Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 Dr. Eren EROL TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası uruluşundan bugüne dek ABD’nin imajı hiçbir zaman Bush idaresinde olduğu kadar kötü olmamıştı. 2001 yılında ABD hükümetinin başına gelen Bush idaresinin bölgeye yönelik güttüğü yanlış politikaların neden olduğu kötü imajın düzeltilmesi için harcanan böylesi büyüklükte bir çabaya da ABD tarihi tanıklık etmemişti bugüne dek. Bu bağlamda ABD idaresi, kaybetmiş olduğu kozların geri kazanılması için bazı girişimlerde bulunuyor. Söz konusu girişimlerin başında Ortadoğu’daki barış sürecinin hızlandırılması için oluşturulan dörtlü komisyonun başına İngiltere’nin istifa eden eski başbakanı olan Tony Blair’in atanması planı geliyor. Tony Blair’in üstün siyasi performansının yanı sıra etkileyici bir konuşmacı olmasından dolayı Ortadoğu barış sürecinin sonuçlanmasında büyük katkılar sağlayacağı umuduyla ABD, bölge halkının güven ve desteğini kazanacağını düşünüyor. ABD’nin bir başka imaj düzeltme girişimi ise İslam Konferans’ı bünyesinde ABD’nin temel değer ve ilkelerinin Müslüman dünyasına anlatılması amacıyla bir özel temsilcilik oluşturulmasına ilişkindi. Ortadoğu’da imajını düzeltmeye çalışıyor… C S TRATEJİ Bush yönetimini zor bir duruma sokuyor. Bush idaresi de bu sıkıştırmadan kurtulmak için Irak’taki Amerikan askerinin onurlu çekilmesine zemin hazırlamak üzere ülkedeki güvenlik ortamı ile siyasi ve ekonomik durumun iyileştirilmesini sağlama umuduyla harekete geçti. Bu bağlamda Bush, 2007 yılının Eylül ayında Amerikan Kongresi’ne verilecek Irak’taki gelişmelere ilişkin rapora odaklanmış durumda. Bu nedenle bir iyileşme olduğu izlenimini yaratması için Irak Hükümetine Irak’taki güvenlik, ekonomik ve siyasi konulardaki sıkıntılara bir an önce çözüm getirmek üzere Bağdat’ta düzenli toplantılar yapılması için baskı yapıyor. Çünkü Bush yönetimi tarafından Kongre’ye verilecek raporda Irak’taki gelişmelerin iyiye gittiği somut bir şekilde yer almadığı takdirde Bush, Kongre’nin Irak’taki ABD askerlerinin çekilme isteğine karşı fazla direnemeyecektir. Bu durum George W. Bush’un, hem ABD hem de dünya kamuoyu önünde imajını alt seviyelere düşürecek şekilde zedeleyecek ve siyasi geleceğini Tony Blair gibi bitirecektir. Fakat Irak’taki ABD ordusu komutanlarının ifadelerine bakıldığında, Irak’taki kötü güvenlik durumunun uzun yıllar devam edeceği izlenimi ediniliyor. Bu da Bush idaresinin korkulu rüyası haline geldi. Yani, Irak’taki güvenlik durumunun sağlanmasından önce ülkedeki ABD askerlerini çekmek zorunda kalması halinde Bush idaresinin Irak işgalini tamamlama hedefi suya düşecektir. Böylece, Irak petrol yasası aracılığıyla Irak petrollerini kontrol altında tutma projesi başta olmak üzere bölgeye yönelik tüm planları boşa çıkacaktır. Irak merkezli bölgeye yerleşme stratejisini ülkede etnik ve mezhep (Sünni, Şii, Kürt ve Türkmen) çatışmaları yaratma üzerine kuran Bush idaresi, kısa sürede Irak’ı işgal edip ülkede istediği yönetimi oluşturarak kendi çıkarlarını garanti altına aldıktan sonra Suriye ve İran’daki muhalif grupları güçlendirerek bu ülke rejimlerini pasifize etmeyi amaçlıyordu. Ancak, ABD’nin Irak’ın bütünlüğü üzerine değil parçalanması üzerine oynaması ve Irak’ın tüm toplumunu kucaklayan bir strateji yerine ülkedeki bir tek etnik mezhebi desteklemek şeklindeki yanlış politikayı uygulaması nedeniyle bölgenin bütününe yönelik planı ters tepti. Yani, bölgedeki rejimleri kontrol altında tutmak maksadıyla Irak’ta Sünni, Şii, Kürt, Türkmen ve ElKaide çatışmalarını derinleştirme kozu ABD’nin elinde patladı ve kendi aleyhine döndü. K ABD Irak’ta bocalıyor ABD VE IRAK SENDROMU Son dönemde 49 ülkede yapılan kamuoyu yoklamalarının sonuçları bugünkü ABD idaresinin dünya halkları tarafından güvenilmez bulunduğunu, ABD’nin dünya genelindeki desteğinin en düşük seviyelere indiğini gösteriyordu. Ayrıca, dünya kamuoyunun Irak konusundaki istekleri, sadece ABD’nin Irak’tan çekilmesi talebiyle sınırları değil. Ayrıca ABD’ye destek veren bazı ülkelerin desteğinin kesilmesini de ciddi bir şekilde talep ediyorlar. Öte yandan Amerikan kaynaklı bir araştırmaya göre ABD halkının üçte ikisi de ABD ordusunun Irak’tan derhal çekilmesini istiyor. Bu gerçekle yüzleştiğinde ABD bu karışık ortamdan kurtulmak için bir çıkış yolu aramak amacıyla Amerika’da bulunan tüm düşünce kuruluşlarını seferber etti. Bu beyin fırtınası seferberliğinin sonucunda, ABD’nin bu çıkmazdan kurtuluşu için isteklerini kabul ettirmek üzere bölgeye yönelik uyguladığı politikalarının temelinde yatan kaba kuvveti değil ikna yolunu tercih etmesi stratejisinin uygun olduğu fikri ortaya çıktı. Böylece, uyguladığı yanlış politikalarından dolayı içte ve dışta gittikçe kötüleşen ABD imajını düzeltilmek için Bush yönetimi karşı hamleye geçti. Ancak, gerek ABD’de gerekse dünya çapında büyük zarar gören ABD imajının düzeltilmesi için Bush idaresi tarafından atılan bu adımlar iyi niyet temelleri üzerine kurulmadığı için başarılı olma şansı da çok zayıf. Çünkü bu girişimlerin Amerikan Irak’ı işgalinin ardından İran ve Suriye üzerindeki hedeflerini gerçekleştirme planları yapan ABD, öngörülerinden çok uzak bir noktada bulunuyor. Asker çekme planları gündemi iyice kaplamışken, Bush yönetimi, bölgedeki imajını düzeltmek amacıyla bazı girişimlerde bulunuyor. Kongresi tarafından Bush idaresine yönelik Irak’tan çekilme konusundaki büyük baskı ve eleştirilerin doruğa çıktığı ve genel seçimlerin yaklaştığı bir zamana rastlaması, ABD’nin imajının düzeltilmesinden ziyade Bush yönetiminin kötüleşen imajının düzeltilmesi için yapıldığı anlaşılıyor. ABD’nin düştüğü bugünkü karmaşık durum, uyguladığı iç ve dış siyasetinde köklü bir değişim yapmasını gerektiriyor. Aksi halde, bu yeni siyasi oyununa paralel olarak bölgeye yönelik kullandığı askeri gücünün fayda getiremeyeceği gerçeğiyle Bush idaresi kısa sürede yüzleşecektir. IRAK’TAKİ DURUM VE ABD ABD Kongresi, Irak konusunda Bush’u sıkıştırmaya devam ediyor. Hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin Irak’taki kötü gidişatın durdurulması için ABD ordusunun ülkeden bir an önce çekilmesi talebini sürekli gündemde tutmaları Irak askerleri ve ağlayan çocuk... Bush