25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Nr. 11 / 2007 16 MÄRZ 2007 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Garip Bir Tablo... İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, Lozan’da yaptığı bir konuşmada “Ermeni soykırımı yoktur” dediği için İsviçre’de yargılandı; hapse dönüşebilecek para cezasına çarptırıldı. Karar tümüyle fikir özgürlüğüne aykırıdır. Avrupa fikir özgürlüğünün anayurdudur; ancak bugün ortaya garip bir tablo çıkıyor; demokrasiye, insan haklarına, düşünce serbestliğine tümüyle aykırı bir yasak bu coğrafyada tabir caizse hortlamıştır. Ermeni soykırımı iddiasını doğru sayan da bulunabilir; bu savın gerçekdışı olduğunu ileri sürenler de çıkabilir; tartışmayı yasaklamak düpedüz “ifade hürriyeti”ne zincir vuran faşist bir mantığın ürünüdür. ? Doğu Perinçek’in İsviçre’deki uğraşını ve davasını ne yazık ki bizim medyamızın büyük bir bölümü görmezlikten gelmiştir. Ankara’daki iktidar üstüne düşen işlevi tam anlamında yerine getirmekten kaçınmıştır. Devlet yetkilerini elinde bulunduran AKP Hükümeti’nin bu utangaç hali Türkiye Cumhuriyeti’nin temel çıkarlarıyla taban tabana zıttır. Yineleyelim ki soykırım suçuna karşı olmak bir insanlık görevidir; ancak içeriği kanıtlanmamış bir tarihsel iddianın tartışmasını yasaklamak faşizan bir dünya görüşünün kanunlaştırılmasından ve yürürlükteki hukuka dönüştürülmesinden başka bir şey değildir. AKP Hükümeti’nin edilginliği ve medyamızın ilginç tutumu ise ayrı bir değerlendirmeyi öngörüyor. ? 2007 yılında Türkiyemiz garip bir tablo sergiliyor. Bugün iktidarda bir koalisyon yok, Meclis’in üçte iki çoğunluğu tek partinin elindedir. AKP Hükümeti istediği yasaları çıkarabilecek, ülkeyi her bakımdan çekip çevirip düzenleyebilecek konumdadır. Ancak bizim ilginç medyamız bugün ülkemizde yargılanan kimi yazarlarımızın durumlarını bile AKP iktidarına yüklemekten kaçınıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir olay yaşanıyor. Çoğunluğu elinde bulunduran siyasal iktidar eleştirilmiyor; ülkedeki olumsuzluklar, özgürlük yoksunluğu, yazar yargılanmalarındaki sorumluluk, dış politikadaki başarısızlıklar ve her tür siyasal ve yönetimsel kusurlardan ötürü medya çoğunlukla ana muhalefeti, yargıyı, as CHP lideri, Erdoğan’ın mahkumiyeti olan bir kişiyi Başbakanlık’ta görevlendirmesine dikkat çekti: Örtülü ödenek şaibeli ellerde ANAVATAN VE DYP LİDERLERİ ARAYIŞLARA SOĞUK Sağda da birleşme yok Merkez sağın tek çatı altında birleşerek seçime gitmesi için eski ANAP lideri Yılmaz’ın başlattığı girişimler, kulisleri hareketlendirdi. Kulislerde Demokrat Parti çatısı altında ittifak olasılığı tartışılırken siyasi parti liderleri bu önerilere kapılarını kapattı. DYP lideri Ağar, “Merkez sağda birliktelikte tek çatı DYP’dir” dedi. ANAVATAN lideri Mumcu da “Herkesin yolu açık olsun” diye konuştu. Haberi 18. Sayfada Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı dönemine ilişkin İstanbul Valiliği tarafından Başbakanlık’a “çok gizli” bir yazı gönderildiğini açıkladı. CHP lideri, bu yazıda İstanbul Belediyesi’nin hesaplarının Vakıfbank’ın bir şubesinde toplandığı ve bu paranın denetimi imkânsız kılmak için birçok hesapta dolaştırıldıktan sonra Erdoğan’a ve FP’ye yakın isimlere aktarıldığı tespitinin yer aldığını söyledi. Söz konusu bankanın şube müdürünün “usulsüzlük” nedeniyle iki yıl ceza aldığını ifade eden Baykal, isim vermeden Maksut Serim’i işaret ederek “Erdoğan Başbakan olduktan sonra, tüm mali sırlarına vâkıf olan bu kişiyi örtülü ödeneğin başına getirdi” dedi. “Köşk” tartışmalarına da değinen CHP lideri, “Başbakan, cumhurbaşkanı olmamalıdır. Emrivaki, dayatma doğru değildir. Türkiye’ye, anayasaya sahip çıkın” diye konuştu. Turizmde rota Berlin’de çizildi Berlin’deki uluslararası fuarda, uzmanlar, Türkiye’nin turizmde nicelik yerine nitelik odaklı bir strateji izlemesi gerektiğini vurguladılar. İşadamları ve sivil toplum örgütleri yetkilileri, 2006 yılında Türk turizminin aldığı ağır darbeyi, hantal tanıtım politikası ve özellikle kıyılardaki yanlış yapılanmayla ilişkilendirdiler. Alper TAPARLI’in haberi 9. Sayfada Haberi 18. Sayfada Şimdi de komuta krizi Türkiye ve Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) nedeniyle bu kez Lübnan konusunda karşı karşıya geldi. Lübnan’da görev yapan deniz gücünün komutanlığını almak için BM’ye başvuruda bulunan Türkiye, Yunanistan’ın engellemesiyle karşı karşıya kaldı. Yunanistan, Türkiye’nin deniz gücü komutanlığını almaması konusunda halen bu görevi yürütmekte olan Almanya’yı ikna etti. Nihai karar BM’ye bırakılırken Almanya’nın yerini uluslararası bir komutanlığın alması görüşü öne çıktı. Büyülü Patenler İstanbul’da Şimdiye dek 49 ülkede, 1 milyon 500 bin kişi tarafından izlenen dünyanın en eğlenceli buz pateni gösterisi ‘Holiday On Ice/Büyülü Patenler’ İstanbullularla buluştu. 50 uluslararası artistik buz patencisinin; olağanüstü ışık oyunları, rengârenk kostümler ve duygu yüklü müziklerle harmanlanmış buz şovu sahnelendi. Cumhuriyet reklamına öfke RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Nurullah Öztürk’ün, gazetemizin reklamını yayımlayan televizyonların cezalandırılmasında da ısrarcı davrandığı ortaya çıktı. RTÜK Uzmanı Canpolat, hazırladığı raporda ceza verilmesine karşı çıkarken Öztürk, reklamı yayımlayan televizyonların cezalandırılmasını istedi. Fırat KOZOK’un haberi 5. Sayfada Devamı 18. Sayfada C Haberi 18. Sayfada Dilin vurucu gücü... ‘Çoğunluk toplumunun ciddi bir uyum sorunu var’... 1 Mart’ta Berlin’de başlayan Beyond Belonging Migration Festivali, göçmen kökenli sanatçıların eserlerini “Autoput Avrupa” başlığı altında sanatseverlerle buluşturuyor. Edebiyat, müzik, tiyatro ve sinema gibi farklı alanlardan çalışmaların yer aldığı ve bu yıl ikincisi düzenlenen festivalin yöneticisi Şermin Langhoff ile 25 Mart’a kadar sürecek etkinlik üzerine konuştuk. Tunçay KULAOĞLU’nun haberi 20. Sayfada Genç yönetmen Thomas Peter Goergen tarafından sahneye konulmuş olan bu oyunun ana izleğinin dil olduğu söylenebilir. Theater an der Ruhr’da izlediğim oyunda da oyuncular Rupert J. Seidl (profesör), Fabio Menendez (öğrenci) sanki oynamıyorlar, sadece konuşuyorlar. Ama konuşurken dil giderek kendi başına öylesine bir bağımsızlık kazanıyor ki sonunda vurucu, yok edici bir güce dönüşüyor. Zehra İPŞİROĞLU’un haberi 5. Sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear