26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Zaman gazozu zamana direniyor Savaş KÜRKLÜ DANA Çok değil daha 2530 yıl öncesini anımsayanlar Adana'nın sahip olduğu yazlık sinemaların Türkiye'nin en büyük, en güzel sinemaları olduğunu bilirler. TV'lerin henüz yaygın olmadığı, yazlıkçıların kenti terk etmediği dönemlerde günün sıcağını unutmak, işin yorgunluğunu üzerinden atmak isteyenlerin akşam olunca kendilerini yazlık sinemalara atarak ellerinde ayçiçeği, kabak çekirdekleriyle keyif çatanları iyi bilir eski Adanalılar. İşte o sinemalarda film izlerken sıra aralarında ellerinde soğuk şişelerle dolaşan çocuklardan gazoz alanlar içtiklerinin Zaman gazozu olduğunu iyi bilirdi. Çünkü onun tadı gerçekten bir başkaydı. Adana'da onlarca gazoz imalathanesi vardı ama ille de Zaman gazozu olmalıydı içtikleri. İşte o Zaman gazozu, belki yok olan sinemaları arayanlar kadar aranmıyor şimdilerde ama mücadelesini sürdürüyor Adanalı kimliğiyle. Adana'da çok uzun yıllardır üretimi yapılan yere gittiğimizde 10 yıl önce yaşamını yitiren kurucusu Süleyman Ayman'ın oğlu Ali beyce karşılanıyoruz kapıda. "Fazla söze gerek yok" dercesine anlatıyor Ali bey: "Babam 92 yaşında öldü. 20 yaşlarında o zamanki asker hastanesinde müstahdem olarak çalışırken bir Fransız subaydan öğrenmiş gazozu. Babama, 'böyle köpüklü, ferahlatan, iç soğutucu bir içecek' diye bahsetmiş. O zamanlar getirtirlermiş ama kim görüyormuş ki. Babam da formülünü almış ama karbondioksit bulamamış. Bunu çevresinden sora sora bitki karmasından damıtarak buharlaştırma yoluyla elde etmiş ve başlamış gazoz işine. Tabi o zaman şimdiki gibi mi, başka tadımdamı bilemiyoruz ama sonuçta başlamış gazoz üretmeye. İlk ürettiğinde halktan bazı çevreler 'köpürüyor' ve A 'Fransız icadı' diye içmemişler ama ileri gelenler çabuk alışmış. Hatta dönemin belediye başkanı ve meclis üyeleri her toplantıda çağırtır. Serinlemek için soğuk gazoz içerlermiş." Ali Ayman, Zaman gazozunun bir dönem satışta tüm gazozları hatta kolalı içecekleri bile satışta geride bıraktığı günleri anlatması bize de biraz nostalji yaşatmıştı adeta. Yılmaz Güneyli, Belgin Doruk, Ayhan Işık, Türkan Şoraylı, ardından Kemal Sunal, Şener Şenli Türk sinemasının dorukta olduğu günlerdi Zaman'ın dorukta olmduğu günler. Adeta Türk sinemasıyla, yazlık sinemalarla özdeşleşmişti Zaman gazozu. Ama teknoloji çağının getirdiği yenilikler, reklam dünyasının piyasaya kabul ettirdiği renkle cicili bicili ürünler, süper marketler, işi başka yönlere saptırmıştı Ali beyin deyimiyle. Sağlıklı ürün denilecek kaç gazoz, ya da kolalı içecek vardı ki şimdilerde. Şekerinden tutun da katkı maddesine, konsantresine, esansına, boyasına dek zararlıydı insanoğlu için. Ali beyi bunu çok güzel özetliyordu aslında, "Bir malın raf ömrü uzadıkça, insan ömrü kısalır" diyerek. Piyasayı, sağlığı bozan ise aslında sadece ve sadece maliyetti. 'Depozitosuz', 'kasasız' olayı işin içine girince tüm ürünlerde kalite bozulmuştu. Çünkü şişe, kapak, etiket, dolum maliyetleri işin içine girince durum kurtarmadı. Böyle olunca da kalite, yani insan sağlığı ikinci planda kaldı. Ali Aymanla neredeyse 60 yıllık tesisi gezerken yine onu dinliyoruz: "Şu anda toz şeken kullanıyoruz. Amacımız rafine edilmiş pancar şekeri kullanmak ama bulamıyoruz. Bu insan sağlığı için çok önemli. Teknolojimiz şu anda talebi karşılayacak durumda. Piyasa ne olursa olsun biz kasalı, depozitosuz mal vermeyi Yazlık sinemaların gazozu Adanalı kimliği ile ayakta durmaya çalışıyor sürdüreceğiz. Çok yakında reklam yapmayı da düşünüyoruz. Biz sade gazoz, portakallı ve bir Alman firmasından özünü aldığımız kolamız ile Adana, Çukurova piyasasında Coca Cola, Pepsi ve diğerleriyle yarışıyoruz. Market ve bakkalların yanı sıra evlere de servis yapıyoruz. Bizi bilen çok ev abonemiz var. Çoluk cocuk gönül rahatlığıyla içiyorlar. Piyasamız düşündüğümüzün üzerine çıkarsa üretim artırma olanağımız var." Pınar Su Pazar büyümeyi sürdürecek birinin, artan dünya nüfusunun su ihtiyacını yeterli ve güvenli şekilde karşılamak olduğunu belirten yetkililer, "Dünyadaki içilebilir su kaynakları eşit şekilde dağıtılmamıştır ve su sorunu bölgeye göre farklılık göstermektedir. Güvenli içme suyu temin edilen alanların kirlilik gibi dış etkenlerden çabuk etkileniyor olması, su kaynaklarının korunması konusunu özellikle suyun kıt olduğu bölgelerde hayati bir konu haline getirmektedir" diyor. Pınar yetkilileri, Türkiye'de su sektörünün potansiyeline bakıldığında, büyümenin devam edeceğinin rahatça görüldüğünü de vurgulayarak, "Pınar Su bu süreç içerisinde dünya markası olma yolunda ihracat payını artırma, yeni ve verimli pazarlar bulma ve mevcut pazarlarda büyüme anlayışını ve hedeflerini gelecekte de başarı ile devam ettirecektir. Pınar Su 2006 yılında Almanya, Belçika, İngiltere, Irak, ABD, Kıbrıs, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Danimarka, Benin, Kosova, Malta, Azerbeycan gibi ülkelere ihracat gerçekleştirmiştir" diye konuşuyor. ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Türkiye'de gıda ve boya sektörlerinin öncü gruplarından Yaşar Topluluğu, ambalajlı su alanında da "Pınar" markasıyla ülkenin sayılı şirketlerinden biri. Ambalajlı su pazarının geçen yıl yaklaşık yüzde 10'luk büyüme yakalayarak 7.8 milyar litreye ulaştığını vurgulayan şirket yetkilileri, "Yaşanan yaz kuraklıkları ve yağışlardaki azalış, su kaynaklarının azalmasına yol açabilecektir. Bu durumun ülkemiz ve dünya nüfusu açısından risk faktörü olduğunu düşünmekteyiz. Küresel ısınmanın durdurulamaması halinde etkileri yalnızca su sektöründe değil, tüm yiyecek içecek sektörü başta olmak üzere her alanda hissedilecek sıkıntılar getirecektir" yorumunu yapıyor. Sektörde Pınar'ın yanı sıra, Erikli, Danone, Nestle, Coca Cola ve Aytaç gibi beş altı oyuncunun yer aldığını anımsatan yetkililer, bunlar arasındaki pazar paylarının birbirine çok yakın olduğunu vurguluyor. 21. yüzyılın en önemli mücadelelerinden İ 13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear