18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA İKİ: CUMHURİYET: : 26 Nisan 1971 vvelâ ?n açıklama ve ayrıntılan verelim: Fobi. bir korkudnr. Bir mh balidir. trademiz dışında gelisir. Şuuraltında (bilinç altında) yerleşir. Şuaraltında ve gene bizim irademiz dışında güçlenir. Ama biz farkına varmadan; evvelâ iç âlemimize, sonra da düşüncelerimize, günlük hayatımıza ve nibayet karar ve hareketlerimize kanşır. Kısacası, benliiimize hâkim bir kompleks balini alır. Etrafımıza baktığımız zaman. bonun ç e . şitli belirtilerini görebiliriz. Meselâ aşın bir mikrop korkusu, yahut bir hastalık fobisi içinde yaşayanlar vardır. Bazıları da, n h . batlı oldukları halde, devamlı bir ölüm korkusu içinde yaşarlar. tradeleri bn korkaya zincirlenir. Enerjilerini kaybederler. Para kaybetme korkusu, iflâa korkusu içinde yafayanlar da görülür. E EMEKLİLİK FOBİSİ • • dotane* «rdvdan aynlicahnı biliyordu. Ona elbette ki hazırdı. An» simdi, bn kadar erken ve hayatının bn kadar sıhhatli. ümitli bir çafında bn ayrılıs, elbetteki hesapta yoktn. Şevket Süreyya AYDEMİR t Herkes sarsılabilir Siyasi sahsiyetlere de bazen fobi hâkim olur. Meselâ Adnan Menderes'e, siyasi haya. tının sonuna kadar bir tsmet Paşa. fobisi hâ. kimdi. Ama o bu korkuyu; karanlık sokaklardan gecerken korkusunn yenmek için bajfıran, çaeıran. sarkı söyleyen çocuklar gibi, tsmet Paşa aleyhine yerli yersiz nutnklar v e . rerek, bafırarak, haykırarak, karşısındakini bitmiş. ezilmis yerlere serilmiş ilân ederek yenmeye çalıstı. Kendi içinde bnna, evvelâ kendini inandırmak istedi. Halbuki bnnlara hiç de lüzum yoktn. Menderes kendi insâ islerini kendine bayrak yapar ve tsmet Pa. sa kavgasını bir tarafa itebilirdi. O zaman da tsmet Paşa'nın ne Vsakta taslama. ne Top. kapı'da hayatına kastedilme, ne Tesilhisar yollannda, ordoyu da ise kanştırarak yola kesilme sahnelerine meydan vermeden Menderes, kendi mücadelesini, çok partili bir parlamento rc.jiminin nsul ve sınırları içinde vürütebilirdi. Ama onun rahunu ve şn. uraltını pençesine alan bn tsmet Paşa fobisi, Menderes'i, siyasi hayatının sonuna kadar kendine esir etti. Tevkifinden 13 gün önce başlayan ERB gezisinde ise. buna bir de «Kara Cübbeliler»e, yani Üniversite hocalarına hücum sahnesi katarak. sivasi mücadelesinde. ölçü ve kontrol dengesini büsbütün kaçırdı. Partisi ise onun bu ruh halini, durmadan besledi... Bu soıı misali sunnn İçin veriyornz ki, Fobi, aslında anormal bir ruh halidir. Ama hem sahıslan. bem zürareleri ve hatta bir toplumu sarabilir. Ama bn sargı, bazan hakikaten bünyeden gelir. Bazan da. snni olarak varatılabilir. Şimdi toplnmumuza bakarsak, bu korku yaratmanın bazı yayfin belirtilerini görebiliriz. Meseli memleketteki akımlan dikkatle izlemek, elbetteki ISıımdır. Ama bunları drğerlendirmede. çerçekten avnlmamak «jerekir. Halbuki Feyziojtluna veva TürUes'e bakarsak. bu;nn Türkive. dehsetli hir komtiııizm tehlîkesi içindedir. Komünizmle mücadele ticareti de bu havayı durmadan körükler. Halbuki bu gayretler, aslında komünizme hizmettir. Çünkü komünist taktikte, komünizm sözünü duvurma. yerlestirmp, memleketin her tarafı'nda bu akımı yaygııı eösterme. hulâsa toplumda bu voldsn ev\elâ bir korku, sonra da bir ruhi tealimiyet yaratma usulü, artık gizliligi kalmayan bir ralısma tarzıdır. Ve simdi bizde bu taktik, hem de komünizme karsı çıkıyoruz diyenlerin sözleri, yazıian ve gayretleri ile, Millet Meclisi kürsüsünden, mahalle ve köy kahvelerine kadar bütiin çarkları ile işlemektedir. Bu da, mücadelelerinde yapıcı sloganlar ve hedefler bulamayan insanların, toplumda •unî yollardan bir fobi yaratma hevesleridir ki, bunun yarın ne netice vereceğini şimdi den kestirmek zordur. Ama harekete getirilen çarhlann ters işleyerek ters netice vermesi de, ihtimal dısı detildir. Fobinin ne oldufcu ve ne biçim tezahürler verebileceji bahsindeki bu de*inmelerden sonra şimdi, bizce öııemli görünen ve galiba gittikçe salgın halini almak istidadında olan difer bir fobi gelişmesine, millî bir endişe ile biraz değinmek ihtiyacını duynyoruz. Bn fobi, «Orduda Emeklilik Fobisi»dir.. nun ruhuna ba|Iamışken, hiç kimse onnn yolunn kesip ona: Sen emekli oldun, ordudan aynl, demeyecektir. ünkö o bnna haıır degildir. O askeri mektebe ayak bastığı ilk fiin, elbette hayatı vefa ederse, hayatının normal emeklilik yasına kadar hizmetinin devanı e . deceğlni düsünerek bn yolu seçmistir. Hastalık, yetersizlik ve kaçınılmaı faktörler, elbette olacaktır. Ama hele bu kaçınılmaı faktörler o kadar nazik işlemesi gereken 51çülerdir ki, bunlarda nfak bir takdir hatası, ordunun bütiin atmosferini bulandırabilir. Ordu sişkinliklerine çelince? Bnnun için Batı Devletleri, çesitli sistemler araştırnmtır sanıvornm. Meselâ ordn ihtiyat kadrosuna nakil gibi. Ama bu kadroya nakledilen snbay, aslında ordudan kopmaz. Törenlerde, milli günlerde üniformasını taşır. Zaten ihtiyat orduda yeri belli gibidir. Orada hatta ve orduya nispet serefini tnnhafaza e t . mek şartı ile, bir nevi terfiler de görür. C rir. n rnh depresyonunn yadırgamatnak icabeder. Bn her erken emekli için, kaçınılmaz bir haldir. Tek Adam isirali eserimin ikinci eildinde ve Mnstafa Kemal'in Erznrum postahanesinde ve sarayla temastan sonraki ordudan ayrılıs sabnesini anlatırken, aynı rnh depresyonnnun az çok. onda bile etkilerini yaptığını anlatırım. Bu sahneden bazı satırları verelim: Tarih 8/9 Temmuz 1919'dnr. Gece saat 10.50. Mnstafa Kemal. Erzurum telgrafhanesindedir. Perdenin sonu yaklasmıstır ve ni. hayet perde kapanır: Tıldız Sarayında Padisah, onn hizmetinden affetmeye girişirken, Mustafa Kemal daha atik davranır. Mestetindtn. hizmetlerinden istifa ettiğini bildi B I | Çelişkiler I ve tereddüller I ortamında ı 0 İki cami arasında.. Haftanın raporu Erim Hükümeti 12 Mart Muhtırasmdaki çelişkirun sıkınhsı içinde bir hafta geçirrnıştir. Muhüra'daki çeliski dtkltatsız bir kimserun dahi gözünden kaçmıyacak kadar açıktır: Birıncı maddesinde Muhtıra. parlamento ve Hülrtimetı. Cumhuriyetın geleceğini tehlikeye düşürmekle suçlamıştır Ama ikinci maddede ülkenın ağır sorunlarını çozümleyecek j'enı hüktiraetin bu parlamentoya dayanarak çalışması öngörülmektedir. Orduda emeklilik fobisi ormal zamanda ordu toplumnn, iç ve dıs savunma ihtiyacından doğan silâhlı mâcadele gücüdür. Ve bövle bir güç, yani ordu. elbetteki kendi kanunlan içinde yasayacaktır. Çünkü askerlik; hem bir meslek, hem de bir sanattır. Ama bütiin meslek ve sanatiardan farkı şnradadır ki, bn meslek ve sanat, onun safında yer alanların vakti gelince kendi havatlarını isteyerek, severek feda etmelerini de vazife kılmıştır. Bn iş. ise anrak, belirli gelir ve maas ölçülerini asan bir sevk, bir kendini veriş, hir şeref ve gurur. hulasa bir idealizm ile olur. Eğer Ordu. isin bu manevi cephesini. bn manevi değerlerini daima zinde bnlunduramazsa, onu difcer meslek ve «anatlardan ayıran atmosfer, silinir eider. Bu atmosferin uçmamast, silinmemesl için ilk sart ise: hayatını orduya ba$lamıs olan büyük ve küciik rütbede her ordu mensubunun. kendisi ve ailesi için zarnri olan maddi vasama sartlarını zaten emniyette bilip arka plâna iterek, kendisini askerliîin havasına. idealizmine vererek. bnnlann şevk ve heyecanı içinde vasamasıdır. Bu vaşantı: meselâ subay kadrosnnds daha askeri okula ayak baaılan ilk jünden baslar. Bu yolu seçen ve hir askeri okula girip. hayatını ordova vakfeden her genç bilecektir ki. artık onun önünde tek bir yol vardır. Ve bu cıkılan vol. ilk defa ayak bastıjı askeri okulun kapısından başlayarak, efer havatı vrfa ederse. kanunnn ordudan avnlma uin tayin ettiği son yas haddine kadar «ürecektir. Bu volculukta ve tabii gene ömrü vefa ederse. az veya çok terfilerle, Teîmenlikten Maresallıga kadar varabilecegi çesitli merhaleler vardır. Ama suçu olmazsa. yetersiz kalmazsa bilecek ve inanacaktır ki. hütün bn merhaleler kendisine açıktır. Tası. sıhhati ve yeterliliii üzerinde oldukça hiç kimse onun yolunn kesmeyecek. tir. Ve meselâ mesletfnin en ihtiraslı bir kademesinde ve kendisini tamamiyle ordusn N Halbnki bizde ve tabii hariçten çörünen şudur ki; ordnda emeklilik islemi, şimdi ordu içinde bir fobi haline gelmek istidadındadır. Bu havayı doenran ilk hareket, bilindifei sibi 27 Mayıs thtilâlinden sonra ve 3 Agustos 1960da. her rütbeden 5000 kadar sn. bayın birden emekliye gevkedilmesi ile baş. ladı. Bn emekiiliklerin hepsinin isabetli oi. dnğunn bugün de iddıa eden kimse yoktur. Ama ondan sonra artık ve çesitli vesilelerle \e tabii daha nfak çaplarda, bövle emeklilik işlemleri vapıldı. Günümüzde ve meselâ 12 Mart Muhtırasından sonra da, t*ne bövle bir grup emeklilik islemi açıklanmıştır. Aynı sahnelerin tekerrürü de mürokiindür. n bövle olunea, ordn kadrosnnda bir emeklilik fobisinin dogmasını önlemek, elbetteki imkânsızdır. Orduda emeklilik fobisinin yerleşmegi ise. elbette orda ve askerlik ideslizminin, Ordn Antuzyazmının, yani askerlik şevk ve heyeeanının aleyhine olur. Bu da orduda sart olan rah lindelljini sar. iabilir. Çünkü kendi kanunlarına göre ve ^endi havasında yasayan, kendine özgn bir meslek ve sanat olan erdudan emekli olmak, diğer mesleklerden emekli olmanın yarattı. ğı hallere bakarak, daha derin ruh depresyonlarına yol açmaktadır. Çünkü ordu men. •ubu, sivil havat için geneliikle hazırltklı de|ildir. Onun ordnda alıştıfı ve ısındığı hayat düzeninin birden ve beklemedifi bir günde kesilmesi, bn yeni emekliye çok defa, adeta hayatın durusu, bütün dayanaklarını kaybedis çibi ağır etkiler yapmaktadır. Aile çevresindeki reaksiyonlar ise, daha da şiddetli olmaktadır. Bu emekli, ferçi B Errurum telgrafhanesinden dönerken, artık bir sivildir. Kâzjm Karabekir'le Rauf Bey (Orbav) onu daha makina basında ve oon «özlerini telgrafçıya dikte ederken tebrik ederler. Kendi Kurmav Baskanı Kâzım Bey ise onn söylece bir selâmlar gider. 10 Temmnz tünü de sövle bir hadise olur. Knrmay Baskanı Kâzım Bey, koltniuna evrakları alarak Mnstafa Kemal'in önüne dikilir: Pasam, slz artık askerlikten istifa ettiniz. Berıim bundan sonra sizin emrinizde bu vazifeme devama artık imkân kalmamıştır. Evrakı kime teslim edevim? Mustafa Kemalin cevabı sndnr: Ya öyle mi efendım. pekivi efenrfim!. Rauf Bev (Orbay) hatıralannda o inı »öyle anlatfır: «Mustafa Kemali 1909'dan beri tanırım. Nice mihnetli anlanna şahit olmuşumdur. Ama o gün. orada Kurmav Ba«kanının, evrakını toplavıp karşısında dikildiSi ve o sözleri söyledİEİ andaki ruh düskünlüğünü hiçbir raman görmedim.» Mustafa Kemal koltufuna vıfılmıstır. Meynstnr. Konnsamayaeakraıs gihi bir hali vardır. Ama gene de konnsur. Ranf Beye döner: Rauf, görrfün mü? Devlet makam ve mesnedinin kıvmetini gördün mü? aha sonra sahne, daha da çatallasacaktır. Evet. askerlikten ayrılıs, bu ayrılan Mustafa Kemal bile olsa, güçtür, yıpratıcıdır(l). Şimdi artık buna bir nizam vermek lizım. Hele orduda emeklilik fobisini, mntlaka bir nmit ve emniyet düzenine ba|layarak önlemek lâzım. ¥oksa ordu da bn toplnmun içine. birgiin kendiierine başka ve aktif hizmet yolları aravan bir issizler ve jayri memnnnlar kadrosu katarsa. bu gittikçe genişleyen gavri memnnnlar kadrosunnn, toplumun yarınındaki yelini tayin etmek, hakikaten düşündürücü bir problemdir». Erim Hükümeti devrim tcanunlannı nasıl uygulayacalc, reformlan nasıl gerçekleştirecektir? Parlamento çoğunluğuna tâvnz verdisi zaman devrimcı güçlerin muhalefetiyle karşılaşmaktadır. Devrimci güçlerde destek aradığı zaman tutucu çevrelerın yayiım ateşi karşısında kalmaktadır. 12 Mart Muhnrasının altında Genel Kurmay Baskanı ve Kurvet Kumandanlarımn imzası vardır. Erim Hükümeti bu Muhtıra'ya dayanmaktadır. Ama bir siyasi partiye dayanmadığı gibi. toplumda hangi kuvretlere yaklaşması gerektiği konusunda kesin tavn ortaya çıkmamıştır. Kabine fçindekı Bakanlar birbiriyle bağdaşmıyan eğilimlere sahiptir. Durum karmaşıktır % Aydınlığa doğru.. tşte bu karmaşık durumda. Enm Hükümetmi bir tarır almaya zorlayan olaylar, toplumda birbiri ardından patlak vermıştır. Hükümet işbaşına geçelı on beş gün olduğu halde. banka soygunlan ve adam kaçırmalar, basının birinci sorun olaralt kamuoyıına sundugu olaylar olmuştur. Önceüği reforrn çalısmalanna tanımak isteyen Hükümet. asayiş sorununu ivedihkle ele aLmak zorunda kalmıştır. Nitekim bu zorunluk. Erim'in büyük eleştirilerfi uğrayan 23 Nisan konuşmasında ifade edilmiştir. Basbakan «eylemciler» adını verdiği çevrelere çatmtştır. Eylemciler kimlerdir? Erim «eylemciler» demekle kimleri kasdettiğinı demecinde şöyle belirliyor: «Kylem dedikleri banka soynak. adam öidürmek, anne ve babalardan yüzbinlerce lira koparınak. dir.amit loknmu pıtlatmak. molotof kokteyli atmaktır.» Basbakan bu evlemcüerden «ikâyetçidir. Çünkü Ertm'in söylediğine göre: «Bunlar Aatürk tnilliyetçisi ve reformcusu olsalardi. H3kümetin toprak. eğitim, %erfi, hukuk reformlarını en kiM zamanda ele almasını sağlamak içki bu tiir eylemlere derbal »on verip bize yardımcı olurlardı.» Demek ki Hükümet. yardımcı olmasını Dekledıia çeyrelenn, hiç beklemeden terör evlemlenne ginşmesine karşı tepki göstermektedir. Bu tepkiyl. Adalet Bakan: İsmail Arar, haita içinde TRT muhabirlerinin sorularını eevaplandınrken açıkça ü*ade etmiştir: «Asayişi. memleketteki sosyal adaletsizlife karşi çıkmak amacıyla bozan örgiit ve kisllerin Hükiimetimizin icraatını beklemeyr bile lüzum görmeden hareketlerini sürdiirmeleri. asayi?sizlik konusuna öncelik vermemize. bu forunu reforml«rdaa önce ele almamıza sebep olmuştur.» D % Hükümet ne istiyor ? (1) Ş. S. Aydemir: Tek Adam. Cilt 2. Baskı 4. S. 104106. Bu sayfalarda bu sahne, ayrıntıları ile veriür. Erim Kabinesi, asayıssizlik sorununu öncelıkle ele »lmılt zorunda kaiırken. bir noktada kararlıdır : Olağanüstü tedbırlere basvurmadan asayissızlık çözumlenmıvecektır. öyleyse Anayasa'yı değiştirmek gerekır Kanun kuvvetınde kararname yetkisı, Hükümete verilmelidir Bunun yanısıra «Guvenlik Mahkemelerı» de kurulacak. kısa sürede eylemcilenn kafası. na balyoz gibi ınilecektır Bu arada Sıkıyönetim Kanununun değiştırilmesı ve subayların haklannı aramak ıçin Dam^taya basvurma.'arını engelliyecek tasarıların Meclislere sevkedllmesı de sbz konusudur. # Tepkiler UNDEN UNE Bul karayı al paıayı Konva Milletvekili Baha Miiderrisoğlu 12 Mart ezginligini üstünden atamamıs olacak ki. A.P. Grubunda kendi parti arkadaşı. \e 12 Mart'tan sonra iktidarın Tnrizm ve Tanıtma Bakanı Erol Akçal'ı hırpalamak üzere, belli ki zoraki bir çaba ile Vinear çıkarmak istemis ve sövle sorular sormuş: Erol Akçal. Bakanlar Kurnlunda, Nihat Erim (Meselelrrin halli için gerekirse 20 kere Demirel'in ayagına giderim) dediği için bazı Bakanlar kendisine tepki göstermişler, acaba Erol Akçal bu Bakanlara tepki gösterdi mi? Bunun revahı çok basittir; Bakanlar Kurnlnnda konuşmalar gizlidir. Türkive, Sayın Müderrissoilu'nun sandığı gibi çadır de\leti olmadığı için, hükümette konuşnlanlar herkesin ağzına düsmez ! Burada konusulan konnlar hakkında sual bile forulamaz.. Bakan ister tepki gösterir, ister susar, ister tasvip rder.. Bu sırf kendisinin bileceği bir iştir. Hem öylesine kendiMrıin bileceği bir istir ki, dısardaki zat Baha Müderrisoğlu degil eski bir Basbakan da olsa, ona yalnız snsmak düşer.. Bu soruvu sormak valnız Erol Akçal'a defil, aynı zamanda devlet kaidelerine, hükümet mahremiyetine de saygısızlıktır. Alın size bunun gibi garip bir sorn daha: Müderrisofln merak edivor «Acaba Erol Akçal, Atillâ Karaosmano|ln'nun basın toplantısını tasvip etmis mi?» Sayın Baha Müderrisogln'na. bilmediği anlasılan bir seyi hatırlatalım : Türk Anayasasının 20. maddesi der ki: «Hiç kimse dusuncslerini açıklamava zorlanamaz..» (Düşüncen senin şöyledir !) diye adam mahkum etmek. niyetleri snçlamak, ortaçagm mutaassıp papaz adaletine yakışan engizisyon usulüdür. Köyle bir soru sormak ayıptır ! Daha ileri giderek şnnu da söyleyeyim; bu sorunun sornluşunn tasvip etmek ve bu soruya dinlemek ilkellik alâmetidir. Bir baska garip sorn daha : «Ugar Alacakaptan ve Adnan as gibi solcu tanman kimseleri Turizm Bankasında görevlendirdiği doğrn mu?» Bu iki zatın da solcu olmadıklarına ben şabadet ederim. Ama bırakın bu soruyu; Müderrisogln'na şunu söylemek isterim: Bu Bakanlıjı siz mi idare edeceksiniz, yoksa Erol Akçal mı?. Simdi size bir haber daha vereyim: Eğer A.P., 12 Mart'ta hir «selâmünkavlen» e ugradı ise bnnun sebeplerinden biri de Müderrisoğlu gibi nvilletvekillerinin A.P. iktidannı ve icrayı mıncık mıncık mıncıklamak istemis olmalarıdır. Gelelim Demirel'in bul karayı al parayı kabilinden «Bul 226yı, al bükümeti aşağı» tezine.. Demokrasiyi böylece rakamla savnnmak, her işi cebindeki hesap cetveli ile hesaplayan bir mühendis için belki normaldir, şu kadar çimentoya şu kadar çakıl koyarsın.. şn çıkar. Sn dedigin 100 derecede kavnar.. gibi. Oysa fizik kannnlarında bile şartlar değişir.. Su 100 derecede kaynar ama, basınç 760 olnrsa. Atmosfer basıncı değişirse kaynama derecesi de degişir. tste bunun gibi demokraside 226 ile însan düşer, eğer politika atmosferi normal ise. öyle defil de bir insan istifasıyla vatana hizmet etmek isterse. defil 226, arkasında 400 oy da olsa yine istifa edebilir. Bu, antidemokratik değildir. Bir basbakan bakar ki, kendi hüknmeti güven sabibidir, ama içinden çürümüştür, bakanlar hakkında gniistimal sözleri vardır. birinin yaptığını öteki bozmakta, kararnameler imzalanmamaktadır. Basbakan pekâlâ memlekete hizraet kaygısı ile istifavı basar ve demokratik bir iş yapmış olnr. Anayasa'daki 226 göstergesi gemilerde istimin kuvvetini gösteren göstergeye benzer. O istim; kömürün kalorisine, kazanın hava alıp almadığına göre çesitli şartlar altında aynı işareti verebilir. Hukuku ve huknknn yazılı kaidelerini sosyoloji ile bağdaştırmadan konuştunuz mu, iste böyle hatalara düsersiniz. Fizikteki kanunların aynı şekilde islemesı fiziksel sartlann da aynı olması gibi ortada bir tabiat kannnu varken, mademki demirde genişleme hassası vardır, şu halde eksi 10 derecede de genisler diye bir hiiküm çıkarmak. bn yarçıya varanın bilgideki eksikliğini gösterir ve böyle bir taükum sosyal âUmde 12 Mart'a çarpar. Demirel bütün bunları bilmeden, iktidarda kaldıfı içindir ki, kendi nazariyesini yanlıslayan bir olayın kurbanı olmnştur. Ama bâlâ eksiğini tamamlamamıs, hâlâ gerçeğı görememiş, öğrenememiş olduğu için aynı sözleri tekrarlamaktadır. Peki öyle ise Anayasa 226 diyordu da siz nıve vııvırlünın eıttiniz? Bn sorn ortada dururken siz hâlâ «bul karayı al parayı» tekerlemesine bir imdat simidi gihı nasıl asılahilirsiniz? Ke var ki, Erim'in 23 Ni«an konusmasındaki üMubu. llencı güçler çevresınde büyük tepkiler uyandırmıştır Çunkü Erim Kabinesi asayıssizlik olayını ortaya koyarken, bazı yerlerde bütün devrimcı çevrelerı kapsayan ifadeler kullanmıs. suçlamalara yönelmiştir. Ayrıca bu konusmadan önce. Başbakan'ın siyasî parti liderlerivle yaptıgı konu$malar. Türkıye' nin üeYici çevreierıne kar«ı tutucu tevrelerle ErlTh. Htıkumstı .ortak hareketırıjn, haziflıSı biçiminde v«rumlanmışt4T Böylece baştan itibaren tutucu ve rlevrımci güçler arasında kalan, ve iki çevreyi de ıdare etmeve çalısan Hükümet. tlerici derneklerce eleştiri konusu olmuştur N'e var ki, 12 Mart Muhtıra^ını lmzalayan kumandanların asayiş konusuna çok önem verdikleri görülmektedir. Asayis konusuyla birlikte orduda yeni bir disiplin anlayışına yönelmek isteyen kumandanlar. emekliye sevkedilecek subaylara Danıştay yolunu kapatmak tçın gerekll Anayasa değişıküğınl de istemektedirler Böylece. Erim Hükümeti. reform kabinesi admı baskı kabinesi adına terketmek, hiç olmazsa kamuoyund'a böyle bir simge varatmak tehlikesiyle karşı karsıyadır. Oysa Sayın Basbakan, a=ayış konusu il« ilencı yöndekı yasal eylem özgürlüğünü birbirinden daha kesınlikle ayıracak bir anlatım yolunu bulabilseydı. belkı bu kadar çok tepkiy« muhatap olmıyacaktı 12 Msrt Muhtırasının çelıskisını yapı«ında ve omuzlarınds tasıyan Kabine'rin durumu çok güçtür. Demirel'in bıraktığı mıras o denlı ağırdır ki. hem ılericı çev» releri, hem de tutucu çevrelerı memnun ederek bu mirası tasfiye etmek, ve Türkiye'yı Atatürk devrimleri vörünsesıne «okmak, imkânsız denecek kadar zordur. # Oysa... Besinci cilt abone devam edıyar 16 Nisan 1971 tarihli 56'ncı fasikülüyle MEYDANLAROUSSE'un dördüncü cildi tamamlandı. Beşinci cildin abonman kayıtları 30 Nisan Cuma günü sona erecek. Abonelerimize tamnan kolaylık ve tasarruftan faydalanmak istiyorsanız, lütfen idarehanemize uğrayarah veya aşağıdaki kuponu doldurup göndererek kaydınızı yaptırınız. I r I Cumhuriyet I yılın ilk ikramiye cekilişinde 100.000 10,000 liralar Eski abonelerimizin dikkatine: Dördüncü cildinizi Müessesemizden alabilirsiniz. Ciltlerini posta ile istemis abonelerimizin ciltleri postaya verilmiştir. Not: Ciltlerinizi alırken ve yerii abonman kaydınızı yaptırırken abone numaraıuzı bildirmeyi lütfen ıınutmayınız. Abone olacakların dikkatine: ABONE KUPONU Me>danGazeteciiik ve Neşriyat ı.ıd. şti. Suhann,ektebi Sokak 2325. Cağaloglutstanhul | MeydanLarousse un cılth abonman ımkanından W faydalanmak istiyorunı. 5'inci cildin abone tutan olan İ4U vveya İ5ü*) lirayı tarihinde Postanesinden gönderdim. îmz. , | ^leydanLarousse ciltlerinin abonman bedeli 140 liradır. Buna, cilt kapagı ve ciltleme ücretleri de dahildir. Ciltlerinin posta ile § gönderilmesini isteyenlerin, 10 lira tutan | iadeli taahhütlü posta masrafım da e k l e y e r e k m l i r a 5.000 liralar ayrıca çesitli para ikramiyeleri son para yatırma tarihi TÜRK s 1 MeydanLarousse || Adresiniz: Eski abone : 1 Yeni abone : | : | | Lütfen işaretleyiniz. 8 m 5MAYIS1971 BANKASIj iMoran: 792/36Ö4) ankaro birliği istanbul'da Reklâmcıhk: 867, 3661 »C.ildını Mrrkezimizdrn bizzat alaraklar 150 raktmını çiterek % 140 lira pönderecekler. || cildin adreslerine po>t« ile grtndrrilmrnini isteyenler y,? 140 rakamım çiıerek 150 lir» «öndereceklerdir. DIŞ TİCARET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle