiş, taş üstünde taş bırakmamıstı. Bütün bunlar Sir Arthur Harris'in stratejik mârifetleriydi. 1940 yılında Harris, Londra'da alevler içinde yanan bir kated rale bakarak yâvenne şöyle demişti: «Rüzfâr eken fııiın» biçer.» îki n\ sonra da bu ata?özünün ne kadar yerinde bir söz olduğunu ispata muvaffak olduğu içın kenrtini gerçekten mutlu hissedıyordu. Yarın: Hamburg 1943 Ucak olsun da O TAGLARDA Kuvvetleri. tngiliz Hava Almanların «Knickebein» usulü ile irtibat ve yon verme buluşuna benzer «G«e» tipi haberleşme yolunu yeni yeni uygulamağa başlamışlardı. Diğer bir deyim le karadan yön verme usulü. Buna mukabil. uçak sayısı Har ris'in gerekU gördüğü ihtiyacı karşılayamayacak kadar azdı. Çünkü Harrif. çok ama pek çok uçak istiyordu. Aksi halde h a . yallerini gerçeklestiremevecek ez Tahain BERKANO 61 Ne münasehet! Düa gece ben de uzun uzun düşünmüş, bu karan vermiştun. Doğru mu? Vemin ediyorum. . f Sana inandım kızım ve buna çok, çok çok sevindim. ., . : l . Öyle ıse ar.laştık şckerim. Şimdi hazırlıklanmıza başlıyalım. İşte böylece ben, tasarlanan günden çok evvel tUlya'ya dönmüş oldutn. Vareze'den. evitnizden ve nihayet çocukluk arkadaşlarımdan ayrüıp Roma'va yerleşmek ılk günlerı bana çok iizücü gelmışti. Hele sevgıli doktorumla Ancelâ'mııı beni yalnız bırakmamak için vaptıkları fedakârlıjı düşünmek. esasen zayıf olan sinirlerimi büsbütün yormuştu. Belki başım dan bu kötü macera germemiş olsaydı onlar kendi köşelerinde oturacaklar. ben de Roroa'da bir pansiyonda veya bir öğrenci yurdunda kalacaktım. Fakat böyle normal bir programı ikisi de karşıya kadar attılar. Korkuvorlar mıydı bilmem. Halamla da bir diizüye telefonlaştıklarını her hallerinden anlıyordum Beni çok seven bu üç insan, bir süre için bile olsa, oenim yalnızoa, daha doğrusu onların anlayiş ve sefkstlerinden uzakta yaşamama razı olmadılar. Bana gelince, kimse ile cenkleşecek, çekjşecek ktırveti kendimde bulamıyordum. Enerjik ve kuvvetli Günseli gitmiş, verine her rüzgâra baş eğen zayıf bir genç kız gelmişti. Hiç bir seye itiraz etmiyor, hiçbir seye önem vermi • yordum. Böylece, Roma'da küçük bir daire kiratendı, Ancelâ ile ben oraya yerlestik, doktorcuğum d t Vareze Ue Roma arasında gidip irelmese, bazı fecelerini orada, bazılarını da bizimle birlikte geçirmeğe baîiadı. Ben (akülteye gitmeğe başladıktan sonra da halara mektupları ile. Ancelâ soruları ile ha acı maceramı bana hatırlatmadılar. Sanki, çok sevdikleri kızları korkunç ve vıpraticı duvsularla çırpınmıyordu. sanki ortada anormal bir durum yoktu ve günlerimiz eskisi gtbi akip litmektf 'di. Fakat. şimdi anlıyorum kt halamın hakkı jajnjış.. Zaıpan en iyi doktormu$: Hsrtalar eeçtikçe t fena riivadan, o korkunç kahu«itan T»* vaş yavaş sıyrılmağa hasladığımı anlıyorum. * * * Basımdan seçen olaylan sanki bilmiyormusum gibi yen» baştan vaşamak ve yatmak biraz Sülünç geliyor bazen bana. Fakat bazen de hunun bir bakıma faydalı olduğunu düstiniiyo • rura. Yazarken dnygüjarımı daha iyi inceliyebiliyorıım ve bunları tebrar okumak bana kuvvet veriyor. * * * tiünler. haftalar bir su gibi akıp cidiyor. Vaktîmin en biiyiik kısmını derslerim alıyor dersem hiç de mübalâğa etmiş olmam.. Bazen Alberto. çok defa da Ancelâ benim tazla çalıstığimdan şikâyet ediyorlar ama aldırtnıvorum. Biran evvel belirii amacıma erişmek için baska çare vok Ben buna inar.dıeım için çalısma tempomu vavaslatmıyorum. Biliyorum ki böyle vapmazsam ve bir defa ıpin ucunu elimden kaçırırsam. bu hızımı bir daha bulamıvacagım, gevşeyeceğim. O zaman da en korktufcum «ey hasıma gelecek, kendimi dinlemeğe. düsiinmeğe koyulacatım. Bövlesi her bakıma daha ıyi oluyor: Bütün gün çalışmak ve akşam yorpın, fakat rahat bir uykuya dalmak. düoünıneden, kafasım bir r.oktava takmadan uyumak... * * * S^ömestr tatilinde Ooğanna bir hayli r?zıp tozduk. Tiyatrolar, konserler. arkadas toplulukları günlerimizi ve gecelerimizi aldı. (Arkas rar) BEY OL4' ) \#,*1\ DİŞİ BOND BAV.4*. iMOOEBTV. ASİl&et Ç Ml tCABUl BTMİyECEfii»/, 8U Z HAHIAA ÖLSCEK, TA3İİ eül'SIUP I^UBTABILIRSA ıŞ D£&I$İO USOUuCBıMlZUt • OKBl • I.ancaster». «Halifaı». «Stir. linf» tipi dört motorlu ağır bombardıman uçaklarının sayısı mahduttu. Bunların dışında elde bir miktar çift motorlu «Manchester» tipi ağır bombar dıman uçakları, yine çift motorlu «Vfellington», «Hampden», ve «Whitlev» tipi normal uçaklar. bir de daha hafif tipte «BlenheimMar mevcuttu «MMleninm FTarrkâtı.nın ya da «Köln Baskını»nın hiçbir aksaklığa meydan verilmeksizin başarıya ulaşabilmesi için Harris. adetâ teberru toplarcaMna ucak toplamak zorunda kalacaktı. Bu amaçla «Sahil Mnhafara Korantanh§ı»na. «Talim ve Terbiye Komntanlıe;ı»na. «Kara Kuvvetleri Komutanlıgı»na başvurarak, alabildigi kadar emaneten uçak aldı Böylece derlenip toparlanan uçakların tümii 52 ayrı hava alarına taksim edilmişti... 30 Mayıs 1942.. Uçaklara, 500, 1000. 2000. 4000 libre ağırlıgmda bombalar yerleştirildi. Bunun dışında aynı uçaklara toplam olarak 1478 ton tutarında yangın çıkarıcı maizeme ilâve ediîmişü. tlk grubun, tngiltere'den saat 22 05 te. son grubun da 23.15'tc hsreket etmesi kararlaştınlmıştı. Böylece bir saat ve on dakika ile bir saat ve otuz dakika arasında değişen bir zaman bölümü süresince Köln d e vamlı bir bombardımana mâruz bırakılacakti Her şey yolunda TİFFANY JONES GARTH U AKIN sırasında, kâğıt üstüne yazılmış durumdaki zaman bölümleri saniye^i sanivesine tatbik edilmiştır. 52 hava alanından kalkan 1047 ucaktan S H aderiı tpspit eriilen P saatte Köln üzerine vardılar. Aşaeıcfan müthiş bir hava savunması ile karşılaşmalanna, Alman avcı uçaklarının da vızır vızır uçmağa başlamasına raşmen 898 uçak hedefe varnJı?11. Harekât ?ırasmd3 bunlardan 39'u düşürüldü Diğerleri, Ren havzasının bu talihsiz şehrini adetâ dramatik bir senaryonun beyaz perdeye akfarılmasındaki intizamla yakaoak, yıkacak. yerin yedi kat dibine gecirecekti ' tlk bombanın patlamasından sonrakj kırfcmcı dakikada koca şehir tanmmaz tıale gelmiş, topografik özelliklerinden tümUnü kaybetmlşti. Ölü sayısinın 469 oldug^J daha sonra anlaşılacaktı. Oysa Harris bu saymın çok daha rüksek olacagını tahmin etmişti Bu arada, 106 fabrika onanm denen şe rin zerresini bile Kabul etmeyecek şekilde tahrip edilmiş, şehirde işe rarar birşev fcalmamıstı. Akının sürekliiıgı ve dört defa tekrarlanması sebebiyle can kurtaran nizmetlen topyekun felce uğramış, bu vüzden ağır varahlar büe tcendj nallerine terkedilmışti. B Sonra, «Marsilya Dümeni» ile ügili olarak yapılan son toplantlda ortaklardan bir kısmı kendisme karsı süpheli tavırlar takınmak nezaketsızlığinı göstermışlerdi. Bu noktayı unutamıyordu bir türlü. Salona geçerek masanm tistüne bir şışe vıski koydu. etrafına bir sürü bardak dızdi. Mısafir ağırlarnanın çesıtli şekülerinı gayet ıyı biliyor, gereğince yerine getırıyor. fakat bu tür işlerden zerre kadar hoşlanmıyordu. Hele misafır kabul etmek onun içın işkencelerın en büyugu ıdı tçınin en derın köşelerinde Jabeke'nın şıklığına, zerafetine, Valoti'nln kendine güvenen davranışlarına. nerkese de yukardan bakışına karşı gizli bir kıskançlık duyuyordu. Onlann seviyesine asla ve hiçbir şekilde ulaşamayacağınj gayet iyi bildiğl için netıcede ikisi batamından da nefrete benzer bir takım duygulara kapurmıştı kendinı. Türkçesi: $ehbal AYGEN sayılmazdı. Saate bir göz attı. Yed^n çeyrek geçıvordu. Salondan çıkarak annesinin odasına yöneldı. Başta mafsal romatızma?) olmaR üzere vasl» kadının bir stirü hastalıgı vardı. Zaman zaman safra »e böbrek ağnlan çekiyordu... Kalb yetersizliğinden de mustaripti. Mecbur olmadıkça vataktan kalkmıyor. oglunun şefKat ve himayesine sıgınmıs vaziyette, kaderine tevekkülle lcatlanarak yaşıyordu. Bir hatıra 1 1 ÖLN şehrlnde çıkan y a n . gınların kapkara dumanı 5 gün süıevie keslt bir sıs öbür sriine kadar seni valnız bıraKmam serekıvor... Gündüzlen hızmetçı kadın daima olduğu gibi sana bakacak... Gecelerı de kapıcmın kansı eelecelt Tembib ettim » «Benım tçın meraklanmana degmez evlâdım... Başımın çaresine balsanm... Elimin ayagımın tuttugu kadan ile vetinivorum bilivorsun... Yolculuk n« tarafa? ... «Marsilva'ya anneclgim...» «Hiç de vakın sayılmaz... Öbür sün dönebileceginden omin misinT...» Morau. annesine stnırsız btr «Kvet. Orada Kalmama lüseveivle oağlıydı üysa varadjzum vok . tşimi görüp hernen lıştan vabani denecek Radar tşgal ettiğl apartırnan dairesidönecegim...> duygusuz biı adamdı. Ondaia nin her odası gereğince döşen «Yalnız mı eldivorsun?...» bu tarifsiz sevgi ve baglıhgi an rruştı ama iç açıcı ve zevkli bir «Yalnız...» cak psıkanaliz uzmanlan çödöşeme tarzı sayılmazdı bu. Mo « Dikkatl) davranaçaksın, zümleyebilirdi bilyaların tiirnü de modası geçKendine ıyı oakacakstn degilHerkes. Rendine göre bir ta mi?.. Sr>7 ver oana...» miş şeylerdi. Buna halif bir de kım huylara sahipti velhasıl... küf kokusu eklendl mi tevksiz« AnnedS;!m sen oenı nâlâ Moreau'nunkiler de bunlardj işlik büsbütün ön plâna çıkıyor, çocuk v«nne tcoymaktan bir te. adetâ elle tutulur hale geliyortürlü vaaeeçemıyorsun... Koca Görev tcabı evden uzafclaşmaK du. adamın bın olduâtımu kabul etbir süre de dönmemek zonında meH«in artıfc... SonT» »erahate Bütün ömrü boyunca namus kaldıfeı zamanıar annesi fena ?e seref doğrultusundan ayrılhalde merakVandıgı için bu se de tlk defa çıkmıyorum degümamıs orta halli bir babanın bıferki volculugunu da ona son mi?...» rakttğı bu mlrasa, Moreau büMoreau. böyle söylerlten lglldakikada sövlemevl çok daha vük bir sadakat göstermis, mış. vaslı kadının elini tutmus, uveun bulmuştu. apartımam defistirmek, lüks bir Judaklarına eorürmüştü Kapıyı. srürül'ü etmemege ça dairede oturmak hevesine kapılAnnesi atlamamak için güllışaraktan itina ile açtı: mamıştı. Babası sağlıfında hasis mege earret etti bı> davranıs «Anneciğim bır i$ aldım... bjr adamdı. Moreau da cömert karşi5inda: Seyahata çıkmak mecburiyetin(Arkaaı nt)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle