22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

atmazsa ve söz konusu iki devlet arasında yaşanan mevcut gerginlik bu şekilde devam ederse, ABD hiç kimsenin dillendirmek bir yana düşünmek dahi istemediği bir şekilde İran’a karşı bir girişimin içinde olabilir. Yani İran’a karşı nükleer silah da kullanabilir. Artık açık bir şekilde şu durum ortaya çıkmıştır; ABD’nin İran’ı mevcut rejimi ve politikalarıyla istemediğini ve bu ülkeye daha fazla tahammülünün kalmadığını gösteren ciddi işaretler bulunmaktadır. Bunun için İran’a yapılacak bir saldırıda Afganistan ve Irak’taki durum göz önünde bulundurulacaktır. Bu olayda ABD açısından en önemlisi kısa süreli ve kesin sonuç almaya yönelik bir hamle gözükmektedir. Bu bağlamda bugüne kadar dile getirilen işgal ve hava saldırısı yaklaşımlarının kısa zamanda kesin sonuç vereceği oldukça zor görünmektedir. Bundan dolayı ABD’nin İran’a karşı muhtemel bir saldırısında nükleer silah kullanımını uzak ihtimal görmemek gerekir. Neden Nükleer silah? Durum bu kadar mı vahim? Çünkü nükleer silahla ABD, İran rejimini daha rahat tehdit olmaktan çıkarabileceğini düşünebilir. Ayrıca nükleer silah ABD tarafından ilk defa da kullanılıyor değil. Yeter ki ABD bir hayati çıkarı olarak tanımladığı şeylerin tehlikede olduğunu düşünsün. Nitekim siyasi tarihe baktığımızda bunun örneklerini ABD’nin davranışlarında görmek mümkündür. Böyle ölümcül bir saldırının meşruiyetini anlatmak için de işgal ve hava saldırılarıyla daha fazla insan ölümleri ve zararın yaşandığını dillendirebilir. Ayrıca böyle bir saldırıyla ABD birçok tarafa birçok mesaj verebilir; Hayati çıkarları tehlikede olduğunda her türlü araca başvurabileceğini gösterebilir. Önce de bahsedildiği gibi bunun örnekleri tarihte görülmüştür. Ortadoğu’da İran gibi ABD karşıtı olmanın ve ABD karşıtı oluşumlara destek vermenin maliyetini herkese göstermiş olur. Soğuk Savaş sonrası dönemde elde ettiği tek küresel güç konumunu sürdürmek için Çin ve Rusya Federasyonu gibi muhtemel rakiplerine gözdağı vermiş olur. Tabii ki bütün bu kötü senaryolar İran’ın mevcut politikalarından hiç geri adım atmayacağı varsayıldığında, mevcut gerginlik aynı hızla devam ettiği sürece gerçekleşme olasılığı taşımaktadır. Fakat tarihe baktığımızda diplomatik geleneği güçlü olan İran’dan hiç de bugüne kadar kullana geldiği söyleminde görmediğimiz bir davranış da sergileyebilir. Gelinen sürece baktığımızda ABD ve İran’ın söylem ve eyleminden C S TRATEJİ 11 vazgeçmedikleri ve mevcut politikalarını sürdürdükleri görülmektedir. Gerginliğin mevcut haliyle devam etmesi halinde de ABD’nin İran’a karşı ciddi sonuçlara sebep olacak bir davranış içine gireceği anlaşılmaktadır. ABD’nin İran’a karşı yapacağı bir saldırıda yalnız olmadığı da anlaşılmaktadır. AB’nin önemli ülkeleri, İsrail, Körfez ülkeleri başta olmak üzere Sünni Arap yönetimleri ABD’nin yanında olacaklardır. Çünkü İran söz konusu devletler tarafından tehdit olarak görülmekte ve gerekenin yapılmasının zamanının geldiği yönünde davranışlar sergilemektedirler. İran konusunda diplomasinin son kartları tükeniyor gibi gözükmektedir. Son kalan kartlar da bitince mücadele daha sert ve yıkıcı araçlarla yürütüleceğe benzemektedir ve bu sert süreci ABD’den önce İsrail de başlatabilir… Askeri açıdan İran’a saldırmanın zorluğu biliniyor. Ancak ABD’nin nükleer silahla saldırma senaryosu gündeme gelebilir. Bu girişimi ilk olarak İsrail de başlatabilir…
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear