22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

verdikleri kararlar daha fazla itibar görecek. Çünkü üretimde yaptıkları en ufak bir kısıntı bile; ithal eden Batı Avrupa ve ABD ülkelerinde enerji krizine neden olabilir. Bu durumun aksi de mümkündür. Batı Avrupa ve ABD ülkeleri ile ekonomisi gelişmiş diğer büyük petrol ithalatçısı ülkelerin iştahı kabarabilir, ülkelerinin geleceklerini riske atmamak için büyük petrol üreticisi ve rezerv sahibi olan ülkelerin başlarına deyim yerinde ise çorap örebilirler. ABD’nin Ortadoğu Bölgesi’ni kontrol amacıyla Irak’ı işgal etmesi, İran’ı tehdit etmesi, Batı Avrupa devletlerinin de perde arkasından destek vermesi gibi. 2 Petrol ihraç eden ülkelerin zenginliği artacak. Doğrudan gelen ihracat gelirleri refah artışına neden olacak, milli gelirleri artacak. Ortadoğu, Körfez ülkeleri her ne kadar petrolden elde ettikleri zenginliği silah sanayine aktarsalar da yine de ellerinde ciddi bir maddi birikim olacak. 3 Enflasyonu artıracaklar: Petrolden elde ettikleri gelirlerini harcamalara yönelten ihracatçı ülkelerde mal ve hizmetlere olan talep yükselecek, özellikle gıdada, otomotivde, altın fiyatlarında enflasyon artışına katkıda bulunacaklar. 4 Petrol üretimi artırılacak: Bu zamana kadar düşük fiyat politikasına göre petrol bulunan kuyuları faaliyete geçirmeyen ve arzı düşük tutan ihracatçı ülkeler, kuyuları tekrar faaliyete geçirecek, petrol fiyatlarının istikrarı yakalamasından sonra petrol üretimini artıracaklar. 5 Batı bankaları mevduat artıracak: Toplanan paralar İngiltere, ABD, ve İsviçre bankalarında tutularak, dünyanın ticaretinin dolarla yapılmasına katkıda bulunacaklar. C S TRATEJİ 23 gelirlerinden daha fazla enerjiye para yatıracaklar. ABD Çin’e 1 birim mal satarken Çin’den 8 birim mal alıyor. 5 Tüketim şekli değişecek: Petrolün yan ürünlerinin kullanıldığı ürünler yerine farklı ürünler üretilecek ve tüketilecek. Üretimde bu zamana kadar diğer ham maddelere göre ucuz bir girdi görülen petrol yerine, farklı kimyasallar kullanılacak, bazı ürünlerde kalite artacak, bazı ürünlerde de kalite düşecek. 6 Bütün mallarda enflasyon artışı: Hemen hemen tükettiğimiz her şeyde doğrudan ya da dolaylı olarak petrol bir gider olarak kullanılıyor. Petrolün fiyatının artması demek üretilen tüm ürünlerin girdilerinin artması ve bizim daha fazla bir ücret ödememiz demektir. Petrole ayrılan para bütçenin diğer kalemlerinin üzerine binecek, devlet bu açığı kapatmak için, vergileri artıracak, enflasyon baş gösterip devalüasyon ortaya çıkacak. 7 Petrol fiyatlarının Türkiye’ye yansıması ve enflasyon: Türkiye 2007 yılında ortalama varil başına 68.1 dolardan 11.8 milyar dolar petrol ithalatı faturası öderken, bugün petrolün fiyatının iki katına çıkmasıyla 11.8 milyar dolar daha fazla para ödemek zorunda kalacak. Petrol ithalatımız bugünden az olmadığı halde 2002 yılında 4,1 milyar dolar petrole para ödemiştik. Petrol ithalatına yatırdığımız para 20 Milyar doların üzerine çıkacak. Cari açık da şimdiden 2008 sonu için hedeflenen 42,5 milyar dolar seviyesine geldi. Tüketiminin ancak yüzde 7,1’ini kendi kaynaklarıyla karşılayan Türkiye için toplam enerji ithalatının milli gelire oranı her yıl artış gösteriyor. Türkiye enerjide dışa bağımlılığın faturasını ağır ödüyor. Milli gelirden enerji ithalatı için 2002'de yüzde 5.1, 2006’da ise yüzde 7.3 para ayrıldı. Türkiye her ne kadar aldığı petrolden bir kısmını rafine edip geri kalanını satsa da petrole bağlı enerji sorunu Türkiye için büyük sorun. Alternatif enerji kaynaklarını harekete geçirmek için daha fazla zaman kaybedilemez. Tam bağımsız bir ülke olması için ekonomik bağımsızlığını koruması gereken Türkiye, her geçen gün biraz daha dışarıya bağımlı hale geliyor. Özellikle petrol ve değerli madenlerin stratejik öneme de haiz olduğunun farkına varamayan yönetimler, Türkiye’nin zamanını ve parasını boşa harcayarak Türk insanını gelecekten kaygı duyan bir duruma getirdiler. Geçtiğimiz ay gençlerin bayramı olan 19 Mayıs’ı kutladık, Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra O’nun bıraktığı Türkiye’yi gençlerimize kaygı duyurmaksızın teslim edebilmeliydik. Petroldeki fiyat artışlarının küresel sonuçları da yaşanabilir. Ekonomik yükselişi istikrarlı sürdüren Çin’in enerjiye ödediği paranın artması bu ülkeyi zora sokabilir. Petrol faturası Türkiye’yi de derinden sarsabilir… başlamış olan sürecin hızlandırılmış şekli ile karşımıza çıkmaktadır. Çin petrole her yıl ödediği milyarlarca dolar giderini iki katına çıkarmış olacak. 2 Verimsiz petrol sahaları kullanıma açılacak: Türkiye, Orta Asya Ülkeleri, Afrika, Karadeniz gibi petrol araması tam yapılmamış ve petrol çıkması muhtemel bölgelerde yeni petrol arama çalışmalarına hız verilecek. Petrol arama çalışmalarına yapılan yatırım artırılacak. 3 Alternatif enerji kaynakları harekete geçirilecek: Dünya enerjisinin yüzde sekseninin fosil yakıtlarından yapıldığı ve bu yakıtların maliyetinin gelirleri aştığı düşünülürse, ithal eden ülkeler, rüzgâr, su, güneş, biyoyakıt üretimi ve tüketimine geçecekler. Nitekim Mart 2007'de AB liderleri giderek artan petrol fiyatları, enerji güvenliği ve iklim değişikliği gibi sebeplerden ulaşımda biyoyakıt kullanım oranlarını 2020 yılına kadar şu andaki yüzde 2 oranından yüzde 10'a yükseltme taahhüdünde bulunmuşlardı. Bu da gıda fiyatlarında yüzde 30’a varan enflasyona sebep oldu. 4 Cari açık artacak: Petrol ithal eden ülkeler enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere milli İTHAL EDEN ÜLKELER 1 Çin’in dış politikasında strateji değişikliği: Yirminci yüzyılın sonuna kadar Çin; uluslararası siyasette elindeki Petrol fiyatları kontrol altına alınamıyor... güç ile yetinmeye çalışan pasif bir rol üstlenmişti. Ne zaman ki ekonomik anlamda atağa kalkarak enerjiye ihtiyacı artmış ve ABD petrol havzaları etrafında hegemonyasını genişletmeye başlamış, Çin, petrol üreten ülkelerle stratejik ve ekonomik ilişkilerini geliştirme çabasına gitmiştir. Son bir yıl içinde petrol fiyatlarının doruk noktaya ulaşmasıyla birlikte Çin’in Orta Asya, Ortadoğu ve diğer petrol üreticisi ülkelerle bundan sonra yakın bir ilişki içine gireceği açıktır. Hatta Venezuela ile yaptığı petrol anlaşmaları da bunun işaretidir. Bu hengâmede Çin ve ABD arasında kalan özellikle petrol ihraç eden ülkeler dış politikalarında alternatifli bir yol izlemeye ve ABD’nin gücünü de zayıflatmaya başlayacaklardır. Bu dönem ileriki zamanlarda başlayacak bir süreç olmayıp
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear