25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YFA DÖRT: :CUMHURİYET :2 Nisan 1971 I lYANA'dakı gençler oldukI ça değisık yasıyorlardı. Şa' çtrtıcı şekilde geleneklerine uşkündüler. Çoğunlukla gençr ve yaşlılar aynı yerlerde otu iyor, aynı şekilde egleniyor ve îndi millî giysilerinı giyiyorlar ı çarşıya, pazara, dansa, eğlen îye, kısacası her nereye gidı)rlarsa. Bunun yanında bir de ufak ınlık vardı ki, «yalancı hipi* diyebileceğim bu topluluk » îdeki beürü bir grubun aynıyHalk Bahçesindeki tapınagın îrdivenlenni kendılerine yer inmiş bu kişüer hipi felsefe1e ilgili en ufak bir şey biU !yen. fakat bizde olduğu gibi, Jiliğin yalnızca özel bir giyi• ve görünüş şekli oldugunu lan özenti kimselerdi. i^ogunun cepleri para dolu, îrlerinde özene bezene yaptı•nış pahalı, ama garip olmaa özelhkle çaba harcanmış sıler olduğu halde bütün gün ıda oturup, akşamlan yumu: bir yatakta uyumak Için baarının evlerine gidiyorlardı. 'oğu burunlarının ucunu gönıyecek kadar bilgisiz, hipi sefesıyle hıç uyuşmayacak şeie insanlardan ve insanca ,gulardan uzaktıla/. A vrupo'da Oto.stopla Candan bir ilipi mayan bir öfke gittıkçe buyuyordu. Ortaya çıkıp solugum kesılınceye kadar haykırmak ıstıyordum. Orada görulmeyen, fakat kentin uzerindekı ağırlığıyla her adımda varlığını duyuran bir şeylenn boğazına saldırmak geliyordu içimden. Sonra gülüyordum kendıme: RTESt gün Pazardı, belki Jan Palach yakmıştı kendinı birkaç kışıye rastlarım umu şu alanın ortasında. Gozumun du ıle boşuna yürüdüm dur onünde Kuzey Vietnamlı rahipdum sokaklarda, koprulerde, ler birer birer gazyagı boşaltıyorlardı üzerlerine. parklarda. Yalnızca bir anıttan öburune koşturan turıst gruplaTum ınsanlık seyredıyordu rıyla, Çek kızlan için gelmış alevleri uzaktan. Yanan etlerin Italyan erkeklen gorüyordum kokusunu duymamak için burun ara sıra. lannı tıkıyorlardı. Napalm botn Içimde kendimi de geçen bir balanyla kavrulan Vietnamlı çoöfke, haksızhğa karşı içıme sığ cuklann ve alevler içindekı Jan raya, veya çok daha sonra bir gün.. belki..» Onunki kadar yogunlasmıştı duygularım benim de. Dişlerimi sıkıyordum adımlanm Prag'ın her bir taşına değdikçe. Palach'm kokuları bırbirıne karışıyordu. Hıçbır ayrılıklan kal mamıştı bir yerde. Yazan: Nur DO1AY lıga ahştırmada zorluk çekecektim. Beni arabasına alan Çekoslovak konser ajansı başkanı, büyük bir coşkunlukla «Praha» yı anlatıyordu. Moldav'ın üzerınde, bir gecede öldürülınüş Prag'ı. Beni oraya götürmek için kendi yolunu değiştiren bu yardımsever Çek «tnanılmaz güzelliği vardır Prag'ın» derken birden sustu, «Affedersiniz, vardı demeın gerekirdi» diye duzeltti sözlerini. Gece Prag karanlık, orada burada tek tük cıüz sokak fener1 Lvusturya'dan Çekoslovakya leri.. Bomboş yollar.. «Burası geçmce bırden anladım degi nn Prag? Fakat nerede bu kençok şey oldugunu. Muhaktin kişileri? Neden kapkaranlık : daha aydınlıktı Çekoslovakbu sokaklar?» Çok az konuşubir zamanlar ve daha da ay yordu beni gezdirirken. lık olmalıydı. Gözümü karan•Daha önce gelmeliydiniz bu Başarılı gün lLSEN'e doğru ilerlerken birkaç araba yolunu değiştır• DANlMARKA'da, gençlerin, Kopenhag'dan sonra en çok ilgi gösterdikleri yerlerden biri de Heldi beni iyı bir yerde bırakabılmek için. Fakat az kalsın Çesingör. Fotoğrafta Helsingörden güzel bir köşe ve iki otostopçu genç görülüyor. koslovakya'dan hiç çıkamıyacak edıyordu bana. Vergılerın ağır ve kışlık ayrı evlerı, bır otomotım. Eğer yazımm başında anlat YARIN bılı. bır denız motoru olduğu lstığım Alman kaçakçı sınırda ya lığından derthydıier. cSosya) kalanacak olsaydı artık o ara eşıtlık olmalı,» dıyordu bınsı, veç te de sosyal eşıtsızhkten yaBİRBİRİNDEN «her şey Stockholra'dekı çok kınüıyordu bada yalnızca otostop yaptıgımı Ağlamamak ıçın KOPANLAR kıme anlatırdım bilmem? Ne güçlU birkaç kişının çevresinds kahkaha atmam gerekiyordu dense yureğimde hiç korku yok donüyor.» Demek Isveç'te de, bizdeki sosyal adaleti düşündüorta durumlu bir aılenin yazlık ğürn zaman. tu gece Alman sınırından öteye, altıyüz kilometrelik yolu bu ka•IIIIIIIB •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••MMII çakçıyla birhkte giderken. Nürnberg ve Frankfurt üzennden geçerek Koln'e vardıgımızda gece yarısıydı. Orada iner inmez karşılaştıgım bir kamyon sürücüsü beni sabaha kadar Essen ve Hannover üzerınden Hamburg'a getirdi. Böylece Almanya'nın bir başından öbur başına genış bir yay çizerek, binyüz kilometrelik yolu bir gecede ve yalnız«Kime soralım? Ünü büvük Ramazanoğlur.nn ca iki taşıt degiştirerek katedı 48 konağını birisine fonnak «yıp olmaz mı kendi yordum. Otostopta en başarılı Beyliğinde.» Caddeler, sokaklar gittikçe kalabalıklaşıyorgunumdü dıyebıhrım. Hamburg' • Osman: tan sonra ıse Lubeck Puttgar Jdu. Gün kuşlufa doğru o kadar insanla dolup «Ayıp olmaz dayı,» dedi. den arasında öğlene kadar bir Stmftı'ki ortalık, Hsydar Usta işte bu kadar kaFransızla birlikte bekledik. Bir Slabalığa sa?tı. Bu Ramazanoğlu çok büyük bir Süre süre dört yol afzma gelmişler, durmufara yanınuza gelen iki fsviçreli •Bey diye düjündü. Karnı ds çok acıkmıştı. Bir lardı. Otomobilter, fartonlar, traktörler. otobüsgenç de bizle birlikte otostop •yerde yemek yemek istemedi. Bu kadar kooaler üstüste. evler, bahçeler, körelerine «ıcak su yapmak isteyınce iyice umutsuz •man şehrin Beyi Ramazanoğlu kimbilir ona ne dökülmüş karıncalar fibi oradan oray* telisla luga kapüıyorduk ki. Kopen •kadar güzel bir yemek çıkaracaktı. Tanrı konuğu koşuşan insanlar . hag'a gıden bir minıbüs dordu •değil miydi. hem de Demirciler Ocağı piri değil Bu Ramazanoğlo tşi çok ilerletmiş, çok bümuzü birden aldı. •miydi? Kimbilir kaç Ramazanoğln Demirciler Oyümüş, şehrir.i, beyliğini çok büyütmüş, zenginJcağının kutsal kılıcından kusanmış, yüreklilik İemi?, diye düşündü Haydar UıU. Böyle düşun•kazanmıştı. Kimbilir ünü büyük Ramazanoğlu, Adükçe de ıımudu artıyordu. Jdana Beyi, kendisini nasıl sevgiyle, dostlukla kar«Çok seviniyonraı Osman,» dedi. «Ünn büSşılayacaktı. Göl yerinde su eksik olmazdı. Yiğit yük Ramazanoğlunun bu kadar ilerlemesine çok Skocamaylan vermez avinı, tâ ezelden kurt enifi seviniyorum. Böyle büyük, zengin bir Bey bizden C T C K bir lıman Kopen •kurt olur. bir parç. toprağı esirger mi dersin?» hag. Dünyamn dort bir bu• Osman ona karsı çok saygılıydı. Osman her Bu kadar büyük şehrin Beyi, Türkmenin b»? cağmdan kopup gelmiş yığın şeyi biliyordu. Biliyordu k bu anda hiç bir şeyi J sapı altın kılıçlar la genç kaynaşıyor her bir yan •dostu, demirciler ocağından elini onlardan çekona anlatamazdı. Otuz yildır çalışa çalışa yaptıda. Kimsenin birbirinı gördüğü •kuşanan Ramazanoğlu neden ğı, bugünü otuz yıldır beklediği... yok. Herkes kendi havasmda. •miş, bu ovada onları yapayalnız bırakmıştı, neKalabalığı, evleri, bahçeleri, Insanlan görIstasyonda adım atmak oldukça • den? Içine azıcık da bir şüphe girmişti. Ramazanlı dükçe Haydar Lstanın yüzü değişiyor, güzelleslguç yerlerde oturup, yatan genç jda Osmanlı gibi olmasın, o da Türkmene düşyor, kızıl sakalı se\'inçten titriyordu. lerın arasından. Isviçreliler uy •man kesilmcsin, kılıç kabzasını, balta sapını kes«Bir iyi adauı bulalım da soralım Osman... ku tulumlannı da çıkarıp sere Jmesin? Osmanlı, işte yiğenimiz, dostumuz, kanıBu ev kalabalığında, bu koca saraylar içinde, her serpe ıyıce yayıhyorlar yere ge Jmızla besleditimiz, yoluna can verdiğimiz Osbirisi başını almış gitmiş, gökyüzüne ağmış bu pesperişan etmemis ce olunca. Polis gelıp uvandırı fmanlı Türkmeni, Yörüğü saraylarda ünü büyük Ramazanoğlunu bulmak yor, başka koşeye gıdıyoruz. 5 miydi? Osmanlı dönüp kendi sapını kesmemiş kolay olmıyacak. Birisine soralım.» Uyur gıbi ol, uyan, polıs, yer de Smiydi? tşte en sonunda Al Osman toprağı da eKara kaşlı, kaytan bıyıklı, düz çizgill bir giğiştir. Sonunda istasyonu kapa •linden gitmemiş miydi? Alma fukaranın, dostun, yiti olan, kunduralan panl parıl eden bir delitıp bütün uyuyanları kovuyorlar •ananın, babanın, soyun sopun ahını, çıkar yakanU s,eçtj. yanlarmdan. Dört yol ağunda dnrmuş, dışa«ya. Bıze katılan dort Al •vaşça yavasca... Osmanlı köküne hayınlık edince, bir adam seçmeje çalısıyorUrdı. Osman bu adaman gençle birlikte, sekiz kışi, "işte sonu dn bu olunca, ünü büyük RAnıazanoğlu kaldıronlarda dona dbküle bir •da bu akibeti görünce, bunun üstünde hiç dü ma doğru bir bamle eyledi. Haydar Usta: sure yürudükten sonra yol kıyı • şünmez miydi? Ramazanoğlu Osmanlıya benze«Dur,» dedi, «benim bu adanu gözüm tutsındaki banklara uzanıyonız bi Jmez. O, büyük döğüşte Türkmenden yana olmamadı.» rer bırer. Bir dnceki gace 6<i •Jmış mıvdı? Asıl azmaz, yol tezikmez. Osmanlının Osman saygılıca gertye çeluldi. Bir daha da hıç uyumadan yol almış oldu Jbelâsı aslının azmasındandır, yolunun tezikmehiç bir şeye kanşmadı. ğumdan uyanık durmak güç beJsir.dendir. Ala gözlü Türkmenin ahını alan, azHaydar L'sta orada, yedeğinde atı, yanında rim içm. Ama sojuktan dışleri Jmış Osmanlı, sonuna kadar tahtında kalabilir Osmanı dört yol ağzında durmuş, kayalıklardan mın bıribirine vurmasını durdu Smiydi? kopup gelmiş eski, çok çok eski bir Hitit tanrırup da gözümü kapatamıyorum sına benzi.or, görende hayret. ister istemez de Atından inmiş, atını yediyor, bir elinde kılıcı, bir türlu. Bakışlarımız guneşın S saygı uyandınyordu. Çok eski bir kan gibi, her doğacagı noktaya dıkıknış, geç •bir elinde dizgini, yanında da Osman, kalabalığı şeyini yitirmiş bu karmakanşık sehrin damarla•yara yara, insanlara çarpa çarpa ilerliyorlardı. mek bilmeyen dakikaları sayıyorında dolaşıyordu. •Kalabalık bu iri, yaşlı, kırmızı sakallı, bir tuhaf ruz. Ertesi gün Isveç'e geçmek Saçı kız gibi uıun, pantalonu bacaklanna yaiçin vapur bekliyoruz iskelede. •kılıklı, eli kılıçlı. kilim heybeli yaşlı adama şaşpışmış, alacalı bir mintan giymiş, dudağında bır Hepimiz boylu boyunca uzanmı •kınlıkla bakıyorlardı. Haydar Usta onlann bakışıslıkla bir delikanlı (elip yanlarında durmuştu. şız taşlara, birazcık ısınmaya •lannı seziyor hiç aldırmıyordu. Kendine güveni Onlarla konuşmak ister bir hali vardı. Haydar çalışıyoruz soğuk Temmuz gü •sonsuzdu. Kalabalığin ortasında bir dağ parçası Usta şöyle göz ucuyla onu süzdü. Yüzü saf, temiz Jçibi ilerliyordu. neşınin ışığıyla. 5 «Osman,» dedi dalgınlığmdan sıynlıp, «Os bir yüzdü. tyi bir çocuğa benziyordu. Buna sorulurdu ama, bu çocukta da onu iteD bir şeyler Sman, Raraazanoğlunu nasıl bulacağız? Onun kovardı. Haydar L'sta bu çocuk üstüne düşünürken Inağını?» birden bulüu, bu çocuk ne kadın, ne erkektir. S Osman: Bu çocuk bir hünsadır. Ünü büyük RamazanoğS «Bilmem.» dedi. Osman şehirleri biliyordu. İslunu bir hünsaya sorsmam, yakışık almaz, dedi ALMÖ'de ayrılıyoruz birbl Stanbulda dört yıl askerlik yapmıstı. «Birisine sora kendî kendine. Olur mu canım, koskocaman Rarımızden. U>umadan geçen mak Rerek onun konapnı.» mazanoğlu herkese sorulnr mu? Haydar L'sta: dort gun ve dört gecenin so,„(Arkan nunda ayakta sallanıyorum Stockholm'e varıp da bır parkın çımenlerine uzandıgım zaman. Orada benimle arkadaş olan iki Amenkalı zenci evlerinde parasız olarak yatıp kalkabileceğimi soylüyorlar. Yemeklerine de ortak ediyorlar beni. Aynı durum 31 da olan iki Vietnamlıyla tanışıp onları da çagınyoruz evde kalAktör olsaymışım mükemmel maya. Döşemenin üstünde de va başaracakmışım. Meselenin hiç tıyor olsak, soguktan koruyan üstüne üstüne gitmeksizin gedört duvar arasında uvumak bU reklı teklifin onlardan gelmesl yük bir şey bizim için. için bir süre daha kelime camMayıs ve Eylul aylan arasınbazlıklan yapmakla yetindim. dakı sürede, dünyamn her ya Nihayet ortaya şöyle bir fikir suzca oynadım, kulakhğı yerıne de yatkın görünmüstü. nından gelen öğrencüer yalnızca ne taktım: attılar: Şımdıye kadar rasladıklan kımlik kartlannı göstererek ça «Aksilik üstüne aksılık...» en kanaatkâr, en temiz yurekKızlar beni nasıl olsa tanılışabiliyorlar Isveç'te. özel bır «Ne oldu yine?..» diye telâş li insanın ancak ben olacağımı jrordu... Şu halde önce ne diye Izin gerekli değıl. Bir aylık, bir tekrarlayıp duruyorlar ve ısben yukan çıkmıyor, başta pa landılar... haftalık, hattâ bir günlük bile rarla bir ıçki ısmarlamak ıstı «Mesele şu .. Pazar olduğu ra olmak üzere meselelertn tüişler var. Yaz aylarında çalışanyorlardl. için her yer kapalı dıyorlar... münü ne diye haUetmiyordum ların çoğu ızin aldıklarından Bu saatte içkı tedankleyemezsankı?. Böylece ortada şüphe Ülseriml tekrardan hatırlatepeyce işçı gerekli işverenlere namına bir şey klmaz. endışe lermiş .. Yanı sızın hesabınıza.. mak zorunda kaldım. Yalnız Temmuz ayı bovunca fab Bdyle ıçki de onlardan olacarikalar kapatıldığından ve bır ler bır tarafa itilir, ardından Üzüldüler... Bunun dışında da kendilerı bir yıldönümü top ğından fıyatı blraz yüksek tutsürü de çahşmaya gelen öğrenmalan gerekıyormuş... Sız, ıs bır noktaya daha üzulduklerılantısına katılan kırk yıllık ci olduğundan iş bulmak oldukni belirtmekten geri kalmadıtedıkleri kadannı vermeğe radostlar gibi vukarı çıkar, geceça guç. zı gelmeyeceksiniz belki de...» lar. Kızlar sadece üç değıl de nin tadını çıkarmaga doğru ılk dört kışi olsaydı, bu mutlu geadımlanm rahatça atabilfrlerdı. «Ne kadarmıs ıstedikleri?.» ceye onlarla birlikte ben de ka. «Yuvarlak bır rakam söyÇekimser bir ifadeye bürünelediler... Üçünüzden topyekun tılabilır, kıyasıya gönül eglenrek bir süre düşünüyormuş giyüz dolar istiyorlar...» bi yaptıktan sonra mınldandlrebilirdim. dım: Bir an cevap vermeksizin baGRENCtLER genellıkle hos «Beni de düşündüğünüz «Bu da bir fikir neüce iti kıştılar... Bu rakam bekledik'e için çok teşekkür ederim... Am: nutlar üniversitedeki yönebariyle...» rinin çok üstündeydı... Ama bu tasavvurun uygulamasını tim seklinden, çünkü kendiveremiyecekleri kadar değil. Kısa bir sessızlik ve devam: leri de katılıyorlar yönetime. ileriki raslaşmalarımızdan bıKendilennı etkileyecek kararla «Şu halde bir telefon göSessizlik uzamağa başlamıştı. rine bırakabiliriz.» rın alınmasmda onlar da söz sarüşmesi daha yapmam lâzam... Araya girmek zorunda kalAdam başına otuzar doları hıbi. Biraz önce Barbara çok kesin dım : avucuma saydılar. konuşmuştu .. Bu yüzden ben «Bana da gereğinden biraz tsveç'te okuyan yabancı öğrenLokalden çıkarak Onuncu cilerse pek hoşnut değiller. ts de iş yok, vaz geçelim bu he fazla geliyor bu para... Tabıi vesten demek zorunda kalmışveçlı'nin ilgisızlığınden, soğuklu benim yüzde on tutarındaki ko Caddeye varana kadar Greenwich Avenue boyunca vüruduk. tım...» ğundan bıkmışlar. Bır Alman misyonum da dahil .. Kızlardan Oradan da Waverley Place'e. oğrenci beş yıldır kendısiyle ay «Hay Allah iyiUglnl versln alacağıra komisyonu kastedinı apartmanda oturan kapı kom Semtın en büyük bınalannLou... Ara yerde kızlar ya baş yonım .. Şöyle bir şey yapabişusunun bir kez olsun yüzünü dan binni gözüme kestırerek, ka müşteri buldularsa ne yapa İiriz... Siz çok iyi çocuklarsıgöremedigınden yakınıyor. Ünlnız... Gecenizi berbat etmek denizdlere bulunduğumuz kalcagız?..» versite yurdunda beni hiç para «Şimdi anlanz... Sen hıç günah olacak... Ben bu komi'dınmda beklemelerlni söylealmadan banndıran Hintli arkayondan seve seve vazgeçebilimerak etme...» dim, karşiya geçtim ve kapıva daşlar ise gerçekten acı çekiyorrim... Siz de doksan dolar ödeBu defa üçü birden peşime yaklaçtım. DördOncü kata ait lar bu durumdan. Orada kaldımekle meseleyi halledersiniz... takılarak telefon kulübesinin zillerin hepsinl avn ayn çalğım sürece, duyduklanmın terAma sakın kizlara söylemek önünde kümelendiler. Cebimde dım .. OtomatiV iki defa tıklasine olarak îsveçlilerin yakınlığı yok komisyon hikâyesini... Sırf kalan son madeni parayı çıdıgına göre dairelerden fkısi şaşırttı beni. Candan ilgiyle kar bu yüzden onlann nazarında kararak tfeliğe attım, gelisigüarka »rkaya kapıyi açan dügşılaştım her yerde. kredimi kavbedebilirim .. tlerzel bir numara çevirdim. Karşı meye basmıs olacaktı Kanadı de de nazlanabihrler komisÜniversite yurtlan çok rahat. taraftan garip bir ses boyuna araladım. gırdim. Herkesin banyolu bırer odası, ts kim olduğumu ve ne ıstedigi yon konusunda. Yol olmasın detlk isim vapıda bir srka kspt teyenlerin kendi yemeklermi ha mi sorup duruvordu .. Ben re mek istiyorum yani... Şayet buluriup bulunmadıgını anlazırlamalan içm buzdolaplı, fılâf arasında bir açıklama yapseptörü her ihtimale karşı kumak için durumu kontrol etrınlı mutfaklar, bunlann yanınmak gerekirse siz bana yüz dolağıma sımsıkı yapıştırmı? bır mek oldu Maalesef yoktu $ada kafeteryalar, diskotekler, TV lar verdiğinizi söylersiniz onlssüre dinliyormuş gibi yaparak odaları, kütüphaneler var lçlera... Tamam mı?» ' yet olsaydı mesele yan yanya susuyor, sonra konuşuyordum. kolaylaşacaktı. rinde. Fakat her karşıîaştıgım Rolümün bu b5!ümünü kusur. On dolarhfc bir tenzilât öcukışı yaşam pahalılığından söz Ayrı gayrı yok E P cıllcoçoğfti Konu ve resim A Y H A N BAŞOGLU 11TUNADAKIHAYAIET EFSANESİ Uykusuzluk B DİŞt BOND Kolaylık M S rİFFANY JONES ZİM V yoe, sız os 'L SUMU7 , KIZIMI'Z IÇlKl UZL.MTU9UK0&4 ÖLJJ OLUM CIKMAZI Yazan: 1. BLOCK AMLATA 1 GARTH Şikâyet O AYLÂK MUSA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle