Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dr. Nejat TARAKÇI Jeopolitikçi ve Stratejist ntarakci@gmail.com Avrupa’dan Türkiye’ye bakmak… C S TRATEJİ 21 etmişlerdir. Sarkozy’nin Osmanlılara ve Türklere minnet duyması gerekirken, Türk düşmanlığını kim aşıladı; Yunanlı dede ve baba olabilir mi? Gelişen teknolojinin sınırsız iletişim olanağından kaynaklanan, kültürel genlerin biyolojik genlerden daha etkili olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Tüm bireyler sürekli bir psikolojik savaş ortamında yaşamaktayız. B’nin lokomotif devletleri Almanya ve Fransa, her iki dünya savaşında acımasızca savaştılar, çok acılar çektiler. Her iki ülke 1963’de Paris’te Elize Sarayı’nda imzalanan Elize Anlaşması ile yaklaşık 300 yıllık ilişkilerinde yeni bir sayfa açtılar. AlmanFransız Dostluk Anlaşması’nı Federal Almanya Şansöyesi Konrad Adenauer ile Fransa Devlet Başkanı Charles de Gaulle imzaladılar. Her iki başkan da, ülkelerine büyük hizmetleri geçmiş gerçek devlet adamı vizyon ve kariyerinde insanlardı. 1956 yılında Fransa’da Almanlar hakkında yapılan ankette katılanların yüzde 12’si Almanlar hakkında iyi düşünürlerken Elize Anlaşması’ndan bir yıl sonra 1964’de bu oran yüzde 53’e yükseldi. Elize Anlaşması’nın 40. yılını kutlamak üzere 21 Ocak 2003 tarihinde 500 Alman ve Fransız gencinin bir araya gelmesi ile Gençlik Parlamentosu toplandı. Gençlerden bir dilek geldi: "Madem savunma dahil çok sayıda yasa, paramız ortak, öncelikle tarih alanında olmak üzere niçin ortak ders kitapları yazılmıyor?" Hem Fransız cumhurbaşkanı Jacques Chirac, hem Alman şansölyesi Gerhard Schröder içtenlikle benimsedikleri bu fikre dört elle sarıldılar. Amaç, yeni nesillerde ortak bir "FransızAlman vizyonu" yaratmak, dünyaya birlikte bakış, kavrayış zemini, zihniyeti yeşertmekti. İki tarafın uzmanlarının katılımıyla hazırlanan bir proje Mayıs 2004’te yetkililere sunuldu. 26 Ekim’de toplanan AlmanFransız Ortak Bakanlar Kurulu, FransızAlman Bilimsel Kurulu’nun inceleyip önerdiği, orta dereceli okullarda "Ortak Tarih kitabı" projesini onayladı. 10 Mart 2005’te bir araya gelen Milli Eğitim bakanları François Fillon ve Peter Müller bu küçük "Devrim"in uygulanması için gerekli imzayı attılar. Böylece "2006–2007 öğretim yılından itibaren "1945’ten Bu Yana Avrupa ve Dünya Tarihi" adlı ortak tarih kitabının okutulmasına başlandı. Okul kitabı olarak hazırlanan bu kitap İlk aylarda Fransa’da 25 bin sattı, ayrıca 15 bin kitap da tarih öğretmenlerine dağıtıldı. Doğu Almanya’nın Batı Almanya ile birleşmesi sırasında, Fransız memurlar Alman Bakanlıklarda görev aldılar. Bugün 30.000 FransızAlman çifti evli durumdadır. II. Dünya Şavaşından... A ‘Körü körüne’ yönetim A İki dünya savaşında acımasızca Anayasal bütünlüğünü oluşturamamış bir Avrupa’da, Fransa ve Almanya’nın tarihsel savaşan Fransa ve Almanya aklın ve düşmanlıkları bir kenara bırakarak genç nesiller üzerinden kalıcı köprüler kurmaya çalışması son bilimin öncülüğünde toplumlarını derece anlamlı ve ümit vericidir. Ancak görülen odur ki, Avrupa, geleceği ile ilgili amacını hala barıştırmanın yolunu buldular. saptayamamıştır. ABD, binlerce kilometre öteden gelerek, yüksek askeri gücü ile Avrupa’nın Türkiye’nin Yunanistan ve Ermenistan’la bağımsız bir güç merkezi haline gelmesini engellemektedir. ABD, Avrupa’ya ve onun barışmasını içeren öneriler ise ‘tek yanlı menfaatlerine tarihte üç defa müdahale etmiştir.Bunlar; ödün’den başka bir şey içermiyor. Son ? 1973 Arapİsrail Savaşı 1990 Körfez Savaşı yıllardaki Türk yöneticiler ise ABD ve ? ? 2003 Irak Savaşı ABD, bu müdahalelerin hiç birinde başarılı AB’nin dediklerinden başka bir şey olamamıştır. Bütün sorunlar bugün hala devam etmektedir. Çünkü müdahaleler GerçekÇıkaryapmıyorlar… Denge üzerine oturtulamamıştır. Uluslararası ilişkiler ve demarşlar Gerçek+Çıkar+Denge unsurları üzerine bina edilirse kalıcı ve tarafları tatmin GERÇEK DOSTLUK OLASI MI? edici olabilir. Yukarıda bahse konu AlmanyaFransa Bu gerçekler TürkYunan veya TürkErmenistan ilişkilerinde yardımcı olabilir mi? Özellikle Yunanistan’ın Kilise tarafından yönlendirildiği dile getirilen resmi tarih olgusunun Türk düşmanlığı üzerine kurgulandığını biliyoruz. Bu eğilim ilkokul seviyesine kadar yaygınlaştırılmıştır. Ama bunların kimseye bir faydası olmadığı bir gerçektir. Özellikle 1923 sonrası dönem için ortak bir tarih çalışması yapılabilir mi? Bunları düşünelim. Ama din faktörünün giderek politik alanda etkisini artırdığını dikkate alarak, bunun çok zor olduğunu söylemek mümkün. Çünkü din farklılığı, ülkelerin kültürel farklılığının en derin ve etkileyeci boyutunu oluşturmaktadır. Asıl evrensel kültürün nüvesi GrekoRomen kültürü olmasına rağmen, Avrupalılara herkes Hellas’ın çocukları gözüyle bakmaktadır. Fransa’nın yeni başkanı Sarkozy, köklerinin Selanik’te olduğunu söyledi. 1955 doğumlu Sarkozy bir Macar göçmenin oğludur. AnneYunan Yahudisidir. Dedesi Selanik’in tanınmış bir kuyumcusu idi. Annesi Mallah ailesinden gelmedir. İspanya’dan Selanik’e göç Hitler... ilişkileri bu formüle uygundur. Bozguncular, en önemli unsur "Çıkar"ı suistimal ederek ittifak ve dostlukları bozarlar. ABD’nin İngiltere’nin işbirliği ile dünya dengeleri üzerindeki stratejileri bu noktada odaklanmaktadır. Diğer taraftan, Globalizm; Kar, Teknoloji ve Bilim ayakları üzerinde durmaktadır. Globalizmin koruyucusu Güvenlik ise Teknoloji ve Bilime dayandığı taktirde başarılı olabilir. Bilime dayanmayan hiç bir şeyin başarılı olma şansı yoktur. Avrupa Kilise ve engizisyon engelini kırarak bilimin aydınlığına erişebilmiştir. Günümüzdeki asıl çekişme 12 trilyonluk dolarlık GSMH üreten ABD ile 15 trilyon dolarlık GSMH üreten AB arasındadır. Güç dengeleri teorisi bugün her zamankinden daha fazla geçerlidir. Türkiye’yi son 50 yıldan bu yana yönetenler, ne gerçekleri görebildiler, ne ulusal çıkarları tanımlayabildiler ve koruyabildiler, ne de Osmanlı’nın bile başarıyla uyguladığı bir denge politikası güdebildiler. Sadece ABD ve Avrupa’nın verdiğini aldılar, dediğini yaptılar. BDAB ÇATIŞMASININ NEDENLERİ