25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Nr. 23 / 2006 9. JUNI 2006 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr. Nereye? AVRUPA MERKEZ BANKASI (AMB) ‘SİSTEM ÇÖKEBİLİR’ DERKEN TÜRKİYE İÇİN ENDİŞE ARTIYOR G eçen hafta sonunda gündeme giren TÜSİAD açıklaması bir dönüm noktası sayılabilir; Türkiye’nin etkin sanayicileri ve işadamları, AKP hükümetine sert eleştiriler yönelttiler. TÜSİAD’ın görüşleri iki nokta üzerinde yoğunlaşmakta, ekonomideki olumsuz gelişmelere dikkat çekerken laik Cumhuriyeti AKP iktidarına karşı savunma işlevini de içermektedir. Ne var ki TÜSİAD bu işlevi yerine getirirken, partiler kapsam ve düzeyinde siyaset yapmak yerine, anayasal çizgide rejimi savunmak görevini yerine getirmektedir. ? Erken seçimin politika ve medya kesiminde çok tartışıldığı bir ortamda TÜSİAD’ın konuya yaklaşımı ilginçtir: ‘‘Ekonomide son günlerde yaşanan dalgalanmalar erken seçimi kesin olarak gündemden çıkardı. Etkiler tam olarak hazmedilmeden bir de seçim şoku yaşamak, hedefleri iyice bulanıklaştıracak ve ekonomide ciddi bir geriye dönüş tehlikesi yaratacaktır.’’ Yaklaşım gerçekçidir; Türkiye’de ekonominin göstergeleri de düşündürücüdür; ama, siyaset kavgası ülkemizde ekonominin çok üstünde ve ötesinde sakıncaları taşıyor. ? Başbakan Erdoğan’ın son konuşmaları, gösterdiği hedefler, sergilediği gerilim, iktidarın bir başka hesabın peşinde olduğunu ileri sürenlerin sayısını arttırıyor. İktidarın partisi dış destekle kurulmuş, erken bir seçimle ve dörtte bir oy oranıyla Meclis’in üçte ikisini ele geçirmiştir. AKP takıyye partisi ise yöneticileri böyle bir tarihsel fırsatı bir daha ele geçiremezler; Cumhurbaşkanı seçimini bu ortamda kendilerine göre sonuçlandırabilirlerse, ‘Hükümet’ten sonra ‘Devlet’i de ele geçirmiş olacaklardır. Bu durumda bir süredir Amerika’da duyulan, sonra Türkiye’de çeşitli siyasal çevrelerde benimsenen ‘‘Ilımlı İslam Devleti’’ iktidarı fiilen gerçekleşmiş sayılmayacak mıdır? Son dönemde AKP üst yönetiminin, en başta Başbakan olmak üzere, tutum ve davranışları dikkatle incelendiğinde ne görülüyor? Ülkede laik anayasal işbirliği, dayanışma, sükunet, hoşgörü, istikrar arayışı yerine köktenci bir hesaplaşmanın ‘ya herru ya merru’ psikolojisi iktidarı sertleştiriyor. ? AKP bugün Cumhurbaşkanı, yargı, ordu, üniversitelerle anlaşma zemini arayacak yerde köprüleri atmaya yönelmiştir; bu davranışının bir gerekçesi olmalı! TÜSİAD’ın açıklamalarına yansıyan laiklik kaygıları soyut değildir, somut gerekçeler uzun bir süredir bir zincirin halkaları gibi birbirine eklenmektedir. ? Kimi çevreler şu veya bu nedenle askerden darbe beklemekte, hükümet erkânı, Cumhuriyet’e ve Danıştay’a yapılan saldırıları bile iktidara karşı düzenlenen bir komplo’ diye yorumlamakta, ‘‘dezenformasyon’’ mekanizmaları çalıştırılmaktadır. Türkiye, dikkatini bu gibi konularda harcarken dinci bir sivil darbeye doğru mu sürükleniyor? Avrupa’dan kriz uyarısı Avrupa Merkez Bankası dünya finans sektörünün kriz tehdidi altında olduğu uyarısında bulunurken uluslararası piyasalarda bir düzeltmeye gidilmesi halinde, Türkiye’nin kırılgan mali yapısıyla ‘topun ağzında’ olduğu belirtiliyor. OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT Uluslararası mali sistemin bir çöküş tehlikesiyle karşı karşıya olduğu, gelişmelerin endişe verici boyutlar kazandığı bir kez daha vurgulandı. Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) ‘‘Financial Stability Review’’ (Mali İstikrar Raporu) başlıklı haziran ayı raporunda, dünya finans sektöründe istikrarın açık bir kriz tehdidi altında olduğunun altı çizilirken ayrıntılı grafik ve tablolarda özellikle Türkiye ile ilgili rakamların olumsuzluğu, hatta yer yer ‘‘korkunçluğu’’ dikkat çekti. Kırılgan mali yapısıyla ‘‘yükselen piyasalar’’ içindeki en kötü profile sahip olduğu AMB’nin son raporunda bir kez daha vurgulanan Türkiye’nin, uluslararası piyasalarda bir ‘‘düzeltmeye’’ gidilmesi halinde ‘‘topun ağzındaki ilk ülke’’ olarak ciddi bir sarsıntı geçireceği, böylece belgelenmiş oldu. AMB, ay başında bir basın toplantısıyla kamuoyuna da duyurduğu geleneksel ‘‘mali istikrar’’ raporunda, bu kez alışılmış temkinliliğini bir kenara bıraktı ve diplomatik bir dille, her an ‘‘düzensiz piyasa düzeltmelerine gidilebileceği’’ uyarısında bulundu. Özellikle borsalarda farklı şirketlere yatırım yaparak spekülatör riskini azaltmaya yarayan ‘‘Hedge’’ fonlarının sektörü sarsacak ölçülerde büyüdüğüne ve ortada bir denetim sorunu bulunduğuna da işaret eden Avrupa Merkez Bankası’na göre, sektördeki (Hedge) yatırım hacmi 1.2 trilyon doları bulmuş durumda. Bu rakam, 1990 yılında sadece 50 milyar dolardı. Sektördeki denetimsiz şişkinliğin, uluslararası fi Devamı 18. Sayfada İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Laik Cumhuriyetin savunucuları İzmir’de Gündoğdu Alanı’nda buluştu. Yaklaşık 4 bin kişi, ‘‘Türkiye laiktir laik kalacak’’, ‘‘Türkiye’ye yurttaş yetiştirelim’’, ‘‘Savaşa değil eğitime bütçe’’, ‘‘Genciz güçlüyüz Atatürkçüyüz’’, ‘‘Kahrolsun emperyalizm’’ sloganları attı. ‘‘Cumhuriyet Mitingi1’’ başlığı altında yapılan etkinlikte, Türkiye’nin laik, demokratik yapısının korunacağı vurgulandı. İzmir’deki sivil toplum örgütleri, meslek odaları, yerel yönetimler, siyasi partiler ve sendikalar tarafından düzenlenen mitingde, Cumhuriyetin kazanımlarının sonsuza dek korunacağı bildirildi. Alanda toplanan yurttaşlar adına konuşan İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, İzmir’in kurtuluş mücadelesinde, emperyalizme ilk kurşun sıkan kent olduğuna dikkat çekerek ‘‘Cumhuriyet, emperyalist güçlere ve onların yerli işbirlikçilerine karşı uzun bir mücadeleyle kuruldu. Bugünlerde, Cumhuriyet tehdit ve tehlike altında. Ama Cumhuriyetin sahipsiz olmadığını, bu alanlardan haykırıyoruz’’ Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR Yurttaş AKP’yi uyardı AKP’Lİ KOÇAK: Hükümete hiç güven kalmadı Parti içi muhalefetin önde gelen isimlerinden AKP Afyon Milletvekili Dr. Mahmut Koçak, partisinin kurumlarla diyaloğu olmadığını söyledi. YÖK örneğini veren Koçak, “Biz ne yapsak, YÖK, ‘Acaba bunun altında ne var’ kuşkusuna kapıldı. YÖK’ün çalışmalarına biz de kuşkuyla yaklaştık. Türkiye’nin aydınları ayrıldı. Güvensizlik başladı” dedi. LEYLA TAVŞANOĞLU’nun söyleşisi 12. Sayfada PARTİDEN İHRAÇ Konuşan İhraç ediliyor AKP Müşterek Disiplin Kurulu, Hatay’daki yolsuzluk iddialarını gündeme getiren Hatay Milletvekili Fuat Geçen’i ‘‘basın aracılığıyla parti yöneticilerini aşağıladığı, hakaret ettiği ve karaladığı’’ gerekçesiyle partiden ihraç etti. AKP MYK de Erdoğan’ı eleştiren Afyon Milletvekili Mahmut Koçak’ı kesin ihraç istemiyle Müşterek Disiplin Kurulu’na sevk etti. EMİNE KAPLAN’ın haberi 18. Sayfada Devamı 18. Sayfada TÜSİAD: LAİK VE DEMOKRATİK CUMHURİYET ASLA TARTIŞILAMAZ İş dünyası çok tedirgin ÖMER SABANCI: Bizden olanlar ve olmayanlar çizgisi her an derinleştirildi. Her eleştiriye komplo denildi. Türkiye’nin yükselen itibarı erozyona uğramaya başladı. Eğitimde reformların içeriğini tartışmak yerine dini referanslı konular gündeme taşındı. MUSTAFA KOÇ: Zamansız ortaya çıkan dini referanslı tartışmalara, laiklik ekseninden sapma izlenimi uyandırabilecek girişimlere asla yer olmamalı. Türkiye yaşanan her dış şokta derin sarsıntılar geçiren bir ülke olmaktan artık kurtulmalıdır. 7. Sayfada CBT YIL KONGRESİ Atatürk’ün felsefesi bilimdi ‘‘Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji’’ dergimiz, kuruluşunun 20. yılı nedeniyle, ünlü akademisyenlerin bildiri sunduğu Bilim ve Toplum konulu kongre düzenledi. CBT Yayın Yönetmeni Bursalı, toplumla bilim arasındaki ilişkinin zayıflama olasılığına dikkat çekti. Bursalı, toplum ve bilimin aynı istikamette yol almasının sağlanması gerektiğini vurguladı. Haberi 11. Sayfada KAMER İÇİN MEKTUP TÖRE CİNAYETLERİ ÜZERİNE BİR OYUN Referansı BaşbakanErdoğan Atasay Kuyumculuk’un patronu Cihan Kamer’in ABD’de okuyan oğlu Atasay Kamer; New York’taki Pace Üniversitesi’nden Londra’daki ‘‘The London School of Economics and Political Science’’a geçmek için başvurdu. Başbakan Erdoğan da Atasay Kamer’in Londra’daki başvurusu için ‘‘referans mektubu’’ gönderdi. AYKUT KÜÇÜKKAYA’nın haberi 18. Sayfada ‘Namus Uğruna’ Kadınlara uygulanan baskı ve şiddetin doruk noktasını oluşturan töre cinayeti konusu Almanya’nın gündeminden hiç düşmüyor. Köln’de sahnelenen oyunda, Almanya’da yaşanan sorunların farklı çaplarda Türkiye’de de yaşandığı, orada da bu sorunun üzerine gidildiği ve çözüm üretilmeye çalışıldığı gündeme getirildi. ZEHRA İPŞİROĞLU’nun haberi 16. Sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear