Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE tKİ 16 Ekim 1966 CUMHURİYET CEZAYİR'DE TOPRAK REFORMU oprak reformu genç filkelerde yönettcüerl düşündüren en önemli konulardan biri oluyor. Bağımsızlığa kavuşan filkelerde köyröler toprağı çok ilkel üretim araçlanyla işlemeye çalışıyorlar. Bir yanda eski sömürgecilerin, yani kolonların iş'.ettikleri veya bırakıp gittikleri modern çiftlikler, öte yanda milyonlarca köylünün bir avuç ürün alabilmek için üzerinde çaltştığı bakımsız, verimsiz topraklar. Bu topraklarda üretimi arttırmak ve köylünün hayat şartlarını geliştirmek için neler yapmak gerekiyor? Kara sapanın modern üretim aracı sayıldığı bölgeler vardır hâlâ Afrikada. Bir çok yerlerde bağımsızlık köylüye henüz eskisinden üstfin bir yaşayış sağlayamamıştır. Nüfusun çoğunluğu hâlâ yoksulluk ve bakımsızlık içindedir. Köylüyü kalkındırmak demek toprak reformunn gerçekleştirmek, köylüye işletim araçları, mesken, yol ve su sağlamak, köylüyü eğitmek, aydınlatmak detnektir. Dr. Hıfzı TOPUZ ler ötedenberi dışanya satılır ve Cezayir'e döviı sağlarlar. Bugün bu topraklan işleten Cezayirlilerin bir büyük toprak sahipleri sınıfı yaratması önlenmiştir. Köylülerin geleneksel yollarla işlettikleri ufak topraklar (4 milyon hektar): Modern işletme araçlanndan yoksun olan bu topraklardan fellahlar ancak güç belâ geçimlerini sağlayabilirler. Toprak bakunsız kalmış ve verim gücünü kaybetmiştir. Aç kalan köylüler şehirlere göç etmeye başladıklanndan son yıllarda işsizlik gelişmiş ve yeni bir takım sosyal promlemler ortaya çıkrruştrr. Bu dummda girişilen toprak devrimi su tlkelere yönetmektedir: • Geniş köylü kitlelerinl toprafa bağlamak; şehirlere akuu durdurup işsizliği önlemek. • Geri metodlarla İşletilen topraklarda prodüktiviteyl arttınp köylünün gelişmesini sağlamak. • Sosyalist devrimle uzlaşmayan her şeyi ortadan kaldırmak: Sömürgeciliğin topraktald son kalıntılannı temizlemek; Büyük toprak sahipleri smıfını yok etmek; Toprak işletmesinde sosyal adaleti sağlamak. • Üretimi arttırmak; topraktan elde edilecek fazlalığı başka alanlarda kullanmak; gelişen ulusal endüstriye pazar bulmak. edi Dakika» lar ıçın yedi gün beklemek gerçekten zor. Z^vkle okuduğumuz bu fıkraların sayın yazarım tenkit etmek haddimiz değildir. Kendileri, bir çuval dolusu lâfla izah edilecek konulan birkaç satırlık fıkralar halinde, ince esprisi ve usta kalemi ile dile getirmekte dir. Sayın Doğan Nadi Hatiften Sedalar» başhkh fıkraları beni biraz düşündürdü. Bu düşüncemi (Cumhuriyet'in düşünce özgurluğüne verdiği kıymete güvenerek) sunuyorum. Yanılmışsam afltt sinler. Evvelâ söyliyeyim ki partici likle uzaktan yakından en uiacık bir ilgim yoktur. Böyle olduğu halde sayın yazann; bir Bakamn mes'uliyeti altındaki bir işi teftişte gösterdiği hassasiyeti haliit alır gibi ifade etmelerini yadırgadım. Uçak biletlerindeki yol suzluğu tesbit için Siirt'li gibi davranarak konuşan, böylelikle suiistimali roeydana çıkaran sa yın Bakamn, neden ille de Siirtli şivesiyle konuştuğunu, bunua artistik kabiliyetierinden! ileri geleceğini sanmakta onun için «Muammer Karaca» veya «Sürnrî Kardeşlerin» yanında çalışmasını »ağhk vermektedir!.. Hâtiften Sedalar Y lâ belirli bir statüye sahip değildir. Yüksek Tekniker v« Teknikerler de öyledir. Sanat Enstitüleri ise yürekler acısı; geçen >ıllar 300 350 öğrenci ile öğrenime başlıyan Erkek Sanat Enstitüleri bu yıl maalesef bu rakamı yarı yarıya düşürmüştür. ...îşte bu düşmenin nedenleri araştırılmalıdır. Örnek mi? Is tersiniz. Bu yıl Bizim Enstitüye 14 öğrenci kaydolmuştur. Genel öğretime bir göz atılsa bu rakamın hiç olduğu görülür. Onun için bilimsel çakşmalarla «Neler yspılmalı» başhğindaki 12 maddeye de katılıyorum. Ayrıca emek vererek hayata kısa yol dan hazırladığımız sevgili Erkek Sanat Enstitüsü mezunlarımız ise is güçlerini her nedense kendi memleketlerinde değil de çeşitli Avrupa ülkelerine sarfetmeleri de ayrı bir tartışma konusudur. Edip ARICA Kırşehir Erkek Sanat Enstitüsü ögretmeni örgütünün varlıfl, tbplumu oluşturan kişilerin ülkesi ve ulusu hakkındaki endişelerini yok eder. Türk hâkiminin, yargıcmın ve avukatının çoğunlukla bu vasıflı olduklanndan zerrece tasamız yoktur. Fakat devrim konulan ile ilgili bazı olaylar karşısındaki hukukçulanmızın çekingen davraruşlan haklı olarak Türk aydınlannı acı acı düşünmeye sevketmektedir. Devede kulak mısali dahi olsa, rayından çıkma eğilimi gösteren bir hukukçunun toplum bünyesinde tedavisi güç yaraların açılmasına yol açacağı şüphe götürmez bir gerçektir Gürsel'in de önemle işaret ettikleri gibi, büyük devrımlerin başanlması kendilerinin anladıklan mânada «iyi hakukçularla» mümkündür. Ülkesini ve ulusunu içten seven, bu büyük insanın ömrü kâfi gelse ve büyük hukukçu Imran öktem'i dinlemiş olsalardı iyilerin gün geçtikçe çoğaldığma gönül rahathğı ile tanık olacaklardı. Aziz Gürsel. müsterih olun ve rahat uyuyun. A^atürk devrimlerini ilelebet yaşatacak olan iyi hukukçular bu ülkede her gun biraz daha çoğalmaktadır. 1. T. Deliagsogulları Hukuk Fakültesi öğrencısi T B Bu fıkranın başlığını «VAY CANINA» koyacaktım. Düşündüm taşmdım, okuduğunuz gibi düzenledim. Çünkü «Menderes'i ben astırdım> başlığı, Frenkçe deyişiyle daha «sansasyonel» gibi geldi. Ne var ki, gene de «Vay Canına» demekten kendimi alamıyonım. Içinizde bu gibi deyimleri kaba bnlan okuyuculanm varsa, onlardan özür dilerim. tnsan olayların gelişine baktıkça «Vay canına» demekten kendini alamıyor. Zira 27 Mayıs Devrimi geldi bngünlere... ve bazı çevreler şimdi kelle hesabımn pesine düştüler. Cemal Gürsel'in ölümüyle başlıyan kampanya Talât Aydemir*in hâtıratı sebebiyle tekrar alevlendi. Kampanyayı sürdüren ve Menderes'in kellesinin hesabını soran iktidar basınıdır. Bn iktidar basını içinde iktidarın resmi sözcüsü sayılan kişiler ki en başta gelenleri 27 Mayıs Devriminden sonra subayların çizmelerini öperek af dilemiştir idamcılardan ve yardakçılardan söz açıyorlar. Menderes'i kimlerin astırdıfını tesbit etmek için yayın başlamışbr. Işin tuhafı Adnan beyi kimin astırdığı pek belli değil gibi... Neredeyse herkes birbirine soracak : * Menderes'i sen mi astırdın? Yok vallahi, ben o sırada apandisitten mnstariptim. Peki kim astırdı? Hüdaverdi'ye sor! O, bu olaylann içinde yaşamıştır. Hüdaverdi! Sen mi astırdın yoksa? Ben mi? Haşa! Ben knrtulraası için az mı ter döktüm yahu? Çalmadıgımıı kapı kalmadı» Peki kim astırdı? Söyliyemem, tarib konnşsnn! Ve gazetelerde tartışmalar sürüyor: Cemal Tural mı astırmış? Ordu içindeki Junta mı? Millî Birlik Komitesi mi? tsmet Paşa mı? Cemal Gürsel mi? Egesel mi?. Bu arada insana «VAY CANTNA> dedirtecek başka işler de oluyor. Eski Millî Birlik Komitesinden Dündar Taşer, kelle heıabı peşine düsenlere demeç verip : « Egesel kendi kinini C.H.P. ve dümen suyundaki M.B.K üyelerinin arzuları ile birleştirerek, Menderes'in hükmünü infaz ettirmiştir. Bence olayların baş suçlusu Egesel'dır» diyor. tnsan böylesine bir demeci okuduktan sonra parmaklannı ısırmaktan başka sey yapamaz. Nitrkim ben ki tavuk bile kesemem, bu demeci okuduktan sonra içimde bir seyler kıpırdadı. Isyan duygulanna kapıldım. Neredeyse yoldan adam çevireceğim : Sen mi astın ulan Menderes'i? Estagfirullao abi! Peki sen? Ne tnünasebet beyim? Kala kala ortada kim kalıyor? Dostorevski'nin finlB sözünü analım: Bir toplumda herkes her seyden sorumludur. Gerçi idam cezası hos bir sey degildir: ve benim kafamla sönlümdf ölüm cezasına bir eiilim yoktor. Ama anhyorum ki. Menderes'i ben astırmısım! Zira bunu. kelle hesabına cıkan 27 Mavıs düsmanlarının suratına havktrmak borç oluyor. 27 Mayıs düsmanlannın karşısına dikilmek bacriin her 27 Mayısçının baş ödevi olmuştnr. Bunnn içindir ki. açık açık söylüyoruz : Biz Atatürk devrimterinin ve onun izindeki bSyük hareketierden biri savdıfımız 27 Mavıs'm yanmdayız. 27 Mayıs'ı gerçeklestiren serefii askerlerin. Menderes'in cezasını tasdik etmiş Millî B'rlik Grnpunun yanmdayız. Türkiyenin geleeeginde, Atatürkçülük ve 27 Mayıs dogrultusundaki her hareketin yanmdayız. Atatürk devrimlerine ve 27 Mavıs'a karsı cıkmıs her hareketin sandıktan çıksa da karsısındavız. Demokrat Parti iktidannı deviren. ve Tassıada Mahkemesini knranlann yanmdayız. Salim Basol'un BaKkanlı^ındaki Türk hâkimlerinin verdijh kararlann yanındavız. Bu tasarrufların üstündedir ki. bir Anayasa oturtulmustur. Atatürkrülücün vazılı belsplprinden biri olan o Anaya«ada Demokrat Partinin devrilmesi de vardır. Yassıada idamlan da vardır. 27 Mavıs thtilâlini gerçekleştirmiş askerlerin şeref teminatlan da vardır. Bueün 27 Mayıs düsmanlıgında açıkca kelle hesabına gfrişraek istiyenler. içinde akıl olmıvan kellelerini de bn hegabın içine soktuklarının farkıda mıdırlar? Bu hesabın defterlerinl açmak istivenlerin defterler'ni dürecek kuvvetlerin Atatürk TBrkiyesinde her 7aman varolduSunun farkında mıdırlar? Menderes'i ne Ecesel astırmıstır. ne tsmet Paşa, ne Tnral, ne •ÎO nr bn! Menderes hakkında hükmünü veren Î7 Mayıs Devrimidir. Biz o hfikmü tasdik rtmis olan Millî Birlik Komttesinin «erefti üveleriyle hu sorumn her zaman paylasmava hazınz. Başka türlüsünü düsünmek, 27 Mayısçıyım. Atatürkçüyüm diyen şerefli insan lars k a « »« Menderesi ben astırdım! 77 ülkenin ternsilcisi Gıda ve Tanm Teşkilâtı Ue Mflletlerarası Çalışma Bürosunun geçen Haziran ve Tenunuz aylarında Roma'da düzenledikleri Dünya Tanm Reformu konferansında 300 den fazla eksper bu konulan tartışmıştı. Konferansa katüan 17 ülkenin temsilcileri geri kalmış ülkelerde toprak reformunu sağlamak için gelişmiş ülkelerden ekonomik ve teknik yardun istediler. Ama her ülke kendi toprak reformunu yapmadıkça dış yardımlarla duruma çare bulmaya imkân yok. örneğin tâtin Amerika ülkelerinde topraklann yüzde 90 ı çiftçilerin yüzde 10 unun elinde. Ekvatör ve Guatemala'da topraksız köylüler nüfusun yüzde 88 ini teşkil ^diyormuş. Bu ülkelere yapılan yardımlar her halde köylüyü kalkındırmaya ve toprak reformunu sağlamaya yönelmiyor. Reformu halk kendisi yapmadıktan sonra çerçek kalkınma çok uzaklarda kalıyor. •••• BM iiü Toprak devrimi nasıl gerçekleştirilecek eski mal sahiplerine, bütçe imkânları içinde, uzun sürelerle ödenecektir. El konan topraklar Devletin malı olacak, köylüler toprağı zilyet olarak kullanacaklar ama toprağm bütün ürünlerinden faydalanacaklardır. Dağıtılan toprağm büyüklüğü toprağm verim gucune göre suurlandınlacaktır. Dağıtılan her bir toprak parçasının bir aileyi geçindirebflecek güçte olması şarttır. Toprak, üzerinde çalışanlann malıdır. Kiracılık, yancdık. ırgatlık, toprakta işçi çalıştırma yasak edihniştir. Topraklar koüektif yollarla yönetilecektir. Köylerde parti ve temsilcilerinin katılacağı komiteler kurulacak ve işletmeyi bunlar yönetecektir. Kişisel ve özel toprak işletimi istisnadır. Genel işletim düzeni «otogestion» ve kooperatifçiliktir. Toprak dağıtımında eski mücahitlere, dullara, yetimlere ve öksüzlere öncelik verilecektir. Cezayir'de şimdi yöneticiler kasaba kasaba, köy köy dolaşıp köylüye devrimin sağhyacağı çıkarlan anlatarak onlann desteğini kazanmağa çalışıyorlar. Devrimi gerçekleştirmek kolay olmıyacaktır. Çünkü bir yandan büyük mal sahipleri devrimi sabote etmeye çalışacaklar, bir yandan da köylü doğrudan doğruya toprak sahibi olamıyacağı için devrimi heyecansız karşüayacaktır. Toprağı yönetecek komün komitelerini kurmak ve yöneticileri eğitmek de uzun zaman alacak bir iştir. •••• •••>• •••« r *** / R gerçekleştirmek için yapılacak ilk 1$ büyük topraklann millOeştirUmesidir. Topraklann bedeli Refonn programına göre toprak devriminl « • • • :::: •••• •••• :::: :::: Gürsel ile bir konuşma nkara Hukuk Fakültesı Dekanı Sayın hocam Kudret Ayiter'in «Cemal Gürsel ile Bir Konuşma» başlıklı yazılarını büyük bir heyecanla okudum. Ülkesinin her türlü problemlerine derinliğine vakıf, bunjarın halli uğruna kendini ulusuna adayan ve sonucunda sıhhatini ve hayatını kaybeden aziz Gürsel'in Saym Profesörle. Amerikaya gitmeden kısa bir müddet önce aralarında geçen bir konuşmada bu günkü Türkiye için çok ilginç bir konuyu dile getirdiğine tanık oluyoruz. z::: Reforma yönelen ülkelerde de toprağı ahp köylüye dağıtmakla iş bitmiyor. Kuçük parçalara hölünen topraklarla verim düşüyor, modern araçlardan yararlanılamıyor. Toprağı köylüye dağıtmayıp da tanm kooperatifleri, ortak işletmeler kurmaya kalktınız mı gelenekçi ve gerici köylüler işletmeleri sabote etmeye kalkıyorlar. Yine üretim düşüyor. Sosyalist ülkelerde bile tanm sorunlarında ne büyük güçlüklerle karşılaşıldığını yakın örnekleriyle gördük. azı Afrika ülkelerinde köylüler toprağı Derebeylik ve Kölelik çağlanndan önceki gibi toplumsal yollarla işletiyorlar. Ama ellerinde araçlan yok, paralan yok; zamana ayak uydurup yeni teknikleri uygulayamadıklan için gelisemiyorlar. Sömürgecilik çağında kurulan işletmeler eziyor bunlan. Yeni ülkeler toprak reformunu nasıl gerçekleştirecekler? Bunun en son örneğini Cezayirliler verdi. Cezayir'de bir iki hafta önce girişilen toprak reformu şöyle özetlenebilir: Millî Kurtuluş Savaşı sömürgeciliğe karşı yapılmış ve bu savasın kazanılmasında köylüler çok önemli bir rol oynamışlardır. Köylü, sömürgecileri ülkeden kovunca toprak sahibi olacağını ummuştur. Savaş biter bitmez de köylüler kaçan fransrzlann topraklanna el koymuşlar ve bunlann «otogestion» yani, kendi kendine yönetim * düzeniyle işletümesine başlanmıştır. •••• •••• •••• •••• :::: *••• •••• •••• •••• •••• ni: ••«• •••• maaa • ••• B Bence, Bakamn bu harefcetini, teşkilâtında bulunan müdür, müfettiş gibi sorumlulan uyartarak harekete geçireceğinden (bunu artistlikle yorumlamayıp) takdir etmek gerekirdi. (Tabii alayh bir şekildeki takdirle değil). Keşki bütün Bakanlarımız ve sorumlularımız böyle orijinal buluşlarla zaman zaman âni baskınjar yapsalar da yapılan binlerce haksızlıklara, suiistimallere bizzst şahit olarak zamanında çaresine baksalar. Ismail ACAR Akdere llkokulu Ögretmeni ANKARA # Amasya'nın Subaşından mektup yazan okuyucu Şinasi Serer de aynı konuya değinmekte ve tartışmacı tsmail Aear'ın fikirlerine katılmaktadır. *** A Orduya selâm anıştay kararlarını Başbakan dinlemiyor. Bakan dinlemıyor Belediye Başkanı dinlemiyor Bunlar hep idare eden organlardır. Kendileri hep Milli lrade'den bahsederler fakat, Millet adına karar veren organlara uymazlar Halk sokaklarda, köylerde biı tuhaf olmuş, herkes her türlü emniyetini bizzat sağlamak zorunda. Devlete aldıran yok. Bunlar da idare edilenler, Devletten himaye beklerler fakat ona aldıns etmezler. Halk ile Devlet arasmda bir itimatsızlıktır gidiyor. Herkes kamu kuvvetini sırf kendi yararına işler sanıyor. Bu manzara karşısında ne hukuku uygulayacak ne de ona uyacak kimse kalmadı diye düşünmüştüm. Fakat 28 Eylül 1966 tarihli Cumhuriyet'ten Danıştay kararlannm Orduca uygutandığınj^â okuyunca hem sevindim heSı utan ; drm. «Türk Mahkemesinin laysiyetini konıyacak Türk Ordusunun varlığını unutmamalıydım» diye mırıldandım. Türk Ordusu! Şimdi sana olan *saygım her zamankinden daha fazla. Selâm sana! Kemâl DOĞAN Hukuk Öğrencisi D Sonuç n önemli güçlük toprağm isletUmesi için köylüye araç sağfamaktir. Devletin bulacağı paralarla kısa zamanda kfcyiüye bu araçlar sağUnabilir mi? Güç ama bunlan sağlamak gerek. İhtilâlden beri Cezyir'de yapılan «otogestion» denemelerl bütün geri kaknış ülkelerde ilgiyle izleniyordu. Toprak devrimi şimdi bu düzene çok geniş imkânlar sağlayacak ve bu sistem Cezayir'de tanm ekonomisinin temeli olacaktır. Sekiz yıl sömürgeciliğe karşı «avaşmış olan Cezayir köylüsü bagnnsızhktan sonra ortaya çıkan sosyal ve ekonomik problemlerin etkisiyle heyecanını kaybetmeye başlamıştı. Toprak devrimi şimdi köylüye yeni bir çalışma gücü ve savaş beyecanı vermeye yöneüyor. Devrim toprak ağalığının ve gelenekçi burjuvazinin yenilgisi demektir. Cezayir'in yannı devrimin başansına bağlıdır. E Kalkınmada insan gücü aaaa aaaa •aaa tlll 2 çeşit toprak kel durumunda kalnuştır. Bugiin Cezayirdt Ud çesit toprak vardır: Modern yollarla işletilen topraklar (3 milyon bektar): Bunlar sömürgecilik zamanından kalma çiftlikler ve büyük işletmelerdir. Fransızlann zamanında bu topraklan işletenlere geniş tanm kredileri sağlanmış ve topraklara büyük yatırımlar yapılmıştır. Bu topraklardan elde edilen ürünrağına el koymakla Aköylü kitlesinin büyükhaUedilmiş değfldir. Çünkü çoğunluğu yine eski ilma dâva kaçanların ve vatan hainlerinin top aaaa :::: D evlâdiyelik sıcaklığı ayar edilebilen yegane sobadır • DEMİR DÖKÜM SOBALARt, kok köraürü, linyit, briket ve odun gibi her türlfi katı yakıtı yakmağa elverişlidir • DEMİR r YALNIZ BU MEVSİM DEĞİL.UZUN YILLAR KIŞI RAHAT GEÇİRMEK İÇİN DEMİR DÖKÜM EMAYE KÖNIÜRiSOBALARI. termostatlı ve termostatsız olmak üzere iki tiptir: DEMİR DÖKÜM SICAK DÖKÜM SOBALARI, HAVA SOBALARI, sıcak hava dolaşımlı oldnğundan kalorifer iarzında ısıtir. ı Türkiyede ilk defa imal edilen DEBALARI, orijinal termostatı sayesinde tsıtacağınız yerin hararetini otomatik olarak muhuıaza eder MİR DÖKÜM TERMOSTATLI SO • DEMlR DÖKÜM SOBALARI, en | . kötü baca çekiş şartlannda bile"* devamlı yanış temin eder • DEMlR DÖKÜM SOBALARI, kahverengi, yeşil ve kahverengibej olmak üzere 3 ayn renkte imal edilmiştirDEMİR DÖKÜM SOBALARI ENÜSTÜN KALİTELİ... EN EKONOMİK SOBALARDIRı ayın Macit Karabay, tartısma sütununda meslekî ve teknik eğitımi ilmi yönden eleştirirken; genellikle kalkınma plânında yer ahp da uygulanmıyan maddeler üzerinde durmuştur. Bu arada; sayın hocamla hemTartısm» bölUmüD* tOnderlfikir olduğumu, yalnız meslekî len razılann mömKttnse dakve teknik eğitimin çekirdeğini erçekten bir ülkenin ana kulilo edilmestnl. 250 ttellmeyl meydana getiren orta teknik öğrumlarının temel yapısı o ül•smamannı ve fazılar» defü. retimin belirli bir düzende olup kenin adalet dağıtımı ile görarfm Ozertaıe «Tmrttsn»» olmadığında dikkate alınarak revli kişileri ile çok yakından rflmazn yanlânk T«n tjlert«kalkınma plânında öngörülen ilgilidir. Her türlü siyasi etki ve oe posUlanmannı rlea ederia. hedeflere före yeterli sayı ve çıkarlardan arınmıs bir adalet nitelikte eleman yetiştirilemdigi gerçektir» cümlesinin nedenlerini, Millî Eğitimimizde oynanan AOUAVELVA komedyada aramak gerek. k u l l a n a n e r k e k t * bir »rhlr var. Şöyle ki; Sanat Enstitüleri, 11TrtfUn aonra «CE BLUE AOUA selere nazaran önceleri bir yıl eksik öğrenim yaparken bu yılVELVt, ılz» neftinlzs Itlmad ıağdan itibaren uygulanmaya başlaItyan tııvsyı vsrlr, cildinizl korur nan statü gereğince lise öğrenim yfizOnOn UzellK gatlrir. fçlndakl süresine yükseltilmiştir. Böylece HUMECTIN cildinizl düzeltlr. Erkek Sanat Enstıtülerine gelen öğrencileri cezbetmek ihtiyacı ICE BLUE AOUA VELVA ktıllanın va duyuldu; zira, geçen yıl liseye ICE BLUE kokusunun cazlbeslnl atgiremiyenlerin Teknik öğretime i nUmıiiU bayanlarda gttrfin. kaydırılması, Yüksek Teknik Öğretm»n Okulunca yerilmiştir. Ve RE BLUE «Sanat Enstitüleri boş gezenin •Mıhztrltn son çareıi değildirra dcnilmiştir. Şimdi ise son çare de olsa öğrenci gelsin, boş gezmekten daha Uâncılık: 6053/12147 iyidir. Belki mesleği benimsiyenl«r olur da onları gezmekten kurtarır, hayata hazırlarız fikri sa vunulacaktır. Buna göre; kalkın mada insan gücünden çok fikriyatının eğitimi şartı ile işgören Milli Eğitimi düzenimiz artık ken dıne kesin bir yön vermelidir. Büyük bir Nakliye Müessesesi tEcrübeü Muhasebe Müdürü Fonksiyonlar, tanımlanmalı j aramaktadtr. Referanslan havi yazılı müracaatların bir adet ve bu fonksiyonların gerektir diği eğitim usulleri araştırılfotoğrafla birlikte Posta Kutusu 327 Istanbul adresine yollanraalıdır» beş yıllık kalkınma plâması rica olunur. nı 462. sahife fonksiyonların ta nımlanabilmesi için çeşitli zaman larda kurulan heyet, eğitim şuCumhuriyet 12139 ralan ile komisyonların görüş ve kararlanna önem verilmedi ki, belirli bir tanımla karşılaşalım. Piyesi GENAR Tiyatrosunda aylarca oynanan dedikoduları Fransa ve AvruBöylece tanımlanamıyan bir payı yerinden oynatan (ROGER VADIM) fonksiyon; bir eğitim usulünü de m en cüretkâr filmi gerektirmez. Onun için araştır mak nafile; zira 29 30 yıldır öğSalı Suareden İtibaren renime açılan Ankara Erkek T»k nik Yüksek Öğretmen Okulu hâ S Diyor ki Dekana aziz Gürsel : «Ben askerken memleket hukukçulannın çok sayıda ve iyi yetişmiş oldugunu sanırdım. Devlet idaresine kanştıktan sonra biraz yanıldıgımı anladım. Memleketin hnkuki problemlerinden anlayanlann azlıgı beni hayrete düşürdü beni hiçbir şey 21 Mayıstan sonra bu kadar şaşırtmamıştır. Bu memleketin çok iyi yetişmiş bir hakukçn kütlesine malik olması gerektiğini anladım. Hnknkçn nesli kifayetsizdir. Memlekette iyi hnkukçu yok mn? Tabiî var. Çok iyi hukukçular da var. Fakat benim gördüğüm kadar az. Tetmez. Basanlacak büyük inkılâp var iyi hukukçu yetiştirmemiz Uzım çok huknkçuya ihtiyacımız var. Çok dedimse fena değil, iyi ve çok.» Gürsel'in sayı çokluğu isteği bir yana, bizi burada asıl ilgilendiren «iyi hnknkçu» isteğidir. AÇIK TEŞEKKÜR Aziz varhjımız. ailemlzln »evgili buyütü. iyi ve faziletli insan NOT:, 6 Emekli J. Albayı ABDURRAHMAN MENEKLİ'nin vefati dolayısiyle büyük »cımızı paylasan. taziyetlerini bildiren ve bizi teselli eden. kıymetll Hgl ve yardımlannı esirgemiyen. cenaze törenine katıUn basta merhumun pek sevgili ve vefakâr ark*da$lan olmak üzere sayın meslekda;, dost, akraba ve yakınlarımızla Eski Muharipler Cemiyetl Eminö. nü llçeslne, Ziraat Bankası Çlşli ve H«rbiye Şubelerine ve askerl tören kıt'asına en kalbl ve açık teşekkürlerinıizl sunarız. AUesi adına Avnkat CELÂL MENEKLt Cunüınrijet 1214» RIFAT MAİR BENSASON Kızları ELZt'nln doguınunu akraba ve dostlara müjdelerler. 11.10.1906 Atalar Kliniği EDA (Reklâmcıhk: 4097) 1213» vrilliams KAYIP gebekeml kaybetUm. Hukümsüzdür. Müfide Işsever Cumhuriyet 12189 NERGİZ KARAGÜL (Pazarköylü) ile ARİF KARAGÜL Evlendiler Istanbul 13.10.1966 Cumhuriyet 121«8 TEŞEKKÜR ölümü ile bizleri unutulmaz acılara tarkeden EMEKLt TÜMGENERAL iiriiıııyıır ZİHN) TOYDEMiR'in SİTE İSİNEMASI amansız hastalığı sırasında çok yakın ılgi ve ihtimamım gördüğümüz Sayın Tümgeneral Profesör Dr. Necmi Ayanoğlu'na, bir evlât sevgisi ile başından ayrılmayan, olağanüstü alâkası ile hepimizi minnettar bırakan Gülhane Tıp Akademısı müşavır uzmanı Sayın Dr. Albay Osman Coşkun'a. devamlı ilgisinı esirgemiyen Sayın Cumhurbaşkanımıza, Hastaneye kadar gelerek ziyaret lutfunda bulunan Sayın tnönü'ye ve Sayın Orgeneral Refik Tulga'ya. Saym Ankara Valisi C. Coşkun'a, cenaze törenine katümak, çelenk göndermek, ziyaret, telgraf, telefon ve mektupla acımızı paylaşmak kadirşınaslığında bulunan vefakâr dostlanmıza, aziz sınıf ve silâh arkadaşlanna. Topçu Okulu Komutanma ve mensuplarına. Emniyet Basmüfettişliği Teşkilâtına, cenaze töreninin merhumun tarihi şahsiyetine lâyık bir şekilde yapılmasında her türlü yardımı esirgemiyen Ankara Merkez Komutanı Sayın Tümgeneral Sabri Koçak'a yürekten tesekkürlerimızj sunanz. AtLESt (Cumhuriyet 12167) 0/ 10 Ekim 966 günü kalb krizi neticesi vefat eden eşım Küçukyalı Belediye Başkanı cenaze merasimini tertip ve tanzim eden Küçukyalı Belediye Heyetine ordu arkadaşlarma ve Eski Muharipler ve Devlet Demiryolları Blrinci İşletme Müdürü Sayın Numan Beyefendi basta olmak üzere bütün personele, cenazeye çelenk gönderen Vali. Belediye Reisi, Kaymakam Mülhakat Bele. diye Başkanlariyle şahıs ve ku. rumlara, telgraf, telefon, mektupla ve evimize kadar gelerek taziyede bulunan akraba. dost, arkâdaşlara ayrı ayn teşekküre büyuk acım mâni olduğundan minnet ve şükran hislerimi gazete. nizle duyurmamzı rica ederim. Rfl;ttt Sarp Eşi IMEDİHA SARP TEŞEKKÜR RÜŞTÜ SARP'ın AŞK ZİNCİRİ 1Q TÜRK DEMİR DÖKÜM FABRİKALARI.A.Ş. SiUht*r.ilstanbul.\ Tel. :;21 6600^, La Ronde (Renkli, Sinemaskop) JANE FONDA ANNA KARİNA CATHERİNE SPAAK SEANSLAR: 12,30 2.45 5. 7,15 9,45 Üâncılık: 6472/12162 98,5 Safiyette külçe çinko satışına devam olunmaktadır Ton fiatı TL. 6.000. dır. Vâdeli satış da yapüır. Izahat için gişemize müracaa^ FOTOĞRAF MALZEMESI ETİBANK Istanbul Ahm Satım Şubesi (Basın 21664/12136) Cenel^Satıcılan: BEKO TİCARET A.Ş. tstiklâl Caddesi 349, Beyoglu, Istanbul. Tel.: 49 0039ı MERKEZ TİCARET A. Ş. TEKNİK SATIŞ MEMURU ARANIYOR Dünyaca meşhur bir fotoğraf malzemesi markasınm Türkjye mümessilı, teknik satış memuru görevinde çalıştınlmak üzere, genel fotoğrafçılıkta teknik bilgisi bulunan, genç ve dinamik, iyi derecede İngilizce bilen bir eleman aranmaktadır. Taliplerin el yazılı mufassal hal tercümeleri ve bir fotoğraüarı ile P. K. 283 Karaköy adresine müracaatlan rica olunur. İlâncüık: 6430/12151 Ulus Meydanı, Koç Han, Ankara, Tel.: 1104 50 italyanca Dil ve Kültür Kursları PEK YAKINDA ACILACAKTIR. Kayıt olmak isteyenler İTALYAN KÜLTÜB HEYETİ Sekreterliğine Beyoğlu, Meşrutiyet Cad. No. 161. Tel: 44 98 48 e müracaat edebilirler. Hâncılık: 6446/12148 Ajans: 8204/1214İ Cumhuriyet 1Z1S1