Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gözde KILIÇ YAŞIN TUSAM Balkan Araştırmaları Masası gyasin@tusam.net Sırplarla savaşan kadro seçimlerde de ipi göğüsledi… C S TRATEJİ 17 önemli fark da burada yatıyor: Rugova Sırp zulmüne karşı verilen fiili mücadelenin çoğunlukla dışında kalmış, bunun yerine "siyasi mücadele"yi tercih etmişken Thaci bağımsızlık için eline silah almış bir isim. Muhatabı "Yılan" olsa da Sırbistan’ın tatlı dile başvurarak hiç değilse Sırplar’ın yoğun yaşadığı Kosova’nın kuzey bölgesini koparmaya mı çalışacağı yoksa yılanın başını ezmeyi mi tercih edeceği de yakın zamanda anlaşılacaktır. osova’nın nihai statüsüne ilişkin uzatmalı müzakerelerin sona erdirileceği tarihe sayılı günler kaldı. Görüşmeleri yürüten AB, Rusya ve ABD temsilcilerinden oluşan Troyka, BM Genel Sekreteri’ne 10 Aralık 2007’de bir rapor sunacak. Raporda yer alacak ifade büyük olasılıkla "taraflar arasında uzlaşı sağlanamadı" olacak. 10 Aralık’ı ise müzakerenin söz konusu olmayacağı yeni bir süreç takip edecek. Diplomatik ataklarla şekillenecek sürecin gidişatını belirleyecek unsurlardan en önemlisi 17 Kasım’da Kosova’da yapılan seçimlerdi. Kosova yönetiminin 10 Aralık tarihiyle ortaya çıkacak bunalımı aşarken tercih edeceği dil, seçim sonuçlarının yavaş yavaş açıklanması ve muhtemel başbakanın artan oyları ile belirmeye başladı. UÇK saflarında savaştığı dönemde "Yılan" lakabı ile anılan Haşim Thaci ve Kosova Demokrat Partisi (KDP) son seçimlerin galibi oldu. Anlaşılan o ki, Kosova’nın tutumu önümüzdeki dönem biraz daha sertleşecek. Thaci’nin ilk açıklaması da "Kosova’nın 10 Aralık’tan hemen sonra bağımsızlık ilan edeceği" oldu. Thaci’yi şimdiden "Bağımsız Kosova’nın ilk Başbakanı" olarak kabul edenler var. Seçimler öncesinde ABD’ye gitmiş olması ise başbakanlığı ve izleyeceği yol için gerekli icazeti aldığı yönünde yorumlanıyor. K Kosova’da UÇK iktidar Sırplarla savaşan Kosova’daki Arnavut örgüt UÇK’nin lideri Haşim Thaci’nin partisi seçimlerden birinci olarak çıktı. Tek başına iktidarı yakalayamayan Thaci, koşulsuz bağımsızlığı savunuyor. Bağımsızlık kararı ABD’ye bağlı. Görüşmeler süreci ise 10 Aralık’ta sona eriyor… olduysa da oyların önemli bir kısmının Rugova’nın ismine ait olduğu anlaşılıyor. Oyların KDB’nin "karizmatik lideri" Rugova’ya, onun "uzlaşmacı" tutumundan ziyade uluslararası toplumda gördüğü onaya gittiği de biliniyor. KDP ya da KDB’nin bağımsızlık yönündeki tutumları arasında temelde herhangi bir fark olmasa da Thaci’nin galibiyeti, Kosova’nın yönünü gerektiğinde uluslararası toplumun ajandası dışında belirleyebileceği anlamına geliyor. Bu noktada Kosova’nın bağımsızlığı konusunda uluslararası toplum adına hareket eden Batı’nın yeknesak bir görüş sergilememesi Thaci’nin adımlarını serbestleştirecektir. ABD’nin Kosova parlamentosunun tek taraflı olarak bağımsızlık ilanında bulunması halinde Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacağını duyurduğunu hatırlamak gerekiyor. ABD’yi izleyecek AB üyesi ülkeler bulunmakla birlikte Brüksel’den yapılan "kurumsal" açıklamaların daha temkinli olduğu ve BM’den çıkacak bir kararın beklenmesi telkinini içerdiği biliniyor. Açıkçası bugüne dek yapılan müzakerelerin aslında net bir sonucu vardı: Kosova bağımsız olmalı ancak bu yol nasıl açılmalı? Böylesi bir aşamada ne Thaci ne de diğer Arnavut liderlerden herhangi birisi bağımsızlığı daha fazla ertelemek istemeyecektir. Thaci’nin iktidarı ise bağımsızlık ve özgürlük talebinin daha sert dille ve zorlayıcı bir üslupla ifade edilmesi anlamına geliyor. Thaci ile Rugova arasındaki en JEOPOLİTİK KUMAR Belgrad yönetimi istediğini elde etti ve Kosova’nın bir gün 1999 öncesine benzer bir statüye döneceğine inandırılan Kosova Sırpları seçimleri boykot etti. Sırplar, oy kullanmanın Kosova Sırplarının öldürülmesine ve göçe zorlanmasına yol açan kurumlara meşruiyet kazandırmak, Arnavut yönetimini tanımak anlamına geleceği konusunda ikna oldular. Elbette ki en önemli iletişim organı Kilise idi; örneğin PrizrenRaşka Piskoposu Artemiye seçimlere katılmama çağrısını radyodan yapıyordu. Seçim gözlemcilerinin ifadelerine göre kayıtlı 40 bin Sırp seçmenin yalnızca beş tanesi oy kullandı. Ancak seçimlere katılmamayı tercih eden sadece Sırplar değildi. BAĞIMSIZLIK MESAJI MI? Thaci seçim sonuçlarını "Kosova halkı dünyaya bağımsızlık için hazır olduğu mesajını verdi" şeklinde özetlerken yine Arnavutlar’ın bağımsızlık talebine vurgu yapıyordu. Kuşkusuz ki 1.5 milyon seçmenin neredeyse yüzde 60’ının seçimlere katılmamasının da bir anlamı olmalı. 1991'de Kosova’nın bağımsızlığı yapılan referandumda halkın yüzde 99,87'sinin bağımsızlık için oy kullanması üzerine açıklanmıştı. Kosova nüfusunun takriben yüzde 90’ını Arnavutların oluşturduğu düşünülünce bağımsızlık konusunda değilse bile izlenen yöntem açısından ciddi bir güven bunalımının baş gösterdiği anlaşılıyor. Nitekim NATO müdahalesi ve ardından alınan BM kararı olmasaydı savaşın zaten Arnavutlar lehine sonuçlanacağı ve bugün bağımsızlığın bir ihtimal gibi konuşulmasına gerek kalmayacağı yönündeki görüşler de zaman zaman dile getiriliyor. Öte yandan yolsuzlukla ve insani açıdan bakılınca en önemli sorunu oluşturan ekonomik problemlerle mücadelede de siyasilerin güven kaybına uğradığı kesin. Kişi başına düşen 1.117 Euro ile Kosova’nın Balkanların en yoksul ülkesi olduğu BM Kalkınma Programı’nın raporunda da yer aldı. Yüzde 41’i aşan rekor düzeydeki işsizlik ve yoksulluk bugün Kosova’nın en önemli problemi. Bağımsız olsa da, bu süreç uzasa da Kosova’nın en önemli problemi yine yoksulluk ve düşük yaşam standartları olacak. Belki de Amerikan yardımına başvurmak akıllıca olacaktır. Ancak ABD’li yetkililer 12 milyar dolarlık yardımı Kosova statü sürecinin 12 yıl ertelenmesine bağlamak niyetindeler. Kosova’ya verilen 2020’de –artıkkoşulsuz ve uluslararası camiada tanınmış bir bağımsızlık sözü, beraberinde insani yaşam koşullarını da getirecek gibi görünüyor. Her biri ayrı bir kanlı çatışma senaryosu demek olan alternatif çözümlerin Batı’nın başını daha fazla ağrıtacağı kesin. ABD gittikçe çetrefilleşen ve istikrarı zedeleyeceğini düşündüğü planlara parlak bir seçenek olarak geliştirdiği çözümü Arnavutlar’dan satın alabilir mi bilinmez ancak anlaşmazlığın diğer taraflarının baskın bir bağımsızlık ilanındansa ertelenmiş özgürlüğe sıcak bakacakları kesin. Thaci ise yolun sonuna geldiğini düşündüğü noktada ABD’nin aslında Arnavutlar’ın her isteğini kabul eden bir makam olmadığını, ayrı bir gündemi bulunduğunu ve Kosova’nın yalnız bırakıldığını görebilir. ESKİ GERİLLA YENİ BAŞBAKAN Hem yerel hem de genel seçimlerin gerçekleştirildiği 17 Kasım’da sandıktan yüzde 35 ile ana muhalefetteki KDP çıkarken, iktidardaki Kosova Demokrat Birliği (KDB) yüzde 22 ile ikinci parti oldu. Thaci tek başına iktidar olamayacağı için KDB ile koalisyona giderek güvenoyu almaya çalışacak. Ülkenin en güçlü partisi olan KDB, 16 yıllık lideri ve kurucusu İbrahim Rugova’nın ölümüyle 1999’dan bu yana ilk kez ve önemli oranda oy kaybetti. KDB’nin oylarının azalmasında partinin önemli isimlerinden Necat Datsi’nin ayrılarak yeni bir parti kurması etkili Thaci