20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DORT: CUMHUBÎTET :9 Haziran 1971 APIDA biri, altı Tcniçeri, üstü Hippy bir genç karşıladı, hem de koskoca kaymakamı göğüsleyerek. Ayaklan çıplaktı. Emekli Sandığının 26 milyon lira dökerek yaptırdığı Cezayir stili tatil köyünün Fransız idarecileri «tarihe uvsum diye yöneticilerini böyle giydiriyorlanıuş. Biraz son ra Miidürü de gördük, onun da altı kaval, üstü şişhane idi. K Yabancı turizm üssü "Fransız tatil köyü,, mek. dunyamn en biiyük transat lantıgınde lulcs kamarada gesıye çıkmaktan daha buyuleyıci v« çekıci ıdl şüphesia.. SADUN TANJU «Clup Medıterranien» in yaban eı turıstler ıçm kapılan açık olan cennetı'ne, kaymakamm aracıhgı ıle ve bın nazla ızın alarak gırebıldık. Meğer bızım öz sermayemız ne mucızeler yaratırmıs! Kusadasının Guney sahı lınde, dunyamn neresıne gıtseniz «liiks» sayılabılecek bir tatıl cenneti yaratılmıştı. Mavının ve ye«.ılın ıçınde bembeyaz. duz clamlı, kale gorunuşlu evler, gazınolar, dar ve merdıvenlı sokaklardan sonra vanlan goz alabıldığıne çım'li parklar, kuçuk korular, doğanın butün guzellıklenni kımseye gorunmeden seyretme koşeleri .. Burada bır onbeş gun geçir Fakir sermayenin mucizeleri LRİZMDEV para kazanılmaz değıldır. Ama bıze turızmi, kalkınmamızın «n büyuk en dustnyel gucü olarak yutturmağa kalkanlar, zaten fakir olan mıllî sermayemızı en ucuz şekıl de kapatmanın yolunu bulmuş lardır. Kusadasındakı Emekli Sandıgı Tatıl lcoyıi de, yabancılar tara T fından ucuza kapatılmış yerlerden bınydı. Sagolsunlar, ıçden dıştan bıze aşagılık kompleksı aşılayanlar az değıldır. Sız runzm ışını bılmezsınız derler. Su yabancı ağırlamasını beoeremezsınıs derler. Sız garsonluğun bı le ustesmden gelemezsınız der ler. Bu buyuk çapta orgutlenme ışıdi', aklınız ermez derler. Eh, bız de benımsemışizdjr «Herifler biliyor bu işi bira9 der» denz. Adamın bıldiğı ne Senın oz sermayenle 26 milyon Iıra dokup meydana getırdıgın tesisleri yabancılarla doldurup kânna bakıyor, sana da kuçux bir hisse venyor. Sadece Emeklı Sandığının durumunu kaydedı veeyim juracığa Bugunku değe rı 1 raılyar lırayı geçen tesısle ıım ışleten yabancılardan alabıl dığl yıllık kıra ve kâr hıssesl 2d milyon lirayı aşmıyor. Nerede bulursunuz yuzde ıkı üe çalıştınlacak sermayeyi? Bir takım hesaplar AYIUYORUM şoyle hesaplara° «tşin bu safbasında biraz kazık reriz ama, bu turizm konusu da bizım bilmedıgimiz bir şev karde«4m! Adama kâr gogteraıezsen gelir mi? Gclecek ki, biz de sanatı ondan öğrenip, bir sare sonra işi kendi ellerimize alacağız..» , B.zım kendı ellenmızın gucüne mamrayışımızın bundan da B ha açık bir orneği olamaz Ha nı bız Turklerın o eşsız konuk severhğı? Konuk ağırlama ^anatını da jaoancılardan mı og reneceğız artık? Aslında atla de ve değıl bu ış, gorgu ve akıl meselesı. Turıstık bolgelerde dolasırken ne zanian temız bır lo kanta, ıyı bır servıs, rahat sevunli bır oda ıle karşılaşırsanız, bılınız kı sahıplen vej'a ışletıcilerı aydın kışıler. Bu ışe \enı gırmış olsalar bıle, akıllan ve gorgulerıyle konuğu rahatlatma olanaklannı yaratıjorlar. Yanı. oyle buyutuldugu gıbı zor bır şey değıl tunzm işletmecıhgı. Zor dıyenlerın hesaplan başka Emekli Sandığının yaptırdıgı «Fransız Tatil Köyu» nden bır sorunu;;. Buyuk paziuo o gun tenha idi... L'zakta. limanda genç yabaııcılar yelken hazırlıgı japıyordu... Ama as~> lında yabancı onlar degildi de bizdik sanki. . ıımıımHiiHinıınııntııiMiııııııımnıııııııntmı Fransız tatil köyü DI «Fransız tatil köyii»ne çıkmış bızım bz sermayennzle j'aptığımız Kuşadası tesislerının. Bır oğle sonrasıydı. BUvuk gazınoda kuçük topluluslar vardı, buzlu ıçkıler ellerınde. Ruzgan kaçırmak ıstemı ven ikı delıkanlı küçuk limanda vellcenlerinl hazırlıyorlardı. A şağıdaki dlskoya gıden yolda gençler opuşuyorlar, bırbırlerıne sanlıp vurüyorlardı. Bır Ingılız parkı kadar nefıs ve bakımlı çunenlerin ve;ilinde, guneşten vanmış neşelı. mutlu ya bancılann dolaşmast, ınsana, butun dertlerden ve çirkınlıklerden uzak bır yaşantmın goruntüsunu verıyordu Bunların hepsı, bu yaşlı ka dınlar, delikanlılar, van çıplak hankulâde kızlar. olgun erkek ler, çocuklar, butun bu insan lar yabancıydı ve aslına bakarsa nız bız de yabancıydık kendı ya rattıguruz suzellıkler ıçınde.. DIŞI BOND 5 KtLOMETBE ZADA* O&, ALBAY GEOBGE C't SOUBA DA MODESTV A Muazzez Tahsin BERKANO 14 Onlar gittikten sonra Ancela'nın goğsttne ba> şımı dayajarak agladun. T»tu •« acı gözyaflan idi bunlar. *** Hayitınu. okudujıım romanlardan birine benzetecek olsam, birinci kjsırn bitti diyecel^jn. Fakat bir tiyatro piyesine beıuetccek olsam, ilk perdenin uçak kazuiyle kapandı|uu, Udnd perdenin de benim kanımdan olan bir aile ıle tanıstığım gun sona erdiğini söyliyebileccğim. Omrüm kaç perdelik bir pijfs r rahut koç kısımlık bir roman olacak acaba? Gariptir. Alberto ile Ancela'ya karşı sevgim \e saygım hiç defişmediti halde, Suna Ue Doğanı tanıdıktan sonra oteki Italyan dost ve arkadaşlarımla aramıza hir duvar, hayır, mnbalifa etmiyevim, incecik bir tül Rtrildi sanki. Şimdi kendimi oniardan biraz uzak hissediyorum. Hattî Petroviç'in «özleri ve bakışları bile bana eski heyecanı veremiyor. tçimde bir ses bana şöyle di>or: Günseli, sen bu dıyarm kın değilsin. S*n burada ancak bir misaıirsin. Olaylar nasıl bır akım alırs* alsın, bir gün gelecek bu yasadıiin şehir senin için bir hâtıradan ibaret kalacak, bu tanıdığın insanlar uzaktaki dostların olacak, sen başka topraklara doğru ııçup gideceksin. O toprak seni çekiyor. Bilmeden. tanımadan rekiyor \e bu çcldm senden çok, pek çok kuvvetlidir. Fakat Alberto Ue Ancela'dan ayrılmak nasıl olur? Hayır, oniardan aTrıImam, ayrılamam. Onlan8vle^»evjyorttiıı k i . **' ' * * * Sojtili ^ncela ile Alberto bana hrr zamandan daba düsknn .. Oniardan «Trüacağimı aanıjorlar. Halbnki ben bugün bambaska bir se? düsündüm ve bunu, Amerikayi keffettiği n m a n Kristof Kolomb nasıl sevinmifse. o kadar biiyük bir nevinç içinde onlara söyledim. öğle yemeginl yivorduk. Biri uğımd*, dteki solumda otvrmualardı. Birdenbire baau»1 ka'* dırdım, bir ona, bir öteklne baktun ve eUeriml çırptım. Şajkın şaakın vdzflme baktılar. Aldırmadım. Sevinç içinde idim. Buldum. dedint. Ve olurıa oisnn birbirimicden aynlmıyacağız. Ne diyorsun Seli? Durnp dnrnrken bu sd<lere sebep nedir? Durup dunırken mi? Sız jtaliba benım içimi yiyen knrtu bilmiyorsıuıuz, Alberto. Ne olmus? Tent bir ser mi var? Hayır. Hep eski şeyler ama ben durma. dan sizden ayrtlmamak için çareler düşnnü.TO. rum. Ayrılmak için bir sebep yok ki... Bugün için öyle. Fakat Tann? I Yann mı? ! Ancela'cıgım, seker anacığım, bakınız sizp projemi $ö?li>ejim: Bizim iki evimiz olacak. Biri simdiki sevirali yuvamız, ikinciai de Istanbuldaki evimiz. tstanbuldakı mi? Evet. Bır kaç sene sonra, vani hayaümı kazanacağım zaman ben oraya gidip bir apartıman tutacağun. Senenın bir kaç ayını orada, bir kaç ayını da burada beraber geçırecegiz ve ayrünuyacağız. Çocuk! Neden Alberto? Bu olmıyacak bir sey mi? Sen söyle Ancela'cıfım. Olabilir ya\rum, elbette olabilir ama u7ak bir yann için simdiden projeler kurmak doğru değildir. Belki de evlenirsin sen. Evlensem dc ne çıkar? Bir k u eılenince annesi>le babasından uzaklaşır mı? Alberto tatlt tatlı guldü: Sen küçuk başını bunlarla yorma güzel kızım. Biz de senden a>Tilmamak için elbette bir çok careler duşuneceğiz. Yeter ki sen bizi bırakıp gitme! Kaşlanmı çattım: Sti beni nankor bir Insan mı «anıyorsunu» Doktor? Sizi oz anam ve babam bildigimj ve bövle sevdiğimi niçin anlamıyorsunuz? Bana yaptıfınız iyilikleri son nefcsime kadar unutmjvacağım. Ancela dayanamadı, pannağuun ncnyla f5zle'ini sildi: Aynlmıjacağız.. biz de bunu istiyonız ço> cııcum. Belki \akit vakit birbirimizden uzak mııhitlerde yasaınak zorunda kalacağu. Ama buna ayrılmak dcnnıez. » . , v halde sevınmekte hakknn v»r. fabiî. Bız de seviniyoruz. Bakalım Mustafa Dikmen Beyden bufünlerde bir haber çıkacak mı? Buna Alberto cevap verdi: Sanmam. Bu biraz da sabır lsidlr. Bir sonuca vsrmak için aylar değil, bcltd yıllar ÜV TİFFANY JONES Yarır.. GÖREMEYİ GÖR EIVIME MALKOÇOGLU GARTH O AYLÂK MUSA KİTAP HALİNDE ÇIKTI O O H I O K « • Intikam Yemini Güldüm. Artık beklemek umurumda defildl. Acelemiz yok. Evvelâ liseyi bltirecetim, Romada önivprsite tahsilimi yapacafım. Tstanbula ise ancak hayatımı kazanmaya ba?ladıktan sonra gidebücceğim. Belli olmaz. Belki daha Bnce biz de seninle geliriz. tleri sürduğün proje bana yavaş y«vaş vıımusak gelmrve başladı bile. Bu konuşma hepimizi neşelendirmisti. Bir kaç çunden beri evin içir.e yayılan keyihiz hav» hirdenbire dajhldı, vuzlerimiz güldfi. Yemefci istıba Ue bitirdik. * * * Mustafa Oıkmen'in Romadaki evi be» odalı bir 4partıman katı. Bizim Vareze'deki geni? evimizin ranında bir minyatiir. Onların bahçesi de yok. Benim ayağımın altında ise genis bir arıklıfc var Çicekli, ağaçlı bir alan... (Arkan rar) •••••«•••••••••••••••••••••«••••••«••••••••••••••••••••••••••••••a Tarık Z. Kırbakan J Dert, S»ç n Zühreırt HutaUJUan ftietebassm tstUüil Cad. Pannakkapı No: 16 14 10 S f i t ' 89 Adam boyle bır deneme yapma bevesıne kapılmaâı. Y t R M l N a BÖLÜM EHıkkin sahibının ağzmdan sadece bır ısım koparabıldık: Fhıl. Dogru muydu, uydurma mıydı?Orasını Allah bılırdı artık. Otuz yaşlanndavmış... Belki de ttalyanmıs.. Vahudl de olatrilirmiş .. Ama Italyan olması lhtimali daha kuvvetlıymiş. Kısa boylu .. Taknben bir metre ve altmış .. Saçlan slyahmış, burnu normil... Ne uzun ne kısa.. Zayıf bır surat.. Dudaklan lnce, omuzları çokuk, sıska yapılı. Her halıyle gayet sınirli gorunuyormuş .. Ellerl kolları devaml] surette hareket halinde. Kulaklanmızı dört açarak ufak tefek adamı, dediklerinl üstüste ild defa daha söylemesi için zorladık. Ikınıp sıkınmıs, enıkonu da terlemiştl bu işı yaparken. Onu biraz ferahlatmak gerekiyordu. Çıkıp gitmeden önce: «Siz, bizi hiç gormedinlz.. Biz de sizinle hiçbır sey konusmadık...* diye mınldandım. cMüsterth olabllirsinis...» seklinde cevap verdi. «Siz bu dükkâna hiç gelmediniz... Ben sizi tanımıyorum... Siz de beni tazumıyorsunuz.. Müstenh olun... Gülegüle... lyl günler...> Çılrtık. Bir süre yürüdülcten sonra köse baslanndan birinde durarak taksi beldemege koyulduk. Jackıe'nin iğne vakti gelmışti de gaçiyordu bile. Bir aralık dayanamadı: «Ama Alcks, hemen eve dönmemız l&zım... Berbat durumdayım... Çok üsUroruın... Sen de UsUyor musxın?..« «Hayır... Pek UşUnecek gibi değıl hava...» «Oysa oen titriyorunı... Şu halime bak... Bize karsı enikonu samimi davmndı. Sen de aynı kanuıtte misin? Başlangiçta dayattı ama, netic«de samiml davranmak zorunda kaldı...» «Tahmınlenn dogru çıktı. OLUM I ÇIKMAZI : Yazatı: L BLOCK Adamı sadece korkutmakia kal madık, kendisine menfaat de sağladık...» Jackie zangir zangır tıtremeğe devara edıyordu. Bır kolumla omuzunu sardım: «Phül denen nenle bizden bahseder mi acaba?..> «Şaka mı edıyorsun?. Boyle bir seye asla cesaret edemez... tmkânsız...» «Nıçin yani?. Pekâlâ mum kün olabilir...» Bir taksı gelmışti. Jackıe «Bu meseleyi evde konusunız...» dedi. Arka koltuğa yerlesuk. Bana iyios sokularak başını goğsüme yasladı. Sımsılcı sanldım... Tepeden tımağa ütriyordu VÜ cudu bir süre kasıhyor sonra gevşiyor, daha sonra tekrardan kasılıyordu. Tralık de aksl gıbi sıkışık mı sıkışıktı. Yolculugumuz uza dıkça uzadı. Zaman zaman Jac kie dijinl sıkıyor, bendini kon trola muvaifak oluyor. fakat bı raz sonra yeniden titremeğe ko vuluyordu. Arabadan lndığımizde acınaeak haldeydi. Merdivenleri çıkarken beliı oyalanır diye bi raz konusturmağa çalıstım ama, o sadece koluma abanarak su rüklenircesine vürumekle yetindl. tçerl gtrer girme* inledi: «O İşi yaparken beni katı ven görmemeîisın Aleks ..> Bıtiin edımlarla vatak oda sına yiirOdü, kapıyı kapadı. Dönene kadar ben salonda bır a$a£ı, bir vukarı dolaştım Beyaz tehlr dedikleri $u şevin insana dünyayı bile unattura ealc tadar korkunç bir alışkan lık haline Reldigin} bılmıyor akıl erdiremıyordum Taksid" Kelırken zavailıcık na«ıi tıiri vor, nasıl inlıyor. vücudu nasıl da takallüs edıyordu. Karşıma geçip oturdugu zaman bu şartlaıla yasamaktansa oltnevı tercıh ettıeini söyledı Koru ustunde durmamasırı rıca etîım. Çok cıddl komıştuğunu telcrarlaaı Kalktım, ya r.ına jnttım, şefkatle öptüm. Aglamafa başladı. Daha sonra onu dlvanın bir koşesıne rahatça oturttum. Gozlerini vumdu, öylece kaldı. Ben de kahve pışirmek Uzere mutfaga yöneldım. Elımde tepsiyle salona girdigımde hâlâ köşesınde oturuvordu Onu kuruntu ve üzüntülerinden kurtannak amacı ü s sordum: «Blraz önce, dükkân sahlbınin Phill'ı durumdan fiaberdar etmeyeceğıni. bu bakımdan emin olduğunu sövlüyordun.. Nasıl ve neye dayanarak?..» «O adam bizimle nıve konu$tu? Korktuğu ıçın degıl mı?.. Aynı sebepten öturü Plıill'e hiç bır şey soylemeyecektır.» «Yanı böyle ihtıyatsız bir davranışta bulunursa ben orava donup kendısınl öldürürunı dıve mi korkuyor?. Hatırlıyorsun tebdı» etmıştım » «Korkmasına Sorktu ma sebep bu degı! Sen farkına varmadın aniaşıian Kendısinl ölumle tehdıt ettı^ln zaman başmı kaldınp büyuk Dir dıkkatle gozlerının tçıne oaktı... Ve... hvet ve senl tanıdı Aleks. Sımdı kım olduğunu bılıyor se D f« T A B tB t Orhan TÜZÜN S««t; 13.3» . 11.30 S«m«tj» Cad No 40 TELı: ai 1İ 83 Karacabey Harası Müdürlüğündem Damızlık Montofon, Holstein Sağmal ve Gebe İnek fle Düğe Satılacaktır 1 Haramız yetıştırmesı yuksek verımli 171 baş Montofon, Holstein Sagnaal ve gebe inek ıle 142 Uaş düge açık arttırma ve pazarlıkla satışa çıkanlmıştır. 2 Satış 22. 23; 24 Haziran 1971 Salı; Çarşamba ve Perşembe'gunlen saat 9 00 dan ıtıbaren Hara Merkezınde banka kredılı \e pe^in bedelle yapılacaktır. 3 Gecıcı temınat beher baş hayvan ıçm (bın) lıradır. 4 Bu satışa aıt ^şartname 67 İl Veterıner Müdürluklerı ıle r.Iuessesemızde gorülebılır. İlân olunur. (Basın: 16030/4831 > GÖKLERDE SAVAŞI KAZANMAK İÇİN, KENDİ UÇAĞINI KENDİN YAP. TU*K HAVA KUVVETLEKİNİ OÜÇLENOİRME VAKFI Tekel Genel Müdürlüğünden Kapsnllü Rakı Sisesi Ankara Bıra Fabnkası ıçm Ankara Bıra Fabnkası ıçın Dıyarbakır ıç'tu Fabrikası için Dıyarbakır ıçkı Fabnkası için Gazıantep içkı Fabrikası için Tekırdağ Şarap Fabrikası ıçm TeJurdağ Şarap Fabnkası için 35 Cl. Adet 1.400.000 3 070.000 5.850.000 930.000 11.250.000 7t Cl. Adet 1.000.000 800.000 140 000 1.940.000 M. Teminatı TL. 21.420. 21.000. İ9.865. 20.400. 108.810. 11.997. 2.772. 246.264. İ L  N Lüleburgaz Belediye Isşkanlığından Beledıyernız ışletmeM ıhtı\acı îfin (20.000ı lıtre :TiEzot 2490 savıh ksri'irn'n 41 maddesıne gore açık eksıltme suretnle satm ahnacaktır. Eksıltme 22 Hazıran 1971 Salı gunu saat 15 te Beledne Encumen) huıurunda \apıl?.caktır. Mazot muvakkat temınatı f 1875) lıradır Talmhlerm temınpUannı elcsıltme saatınden pvve! îti^tn" ^»r7/*«rio*flTjB vatırmalan, şartT T name ElSu İ ' ' ' ^ " ^* " • i" T'i1e "oru'ebılır. : 1C0U0/4Ü22, 1 Yukanda cıns ve mıktarlan yazılı kapsullü Rakı şışeleri muaddel şartnamelenne, resıralerine (fikir vermek üzere renk bakımından mevcut numunelenne gore) 16 6.1971 Çarşamba günü saat 10.30 da Unkapamndakı Merkez Satınalma Komısyonunda pazarlıkla satın alınacalctır. 2 Şartnamelen, Resimlen ve nümunelerl her çUn Komisyonumuzda. Ankara, Dıyarbakır, Gazıantep Tekel Başmüdürlukleri Ue Teldrdag Tekel Müdurlüğünde görülebıleceğı gıbi bedelsız olarak temin de edılebilir. J Ihaleye ıştırak edecek fırmalara aıt fabnkaiann halen çaLsır durumda olduğunu ve senellk azamı kapasıteleri ıle muhtelıf ıçki şişelenni yapabileceğınl bUdıren bır belgerun Sanayi üdas.ndan almarak en geç pazarlıktan (3> gıte evvel Müsldrat Fabrikalar Şubesi Mudürlügü ne ıbraz edılmesı lâzıradır. Gereken belgeyi ibraz edemeyenler ıhaleye ıştırak edemezler. 4 Fabrıkalara teshmi gereken şışe mıktarlanndan: a) 35 Cl.lık şışelerde asgari 1.000.000 adet, b> 7ü Cl. hk şışelerde asgarl 500 000 adet tçm fırmalardan teklif alınabillr ve terainatlar tstırak ettıklerl şışe nuktarlan üzerinden hesap edılır. 5 lsteklılerin yukanda yazılı mıktarlardakı temınat makbuzlan. belgeleri saır luzumlu e v r a t lan ıle tesbıt edilen gun ve saatte Komısyonumuza muracaatlan ılân olunur. v B a s ı n . 16U53; 483u om...» «Ne diyorsun?. » (Arka» rar)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle