25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası kirmaci@tusam.net AB’nin önceliği Doğu’dan Güney’e kayıyor… C S TRATEJİ 15 ülkelerden oluşan küçük bir grubun eline terkedilmesi anlamına geliyordu. Merkel ise Sarkozy’nin önerisine Fransa’nın liderlik edeceği AB üyesi Akdeniz ülkelerinin üyesi olacağı Akdeniz Birliği’nin AB’nin dış politikasına alternatif koşulabileceği endişesiyle karşı çıktı. Ancak AB üyesi olmayan Akdeniz ülkeleri ile işbirliğinin artırılması AB için stratejik bir öneme sahip olduğundan Merkel’in Sarkozy’nin önerisini tümüyle reddetmek gibi bir seçeneği yoktu. Bu nedenle Merkel, Hannover’deki Bilgisayar ve İletişim Fuarı CEBIT’in açılışı için Almanya’ya gelen Sarkozy ile yaptığı görüşmede, büyük ölçüde kazanan taraf oldu. AB’deki eski gücünü yitiren Fransa’nın kendisine biçtiği bu yeni rolün AB’yi zayıflatacağından endişe duyan Merkel, Sarkozy’nin Akdeniz Birliği projesinde tehlikeli bulduğu yönlerin törpülenmesi konusunda Sarkozy’ye isteklerini büyük ölçüde kabul ettirdi. 2007 yılının ilk yarısında AB Dönem Başkanlığı’nın yürüten Almanya, geçen yıl yapılan Liderler Zirvesi’nde, Akdeniz Birliği’nin AB’nin "merkezini" tehdit edeceğini ve "AB fonlarının bu proje için harcanmasının patlayıcı bir etkisinin olabileceği"ni söylemişti. Oysa Sarkozy’yi Akdeniz Birliği konusunda taviz vermeye zorlayan, bunda da başarılı olan Merkel, AiB için "Bu Barselona sürecinin bir artısı. Bu yalnızca ekonomik değil aynı zamanda politik bir taahhüttür" sözleriyle Sarkozy ile varılan uzlaşıdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. art ayının ikinci haftasında gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi için biraraya gelen Avrupalı liderler, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Akdeniz Birliği önerisinin "hafifletilmiş versiyonunun ilkelerini" kabul ederek konu ile ilgili uzun süredir devam eden tartışmalara son noktayı koydular. Sarkozy’nin Akdeniz Birliği’nin "hafifletilmiş versiyonu"nun yeni adı "Akdeniz için Birlik" (Union for Mediterranean) olacak. Akdeniz için Birlik (AiB), Sarkozy’nin Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin oluşturacağı Akdeniz Birliği değil Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in öne sürdüğü gibi Avrupa Birliği üyesi 27 ülkeyi kapsayacak bir birlik olacak. AiB, 13 Temmuz 2008’de, dönem başkanı sıfatıyla Fransa’nın liderliğinde gerçekleştirilecek gayri resmi AB Liderler Zirvesi’nde kurulacak. Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in, "13 Temmuz’da herkes memnun olacak" sözlerine karşın AB’de AiB’nin kurulacak olmasından rahatsızlık duyanlar yok değil. Doğu Avrupa ülkelerinden Çek Cumhuriyeti ve Polonya AB’nin güneydeki komşu ülkeler ile ilişkilerin güçlendirilmesine ağırlık verilmesinden şimdiden rahatsızlık duyuyor. Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek, Kouchner’in sözlerinin aksine "AiB’nin AB üyelerinden yalnızca bir kısmının desteğine sahip olduğunu ve bugün bir oylama yapılsaydı projenin kabul edilmeyeceğini" iddia Fransa’dan yana olmalarını amaçladı. Ancak ediyor. Polonya Başbakanı Donald Tusk da 13 Mart’ta Sarkozy’nin Tangier’de yaptığı konuşma aynı gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi’nde, "Eğer zamanda Avrupa Birliği’nin Akdeniz’de yürüttüğü iki Avrupa komşularıyla daha yoğun bir işbirliği temel politikanın yani Avrupa Komşuluk Politikası ve istiyorsa, biz bunun doğu sınırlarımızı ve doğu AvrupaAkdeniz Ortaklığı’nın (ya da Barselona komşularımızı kapsaması gerektiğini anlarız" dedi. Ve Süreci) marjinelleştirilmesi ve bu alandaki AB Tusk, Sarkozy’ye karşı Avrupa Komşuluk Politikası politikasının Akdeniz’e kıyısı olan AB üyesi kapsamında Ukrayna ve AB’ye sınır doğu ülkeleri ile ilişkilerin AB üyesi olmayan Akdeniz Sarkozy ülkeleriyle eşit olmasını öngören "Doğu Birliği"nin kurulması için hazırlıklara başladı. AB’nin güney komşusu ülkeler ile ilişkilerde liderlik rolünü üstlenmeye hazırlanan Sarkozy’ye karşı doğu komşusu ülkeler ile ilişkilerde liderlik rolü kapmaya çalışan Polonya karşısında en çok başı ağrıyacak ülke yine Almanya olacak. Sarkozy’nin Akdeniz rüyası AB nezdinde Almanya için Akdeniz karmaşasına dönüşeceğe benziyor. M Sarkozy’nin projesi ‘hafifledi’ Seçim kampanyasından beri Akdeniz Birliği’ni gündeme getirmeye çalışan Sarkozy, ciddi ödünler vererek Akdeniz İçin Birlik projesinde Merkel ile anlaştı. Polonya gibi ülkeler ise AB’nin Doğu Avrupa’ya yönelmesini savunuyor. Buna karşın projenin DOĞU AVRUPA’NIN RAHATSIZLIĞI içeriği halen net değil. AiB, Sarkozy’nin, seçim kampanyasında öne SARKOZYMERKEL PAZARLIĞI Nicolas Sarkozy’nin, 6 Mayıs 2007 tarihinde devlet başkanı olarak gerçekleştirdiği ilk basın toplantısında, Kuzey Afrika ülkeleri ve Akdeniz’e kıyısı olan AB üyesi ülkeler arasında "Akdeniz Birliği" kurulması önerisinde bulunmuş ancak Akdeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin tepkisi ile karşılaşmıştı. Akdeniz’e kıyısı olmayan AB üyesi ülkeleri dışarıda bırakarak Fransa’nın liderliğinde kurulacak bir birlik Akdeniz’e kıyısı olmayan AB üyesi ülkelerde özellikle Almanya’da ciddi bir rahatsızlık yaratmış bu nedenle Akdeniz Birliği’ne ilişkin tartışmalar belirsiz bir zeminde ve oldukça sert bir biçimde yaşanmıştı. Ancak Nicolas Sarkozy, son derece sinir bozucu inatçı tutumuyla, Avrupalı mevkidaşlarına Akdeniz Birliği konusunda ne denli kararlı olduğunu yineledi. Sarkozy, 23 Ekim 2007’de Tangier’de yaptığı konuşmada, "Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler çocuklarımızın gurur duyacağı siyasi, ekonomik ve kültürel birlik kurmayı amaçlayacaklardır" sözleriyle Fransa’nın liderliğinde kurulacak Akdeniz Birliği’ne tarihi bir önem yükleyerek Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin birlik konusunda sürdüğü projeden farklı bir görünüm kazandı. Merkel ile Sarkozy’nin görüşmesinden doğan AiB projesi Sarkozy’nin Akdeniz Birliği projesinin kapsamı daraltılmış, küçültülmüş hali. Fransa, bu projenin hayata geçirilmesinde artık yalnız değil. AiB’nin kapısı, AB’nin 27 üyesine de açık. Avrupa Komisyonu da AiB projesini genel olarak olumlu bir proje olarak değerlendirse de projenin esas içeriğinin ne olduğu konusundaki belirsizlik nedeniyle projeye temkinli yaklaşıyor. Komisyon, AiB’nin kurumsallaşma ve mevcut politikalar açısından ikilik yaratması ihtimalini göz ardı etmeksizin AiB ile Barselona süreci kapsamında finanse edilen AB üyesi olmayan Akdeniz ülkeleri ile ilişkilerin güçlendirilmesi amacı ile yürütülen Avrupa Komşuluk Politikası arasında sinerji yaratılması ihtiyacını ortaya koyuyor. Ancak AB içinde Avrupa Komşuluk Politikası’nın stratejik önceliğinin Güney mi yoksa Doğu mu olacağı konusunda eskiden beri görüş ayrılıkları yaşanıyor. Birçok bakımdan birbirinden oldukça farklı bu iki bölge arasında stratejik bir denge kurmak AB için oldukça önemli. Ne var ki Fransa ve Almanya’nın AiB projesi, AB’nin gözetmeye çalıştığı bu dengeyi Doğu aleyhine değiştirecektir. Böylesi bir durum, AB üyesi Doğu Avrupa ülkeleri için ve aynı zamanda AB’nin kendisi için işleri daha da zorlaştıracaktır. AiB, Fransa için Merkel’e verilen tavizlere rağmen büyük bir proje. Akdeniz Birliği, Fransa’nın öteden beri oynamayı düşlediği rolün, Avrupa ya da Batı ile Arap dünyası arasında İsrail’in lehine bir köprü olma düşünün Sarkozy Fransa’sında uygulamaya konan projenin yeni adı. Filistin Sorununun, İsrail ile Suriye arasında devam eden düşmanlığın hesaba katılmadığı AiB projesinin, Arap dünyasındaki bazı ülkeler tarafından Fransa’nın postmodern sömürgecilik olarak değerlendirildiği düşünülecek olursa, projenin etkin bir biçimde işlemesi pek mümkün görünmüyor. Yine de AiB’nin Fransa’ya veya Avrupa’ya ve AB üyesi olmayan Akdeniz ülkelerine gerçekte ne getireceğini görmek için en azından 13 Temmuz’a kadar beklemek gerekiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear