Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Orta Doğu Araştırmaları Masası C S TRATEJİ konusunda ciddi adımlar atılmaması durumunda, ülkede yaşanan olaylardan daha büyük sorunlar yaşanacaktır. Çıkarlarını korumak için bölgede uzun süre kalmakta ısrarlı olan ABD ülkede olası bir iç savaşın çıkmasına neden olacaktır. Özellikle bugün Irak’taki SünniŞii ve Kürt grupların arasında çıkan kanlı olaylar, gelecekte yaşanan kargaşa, anarşi ve düzensizliğin habercisidir. Dolayısıyla Irak’ta olası bir iç savaşın çıkması durumunda Ortadoğu dengeleri üzerinde deprem yaratacak biçimde bu savaşın ateşi tüm bölgeye yayılacaktır. Askeri planın ardından, ekonomik planı da işlemiyor İ ranIrak savaşının patlak verdiği 1980 yılından bugüne dek Ortadoğu’da özellikle Irak ekseninde yaşananlara bakıldığında, bölgenin ne kadar hassas dengeler üzerinde kurulu olduğu görülüyor. Bu hassas dengelerin temelinde de dünya toplam petrol rezervlerinin yüzde 70’inin bölgede bulunması yer alır. Bu, başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batının bu bölgeye yerleşme projelerini anlaşılır kılar. Özellikle, George Bush’un Amerikan Devlet Başkanı olmasıyla birlikte yürürlüğe konulan planlar irdelendiğinde, planların "Ortadoğu bölgesinde ortaya çıkan terörün kökünden temizlenmesi için bu bölgedeki diktatör yönetimlerle idare edilen ülkelerdeki iktidarların değiştirilmesi yoluyla demokrasinin yayılması" üzerine oturtulduğu görülüyor. Diktatör yönetimlerinin terör gerekçesiyle değiştirilmesini öngören plan kapsamındaki ülkelerin aynı zamanda ABD’nin çıkarları ile İsrail’in varlığına karşı tehdit oluşturan ülke yönetimleri olduğunun belirtilmesi gerekir. ABD’nin Ortadoğu çıkmazı korumaya çalışan ABD’yi, Ortadoğu’da gelişen olaylar hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü ? Irak’taki SünniŞii çatışmalarının ülkeyi ABD’nin kontrolü dışında olası bir iç savaşa doğru sürüklemesi, ? Lübnan’da gerçekleşen Hizbullahİsrail savaşının Lübnanlı Sünni ve Şiileri birbirine yakınlaştırması, ? Sudan’daki Amerikan karşıtı yönetimin Darfur’daki olayları kısmen lehine çevirmesi, ? Körfez ülkelerindeki Amerikan yanlısı rejimlere karşı halkın tepkisinin açıkça giderek artması, ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik politikasının iflasını gösteriyor. Bütün bunlara ek olarak, bugün Irak’ta giderek artan etnikmezhep çatışmalarının önlenmesi ‘KÜRDİSTAN’ YOL HARİTASI ALTERNATİF ARAYIŞI Afganistan ile Irak’ı işgal eden ABD, bu planın uygulanmasının kolay olmadığını çok geçmeden anladı. Aynı zamanda, Irak’taki İran yanlısı şeriatçı Şiilerin seçimle iktidara gelmesi, Lübnan’da Hizbullah’ın hükümette yer alması, Hamas’ın Filistin’de seçim yoluyla iktidarı ele geçirmesi ve Mısır’daki Müslüman Kardeşler’in seçimde zafer kazanmaları, ABD’yi bölgede yerleşmek için uygulamaya çalıştığı plana alternatif planlar aramaya zorladı. Bahse konu olan alternatif planda ise, askeri araçlar yerine ekonomik araçlarının kullanımı öne çıkıyor. Bir başka deyişle, Ortadoğu ülkeleri ile ABD arasında Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması’na (NAFTA) benzer bir Serbest Büyük Arap Ticaret Alan’ının (AFTA) oluşturulması konusunda ABD, bazı Arap ülkelerini ikna etti. ABD buna dayanarak, Ürdün, Bahreyn, Fas ve Mısır ile bir takım anlaşmalar yapmışsa da daha sonra bu anlaşmalara İsrail’i dâhil etmeye çalışması nedeniyle anlaşmayı kabul etmeye hazırlanan Arap ülkeleri bu fikirden caydı. Anlaşma etkinliğini yitirerek Amerikan planındaki askeri araç gibi ekonomik aracı da başarısız oldu. Ortadoğu’daki uygulamaları nedeniyle en önemli düşmanı İran’ın elini güçlendiren ABD’nin, ekonomik projesi de işlerlik kazanamadı. Bush yönetiminin yaklaşımı bölgeyi çıkmaza sürüklüyor. ABD KARŞITI GELİŞMELER ABD, Bush idaresinin bölgeye yönelik politikaları nedeniyle, Ortadoğu’da patlak veren olayların sonucunu kendi çıkarlarına uygun bir şekle çevirmekte zorlanıyor. Dolayısıyla Afganistan ve Irak merkezli olarak bölgeye yerleşerek çıkarlarını Irak’taki etnik çatışmaların durdurulmasında ciddi önlemler almayan ABD, Irak’taki silahlı milislerin lağvedilmesinde de etkili adımlar atmıyor. Türkiye’den Irak meselesinde destek bekleyen ABD, bir yandan da Irak toprakları üzerinde açıkça faaliyet gösteren ve bu toprakları Türkiye’ye karşı gerçekleştirdiği terör eylemlerinde üs olarak kullanan PKK terör örgütüne karşı hoşgörülü davranmaya devam ediyor. Irak’ın parçalanmasına yol açacak bazı siyasi grupların eylem ve söylemlerine göz yuman ABD, Irak’ın kuzeyinde, Mesut Barzani tarafından ve Celal Talabani’nin önderliğindeki KYB denetimi altında olan kentlerde de uygulandığı "Irak bayrağının göndere çekilmesinin yasaklanması" açıklamasına sessiz kaldı. Ayrıca, sözde Kürdistan anayasasının yazılma toplantısını gerçekleştiren KYB ile KDP, ilk önce Kerkük’ü sözde Kürdistan’ın başkenti olarak dünya kamuoyuna deklere ettiler. Ancak, başta Türkiye olmak üzere Iraklı Türkmenler ve diğer ulusalcı Iraklı grupların tepki göstermeleri sonucunda "ileride değişebileceği" kaydıyla Erbil’i Kürdistan’ın başkenti olarak ilan ettiler. Bu gelişmeler karşında hiç bir tepki göstermeyen ABD’nin, ne Irak’ta çıkan yangına ne de bu yangının bölge ülkelerine sıçraması konusunda herhangi bir ciddi önlem almadığı anlaşılıyor. Dahası ABD’nin tepkisizliği gidişata ivme kazandırıyor. ABD, bölgedeki bazı ülkelerde yaşanan etnikmezhep anlaşmazlığının alevlendirilmesine neden olan olaylara bazen destek vererek bazen de göz yumarak, bu ülkelerinin dış müdahalelere maruz kalmasını kolaylaştırıyor. Buna paralel olarak ABD, bölgedeki çıkarlarını sağlamak amacıyla Lübnan’da bir nizamiye... kargaşa yaşanan ve/veya yaşattırılan ülkelerde etnikmezhep ve ırk ayrımına dayanan bazı yeni oluşumların ortaya çıkmasını destekliyor. ABD’nin bölgedeki çıkarlarının korunması, Ortadoğu’nun kaderinin Amerika tarafından değil bölge ülkelerinde yaşayan halklar tarafından belirlenmesi halinde sağlanacaktır. Aynı zamanda, Ortadoğu’nun normalleştirilmesi ABD’nin bölgeye yerleşmesi ile değil, bölgeye yabancı olan unsurların gitmesiyle sağlanacaktır. Aksi takdirde, ABD’nin bölgeye yönelik planları sürekli bir kısır döngü içerisinde cereyan edecektir.