25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA İKÎ: : CÜMHTJRİTET: 9 Haziran 1971 Cumhuriyeî yle sorunlar vardır ki. toplumsal yapıda köklü donüşümler gereekleşmeden. rçerçek anlamda çOTÜmleri olası değildir Öyle «orunlar vardır ki, çozümleri ronünde çalışmak icin köklü dönüsümler beklenemez Reklenmcneiidir. Clusal gelecek, yâni çocuklar ile ÜRİIi <*runlar, eğer UZUD süreli ve plânlı düsünebillyorsak, çozumu jönünde eylcmi erteleyemeyeceğiraiz cinstendir. Biliyoruz ki bugün çocuklar içinde, sosyal sorunların tehdidlne en açık kesim, başta iştV ve koylıı olmak üzere. ekonomik yöndtn bağımii ailelerin çocuklarıdır. Bu kesimin sağlıklı gelişimini engelleyen ögelerin lümü ile başetmek; sağlık cğitira, üretime katkı, serbest zamanın yapıcı değerlendirilmesi vb. ted birlerin alınması, anrak ülkenin temel ekonomik sorunlanna gerçekçi çöziimler getirildikten, bunu mümkun kılacak iktidarın sağlanmasından sonıa mümkun olacaktır. Ancak, «herşeyi birden yapamamnk. Rerekçesl bize, aclık, sefalet ve »ömürü ile yüz>üze olaıı çocuklar hakkuıda •hiç bir gey yapmamak» yetkisini de vermez. rumlara yerlesürilen çocuklarm nasıl baküdıkları, nasıl .kurumlastıklan» da çok önemli sorun lardır. Ancak, biz burada daha ileriki çalumalarımızla bütünlemeyi umuduğumuz bu konuda. jimdîlik, terael birkaç tedbirc isaretle yetineceğiz. ÇOCUKLAR Elkin BESİN Hacettepe Üniversitesi Sosyal Çalışma Bölümü Öğretim Görevlisi asadaki korunmaya muhtaç çocuk tanımı çok dar sınırlı ve Türki>e gerçeklerini dikkate almıs olmaktan uzaktır. Bu tanıma göre, yalnııca. <a) Ana babasız, b) Ana \e babası belli olmayan. c) Ana ve babası tarafından terk edflen, d) Ana \e babası tarafından ihmaJ edilip fuhşa dilenciliğe, alkollü içkileri veya ujujturucu maddeleri kullanmaya veya «erseriHge sürüklenmek tehlikeslnc mâruz bulunan. (3) çocuklar >asa kapsamına girmektedir. Ancak, biz burada saptanmıs olan politikanın yctersizliğini tartısmajacağız. Çunku. ya«alarls «hak» olmaya donuşmüş gcreksinmeler karşılanmazken yeni gercksinmelcre işaret gcr rekçi değildjr, dikkati saptırır. Bu bakımdan. korunmaya muhtaç çocuklar hakkındakl yasanın aksaklıkları ile u>gul»madaki yetersizliklere, bugünkü durumda •kapsama alınmış» rocukların haklannın sağlanması bakımından. değinmek, bizce sorunun jimdilik öncelik alması gereken yanıdır. Tedbirler A 1M7 yılından bu yana S.S.VJÎ., Sosyal Hlzmetler Genel Müdürlüğünce illerde sosyal hizmet merkeıleri kiınılmay» baîlanmı?. fakat bu merkezler hirkaç ilin ötcsine geçirilmemİ5tit Merkezler. bütün illcre yayçınlaştırılır vc işler hale getirilirsc, yalnız çocufe konusunda değil bıı tün güvenlik sonınlarına iüîkin ihtiyaç ve kaynak araştırmalarını, program plânlamayı vc yiirütmeyi U düzcyinde gerceklestirebilirler. Kunılmalarındaki amaç da budur. O On yıldır B. M. M. ile S.S.V.B. arasında eidip gelen Sosyal Hizmetler Kurumu Kanun Tasarısı yurt gerçeklerine uygun şckilde kanunlaşırsa. ber biri ayrı yasa ile ^c ayrı örgütçe yüriitüleıı programların ulusal düzeyde. plânlı ve cseüdiimlü olarak geliştirilmesi. ulusal hedeOere doğrıı bilrünlenmesi mümkun olur. (H Hem ulusal. hem il düze;, indekı bu örgut lerde karar organlanna ihtiyaç sahiplerinin de katılabileceği hir mekanizma kurulabilirse. hak•arın sağlanması «hir luluf» olmaktan cıkarılabılir. •& I. yçulanıalaıda olduğu kadar sosjal politika'nın saptanmasındıı da. sosyal sorunlar ve çozum yollan üzerinde eğitim gormus olan L'niversitenin Sosyal Çalışma Bölümü ve Sosyal Hizmetler Akademisi mezunlarının kuramsal ve teknik bilîilerinden yararlanma yollan kullanılmahdır. Sağlık Bakanlıği. Sosyal Hizmetler Genel Müdtirliijünıın busrtine kadar vüriitti>ğü. kendi vetiştirdi?i Sosyal Hizmet Mütchassıslannı uyuv tunna ve enırelleme politikasına \e uzmanlarm > erlisj varken yabancısını kulanma çahalarına son vcreceği inanctmız. pratikte kanıtlanmalıdır İlçili kamusal. ö>erk ve gönüllü ör^ütlerin bilimsrl cöziimlerde hirlesmesine önce Bakanlık zrnıin haz'rlamahdır m S.S.Y B 1 1 Milli So«val Hizmetler Konfe1 ransı Raporu, So«>al Hizmetler Genel Mudürlüğü yaymları. yayın no 54 1114 Aralık 1968. s 245 (î« a. g.r.. s. 246. (3) 6972 sa.Mİı Korunmaya Muhtaç ÇocuJclar lîakkında Kanun (4) Anayasa, M. 35 (31 6972 sayılı Ya^a î Gece okullan kapanabilir öğretmenlerin ders ücretlerı öğretmenlıgı öğretmenden baş. ka herkes yapar zihniyetinde olanlann elinde çocuk oyuncağına dönmüştür. Gece ve gundüz okullannda aynı mlktar ücretm alınması gece okullarının cazıbesını yoketmış ve bu okulları kapanmak tehlikesıyle karşı karşıya bırakm.ştır Zarnamnda okuyamamıs yetişkınienn bu ımkândan mahrum bırakılmaları cmayet değıl de nedır? 1971 Bütçe Kanununun 15 ınd madcfesınin son fıkrası 439 sayılı Kanunu tadıl etmektedir. Bu tadılın ayrı bir kanunla vapılnıabi gerekırdı VP Anasa<=a ile baâfiasmadığı açıktır Ders ücretlerının tesbıtıne esas olabılecek söyle bir formul duşunulebıhr : Egıtim ve oğrenım hı^metleri sınıfına gırıs dereceslnın ılk Maliye Bakanının demecine g5 kademe aylığı. maaş Uarsılığı re: Personel Kanunu uygulanma aylık toplam saate bolünurse, sından ortaya çıkan haksızlıklan bu. bir saatlik dersın deâerını duzeltecek komisyon. çalışmaya verır ve ek ders ücretinm 1 sabaşlamıştır. atlik degen olarak da alınabıAJTII heyetin Emniyet muamelır Zıra emeein mahıveti ay. lat memurlarınm durumları üz« nıdır rine dikkatlerinı çekeriz Lise ögretmenj ıçın: 225x7 : Adı geçen kanundan önce hiç 18'<4 = 21.8 lira. Yarımrlan fa?la olan ke^ır l'e ıblâp eriılirse. bir farkımı? olmavan asnı tesek 6 O5 ) 22 lıra bir «aat dersın değerı 0. kül personeli ile bııı;un « 0 W» lıtalık bir fark ve daha önce nldı lur ğımız 'tavın bedelı ile SPCP zam Ortaokul öfiretmenı ıçın hu • mı) hiç bir karsılık cözetilmpk225x7 • 21x4 . 18 7 lire Kesir sizin kaîdırıldı Yeni kanup eöl'e iblâS edilir=e 19 lira oiur revin mahiveti bakımından bir Bu. geee okulları için de °i50 ölçü scti'TT'*'tsizin bu farkı vazamlı uygulanabılir ratması bizlerı vtı= ıçeri^ırde bırakmıs ve moralimizi bozarak Bu formul ders ücretlenjıtn mesleğe olan Ugi ve itımadımızı Butçe kanunlarıyla tesbitinı öngören Devlet Memurlan Ka. sarsmıştır Bu Rayrı âdil duruma bir cözum gelırecekleri inancı ile nununun metnıne de. ruhuna teselli bekliyoruz. Hurmetlerida uygun düser mizle Zira. katsavı her vıl Bütçe Mağdur olan muamelât kanunlan ile tesbn edıldisıre çore. meslege gırıstekl asgari memurlan. ucret bu katsavıva gore oulunacaaınrfan. rter« öcretı mikta. rı da ntonıatıkman bu kafa\ıya baglı olarak Bütce Kanun'i ile fesbıt edılmı» ve bir e^asa (iavarmn olur 1971 vılında ie«bit edilen mıktarların hiç bir Köyiîlerî BsksnİT^ının Wr kumesnedi voktur rulusu olan Toprak ve tfkğn UBazı vilâvetîerde alındıŞı an. leri Genel Miidürlüğ\inde Bakan oluru ile yeni pozisyonlar ihdas la«!ilan ve Ankara okullarınria edilmiştir hâlâ alınmavan ücretlerın n» 7aman vprilpcejı bılınmediîi Torjrak ve tskan !«leri Genel sibı. ılsılılerden de hıçbir ses Müdürlüğii 4733 ve 2510 savılı ka çıkmamaktadır nunlann uygulavırısıHır Gorev V Anayasaya rağmen ugün Türkiye'dc, buna muhtar olduğu halde. geleceği, haltâ bujnınv hakkında hiç bir şe.v yapılmayan en az 166.M0 çocuğun \ar olduğu bir (errektir. Bu rakkam, bulunduğu ycre okul, sağlık hizmeti gitmcyen, gitse bile bunlardan >ararlanabilecek giıçtc otmayan, besienme. giyim ve bakımdan, hattâ. içinde yaşadığı dünyanın bilincine varma olanağından yoksun çocuklan kapsamaz. Bu rakkam yalnızca, bunların da ö'teıinde, doğanın hıreın kosullan ile kendisi arasındaki en temel birim olan aileden bile yoksun olan çocuklan kapsar. Gerçekten de Türkiyede .terkedilmis ve kimsesu çocuk miktarı 180.000 civarında tahmin edılmekte., (1) korunmaya muhtaç çocuklara mahsus nlup sulh hukuk mahkcmelerindcn alınan tedbir kararına göre .6972 sayıh yasa kapsamına giren kurumlarda bakılan» çocuklann sayısı isc 13..JS8 diı. (2) Korunmaya muhtaç çocuklann tahmini de, bakıma alınaııların miktarı da aynı yasadakl tanımlara görc saptanmıştır. (3) O halde, yurdumuzda çocuklann hem Anayasa güvenliği altmda (4) hem de özel yasayla tanınmış haklannın sadece % 8 oranuıda sağlandığuıı beiirtmekte abartma payı yoktur. B Aksaklıklar asanm ?. maddesine göre, korunmaya muhtaç bir çocuğun bulunduğunu haber alan zabıta. devlet veya bclediye memurlari ıcja muhtariar, mahallin en biiviik mülkiye âmirine dururau bildirirler. Pratiktc bu işleın çocuklar tam anlamıyla «ortada hırakıldığındn. yapılmaktadır. Baıska türlüsünü heklemck de gcrçekçi olmaz. Ana ya da baba bakama.vaca;ı çocuğu hcr türlii tehlikeyi göze alarak sokak kb^enne. karakol ya da cami Önüne bırakmaya zorlanmaktadır. Böyle yapmaz da çocuğun korunnıası için doğrudan başvurursa, sahadaki gözlemlerimiz ve yukanda verilen rakkamlardan biliyoruz ki, aylar hattâ yıllarca mahkemenin kararı \e kurumlarda sıra gelmesi beklenecektir. Zaten aynı yasa maddesl bu durumu açıklamak tadır. Bu madde özetle. mulkiye âmiriııin «durıım acilse» çocuğun «ulh hukuk mahkemet) kararı alınana kadar ilgili bir kuruına yerlc?tirilmnini, acil değilse e>rakı karar içîn mahkemeje göndermesini bngbrür. işte gazetelerdc nkuduğumu7. öliimünu de sozc alarak rocuğunu orta yerde bırakan ana \a da baba. gercekte sosyolojik anlamda topluma durumuıı •acili\ctini» kanıtlamaktadır Yasanın 3. maddesî 15e mahkemenin. <evrakı göndenlen çoculdardan korunması ıcap edenlerin durumiannı gözönünde bulundurarak> tedbir karart almasını öngörraektedir. Kastedilen durum saptanması, elbette sosyo . eko nomik ve psikolojik değerlendirnıedir. Oysa ne konusu ne de zamanı \c diğer olanakları bakımından yargıç böyle bir inceleme.vi yapabilecek durumda değildir Pratikte karar araştırılan degil. sonnlan. yiizcysel bilçilere göre verilmektedir. Bu dunımda. muhtaç çocuğun yasa suvcnlişn altındaki hakkının lıir de mahkcme karanndan gecmesi »nlamMr bir formalilr olarak kalmakta. <adece islemlerin uzamasına. n.ulıtaç aileniıı 'sorunlanuın .voğunlasmasına >ol aç maktadır Ulusça atdığımız sonuç, miiracaat ctmeyl dahi bilmeycnler bir yana. edenlere yardımı da azami derecede erteleyerek finansmaııı azaltm.iktadır. İleriki toplumsal sorunlnrın maüyeHni düfiinünee bunu bir kazanç saymak elbette tnttm kün degUdir Bütün işlemler tamamlandıktan sonra ku Muamelât memurlan ve istekleri Hayır «Beni biliyorsunuz» diyor. Bir jazar bunu apaçık söylerse, binlerce okur karsısında göğsünü gere gere böyle bağirırsa bir püvene, bir kişilik çizgisine, bir çönül huzuruna ulaşmış demektir. «Beni biliyorsunuz» diyebilen bir yaıar önce kendini bilmeli elbft. Yazarlığı süresince zikzaklardan. kuşkıılardan, gölgelerden uzak kalabilmis olmalı. Vazdtklarının belirli bir düsünce doğrultusunda yurduna, ulusuna yarar sağladığına inanmalı. Bugün de >arın da o yazıiar ele alınıp okuduğunda n lazara üzüntö, sıkıntı, ntanç vermemeli. «Beni biliyorsuDnz» demekle bitmez i». Okurun o yazarı gerçekten «i>i bilmesi» terekir. O yazarın kafa dfirüstlüfüne, kalb temizliğine, niyetlerinin iyiliğir.e inanması gerekir. Bu da ancak yazarla okur ara.tında tam bir güven, bir dostluk kurulmuşsa olur. «Lç Kafa» diye bir >azı okudum pazar güoü bir gazetede. Beni de o üç kafadan biri sa.vmif. «Suç Anayasanuı Değil» adlı >azımdan aJdığı bir parçayla karsıma çıkıyor, «kafa deyip beri gtl» dhor. Bu bayın kafası gibi bir kafa ber.de yok, bunu biliyoruoj. Olmasım. (la jstemiyorura. Açık konuşan, açık y yaıan bir ç ş , ç hl i î r i b "Tdik'l ^ fei n ^ sahlp olmaiv îsterirtı, ben. "Tazdik'larının', «3Tİe Sizi bilmekmi? niversite reformu hazırbklannın yoğunJaştığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Reformun üniversitelerimize eleman sağlanması konusunda da yenilikler getirmesi bek lenmelidir. Ü Universileye eleman leıııiııi VB M'liMirilıııi'si Mirıııı ıı Doç. Dr. İLTER TURAN lerlne pratik ders yapma, araştırmalara yardım etme gibı s o rumluluklar yüklenebllır. Bu yoldan, doktorasını bitiren öğrencinın Üniversiteden ayrüması sağlanacaktır. Yeni elemana ıhtıyacı olan kurumlar, yılda bir kere belirli bır zamanda sınav açabillrler. Bu sınava doktorasını vermış elemanlar katılır ve kazananlann geçıcı öğretim üyesi olarak atanmalan yapılabiiır. Bu sınavlarda mahallî etkilerin az olması için, sınav heyetinın Unıversitelerarası bir kışili^f sahip olması da mümkUD. r f t " t " " ' üj[«i. olaa, Jcl?ınin öğretim konusunda.. diger öğretim üyelennden ta g ü l d farkı olmal yacaktır. Ancak geçicılıgl, kendisinin bir deneme saihasında bulunmasındadır Bugünkü do> çentlik sistemı, deneme safhasının sona ermesinde bir ölçü olarak Kullanılabilir Bu sistemde yapılabilecek tek degişiklik sınava girmek için konmus dört yıl taban süre yerine, altı yıllık bir tavan sürenin konmasıdır. Diğer bır deyırnle, geçici öğretim üyesi, en tazla altı vıl içinde doçentlik nakkı.iı elde etmekle yükümlü Kı lınmiıidır Bu suretle daha yoğun çaJi^an tışıler daha erken doçent. olabılme olanağına kavuşmakla mükâfatlandınlmış olacaklar, yetennce verimli olamayan üyeler ıse, otomatık olarak elenebılecekierdır Doçentlik derecesim elde eden üyeler tse çalıstıkları üniversitenın asil ögretım Uyesı olacaklardır »eltııl eaılen sısteme ek olarak. Unıversıte Personel KaI nununda yapılabilecek değlşıklikler Unıversıte Kadrolarının sonsuz geruşleme eğilımını de durdurabilır. Şöylefcı, bır bölüm veya kürsunün ihtıyacı olan öğretim kadrosu tespıt edilerek, bu sayı sabit tutulabılır Ancak bu kadroda boşalma olduğu zaman yeni tayın yapıiabılır Buna karşıuk, bu sabit kadro ıçınde yükselrne yollan tamamen açiK bırakılabilir. Orneğin, bır doçentin profesorlüğe tertii uygun görüldüğü zaman ışgâl ettığı kadro içinde bunun gerçekleştınlmesı mümkun olmalıdır Aksı takdırde, bugünKü sistemde olduğu gıbi, bu doçentin terfu, boş bir profesörlüi kadrosunun varlığım gerektirecek; kadro sağlandığı zatnin boşalan kadroya yeni tayin yapılacak ve kadrolann fazla genişleme hastahğı başgösterecektır. Yukarda yakındığımız bazı ayrıntılar üzerinde de yapılabilecek değişikliklere kısaca değinelim. Kütüpnanelere yetenekli elemanlar tayinl için, bu elemanlara, tîniversite Personel Kanunu çerçevesı içinde bir ek öclenek ımkânı sağlanabüir. Doktora ögrencısinln yabana dil ihtiyacına cevap vermek üzere, doktora öncesi entansif dil öğretiml programlannın kurulma sı ve doktora öğrencilerinin bu programlar aracılığı ile yetiştirilmesi düşünülebilir. Doktora çahşmalanna başlayan bir öğrencinin Bu çalışınalara başlamadan bir yabancı dili yeterli seviyede bilmesi şarttır. Son olarak, Üniversitelerde öğretim hizmeUerini destekleyici sekreterük hizmeUerinin Suruiması şarttır. Sekreter yerin* asis tan lEUİlanmak eşine ender rastlanan bir lüks ve israi yoludur. Isrsfın önlenmesinin yolu açıktın Sekreterlik kBdrolannın ih Kantınsuz knrıık'şlar diklerînın gerisinde gizli nivetlcri, çıkar umutları, bir takım yakışıksız hesapları olnuyan bir kafa! Bu açıdan «Kafa» lanmız uymaz birbirine. N h e uymadığını da okurlarunız anlarlar! Beni sevenler de, sevmiyenler de bilirler içtcnlifiıni. Her yazan seven de, sevmiyen de vardır. Bir yazar kendisini beğencnlerdc, sevcnlerde olduğu kadar sevmiyenlerde, bjenmi) enlerde de bir saygı uyandırraalıdir. «Bence yanlif jazıyor, ama bu or.un kendi düşünceleri, kendi görüşleri. şuııun bunun kışkırtmasiyle değil, bir takım hesaplarla değil. inandığı, böylesini dogru sandığı için yazıyor» dedirtmelidir kendisine kızar.Iara bile. Ama bu kafalı yazar sizin en çok tuttuğunuz. en çok begendiğiniz, en çok desteklediğirtiz bir konuyu alsa göklere çıkarsa bir kuşkuja düfcrsiniz, acaba bir yanlışlılt mı rar i«ln içinde dersiniz kendi kendinize! Bir RÜ\ensizlik sarar içinizi bu kafasını herkesin bildiğj yazarın jazdıklarını okurken!.. Ben 1961 Anayasasını suçlu gürmüyorıun. Suçu daJba çok politikacılarda, particilerde buluyorum. Bizier bu jüzel Anayasaya lâyık değilmişiz, ona gereği gibi sahip çıkamadık diyorum. Yanlıs bir düşünce mi sizce? Olabilir. Ama bu benim «kendi» düşüncem, «kendi» görüsüm. 1901 den beri böyle düşündüm, böyle yazdım. Olajiar ne denli kötü gelişirse gelissin, ne denli çirkin, acı >ollara sapılırsa sapılsın suçu Anayasar.ın gctirdiği özgürlüklerde, haklarda, olanaklarda bulmam ben. 1961 Anayasası uygulanmadı ki! Bir yanda tuıutuldu, daha doğrusu unuttnruldu. Şimdi kırk maddesi değiştirilecekmiş. Değiştirebilirier... Ama on yıl sonra ayni kisilerin «Bu da olmadı, haydi bir değisiklik daha yapaiım» dcmeyeceklerini nereden biliyoruz? Bugiin Ana\asa değişikliğini övenlcr on yıl önce neler jazmışlardı bu Ana\asa>ı övmek, göklere çıkarmak için, bir hatırlasak ya, gazetc koleksiyonlarmı biraz karıştırsak ya! Yısarsak göreceğiz yıllar sonrasını, >ıllar sonr* bu konuda nelerin yazılıp sö>leneceğini. Ne demisti General De Gaulle: «Geleceğin süresi uzundur.» Kafalı yazar, sayın İnönü'nün kafasını beğrniyor «Gözü berrak gören bir kafa» dijor. C.H.P. Genel Baskammn gözü açılır açılmaz söylediklerir.i ben de çok beğendim, övdüm. İnönü'nün kafası bende yok elbet! Herkes kendi kafasını taşır. Bcğcnsek de, beğenmesek de öyle. Ben kafamı değiştiremem esen rüzgârlara, hesaplara, ni>etlere göre! Kafalı \azann yazarlık hayatı baştan bugüne dek gözden geçirilirse pek çok kafa değistirdiği göriilecektir. Burada ayrıntıja girmenin gereği vok. tsterse bîr daha tekrarbyayun: Anarşistce eylemler ne denli üzücü, korkunç, umut kırıcı olsa da suçlu \nayasa değildir. Anavasayı istediğiniz kadar rieğistirin yararlı bir sonuç alınamaz. Toplum. köklü reformJar bekli\or, 12 ÎMart Muhtırasının ışığında ışbaijina gelen hükümetin huzuru kurar kurmaz bütün bu reformları gerçekleştirme»İDİ beklhor. Anayasa değişmiş, yasalar dcçismiş, ama çağda; uygarlık doğrultusunda alılımlar vapılmimıssa gene hiç bir sonuç alınmâz. Lmmajalım bunu. O ba\ın «Kafa deyip beri gel» dedifi kdfam almaz biyle bir şeyi! K^îalı yazar istediği kadar kızun, azarlasm, sütununda «teşnir etsin» inandığım düşünceler degiş. mez. «BenJ biliyorsunuz». Zor sizi bılmek sajın yazar, zor! Ben yîllardır okurum. derginizi ızlerira. zaman zaman gazetecilik alanındaki becerikli atılımlarınızı da begendifim oldu, ama sizi bilmek, anlamak, ne istediğinizi, neye ulaşmamızı uygun gördüğonüzü, kimden, neden, hangi dü^ünceden yana olduğunuzu anlayabilmek mümkun olmadı. «Sizi bilemedim». Ama keudi okurlarım beni bilirler. Siz bilmezsiniz, ama onl«r bilirler. Hiç bir özel hesabım, çıkar umudum şu >a da bu rönde zikzaklar çizen davranıslanm yok, olmadı, olrruyacak. Atatiirk dtvrimlerine insnan, bağlar.an bir >azanm ben. bir edebiyat adamıyım. On altı yıldır fıkra yazarıvım. Hepsı ortadadır. Hepsinin hesabım açık âlınla verebiiirim. Size değil. nkurlarıma Zorfa değil. kendi isteğimle .. Benim kafam Atatiirk sevtiMvle Atatiirk devrimlerine bağhlıkla dolu bir kafa. Si? buııları diıluı miHinız? Hiç sanmam. Zaten bu satırları da heni bilrı, A | / f • Mf a | r a a | ' 1e değil. tanıyan okurlaruna yazdım. Si Ulalill AMRAL ^, NIMBÜS Bugünkü sistemde yeni bir asistan almak isteyen ve bos bir kadroya sahip olan kürsü, bağıı Yazan: bulunduğu Fakülte Dekanlığı ara cıüğı ile, iki gazeteye ılân verır ve bir yarışma smavı açıldığını dujurur. tktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Başvuran adayiar, Fakülte Profesörler Kurulunun görevlendirdiği ve genellikle ilgili ktlrsü üyelarınden tesekkül eden bır esa» ttibariyJe 1iıMBif>'ırTiyi^ıı' 4uri taraİHUian \aiianci cul «« ıl •fctirs» taskanı v« üyelerinin da1 t » 'dnee. tamd'ğj kısirtr lebıne ctfe öîretim'e yönelmiç «lmaiarı gili bilun dalından sınava gİrerâ güçlü bir eğilim belirmektedır, ve doktora çalışmalannı, doktoler. Jüri sınavın sonucunu Dec) Asistanların mesleğe gırdıkra derecesı vermek zorunda kalkanlığa sunar. asistan almak isten sonra yabancı dil bilgüerını dıklan için ihdas etmıs olmalateyen kürsü de kazanamn atangeliştirme imkâniarı sağlanmarıdır. masını teklif eder. Oekan Famıs olduğundan, kendi başına Asistanların yetıştınimesmı güç külte Yönetim Kurulunun karabir akademiL yetenek olmayan leştıren diğer nedenler arasında rını aldıktan sonra. sınavı ka«bir Batı dilini bilmek», çoğu kürsülerde sekreterlik hizmetlerizandığı belirtilen adavın atama zaman tercihi bclirleyen ana un nın buiunmaması gelmektedir. işlemine başlar. sur oknaktadır, d) Alınan asısBu hızmetlerin yokluğunda, hıztanın başanlı olmaması halinde, metlere duyulan ihtiyaç asistanelenmesi içm yeterli mekanızlar kullanılarak gıderilmekte. atnalar bulunmadığj için •terbı sistanlar ögrenci hüviyeUerını yiyelı olmak. geçimlı olmak, aşıtırerek, kalem memııru hüviyetiSİSTAN AUNMAS1NDA rı» olmamak gibı bazı özellıkle ne girmektedirler Halbukı. bızDOGAN PROBLEMLER: re gereğınden fazla önem verilezat asistanların Kendi çalışma!aNormal bır ışe alma ışlemı rek, esasen ajjademık kıstaslara rmda bazı sekreterlık hızmetleEibı görünen bu yol, uygulamadayandırılması gereken tercih rıne thtıyaçları vardır da. pek de ıvı olmavan ba~ı sosaptmlmaktaojr Fakat şunu da nuçlar doğurmaktadır. Örneğin. Akademik aianiarda yetışmenm eklemek gerekir kı. eleme ımmusabaka sınavının açılış zamatemel şartlarından bırı genış okânlannın zayıf olması. muhtenının belli olmaması birçok yekuma ve araştırma olanaklanna melen bütün . meslek hayatı botenekli kimsenin sınavın irânuu sahip olmaktır. Bu gerçek, ıyı bır vunca beraber çalış,mak zorun gözden kaçırması veya sınava kutüphanenm ve araştırma fonda olunacak bir kişinin seçımın katılmaya ımkan bulamaması larınm varlığını gerektirır de bu türden kıstaslara fazla anlamına gelmektedır. Halbukı, Şu andakı şekliyle Üniversıteleyer verilmesinı mesrulaştırmaksınavlarm belirli bır zamanda rimızın bu ihtıyaçlara çok az cetadır. açılması (her ders yılının bavap verdığl veya hiç vermediğı smda) daha çok sayıda yetenek gdrülmektedir Orneğin kütüpha li kışinin sınava girmek ıçın neler dağjnık ve düzensizdır. Çün basvurmasını mümkun kılabılır. kü tesadüfî ıstısnalar dışında hiç Ancak, uygulamada belirli bır bin Kütüphanecilik mesleğini bıkürsüye asistaulık ıçın müraca len kışiler tarafından yönetilmeSİSTANLIK Kl'RUML'MJN at edenlerin en yeteneklı olanı mekte, sistemsiz yığılmış kitaplar SAKINCALARI: Asistanlıic, nın sınavı kazanması her zaaıan dan ibaret bulunmaktadır Bu öğretim üycsı yetiştirilmesoz konustı olmadığından, vaıtıir bır koleksıyondan yararlansinde ilk merhaleyı teskil eder. nız sınava katılmayı azami sevımak ımkânsi7dır Tıp Fakültesı gıbı asıstanlığın yeye çıkarmalc, daha ıvl bir se Araştırma, tonlan yok denecefe bır ıhtısas eîde etme yolu olaçim yapılması sonucunu doğur kadar azdır. Yeni yetisen elemanrak kullanıldığı fakülteler istısmayabilir na ediürse, asistan olan bir kı lann bu tonlardan yararlanması En yeteneklı adayların, sınavı genellikle söz feonusu değıldır. şı. genellikle akademik mesleğe kazanmaiarırun sağlanmaması Fonların Kullamlması Ise gayet gırmiş addedilmekte ve çoğu zanm sebeplerı nelerdir? tlkm, jru katı bürokratik kalıplarla sınırman kendi isteğıvle ayrılmadıfı karda ayrıntılanyla açıkladığılandınlmiîtır surece. oğretım mesleğmde kal mız sınav ve atama ışlemınde Ysbancı dil Konusu ayn bır ömaktadır. Bu durum uç probsozü edilen yetkılı heyetler gezellık göstennektedır Yabaneı lem dogurmaktadır. îlkin. asısnelhkJe kursu başkanının güçiı) dil bılg:sı olmayan veya zayıf otan olan kisı muhakkak akade etkisi altmda kalmaktadır. Asislan elemanlar da Üniversiteye zamik kariyerde kalacağına ve tan seçimınde son sözü kürsü man zaman asistan olarak atanilerleyeceğine dair bir bekleyış başkanı olmasa bile kürsü öğremaktadırlar. Bu gıbı durumlarıçine girmektedir. Ikinci olarak, tim üyelerine bırakmak tabiidir. • da, asistan alınan kimse. yabancı gelecek vaadetmeyen eleman!aFakat bugünkü sistem devam dil öğrenmek için düzensiz çabarın ayıklanması ender olarak edecekse, bu Tetki ile birlikte lara girismekte, doktora çalışmacereyan etmektedir. üçüncüsü belirli sorumluluklar da getirilları gecıkmekte, yazılan tezler yeıse, herkes ayıklanmadan yüksemelidır. leceğine dair bir bekleyiş içinde tersiz olmaktadır kıncı olarak, asistan seçımıolduğu için. çesitli elemanlar ni yapan kürsü baskaru ve arasmda sıhhatli bir rekabet kürsü mensuplannın ne gidoğmskta, daha verimli çalışan bı endişe ve düşüncelerle, harokiçılenn mükâfatlandınlması da ket ettiklerıne eğilmek gerekir. gerçekleşmemektedir. u noktaya kadar, asistanların çoğu zaman, kimin tercih ediieyetıştirilmesinin doktora önceğice dair kararın akademüî ır an ıçın, öğretim üyesi cesi dönemiyle ilgili sorunlarkıstasların kullanılmasıyla veriV yapmak vaadiyle asistan aldan söt ettik Doktoradan doçent mediği görülür. Bunun sebeplen manın doğurduğu sakıncalalığe kadar geçen en az dörtbeş çeşitlidir: a) Kararda kürsü baş n unutarak, asistan alınan kışı yıllık bir süre daha vardır. Bu kanının rolünün ağır basması, nın vetıştırilmesı üzerindo du süre içinde Umit edilen, doktor başkanı, kimin tercih edılmesi ralım. Fakülteier arasında vetişasıstanın doçentlik tenni yazıp, konusunda çeşitll telkın, tavsıtırilme açısmdan bazı farklar öğretim ilyeliğine nazırlanmasıve ve baskılam açık bıratanakbıılunmakla beraber, genellikle dır. tadır, b) Karar kısa bir sınava asistanların yetiştirilmesi üzeBır doktor asistanm, doktorabağlı olduğundar: ve bir smavın rinde fazla dunılrnadjjh bır aer sını yapmamış bir asistanla göadayiar naSkında yeterh bilg: çektır. Bu ıhmalkârlığın onemıi rev ve yetki açısmdan bir farkı vermesi muınkün olmadığından bır nedeni, üniversitelerimizın bulunmamaktadır. Bu nedenle, Dr. Asistanın da vaktınin önemli bir kısrmnı sekreterlik işleri ve benzeri görevlerle tüketmesi nıümMindür. öfrftmen Knein DENlZ Çagda« Sokak 34/3 Ankara leıini gösteren 5R13 savılı kunılus kanunu mevcut bulunmaktadır Bir dövüJme iddiası Ilçemizde suçum olmadıgı halde gece Şehır Kulübünde ve takiben cadde ortasında halkın gözien önünde dövüldüm Bu haksız işleme Ilçemizde görev1 Cumhuriyet Savcısı oile ön1 ce ilgi gösterroek istemedi Ken disıne Anayasa görevini hatırlattıktan sonra muameleye koydu Vatandasların durumu ile kim ilgilenecek? Hüseyın YILMAZ Muharrcm MahalJesi Buna göre 6 S»r>» MiirlıirlıiJfı, Bnsmüsavirlık. Hukuk Müsavırliği. Teknik tsler Baçkanlıeı tar»fından işler yörötölrn«ktwlir Öncekf Bakandan T9rlr*vi!ında alınan bir olurla, Genel Müdür. liikte guniln icaplanna ve partililere makam sağlamak için 1971 Martında yeni daire ba^kanlıklan kurulmu^tur Simdi Genel Müdürlükte kanuni kuruluflarla. Bakan olunı ile sağlanan pozisyonlar mevcuf bulunmaktadır. Sayın Köy IşleH Bakammızın bu durumu önlemesinı bekler, kanuni olmıvan kuruluşlarıp kal dırılmasını taveı ile qr7e<1<»rız. Adları saklı Zirant Yük«ek Mühenditlprl Problemler A Sakıneaları ı: lürk Inşoat Mühendislerine Ouyuru 26/2/1971 tarihınde Ankara'da Siyasal Bılgjleı Fakültesinde yapılan 17. Genel Kurul toplantısı ve seçımleri bütün netıcelerıyle Oirlıkte Anbara 5. Aslne Hukuk Mahkemesınin 5 6/1971 tanh ve 971/373 sayıh karan ile iptaJ edilmiştir. Sayın meslekdaşlar'mıza duyururuz. Yİ RtTME KLRLI.Ü Cumhuriyet 43b9 A Gayrimenkul Satışı İstanbul 10 ncu tcra Memurluğundan Dosva N o : 1970/453 Eminönü, Demirtaş mahallesi, Küçükpazar caddesınde kâin 64 kapı. 488 ada, 13 parsel savılı 25.92 M2 sahalı ahşap dükkânın tamamı suyuun izalesi ıçın satılarak paraya çevrilecektır. tmar durumu: 26/11/970 tanh ve 6038 No. lu imar fcrokısinde: Program dışı, iskân sahasmda, Süleymaniye dvarı, bitişik nizam, 9^0 metre bina yüksekliğınde ve krokide taranan kısımda insaat yapılacagı bildirilmektedır Tetkikat: Gayrimenkul Unkapam'nda Küçükpazar cadde. • üzerinde arsadır. Üzerinde bitisiğindekı 8 parsel ve 63 kapı i sayıh gayrımenkul üzerindeki kereste magazasınm binası bu parseli içersıne almak suretiyle inşa edılmıştır. Mağazanm işgalindedir. flst. 3. Sulh Hukuk Hakimülinin 15/2/971 tarih ve 1971/2315 sayılı kararına istinaden satılacak gayrimenkul üzerinde kereste mağazası inşaası olarak beton Mmin, tavanı kumen betonarme ve kısmen de çelik ve oluklu saç ile kapatılan ve demir kepenklerinin îlyas ve Hasan Kazdal'a ait olduğu ıddia edilmektedlr.) Kıymeti: Bilirkisl tarafından gayrimenkul tamamına 100. 000. lira kıymet takdir edilmiştir. İlk açık arttırması 20/7/1971 Sah günü saat U.OO'den 12.00, re kadar îstanbul Sultanahmet'te Adliye Sarayı'nda 10 uncu îcra Memurluğunda yapılacaktır. Arttırma fartnameıi herkesin görebilmesi için 15/8/1971 tarihinden itibaren dairede açıktır. İlk açık arttırmacTa teklif edilen bedel muhammen kıymetin Vt 75'ini bulmadığı takdircTe en çok arttiramn taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on gün daha uzatılarak onunetı 30/7/1971 Cuma günü ayni saatlerde ve ayni yerde yaDilaeak, ikinei arttınnada en çok arttırana ihale edilecekür. îpotek sahibl alacaklılarla diğer ilgılüerin ve irtifak hakkı s a . hiplerinin haklannı, faiz ve masrafa dair olan tddialannı da. yanağı belgelerle 15 gün içinde lcra Dairesine bildirmeleri icap eder. Aksi halde haklan tapu sicilli ile sabit olmadıkça »atış bedelinin paylaşmasından bariç kalırlar. Talep edildiği ve iklyüz kurusluk posta pulu gönderildiginde ?artnamenin bir örnegi gönderilebilir. Arttırmaya iştirak etmek isteyenlerin muhammen kıymetin V* 10'u nisbetinde pey akeesi veya millî bir bankanm teminat mektubunun tevdii mecburirtir Fazla bilgi edinmek isteyenlerin 1970/4S3 rln<!va No m il* M ' . ( muriyetimize müracaptlan ilân ohınur 4'fi'l '71 (Ba«ın 3722) 4828 I Dokior asistanlar B B Ne yapılabiiır? z«t olarak, Ünîversitelerimiz* eleman sağlanması ve bu elemanlarm yetiştirilmesi, bugünkü haliyle, tatmin edid olrnaktan uzaktır. O hslde ne yapılmalıdır? Herhalde, ilk adım, aslstanlık müessesesinin lâğn olacaktır. Bunun yprine Tengin Wr doktora bursu programı uygulanabilir. Bu bursa karsılık doktora ögTencı Ü jfc'"'İP nlversiteye eleman sağlanmave yetiştirilmesi için yenl yollar aranmas» çereKlidir. Bu yollann. Univer^ıtp refnrmunun ele alındığı bugünlerde kamuoyunda tartısüması yararlı o lacaktır. üI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle