23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 Teşrinievvel 1933 Cumhuriyetler tarihine bir nazar Dört beş bin sene evvel Türklerden başka milletlerde Cumhuriyet fikri yoktu Cumhurîyetler tarihînî gozden geçirebihnek îçm ilkin Türk tarlhini ele almak lâzım gelir. Çünkü tarihî devirleri ilk atlıyan, medenî teşkilâtile düşünen millet Türklerdir. Bugün münakaşasız ve tereddütsüz kabul olunmak icap eder ki Tiirkler ana yurtlan olan Orta As yada yontma ta* devrini Milâttan on iki bin sene evvel bitîrmişlerdir. Halbuki Avrupalılann bu devirden kurtuluşian Milâttan yedi bin sene kadar evveldir. Türk ana yurdiie kürenin diğer taraflan için, on bin sene evveline ait mukayeseli bir tablo yapıhrsa Orta As yadaki Türklerin o tarihlerde ke reste ve maden medemiyetini mevdana getirdikleri, hayvanları ehlileştirdikleri, çiftçiliğe basladıkları ve beri taraflardaki msanlann Ue he nüz ağaç veya kaya kovuklannda yasadıklan görülür. Medenüesmekte bütün dünya milTetlerînin îilci olduğu artık tahakkuk etmîş oian Türklerin içtimaî teskilât . ta da ayni mevkii rutmus olacak • larma şiiphe yoktur. tste bu sebep • lerdir ki, din, san'at, askerlik, yazi ve saire tarihlerinde olduğu gibi idare tarihinde de Türkler ilk kurucu millet olarak tanılmaktadır. O takdirde ise cumhurivetler ta rihinin kökünü Türk tarihinde a ramak pek tabiî bir keyfiyet ve adeta ilmî bir zaruretth*. Tarihi, Tevrat hikâyelerinden a • Imma bir başlangida okiımaya a lısanlar veya ilk medeniyetî Şarkta Cin ve Hint, Garpte de Yunan ve Roma tooraklannda doğmuş gibi gosteren frenk tarihlerine kapıianlar bugünün şu mubtesem hakikati o niinde bir nebze olsım tereddüt gecirecekler ve acaba? diyeceklerdîr. Biz bu gibileri mazur görmekle be * raber tenvh* etmek isteriz. Onlar, eilalı tas devrîne muvazi olan Cü mudiye devri sonunda Orta Asyada yüz gösteren tabiî tahavvüllerin intac ettiği Türk goçüslerini ve bu goçüslerm gene pek tabîî olan neticelermi okumamış ve oğrenmemiş kim»elerdir. Bu glbiler, üzerinde yasadığımız toprak yuvarlağmın srünesten kop ina olduğuna inandıkian kadar Orta Asyanra otokton halln olan Tîirklerden bireok kütlelerm de Milât • fcân yedi bin sene kadar evvel kendi yurtlanndan bütün kiîreye dağıi diklanna înanmalan lâzım gelir. Otinkü muhtelif milletlere mensup &limler tarafindan yapılmış ve ya pıimakta bulunmuş olan arkeoloîi, antropoloji ve etnosrafi tetkikler bu hakikati îsbat edip durmaktadir. Bugünün vesikaya istinat eden fl~ mî, eksiksiz ve gediksiz gosteriyor ki yer yüzünJe mned<»r.iveti kuran ve yayan Türklerdir. Onlar, medenivet yayıcilığmı oz yurtiannda tabîî de • ğişiklikler yüzünden bannamadık Ian îçin etrafa yayılmak suretile yapuıışlardır. Kendi vatmnlarmdan aynlırken çiftçilik ve çobanlıkta i * lerlemişlerdi, altınia bakin, kalay • !a demirî, keşfefcmişlerdi ve bu bil gilerini bir taraftan Çin, Hmt top rakianna, bir taraftan Anadoluya, Mısıra, Akdeniz kıyılarına götürü yorlardı. îşte bu medenî muhacirlerin içtimaî hayatlannı tetkik etmekledir ki eumhuriyet tarihînin de kökleri elde edilebilir. Bu bayat, eski Türk • lerîn içtimaî hayab, kurduklan sayısız devletlerin tarihile bıraktıklan eserlerden kolaylıkla anlasılabilir. Bu tarih ile eserlerden istidlâl ohm . duğuna gore Türklerde cemiyetin tekâmülü asiretten ele, elden flhanhğa, öhanlıktan sultanlığa mtikal etmek raretile vukua gelmis olup sultan Iıktan da millî devlet ülküsme ve eekline geçilmistir. Aile tekâmü lü de bunun aksine olarak, yani büyükten küçüğe doğru inerek vücut buL nut oluo semasi şu surette tesbit olunur: Ok, boy, soy, ocak, yuva. Cemiyet hayah, ocaklarm, soylann, boyların ve okiarm aştret halini ahnasfle canlanır. tki aşîretten bir el tesekkül ettiği cihetîe de el man zumelerinde içtimaî teskilâtin kuv veftfenmesi zaruret halini alır tlhanlık, büyük bir hükutnet ve dev lettir, Sultanlık împaratorluğa te kabül eder. Şu kısa tariften anlasıhyor ki Türklerde devlet «El» dir. Bu elin, Kut denilen hâkimiyeti temsii eder lerdi. Türk telâkkisine göre devlet, asayisi temin, adalet ihtiyacmı tatmin eden nüfuzlü bir camîa demektir. El başinda bir han bulunur. Fakat bu han, düediğini yapar, yapa bilen müstebit bir hükümdar değildir. Nihayet yüksek bir memurdur ve o mevkie, bir kurultaym kararile gecmi«tir. Türkellerinde han unvanile milletin başına geçirilenler, türelere uy gun mrette memleketi idare etmege m«cbur ve memur bulunurlardı. Türk, sarîh veya ztmmî surette millet ta rafmdan kabul olunmus ve hayatî bir mahiypt almıs olan kaidelerden ibarettîr. Bu kaidel**r üç yolla vü cude gelmislerdi: Ürf seklinde ya • vas yavaş teessüs suretîle, hanlann milletçe muvafık gorülüp kabul e dilen buyruklarile, halk içimala • rında alınan kararlarla!.. Eski Türklerde halk, devlet ida resinde büyük bh* rol oynardi. Mühim meseielerde mutlaka halk, umumî toplantılar yaparak fikrini soyler ve hanlara rutulacak istîkameti goste • rirdi. Silâh tasıyan her fert, kurul • tay denilen bu toplantilara Istirak edebilirdL Halkm kendi kendini idare efanesi, yani hâkimiyetin millette bulunması eski Türklerde hayatf temel gibi kıymetli ve ehemmiyetli bh kaide idi. ö z yurtta böyle oldugu gibi oradan göçüp te baska topraklarda hüku met kuran Türklerin çogu da ayni kaideye riayet edryordu, Sümerierle Akatlann ve ElamJann Mezopotamyada kurduklan yüksek medeniyetli devlet, bu millî an'anenm Türk ruhunda nekadar koklesmis oldv/runu engin bh* beiâğatle gosten'r. Bunlarm siyast tesküâtla • rile Altaylarda tarihçe malum olan ilk Türk hukumet tarzian arasrada büyük bh* benzeyis vardır. Sümer, Akat ve Elam Türkleri de halk hâkfmiyetini esas tutarak yaşıyorlardı. Onlar, Orta Asyada da yapıldıgı grbi, muayyen hudutlar dahilinde ayn ayn muhtariyetlerini muhafaza ve milletin hâkimiyeti esasma dayanan bîr sistemi idame ile beraber aralannda bir nevi konfedera«yon teşkil etmislerdi. Bu konfederasyona dahil olan kabilelerm her biri, kendi tarafmdan seçîhnis bir reisle ve yanhğı kuruftaylarla idare olundugn gibi müttehk hükumete ah ifler de umumî bir reis elile gSrülüyordu. Su yazdıklanmız, Türkelinde ilk millî devlet tesknâtmın, bugün cumhurivet kelimesile ifade oiunan sî«temden baska birsey olmadıfı anla . sılır. O devirlerde, yani Milâttan dört bes bin sene evvel, Türk'erden gayri millellerde cumhuriyet fikri yok tu ve onlar henüz perakendelikten kurulmamıstı. Tar?hte büvük yer tutan Çin, Hint ve Mısrr krt'aianmn eski devirlerinde cumhurî idare yoktu. Onlar, tarihe hakanlık, hükümdarlık ve fir'avuniuga giriyorlar ve bu girişlerde halkm vaziyeti daima mahkumiyet • tir, her türlü insanî haklardan mahrumiyettir. Yaînız Finikelilerde demokrasi ile aristokrasinin arasıra çarpı» tığinı ve bazan halkm tabiî haklarını ele geçirerek isibdattan kurtuldugunu görüyoruz. Finike, Sümerlerîn medenî beşiğinde saltanat süren ve daha doğrusu Sümerlerin istitalesi demek olan Asunlardan haylj şey al • dıfcı için orada vücut bulan halk hükumetlerinde Türk zihniyetinin izlprini sörmek mümkündür. Ege havzasmdaki eski teşekkül • lerde cumhurî idare sekli pek kan şık safhalar gösterir. Meselâ Ispar tada iki kral ve onlann fevkinde müsaviler meclisi ve senato vardır. Bir değil de iki kralm idarestnde bulunan bu memleket, ilk bakışta ktat merli bir îstibdat manzarasi arzederse de senato azasmdanher birinin krallar kadar salâhiyete malik ol " m u ı ve bu azanın halk tarafmdan ıntihap olunması Isparta idaresine cumhurî bir çesni vermekten geri kalmaz. Bu hükumetbı siya*e*mi idare eden, kanunlannı yazan, harp açıp snlh yapan senato reisi idi. O da, diğer senatorler gibi halkça se . çilmiş olduğuna göre haktkatte bir cumhurreisi »avılabuirdi. Ege havzasımn asrrlaca Türk muhaceretine sahne teşkil ettiği ve bv havzada Akalarnt, Torlann yfls lerce yıl dolaştıgı malum olduğun dan Ispartadaki cumburt ceşnmtn o Türk akın günlerinden kalma bir tiyasî yadig&r olduğuna füphe yoktur. Gene eski siyasî teşekküllerden Atina hükumeti, ilk devirlerinde hem papaz, hem hâkim ve hem ordu kumandanı olan bh* kral tarafmdan idare olunuyordu. Halbuki Atinanm üzerinde kurulduğn atok topraklan da Türk Akalarra elinde idi. Aka lara sonralan başka muhacirler de kansmakla beraber, tyon adım>alan bunlardı ve bu sebeple de halk, e«ki Türk iraulü idare fekillerini p«kâlâ biliyorlardı. tste Atinada, kraliığm yerme trranlık geldikten sonra ve Milâttan beş yüz sene evvel cumhurî bir Ware kurulmasinda bu tnazi alâkmsnun büyük tesin vardır. Gene eski ve en bfiyBk sK/ast teşekküDerden Rotnada, milâttan telds on astr evvel tarihçe büinen mBstakar bir cemiyet yoktu. Bu yanm adaya iç . tiraat ve tiymtt rejira sokanlar, eski Turk kabilelerrâden EirurJderdir. Bon. Ur, lcBç&k «rapler haBnde ttalyaya r«Çhler. 12 «fteden mSrekkep bir konfe . derasyon Irardular. Ba skelerh herbvf ilk devjrde birer kral tarafmdan idare olunuyordn. Milâttan ahı atâr kadar er. vel aristokratlar tarafmdan CenuM ttalyada bir eumhuriyet kumldu ve bu, Türk an'anesince ttalya topraklannda kurulan ilk eumhuriyet oldu. ftalyadaki dağmıklık bertarel •dtlcfikten ve Roma nerkez ofanak Bzere bir bnIİ vficude getirildikten sbnra ba memleket gene krallar efindc kaldı. Aik cak (M. E. 509) da yapıkn Ur ihtilâl ile kralhk ytlaldı, yerîne eumhuriyet idaresî g««ti. Bu idarenin flk retsi Brfl . tustür. Yavaş yavaş tam bir halk hâkimiyeti seklmi alan ba eumhuriyet devrmdedîr ki Roma son derece bSyüdu, yari cihana hâkim oldu. Fakat Romahlarîn ahTâkî da yavas yavaş bozulduftu icin (M E. 43 tarihinde eamhurivet dSftB, yerlne diktetorlük geldi. Daha evvel de ayni şevi . sevahiri muhafaza ederelc . Sezar da yapmtsn!. Maksadmuz Roma tarihi yazmaic oL madığî için o devletin dSzeBp boznl . masî, büyuyüp kSçüImesi üzerinde du • racak değilîz. Yahuz ttalya varân ada. sinda cumHurf bir idareyi flkm Türk Etrusklerin kurdugunu ve •onrald Roma Cumhurîyetintn de bu kuruhıstan mülhem olduğunu işaret edip ffeeeee. Gol tarihine geçince de ük devirler • de halk hakmıiyetmm müessir olduğu . nu göruruz. ÇünkS GoDer de, Orta Asyadan gelerek Avrupada yerleşmiş kavimlerdir. Bunlar, isfaiâ ettiği topraklarda siteler halinde yaşıyorlardı. Her sîtenin bir reisi ve bütun sJtele . rin umumî bir reisi vardı. Umumî reâ, öbür reisler tarafmdan brr sene müd • detle seçilirdi, büyük işler bütün reb . lerden mürekkep bir meclis tarafmdan tetkik edüirdi. Biraz aristokratik gibi gSrünen bu idart şeklin demokratSc cephesi, halkm kralhğa uzun bir zaman müsaade etmemesi idi. Hatta «Versen • getorisk» in babası kralhk kurmağa çahştığı için idama mahkum ediknişti. Demek ki Gol kıt'asuıda da Türk millî rejimi demek olan cumhuriyet fStri evvelce hâkimdi. Cermenlerin ilk devirleri tamamile demokratiktir. Onlann demokrasisi çok sade idi. Koyce, aşiretçe, veya mfl. letçe toplanırlar ve reislerini seçerlerdi. Harp ve suHı karannı mutlaka kurul . tay, yani mfllet verirdi. Cermenlerin de Goller gibi Orta Asyadan gelmiş ol . malarma gore cumhurî idareye belbağ. lamalan pek tabiî idi. Cumhuriyetler tarihi üzerinde yap . tığımuc şu pek kısa geziniş, bize' ilk Türklerin eumhur idareyi millî rejim olarak kabul ettiklermi ve bu rejimi 5z yurt haricinde de hem tamim, hem mu. hafaza ettflderini gosteriyor. Fakat bir nokta var. tlk zamanlarda teşekkül eden bazı Türk hükumetlerile orta zamanda vücut bulan bütün Türk devletlerinde cumhurî idareye hiç benzemiyen bir sultanlık, bir hakanlık sekli gSrünüyor. Acaba bunun sebebi nedir? tlk zaman tarihinde goze çarpan bu mutlakıyete benzer şekfl için dağmık Törkleri bir bayrak alhnda toplamak kaygusunu sebep olarak gostermek mfim. kÜndür. Meselâ Attflâyı gozonüne getireüm: Bu Türk hakanı, yalnız bir ulu. sun basmda değfldi. Yusun, Kanglı Y8A 58 ADa, Uygur, Secir, Ağazir, Yatsa. mat, Merkit, Yazig, Rotsulan, Kelome, Agatirs gibi birçok uruklan da bayrağı ahma toplamışh. Birkaç mflyonluk bir kflHe teşkfl eden bu seferber cemaati, daiml bir harp içmde kurultaylarla ida. re etmek mfimkün değfldi Bu sebep le mutlak bh ânuV vaziyeHnden hanlık ve hakanhk vücut bubnuştu. Her günün bir goç ve her günün bîr harp içmde geçmesi Türk camiasmda hakanlık usulünü doğurraakla beraber Çinlilerle temasm da bunda büyük bir tesRi vardır. Bununla beraber ne At. tttâ, ne Cenghc, ne de Timfir, Türkler . den suçmz bir adaım oidurbnek ve hat. ta meranek hakkmi Karr değfldi. MflleL taş hakkîna ve haysiyetfne bu hanlar ve hakanlar son derece riayet ederlerdi. Orta zamanda teessüs eden bütun Türk hükumetlerinde tam bn isti'bdat çesnisi gorünür. Bu, ısl&miyetm doğumundan biraz sonra yüz gosteren haiifeler istibdadmî ornek tutmaktanflerîgel. me bir şevdir ki o halifeler saitanatmi ta. rÖmar ettiği sribi islâm Türklerin kur duklari devletlerin de hemen hepsîni mkraza süröHemiştîr. Çünkü Türk, ya tadıhşî in'barfle, tahakkumden igrenir ve smirlenirdi MiDî haysiyete ehem • mjyet vermiyerek möstebit yasamsk wHyen hfikümdarlar ise dıiekleri gibi hOküm sürmek isterlerdi Bunun neticesi de halk fle hükâmetm birbirinden ya . vaş yavaş uzaldaşması oluyordu. Zaten Cumhuriyetle obür rejHnlerin farkı bn değil midir? Cumhuriyet halkı hukumetle b r yapar.öbür re&nler, halk l e hükumet arasmda bir uçurum acar. Fransizlar krallık devrinm sonlannda derin bir fütur içinde bulunuyorlardı, zömre rekabetleri, tktısadî buhranlar haBa knmldanamıyacak bir dereceye getirmisti. Bu meftur, meyus ve âciz gorünen halk, Hk cumhuriyetin ilânîle beraber bütün dünyaya karşı koyacak, bütün dünyayı heyecana ve:ecek bir zindelik gosterdl Bugünkü Türkiyenin her türlü çem berden, zincirden ve tehlikeden azade olarak açık almla, temiz yüzle cihan muvazenesinde şerefli bir yer alması gene bu sebeptendir. Millî rejime ka. vuşmasndandor. M. TURHAN Inkilâbımızda C. Halk Fırkasının Osmanlı imparatorluğundan büsbütün ayn ve yepyeni bir memleket olan yeni Tiirkiveyi varatan Büyük Gazmin bu memleketin herşeyini ve insanlarını yeni bir hale kalbederek bugünkü şerefli ve müstakil Türktye Cumhuriyetini kurmus bulunuyor. tnkılâp dediğitniz bu yeni hal bir daha Türk milletmin düsman isti lâsina uğramamasi icin lâzım gelen sartlan bir arada toplamıs, ve bu suretle milletin istiklâl, ref ah ve medeniyet prensiplerini Hân etmiştir. Prensiplerin basında ise bugün onuncu yılını kutluladSğımiz Cumhuriyet geliyor!.. Cumhuriyeti kutlu larken onun bütün millet tarafmdan ilân ve kabulünü hazirlıyan, ve on senedir Cumhuriyet prensiplerini hîç sasmamaksızın tatbik eden, ve nihayet her zaman onu bütün milletin den aldığı kuvvetle müdafaa ve himaye edecek olan C. H. Fırkasını en derin bir sevsri ile anmamak müm kün müdür?!... Yeni Türkiye mefnieketinin her yeni parçası gibi, orada çalısan yeni rîhniyetteki her yeni Türk vatandası gibi. (C. H.) fırkasmtn teskilâtı da Büvük Gazinin bir eserîdir. Büyük Gazi vatam kurtarmak için bütün Türk mîlletini tek maksat etrafmda toplıvarak Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyetini kurduğu zaman C. H. Fırkasının temel • lerinî de atmıs bulunuyordu. Bîlâhare Halk Fırkası adım alan Müdafaai Hukuk eemiyetinm o zaman bir tek gayesi vardı. Düsmani yurttan ata • rak milietin hakikî Utiklâlini kazanmak!... Bunun icin; bir fırka prensiple • rme esas olacak ana fikhlerde bile aynlıklanna rağmen birçok vatan daslan Büyük Gazi memleketin düsmandan temizlenmesi maksadı al • ttnda etrafmda topladi. Vatanm kurrulmasi için ise mil letm bizzat kendi kendini idare et • mesi ve kuvvetine dayanmasi lâzıtndı. Türkiye Büyük Millet Meclisi iş te bu temel üstüne kuruldu. «Tür kiye Büyük Millet Meclisi hükumetb adı altmda kanunlaşfhrılan halk idaresi henüz adı konme.miş Cumhuriyet idaresinden baska bir şey değildi. Vaziyet bu sekli alinea fırkamizM» anası olan Müdafaai Hukuk teskî lâtı vatanm kurtan'ması maksadı yanmda hakikatte îki büyük sivasî prensibe yani Cumhuriyet ve millî yet esasîarma dayanata tam bir fırka oinrustu. Büyük Gazi vatam kurtarmak icm yaptiğı bu teskilâtı vatan kurtulduktan sonra onu yasatacak ve bir daha tehlikeye düsürmiyecek bir teskilât haline gerirmek içm verdîği karar Ian bizzat vücude getirdiği ve idare ettiği hâdiselerden almastır. Cumhuriyette C. H. Fırkan ro lünü josteren fırka prensipleri ta • rihinde en ziyade göze çarpması lân n gelen bir nokta da işte bu bttyük islerin konsrrelerde karar alma yolile değil evvelâ tatbikata geçerek «on ra verdiği neticeye gore tesbit edü mesidir. Sulhtan înkılâba geçen devir es nasmda programa kaideler yazarak sonra tatbika geçmek tarn değil once Büyük Gazinin ruhundan doğ muş olan mkılâp güneşmon zıyasile brrbiri ardmdan gelen «imsekler halinde Türkiye ufuklarmı tazyik ve icra ile aydmlatarak prensiplerin ondan sonra metmiestirilmesi sistemi mkılâbımızin tarihmde daima goz onünde tutulacaktır. Simdi, hâdiselere bu zaviyeden bakarak süratle ilerliyelim: Gazi vatam bütün dünyanm hayretleri karsıstnda kurtanyor. Bu ayn, baslı basma bir tariht'r. Vatan kurtulduktan sonra daha çok evvelden tasmim etmis olduğu kuvvetli, tecanüslü bir siyasî fırkanın teskili vakti jreldi ğine karar veriyor. Ve «Halk Fırkası> adile bir fırka kuracasrını söyli yerek bütün memleket dahilinde seyahaıte çıkıyor. Halkla birçok temaslara fırsat veren bu seyahatten av detinde ilk nizamname vapılıvor. Ve ikinci Büyük Millet Meclisinin fırka kongresi yerine geçen fırka meb'uslan toplanmalannın sonun • [•] Bu yazımız yüksek komlsyonun nesrettigl rehberde <C H F. prensiple rinin dogması, yaşaması ve Uerilemesı> yazısını esas olarak almış ve bazı metinlerlnl d« aynen kabul etmiştir. da: 9 eylul 1923 te nizamname kat*| şeklini alıyor. Büyük Gazinin seyahatfndeki tetkikleri neticesinde «muhtelif mesleİB* ler erbabınm menfaatlerinih yekdl • ğerile imtizaç halinde olduğu, bun» Ian sınıflara ayırmak imkânı bulun» madığını ve hepsinm halktan ibaref olduğu» anlasılıyor. Yeni Türkiyede: Hiçbir aüe. hiç bir sınıf, hiçbir cemaat, hîçbir fert din imıtiyazı olmadiği esas kurulttyor. Bütün bu islerle yeni dirütici, yasatıcı ve yükseltici esaslar üstünde Halk Fırkası kurulurken bh taraftan da Loz»n sulhü «24 temmuz 1923> ile şerefli haklanna sahip, kapitülâa . yonsuz ve tam müstakil yeni Türkf. ye doğmus bulunuyor. Artık, hn halk idaresinin hakikî ismi verilmeİB zamanı gelmistir. 29 tesrinievvel 1923 te saat 20,S M Büyük Millet Meclisînin kabul e*rJği bir kanun ile Türkivede Cumhurl» yet ilân olunuvor. Ve Türkîye Cum huriyeti Reîsliğrne vert! Türkiyeyl bütün parçalaril* meydana getiren Türk vatan ve milletini muhakkalr ölümlerden kurtaran: CBüyük Gaz : Mustafa Kanral) tttifakla seçiliyor. tste; bugün onuncu yılını kutlula • dığımız bu büyük hâdise seneleretf mücadelenin, hiç kimsenm akJ v* hayalinden geçmiyecek sekülerde ve mucizelerle dolu mücadelenin ha evvelden gene Büyük Gazmin k e * tirdiği ve gördüğü veçhile dünyaya yeni prensipler, yeni sulh ve nizam veren neticelerile böyle doğmuşttm Büyük Gazmbı memleketm kur • tulusu ve inkılâp mücadelelermi id* reye memur ettiği Halk Fırkası içm CumhuTİyet kelnnesini unvanına îli» ve etmek bu büyük hâdiseden sonrm bir saat ve dakika meselesi olnmş, ve 23 tesrinisani 1924 te fırkamıraı ismi (Cumhuriyet Halk Fırkası) olmustur. Daha evvel, 3 mart 1924 kanu • nile Ser*iye ve Evkaf Vekaletleri kaldırriarak halk idaresmin şiarmdan olan lâikiac de bu tmretle tahakkuk etmiştn*. Dünyada hicblr sîyas! fffkaya t»a•ip olımyan bu valant, fctimaî muval fakiyetleri temin eden Büyük Ga«l (Cumhuriyet Halk Fırkasımn) pre»siplerini gene hâdiselerle, ve tatMkatia teyk ederek gîttikçe tekâmOl ettrrmis ve milletm t«m ve anlayıoh kabulüne iktiran ettirmistir. Sivas umuml kongresinden sonra, (Cumhurîyet Halk Fnkasınıın) ilk *a nramt kongresi 18 teşrinleTvel 1927 de toplanarak işte bu tatb3r*. tın neticelermi karar ahma almışfciT. Büyük Gazinin altı gün söre» meshur büyük nutkîle aydmlana» bu konjrrede îHc nizamnaraenm mt esaslardaki ruh ve mana bafci mak üzere: Chnnhuriyetıçnac, milH • vetçflik, halkçnlık ve lâifcKk mefbu» Ian genisletülmiştîr. Fırkanın üçüncü kongresi d» 10 mayıs 1931 de geııe Ankarada top • lanmıstır. Bu kongres Fırkm, devlei ve inkılâp hayatımız kjm temel olt« bütün an* fîktrleri ük defa yapıla» fırka programında bh* arada toplamıs bulunuyor. Yeni programda nWB ci kongrenin kabul ettiği: Cumhurîyetçilüt, milliyetçilik, halkcılA, lâyiklik, ile beraber devletçüik ve h» kılâpçılık va«ıflan da fırkanın an» vasıflan arasında yer alıyor. Cumhuriyet idaresmm leetnfc*. ve yasaması içm onun şanlı bekçUl olan (Cumhuriyet Halk Fırkasmm) geçirdiği bu tekâmül devHerî ayaî zamanda Cumhuriyetin de taribJ demektîr. Evvelâ hâdiseleri meydana ge • tirmek, ve idare etmek, onlan k*e • nilen neticeleri çıkaracak hale sok mak, ve nîhayet o neticeleri tesb* etmek ve kararlaştırmak gibi ancak dehalann isi olan bu büyük kurtu • lu?u ve inkılâp hâdiselerini derm derin düsimürken gSzümüzün Snünde cereyan eden bugünkü büyük siyaat hâdiselere de bakarsak Büyük Ga • zinin Türk milletini dünya siyasî bayatmda da akıllar ermez muvaffa kıyetlere doğru götürdüğünü gorü rüz. Büyük Türk milleti bu iyiliklerl unutmuyor. Ve büyük evlâdı Büyük Gaziye tükenmez ömür dua ediyor. Istanbui meb'usu ; ALÂETTİN CEMlL Hâkimiyetin millette bulunması eski Türklerde buyük l Cunıhuriyeti kuran ve ona bekçilik yapan FırkanİD kıymetli ve ehemmiyetli hayatî bir kaide idi lekâmül tarihi, Cumhuriyetin de tarihididir Muhterem mflşterilerimin BAYRÂMINI Yüksek sayg* Üe kndulır ve neçe içinde ONUNCU YILDÖNUMU geçirmelerini dılerim Bilecik Rakısı Sahip ve amili: iSTEPAN BERBERYAN Fabrikası: G A L A T A M u m h a n e caddesi Mektepli! Seni; nascara yansarudan, karabaş tecvitten kurtctran Cumhnriyettir. Tark genct! Birinci vazifen Türh Camhuriyetini, Türk istiklâlini korumaktır. Dünü unutma, bugiinü iyi anlarsın. Dağılan çöker. Daima bir, daima toplu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle