25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

kullanımda oldukları da muamma. Günümüzde veri madenciliği teknolojisini terörle mücadelede önemli bir araç olarak görenlerin karşısında yapılan yatırımın israf olduğunu iddia eden ve sonuç beklemeyenler ile çalışmaların bireylerin mahremiyeti açısından tehlike oluşturduğunu düşünenler yer alıyor. Terörle mücadelede veri madenciliği tekniğinin başarısız olduğunu iddia edenler fikirlerini üç hususla temellendiriyor. Bunlar: 1 Çalışmanın yürütüleceği veri tabanlarında terörist eylemlere dair yeterli örüntü içeren veri kümelerinin olmaması ve üretilen sonuçların tahmine dayalı olması. 2 Her veritabanında olabilecek boş ve hatalı verileri göz önünde bulundurursak farklı kaynaklardan alınan verinin problemleri artırması. 3 Veriler çoğaldıkça tahmine dayalı hata oranının artış göstermesidir. Veri madenciliği projelerinin bireysel özgürlüklere zarar verdiğini düşünenlerin endişesi ise, devletin mevcut verileri etkin bir şekilde analiz etmesinin bireysel verilere erişmeyi cazip hale getirmesi ve daha geniş çapta verinin toplanarak devletin bireylerin hayatını etkileme gücünün daha da artacak olmasıdır. Guantanamo’da şartlar hergün ağırlaşıyor C S TRATEJİ 19 tespit etmeyi sağlayacak gelişmiş bir sistem olarak tanımlanmıştır. 2004 sonbaharında sistem seçilmiş havayollarında değerlendirilmiş, yolcu verilerinin kullanılması kamuoyunda rahatsızlık yaratmıştır. CAPSS II projesi durdurulmuş yerine Secure Flight projesi gündeme gelmiştir. SECURE FLIGHT: Ağustos 2004’te devreye alınan projenin sadece kimlik doğrulama sağlayacağı, kişisel verileri kullanmayacağı açıklanmıştır. Hala projenin bireysel mahremiyeti koruyacak şekilde geliştirilmesi için çalışmalar sürdürülmektedir. NIDM: Bu proje, geniş verilerle çalışmak üzere kullanılacak veri madenciliği ve veri analizi araçlarının gelişimine odaklanmıştır. Burada geniş veri ifadesi, 1 katrilyon byte ve daha fazlasını ifade eden büyüklükte ve ses, video, yapılandırılmamış metin, grafik, diyagram, resim, harita, denklemler, kimyasal formüller ve tablolar gibi çeşitli biçimlerdeki karmaşık veriyi ifade eder. NIDM, TIA’nın NSA sürümüdür. TIA:11 Eylül olaylarının ardından potansiyel terörist tehditlerin tespit edilmesi amacıyla, ABD Savunma Bakanlığı Araştırma Geliştirme Merkezinde Ocak 2002’de inşasına başlanmış bir programdır. Projenin amacı, ulusal güvenlik sorunlarında önceden haber alma, uyarma ve karar destek sağlama olarak belirlenmiştir. TIA projesi üç araştırma alanına odaklanmıştı: Yabancı dilden tercüme teknolojisi ile yabancı dillerin hızlı analizi, veri analizi ve örüntü tanıma ile veri yığınları içinde terörist faaliyetleri keşfetme ve farklı kurumların veri paylaşımını sağlayan gelişmiş, bütünleşik karar destek araçları. Projenin parçaları bu teknolojiyi uyarlayan devlet kurumlarının veri madenciliği kabiliyetini geliştirecek potansiyelde hazırlanmıştı. Ağustos 2002’de programın bireysel verileri topladığı, izlediği ve analiz ettiği gündeme gelince program tartışılmaya başlandı. Programı yürüten Bilgi Gözetim Dairesi’nin (IAO) logo olarak masonik giz piramidini kullanması ve programın sloganının "bilgi güçtür" olması da tepki uyandırdı. TIA projesi resmi açıklamalara göre Ekim 2003’de durduruldu ancak programın farklı isimlerle Savunma Bakanlığı bünyesinden çıkıp NSA kontrolünde devam ettirildiği ileri sürülmektedir. ABD’NİN YÜRÜTTÜĞÜ VERİ MADENCİLİĞİ PROJELERİ 11 Eylül sonrası ABD’de adeta terörle mücadelede kullanılacak sihirli bir değnek gibi algılanan, bir yandan da özgürlük tartışmalarına yol açan veri madenciliği projeleri, istihbarat alanında yeni yaklaşımlara duyulan ihtiyaç doğrultusunda desteklendi. 11 Eylül’den sonra ABD’de ulusal sınırlar içerisinde yapılan tüm telefon görüşmelerini kaydeden Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA), şimdiye dek dünyada kurulan en geniş veri tabanını oluşturma çalışmalarına başladı. NSA bugün veri madenciliği uygulamaları konusunda uzman olan bir kurumdur. ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın 2006 ve 2007 yılında yayınladığı raporlara göre veri madenciliği çalışmalarına ilişkin yürütülen projeler şu şekildedir: ADVISE: Farklı veri kaynaklarından alınan birçok veri tipini birleştirme ve bunlar arasındaki ilişkileri görsel araçlarla açıklama kabiliyetine sahip olan sistemin kurulumuna 2003’de başlanmıştır. Bu teknolojinin amacı, tek bir kullanıcı ara yüzüyle kaynak dokümanlara erişmek ve analistlerin mevcut materyal içinden kendilerine gerekeni hızla elde etmelerini sağlamaktı. Projenin test sürecinde gerçek kişisel verilerin kullanılması tartışma yarattı ve gerekli mahremiyet önlemlerinin alınmaması nedeniyle program durduruldu. ATS: ABD Gümrük ve Sınır Güvenliği Kurumu, faaliyet gösterdiği alanları, bu alanlara ait kuralları ve verileri destekleyen kullanıcı ara yüzleri sağlayan ATS’yi kullanmaktadır. ATS’nin iki modülü veri madenciliği tekniğini kullanır. Bunlar ATS’nin limanlara giriş ve çıkışı kontrol eden modülleridir. ATS Giriş tüm limanlardaki (hava, kara, deniz, demiryolu) gümrük memurları tarafından kullanılabilir ve karar alma sürecinde personele destek sunar. ATS Giriş her bir ithal malın risk düzeyini otomatik ve hızlı bir şekilde değerlendirmek üzere gümrük beyannameleri ve kayıtlara ait verileri bir dizi kurala göre değerlendirir. ATS Çıkış ise aynı işlevi ihraç mallar için yerine getirir. Bu şekilde 1997’den beri yürütülen sistem yükle ilgili kişilerin (alıcı, satıcı, taşıyıcı) kişisel bilgilerini kullanır. DARTTS: Ticari Şeffaflık Sistemi tarafından kullanılan başlıca otomatik araştırma aracıdır. Kara Terörle mücadele alanında kullanılan veri madenciliği yazılımları, örüntü temelli sorgular yürütüyor. Bu şekilde suça ve teröre ilişkin hareket tarzının simülasyonunu yapan modeller geliştiriliyor ve veritabanlarında benzer örüntüler araştırılıyor. para aklama, kaçakçılık, vergi kaçırma gibi faaliyetlerin göstergeleri olan anomalileri ve finansal usulsüzlükleri belirlemek üzere ithalat, ihracat verilerini ve finansal verileri inceler. FAS: Uçak yolcuları için risk oluşturabilecek yükü tespit etmede kullanılması düşünülen ve henüz deneme aşamasında olan bir yük riski değerlendirme aracıdır. Belirlenen yük işaretlenerek hava nakliyecileri tarafından incelenmek üzere kenara ayrılacaktır. MATRIX: Projenin amacı, devlet kurumları arasında veri paylaşımı sağlama ve bölge bilgi paylaşım sistemleri güvenliği ağı ile sağlanan kaynaklar üzerinde veri madenciliği çalışması yapmaktır. Bu ağ 25 yıldır Kolombiya, Birleşik Devletler, Avustralya, Kanada ve İngiltere’deki 50 eyaletteki üye kurumlar tarafından kullanılmaktadır. Matrix’in, Echelon teknolojisinin yerel birimi olarak kurulduğu ancak varlığının sonradan açıklandığı iddia edilmektedir. ABLE DANGER: ABD Savunma Bakanlığı tarafından geniş veri yığınları üzerinde analitik yöntemleri ve teknolojileri uygulama projesi olarak tanımlanmıştır. Bu proje askeriyeye bağlı olarak gizli yürütüldüğü için hakkında fazla bilgi yoktur. Tartışma yaratan proje hakkında yasal işlemler başlatılmıştır. CAPSS II: Bu program da 11 Eylül olaylarının ardından ortaya çıkmıştır. CAPSS II projesi ABD havayolları ile yolculuk yapmadan önce yolcuların kimliğini doğrulama ve terörizmle bağlantılı kişileri PANOPTİKON’A DOĞRU Büyük bütçelerle desteklenen veri madenciliği projeleri, Anglosakson paktının güçlü veri toplama sistemi Echelon teknolojisini tamamlıyor. Gelinen noktada panoptikon metaforuna çok da uzak değiliz: Görünmeden gözetleme imkânı sağlayan dev teknolojik bir hapishane mimarisi. 11 Eylül’ün Amerikan toplumuna mesajı şuydu: NSA, ElKaide’nin planına hazırlıksız yakalanmıştı. Oysa teröristler planlarını ABD’de kurmuşlar, burada iletişime geçmişler, topluma karışmışlardı. Ne yazık ki (!) NSA, Amerikan vatandaşlarının ve ülkedeki yabancıların telefon görüşmelerini mahkeme kararı olmadan izleyemiyordu. Bu kurallar miladını doldurmuştu artık. Sinsice etraflarını saran düşmanlarını bulmak için herkesi izlemeleri gerekiyordu! Böylece 11 Eylül’ün devletin denetim mekanizmasındaki zaafının ürünü olduğu düşün(dür)ülerek yeni teknolojilerle izleme ağı daha güçlendirildi. Terörle mücadele adı altında ABD bir çeşit diktatörlük kuruyordu. Sıradan bir diktatörlük değil, bilimsel bir diktatörlük bu, yani bir çeşit teknokrasi. Büyük birader, giz piramidi ile ilan ediyor diktatörlüğünü: "Gözüm üzerinizde! Bilgi güçse güç bende."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear