05 Ocak 2025 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 Ekim’de toplanan konsey, 2 Kasım’da Tiflis’te büyük gösteri kararı aldı ve Saakaşvili iktidarından bazı taleplerde bulundu. Öncelikle Okruaşvili’nin serbest kalmasını istediler. Çünkü Okruaşvili, siyasi partileri bir çatıda toplayabilecek kadar büyük bir kahraman ilan edildi. Dolayısıyla gösterilerde Okruaşvili’nin kendisine olduğu kadar Saakaşvili’ye yönelik açıklamalarına da ihtiyaç duyuyordu. Gösteriler Okruaşvili’ye yönelik destekten ziyade Saakaşvili’ye karşı muhalif gruplar için bir fırsat oldu. Zira Devlet eski bakanı ve Okruaşvili’nin eski rakibi sonradan muhalefete geçen Eşitlik Enstitüsü Başkanı Goga Haindrava gösterilerin odak noktasının Okruaşvili olmadığını, gösterilerin asıl amacının Saakaşvili’ye karşı olduğunu ifade ediyor. Bir diğer talep de parlamento seçimlerinin Nisan 2008’de yapılması oldu. Fakat, 27 Aralık 2006’da yapılan anayasa değişikliği ile genel seçimler, EkimAralık 2008 tarihine alınmıştı. Muhalifet bu değişikliğin anti demokratik olduğunu ve seçimlerin normal tarihte (Nisan 2008) yapılmaması durumunda mevcut parlamentonun 78 ay daha fazla görev yapacağını iddia etmektedir. İktidar ise bu değişikliğin, Rusya seçimlerine malzeme olmak istememelerinden kaynaklandığını öne sürmektedir. Gösterilerde "Saakaşvilisiz Gürcistan" sloganları atılan gösteride hedef Saakaşvili olsa da temel hedef Gürcistan’ın başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçmesidir. Muhalif partilere göre, Saakaşvili reformlar konusunda çeşitli sözler vererek iktidara gelse de temelde bir çok değişiklik kararını kendi iktidarını pekiştirmek için aldı. Bunda başkanlık sisteminin büyük rolü vardır. Bu sistem değişmediği sürece de iktidara gelen herkes kendi iktidarını sağlamlaştırmak yönünde kararlar alacaktır. Dolaysıyla muhalif konsey sadece Saakaşvili iktidarının devrilmesi talebiyle yetinmeyip Gürcistan yöne Saakaşvili, Okruaşvili’nin tutuklatmasınının ardından güç kaybetmeye başladı. Okruaşvili’nin tutuklanmasının antidemokratik olduğunu belirten muhalif konsey, bir araştırılma isterken, muhalif gösteriler artacağa benziyor. tim sisteminin de değişmesini istemektedir. Fakat yönetim sisteminin değiştirilmesi konusunda Okruaşvili konseyden farklı düşünmektedir. Okruaşvili yönetim sisteminin değil iktidarın değişmesi gerektiğini söylemektedir. Saakaşvili iktidarı şimdilik muhalif konseyin bu taleplerine karşı sadece "diyalog çağrısı"yla cevap vermektedir. Gürcistan’da temel korku dış güçlerin özellikle Rusya’nın bundan yararlanarak Gürcistan’ı iç siyasi çatışmaya sürüklemesidir. Bu nedenle bu krizden kimsenin yararlı çıkmayacağı sürekli vurgulanmaktadır. C S TRATEJİ 23 li’nin tutuklanmasının krize yol açabileceğini açıklaması ve Duma’nın olaylarla ilgili "antidemokratik" değerlendirmesini yapması olaylara Rusya gölgesinin düşmesine neden oldu. Hal böyle olunca iktidar göstericiler arasında Rusya istihbaratı ile ilişki içinde olanların avına çıktı. Bu bağlamda Muhaliflerin Konseyi, iktidar karşıtı bu hareketin Rusya yanlısı olduğu iddialarına hedef olmamak için Rusya yanlısı oldukları iddia edilen eski güvenlik bakanı İgor Giorgadze’yi ve İmedi Partisi’ni konseye davet etmedi. Bunun yanı sıra Rus basınının Gürcistan’da olası bir devrimden bahsetmeye başlamasına rağmen Gürcistan muhalefeti bu konuda çok daha hassas davranmaktadır. Muhalif konseyin aldığı kararlarda iktidarın kuvvet kullanarak değiştirilmesi değil, seçimler yoluyla değiştirilmesi söylemleri yer almaktadır. İKTİDAR KAN KAYBEDİYOR Saakaşvili gün geçtikçe en yakın müttefiklerini kaybediyor. Bu olay Saakaşvili iktidarında bazı muhalif seslerin daha yüksek sesle konuşmasına neden olmaktadır. Saakşvili’nin Ağustos ayında yaptığı kadro değişikliğinden rahatsız olan Gürcistan Parlamento Başkanı Nino Burcanadze de giderek sesini yükseltmektedir. Bu gibi durumlar gelecek seçimlerde iktidardaki ekibin yeniden değişmesine ve Saakaşvili’nin bir çok yönden zorlanmasına neden olabilir. Nitekim Okruaşvili tutuklanmasının antidemokratik olduğunu belirten muhalif konsey Okruaşvili’nin Saakaşvili iktidarına yönelik iddialarının da araştırılmasını istemiştir. Hem muhalif grupların gösterilerine yönelik takınacağı tavır hem de iddiaların araştırılması Saakaşvili iktidarının demokratikliği yönünde bir sınavdır. SAAKAŞVİLİ DÜŞMAN AVINDA Muhalif grupların Okruaşvili’nin tutuklanmasını fırsat bilerek başlattığı geniş gösteriler iktidarda düşman arayışı duygularını kabarttı. Özellikle yaklaşan seçimler öncesi Rusya’nın Gürcistan’da da Ukrayna senaryosunu uygulamaya koyduğu endişesi iktidarı sardı. Okruaşvili’nin açıklamalarının ve muhalif grupların gösterilerinin Rusya’nın amaçlarına hizmet ettiği iddiası tartışılmaya başlandı. Okruaşvili’nin açıklamasından sonra Rusya parlamentosu alt ve üst kanadı olan devlet Duması ve Federasyon Konseyi Dış İlişkileri komiteleri Başkanları Konstantin Kosaçev ve Mihail Margelov 1 Ekim Avrupa Konseyi Parlamento Asamblesi’nin toplantısında konunun ele alınabileceğini açıklamaları, Putin’in, Okruaşvi S T R A T E J İ Sertaç EŞ K İ T A P L I Ğ I Yeni Soğuk Savaş Putin, Rusya ve Avrasya türkçü dış politika"nın günümüz koşullarına uyarlanmış biçimine ilişkin ipuçlarını da bulmak olası… Yapıcı’nın yazılarında dikkat çeken bir diğer konu ise Rusya ve diğer Avrasya ülkelerine ilişkin tespitler, analizler… Örneğin, Rusya’da yükselen ırkçılığa ilişkin Türkiye’de ilk kapsamlı değerlendirmeleri yine Yapıcı, Strateji’de yaptı. Yükselen ırkçılığın ekonomik, kültürel ve siyasal nedenlerini, politikacıların verdiği desteği yazılarında sergiledi. Ayrıca Putin’in uygulamalarını, "faydacı" yaklaşımını, Gazprom’un küresel önemini Strateji aracılığıyla okurlarımızla paylaştı. Yapıcı’nın 4 yılda yaptığı araştırmalarını şimdi araştırmacıların, okurların tek kaynakta bulma şansı bulunuyor. Yapıcı’nın dikkat çeken bazı yazılarının başlıklarını vermek, ilgilisi için daha faydalı olabilir: "Putin Türkiye’yi dışlamak istemiyor", "Rusya çok boyutlu uygulamalara yöneliyor", "Kırgızistan’da ekspres devrime giden süreç", "Yuşçenko Batıya yöneldi", "Putin’in merkez yönetimi güçlendirme çabaları", "Rusya’da ırkçılık yayılıyor", "Putin’den yakın çevreye mesaj", "Kazakistan’da ince hesap", "Rusya mücadelede öne geçti", "Moldova’da yükselen Rus etkisi", "Rusya’nın boru hatları diplomasisi… Gazprom yayılıyor", "Çeçenya sorununun dünü, bugünü, yarını", "Tataristan özerkliğine sınırlama", "Putin’in Avrasya stratejisindeki gelişmeler ve Çin". Ayrıca Türkiye açısından, ilgililerince mutlaka okunması gereken bir yazı: "Türkiye için nasıl bir Avrasya stratejisi?" umhuriyet Strateji Dergisi, 172. sayıya ulaştı. Geçen süreçte, dergimiz kendisini geliştirdi, yeniledi. Bu yöndeki çabamız sürüyor. Her geçen gün dergimizde yazı yazmak isteyen yazarların sayısı doğu’da yoğunlaşası ve olumsuz etkilerinin yakıcı şekilde orartıyor. Okurlarımıza sunacağımız yazıları seçertaya çıkması, ülkemizde bazı çevrelerin "Avrasyacılık" yakken daha fazla zaman ayırmamız gerekiyor. Dergimizin laşımına yönelmesi sonucunu doğurdu. Bu etkinliği, ulusal ve uluslararası çevrelerkapsamda Putin Rusyası’nın hedeflerinin, deki okunma oranıyla kendini gösteriyor. "Rus Avrasyacılığının" akılcı ve sorgulayıYazar: Utku Yapıcı Dergimize yazı yazan araştırmacılar, docı mantıkla irdelenmesi önem taşıyor. 2007 Ekim , sayfa ık Yayınları, 208 ğal olarak daha önce yaptıkları araştırma Başl ABD’ye oluşan duygusal tepki nedeniyle lar ve çalışmaları kitaplaştırılmıştı. AnŞanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) Türkicak, Strateji’de çıkan yazılarını kitaplaştıran şu anda üç yaye’nin yönelmesini isteyen yaklaşımlara çeşitli çevrelerden zarımız oldu. Emekli general Nejat Eslen, araştırma görevli"Avrusyacılık" eleştirileri de geliyor. Ayrıca kamuoyuna yansi Barış Adıbelli ve son olarak araştırma görevlisi Utku Yapısıyan bazı önermeler ve değerlendirmeler ise tarihsel perscı… pektif içermiyor, güncel sorunları değerlendirmiyor, sağlam Eslen’in, kısa ve öz yazılarını, düşüncelerini ve mesajını net parametrelere dayanmıyor. Avrasyacılığı "soy birlikteliği"ne bir şekilde verdiği yazılarını daha önce Truva Yayınları kitapindirgeyen "Turancı" yaklaşım da yine kamuoyuna yanlaştırdı ve okurlara sundu. Kitap Türkiye’de strateji alandaki sıyor. tartışmalara önemli bir boyut katabilir. Yapıcı ise Rusya ve Orta Asya’daki Türk cumhuriyetBarış Adıbelli ise Avrasya ve Çin konusunda sınırlı sayıdaki lerine karşı Atatürkçü dış politikanın nasıl uygulanaraştırmacılardan birisi… Strateji okurları kendisini yakınması gerektiğine ilişkin görüşlerini dergimizde okurdan tanıyor. Çin’in politikalarına ilişkin çözümlemeleri, hem larıyla paylaşmıştı. Yapıcı, Avrasya’ya yaklaşımda Türkiye’den hem de yurt dışından okurların dikkatini çekisoy, din bağlarının önemini reddetmezken, ilişkileyor. Adıbelli’nin Strateji’de çıkan yazılarını IQ Kültür Sanat rin, diplomasinin daha temel ilkeleri üzerine kurulYayıncılık kitaplaştırdı. ması gerektiğini savunuyor. Bu ilişkilerin her şeyStrateji okurları, Utku Yapıcı’yı özellikle Rusya analizleriyden önce Atatürk Türkiyesi’nin özelliklerini de le tanıyorlar. Yapıcı, İngilizce, Rusça ve Almanca biliyor, bu içermesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye ile Oryeteneği araştırmalarına da yansıyor. Yapıcı, 2004’ten başlata Asya’da Sovyet sonrası bağımsızlığını kazayarak dergimize yazdığı yazılarını "Yeni Soğuk Savaş, Putin, nan Türk cumhuriyetleriyle ilişkilerin "ağaRusya ve Avrasya" başlığıyla kitaplaştırdı. Yapıcı’nın Avrasbeykardeş" konumunda olmasına olumlu yakya ve özellikle de Rusya’ya ilişkin tespitlerinin, Türkiye’nin laşmayan Yapıcı, "karşılıklılık" prensibi çerçevesinde "eşit Avrasya politikasına ilişkin görüşlerinin tek kaynakta toplantaraflar" yaklaşımını savunuyor. mış olması önem taşıyor. Çünkü ABD politikalarının OrtaYapıcı’nın Avrasya’ya yönelik önermelerinin içinde "Ata C STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear