Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 Daver DARENDE Emekli Diplomat Yazar üresel güçlerin ve uluslararası sermayenin buyruğu ile hareket eden Turgut Özal’ın uzak görüşlü (!) politikası sonucu ABD ve İngiliz uçaklarından oluşan "Çekiç Güç"ün topraklarımızda konuşlandırılması, TBMM’nin "Çekik Güç"ün görev süresini altı ayda bir uzatması 1990’lı yıllarda gündemin en önemli konularından birini oluşturmuştu. "Çekiç Güç"ün o yıllarda yaratıcısı "Baba Bush" ile sıkı dostluk ilişkilerini sürdüren Turgut Özal’dan başkası değildi Ne acıdır ki o dönemde yönetimde olanlar da aynı politikayı izleyerek ABD’nin gönlünü kazanmak için her türlü çabayı harcadılar. K Y egemen olmak ve olası petrol Yıllarca gerekliliği savunularak bu şimdiden yataklarını bu Kürt devleti aracılığıyla elinde tutmaktır." günlere gelindi… 19 YIL SONRA... C S TRATEJİ Uğur Mumcu’nun günümüz olaylarına ışık tutan, gelmekte olan tehlikeyi önceden gören bu sözlerine ne acıdır ki o dönemde kimse kulak asmadı. Oysa Uğur Mumcu ondokuz yıl önce sonun nereye varacağını görmüş, kimi çevreleri ve bizi yönetenleri uyarmıştı. Onun bu sözlerini başta "holding basınının kulları" olmak üzere, bizi o dönemde yönetenler ve kamuoyumuzu yanıltarak gerçekleri gizleyenler önemsemediler. O yıllarda DSP Genel Başkanı olan Bülent Ecevit, 22 mart 1996 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yer alan demecinde, "Türkiye sınır ötesi harekata geçtikçe ‘Türkiye işgal ediyor’ diyorlar. Oysa ‘Çekiç Gücün" orada bulunması asıl işgal…" değerlendirmesini ANILANLAR yapıyordu. 1990’lı yıllarda başta devlet televizyonları Ecevit, "Çekiç Gücün" tehlikesini önceden olmak üzere özel televizyonlarda sık sık sezmiş, ancak ABD’nin ileriyle dönük düzenlenen açık oturumlarda, eski dışişleri amacının ne olacağını söylemekten belki de bakanlarıyla birlikte, sorumlu görevlerde çekinmişti. bulunan kimi üst düzey bürokratların "Çekiç Ecevit’in yine 22 Mart 1996 tarihinde Gücün" yararlarını kamuoyumuza anlatırken Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada yer birbirleriyle yarış ettikleri fark edilirdi. alan sözleri şöyleydi: 11 Mart 1995 gecesi KanalD "ABD, hala bir çaresizlik içinde mi, yoksa televizyonunda Turgut Özal’ı aratmayan, dinci açığa vurulmayan bir takım istekleri mi var?" çevrelere yakınlığı ile tanınan, ABD tutkunu ABD ve Batı emperyalizminin öncülüğünde bir siyasetçi ekranlarda "Çekiç Güç"ün "Kürt sorunu"nun daha o zaman çok tehlikeli yararlarını büyük bir cesaretle ve heyecanla bir dönemece girdiğini ne acıdır ki ne savunurken "Çekiç Güç"ün topraklarımızda muhalefet liderleri ne de bizi yönetenler konuşlandırılmasında "onur kırıcı bir unsurun görmediler, ya da görmek işlerine gelmedi. bulunmadığını" söylüyordu. Oysa "Batı destekli Kürtçülük akımı"nın planlarının arkasında ABD ve İngiltere’nin olduğunu 5 Eylül 1996 gecesi bu kez devletin televizyonu bölgeye yerleştirilmek istendiği daha o zaman belli neden görmek istemediler? Bunları düşünürken, TRT1’de düzenlenen açık oturumda yine "Çekiç idi. ABD’nin uzun dönemi kapsayan planı ne acıdır ki bugün de ürpermekten kendimi alamıyorum. Güç" gündemdeydi. Irak’ın kuzeyi ve Türkiye’nin bugün gerçekleşme aşamasındadır. Başta "Çekiç Güç" olmak üzere ABD ve Batı durumu tartışılıyor, oturumu İstanbul Üniversitesi Yakın geçmişte "Çekiç Gücün" Cudi dağlarında emperyalizminin Kürt politikasını yakından izleyen, Hukuk Fakültesi Profesörlerinden Vakur Versan PKK’ya savaş malzemesi dağıttığını, kimi Türkiye’nin sorunlarını kendine dert edinmiş, şimdi yönetiyordu. Sorular birbirini izlerken sorumlu generallerimizin çeşitli engellemelerle aramızda olmayan değerli araştırmacı yazar, düşünür görevde olan, dış politika alanında deneyimli, adı karşılaştıklarını o günlerde basında okurken içimin Uğur Mumcu Cumhuriyet gazetesinin 5 Aralık 1989 basında sık sık duyulan üst düzey bir bürokrat sızladığını anımsarım. tarihli sayısında yer alan yazısında şunları yazmıştı: heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı: Emperyalizmin Kürt siyasetinin çok tehlikeli bir "ABD ve öteki Batılı ülkeler niçin birdenbire bu "Amerika’nın Kuzey Irak’ta bir ‘Kürt devleti’ oyun olduğunu artık fark etmemiz gerekiyor. Ne kadar Kürt yanlısı oldular? Bu soruya yanıt aramak kuracağını sanmıyorum. Irak’ta sorun çözülse bile acıdır ki holding basınımızın bir kesiminde zorundayız. ABD için sorun, İran, Irak ve Türkiye’nin Çekiç Güç sonuna kadar kalmalıdır. Böyle bir durum "mütareke" dönemini çağrıştıran, her yana kolayca birer bölümünü kapsayacak bir Kürt devleti üzerinde bizim itibarımızı eğilip bükülen, arttırır. Türkiye’yi Türkiye’nin yaşamsal Batı’ya daha da önemdeki sorunlarını bir yaklaştırır." Batılı gibi görmeye Dış politikada alışmış kimi kalemler deneyimli üst düzey hâlâ bildikleri yolda bürokratın uzağı gören yürümeye devam (!) bu görüşlerini açık ediyorlar. oturuma katılan iki eski Biz "Kürt sorunu" ile dışişleri bakanının da ilgili oyunu yakın onaylayan tarihimizde, 1920’lerde konuşmalarını de gördük. Kürd’ü dinlerken o günlerde Türk’e, Türk’ü Arap’a ve ürperdiğimi anımsarım. Kürd’e düşman etmek O dönemde, devletin isteyen bu oyun çeşitli kademelerinde günümüzde de devam önemli sorumluluklar etmekte, ülkemiz mayın üstlenmiş bu kişiler tarlalarına doğru hızla "Çekiç Güç"ün sürüklenmektedir. yararlarını savunurken Not: 26 Mayıs 2006 bu gücün Irak’ın fiili tarihli sayımızdaki olarak bölünmesini “İngiliz çıkarları ön sağlayan en önemli planda” başlıklı ve etkenlerden biri Daver Darende imzalı olacağını nasıl fark yazıda, “3 Ekim 2006 edemediler? ABD ve gecesi Batı emperyalizminin televizyonlarda.... ” diye Irak’ın kuzeyinde bir başlayan bölümde yer "manda yönetimine" alan ve sehven 2006 hazırlandığını, "özerk şeklinde yazılan tarihi Kürt devleti" 2005 olarak düzeltiriz. İktidarlarında Çekiç Güç’ün varlığını savunan liderler... ‘Çekiç Güç’ unutulmasın Irak’a yönelik ilk ABD saldırısının ardından Türkiye’nin güneydoğu sınırında Irak’ın kuzeyindeki bölgeyi ‘Saddam’ın zulmünden’ korumak gerekçesiyle ‘Çekiç Güç’ oluşturulmuştu. Bunun doğurduğu sonuçlar, bugün Türkiye’nin yaşamsal sorunudur. Bölücülük sorununun bu kadar uzamasının en önemli nedeni Irak’ın kuzeyinin devlet otoritesinden arındırılmasıdır…