Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA ÎRÎ= : CUMHURÎTET: Haziran 1971 ir felsefe ve ahlâk kavramı eltn «erdem» (fazilet) «özcügünün Franuzcan olan «vertn» kelimesînin aslı, Lâtinee «vir. tus» olnp, «yifitlik, mertlik»; Arapça «fazilet» ise «üstün ahlâklılık ve iyilikseverlik» anlamlanna gelir; ancak biitün bn nitelik. ler «erdem»i tüm olarak ve dörtbafi mamur biçimde tanımlamak için vetmeı. «r.rdem», ahlâksal bir yetenek, sürekli olarak «iyilik» doğrultusuna yönelmi?, «kötülükoten sıaklasnus bir irade ve bu iradenin ahlâksal açıdan değer taşıyan açıklanısı, ahlâkın gerektirdiği yöndeki davranısıdır. Rudolf Eısler, «Handwörterbuch der Philosophie» adını ta. sıyan tamnmıs felsefe sözlügünde bn kavra. mı şöyle tarumlar: B Ord. Prof. Dr. H. V. VEÜDEDEOĞLU mandır; zira o bılır kı «ıffet»lenn gözn açılır ve iffetliler çoğalırsa keııdi bayağüığı ve anagtlık çehresi daba açık seçik olarak meydana çıkar. Ters dnrnmds ise, «reıilet»ler reziletlere örnek olnr ve aşağıiık insanların çoklnğn içinde bayagılık kavramı gittikçe belirsiz bir dnrnma gelir. Bn nedenle «rezilet» «fazilet»e karşı her zaman saldırı dururnnndadır. Yalın, iftira, tehdit, hatta cina>et «rezilet»in herzaman basvnrduğn dofal araçlardır. Cnlü kitabına •Fazilet Mücadelesi» adını koyan Kennedy'yi vere seren ve atıcısı bulunamayan knrsun. «rezilet»in kurşunu idi. ıstiyorum. Onn çeçende kaybettik. Matema. tik ve geometri öğretmeni ve hocaların ho. rasıydı. Izmir Erkek Lisesinde nznn süre miidürlfik de yapmıştı. Yalnız öğrencileri ara. sıııda değil, onm tanıvanlar arasında kendi. sini sevmeyen tek kisive raslanmaz. Onun soyadı ile «erdem» sözcüğü arasında \alnız bir tek taarfin dejısik olması. sanki serckirci (determinist) \e mutln bir raslantı gibi teliyor insana. Ben onn ilk kcz 1 2 yılının sonunda, Ü0 Konya Lisesinin 11. sınıfında öfrenci bulundntvm sırada, yani tam 51 vıl bnce tanıdım. Bızim geometri Ö|retmenimizdi. Hocalığı ku«arsuzdu. Tutnm \e da\rani5İarı ciddî \e vekârlı idi. Ondan korkmazdık; fakat çekinir ve ona çok sayardık; içimiz ona karsı sevsi ve sayeı ile dolnp tasardı. tlusal Kurtnlns Savasının o voksullnk tünlerindc, ber zaman temiz ve ütülü elbısesi. boyalı ayakkabıları, dıizgün hağlanmış kravatı ile sınıfa gelirdi. Ona gerek o zamanki günlerinde, çerek sonraları içtenlikli bir dostlnğa dönüşcn varım yüzyıllık ilişkiIerimizde, bir tek gfin bile trassız görmedim, bir tek gün bile yüksek sesle konustuİona tanık olmadım \e kimsenin ?önlünö kırdıgını dnymadım; insanı oksar gibi konu. snrdn Hilmi Hoca. Konya'da benim o tarihte öldürücü bir hastalık sayılan . zatnrriedea knrtarılısımda. ki çabasını «Millî Mücadele Anıları» adlı kitabımda anlatmıstım. Geçen vıl o anılardan bir kısmı Cnmhnriyet'tr tefnka ediürkrıı, onunla iliskisi olan: «Geometri öğretmenimiz Hilmi Erdim Bey bizlerin yetismemize ayrı bir bzen «östrrirdi. Bugün hayatta bn. lnnan ve emekli olan Sa\ın Hilmi Hoca'>ı. fırsat diiştiikçe, zivaret edıp elini öpmekten büyük bir zevk dnyanm» cümlelerini okn. mus; heroen telefonu acarak: Beni, lâyık olmadıfım iltifat ve övçülere bogmnstn. Bir çocnk kadar heyeeanlı idi. O ya«ta bn heye. cını dnyabilmek ne gtizel sey.(3)! ve Cumhüriyet'e ya koşmna, fakat dfrttmen oldvjh İ > > C«PÇ» heye gönderilmeyerek Konya Lisesinde öğ. retmenliğe atanmıştı. Vasamının «on yıllarında, çok bağlı oldnfn esinı kaybetnuş, bo dayanılmaz acıya, herkese örnek olaeak bir yüreklilikle katlanmasını bilmisti. «Sağgorüiu ve sakıngan>dı: aşırı davramslardan nefret ederdi. «İçtenlikli, doğru ve ıyıliksever.dı; çok ynmusak ve insancıl bir rnb taşırdı. «Alçak gönüllü. gösteri?siz ve nâzık» ti; en önemlisi . tam ellibir yıldan beri kendisini tanıdığım için yetki ile söyleyebilirim k i . biitün bn meziyet ve nitelikler onda «cilâlı» ya da gelip geçici değil, yapısal \e sürekli idi. Hilmi Erdim Hoea'nın «erdcm»i, biitfln filozofların «erdem» tanımına harfi barfine u>nvordn. Sanki onlar «erdem» kavMmını, bu örnek ınsanın yetmişyedi yıllık yaşamını Rünii gününe izlrdikten sonra tanımlamışlar. dı. Bir kısmı rok vBksek mevkilerde bnlnnan ve\a emekli olan onbinlerce öfreıtcisi onun ardından rıpta ile ağladı. Ne mntlo Hilmi Erdim Hocaya. Onnn rubn şimdı ger. çekten «erdim» diyebilir. «Ermislik» payesı. ne eristi o. Nnr içinde yatsın! (1) cl.a sant£ n' est pas conugıeuıo ı2> Yedı ku?ak Turk ceddıni bilen: tarıkatları Türklyemiz ıçın zararlı buldujunu her zaman a;ıUımı< ve «iradiye değın kım.seye hakaret etmemlj olan benim Ribi bir kımseye .Cerkez kdlesı.; tBektasi»; •İhtıyar Donlcisot • diyenlere hıc cevabım vok. Çımdıye degin sahsıyat vapmadık bundan sonra da Du çukura düsecek degılız. Yalnız 20 sayılı Sıkıyonptım bıldırısme kimlerin ri»yet edlp kımlerin etmediğini temasa etmek ibret vcıicidlr . UsUn ey dil. uslan artık» baslıklı bn yazısı ile bana Ihtiyır «Imaktasın» vani guya nazikçe «bunamışsın» demek ıstiven ve vazısına ımza atmnan polıtıkao başvazara hıc değılse kendi gazetesınin ıkınci sa>fasında bende» 15 vas bu>uk bir zatın kalem oynattifim dusünerek saygıh \e nazık olmasını hatırlatmak ısterdim Kendisinin >;arkısına^ karşı Abdulhak Hamıl «ıbı zarıf bir «ekilde «Karlar «Itında nevbaharım ben> dıvemezsem de, veznin: bozmadan. her zaman "(htiyar elsjjn da iendcn zînde>im« dıvebilınm sanı\orum Kendıme olan bu guven duygusu. son nefesıme kadar yeter de artar benim içın. «Midenı ki dustınuyoruıtı (v« callfiTomm), su hald* v»rım.. Durmadan Kecen vıllann ne hukmu olabılir bu durumda! <3) Bir «yın yazar «Kırk Yamaiı Bohça» Da;lıkh bir vazısına «Hıfzı Vtldet'in bir 23 Nisan çoctıgu beyeeanı ile hnırladıği Anayaıa....» diye baslamt*. Iltıiat «tmlş «23 Nisan heyecanı* nın n* demek oldu&unu o ve onun benzcri roukaddeaatcı yazarlar anhyamazlar ve bunu. simdi 23 Nisan gunlcrinde birkaç dakikalığıns valı ve kayrnakaro landalyalanna oturtulan 910 vaşındaki çocukların heyecanı ile kanştmrlar. Zaten vazar da bana bunu yakıstırıyor. Ben vine de onun «kuçuk duşurm«» kasdi ile yazdiğı elestırmevi sevtveli buldurn ve uzulmedim. zira ortam o kadar ıcviyeıizle«ti kl! Yalnız sayın yazann tstanbul Hukuk Fakultestnae okudutu yıllarda ben o fakultenıo en az 25 yıllık hocası bulunuyordum. Benden «adece «.Hıfzı Veldet» diye soz ederek soyadımı dahl bümezlıkten felmesi, beni, kendi hesabıma değil, yazılarınd* her zaman ıttlam fazileti» nden. tislâm ahlakı» ndan bahıeden bu yazar hesabına üzdu. Batka n» diyeyimfl Turistik Ağva nın sorunları hala çozulemedı Elektriği hâlâ yapılacak, yolu köstebek yuvası, suyu ise muntazam yapümaması nedeniyle ârıza yapan yerin neresi olduğunu tn«rak etmeyin hemen söyleye\ım. Uzaga gitmeje luzum jok, lstanbul'urj oahıyesı AGVA ıYeşUçay)ın bali bu. Her sene Ağva halkı, turızm mevsimi geldiğinde yukarıda sj ralanan noksanlıklann >akınmasını yapar. Başta yetkilılere olmak uzeıe herkej bırbınn» sorar. elektrık insaatl ne zaman bi tecek yolu ne zaman yapılacak ve su>u muntazam akacak mı? Bu sorulara idare heyeti dahil musbet cevap veren bulunamaz Sayın tstanbul Valisı Vefa Po.vraz hatırlarlar 1969 senesinde Y. S. E. Müdürü ile birlikte Asva'va geldiklerinde Elektrik ınşaatının 1969 Eylülünde tamamlanacaeıru kativetle ifade etmişlendı. Ne var ki 1971 ortalarma gelind)?i hslrte elektrık in^aatı kaplıımbasa hızı ile devam etmekte. Bu ne biçım ıhale \e ihale tâkip usulu akıl eıdırmek çok zor «Ahlâksal amacı gerçeklestırmek ıçin değerli veya gerekli olan her sureklı tutum ve davranış (erdtem)dır. Kişinın kendı nefsıne, başkalarına. ya da ınsanhğa kar«ı olan ödevleri açısından bakıhnca, (erdenı). bırevsel, toplumsal ya da insansal olabılir.» <sh 690). Erdem ve erdemlilik kavramlanaı Sok. rat'tan başlayarak Eflatun ve Aristo'dan be. ri eski ve yeni bütön filozoflar. brnesin Kant, Fichte, Hegel, türln aeılardan tanımlamışlardır; bunnnla birlikte. onların hepsi bo kav. ramın ahlâksal ve insansal yönü üzerinde birleşmektedirler. Kant, cerdem garazdan ve çıkardan uzak olmalı ve kendisi dı^ında bir ödul bekleme. melıdır» der. Ona göre «erdem öğretisi, kisi eylemlerinin yapısal (biinyevi) hareket nok. tası olup. bn eylemlerin ahlâksal amaçlarını belirler. Bu amaçlar ise her seyden önce ki. sinin kendi «kemaUi yani iistün olgunlufn vc sonra başkalannın mntlnlnğadnr.» Eski filozoflara, itzetlikle Eflatnn'a göre hikmet (bılgelık), cesaret. (jureklılık). itidal (ıhmhlık), basiret ve ihtiyat (sağgörü ve sakınganhk) «teme! erdemler^dir. (Eisler. ay. nı kitap sh. 325). Teni düsünürler bn temel erdemlere samimiyet (içtenlik) ve sefkat (iyi. lık yumuşakhk ve şardımseverlik). adalet (tüzegenlık) ogelerini de eklemislerdir. Gerçek erdem. bötün bu öfe ve nitelik. lerin hepsini kendi içinde toplavan erdem. dir. Çünkü yukarıda sayılan tıfatlar ara. smda kopmaz bir bağlantı vardır: bvnların sadece bir teki . öbürlerinin varlıgı ve destegi oimadan «kemil» tnertebesine. yani üıtiin bir olgunluk düzeyine erisemez. GSrülnyor ki, erdem (faıilet) «surekli olarak iyl yürekli ve doğru Olma alışkanlıgı» dır. «Faxilet»in karşıtı. zıddı «rerileUiir. Bn «düşük rnhlnlnk, baya|ılık, fenalık yapraa alıskanh|ı»dır. tnsanlar arasında, hele biıim fibî jeri kalmış toplnmlarda «fazilet»ten pek çok «öz edilir, fakat onnn kendisine çok az rastlanır. «Rezilet>ten ise »> konnsolur, fakat kendisi . Göztepe, Erenköy semtinin lâjtım snları gibi çözümtizün öniinde sürekli olarak akar durur. Bir genelev patrono taze îffetlere nasıl düşmansa, «reıilet» de «faıileUe öylece dü». rasık ki! t yazık kî, «erdem» (fazilet) kolay kol»y başkalarına sirayet etmez. Çünkü o. bir yönü ile, karakter tagltfinı kapıar. «Saghk» ise, finln Fransız düftânürii ve tr»nik yazarı Jales Lemaitre'nin dedifi gibi, cbu. lasıcı değildir» (t). Bnna karşılık bavagı ruhlnluğn kapsayan «rezilet» bulasıcı bir karakter hastalıfı «Idu. ğnndan, ortamını bulur \e tedbiri atimnazsa. toplnm içinde pek çabnk yayılır ve o toplumn koknstnrarak vok eder. Sıkıvönetim Komntanhklannın ve Adalet Bakanlıgının «imzasız ihbar» furvasına karsı cepbe alması bnndandır. Belki birgün gelir, dnrmaksızın cadı kazanı kaynatarak, «azete köselerinde anonim ihbar ve ithamlarla halkı bazı çfvre ve kisilere karsı kin ve adavete siirükle. yenler için de tedbir alma crreği dnynlnr ve ardı arası kesilmeyen «methİTe»lerin eirkin içyBzii anlasılır. Vicdan ve ahlâk trenlerinden yoksnn, sözde aydınlarla doln bir toplnmda «rezilet sahibi» asagılık insan olmak kolav, fakat, «fazilet sahibi» erdemfi insan olmak çok cüçtür. Belirli bir veya birkaç olayda erdemli davranmak, «erdemli» olmak için yeterli degildir. Bnnnn için, kendisini veya baskasını ilgilendiren her olay karsısında evdemli dav. ranmak, yani ömur boyunca erdemli olmak ve erdemli kalmsk ferekir. B«, bir tflr «er. miş»lik payesidir. Yugoslavya'dak! motel önüne bırakiıgımız olomobil soyuldu» i\e kadar uygun 113* ilmi Erdim Hocs'nın kisiliğinde «Er. •*• dem»i olnsturan bötün sıfatlar, bntiin öfeler toplanmıstı: «Bılge» idi; knrn matematikçi kalmamıs, yaşamın iyikötü tecrübeleriyle \e snynnn tam almtş bir çelik «pbi sağlam karakterle yutnılmnstu. • Yürekli» bir vatanseverdi; L'lnsal Knrtnlnf Savasının basmda, tstanbnl'da Tüksek öfretmen Oknlnnn bitirir bltirmez, Anadoln. Erdirn Hoca ün, insanı insan yapan bir ahlak ve felsefe kavraraı üzerinde azıeık dnrmanuzın nedeni. son zaroanlarda politika ve fikir ha^atunızın tosterdiği roanzara defildir(î). Bncün gerçek bir «fazilet tîmsali» olan rahmetli hocam HtLMl ERDlM'i anmak I Bundan iki ay kadar önce Almanya'dan memleketimizt müteveccihen gelirken yorgTinlıık nedenleri He Yugoslavya'nın Belgrad ve Nis Sehirlerl •rasmdaki sahsa ait olmayan bir motelde istirahat etmeyf nygun biılduk. Mezkur motol bize i«temı«. oldujumuz garantivi vermelenne rasmen mntetin önünd»ki hususi park verinden otnmobillerimız ma alesef sovuldu Zaranmi' 40 oon Kıme muracaat edeceğimizi biz TL. nın üzerinde oldu Aramı^da >urda kati donüş yapanlar bııhın de şaşırdık dııeu için epcvce vüklü idilc. Yolu da elektriğı gıbi Bılhasıa N'etice olarak BelçraH'daki KnnAğva'ya girişte l j kilometrelılı solosluğumuzdan bizlere yardımbir mesafe var kı sözüm ana as cı olmalannı rica ettik Biz* hır falt, bir yabar.cı rahat ay yu/e avukat tavsive ettiler. Avuksta vine benzetpbilir. Su da aynı ak ücretini pesinen öd>mi« bulun. «akhğa ayak uvdurmus şidivor. maktayız (300. DM > Aradan Bu anlayış ve davranısla turizme eecen zaman icersinde davamızla hizmet etmi<! olmavız VatanHn» Hgili muhtelif meVhıplar e6nne kadar çabalarsa çahalaBin >na dermemize rsemen maalesef herhizmet. devlet hİ7meti noksao hangi bir malumat alamamiî bulunuvoruz. Dolavısn ile biWelt v« olunca netice bostur kendi arzumuzla ikinci bir defa Ağva halkı adına bölgede nı. bu yabancı memlekefte sovulmus rizmin gelismesini arzulayan hir oldugumuzıı anlamıs bulunduk. kimse olarak sesleniyoruz: Ne olur Bu «üzerr&htan «ecenlere tavtibize yardım elinizi uzattmz verrıi* dikkatli olmalandır. Hoıça kalınız. N. ÇCTi\K%YA ÇET»\K*YA ça kalınız. AGVA AGVA Hüsnü ÖZKA.V ÇOK ACI BİR KAYIP Hayır curnalci, yaz. Bunlar cnrnal tazmalarsa ne yazarlar? Aman filtneayı . yofc bilmem kimi hatulayın ! O d» lolcndnr, bn da ^ t ^Samrlar ki yazdıklartm brr diııleyen var, bir aldmş eden % ar. İPurkiye Camhariyeti "bnnlâra teslim edilmis sanki ! Kimdir bunlar? Birtakım zavallılar ! Oaha düne dek Atatürk'e, Atatürkçülerc saldırmayı kendilerine baslıca ufraş say. mış kimseler. Unntuvermişler yazdıklarını, şnrda bnrda çektikleri söyievleri, kitaplanna aldıkları devrim dnşmanı fıkraları. makaleleri... Hattâ «Aman Atatürkçü ordu fcbasına relir, yakamıza yapışır, bizden Atatttrk dâsmanı eylemlerimizin, ya. zılarımızın hesabını sorar» diye Türk Ordusnnnn Atatürkçülüğüne. devrimciliğine inananlara yaptıkları saldırılan... 27 Ma. vıs'tan 12 Mart'a kadar kirai zaman sintice, kimi zaman açıkça zrrçek bir demokrasiden yana olanlara karsı gîristikleri saldırılan Şimdi karsımıza, ev labibini baıtırmaya kalkışan yavnı hırsız olarak çıkıyorlar !.. Ama bir tek ynzleri yoktnr ki böylelerinin ! lki, üç, beş, on, bin yfizlüdürler. Dün Atatürk ordnsnnnn AP iktidarını altetmesini istemezlerdi, 13 Mart Muhtırasını şnrasından bnrasından clestirirlerdi, Atatürk'ıin bütün düsüncelerine, biitün eylemleri. ne karsı çıkarlardı. Varsa voksa padisahçılık, nnrenlnk, tutn. euluk: varsa yoksa mnkaddesat sömürücülüğü, çağdışı akımların övgücülütü, propaçandacılığı .. Bir de baktılar ki, Türk Or. dusu bir bütün halinde kötü, tehlikeli gidişe karşı çıktı, «dnr» dedi çirkin politikacılann ynrdn nçnrnma itmesine .. Birden uyanıverdiler, kendilerine ^eliverdiler. Gene de bazı silâhlar kalmıstı ellerinde: Valan. iftira, lekeleme, curnal... Beşon ken. dini bilmezin, yolnnn saşırmısın, şaşırtılmışın davramslarının varattıği olnmıuz havayı, kızgınlıgı fırsat bilerek Atatürk dev. rimcilerine karsı korknnç bir iftira saldınsına kalkıstılar. Olaylann bnlanıklıgından yararlanmak istediler. Kendilerini nnnttnrmak; Atatürk Cnmhnriyetine dfişmanlıklannı nnnttnrmak; karşı devrimciliklerini nnnttnrmak; kamnoyn öniinde Atatürkçü, devrimci biHnen a>dınlan, yazarları, bilim adamlarıru lekelemeye kalkışmak .. Bilirsiniz bunların kim olduklarını. Bilirsiniz hangi gazetelerde çöreklendiklerini. «Ne duruyorsunuz, o da var, bu da var, $umı da unutmayın» diyorlar her gün. Bir dinleyen, bir aldıran varmış çibi söylediklerine! Sanki iktidarda. işbaşında bulunanlar kendi kafslannda. kendi ülkülerinde ınsanlarmış gibi'. Bir ham hayah gerçek sanarak vürüyorlar adım adım bir batağa. bir uçunıma doğru . Curnalcilikleri sınır tanımıyor. Vazarlar, a\dınlar. prolesörler... Şimdi de Bakanlar Kurulu üveleri!. Hem de Basbakan Vardımcısı Karaosmanoğlu!. Okuvorum Karaosmanoğlu na yaptıkları bir saldınyı. Bir plânı varmıs Karaosmanoğlu'nun. Neymiş bu plân bilir misiniz? «Sol'u devletin en maJırem milıraklanna sızdırmak gayretU imis bu plân. Çünkü Basbakan Yarduncısı «Ortadan fazla solcn» imiş. Karaosmanoğln, solcnlan önemli yerlere getiriyormaş, yılraadan, durmadan taktik değiştirerek... DPT'de «tecrübe ve Uim sahibi» kimseler (takunyalı müstesar gibi!) gBrevlerinden alınmış, verlerine «herkesçe malum solcular» getirilraiş! Curnalciliği başhca iş edinmiş «malum» kişi sornyor «devletin ve hükümetin yüksek sorumlulan arasında bay Karaosmanoğlu ile başka görüş a.vnlığı olan >ok mu?» diye.. Bu bayın plânı da Basbakan Tardımcısı Karao*manoğlu'nu görevinden uzaklaştırtmak! Başka türlü içi rahat etmeyecek: Atatürk devrinıcilerinin önde gelenlerinden biri olan Karaosmanoğlu, kabı neden «atılacak» ki, bu Atatürk devrimlerine düsman olan, hem de bu düşmanlığı nerdeyse doğustan benimseyen kisiler vannlarına daha gnvenle bakabilsinler!.. Adam curnalciliği meslek edinmiş! Biriki tane değil bunlar. SekseniBİ asmışı da bövle, otuzunu >eni geçeni de... Amaçlan, meydan kendilerine kalacak, yalnız kendileri yazacak, kendileri konuşacak, işbaşında kim >arsa, ister bilmem hangi parti, ister ordunun ilerl gelrn paşaları, hepsi bunların saçma sapan sözlerini dinleyecek. bunlara uyacak!. Tabii >ok böyle bir şey. Bu acınacak jaratıklara aldıran, dediklerine knlak veren yok. îok ama curnalcilik sanatlan bunların; karsı devrimcilik tek ülküleri bunların; hele Atatürk devrimlerini herşeye, herşeye karsı savuoanlar. bizler, sizler, bepimiz bış bedeflerî bunların . Ama hangi kılığ* girerlerse girsinler. hangi taşuı ardına saklamrlarsa saklansınJar, ne çeşit çığlıklar atarlarsa atsınlar, ne denli kıraldan çok kıralcıbk taslarlarsa taslasınlar, boşunadır. Kendi cornallerinjn allında kalacaklar bir gün. Başkalarını boyamak için haorladıklan yatnurlar tepeierinden aşağı boçanacak. Atatürk'ün kendi eliyle çizdiği Atatürk devrimciliği çizglsinde toplanan inançlı ülkucüler bir değil. on defil. bin degü. ordular halindedir. Xalan, iftira, lan. Durduramayacak da... YdZ | nsan vücudundaki I mafsallar son derece mükemmel birer yataktır. Sürtünme oranı buz Ue camuıkinden daha iyidir. Leeds Üniversitesinde yapılan araştırmalarda insan maf salları, mühendislik sanatında hiç bilinmeyen bir mekanizma sayesinde yağlanmaktadır. ROMATIZMAYA PAYDÖS keşif ve Merhum Mehmet Ragıp ve tialıde CâRlar"'" oğulUrı. merhum Sıhhıye Veznedarı Faik ve Fatma Eren'in damatlan. Mediha CaSlar'ırt kıymetli ejl, Leyll Cağlür'ın se\xilı Oabası Öner Erdal'ın se\gıl' kaymp«deri. Em. Alb Rejai Kora.v'ın bacanağı Semlha ve Faık K0ra>''ın enişteleri. Selahattın Dr Nevzat. Dr. Tfret. merhum Kinyager Nacl Çajlar ve Melıha Kamoğlu ile Saliha Gırdivan'tn se\e>l> kardeıleri. Saadet, Nurhajat Cağlar'ıp ve Av Celal Gtrdivan'ın kayınbiraderleri, Bertan KamoEİu'run davıaı. Yuk Mtıh Erol. Dr Bulent ve Mehmet Çaglar ile Melike DurırunoSIu'nun ameaları Tekel Cıbali Sigara ve Tutun Fabnkalan Eski Müdüro CEMAL ÇAGUR "Hiâfckın'RahmHıneka\usmustuf 8 • • » r " •« V"1 X«na'ze»f İ*/S/I971Cıima «ünu* fbu«ün> ö » e rt»m«3»ıu müMaMo Sisli Camlinden kaldırılarak Zincirlıkuyu'daki «bedi utırahateâhın» tevdi edilecektır. A t t es ı Reklâmcıhk: 1278 5101 HAZIRLATAN Gene de arada sırada, mafsallar bozulmakta ve siddetli sanVecdi KIZILDEMİR cı veren ve insanı kotürümleştı. ren «Osteoartrosis» adını taşıyan bir hastahğa sebep olmaktadır. Bu hastalık sanayıde her gun diğer bırçok hastalıklann topbu maddelerı derılerın sertle«Leeds Unıted futbol takımı olamından daha zıyade zaman tırılnie denemelennde kullan. juncularının bu>uk yardımları kaybına sebep olmaktadır. mıstı. Bu plastıkler arkeologlar olmuştur. tarafından tsvıçre'de kazılarda Futbolcuların dızlenndekı ARAŞTIRMA meydana çıkarılan tahta e^>amafsal sertliğı özel surette geKONSORSİYOMU ların ömürlerıni uzatmak ıçın hştınlmış bulunan «Artograf» adını taşıyan cihazla hesaplanakullanılmıştı Bu maddelerle u konuyu inceleraek üzere bılmektedır. kaplanan tahta cjsımler, daha Leeds tlniversitesinde «İnsonra temızlenmekte ve plastık san mafsallarmı ınceleme Bu ıncelemelerde meydana madde çıkarılrnaktadır. Bu mad Bıo mühendislik grubu» adınçıkan. nokta, hastalığı tevlıt e . denın muhtevası Hyaluronıc ada nev'ı şahsına mahsu» bir den sebeplerın nitehğı dikkate konsorsiyum kurulmuştur. ahnmadan \ağlama ile mafsal sıt . proteın'dır. kı bu da vu. Triboloji ilmı, Yunanca «sürtme» anlamına gelen kelimeaen galat olup, yağlama, surtünme ve aşınma konulannı incelemek tedır. Romatizma araştırma gru bu ise, bilhassa mafsal serthğı başta olmak üzere, mafsalların fîzikî nitelikleri ile ilgılenmek. tedır. Bundan dort yıl bnce kurulu. çundan bu j ana konsorsiyum daha da genışlıyerek beden terbıyesı uzmanlarını, ortopedı cerrahlarını, tekstil fızığı ve me talurıı fakulteleri raensuplanr.ı da ıçıne almıstır. Hattâ kurbağalann Zıplayıp sıçramaları u. ierınde etudler yapmakta o'an 2 OOÜ profesorlennin bile ılgıOİ. sini çekmiçtir. ACI KAYIP jEOLOG SAİT ŞÂMfi3KAYA'nın Ortaldığımız Genel Müdürlük Mü;aviri icatlar yogunluğunun vücudun üç veya dort mısli olduğu anlasılmıştır. Bu arada maddenın sterılıze edümesıniD bir usulü olan ısıtmaya karşı tepkısı de denenml» tır. ED ünlü kımyevl madde imalâtçı fırmalarından Reckıt and Colman laboratuvarlarında yenı maddenın toksın bakımın. dan analizı de yapılmış ve vücudun bu maddeyi reddetmedığı anlaşılmıştır B muztarip bulunduğu rahatsızhktan kurtulamıyarak vefatı: bütün mensuplanmıîj derin teessür içmde bırakmıştır. Muteveffaya Allahtan rahmet dıler. Kederli aılesının ve yakmlannın acılann< payla^ır. bas.saglıgı düeriz. TÜRKtTE PETROLLERİ A. O. GENEL MtfDfRLtR (Basm: 16632 A. 10055' 5097) Dariişşafaka Lisesine Parasız Yalılı ; Kız ve Erkek öğrenci Âlınacaklır ; ka Lisesindp; Ankara'da Millı Eğitim Mudürlügünde f yapılmaktadır. t Kayıtlar: 26/6/1971 tarihındt sona erecektır. 1 » Giriş smavı; 29/6/1971 Salı günu saat 09.00 da J yapılacaktır. \ Fazla bilgi için telefon: 21 46 00 t Cumhuriyet 5092 B u tıp sunt yağlayıcı maddeler ığne ile kalça mafsalla. rına zerkedilmektecflr. Halen dız mdfsalları üzerinde de ıncelemeler yapılmaktadır. t!k denemeler bu sun! vağlayıcı maddelenn son derece faydalı olabileceğı hususu üzerinde büvuk ümitler yaratmıştır cilerin adav kayıtlan İstanbul'da Fatib'te Darüşşafa \ 1971 ilkokul mezunn voksul kız ve erkek 2 \ \ ÜÇ SAFHA TEŞEKKÜR Annemız Hasıbe Bulugan' ın rahatsızlığında ilk mudahaleyı yapan başta Sayın Dr. AKGUN SAYMAN'a ve başarılı bir ameııyatla kalbme pll takıp yeruden hayata kavuşturan Sayın Prs. Dr. SİYA.Mİ ERSEK ile Göğus Cerrahisi Hastanesi San n Doktor, Hemşire ve Personeline, büyük vardımlannı esirgemiyen Türk Tıcaret Bankası Umum Müdünl Savın Turgut SIZMAZOĞLU ile Umum Mudürlük erkânına, maddl ve manevi yardımlan ile bizlere destek olan Türk Ticaret Bankası A.S. Emekhhk Sandığı ve Yardım Cemıyetıne alenen teşekkürü bir borç biliriz. Evlâttan Adrna • lbrahim ve Feyyaz Bulugan (Curohurıyet: 5098ı 6 nıp üyelerı, «Osteoartrosıs» hastalığımn üç cephesini in. celemiştır. İlk olarak haslalığa yol acan matsalların bu du. ruma gelişmdekı mekanık faktörler ele alınmış, cfaha sonr» araştırmacılar bozulan mafsal. lann ömrünü uzatma yolunds vağlayıcı maddelenn geliçtırılmesı üzerinde durmuş ve son clarak tamirı imkânsız bulunan mafsalların yerlerine yenilennın takilması konusu üzerinde çaiısılmıştır. Mafsalların değıştinlmesı konusunda kalça üzerinde ozellıkle durulmuş ve aynı zamanda dız ve omuz gibı onemlı m«f. sallara da dikkat teksif edllmış. tır. Grup halen omuz ve dız roaf sallan üzerinde çalısmalarüa bulunmaktadır. Incelemelerdt mafsallara tahmil edilen yuk miktan. çalışma lüratlen ı t ojnak satıhlann geornetrik ^e. killeri üzerinde de durulmaktadır. AMERİKA TURAMCO GEZİLERİ *%«*, Merkezi Ne» Yorfta olan ve Amerika'daM nirKleı urafından lcurulmus en Buvu* Turtım Anontro Sırketl Makul flvat vt muRerrunel turları llt Amerika kaoıiarım sizlere «çmu bulunuvor OEV JR7 t'CAKLARfVLt INTERNATIONAL tSTA.NBLL/NHV VOKK /tSTANBUL CORPORATION cıots oövts. 4.000 TL. 12/» 1/9, 1971 ı?l çunlukı Amertk» tçt turları »vn Oerttlerdir ISTANBUL: TURAMCO Cumnurlveı C»a 19 TaSsirn Tel! » «I 13 ANKARA: TPT Ltd tîmıı Caddesı No 33/12A Tel: \1 I» n RADAR fURtZM Vall Dr Hesıl O d 3» rel: II »o S4 Cumhuriyet 5033 KARTAL MALTEPE ASKERÎ SATINALMA KOMİSYON BAŞKANLIĞINDAN : Asuerl lüîiyaç tçın (İSO.OUU) aaet nTMURTA t remmuz 1971 > günü saat 11.00 do KAPAIJ ZARF ÜSULÜ fle satın atınacafetır cvlutıamınen bedelı doksan oın ttra geçıo termnaü be? bin vedı vüs elü liradır. Ihale. Karîaı Maltepede oulunan eski Beledıve oınası karsısmdakı Komısvonda yapıiacaktıt Evsat ve sartn» tneier Komisyonda. ANKARA ve tZMİR Levazım AmirllklertDd» "nruiefrılir Teklıf meKtuplarmiD thaıe »aatlnden bır saat 6n c*sine kadar Komisvonumuzaa oulundurulması sarttır Posta. da vâkı olaeak gecikmeler itabui edilmez. (Basın: 15786/509) < FUTBOL TAKIMLARI enrnal yağmuru durduramaz on OKTAY H *rr GÖKLERINE S A H İ P O L M A Y A N . TOPfMVKLAPINA SAMİP OLAMAZ. ayvaniarcîa osteoartrosıs ! a = talığmda mekanik faktorlerın rol oynachğı bilın«n bn keyfiyettır. Meselâ yük çeker n^andalar bu hastalığa karşı çok hassa'stırlar. Başta profesyonel futbolcular olmak üzere sporcu. larda erken mafsal bozuklukla. n uzerınde çalışılmaktadır Bu ronden bozukluk faktörlerının mevdara çıkarılma^ı volunrt^ lontgcn nıusveneMne tâbı tıı. tulmayı seve seve kabul eden Prof. Verna Wright özel surette geliştirümiş Artograf cihazı ile bir hastanın mafsal sertliğini olçüyor satıhlannın normal ömürlerının uzatılabıleceğınln anlaşılması olmuştur Sunı yağlayıcı madde olarak Sılikon tavsıye edılmış, ancak yapılan ınceiemeierde sı. likon'un Salin'den dahs fajdalı olmadığı anlaşılmı^tır. cuttakı tabıi yağlawcı madde. >ı teskil eden Sınovıal ııvınm a>nıdır Grup bu ıkı nıaddenin sürtme haıekctı sırasındakı tepkılen. nın a;.n: olduğunu (JH ıspatl». mıstır özel surette hazırlanmı^ ve hakıki mafsallann nıtehkl*. rını tıpalıp kap^avHr «uni ma'<pll^t U7Prırjde denftıMiı^îıı Sayın tşyerı Sabıpleri: Vur« çapında aygulanmasına baslanmış olan banayi ve tşyer lerj Sayunı'nda tarım dışı iktı sadî faaliyet tösteren H U bin U işverı tek tek zivaret edilecek tir. 330U elemanın eörev aldığı «e milyonlarca liraya mal olan «a*ımın basarısı için zıviretını ze gelrcek <a*ım mpmurıına kolajlık ensterınıs. ERİYEN PLÂSTİK açalya PARFÜr.iLERİ lıaııcıUK. MÜJDE T" oo« ı o « Tarık Z. Kırbskan S u arada erı>.ebılen nazı rjls'tık maririelfı uzcrındP rturulmu^tur Grup daha onıe IŞımdı Türkiyt'da T«l: 26 22 47t Kdtı,anın juklenuıgı dğııhjın tieri Saç »e Z0hre*1 Hutaııklan MütchaüKisı IctiklaJ Cart Cmrnı»tk»p. • o: 16 ItU M 1 » 0